Cümlede Anlam – Cümlenin Anlamı ve Yorumu – Konu Anlatımı

İçindekiler

 CÜMLENİN ANLAMI VE YORUMU

Cümlede Sunulan Düşünce:

1-Ressamların çoğalmasına bir şey dediğimiz yok; resmin azalmasına üzülüyoruz.

*Resimlerin sayısı arttıkça niteliği azalmaktadır.

 2-Sanatçı içinden çıktığı toplumu yansıtmalı ve toplumun sorunlarını eserlerinde işlemelidir.

*Sanatçı toplumla ilgilenen ve toplumu işleyen kişidir.

 3-Canım dişine takarak çalışmayı göze almayan sanatçıların, sanat merdivenlerim çıkması çok zordur.

*Zorluğa katlanmayan başarılı olamaz

 4-Başarılı bir sanatçı:”Başkaları ne der?” yerine; “Ben böyle düşünüyorum.” dediği zaman kazanır.

*İnsan özgürlüğü seçtiği sürece başarılıdır.

 Yakın Anlamlı Yargılar

 1. Zekâ, doğuştan getirilen gücün, çevre olanaklarıyla işlenmesi sonucu oluşur.

* Zekâ ne sadece kalıtsal ne de sadece çevresel etkenlerle açıklanabilir.

 2. Kültürel yaşamında ilerleme görülmeyen bir toplumun dilindeki gelişme de durur.

*Toplumsal gelişmeyle dildeki gelişme arasında sıkı bir ilişki vardır.

 3. İnsanlarda, kurallara uyma alışkanlığıyla sorumluluk duygusunun yerleşmiş olması arasında sıkı bir ilişki vardır.

* Sorumluluğunu bilen insanlar kurallara uyarlar.

 4. Başarılı bir sanatçı zamanla ne kadar değişirse değişsin, aynı yolda ilerlemekten, aynı ana çizgiyi sürdürmekten başka bir şey yapmaz.

* Gerçek bir sanatçının, eski yapıtlarıyla yeni yapıtları arasında temel özellikleri açısından büyük farklar görülmez.

 5. Çevirmenin, bir sanatçı  titizliğiyle yazarın üslubuna yaklaşması gerekir.

*Çevirmen, çevirdiği yazarın dil ve anlatım özelliğine elinden geldiğince bağlı kalmalıdır. 

 Anlamca Çelişen Yargılar

 1.Sanatçı eserlerinde objektif olmalı, esere kendinden bir şey katmamalı.

*Sanatçı yazdığı her eserde kendi duygularını da işler.

 2.Sanat, ürettiği düşüncelerle toplumun hizmetinde olmalıdır.

*Sanat ancak sanat olduğu sürece vardır.

 3.İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı.

*İyilik eden, iyilik bulur.

 4.Sanatçının başarılı olabilmesi için geçmişiyle bağım koparmaması gerekir.

*Başarılı olmak isteyen sanatçılar geçmişe değil, geleceğe yönelmelidir.

 5.Akıl adama sermayedir.

*Akıllı, köprüyü arayana dek deli suyu geçer.

 Neden — Sonuç Bildiren Yargılar

 Çocukların , susuzluktan dudakları çatlamıştı. 

*Şiddetli soğuklardan elleri ince ince yarılmıştı

*Fazla ışık gözlerime dokunduğundan perdeyi kapattım. 

*Gene bahar geldi, güller  açıldı. 

*Erzurum’un dağları kardır, geçilmez.  

*Ülke toprakları yanlış kullanım yüzünden yok olup girmektedir.

*Tarıma yeterince önem verilmediğinden bu ülke pamuk, sebze, meyve üretiminde dünya sıralamasında gerilerde yer almaktadır.

*Çevre bilinci yeterince gelişmemiş olması, hava ve su kirliliğine yol açmaktadır. 

 NOT : Neden – sonuç bildiren  cümlelerinde neden sonuçtan sonra söylenebilir. Bu durumda “neden” e gerekçe   de denilebilir.

*Evde oturuyorum çünkü yağmur yağıyor.

