Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
10.Sınıf Dil ve Anlatım Konuları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Fri, 26 Mar 2021 18:19:19 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png 10.Sınıf Dil ve Anlatım Konuları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Fiiller – 4 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/fiiller-4.html Tue, 04 Feb 2014 22:04:06 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=4442 FİİLLER – 4

1. “Hemen bütün ev halkı, orada, çakıl taşı dö­şemeli bir yola açılan oda kapısının önünde birik­mişti.” cümlesinin yüklemi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Miş’li geçmiş, olumlu, üçüncü tekil şahıs

B) Miş’li geçmişin hikâyesi, olumlu, üçüncü tekil şahıs

C)Miş’ii geçmişin rivayeti, olumsuz, üçüncü tekil şahıs

D) Miş’li geçmişin rivayeti, olumlu, üçüncü tekil şahıs

E) Şimdiki zamanın  hikâyesi,  olumlu,  üçüncü çoğul şahıs

(ÜSS 1967)

 

2. Evin bahçesine dikilecek çamların üzerine kon­muş bir serçe, durmadan cik cik edip şarkısını söylüyordu. Evin tekir kedisi eşiğe uzanmış, bir yandan örselenmiş tüylerini düzeltmek için yalarken bir yandan da az ilerdeki çöplükte sallana saltana gezinen kargaya bakıyordu.

Bu parçada geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisi, sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır?

A) dikilecek                     B) konmuş             C) durmadan

D) örselenmiş                 E) gezinen

(ÖSS 2003)

 

3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi ekeylem almış bir sıfattır?

A) Bu elmalar henüz tatlanmamış.

B) Eski evimiz de bu kadar genişti,

C) Şu anda olayın gerçek nedenini bilen yok.

D) Söylediklerine göre bu sınıfın en çalışkanı sensin.

E) Yarın hava tüm yurtta yağmurlu olacakmış.

(ÖYS 1995)

 

4. “Türkçe’de bileşik eylemler, ad soylu bir sözcükle yardımcı eylemlerden oluşan öğelerdir.”

Bu tanımın  dışında kalan bileşik eylem, aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A) Bunun böyle olacağını hissetmiştim.

B) Aceleye gerek yok, biraz sabret.

C) Nasıl oldu bilmem, birden ortadan kayboldu.

D) Kaç gündür bu daracık yere hapsolduk.

E) Artık bastonsuz yürüyebiliyormuş.

(ÖSS 1982)

 

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen bağ-fiil, ötekilerden farklı bir sorunun yanıtıdır?

A) Düşüncelerini hiç çekinmeden söylerdi.

B) Soruları bütün yönleriyle düşünerek yanıtlı­yordu.

C) Sınavdan hemen sonra güle oynaya evine gitti.

D) İşi zamanında bitirmek için ölesiye çabalıyordu.

E) Bence o, buraya geleli çok değişti.

(ÖSS 2004)

6. Bihruz Bey, yarım yamalak bir öğrenim görmüş, yirmi üç yirmi dört yaşlarında bir gençtir.

Yukarıdaki cümle ya da onu oluşturan sözcük­ler dilbilgisi açısından incelendiğinde aşağıdakilerden hangisi yanlış olur?

A) Bileşik isim cümlesidir.

B) Birden çok belgisiz ve sayı sıfatı vardır,

C) Yükleminde ek-fiilin geçmiş zaman eki vardır.

D) “Yarım yamalak” sözü ikilemedir.

E) “Öğrenim” sözcüğü fiilden türemiş bir isimdir.

(ÖYS 1993)

 

7. Dünyanın en tanınmış orkestralarından biri olan bu grup, 18. yüzyıl bestecilerinin yapıtlarını yo­rumluyor; ayrıca, unutulmuş veya az tanınan bestecilerin yapıtlarını buluyor ve seslendiriyor.

Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) İşaret sıfatı vardır.

B)Sıfat fiiller kullanılmıştır.

C) Zarf tümleci yoktur.

D) Türemiş sözcükler kullanılmıştır.

E) Yüklemler bileşik zamanlıdır.

