Sözcükte Anlam – 20

SÖZCÜKTE ANLAM – 20

1. “Bakmak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “vazifeli olmak, ilgilenmek” anla­mında kullanılmıştır?

A)  Yıllar yılı bu kadar çocuğa kim baktı sanı­yorsun.

B)  Bu kitaplardan sonra başkalarına da baka­cağım, dedi.

C)  Konağın bahçesindeki güllere bahçıvan baktı.

D)  Gömleğe şöyle bir baktım, içimin ısınmadı­ğını söyledim.

E)   Kurumumuza yazdığınız başvurulara bu memurumuz bakıyor.

 

2 . Aşağıdakilerin hangisinde “görmek” sözcü­ğünün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır?

A) Anlamak, sezmek, / Gidişin kötü olduğunu görmek zor değildi.

B) Ziyaret etmek, uğramak, / Dostum olan büyük şairi her gün görür, hatırını sorardım.

C) Fark etmek, / Bulunduğumuz yerden, atılan tüm golleri çok iyi gördük.

D) Değer vermek, / Maalesef gözü paradan başka bir şeyi görmüyordu.

E) Gözetmek, / Hazır cebin doluyken bizi de gör, dedi.

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “uyarı, bir şeyi anımsatma” anlamı vardır?

A)  Beni aramayı nasıl unutursun.

B)  Ne yazık ki eğitim seviyemiz her yıl kötüye gidiyor.

C)  Yarın bu kitabın kütüphaneye iadesi için son gün.

D)  Kim mutlu olmayı istemez ki?

E)   Bütün suçu ona mı yıkmışlar?

 

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz­cükler arasında sesteşlik ilişkisi kurulamaz?

A)  Bir çukur da buraya kaz.

Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.

B)    Çocuğun yüzünü yara bere içinde bırakmış.

Yastığın yüzünü değiştirmeyi unutmamalısın.

C)    Ben de yarışmaya katılmayı düşünüyorum.

Sırtındaki ben, katili ele vermişti.

D)   Senin için neler yaptığımı biliyorsun.

Masanın üstündeki sürahiden bir bardak su için.

E)   Ödevlerinizi dolma kalemle yazın.

Yazın nemli havalardan dolayı hastalığı iyi­ce katlanılmaz oluyormuş.

 

5. Yeni bir duyarlılığı, yeni bir şiir dilini oluşturma­ya çalışırken Batı’yı günbegün izlemiştir.

Bu cümlede altı çizili sözcüğün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin an­lamı bozulmaz?

A)     günden güne

B)      zaman zaman

C)      ara vermeden, sürekli

D)     öteden beri

E)      şöyle böyle

 

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “iç” sözcü­ğü deyim içinde kullanılmamıştır?

A)    Hakan, içimizden biriydi; ama şimdi ne ya­zık ki yabancımız.

B)    Kötü haberi duyunca içi sızladı kadıncağızın.

C)    Onun gibi içten pazarlıklı biriyle anlaşma­mız zordu.

D)    Sıkıntını içine atmakla ona çözüm bulaca­ğını sanma.

E)     Çocuğun durumu karşısında içi parçalan­mış; ancak bir şey de yapamamıştı.

 

7. Uzun bir zaman uğraşmasına rağmen keman çalmayı şöyle böyle öğrenebilmişti.

Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)   Onunla hemen hemen her gün görüşüyoruz.

B)    Aşağı yukarı on gün sonra köye varılır.

C)    İşlerimiz yavaş yavaş rayına girecektir.

D)   Ara sıra bize de uğrarsanız sevinirim.

E)   Bozuk makineleri tamir etme işinden az çok anlıyor.

 

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamı dışında kullanılmıştır?

A)         Tilki gibi kurnaz bir adam olduğunu biliyordum.

B)          İnsan, evlat acısına tahammül edemez el­bette.

C)          Salon, sanatçıyı büyük bir coşkuyla alkışladı.

D)         Güneş, bulutların ardından gülümsedi yine.

E)           Zanlı, sıkıştırılınca tüm bildiklerini tek tek okudu.

 

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim an­lamlı bir sözcük yoktur?

A)    Toplumlar, kendi köklerine dönmelidir.

B)          Perde kapandı ve oyuncular sahneye çağ­rıldı.

C)          Kızılırmak’ın debisi günden güne azalıyordu.

D)         Yazılarında uyağa karşı olduğunu söylerdi her zaman.

E)           Türkiye, bu konuda Yunanistan’a nota vermişti.

 

10.                I. Bize bağırınca ağzının payını verdim.

II. Ayağını çıkarmadan içeri girince annesin­den azar işitti.

III.Konuyla ilgili bilgileri ne yazık ki ağzımdan kaçırdım.

IV.Bu yıl kara elmas diyarına gitmeyi düşünüyor.