 NOT: Bir cümle diğerinin gerekçesi olabilir.

*Hemen hemen tüm eserlerinde yalın bil dil kullandı. Çünkü eserlerinin anlaşılmasını ve sevilmesini  istiyordu.

*Artık öykü yazmayı bıraktım, şiire başladım. Şiir yazarken kendimi daha özgür hissediyorum.

* Arkadaş toplantılarına katılmazdı. Bu gibi şeylerin zaman kaybı olduğunu düşünürdü.

 Amaç –Sonuç  Bildiren Yargılar

* Sizlere faydalı olmak için buraya kadar geldim.

*Şirketin sorunlarını çözmek üzere Mersin ‘e gitti.

*Sırf çocukları üzülmesin diye gerçeği onlardan saklıyordu.

* Romanlarında kahramanları yaşadığı çevreden seçerdi; böylece okur, eserde kendini bulsun isterdi.

 Koşul- Zaman  Bildiren Yargılar

*Seni gördükçe geçmişi hatırlıyorum.

*Sen güldükçe ben gülüyorum.

*Kitabı bir haftada okumak şartıyla alabilirsin.

*Bu kitabı okuduğum zaman rahatlıyorum.

 Doğrudan Anlatım

*Gazetecilerden uzak olduğu sürece herkes, sanatçı da olsa, özgürce soluk alabilir.

*Kenan Hulusi; kitap yazan birinin, çevresindeki insanlarla arasına her zaman bir mesafe koyması gerekir, derdi.

*Cemil Meriç yalnızlıkla ilgili olarak şöyle der: “Yalnızlık, insanın sadece içindedir. Kimi zaman kalabalıklar arasında bile insan kendini yalnız hisseder.”

 Dolaylı Anlatım

*Bir yaşam boyu yazdığını; fakat hiçbir şey elde etmediğini, yoksulluk içinde yaşam sürdüğünü bize anlattı.

*Ahmet Arif, bize sanatçının her zaman kendi kendinin tutsağı olduğunu söylerdi.

*Artık, şiir de öykü de yazmayacağını, Haldun Taner’in de bulunduğu bir edebiyat sohbetinde bizlere iletmişti.

 Atasözleri

 *Az söyle , çok dinle

*Dost  ile ye iç; alışveriş etme.

*Son pişmanlık fayda vermez.                                  

*Bugününün işini yarına  bırakma.

*Üzüm üzüme baka baka kararır.

*Ağaç yaşken eğilir.                                                   

*Körle yatan  şaşı kalkar.                                         

*Rüzgar eken fırtına biçer.        

*Hamam giren terler.

*Mum dibine ışık vermez.                        

*Damlaya damlaya göl olur.

*Duvarı nem yıkar, insanı gam yıkar.

 Deyimler

* Arkası yere gelmemek…

* Başı göğe ermek…

 NOT: Çok az deyim gerçek anlamdadır.

  • İyi gün dostu
  • Çoğu gitti azı kaldı
  • Yükte hafif pahada ağır
  • Özrü kabahatinden büyük
  • Hem suçlu hem güçlü
  • Alan razı satan razı

 NOT: Karşılıklı konuşma (diyalog) durumundaki deyimler

  • Tencere dibin kara, seninki benden kara
  • “Deveye boynun eğri.” demişler; “Nerem doğru ki?” demiş.
  • Tilkiye: “Tavuk sever misin?” diye sormuşlar; “Güldürmeyin beni.” demiş.
  • Deveye sormuşlar: “İnişi mi seversin yokuşu mu?” “Düze kıran mı girdi?” demiş.

 Nesnel Yargılar

*Evimin balkonundan arka bahçelere bakarak sonbaharı günü gününe izliyorum.

*1940’lardan sonra tiyatroya yöneldim.

*Peş peşe altı tane tiyatro eseri yazdım. 

*Faruk Nafiz Çamlıbel ‘in “ Han Duvarları ”nda birçok kişileştirmeye başvurduğu görülmektedir.

*Kentlere göç edenlerin sayısı yıldan yıla artmaktadır.

