Cümlede Anlam – 18 (Çıkmış Sorular)

 CÜMLEDE ANLAM – 18

1. “(I) Bana göre şiir, özünü halk kültüründen almalı. (II) Halk kültürü tükenmez bir hazinedir. (III) Halk ne söyleyecekse doğrudan söyler. (IV) Dolam­baçlı yollara sapmaz. (V) Halkımız acı sözlerden tatlı sözler üretir. (VI) Çirkinliklerden güzellik yaratır.”

Parçada, anlamca birbirine en yakın olan iki cümle hangisidir?

A) l ,ll                      B)II,III                  C) III, IV

D) IV , V                  E) V, VI

(ÖSS 1985)

 

2. (I) Bir öykü ustası olarak girdi edebiyat dünyasına. (II) Öykülerinde de romanlarında da hiçbir zaman kolaya kaçmadı. (III) Bunda, sanata duyduğu sorumluluk kadar okuruna duyduğu saygının da payı vardır. (IV) Yapıtlarının hepsinde sanatsal ve kültürel gelişmeyi besleyici öğeler, ayrıca okuru, düşünmeye yönelten özgür öner­meler görülür. (V) Bu usta, biçimsel yeniliklere açılmaktan hoşlanır ve bunları dener. (VI) Bas­makalıp reçetelerden, alışılmış neden sonuç ilişk­ileriyle oluşturulan yapay anlatımlardan kaçınır.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, II. cümledeki davranışın nedeni açıklanmaktadır?

A) I.         B)III.         C)|V.         D)V         E) VI.

(ÖSS 2002)

 

3. (I) Öykücülüğümüzün bugün belirli bir çizgiye ulaştığını ve o çizgide seyrettiğini söylemek oldukça güç. (II) Hatta bazı dönemlerde geçmişteki düzeyini bile koruduğu söylenemez, (III) Günümüzün genç öykücüleri eski öykü örnek­lerini ya hiç okumuyorlar ya da yarım yamalak tanıyorlar, (IV) Bu yüzden, geçmişle kan bağı taşı­mayan, yaratıcılıktan yoksun, son derece yetersiz ürünlerle karşılaşıyoruz. (V) Bu durum, ister iste­mez, okurlarda öyküye karşı ilgisizlik ve küçümseme yaratıyor.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisindeki eleştiri, öykücülerin yazdıklarına yöneliktir?

A) I.          B) ll.          C)lll.         D) IV.          E) V

(ÖSS 1999)

 

4. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi, anlamca bir­likte verilen tutum ya da davranışla uyuşmaz?

A) Her işte bir hayır vardır.  – İyimser olma

B) Gül dikensiz, sefa cefasız olmaz. – Sıkıntılara katlanma

C) Sağlık istersen çok yeme, saygı istersen çok deme.- lçülü davranma

D) Boş fıçı çok tangırdar. – Bilgiçlik taslama

E) Bin tasa bir borç ödemez. – Kuşku duyma

(ÖYS 1997)

 

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma” anlamı vardır?

A) Sınav sonuçları yarın açıklanır mı ki?

B) Bunu alsam beğenir mi ki?

C) Söylesem de beni dinlemez ki!

D) Bu olay onu o kadar üzdü ki…

E) Bu saatten sonra gelir mi ki?

(ÖSS 1995)

 

6. “Atatürk, Birinci İnönü Savaşı’ndan sonra, Namık Kemal’in,

Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini

Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini

dizelerini (mısralarını) değiştirerek şöyle demiştir: Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini Bu­lunur kurtaracak bahtı kara maderini” Bu iki söy­leyiş arasında nasıl bir anlam farkı vardır?

A) bezginlik-canlılık

B) kuşku – kesinlik

C) umutsuzluk – güven

D) inançsızlık-inanç

E) çekingenlik-ataklık

(ÖSS 1983)

 

7. O, okurların yazarları seçtiği gibi, yazarların da okurları seçebileceğine inanan bir sanatçıdır.

Aşağıdakilerden hangisi anlam bakımından bu cümlede sözü edilen sanatçının görüşüne en yakındır?

A) Okurlar en tanınmış yazarları okumayı, ya­zarlar da okurların ilgisini çekecek şeyler yaz­mayı isterler.

B) Kimi okurlar belirli yazarların belirli yapıtlarını seçerler, kimi yazarlar da geniş kitlelere seslenmeyi amaçlarlar.

C) Okurlar kendi düşüncülerine uygun olan ya­zarları yeğlerler; yazarlar da kendi istedikleri nitelikleri taşıyan okurlara seslenirler.

D)Okurlar üstün nitelikli yapıtlardan hoşlanırlar; yazarlarda okuyucunun düzeyini yükseltmeye çalışırlar.

E) Okurların bir bölümü yeni tanınmaya başlamış yazarlara ilgi duyarlar; yazarların bir bölümü de Çalışmalarını okuyucuların beklentilerine göre yönlendirirler.

(ÖYS 1992)

 

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öznel bir değerlendirme söz konusudur?

A) Romanda anlatılanlar Kurtuluş Savaşı yıl­larında geçiyor.

B) Öyküdeki kişilerin dördü kadın, üçü erkektir.

C) Romanın   sonunda   kahramanların   hepsi ölüyor.

D) Kitaptaki ilk öykünün konusu köy yaşamıdır.

E) Öykülerin anlatımında bir kuruluk, bir tekdüze­lik görülüyor.