(ÖSS 2004)

 

8. (I) Yüzlerce kişinin girip çıktığı büyük bir mağazanın önündeki geniş alanda rastlamıştım ona. (II) İki karo arasından, ince bir toprak aralığından uzatmıştı boynunu. (III) Arabaların park ettiği yerde, taşlar arasında, işi neydi bu taçyaprakları solgun gelinciğin? (IV) Bol topraktan beslenemediği ipin yüzü solcun kalan o gelinciği getiriyorum gözlerimin önüne. (V) Her gün yü­zlerce kişinin otomobilleriyle geçtiği alanda, kendi dünyasında, ama iyi ama kötü yaşayıp gidiyordu.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümle, bileşik bir fiil cümlesidir.

B) II.cümlenin yüklemi,  öğrenilen (belirsiz) geçmiş zamanın hikâyesi ile çeki m I en m iştir.

C) III. cümle, birden fazla dolaylı tümleç içeren sözde soru cümlesidir.

D) IV. cümle, içinde ad tamlaması bulunan bir devrik cümledir.

E).V. cümledeki “geçtiği” sözcüğü isim-fiil eki almıştır.

(ÖSS 2005)

 

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiille ku­rulmuş bir yan cümlecik, temel cümleciğin nesnesi görevindedir?

A) Öğretmenimizin şiir okuyuşunu çok beğeni­yorum.

B) Onun şiir okuyuşundan sen de hoşlanırsın,

C) Güzel şiir okumak bir yetenek işidir.

D) Şiir okumaktan hoşlanmayanlar da olabilir.

E) Şiir okumanın da bazı kuralları vardır.

(ÖYS 1991)

 

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, eylem, istek kipindedir?

A) Yarın sabah erken kalk,

B) Ödevlerinizi zamanında yapınız,

C) Bugün İngilizce çalışalım.

D) Bu güzel havada biraz yürümeliyim.

E) Yarın öğleden sonra bize gelsin.

(ÖYS 1986)

 

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, fiile eklenen – miş, – mış, – muş eki cümleye “başkasından duyulma, aktarılma” anlamı katmaktadır?

A) Az ışıkta okuyorsun; gözün kanlanmış.

B) Çok yorulmuşsun; dinlenmek gerek,

C) Soğuktan dudakların çatlamış; biraz krem sür.

D) Ayşe dün sinemaya gitmiş; ama filmi beğen­memiş.

E) Pasta güzel olmuş; biraz daha alabilir miyim?

(ÖYS 1987)

 

12. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi, gelecek zaman kipi anlamında kullanılmamıştır?

A) Yarın geç mi gelirsin?

B) Akşamları bu saatte mi uyursun?

C) Mektubu sonra mı yazarsın?

D) Arkadaşını yarın mı ararsın?

E) Sabaha İstanbul’da mı oluruz?

(ÖYS 1989)

 

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin kipinde bir anlam kayması olmuştur?

A) Pazar günü gelmeye çalışacağım.

B) Sabahları erken kalkmayı sevmiyorum.

C) Yağmur yağdığı için gelememiş.

D) Söz verdi, yarın buraya uğrayacak.

E) İstanbul’a gitmekten vazgeçmişler.

(ÖSS 1994)

 

CEVAPLAR

1.B 6.C 11. D
2.B 7E 12.B
3. B 8. E 13.B
4.E 9.A  
5.E 10.C  

 

]]>
10.Sınıf Dil ve Anlatım Konu Anlatımları 1. Ünite:Sunum, Tartışma, Panel https://dersimizedebiyat.org/10-sinif-dil-ve-anlatim-konu-anlatimlari-1_unitesunum_panel_tartisma.html Tue, 07 Jan 2014 20:25:01 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=12828 Tartılma Türleri (Sunum, Tartışma,Panel)

1. Sunum

 

Bir konunun, bir bildirinin, bir araştırma sonucunun dinleyicilere aktarılmasına sunum denir. Sunumda bir çalışma sonucunu açıklama, anket çalışmalarını ifade etme, bilgileri yenileme ve pekiştirme söz konusudur.

