AYT EDEBİYAT DENEMESİ – 1
1.Yazma eylemini seviyorsanız şiir dışında farklı bir türe yönelmek ancak dildeki tat değişikliği gibidir. Yani bazen tuzlu çeker canınız bazen tatlı krizine tutulursunuz. Ancak roman yazmak benim dört beş yılımı gecesi gündüzü, rüyası, kâbusu ve günlük yaşamıyla elimden alarak canıma okuduğu için her roman bitince hikâyenin şiirsel kanatları altına sığınmayı tercih ediyorum.
Bu parçada “hikâyenin şiirsel kanatları altına sığınmak” sözüyle yazarın kendisiyle ilgili anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir daha roman yazmama kararı alarak öykü türünde eser vermeye devam ettiği
B) Hikâyelerinin yazınsal değerinin romanlarına göre yüksek olduğuna inandığı
C) Hikâyenin anlatım olanaklarının romana göre daha geniş olduğunu düşündüğü
D) Roman yazmanın oluşturduğu sıkıntıyı hikâyenin rahatlatıcı atmosferinde gidermeye çalıştığı
E) Hep aynı yazınsal türde eser vermeninkendisini körelteceğine inandığı
2.Hastalar ve Işıklar, Çözülme gibi ilk yapıtlarında topladığı hikâyelerde kendi seçimlerimiz dışında dayatılan sistemin birey üzerindeki etkilerini, varoşlara sıkışmış, değerlerinden koparılmış insanın acılarını, yalnızlığını işler. Daha sonra aile kavramı üzerinde durarak çatışmaları, parçalanma ve çözülmeyi ele alır. Çok Sesli Bir Ölüm’de çağdaş teknikleri başarıyla kullanan yazarın şiirsel bir anlatımı vardır.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sevgi Soysal
B) Leyla Erbil
C) Rasim Özdenören
D) Tomris Uyar
E) Necati Tosuner
3.
Dallarda oynaşır yeşil yapraklar
Ağaca taç olur rengârenk çiçek
Çimenler cömertçe her yeri kaplar
Arılar çiçeği öperler tek tek
Akarsular sanki bir şeffaf gümüş
İçinde balıklar rakseden dilber
Bu mevsimde başlayıp süren cümbüş
Suların sesiyle dopdolu her yer
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Karşıtlıklardan yararlanılmıştır.
B) Söz sanatlarına yer verilmiştir.
C) Pastoral şiire özgü nitelikler taşımaktadır.
D) 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
E) Değişik türde uyaklar vardır.
4. (I) Bilim yazarı olmak, hele de bilimi herkesin anlayacağı düzeyde, popüler bir dille yazmak çok zordur. (II) Bu anlamda popüler bilim yazarlığı dendiğinde akla ilk gelen isim hiç şüphesiz Isaac Asimov’dur. (III) Yazar, 1992 yılında ölene dek bilim kurgu kitaplarının yanı sıra, pek çok bilim yazısına imza atmıştı. (IV) Biyokimyacı olan Asimov, insanlığın ilgi alanına giren hemen her şey hakkında şaşırtıcı derecede bilgi sahibi olan çok yönlü bir kişiydi. (V) Dün, Bugün, Yarın adlı kitabında, yazarın birçok değişik alanda herkesin rahatlıkla anlayacağı bir dille yazdığı makaleler var.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “öznellik” söz konusu değildir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
5.
Bir semaiye ait üç dörtlük şu şekildedir:
I.
Karacaoğlan der n’olayım
Kolun boynuma dolayım
Nazlı yâr, kölen olayım
Kabul eyle kul yerine
II.
Ela gözlü nazlı dilber
Koma beni el yerine
Altın kemerin olayım
Dola beni bel yerine
III.
