Anlatım Bozukluğu – 11(Çıkmış Sorular)

ANLATIM BOZUKLUĞU – 11

1. “Yazar, bu özü, birtakım ilkelerden, hazır for­müllerden yola çıkarak değil, somut gerçeklerden, yaşanmış deneyimlerden yola çıkarak yeniden buluyor.”

Bu cümlede geçen kelimelerden hangileri atıldığında cümlenin anlamında hiçbir daral­ma olmaz?

A) bu – yeniden

B) ilkelerden – somut

C) birtakım – değil

D) yazar – gerçeklerden

E) hazır-yaşanmış

(ÖSS 1983)

 

2. (I) Ankara’da bahar, kırkikindi yağmurlarıyla başlar, (II) Öğleden sonra birdenbire gökyüzü kararır, şimşekler çakar, yağmur boşanır birden. (III) Sonra gökyüzü aydınlanır; ağaçlar daha yeşil, sokaklar daha temiz görünür, (IV) Havada taze bir esinti ve ıslak toprak kokusu kaplar ortalığı. (V) Çiçeğe duran tomurcuklar patlar, tepeden tırnağa baharı yaşamaya başlar ağaçlar.

Bu    parçadaki    numaralanmış    cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) I.          B)ll.         C)lll.          D) IV.          E) V.

(ÖSS 1991)

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) İşe geç geleceğini hiç olmazsa bana haber verseydin bari.

B) 0 anda, dertleşebileceği bir dosta ihtiyacı vardı; ama yanında kimse yoktu.

C) Bu karara varmadan önce, onların da görüş ve önerilerini dikkate alman gerekirdi.

D) Yazıda onun resimlerinden pek söz edilmiyor; oysa o, çok yetenekli bir sanatçı.

E) Beğendiğimiz o evi satın aldık; ancak oraya önümüzdeki yıl taşınabileceğiz.

(ÖSS 2006)

 

4. Doktoruna göre babamın, bir ay dinlenip istirahat etmesi gerekiyormuş.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?

A) “gerekiyormuş” yerine “zorunluymuş” getiri­lerek

B) “istirahat etmesi” yerine “istirahati” getirilerek

C) “dinlenip” kelimesi çıkarılarak

D) “dinlenip” yerine “dinlenerek” getirilerek

E) “doktoruna” yerine “doktora” getirilerek

(ÖYS 1986)

 

5. Batı ve güney bölgeleri yağmurlu geçerken, öte yandan doğu ve kuzey bölgeleri soğuk olacak.

Bu cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapıl­malıdır?

A) “yağmurlu geçerken” yerine “ile” sözcüğü geti­rilmeli

B) “geçerken” yerine “geçip” sözcüğü getirilmeli

C)”Öte yandan” sözü atılmalı

D) “doğu ve kuzey” yerine “doğu ile kuzey” sözü getirilmeli

E) “kuzey bölgeleri” yerine “kuzey bölgesi” sözü getirilmeli

(ÖSS 1989)

 

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, aynı anlama gelen sözcüklerin bir arada kullanılması an­latım bozukluğuna yol açmıştır?

A) Sabah akşam yapılan bu yürüyüşlerin insanı dinlendirdiğine İnanıyorum.

B) Her gün, öğle ve akşam aynı yemeği yemenin insanı bıktırdığını kimse inkâr edemez.

C)Onu, yaz kış, her sabah durakta otobüs bek­lerken gördüm.

D) Onun ikide bir  yerli yersiz bu konuyu açmasın­dan rahatsız oluyoruz.

E) Doktor ona, iki günde bir günaşırı, bir aspirin almasını söylemiş.

(ÖYS 1990)

 

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Burada, en çok ondan yakınlık gördük.

B) Çok az veya hiç çalışmadan sınavlara girdiler.

C) Bir süre sonra resim çalışmalarına ara verdi.

D) Düşündüklerini yazıya dökmekten çekin­mediler.

E) İşiyle özel yaşamını birbirine karıştırmadı.

(ÖYS 1991)

 

8. İçinde bulunduğumuz helikopter, ölüm tehlikesi atlattı.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakile­rin hangisinden kaynaklanmaktadır?

