Mehmet Rauf Kimdir, Hayatı, Biyografisi, Eserleri, Özellikleri, Edebi Kişiliği…
Servetifünun Dönemi’nde Halit Ziya‘dan sonra en büyük romancı olarak Mehmet Rauf kabul edilmektedir. Onun öykü ve romanlarının temel eksenini aşk duygusu oluşturur. Üslubu dağınık olduğundan çok eleştiri almıştır. “Eylül” romanı Nabizade Nazım‘ın “Zehra”sından sonra edebiyatımızda ilk güçlü psikolojik romandır. Üçlü bir aşk etrafında gelişen bu romanda öne çıkan duygu, masumiyettir. Öteki roman ve öykülerinde aşk genelde hüsranla, hayal kırıklıklarıyla biter. Bu da devrin edebî atmosferine uygundur. Mehmet Rauf; “Böğürtlence çok geç ve güç elde edilebilen aşkı, “Halâs” romanında vatan aşkını, “Yara“da ise bir annenin kızı uğruna aşkından vazgeçmesi konularını işler.
Mehmet Rauf’un roman ve öykü kişilerinin bir kısmı, sözünü emanet etiği kahramanlar, yani bir bakıma kendisidir. Bu idealize edilmiş tipler, yazarın kurguladığı bir dünya içinde kalırlar. Bu bakımdan hayatın gerçekleriyle uyuşan davranışlarda bulunamazlar.
Dönemin sosyal ve siyasal gelişmelerine kayıtsız kalan yazar, sadece “Halâs” romanıyla vatanseverlik temasını işlemiştir. Öte yandan yazdığı bazı müstehcen ya da kamu ahlakına aykırı öykülerle de eleştiri almıştır. Doğa tasvirlerinde ya da dış dünyayı anlatmada başarılı olamayan yazarın, insan ruhunun derinliklerine indikçe ve temel psikolojik durumları betimlemeye çalıştıkça gerçek sanat gücünü sergilediği gözlemlenir.
Mehmet Rauf’ta ciddi bir Halit Ziya etkisi vardır ancak onun kadar disiplinli ve üslup sahibi değildir. Buna rağmen mensur şiirlerinde ondan daha başarılıdır.
BAŞLICA ESERLERİ
- Romanları
Eylül, (1900); Ferdâ-yı Garam (1913): Genç Kız Kalbi (1925, 1946); Karanfil ve Yasemin (1924); Böğürtlen (1926): Define (1927); Son Yıldız (1927); Ceriha (1927), Kan Damlası (1928), Halâs (1929), Yara (1935)
- Öyküleri
İhtizar (1909), Âşıkane (1909), Son Emel (1913), Hanımlar Arasında (1914), Menekşe (1915), Bir Aşkın Tarihi (1915), Üç Hikâye (1919), Kadın İsterse (1919), Pervaneler Gibi (1920), Gözlerin Aşkı (1924)
- Tiyatroları
Ferdi ve Şürekâsı (1909): Halit Ziya’nın eserinden sahneye aktarılmıştır.
Pençe (1909), Cidal (1911), Yağmurdan Doluya (1919), Sansar (1920), Ceriha (1927)
- Mensur Şiirleri
Siyah İnciler (1901,1926): 65 adet mensur şiirden meydana gelir. Mehmet Rauf’un dergi sayfalarında kalmış çok sayıda makalesi vardır.
Büyük Türk Klasikleri