Anlatım Biçimleri – 2 (Soru Bankası – Testler)

ANLATIM BİÇİMLERİ – 2

1. “Düşünceyi duyguyu, olayı yazı ile anlatmaya yazma diyoruz. Yazma konuşma gibi bir anlatım yoludur. Ancak ondan ayrı beceriler de gerektirir. Öğrencilerin bir konuda istenileni uygun bir biçim­de yazması, onların konuşma ve düşünce yetileri­ne bağlıdır. Bu yönden yazma çalışmalarını ko­nuşmalara bağlama yazılı anlatma etkinliklerinin çıkış noktası olacaktır. Çünkü öğrencilerin okul içi ve okul dışı hayatlarında ilk başvurdukları anlaşma aracı konuşmadır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han­gilerine başvurulmuştur?

A)   Açıklama – Öyküleme

B)   Açıklama-Tanımlama

C)   Öyküleme-Tanımlama

D)  Öyküleme – Betimleme

E)   Betimleme – Tartışma

2. Beyaz badanalı demir kapılı evlerin önünden geçerek köyün kenarındaki evlerden birine geldik. Burası uzun kavak ağaçlarının bulunduğu, kenar­ları taşlarla örülmüş, bahçesinde tavukların, horoz­ların gezindiği, kırmızı kiremitli, eski bir evdi. Biz, arabadan iner inmez boz bir köpek bize saldırdı. Elime büyük bir taş aldım köpeğe fırlatacaktım ki amcamın hanımı evin kapısında göründü.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han­gisinde verilenlerden yararlanılmıştır?

A)   Betimleme-Açıklama

B)   Açıklama – Öyküleme

C)   Öyküleme – Betimleme

D)   Örnekleme – Açıklama

E)   Öyküleme – Örnekleme

3. Yağmur sabahleyin kesilmişti. Ova çamurdu. Ama şimdi dağa tırmanıyorlardı. Bastıkları yer küçücük taşlıydı. Taşlar ayaklarının altında kayıyordu. Hava çürük ağaç, çiçek, ot kokuyordu. Gökteki yıldızlar iri iri… Her birinin yöresini aydınlık bir halka çevir­miş.. Bir kuş vardır oğlak gibi meler, işte arada bir de o meliyordu. Biraz daha yukarılara çıkınca bir yusufçuk kuşu öttü. “Yusuuuuufcuuuuuuk!” yukarı­lara çıktıkça hava daha da soğuyordu.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyu or­ganlarının hangisinden yararlanılmamıştır?

A)  İşitme                            B)  Görme

C)  Dokunma                      D)  Koklama

E) Tat alma

4. “Sanat, sanat içindir.” Görüşünü savunuyorlar bazı sanatçılarımız. Tamam, sanatı sanat için yapalım. Ama sanat halka hitap etmedikten sonra, milleti yükseltmedikten sonra, dertlere çare bulmadıktan sonra ne işe yarar? Sanat toplum için yapılmalıdır ki sanatın bir işlevi olsun. Sanat halk için yapılsın ki yeni fikirler içinde yoğrulmuş nesiller yetiştirelim.

Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Tartışma                        B)  Öyküleme

C) Açıklama                       D) Betimleme

E)  Karşılaştırma

5. Safveti Ziya’nın “Salon Köşelerinde” romanını okudum. Kitabın iç kapağındaki nottan beş bin (hayli çok) sattığını öğreniyoruz. Dizgi hatalarını saymazsak kapağıyla, baskısının temizliğiyle pırıl pırıl cicibici bir kitap. Ama içerik diye bir şey göre­medim. Eser hiç de inandırıcı değil. Batı hayranlığı kokan bu kitap gerçekten çok iyi satmış. Ali Bey “Kitaplar da kadınlar gibidir, çoğu zaman en de­ğersizinin elbisesi kıymetli olur.” Derken gerçekten çok doğru söylemiş. Bu kitabı da sattıran kapağı­dır, baskısının temizliğidir; yoksa kitabın içeriğinde özgünlük diye bir şey yok.

Paragrafta   düşünceyi   geliştirme   yollarından hangisine başvurulmuştur?

A) Tanık gösterme            B)  Örnekleme

C) Tanımlama                    D)  Karşılaştırma

E) Öyküleme

6. Sanat Allah vergisidir diyorlar. Sanatı sadece Allah vergisi sayanlar çalışmanın gücüne inanmayanlar­dır. İnsan ter dökmeden ortaya güzel eserler ko­yamaz. Elbette sanatta ilham yoktur demiyoruz; ama sanat sadece ilhamdır dersek bu da yanlış olur. “Sanatın yüzde doksanı ter, ancak yüzde onu ilhamdır.” diyen Mehmet Akif’e katılmamak elde değil. Sanatçı eserini oluştururken eserine az ya da çok emek vermiştir, o eser için ter dökmüştür.

Bu parçada kullanılan anlatım biçimi ve dü­şünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangi­sidir?