*Sanatçılar, iki bölümden oluşan bu yapıtı, yarın da salonda seslendirecekler. 

*Geçen yıl yitirdiğimiz romancımız adına düzenlenen yarışmada bu yazar, ilk romanıyla ödül aldı. 

 Öznel Yargılar:

*Oyuncular büyük bir uyum içerisinde bütün yeteneklerini kullanarak rollerinin hakkını verdiler.

*Öykülerinin anlatımında kuruluk ve tekdüzelik görülüyor.

*Garda yolcuların bir resme benzeyen kımıltısız çizgilerini gördüm.

*Ahmet Haşim’in  “Sonbahar” şiirindeki kişileştirme ilgi çekicidir. 

*İhtiyar Adam ve Deniz, izlenmeye değer en iyi filmlerden biri. 

*Yazar, bu kitabıyla engin bir birikimi yapıtlaştırarak okura farklı bir dünyanın kapılarını açıyor.  

*Bu yazar, gücünü çekici anlatımından ve ilginç olaylardan alan, genellikle şaşırtıcı sonuçlarla biten öykülerle tanınmıştır.

 Üslup-Biçem ( Nasıl Anlatıyor?)

*”Yazdıklarımda hep gerçeğe bağlı kaldım; çünkü ancak bu nitelikteki bir yapıt yüzyıllar boyunca değerini koruyabilir.”

*”Romanda günlük sıradan olayların anlatımında bile özgün ve çarpıcı bir dil kullanılmış.”

*”Günlük konuşma dilinin inceliklerinden ustaca yararlanarak, kısa ve anlamca yoğun cümleler kurmaya büyük ölçüde özen gösterir.”

*”Zaman zaman doğup büyüdüğü Trakya bölgesinin yerel sözcüklerini de özgün biçimleriyle kullanır.”

*Tanpınar’ın dili önceleri ağır ve terkipliyken zamanla sadeleşir ve yolunu bulur.

*Şair şiirlerinde kendine ait akıcı ve pırıltılı bir dil kullanmış.

*O, zamanın sıradanlığından uzaklaşıp sözcüklerin ahengiyle, sadeliğiyle yazmıştır.

*Bu romanında göze çarpan ilk yenilik  sanatçının gereksiz istatistiki bilgileri kuru bir dille verme hastalığından kurtulmuş olması denilebilir.

*Kahramanlarını  yerel ağızlarla konuşturma ustalığı bu kitapta da devam ediyor.

*Çok akıcı bir dili var.  

*Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntılarına değin, somut bir biçimde yansıtmış. 

 İçerik ( Ne Anlatıyor?)

*Yakup Kadri “Yaban’da” aydın köylü ikilemini işler.

*Son yapıtında çocukları ve onların hayal dünyalarını işlemiş yazar.

*Genellikle metafizik konularını ele almıştır.

*Denemelerinde bambaşka dünyanın insanından bahsediyor.

*Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nda hasta bir gencin yaşadıkları anlatılır.

*Orhan Veli “Yaş Otuz Beş” ölüm temasım çarpıcı bir şekilde işler.

*Sait Faik, genellikle sıradan insanları ele alır.

*Kemal Tahir, eserlerinde tarihi konulara ağırlık verir.

*Namık Kemal; vatan, özgürlük konularında şiirler yazmıştır.

*Orhan Kemal’in öykü kahramanları fabrika işçileridir.

*Reşat Nuri, Yeşil Gece  Adlı eserinde eski ve yeni eğitim sistemini anlatmıştır.

 Tanım Cümlesi

*Eleştirmen sanat eserinin iyi ya da kötü yönlerini ortaya koyan bir sanatçıdır.

*Müzik , notalar arası diyalogdan doğan ve insan ruhunu besleyen sihirli bir hazinedir.

* Lirik şiir, duyguların çok etkili ve coşkulu bir biçimde dile getirildiği şiir türüdür.

 NOT: Tanım cümlelerinin yüklemleri çoğunlukla “dır, dir” ekini alır ; fakat her “dır, dir” ekini alan yüklem tanım  cümlesi değildir.