V.Şair, keskin bakışlarıyla hepimizi korkut­muştu.

Yukarıdaki cümlelerin hangisinde “Kış geldi, sobayı yakmak gerek.” cümlesindekine ben­zer bir mecaz vardır?

A) I.                      B) II.        C) III.        D) IV. E) V.

 

11. Sorunlarla boğuşmuş, güngörmüş, feleğin çemberinden geçmiş nice kişiler vardır ki kendi devirlerinin havasını solur ve o hava içinde ya­şarlar. Bunlar, hayatın sıkıntılarından yılıp ka­buklarına çekilmiş; hayata küsmüş, sorunlarla yalnızca kendi değer ölçüleriyle boğuşmaya ça­lışırlar.

Bu parçada geçen “kabuklarına çekilmek” sö­züyle belirtilmek istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)     Geçmişteki sınırların dışına çıkmamak

B)             Doğruyla yanlışın ayrımına varamamak

C)             Olaylar karşısında derin üzüntü duymak

D)            Sözü uzatmaktan kaçınmak

E)              Gerçek yaşamla bağlarını koparmak

 

12. Toplumsal sorunlardan çok, küçük adamın dünyasına yönelen duyarlılığıyla yeni bir öykü anlayışı geliştirdi Saik Faik. Alışılmış öykü yapı­sını kırarak olayın gelişimini değil, olayın için­deki insanın durumunu öznel bir tutumla yansıt­tı. Böylece kendinden sonraki öykücülere bir işaret feneri oldu.

Bu parçada geçen “işaret feneri olmak” sözüy­le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi­sidir?

A)            Herkes tarafından tanınıyor olmak

B)             Farklı anlatım biçimlerinden yararlanmak

C)             Öyküleriyle kuşaktan kuşağa geçmek

D)            Yazdıklarıyla yol göstermek, rehber olmak

E)              Alışılmışın dışına çıkmak, sıradanlıktan kurtulmak

 

13.    Ben hayat yumağını

Sustum, sabırla ördüm

Yukarıdaki dizelerdeki anlam olayı aşağıda­kilerden hangisidir?

A)     Somutlama

B)      Ad aktarması

C)      Dolaylama

D)     Kinaye

E)      Kişileştirme

 

14.                  Bir güzel bilirim bir daha bilmem

Ondan gör, cilve nedir eda nedir

Öyle satar kendini dirhem dirhem

Ondan bu gönül deli divanedir

Yukarıdaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)    Düşüncelerini kimseyle paylaşmamak

B)    Kendini diğer insanlardan üstün görmek

C)    Çok nazlanmak, pek edâlı davranmak

D)    Kendisinin çok güzel olduğunu sanmak

E)   Az da olsa başkalarıyla konuşmak

 

15. Edebiyatı, ne edebiyatla modayı birbirine karış­tıran genç yazarlar ne de geçmişin bir noktası­na saplanıp kalmış kafalar ortadan kaldırabilir.

Yukarıdaki cümlede geçen “geçmişin bir noktasına saplanıp kalmak” sözüyle anlatıl­mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)     Ulusal değerlerden yararlanmak

B)      Geçmişe önyargılı bakmak

C)      Evrensel olmayı başaramamak

D)     Doğruyla yanlışı ayırt edememek

E)      Tutucu olmak ve kendini yenilememek

 

16. Her öykücü, yapıtı ile bize yaşamın ve insanın bir yönünü gösterir. Öykü, son derece karmaşık olaylar, olgular, ilişkiler yumağı olan yaşamı çözümleyerek koyar önümüze; bunun için de ya­şamın ve insanın içine doğru bir pencere açar âdeta.

Yukarıdaki parçada geçen “yaşamın ve insa­nın içine doğru pencere açmak” sözüyle anla­tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   İnsanlara yeni ufuklar açmak

B)    Her okuyucuya hitap etmek

C)    Yaşamı ve insanı anlatmak

D)   Evrensel konuları işlemek

E)   Toplumun sorunlarına çözüm bulmak

 

17. Kaynağa gidilmeden ve metin üzerinde düşü­nülmeden hüküm verildiği için, Divan edebiyatı gözü kapalı  kötülenmiştir.

Yukarıdaki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)    Kendisine sunulan kâğıda hiç tereddüt et­meden imza attı.

B)    Müdürün karşısında gelişigüzel konuşup duruyordu.

C)    İnsanlara önyargılı yaklaşırsan onlarla dostluk kuramazsın.

D)    İnsan hiç tanımadığı birine bunları söyler mi?

E)     Bizi dinlemediğin için başına bunlar geldi.

 

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir duyu ile ilgili özellik başka bir duyuya aktarılmıştır?

A)    Bu kış, sert geçeceğe benziyor.

B)    Kitabı aldıktan sonra yavaşça yerine oturdu.