A)   Öyküleme – Karşılaştırma

B)  Açıklama – Örnekleme

C)   Tartışma – Tanık gösterme

D)  Açıklama – Tanık gösterme

E)   Açıklama – Tartışma

7. Hangi yönden geldikleri belirsiz, ala kanatlı, ulu kepezli, turuncu boyunlu, turuncu gövdeli küme küme hüthütler geldiler, pencerenin önünden geç­tiler. Hüthütlerin sonu bir türlü gelmiyordu. Küme küme geliyor, ceviz ağaçlarına konuyor, ağarlar tu­runcuya kesiyordu. Ebabil kuşları, sakalar, öteki küçük renk renk kuşlar, sert bir yele kapılmışlar gi­bi oradan oraya çavıyorlardı.

Bu paragraf için aşağıdakilerden hangisi söy­lenemez?

A)   Görsel ayrıntılara önem verilmiştir.

B)   Sıfatlardan yararlanılmıştır.

C)   Betimleme-Öyküleme paragrafıdır.

D)  Anlatımı sadedir.

E)   İşitsel öğelere yer verilmiştir.

8. Hıdır’ın keyfine diyecek yoktu. Kah İstanbul’dan gelen oyuncaklara koşuyor, kah elindeki mikrofon­la kendisini sıkıştıran kısa saçlı kıza pas veriyordu. Sekiz yıllık ömründe Hıdır köyünde ilk kez böyle bir kalabalık görüyordu.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han­gisi ağır basmaktadır?

A) Açıklama                        B)  Betimleme

C) Tartışma                        D)  Öyküleme

E)  Tanımlama

9. Röportaj, bir gazetecinin herhangi bir yeri, bir kurumu gezerek orada gördüklerini kendi görüşle­riyle birleştirerek gazetesinde yazmasıdır. Bir sa­nat değeri taşıyan bu yazılar çok defa resimlidir. Röportaj yazarı, gördüklerinin resimlerini de çeke­rek yazısıyla birlikte gazetede veya dergide çık­masını sağlar. Röportajı son yüzyılda gazeteciliğin ortaya çıkardığı, her gün biraz daha gelişen yep­yeni bir yazı türü sayabiliriz.

Bu parçada düşünceyi geliştirmek için aşağı­dakilerden hangisine başvurulmuştur?

A)  Betimleme                    B)  Açıklama

C)  Karşılaştırma                D) Örneklendirme

E) Tanımlama

10. Yeniden bir lise öğrencisi olsaydım, eskiden yaptı­ğım gibi vaktimin hepsini çalışmaya vermezdim. Derslerime yeterince zaman ayırır bu zamanda başka şeylerle uğraşmayıp hep dersin hakkını ve­rerek çalışırdım. Kendim de içinde olmak üzere, tanıdığım öğrencilerin çoğu ders çalışmak için ayırdığı zamanın büyük bir kısmını çalışmayarak çalışmaya hazırlanmakla geçirirler. Bu parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Karşılaştırma                B)  Örnekleme

C) Tanık gösterme            D) Tartışma

E) Tanımlama

11. Kış gecelerinde gaz lambasının aydınlattığı küçü­cük odada kuluçkadan yeni çıkmış civcivler gibi anamın etrafında toplanır, masal anlatmasını is­terdik. Bazen masal anlatır, bazen de okul sırala­rında ezberlediği şiirleri okurdu bize. Anamın şiirle­rinin tek konusu vardı: Atatürk. Bu şiirleri biz de ezberlerdik. Bir de ilkokul kitaplarımızda yer aldı­ğını hayal meyal hatırladığım Ana Sevgisi başlıklı bir şiir vardı. Onu da ezberletmişti. Eve gelenlere ne kadar zeki çocuk olduğumu göstermek için an­nem bir bahane bulur, o şiirleri okuturdu. Aferin demeye zaten hazır olan teyzelerden, amcalardan sürekli aferin alırdım.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han­gisi ağır basmaktadır?

A)  Betimleme                     B)  Öyküleme

C) Açıklama                       D) Tanımlama

E)  Örnekleme

12. Türkiye garip olaylarla dolu bir ülke. Hani “Ağla-sam mı gülsem mi?” deriz ya işte Öyle bir şey. ASKİ’den bir doktor erkeklere kürtaj, kadınlara prostat raporu veriyor. Yetmiyor, mantar hastalığı için karın röntgeni, soğuk algınlığı için beyin to­mografisi çekilmesini istiyor. İstanbul’da bir okul müdürü kayıt parası ödemeyen gariban çocuklar için “sürgün sınıfı” kuruyor.

Yukarıdaki    paragrafta   düşünceyi   geliştirme yollarından hangisi ağır basmaktadır?

A)   Örnekleme

B)   Karşılaştırma

C)   Tanık gösterme

D)   İlişki kurma

E)   Sayısal verilerden yararlanma.

CEVAPLAR

1  B 4  A 7  D 10  A
2  C 5  A 8  D 11  B
3  E 6  C 9  E 12  A