Gel, kız, karşımda dursana
Şu benim hâlimi sorsana
Zülfünden bir tel versene
Koklayayım gül yerine
Bu dörtlüklerin şiirde yer alma sırası aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) II-I-III
B) II -III -I
C) I – III – II
D)III-I-II
E) III-II-I
6.
I. Aşırı titiz olması, en küçük ayrıntıları dikkatle ele alma sıyla kendine özgü bir şiir evreni oluşturdu.
II.Şiirleriyle ve düşünceleriyle döneminin en önemli sanatçısı olarak görüldü.
III. Aruzu Türkçeye başarıyla uyguladı.
IV.Çocuklar için yazdığı bir kitap dışında bütün şiirlerini aruz vezniyle yazdı.
Aşağıdakilerden hangisi, bazı özellikleri verilen yazara ait eserlerden biridir?
A) Tamat
B) Rübab-ı Şikeste
C) Sefile
D) Firak-ı Irak
E) Evrak-ı Eyyam
7. Yazarlar olarak ne kadar uzak durmaya çalışsak da bir insan kalabalığının içinde yaşıyoruz ve bu kalabalığın ortak dertleri bizi de ilgilendiriyor. Çünkü içinde bulunduğumuz çevreden ayrı değiliz. Haliyle yaşadıklarımızın tadı, dilimize yansıyor ve bir şekilde yazdıklarımıza siniyor. Yaşantımızdan süzülenler kaldırım taşlarının arasından filizlenen otlar gibi gün yüzüne çıkıyor. Picasso’nun dediği gibi “Çizdiğimiz her nesnede bizden renkler ve gölgeler vardır.”
Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Gerçek bir sanatçının, yaşadığı toplumdaki sorunları açıkça tartışması gerektiğine
B) Gerçeklerden kopan sanatçıların, topluma fayda sağlamayacağına
C) Sanatçıların başarılı yapıtlar vermesinin, gerçekleri yansıtmasına bağlı olduğuna
D) Hiçbir sanatçının içinden çıktığı toplumun ve yaşadığı koşulların etkisinden bağımsız olamayacağına
E) Yazarların, bulundukları toplumsal koşullardan bağımsızlaştıkça kendi sanatsal kimliklerini oluşturacağına
8. • Romanlarında, sık sık konunun akışını keserek ders vermek, doğruyu öğretmek amacıyla bilgiler vermiştir.
- Kimi eserlerinde, Batı’yı gereği gibi özümsemiş, çalışkan ve geleneklerine bağlı tipler ile özünden kopmuş yozlaşmış tipleri karşılaştırmıştır.
- Felatun Bey’le Rakım Efendi, Hasan Mellah önemli yapıtlarından bazılarıdır.
Bu özellikler, aşağıdaki sanatçılardan hangisine aittir?
A) Şemsettin Sami
B) Namık Kemal
C) Ahmet Mithat Efendi
D) Recaizade Mahmut Ekrem
E) Sami Paşazade Sezai
9.Rüya gibi bir yazdı, Yarattın hevesinle
Her ânını, her rengini, her şiirini hazdan
Hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle
Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Redife yer verilmiştir.
B) Satirik şiir örneğidir.
C) Ulama vardır.
D) Ahenkli bir söyleyişi vardır.
E) Çapraz uyak düzeniyle oluşturulmuştur.
10.Biyolojik çeşitliliğin bize sağladığı hizmette neredeyse sınır yoktur. Bitkiler âdeta bizim için yaşıyor. Temel olarak 12 tarımsal ürüne bel bağlamış olsak da yaklaşık 7000 bitki türünü besin olarak kullanıyoruz. Bunların bazılarının var olması tozlaşmaya bağlı. Su, toprak, hava, iklim gibi abiyo-tik bileşenlerin de bitkilerin yetişmesinde önemli rolleri var. Dünyada yaklaşık 70.000 bitki türü tıp için kullanılıyor. Çağın hastalığı kanser ile ilgili olarak önleyici bitkiler de bilim insanlarının merceği altında incelenmektedir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
B) Koşula yer verilmiştir.
