Orhan Veli Kimdir, Hayatı, Biyografisi, Eserleri, Özellikleri, Edebi Kişiliği…
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şeflerinden Bando Heyeti Başkanı Mehmet Veli Kanık’ın oğludur.
MEB Tercüme Bürosunda çalışmaya başladı. (1945-47) 1 Ocak 1949 tarihinden itibaren on beş günde bir yayımlanan iki sayfalık (tek yaprak) Yaprak dergisini çıkarmaya başladı.
Ankara’da bir gece, belediyenin kablo döşetmek için açtırdığı bir çukura düşerek başından yaralandı. İstanbul’a döndükten sonra bir arkadaşının evinde otururken birdenbire fenalaştı ve kaldırıldığı Cerrahpaşa Hastanesinde 14 Kasım Salı günü beyin kanamasından öldü.
İlk şiirlerini Varlık dergisinde 1936’dan itibaren yayımlamaya başlayan Orhan Veli‘nin şiirimizdeki yerini Melih Cevdet ve Oktay Rifat’la başlattıkları Garip akımı belirler.
1936-37 arasında yayımladığı şiirlerinde Baudelaire, Verlaine, Rimbaud gibi Fransız sembolist şairlerin ve bu şairlerin etkisinde yazan Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Muhip Dıranas ve Cahit Sıtkı Tarancı gibi Türk şairlerin etkisi görülür.
O zamanki sanata egemen anlayışa karşı çıkarak söz sanatlarının, musikinin, vezin ve kafiyenin olmadığı, anlamın öne çıktığı, serbest nazımlı, sade bir dille yazılan şiiri inşa etmeye çalıştı.
İlk şiirlerinde görülen hüzün ve umutsuzluğun yerini sonradan umut, ironi, tabiat sevgisi ve yaşama sevinci alır.
Hececilerin, sembolistlerin ve saf şiiri benimseyenlerin şiirde bağlı oldukları bütün kuralları reddetti. Dadaizm, gerçeküstücülük ve fütürizm akımlarının temsilcileri Andre Breton, Paul Eluard, Philippe Soupault, Jules Supervielle gibi şairlerin etkisinde, şiirde vezin, kafiye ve söz sanatlarını bırakarak serbest şiire yöneldi.
Şiirlerinde küçük burjuva tipinin hayatını anlattı. Bunlar devletten nemalanarak gündelik hayatın buğusu içinde kaybolmuş karakterlerdir.
Sokak, fabrika, mektep, meyhane, sinema vb. yerler yeni şiirin mekânıdır.
Şiiri yüksek sanat olmaktan çıkarıp halkın ve çalışan sınıfların sanatı hâline getirmeye, şirin artık onlara hizmet etmesine çalıştı. Bu yüzden birçok tepkiyle karşılaştı. Zira bu yeni şiirin kahramanı Sultan Süleyman değil nasırından muzdarip Süleyman Efendi’dir. Bunun gibi birçok yeni tip Türk şiirine girdi. Şiirde temsil edilmeyen insanlar şiir kahramanı hâline getirildi.
Orhan Veli’nin erken ölümü onun kendi şiirinde yapmayı düşündüğü restorasyonu engellemiştir. Bu bakımdan asıl varmak istediği şiir anlayışı ifade imkânı bulamadı.
İstanbul şairidir.
Cımbızlı şiir, Delikli şiir, Anlatamıyorum, İstanbul’u Dinliyorum en çok bilinen şiirleridir.
La Fontaine’den masallar çevirmiş, Nasrettin Hoca fıkralarını nazma çekmiştir.
ESERLERİ
Şiir |
• Garip (1941) (O.Rıfat ve M.Cevdet ile birlikte) • Vazgeçemediğim (1945) • Destan Gibi (1946) • Yenisi (1947) • Karşı (1949) • Nasrettin Hoca Hikâyeleri (1949) • Bütün Şiirleri (1951) |
Düz yazı |
• Nesir Yazıları (1953) • Edebiyat Dünyamız (1975) • Bütün Yazıları (1982) |
Çeviri |
• Bir Kapı ya Açık Durmalı ya Kapalı (1943) • Scapin’in Dolapları (1944) • Fransız Şiiri Antolojisi (1947) • W. Shakespeare, Hamlet ve Venedikli Tüccar (1949) • Saygılı Yosma (1961) • Batıdan Şiirler (1963) |