KAYMAKAM: Ukalalığı bırak, her yaşa göre iş bulunur… Gözlerin görüyor, kolların bacakların tutuyor, ağzın laf yapıyor. Benim yanımda çalışacaksın.
DELİ ÇAVUŞ: Sahi mi söylüyorsun?
KAYMAKAM: Evet.
DELİ ÇAVUŞ: Can baş üstüne ama kasabalı ne der?
KAYMAKAM: Hele biri bir şey söylesin, görüşürüz.
DELİ ÇAVUŞ: Peki ben ne iş göreceğim?
KAYMAKAM: Kaymakamlığın bir hademesi varmış; bizim geldiğimiz günlerde vefat etmiş. Onun yerine sen geçeceksin.
DELİ ÇAVUŞ: Demek ben hademe Deli Çavuş olacağım.
KAYMAKAM: Deli Çavuş lakabını bırak. Asıl ismini kullan. Bu partalları da çıkart. Sana devlet malı bir hademe elbisesi uyduralım. Asker elbisesine de benzer. Tabii aylığın olacak. Ama az, ama çok, karnın doyar.
DELİ ÇAVUŞ: Sağ ol yüzbaşım.
İçerde devrilen dolapların çıkardığı gürültü.
DELİ ÇAVUŞ: Dolaplar gürrr…
KAYMAKAM: Askerlikte hakikaten çavuş muydun?
DELİ ÇAVUŞ: Yok bre kardeş, bu kadar yara aldım da onbaşı zor yaptılar.
KAYMAKAM: Zarar yok, sen bana yüzbaşı rütbesi verdin, ben de seni çavuş yapıyorum. Hiç kimseye borçlu kalmak istemem. Mehmet Çavuş…
DELİ ÇAVUŞ: (Asker selamıyla) Buyur yüzbaşım…
KAYMAKAM: Güzel, yerinde rahat.
Büyük bir patlama sesi işitilir. İlçedeki köprünün havaya uçtuğu haberi gelir. Köprü yapılmadan önce insanları salla karşıya geçirerek geçimini sağlayan dört çocuk annesi Hatice’nin köprüyü havaya uçurduğu anlaşılır. Eşi İstanbul’a gitmiş ve bir daha dönmemiş olan Hatice çaresiz kalmıştır.
Kaymakam; halkın sevgisini, zenginlerin ise nefretini kazanmıştır. Hatice’nin haber vermesiyle zenginlerin kaymakama kurduğu tuzak boşa çıkar. Planları tutmayan kötü niyetli zenginler, Eşkıya Yılanoğlu’na başvurarak ondan kaymakamı ortadan kaldırmasını isterler. Eşkıya Yılanoğlu, dinlenmek için kaymakamın yerine oturan Deli Çavuş’u kaymakam zannederek öldürür.
Bir ay sonra buzlar çözülünce gerçek Kaymakam Vekili ile Jandarma Komutanı gelir. Bu sırada Yılanoğlu ile tuzağı kuranlar yakalanır. Kaymakam Vekili ile Jandarma Komutanı’nı tanımayan halk, onların niçin geldiklerini sorunca gerçekler ortaya çıkar. Halkın aylardır kaymakam zannedip bağrına bastığı kişinin akıl hastanesinden kaçan bir deli olduğunu anlaşılır.