C) Deyim kullanılmıştır.
D) Terimlere yer verilmiştir.
E) İkilemeler vardır.
11.Aşağıdakilerden hangisi bir kasidenin taç beytidir?
A) Açdılar dîdelerin hâb-ı ademden ezhâr
Taze cân buldı cihan erdi nebatata hayât
B) Ellerinde harekât eyleseler serv ü çenâr
Döşedi yine çemen nat-ı zümrüddün-fâmın
C) Geldi bir kafile kondurdı yüki cümle bahar
Leşker-i ebr çemen mülkine akın saldı
D) Koma Bakî kulum cur’a sıfat ayakda
Dest-gîr ol ana ey dâver-i alî-mikdâ
E) Semenün sîne-i sîmînin açup bâd-ı seher
Çözdi gülşende gülün düğmelerin nâhun-ı hâr
12.19. yüzyılda âşıkların önemli bir bölümünün Arapça-Fars-ça sözcüklere ve söz öbeklerine genişçe yer vermeleri şiir zevkinde önemli bir değişim gösterirken bütün bu olumsuzluklardan etkilenmeyen —, kendine özgü konumunu korumuştur. Bünyesinde hem epik karakterli ozan tipini hem de duygusal yönü ön planda olan âşık tipini yansıtan özelliklere sahip oluşuyla yaşadığı dönemin en önemli âşıkları arasında görülmektedir. O, göçebe âşıklardan olup göçebe âşıkları diğer âşıklardan ayıran bütün özelliklere sahiptir. Ömrü dağlarda, yaylalarda geçmiştir. Torosların eteklerinde, Aladağ’da, Gâvur Dağları’nda dolaşmıştır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Karacaoğlan
B) Dadaloğlu
C) Aşık Ömer
D) Köroğlu
E) Gevheri
13.Millî Edebiyatla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Türk kültürü ve tarihi, el değmemiş bir hazine olarak kabul edilmiştir.
B) Türkçede karşılığı bulunan ve dilimize tam yerleşmeyen Arapça ve Farsça sözcükler kullanılmamıştır.
C) “Sanat, toplum içindir.” anlayışıyla hareket edilmiştir.
D) Roman ve öyküde romantizm akımının etkileri görülür.
E) Şiirlerde hece vezni kullanılmış, halk edebiyatı nazım biçimlerinden yararlanılmıştır.
14. —- gibi güçlü şairlerden oluşan bu kuşak, her türlü ideolojik eğilimin dışında kalmayı başarır. Bu şairler üzerinde Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’in ciddi anlamda etkisi vardır. Fransız şairlerinden Valery’nin, şiirde dili her şeyin üstünde tutan görüşünden bir hayli etkilenmişlerdir. Sanatın bir biçim sorunu olduğuna inanan bu kuşak için önemli olan “iyi ve güzel şiir yazmak”tır. Bu anlayışla kendilerine özgü, özel bir imge düzeni oluşturdular. Şiiri, soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairler, içsel bireyci bir yaklaşımla evrensel insan tecrübesini dile getirdiler.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Orhan Veli Kanık
B) Cahit Sıtkı Tarancı
C) Ahmet Muhip Dıranas
D) Asaf Halet Çelebi
E) Ahmet HamdiTanpınar
15. Hep aynı yüzleri görüyorum ıssız
Yorgun sokaklar çağırıyor matem türküsüne
Taş yüreğim muhtaç sinelere
Leyla isen söndür ateşim
Lokman isen ver dermanım
Yılan yollarda kayboldum ben
Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi yoktur?