Birkaç kişiye veya bir salondaki kalabalığa yapılan sunumun amaçları arasında bilgi vermek, bilgileri yenilemek, bir araştırma veya anket çalışmasının sonuçlarını açıklamak, bilimsel bir araştırmaya katkıda bulunmak sayılabilir.

Sunumdan Önce Yapılacaklar

Sunumdan önce, sunusu gerçekleştirilecek konu belirlenmelidir. Bu, bir şirkette müşteri profili, hedefler, kâr ve zararlarla ilgili bilgilendirme olabilir. Konu, toplumun ilgisini çekecek nitelikte olmalıdır. Sunumu yapacak kişi, konuya hâkim olmalı, farklı kaynaklardan hareketle sunumunu hazırlamalı, gereksiz ayrıntılardan ve tartışmalardan uzak durmalıdır. Slaytlara yazdığı cümlelerin kısa ve anlaşılır olmasına dikkat etmelidir. Bunun yanında kişi, sunumdan önce sunumu yapacağı yeri görmeli, orada prova yapmalı, sunum sırasında kullanacağı slayt makinesi, bilgisayar, ses sistemleri, CD gibi araç gereçleri kontrol etmelidir.

Sunumda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Sunumu yapacak kişi, bütün hazırlıklarını yaptıktan, dinleyiciler salona geldikten sonra programa başlar. Öncelikle kendisini kısaca tanıtır. Konu hakkında bilgi verir. Sunumunu gerçekleştirirken dili güzel kullanmaya özen gösterir. Ses tonuna, vurgulara, jest ve mimiklerine dikkat eder. Sadece sözlü olarak değil vücut diliyle de dinleyicilerle iletişim kurmaya çalışır. Bütün bunların yanında sunum yapan kişi, sunumunda ciddi, ağır başlı ve derli toplu bir görünüm sergilemeye özen göstermelidir. Sunum sırasında gösterdiği slaytlarla açıklamaları eş zamanlı götürmelidir.

Sunumdan Sonra Yapılacaklar

Sunumun başarıyla gerçekleştiren kişi, sunum sonrasında dinleyicilerin konuyla ilgili olarak kendisine soru sormasına fırsat tanımalıdır. Dinleyicilerin sorularına açık, net ve doyurucu cevaplar vermeli, cevap verirken dinleyicilerle tartışmaya girmekten kaçınmalıdır.

Sunumda Kullanılacak Malzemeler

Etkili bir sunum, gücünü, konu kadar sunumda kullanılan teknik malzemelerden alır. Bu açıdan sunum yapılırken teknik araç gereçten mutlaka yararlanılmalıdır. Çünkü yazı tahtası, çok yapraklı pano, CD, disket, bilgisayar, projeksiyon cihazı, slayt makineleri, mikrofon gibi teknik araçlar ve görsellik konunun anlatılmasında ve anlaşılmasında çok etkilidir. Bu araç ve gereçler;

  • Konuşmaya olan ilgiyi artırır.
  • Dinleyicilerin, verilen bilgileri daha iyi algılamalarını sağlar.
  • Sunumu yapana, anlatımda zaman kazandırır.
  • Sunumdaki monotonluğu kırarak programa renklilik katar.
  • Sunum için slayt hazırlanırken şunlara dikkat edilmelidir.
  • Başlık slaytı hazırlanmalıdır.
  • Slaytlarda kısa ve öz anlatım tercih edilmelidir.
  • Aynı yazı karakteri kullanılmalıdır.
  • Gerektiğinde şekil, resim, grafik vs. kullanılmalıdır

2. Tartışma

Farklı görüşlerde kişilerin bir araya gelerek bir konuyu çözümlemek, kendi görüşlerini açıklamak ve kanıtlamak, karşı tarafın zayıf yanlarını ortaya koymak için yaptıkları konuşmalara tartışma denir. Sözlü anlatım türlerinden olan tartışmanın kendine özgü bir yapısı vardır.