  • “Eleştirmen, sanat eserini tarafsız bir gözle incelemelidir.”
  • “Eleştirmen yargılarına duygularını karıştırmamalıdır.”
  • “Eleştirmen, sanatçının kişiliğini değil eserini dikkate almalıdır.”
  • Şiir duygusal yoğunluğunun fazlalığı nedeniyle sevilir.

 Karşılaştırma Cümleleri

*Geçtiğimiz yolun sağında masmavi bir deniz tüm görkemiyle uzanıyor, solunda yemyeşil ağaçlarıyla dağlar yükseliyordu.

*Bugünkü edebiyatta bu güçte bir yapıtla karşılaşmadım. Günümüzün yazarları arasında hiç kimse,    ne ben ne de bir başkası, böyle bir şey yazmayı başaramadı.

*Çünkü ne yaptığımız nasıl yaptığımız üzerinde yazarken daha az, yazdıktan sonra daha çok  düşünürüz. 

* Ova , güneşli  ve dalgasız bir denizden daha düzdü.

*İki satırlık bir konuşma bir karakteri  on sayfalık  bir betimlemeden daha başarılı bir biçimde çizebilir. 

*Bunların bizim evlerimizdekinden çok daha küçük pencerelerinden bakınca , içinde yaşayan  İnsanları gördük. 

 Karşıtlık

*Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında.

*Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.

*Önceleri bana soğuk gelen annemin ölüm tarihi olan 18 Mayıs, sonraları sıcak gelmeye başladı.

*Yüzündeki yumuşaklık çocuğun yaptığı davranış nedeniyle birden gerildi.

* Dışarıda tebessümü yüzünden eksik olmayan bu adamı derste gülerken görmeniz mümkün değildir.

 Eleştiri Cümleleri

*Kitap okunduğunda, yazarının, ne yazacağını uzun uzadıya ölçüp biçen, bunları bir tartıdan geçiren, düzene koyan sanatçılardan olmadığı anlaşılıyor.

* Orhan Veli, Türk şiirine yeni  bir kapı açmıştır.

*Konusunu günlük yaşamdan almasına karşın, kullandığı dil ve anlatımındaki pürüzler yüzünden, söyledikleri gereği gibi anlaşılmıyor.

*Yüzeysel bilgilere dayanarak yaptığı ruhbilimsel çözümlemeler, yapıtın dokusu içinde belirli bir işlev taşımıyor.

*Çizmeye çalıştığı tarihsel ortamı ayrıntılarıyla yansıtamayışı, yapıtının inandırıcılığını büyük ölçüde azaltıyor.

 Değerlendirme Cümleleri

* Şiirlerinde kullandığı sanatlı dili düzyazılarında görmeniz mümkün değildir.

* Yazarın son yapıtında söz sanatlarını  sıkça kullanması anlatımın akıcılığına gölge düşürüyor.

*Bu eserde, konu gerçek yaşamdan alınmış, kişiler karakterlerine uygun biçimde konuşturulmuştur.

 Yorum Cümleleri

* Yapıtta, içinde bulunulan ortamla insanın psikolojik durumu arasındaki ilişki açıkça görülmektedir.

* Yazar, yapıtlarında dünyayı kendi algıladığı biçimde değil, yarattığı kişilerin gördüğü biçimde anlatma yolunu seçmiş.

* O, daha kitabındaki ilk şiirlerinde okuruyla canlı bir iletişim kurmayı başarıyor.

 Önyargı  (Peşin Hüküm) Cümleleri

*Bu   uygulamanın   başarısızlıkla   sonuçlanacağını hep beraber göreceğiz.

*Yeni sınav sisteminin eğitime hiçbir katkıda bulunmayacağına inanıyorum.

*Biliyorum, çok fazla seyirci toplamayacak bu oyun; ama salt o rahatlığı yaşamak adına değer.

 Tahmin — Sezgi Cümleleri

*Sınavda çok başarılı olacağını biliyordum.

*Bu olayın böyle sonuçlanacağını ben çok önceden  anlamıştım.