A) Tezat
B) Teşhis
C) Telmih
D) Mecazımürsel
E) Teşbihibeliğ
- —, iyi bir eğitim görmesinin yanında çok geniş düşünmesi ile de dikkat çeker. Eserinde Türk kültürünün bütün devirlerine gider gelir. İfade ve bilgi olarak Orhun Abideleri’ne, Kutadgu Bilig’e, Kitab-ı Dede Korkuta, Mesnevi’ye ve Yunus’a giderken bazı sözleri ile Süleyman Çelebi’yi yönlendirir ve Mevlid’in temelini oluşturur. Garipnâme’nln yazarı olan sanatçının etkisi yalnız Süleyman Çelebi’de görülmez. O edebiyatımızda Yusuf ile Zeliha, Leylâ ile Mecnun gibi aşk hikâyelerinin de ilk yazarlarındandır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ahmet Fakih
B) Ahmet Dâî
C) Âşık Paşa
D) Ahmedî
E)Şeyhî
- Aşağıdakilerden hangisi Fuzulî’ye ait bir eser değildir?
A) Şah ü Geda
B) Beng ü Bade
C) Sakinâme
D) Hadikatü’s Süeda
E) Muhakemetü’l Lügateyn
- I. Dünya Savaşı’nda bir kolunu kaybeden ihtiyat zabiti (yedek subay) Ahmet Celal, işgal altındaki İstanbul’da yaşayamayacağını anlayınca eski emir eri Mehmet Ali’nin çağrısına uyarak onun, Haymana Ovası ortalarında, Porsuk Çayı dolaylarındaki köyüne gelmiştir. Bu bakımsız ve dünya ile ilgisiz köyde yadırganır; dost olmak, kaynaşmak istediği köylüler ona yabancı gözüyle bakar. Ahmet Celal, Mehmet Ali’nin kardeşi İsmail’in karısı Emine’ye yakınlık duyar; bu duygu zamanla sevgiye dönüşür. Mehmet Ali tekrar askere alınınca Ahmet Celal büsbütün yalnız kalır.
Aşağıdakilerin hangisi bu parçada özetinden bir bölüm verilen romanın yazarına aittir?
A) Sinekti Bakkal
B) Yeşil Gece
C) Bugünün Saraylısı
D) Mürebbiye
E) Hüküm Gecesi
- Halide Edip Adıvar’ın ilk romanları ile Sinekti Bakkal arasında roman türü bakımından ayrım büyüktür. Onun için Sinekti Bakkal’a gelmeden önce, ilk romanları üzerinde kısaca durmak doğru olacaktır. Sanatçının Raik’in Annesi, Seviye Talip ve Handan adlı romanları, ilk örneğini Aşk-ı Mem-nu’da gördüğümüz, psikolojik aşk romanlarıdır. Yazar, kahramanlarını yakıp yıkan bir sevgiyi dile getirmek istediği için onların iç dünyasına yönelir ve bu sevginin zamanla şiddetli bir tutkuya dönüşümünü sergiler. Burada önemli olan, birkaç kişi arasında kurulan duygusal ilişkilerin gelişimidir ve bundan ötürü bu romanlar Aşk-ı Memnu’da olduğu gibi dar bir çevrede geçer.
Bu parçada aşağıdaki yazınsal türlerden hangisine ait özellikler ağır basmaktadır?
A) Makale
B) Deneme
C) Fıkra
D) Eleştiri
E) Günlük
- —, edebiyatta devrin ortak kaygılarını dile getiren, alelade insanların yaşamlarından kesitler sunan bir akım olarak tanımlanır. Bu akıma bağlı sanatçılar, çevrenin insan üzerindeki etkisi üzerinde ciddiyetle durur. İnsan ruhu ile çevrenin yakın ilişkisi, eserlerinde dikkat çeken özelikler arasındadır. Balzac’ın romanları, Flaubert’in Emma’nın gözüyle Yonville kasabasını anlatması bu akımda dikkatle okunması gereken metinlerdir. Kısacası tasvirler artık — yazarların eserlerinde olduğu gibi bir fon, süsleyici bir unsur değil; yazara işlediği karakteri okuyucusuna tanıtmada önemli bir vasıtadır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) Klasisizm – romantik
B) Natüralizm – realist
C) Realizm – sürrealist
D) Pamasizm – sembolist
E) Realizm – romantik
21.Tanzimat edebiyatının ilk dönemiyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) İlk zamanlarda Divan edebiyatı nazım biçimlerinin dışına pek çıkılmamış, yeni düşünceler eski biçimler içinde söylenmiştir.