(ÖSS 1991)

9. (I) Kırk beş yıl boyunca birçok dergide, gazetede çeşitli kitaplarla ilgili değerlendirme yazıları yazdım. (II) Kendimi bir kitap eleştirmeni olarak görseydim, üstünde durup düşünülmüş, tutarlı ve kalıplaşmış bir yaklaşımla, belirgin bir yöntemle yönelirdim kitaplara.(III) Ama böyle bir arayışa girmedim. (V) Yazarlıkla ilgili her alanda olduğu gibi eleştiri alanında da kendi Ölçütlerime bağlı kaldım. Yazarlığımın temelinde hep bağımsızlık, kural tanımazlık, özgürlük yatıyor. (VI) Yıllar sonra dönün arkama baktığımda bunu açık açık görü­yorum.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi­sinde sanatçı, yazma işinde seçtiği yolu en kapsamlı biçimde belirtmiştir?

A) II.         B)lll.         C)IV.         D)V         E) VI,

(ÖSS 2004)

 

10. Aşağıdaki   cümlelerin    hangisi    öznel    bir yargıdır?

A) Yunus Emre’nin bu şiirinde “bulut’un gizli gizli ağlamasından söz edilerek buluta insan niteliği verilmektedir.

B) Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bu şiirlerinde doğadaki nesnelerin özellikleri insanlar ipin kullanılmıştır.

C) Faruk Nafiz Çamlıbel’in, “Han Duvarlarında birçok kez kişileştirmeye başvurduğu görülmektedir.

D) Ahmet Haşim’in “Sonbahar” şiirindeki kişileştirme de çok ilgi çekicidir.

E) Behçet Necatigil’in bu dizelerinde sokaklar için, “gülümseyen” sözcüğü kullanılarak kişileştirme yapılmıştır,

(ÖSS 1995)

 

11. “Çocukların, susuzluktan dudakları çatlamıştı.” cümlesindeki neden-sonuç ilişkisi aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A) Çok çalışıp yoksulluktan kurtulmuştu.

B) Geçirdiği hastalıktan hiçbir İz kalmamıştı.

C) Şiddetli soğuklardan elleri ince ince yarılmıştı.

D) O korkulu olaydan güzel bir öykü çıkarmıştı.

E) Öfkesinden ortalığı altüst etmişti.

(ÖSS 1984)

 

12. (I) Bu kitabın dört bölümü, aslında birer uzun makale olarak düşünülmüş, (II) Dördü de ayrı ayrı temaları işliyor. (III) Bu temalar: Osmanlı Türk müziğinin öğretimi, İcra üslubu, makamları ve bunları kuşaktan kuşağa aktarma yöntemleri… (IV) Yani Türk müziğinin belirleyici özellikleri…(V) Bütün bunlarla, geleneksel Osmanlı Türk mü­ziğinin çeşitli yönlerine ışık tutuluyor ve onun be­lirgin nitelikleri ortaya konuyor,

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi­si sözü edilen kitabın içeriğiyle ilgili değildir?

A) I.           B) ll.        C)lll.         D) IV.           E) V.

(ÖSS 1996)

 

13. Ne yaşanan her olay öyküye dönüştürülebiliyor ne de öyküye özgü kurallar, her zaman gerçeği aynen anlatmaya uygun düşüyor. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye en yakın anlamdadır?

A) Öyküde ne yaşanmış olaylar anlatılabilir ne de gerçekler yansıtılabilir.

B) Her olayı öyküleştirmek doğru olmaz; her öykünün kendine özgü bir yapısı vardır.

C) Yaşanmamış olaylardan öykü çıkarılamaz; yaşanmış olaylar da öykünün sınırların] aşar.

D) Yaşanan olaylar çok etkileyicidir; olaylar öyküleştirilirken canlılığını ve etkileyiciliğini yitirir.

E) Baştan geçen her olaydan öykü çıkarılamaz; öykünün yapısı olup biteni olduğu gibi yansıt­maya izin vermez,

(ÖYS 1994)

 

14. 1950’lerde edebiyatımızda görülen köye yöneliş hareketi, köy kökenli ya da köyü yakından tanıyan yazarların birbiri ardına ürün vermeleriyle yaygın­laşıp gelişmiştir.

Düşüncenin akışına göre bu cümleden sonra aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

A) Köylü ve köy sorunları, edebiyatımızın temel konularından biri olmuştur.

B) Köy gerçeğini değişik boyutlarıyla yansıtan bu ürünler, günümüz Türk edebiyatının seçkin örnekleri arasında yer alır.

C)Bu iki sanatçımızı köy edebiyatının dar kalı­pları içinde düşünmemek gerekir.

D) Bu hareketi benimseyen sanatçılar, köye ve köylüye yeni bir bakış açısıyla yaklaşmışlardır.

E) Bu yazarlar, köyün ve köylünün sorunlarını başarılı bir biçimde okurlara yansıtmışlardır.

(ÖSS 1995)

 

15. “Teknolojik uygarlığın başlıca Özelliği bilime dayanması, bilimle beslenmek zorunda ol­masıdır.” cümlesini, anlam değişikliği yap­madan, olumsuz biçimde yeniden söylemek gerekse, aşağıdakilerden hangisi en uygun olur?

A) Teknolojik uygarlığın bilime dayanmasını, bil­imle beslenmesini istemeyen yoktur.

B) Teknolojik uygarlığın bilime dayanmaması, bil­imle beslenmemesi düşünülemez.

C) Teknolojik uygarlığın başlıca Özelliği ne bilime dayanması ne de bilimle beslenmesidir.

D) Bilime dayanma ve bilimle beslenmenin teknolojik uygarlığa katkıda bulunduğu bilin­meyebilir.

E) Teknolojik uygarlığın bilime dayanması, bilimle beslenmesi başlıca özelliği olmayabilir.

(ÖSS 1982)

 CEVAPLAR

1.C 6.C 11.C
2.B 7.C 12.A
3.D 8.E 13.E
4.E 9.D 14.C
5.C 10.D 15.B