*Bu konuyu onun yanında rahatça konuşabileceğimi sanıyorum

*Paraya düşkün biri olduğunu konuşmalarından çıkarıyorum.

 Öneri Cümleleri

* Bu kitabın sonuna kitabın hazırlanmasında yararlanılan kaynakların alınması okur için yararlı olur.

* Önce konulara çalışıp sonra soruları çözmeniz sizin için daha yararlı olacaktır.

*Çevremizdeki varlıkları, görüntüleri, olayları incelemeden, onların niteliklerini kavramadan yazı yazmayınız.

* Türkçe, günümüz gençlerinin rahat anlayabileceği bir dil haline getirilmelidir.

 Yakınma  (Seni Başkasına Şikayet)

* Onun okuldaki derslerine yeterince çalışmaması beni çok üzüyor.

*Yaptığının doğru olmadığını anlatsam da beni dinlemez ki…

*Söyleyin söyleyin kim anlar dilimden

 Kim alır  yarı yolda kalmış selamımı 

*Konudan konuya atlayan, başlığıyla içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok yormaktadır

* Yıllarca yunusların sürü sürü gözlerimin önünden geçtiğini, zamanın hepimizi, az rastlanan anların son tanıklarına çevirdiğini nasıl anlatabilirdim onlara?

 Sitem  ( Seni Sana Şikayet)

* Ne kadar hayırsın çıktın Ahmet! İnsan ayda yılda bir arar.

*Ey sevdiğim bir gün bana yar demedin.

Ne sevdiğin belli ne sevmediğin.

 Pişmanlık – Hayıflanma: (Beni Bana Şikayet):

*Elim kırılsaydı da sana tokat atmasaydım .

*Nasıl geçti habersiz güzelim o yıllar.

*Gençliğini yaşayamadığımız günler nerede?

*Ah o kadrini bilmediğim yıllar, koklamadan attığım gül demeti, suyunu sebil ettiğim çeşme…

 Azımsama  (Nicelik )

*Bu para mı beni bir ay götürecek.

* Verilen ücret yol parasına bile yetmiyor.

*Memur maaşı değil, cep harçlığı mübarek.

*Bu kadar öğrenciyle bu işi yapacaksın.

 Küçümseme  (Nitelik)

*Bu soruyu ilkokul çocuğu bile çözer.

*Bu kitap mı beni sarsacak , değiştirecek.

*İki üç şiir yazınca kendini şair zannetti.

*Bu kadar basit bir soruyu mu çözemedin?

 Varsayım Cümleleri

*Diyelim ki İstanbul alınmamış.

*Derste öğretmeni dinleseydi sınıfı  geçerdi.

*Olayın  böyle sonuçlanacağını  düşünseydi bu kadar sert konuşmazdı.

*Onu tanısaydın sen de severdin.

*Diyelim ki bu olay gerçek değildir.

 Kinayeli Söyleyiş

*Bu hızla  gidersek , okula belki yarın varırız.

*İyi konuşmacı dinleyicilerini uyandırmamak için sessizce salondan çıktı.

*O kadar güzel konuşma yaptın ki herkes büyülenmiş gibi uyuyorlardı.

 Gerçekleşmemiş Beklenti

Beni dikkate alacağını sanmıştım.

Dar günlerimizde bizi arayacağını düşünmüştük.

Yarışı önde bitireceğini ummuştum.

 Aşamalı Durum – Anlatımda Derecelendirme

*Salonda oturanların fısıltıları önce homurtulara dönüştü, ardından bağırmalar başladı, haykırmalardan kimin ne dediği anlaşılmaz oldu.

*Yaşlı adam, konuştukça açıldı, açıldıkça neşelendi, neşelendikçe espriler yapmaya, etrafındakilere şakalaşmaya başladı.

* Sokaktan gelen gürültü gittikçe artıyor, ürkütücü, korku verici çığlıklara dönüşüyordu.

 Monotonluk Bildiren Cümleler

*Ayının kırk türküsü var kırkı da armut üzerine.

*Her gün aynı yemekten bıktım, usandım.

*Yine arkadaşları ben uyandırıp kahvaltıyı ben hazırladım.