Bireyin İç Dünyasını Ele Alan Hikayeciler
- Bu yönelime bağlı sanatçılar insanı, toplumsal yönüyle değil, psikolojik yönüyle anlatma gayreti içine girmişlerdir.
- Olaylardan ve insanlardan hareketle bireyin iç dünyasını anlatmışlardır.
- Hikâyelerde bunalım, yabancılaşma, bireyin toplumla hesaplaşması, yalnızlık, sıkıntı, bilinçaltı, bireysel sorgulamalar, evrenin düzeni gibi konular ele alınmıştır.
- Bu anlayıştaki yazarlar, hikâyelerde çağrışımlara açık sanatsal bir dil kullanmış, olay örgüsünde merak unsurunu geri planda bırakmış, bireyin ruh hâlini ve iç çatışmalarını psikolojik tahliller aracılığıyla vermiştir. Bundan dolayı bu anlayıştaki hikâyeler, Çehov tarzı durum hikâyesi kabul edilmiştir.
- Bireyin iç dünyasını esas alan yazarlar insan gerçekliğini farklı bir bakışla anlatmak, modern hayatın insan üzerindeki etkilerini tespit etmek için psikolojiden, psikanalizmden ve dolayısıyla Freud’un görüşlerinden faydalanmışlardır.
- Yazarlar eserlerinde özellikle düş analizi, iç konuşma, bilinç akışı gibi teknikleri kullanmışlardır.
- Bu hikâye türünün temsilcileri arasında 1940-1960 yıllarında Ahmet Hamdı Tanpınar, Oktay Akbal, Ziya Osman Saba, Sabahattin Kudret Aksal sayılabilir. 1960’tan sonra ise Mustafa Kutlu, Selim İleri bu tarzın önemli temsilcileri arasındadır.
Ahmet Hamdi Tanpınar: Hikâyelerini Abdullah Efendi’nin Rüyaları ve Yaz Yağmuru adlı iki kitapta toplamıştır. Kişilerin ön planda tutulduğu hikâyelerinde yoğun psikolojik tahliller ve durağan bir anlatım vardır.
Oktay Akbal: Bireyin iç dünyasını yansıtmaya önem verdiği hikâyelerinde, geçmişle içinde bulunulan zamanı bir arada vermeye çalışır. Aşksız İnsanlar, Bizans Definesi, Bulutun Rengi hikâyelerini topladığı yapıtlarıdır.
Tarık Buğra: Hikâyelerinde daha çok toplumda yerini bulamamış, duygu, düşünce ve yaşayışına belli bir yön verememiş aydınlar ele alınmıştır. Hikâyelerini Oğlumuz, Yarın Diye Bir Şey Yoktur, İki Uyku Arasında adlı yapıtlarında toplamıştır.
Ziya Osman Saba: Hiçbir toplumsal kaygı duymadan yalnızca yaşantısını ve anılarını yansıtmıştır. Hikâyelerini, Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi ve Değişen İstanbul adlı kitaplarında bir araya toplamıştır.
Sabahattin Kudret Aksal: Daha çok halkın gündelik yaşayışını bireyin iç dünyasıyla bağlantılar kurarak yansıtmıştır. Hikâyelerini Gazoz Ağacı ve Yaralı Hayvan adlı yapıtlarında toplamıştır.