C)    Tüm tabiat, baharla birlikte rengârenk çi­çeklerle donanmıştı.

D)    Seninle, orada çok güzel günler yaşamıştık.

E)     Bir anda evin içini keskin bir koku kapladı.

 

19.           I. En sonunda kendimize göre bir ev bulabilmiştik.

II. Hemen hemen tüm işleri bitirdik sayılır.

III.Öyle ya da böyle bu düşünceyi sana kabul ettireceğim.

IV.Eninde  sonunda tüm gerçekleri öğreneceksin.
Yukarıdaki altı çizili sözlerden hangileri an­
lamca birbirine en yakındır?

A) I. ve II.                          B) I. ve III.

C) I. ve IV.                         D) II. ve III.                   

E) III. ve IV.

 

20. Söylevlerimizde ölçü; açıklık ve gerçeğe uy­gunluktan çok, güzel konuşmadır. Ünlü söylevcilerimizin cümleleri çok kez kasidelere taş çıkartıyor. Oysa biz kaside değil, yalın söz istiyo­ruz. Halkımız, edebiyatsız bir edebiyata susadı.
Yukarıdaki parçada geçen “taş çıkarmak” sö­züyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)    Engel olmak

B)    Daha üstün olmak

C)    Zorluklarla mücadele etmek

D)    Sade anlatımlı olmak

E)     Başarılı yapıtlar ortaya koymak

 

21. —güzel anlatışın niteliklerindendir. Gereksiz sözcükler, anlatımı uzatmakla kalmaz, anlamı da boğar. Güzel yazı ve şiirlerde gereksiz söz­cükler birer pürüz gibi göze batar.

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) Duruluk

B) Özgünlük

C) Özlülük

D) Akıcılık

E) Etkileyicilik

 

22. Hikâye, en az şiir kadar özen isteyen zor bir uğ­raştır. Sözcükler — ister; cümleler romanlardaki gibi kolay bir biçimde istediğiniz şekli al­maz. Ayrıntıya —direnir.

Yukarıda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler­den hangisi getirilebilir?

A)   göznuru – akıcılığa

B)   emek – söz kalabalığına

C)   yenilik – sadeliğe

D)   şiirsel – üsluba

E)   çalışma – evrenselliğe

 

23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemeyi oluşturan sözcükler tek başlarına kullanıla­bilir?

A)   Yine abur cubur yiyerek karnını doyurdu.

B)   Mırın kırın etme de şu işi yapıver.

C)   Er geç bu cinayet çözülecektir.

D)   Öğrenciler paldır küldür içeriye girdi.

E)   Yanında ıvır zıvır ne varsa getirmiş.

 

24. Öteden beri aynı işte çalışıyordu.

Yukarıdaki altı çizili sözün yerine aşağıdaki­lerden hangisi getirilirse cümlenin anlamın­da bir değişiklik olmaz?

A)   Eskiden olduğu gibi

B)   Sabahtan beriden

C)   Geçmişten bu yana

D)   Ara sıra

E)   Eski günlerde

 

25.          Bir gönül vardı bende (I)

Henüz aşkı(Il)  tatmamış(Ill)

Tertemiz hisleriyle

Günaha(IV)  batmamış(V)

Yukarıdaki dizelerde altı çizili sözcüklerden hangileri mecaz anlamda kullanılmıştır?

A) I. ve II.             B) II. ve IV.            C) III. ve IV.

D) III. ve V.          E) IV. ve V.

 

26. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim, açıklamasıyla birlikte verilmiştir?

A)   Böyle hatalar yaparsan onun dilinden kur­tulamazsın.

B)   Bu işte de dikiş tutturamazsan, kapıma uğ­rama.

C)   Hal ve hareketlerinden, bir dolap çevirdiği belli oluyordu.

D)   Sonunu düşünmeden konuşma, dilini tut biraz.

E)   Seni görünce dizlerinin bağı çözüldü.

 

27. Bir sözcük, türünün tamamını ya da bir bölümü­nü kapsar şekilde kullanılırsa genel anlamlı; tü­rünün tekini ifade eder şekilde kullanılırsa özel anlamlı olur.

Buna göre, aşağıdaki cümlelerin hangisin­de, altı çizili sözcük diğerlerine göre daha genel anlamlıdır?

A)   Bugün Ömerlerle futbol okuluna gittik.

B)   Sahaya kırmızı formayla çıktılar.

C)   Antrenmanı büyük sahada yaptılar.

D)   Susayanlara ılık su verdiler.

E)   Saat takmaktan hiç hoşlanmam.

 

CEVAPLAR

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

E

C

C

B

C

A

E

A

A

B

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

E

D

A

C

E

C

A

E

E

B

21

22

23

24

25

26

27

 

A

B

C

C

D

D

E