A) Öznenin birden fazla sözcükten oluşmasından

B) Yüklemin di’li geçmiş zamanlı olmasından

C) Gereksiz yere ad tamlaması kullanılmasından

D) Yüklemin 3. tekil kişili olmasından

E) Öznenin canlı bir varlık gibi düşünülmesinden

(ÖYS 1998)

 

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcüğün gereksiz yere kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmıştır?

A) Hiç olmazsa bir acı kahvemizi için,

B) Hiç olmazsa hafta sonlarında eve geliyor,

C)Hiç olmazsa bari yağmurun dinmesini bek­leyin.

D) Hiç olmazsa ara sıra telefonla arayın.

E) Hiç olmazsa senin gibi güçlük çıkarmıyor.

(ÖYS 1994)

 

10. Dişçiye hiç ya da çok seyrek gidiyorlar.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu nasıl gide­rilebilir?

A) “dişçiye”den sonra “ya” sözcüğü getirilerek

B) “çok” sözcüğü atılarak

C) “seyrek” yerine “az” sözcüğü getirilerek

D) “gidiyorlar” yerine “gitmezler” sözcüğü getiri­lerek

E) “hiç” yerine “ya hiç gitmiyorlar” sözü getirilerek

(ÖSS 2008)

 

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili kelime çıkarılırsa cümlenin anlamı değişmez?

A) Ortaklar arasındaki mevcut ikiliği giderdik.

B) Parkın İçindeki kurumuş ağaçlan kestik.

C) Yokuşun dibindeki ahşap eve taşındık.

D) Babamla birlikte evdeki eski eşyaları dışarı taşıdık.

E) Gölün kıyısındaki yaşlı çınar ağaçlarının altına koştuk.

(ÖSS 1983)

 

12. “İyi bir cümlede gereksiz sözcük bulunmaz. Bunu şöyle anlayabiliriz: Bir sözcüğü attığımızda cümlenin anlam ve anlatımında bir daralma oluyorsa o sözcük gerekli, olmuyorsa gereksizdir.”

Bu ölçüte göre, aşağıdakilerden hangisi iyi bir cümle değildir?

A) Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı,

B) Yağmur, sabaha değin aralıksız yağdı.

C) Bütün gün tarlada hiç ara vermeden çalıştık.

D) Doğadaki canlılar üzerinde sayısız inceleme yapıldı.

E) Ormanların iklim üzerindeki etkisi anlatıldı.

(ÖSS 1981)

 

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Sanayide gelişmiş ülkelerde, bu tür sorunlar hızla çözülüyor.

B) Düzenlenen toplantı ve törenlerde bütün öğrenciler görev alıyor.

C)Bu konuda yapılan açıklamaların anlaşılmaya­cak bir yanı bulunmuyor.

D)Kurumda çalışanların başarısının, bu koşullara bağlı olduğu düşünülüyor.

E) Teknoloji ne kadar artarsa da e! emeğinin önemi azalmıyor.

(ÖSS 2002)

 

14. “etkin ve etken” sözcüklerinin    aşağıdaki    kullanımlarından hangisi yanlıştır?

A) Yoksulluğun etken olduğu toplumlarda suç oranı yüksektir.

B) Türkiye’de etkin bir yanardağ yoktur.

C) Orman, yağmur için önemli bir etkendir.

D) Şişmanlığın   etkenlerinden   biri   de   yanlış beslenmedir.

E) Bu öğretim yılında en etkin eğitim ilkokulla­rımızda yapılmıştır.

(ÜSS 1978)

 

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Olağanüstü kişiliği ve sıradışı dostluğuyla, tanıdık tanımadık herkesi bir sevgi çemberinin içine alırdı.

B)Tek  başına    gerçekleştirebileceği    birçok tasarıya gençleri de katarak bilgisini onlarla paylaşmak isterdi.

C) Gerek özgün çalışmaları, gerekse yetkin çeviri ve derlemeleriyle, bu alandaki araştırmalara ışık tutmuştur.

D) Onun düşünceleri, bilimle ilgilenen, yapıtlarını okuyan, anlayan ya da anlamaya çalışanlar aracılığıyla yaşıyor.

E) Gençlerin deneyimsizlikten, bilgi eksikliğinden kaynaklanan sorularını yanıtlayarak yön­lendirirdi.

(ÖSS 1999-İPTAL DİLEN)

CEVAPLAR

1.E 6.E 11.A
2.D 7.B 12.A
3.A 8.E 13.E
4.C 9.C 14.A
5.C 10.E 15. E