Ekspresyonizm (Dışavurumculuk) ve Özellikleri

EKSPRESYONİZM (DIŞAVURUMCULUK)

  1. Birinci Dünya Savaşı öncesi yıllarda Almanya’da ortaya çıkmıştır.
  2. İç gerçeğin ve iç yaşantıların önemli olduğunu, sanat yoluyla bu iç yaşantıların dışa yansıtılması gerektiğini savunmuştur.
  3. Ekspresyonizm ilk önce resim alanında doğmuş, sonra edebiyatta da etkili olmuştur.
  4. Realizme ver natüralizme tepki olarak doğmuştur.
  5. Romantizmin daha yeni bir yorumudur.
  6. Sanayileşmeye, burjuva ahlakına, savaşa bir tep­ki olarak gelişen bu akımdır.
  7. Empresyonizm (İzlenimcilik) sanatı da gös­terişli ama özden yoksun bulduğu için reddeder.
  8. Ekspresyonistlere göre gerçek, başka bir yerde değil, insanın içinde, ruhunda yani kendisinde  gizlidir.
  9. Gerçeklerin ve görünüşlerin insandan insana değişebildiğine inanırlar.
  10. Sanatta alışılmış geleneklere karşıdırlar. Bu yüzden daha değişimcidirler.
  11. İçinde yaşadıkları toplumu ve onun sanat anlayışını redderler.
  12.  
  13. Sanatın amacı, bu iç gerçekliği anlatmaktır. Sanatçı, iç gerçekliği anlatmak için iç gözleme başvurur.
  14. Ekspresyonistler sanata bazı görevler yüklemiş­ler; okuyucuya estetik zevk ve haz verip onu eğlendirmek yerine , onu sarsarak içinde bulunduğu uyu­şukluktan kurtarmak istemişlerdir.
  15. İç ger­çekliğe yönelerek dış dünyadan kopan ekspres­yonistlerin bu toplumculukları, soyut bir düşünce olmaktan öte gitmemiştir

Ekpresyonizmin önemli Temsilcileri

James Joyce,

T. S. Eliot

Franz Kafka

Eugene O’Neill

A. Strindberg