Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 79 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019)

 2. ETKİNLİK

Şiirin “Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun” dizesinde şehrin uğultusundan usanan varlık ruh değil, kişinin kendisidir. Benzetme amacı güdülmeksizin bir kelimenin başka bir kelime yerine kullanıl­masına mecazımürsel (ad aktarması) denir. Ad aktarmaları; iç-dış, neden-sonuç, sanatçı-yapıt, yer-insan, yer-olay gibi ilgilerle verilir.

Bir şiirde şairin mecazımürsel, istiare, teşbih gibi söz sanatlarına başvurmasında nasıl bir amaç olabilir? Tartışınız. 

Bu söz sanatları anlama dayalı söz sanatları olup bu tarz sanatların şiirde kullanılması şiire estetik anlamda güzellik katmaktadır. Şiirde önemli olan düz bir anlatım değil dolaylı olarak ifade edilmesidir. Bunu da mecazımürsel, istiare, teşbih gibi sanatlarda kolaylıkla bulabiliriz.Mesela

İki kapılı bir handa

Gidiyorum gündüz gece

dizelerinde iki kapılı han dünya hayatı olup iki kapısından da kasıt olarak doğum ve ölüm ifade edilmiştir. Bu durum şiire ayrı bir güzellik katmakla birlikte bunu dizeleri ” Bu dünyada gece gündüz gidiyorum.” şekline çevirirsek anlatım sadeleşip sıradanlaşır.

 7. Şiirden istediğiniz bir bölümün duraklarını gösteriniz.

Okuma yok, yazma yok,/ bilmeyiz eski yeni,

Kuzular bize söyler / yılların geçtiğini.

 8.            Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla

Çoban hicranlarını basar bağrına yayla.

Yukarıdaki dizelere hâkim olan duyguyu bulunuz. Bu dizelerden anladıklarınızı sözlü olarak ifade ediniz.

Günün bitişiyle birlikte çobanın ya da insanın ayrılığı daha baskın şekilde hissetmesinden bahsetmektedir.

 9. “ Bingöl Çobanları ” şiirinin son bölümünde “ alçak gönüllü olma, diğer insanların kişiliklerine değer verme, toplumu önemseme ” tutum ve davranışlarından hangisine vurgu yapılmıştır?

Alçak gönüllü olma 

3. ETKİNLİK

Edebî türler, varlıklarını toplumsal koşulların gereksinimlerini kuşattıkları sürece korur. Koşulların değişmesi türlerin de değişip gelişmesi demektir. Toplumsal yaşamın karmaşık bir nitelik kazanması, sanayileşme, teknolojinin hızla gelişmesi… gibi etkenler pastoral şiir türünün de değişmesine neden olmuştur.

Aşağıda Karacaoğlan ve Bahaettin Karakoç’tan iki şiir örneği verilmiştir. 17 ve 20. yüz­yıl şiir örneklerinden hareketle pastoral şiirin yapısında, içeriğinde dil ve anlatımında nasıl bir değişiklik meydana geldiğini sözlü olarak ifade ediniz.

 

Ağacımız yapraklarla donanır,

Taşlarımız bir birliğe inanır,

Hep çiçekler bağrınızda gönenir,

Pınarınız çağlar, akışır dağlar.

Karacaoğlan (17. yüzyıl)

 Sere serpe yayılmışlar meraya

İrili ufaklı bir sürü davar

Her kaval sesinin kuşatmasında

Hangi yöne dönsem sesten bir duvar

Kuyunun yanında üç yaşıt kavak

Dal dala girmişler, sanki düğün var

Bahaettin Karakoç ( 20. yüzyıl )