B) Gazetelerde makale ve fıkra gibi türlerde sosyal işlevi olan yazılar yayımlanmaya başlamıştır.
C) Tiyatro türü, tercüme ve adaptasyonlarla canlandırılmaya çalışılmış ama yerli oyunlar yazılamamıştır.
D) Sanat yapıtlarında çoğunlukla toplumsal konular, vatan, millet, hürriyet, hak, adalet, özgürlük gibi kavramlar işlenmiştir.
E) Sanatçılar, roman ve hikâyelerin akışını keserek uzun ansiklopedik bilgiler verme çabasındadır.
- Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
trende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık
Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
Büyük insanlıktan başka herkese yeter
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Günlük konuşma dili kullanılmıştır.
B) Serbest ölçü kullanılmıştır.
C) Ses ve ritim önemsenmiştir.
D) Süslü ve sanatlı söyleyişlerden kaçınılmıştır.
E) Biçim ve içerik özelliklerine göre Millî Edebiyat zevk ve anlayışını yansıtmaktadır.
- Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Toplumsal sorunları eleştirel bir tutumla ele alan Adalet Ağaoğlu, hikâyelerini Parasız Yatılı, Kuşatma, Benim Sinemalarım gibi yapıtlarında toplamıştır.
B) Memduh Şevket Esendal, Çehov tarzını başarıyla uyguladığı Temiz Sevgiler, Otlakçı gibi hikâyelerinde; küçük insan, evlilik ve aile gibi temaları ele alır.
C) Edebiyatımızda küçürek öykünün en önemli adlarından biri olan Ferit Edgü, hikâyelerini Do Sesi, Ressamın Öyküsü, Kaçkınlar gibi yapıtlarında toplamıştır.
D) Şehirleşen bir toplumun hayatıyla okuyucu arasında bir köprü vazifesi gören Mustafa Kutlu, hikâyelerini Yoksulluk İçimizde, Yokuşa Akan Sular gibi yapıtlarında toplamıştır.
E) Sait Faik, Semaver, Sarnıç ve Şahmerdan adlı kitaplarda topladığı hikâyelerinde Adapazarı, İstanbul gözlemleri ile yaşanmış hayat parçalarını anlatır.
- Ahiliğin nizamnameleri olan bu eserlerde meslek erbabının ticari ve ahlaki kuralları sıralanır. Doğruluk, emniyet, cömertlik, nasihat, doğru yolu tavsiye, affedicilik ve tevbe etmek olumlu karşılanan özelliklerdir. İçki, yalan, gıybet, hile vb. olumsuz tavır ve davranışlar içinde olmak ise meslekten uzaklaştırılmayı gerektiren nedenler arasında sayılmaktadır. Ahilik teşkilatında mesleki becerilerle birlikte dinî, ahlaki, tasavvufi bilgiler de bu eserlerde dile getirilmiştir.
Bu parçada sözü edilen eserlere ne ad verilir?
A) Surnâme
B) Fütüvvetnâme
C) Siyer
D) Şehrengiz
E) Gazavatnâme
1 – | D | 11 – | D | 21 – | C |
2 – | C | 12 – | B | 22 – | E |
3 – | A | 13 – | D | 23 – | A |
4 – | C | 14 – | A | 24 – | B |
5 – | B | 15 – | A | ||
6 – | B | 16 – | C | ||
7 – | D | 17 – | E | ||
8 – | C | 18 – | E | ||
9 – | B | 19 – | D | ||
10 – | E | 20 – | E |