Tartışma her konuda yapılabilir. Bir kitap, bir makale, bir film, bir tiyatro oyunu, bir siyasi düşünce veya toplumu yakından ilgilendiren bir sorun tartışma konusu olabilir. Bu açıdan tartışmada konu önceden belirlenir. Bu konunun tartışmaya ve konuşmaya değer niteliklerinin olması gerekir. Çünkü tartışmada amaç, gerçeğe ulaşmaya çalışmak ve gerçekleri ortaya çıkarmaktır.

Tartışmanın Aşamaları

Tartışmada önce konu belirlenir. Konunun tartışılacağı mekân düzenlenir, araç gereçler belirlenir. Tartışma sonunda konuyla ilgili genel bir değerlendirme yapılarak tartışma özetlenir. Tartışılan konu, hem olumlu hem olumsuz taraflarıyla ele alınır. Ancak tartışmada duygusallığın yeri yoktur. Çünkü konu, duygulara göre değil, bilgi, belge ve kanıtlara dayanılarak yapılır. Tartışmada konuşmacılar sabırla dinlenmeli, görüşler hoşgörüyle karşılanmalıdır.

Tartışmada Başkanın Görevleri

Tartışmada bir başkan ve konuşmacılar vardır. Başkan konu hakkında özet bilgiler verir, konuyu dinleyicilere tanıtır. Konunun özelliklerini verirken tartışmanın ilkelerini ve sınırlarını da hatırlatır. Sorularla tartışmacıları yönlendirir. Başkan, konuşmacılara konuşabilecekleri rahat bir ortam hazırlamakla, konuşmacıların konu dışına çıkmasını engellemekle, kısır ve yaralayıcı tartışmaları önlemekle sorumludur. Ayrıca başkan, konuşmacılara karşı tarafsız davranmalı, program sonunda bütün görüşleri toplayarak bir sonuca ulaşmalıdır.

Tartışmada ön yargılardan kaçınılmalı, konuşanların sözü kesilmemelidir. Bağırmaktan kaçınılmalı, tartışma kişiselleştirilmemelidir. Konu dışına çıkılmamalı, örnekler düşünceleri destekleyici nitelikte olmalıdır.

Tartışmaların belli bir topluluk karşısında yapılanlarına topluma açık tartışma denir. Dinleyiciler karşısında yapılan bu tartışmalarda amaç kamuoyu oluşturmak, karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak, dinleyicilerin bilgi ve görgülerine göre konuşulanlardan sonuçlar çıkarmasını sağlamaktır.

Belli bir topluluk karşısında yapılan tartışmalar kendine özgü niteliklerine göre isimlendirilir. Bunlar münazara, açık oturum, panel, sempozyum (bilgi şöleni) ve forumdur.

3. Panel

Toplumsal bir konunun bir karara varılmaktan çok çeşitli yönlerden aydınlatılması için dinleyiciler önünde uzmanlar tarafından bir sohbet havası içinde tartışılma­sıdır. Bir konunun dinleyiciler önünde sohbet havası içinde birkaç kişi tarafından tartışıldığı konuşmalara panel denir.

Bir başkan ve konuşmacılardan oluşan panelde başkan ve konuşmacılar bir masa etrafında toplanır. Başkan, konuşmacıların hangi sırayla ne kadar süre konuşacağını belirler. Panelde amaç; sonuca varmak değil, konuyla ilgili farklı düşünceleri ve eğilimleri ortaya çıkarmaktır. Bunun için konuşmacılar, konunun farklı yönlerini, değişik boyutlarını ortaya koyar. Panel sonunda başkan, konuşmaları kendi düşüncelerini de katarak özetler.

Panelde açık oturumda olduğu gibi, konu bir sonuca bağlanmaz. Konunun kanıtlanma amacı güdülmez. Açık oturumdan farklı olarak konuşmaların bitiminde konuşmacılar birbirine soru sorabilecekleri gibi, dinleyiciler de konuşmacılara soru sorabilir.

Panelin özellikleri şunlardır:

  • Bir başkan gözetiminde yapılır.
  • Konuşmacı sayısı üç ile altı arasında değişebilir.
  • Panelin sonunda dinleyiciler konuşmacılara soru sorabilir.
  • Tartışmaya dinleyiciler de katılırsa “panel”, “forum”a dönüşür.
]]>