Paragraf – 39 Çıkmış Sorular (Test Çöz – Online)
Paragraf - 39 (Çıkmış Sorular)
- Toplam Soru sayısı: %%TOTAL%%
- Doğru sayısı: %%SCORE%%
- Yaptığınız yanlış sayısı: %%WRONG_ANSWERS%%
- Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%
Soru 1 |
(I) Evimiz dere boyundaydı. (II) Kış aylarında ve baharlarda, evin içinde, avluda dolaşırken dışarıda akan derenin sesini duyardık. (III) Derenin tahta köprülerinden biri evimizin dört beş adım yukarısındaydı. (IV) Derenin iki yanında yükselen tepelerin sırtları, alabildiğince gür çam, meşe koruluklarıma örtülüydü. (V) Köprüyü geçince, karşıda mahallenin fırını, fırının az Ötesinde de Kurşunlu Cami vardı. (VI) Cami ile fırının yakınında tahta panjurlu, küçük pencerelerinde fesleğen, sardunya saksıları dizili, kireçle badanalanmış evler sıralıydı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
(ÖYS 1997)
II İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
III İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
IV İpucu: TEBRİKLER! | |
V İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
VI İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 2 |
Müzik, resim, mimarlık, sinema gibi güzel sanatlardan biri olan edebiyatın malzemesi dildir. Bir başka anlatımla, edebiyatın ürünleri dille yaratılır. Nasıl ki her ses ürününü müzik, her renk ve çizgi ürününü resim sayamıyorsak, her dil ürününü de edebiyat sayamıyoruz. Bir dil ürününün edebiyat niteliği kazanmasının ölçüsü, güzelliktir. Güzellik özle biçimin uyuşmasıdır. Sanatçının bunu sağlaması da seçtiği bir konuyu belirli bir amaç doğrultusunda dengeli bir kurgu, özenli bir biçem ve iyi bir anlatımla işlemesine bağlıdır.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
(ÖYS 1997)
Edebiyatın etki gücü, öteki sanat dallarına göre daha fazladır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Her sanat dalının kendine özgü malzemesi ve yöntemi vardır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Ortaya konan her yapıtın, herkes tarafından beğenilmesi beklenmez. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Edebiyat ürünlerinde aranan en önemli öğe güzelliktir. İpucu: TEBRİKLER! | |
Bir edebiyat ürünün güzelliğini belirlemede konu ölçüt olamaz. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 3 |
Yazar öykülerinde, kadın - erkek ilişkilerini ve aşkları ön plana çıkarır ve bunları hep yalnızlıklarla noktalar. Bunu yaparken, kimi insan ilişkilerindeki bir çıkmazı da gösterir. Sık sık çizdiği "yalnız adam" tipi, genellikle, insanlar arasında bile yalnızlığa mahkum olduğunun bilinci ipinde ilişkisini sürdürür, sürdürmeye çalışılır.
Bu parçada sözü edilen öykülerdeki kahramanların en belirgin niteliği aşağıdakilerden hangisidir?
(ÖYS 1997)
Yalnızlıktan şikayetçi olma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İnsan ilişkilerinde çekingen davranma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Her zaman, her yerde kendini tek basma hissetme İpucu: TEBRİKLER! | |
Kişisel sorunların altında ezilme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kendisini anlayacak dostlar seçememe İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 4 |
Soyut şiiri, ne kapalılıkla ne de anlamsız olmakla nitelendirebiliriz. Soyut şiir, olsa olsa, daha yazılmamış bir şiirdir. Ayrıca, yazılmış gibi görünüp de belli bir şiir düzeninde yer almamış, gelenekten kopuk, salt ozanını ilgilendiren her türlü şiir soyuttur.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olabilir?
(ÖYS 1997)
Günümüzde soyut şiirin başarılı örnekleri var mıdır? İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Soyut şiir kolay yazılan bir şiir midir? İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Soyut şiirde niçin alışılmış kalıpların dışına taşılır? İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Soyut şiir nasıl bir şiirdir? İpucu: TEBRİKLER! | |
Soyut şiirin insandan kopuk oluşunu neye bağlıyorsunuz? İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 5 |
(I) Toplumsal gerçekleri sanatın imbiğinden geçirmeden, giydirip kuşatmadan yansıtmak, sanat değildir. (II) Bunu söylemeye bile gerek yok. (III) Sanatın aynasını, insanlar üzerine tutmak, toplumsal gerçekler üzerine tutmak benim için bir insanlık borcudur. (IV) Bu, aynı zamanda görevim hatta varoluş nedenimdir. (V) Sanatçı aynasını, kendisini bugünlere getiren toplumun üzerine tutmayıp da neyin, kimin üzerine tutacak?
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yerine "Bu bilinen bir gerçek." cümlesi getirilirse parçanın anlam akışı değişmez?
(ÖYS 1997)
I İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
II İpucu: TEBRİKLER! | |
III İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
IV İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
V İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 6 |
---- Hiçbir zaman çevresinde olup bitenlere kayıtsız kalamaz; ama bu, şairin, gününün tarihçisi olduğu anlamına gelmez. Şair güllerle ilgili bir şiir yazar, biz ondan bir takım olayların olup bittiğini anlarız. Yani şairin politikayı doğrudan etkilemek, yansıtmak gibi bir görevi yoktur.
Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
(ÖYS 1997)
Yaşanmış olayları olduğu gibi yansıtma, şairin temel görevidir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Şair, çevresine yeni duygular, yeni düşünceler aşılayan kişidir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yaşanan her olay, şiirde kendine belli bir yer bulabilir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Şair toplumsal yaşamın içinde, toplumsal sorunlarla iç içedir. İpucu: TEBRİKLER! | |
Şair gerçeklere sırt çeviren bir duygu adamıdır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 7 |
Yazarın, o yıllardaki toplumsal değişimleri, dönüşümleri yazmak gibi bir amacı yok. Öyküsünü yazarken yaşadığı yılların renklerinden, çizgilerinden, havasından, çocukluk ve ilk gençlik yıllarına duyduğu özlemle söz ediyor. Çizdiği bu eski zaman tablosunda, yukarıda sözünü ettiğim değişimin izleri kendiliğinden yer alıyor.
Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir?
(ÖYS 1997)
Böylece örnek aldığı yazarlar arasındaki yerini alıyor. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yaşadıklarını yansıtarak, okuyucuyu bunaltma yanılgısına düşmüyor. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Biz de bunlardan düne, yani geçmişe yönelik bilgiler ediniyoruz. İpucu: TEBRİKLER! | |
Sonuç olarak, yaşadığı toplumu aydınlatmayı amaçladığını göstermiş oluyor. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Böylece bugünün, geçmişten fazla farkı olmadığını bir kez daha belirtmiş oluyor. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 8 |
Bilim, sanat, kültür alanındaki gelişmeler hep yerleşik yaşam koşulları ipinde ortaya çıkmıştır. Elbette konargöçer toplumların da kültürleri vardır, ama bu kültür, yerleşik yaşamın oluşturduğu kültürün çok gerisindedir. Çünkü insanlar kadar kültürler de sosyal olgulardır; ortak değerlerin, birikimlerin ürünüdür. Konargöçer toplumlar, çevrelerini değiştirmeyi, köklü bir uygarlık yaratmayı, onu işleyip geliştirmeyi pek düşünmezler. Bu nedenle sığ bir alt kültürün çevresinde dolaşıp dururlar. İnsanlar birey olma sürecini ancak kentsel alanlar içinde tamamlarlar. Bilinçli, özgür, çağdaş yaşama isteklerini, yeteneklerini buralarda geliştirebilirler.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
(ÖYS 1997)
Bilim, sanat ve kültür düzeyi toplumdan topluma değişir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Çağdaş insan, ancak yerleşik kültür düzeni içinde biçimlenir. İpucu: TEBRİKLER! | |
Konargöçer toplumların da kendilerine özgü kültürleri vardır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kültürün oluşmasını sağlayan etkenler çok yönlüdür. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yerleşik yaşama geçiş, insanlara daha rahat ve düzenli bir yaşam sağlamıştır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 9 |
Ben hep şiirlerimin bir kıyıcığında saklı tuttum umudu. Acı varsa, onu duymak başka, acıya yenik düşmek başka. Acıya yenik değiliz, ne ben, ne de şiirim.
Bu sözleri söyleyen şair aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
(ÖYS 1997)
Olaylar karşısında iyimserliğini ve gücünü koruyan İpucu: TEBRİKLER! | |
Başından üzücü olaylar geçmiş olan İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kimsenin baskısı altında kalmak istemeyen İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Şiirlerinde acılara yer vermeyen İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yaşadıklarını gereği gibi değerlendirmeyen İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 10 |
Çocukken kulaklarım, şimdiki gibi bir çift kepçe değil, kocaman birer yelkendi. Üstüne üstlük geçirdiğim bir hastalık sonucunda kel olmuştum, Bu durum, insanların, benimle "aynalı" diye alay etmelerine yol açıyordu. Kimseyle doğru dürüst konuşamıyordum. Bu yüzden sürekli kaçacak yer arıyordum. Sonunda sığınacak yeri bulmuştum. Burası, ortaokulun kütüphanesiydi. Artık fırsat buldukça hep oraya kaçıyordum. Orada yaşamak, çevremdekilerle birlikte olmaktan daha kolaydı. Benim kel olduğumu ne Balzac biliyordu, ne Tolstoy, ne Gide... Diyebilirim ki çevremdekilerden ve kendimden, okuyarak kaçtığım gibi yazarak da kapmayı denedim. Kısacası yazıya sığınmış eski bir çocuğum ben.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
(ÖYS 1997)
Fiziksel görünümlerin çocukların ruhsal durumunu nasıl etkilediği İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kimi kişilerin, fiziksel kusurları alay konusu yaptığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Okul kitaplıklarının kişilere, sıkıntılarını unutturacak en iyi yerler olduğu İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Okumanın insanları kişisel dertlerinden uzaklaştırdığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yazarın hangi nedenlerle kitap okumaya ve yazmaya başladığı İpucu: TEBRİKLER! |