9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı MEB Kitabı Cevapları 150. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
OKUMA ÇALIŞMALARI
Hazırlık
1. Sosyal ve kültürel değişimin aile kurumu üzerindeki etkileri neler olabilir? Tartışınız.
Her sosyal ve kültürel değişimin aile üzerinde olumsuz veya olumlu etkileri vardır.Bazı toplumlarda görülen yozlaşma aile üzerindeki etkisi olumsuz olabilir. Toplumları bir arada tutan en faktör aile kavramıdır. Aile anlayışı bazı toplumlarda yok olmuşsa bu orada sosyal ve kültürel değişimlere işaret eder.
2. “Kuşak çatışması” kavramından ne anladığınızı belirtiniz.
Farklı nesiller arasındaki anlayış farklılıklarıdır.
3. Bir roman filme alındığında o romanla film arasında ne gibi farklılıklar olabileceğini tartışınız.
Her roman okuyanın kafasında farklı yer edinir. Dolayısıyla filme aktarıldığında da sahneye koyanın zihninde romanı izlemiş oluruz. Unutmayalım romanı filme aktardığımızda roman kendi özünden çok şey kaybetmiş demektir.O artık bizim okuduğumuz roman değil, yönetmenin bize anlattığı roman haline gelmiştir.
1. Metin
YAPRAK DÖKÜMÜ
Ali Rıza Bey, değerlerini her şeyden üstün tutan bir aydındır. Ahlak, dürüstlük ve adalet vazgeçemeyeceği değerlerdir. Trabzon’daki memurluk görevinden ayrıldıktan sonra karısı ve beş çocuğuyla İstanbul’a gelir. Ailesiyle beraber Bağlarbaşı’ndaki babadan kalma eve yerleşirler. Bir süre işsiz kaldıktan sonra Muzaffer Bey’in müdürlük yaptığı şirkette çalışmaya başlar. Ali Rıza Bey, eski bir tanıdığının kızı Leman’ın şirkette işe alınmasına aracı olur. Bir süre sonra Leman’la şirket müdürü Muzaffer Bey’in ilişkisi olduğunu öğrenir. Ali Rıza Bey bu durumu gururuna yediremeyip işten ayrılır. Oğlu Şevket’in bir bankada iş bulup çalışmaya başlamasıyla biraz rahatlar. Artık evin bütün yükü Şevket’in omuzlarındadır. Karısı Hayriye Hanım ile kızları Necla ve Leyla, eve para getirmeyen babalarına karşı saygısız davranmaktadır.
Şevket iş arkadaşı Ferhunde ile yakınlaşır. Kadının kocası olayı öğrenince Ferhunde’yi kovar. Şevket, Ferhunde ile evlenmek ister. Ali Rıza Bey, bu evliliğe karşı çıkar. Hayriye Hanım, Ali Rıza Bey’e baskı yapar. Ali Rıza Bey, Şevket’in Ferhunde’yi çok sevdiğini anlayınca evlenmelerine izin verir.
Aşağıdaki parça, evdeki sosyal hayatın değişmesiyle gelişen olayların anlatıldığı bölümden alınmıştır.
XVIII
Leyla ile Necla artık muratlarına ermişlerdi. Senelerden beri hasretini çektikleri asrî hayata nihayet kavuşmuşlardı. Ali Rıza Bey’in Bağlarbaşı’ndaki kendi gibi ihtiyar ve çürük evi eski mahrumiyetlerin acısını çıkarmak ister gibi çılgın bir neşe ve şenlik içinde kalkıp kalkıp oturuyordu.Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başkalarının davetine gidiliyordu. Aşağı sofa ile taşlık arasındaki camekân kaldırılmış, delik deşik duvarlar sarı yaldızlı bir kâğıt ile kaplanmıştı. Davet akşamları taşlıktaki su küpü, sofadaki yemek masası ve daha başka hırdavat eşya mutfağa taşınıyor, yukarıdan kilimler, iskemleler, süslü yastıklar indirilerek bir kabul salonu dekoru kuruluyordu.
Bu telaşlar arasında çok kere akşam yemeği hazırlamaya ve yemeye vakit kalmazdı. Herkes misafirler için hazırlanan sofradan bir iki bisküvi, bir sandviç alır, ayak üstünde acele acele yerdi. Biraz sonra davetliler birer birer sökün etmeye başlayınca Hayriye Hanım eteklerini toplayarak, kollarını sıvayarak mutfaktaki büfecilik vazifesine kapanır, Ali Rıza Bey aşağıdaki gürültüleri mümkün olduğu kadar az işitmek için kolunda bir kitap, elinde bir mum ile tavan arasına çıkardı.