Sözcükte Anlam – 23

SÖZCÜKTE ANLAM – 23

1. Aşağıdakilerin hangisinde “sürmek” sözcü­ğünün verilen anlamı ile kullanımı birbirine uymamaktadır?

A)     Uzatmak, ileri doğru itmek.

Lütfen, ürünlere el sürme­yiniz.

B)      Bir malı satışa sunmak.

Yeni sezon ürünleri firma­mız piyasaya sürdü.

C)      Ceza olarak bir başka yer veya ülkeye göndermek.

Kırım Türklerini Sibirya’ya sürmüşlerdi.

D)     Zaman almak.

Hastanede her hastanın ziyareti yarım saat sürmüştü.

E)      Önüne katıp götürmek.

Koyun ve keçileri otlağa sürdü.

 

  1. 2.            I.     Ahmet, ikide bir seni soruyor.

II.    Mehmet, arada bir bize uğra, diyor.

III.   Gül, buraya kırk yılda bir uğruyor.

IV.   Ayşe’nin dersten başını kaldırdığını binde bir görürsün.

Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi-sindeki altı çizili sözler anlamca birbirine en yakındır?

A) I. ve II.       B) I. ve III.       

C) I. ve IV.      D) II. ve III.         

E) III. ve IV.

 

3. Türk tarihi, gölgede kalmış pek çok kahraman­la doludur.

Bu cümlede geçen “gölgede kalmak” sözü­nün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)     Birçok kahramanımız kendi çağlarında dünyayı titretmiştir.

B)      Bazı sanatçılar, hak ettikleri ödüle bir türlü ulaşamazlar.

C)      Zaman içinde birçok değer, gün ışığına çı­kacaktır.

D)     Unutulmuşluğun tozlu raflarında çok insan yaşar.

E)      Zamana dayanabilen, klasik olmayı hak et­miştir.

 

 

4. Anlatımı daha anlaşılır kılmak için soyut anlam­lı sözcüklerin somut sözcüklerle karşılanması­na “somutlama” denir.

Buna göre aşağıdaki dizelerin hangisinde somutlamaya başvurulmuştur?

A)     Bilsen ne haldeyim ruhumun yaraları kanar.

B)      Canı candan farklı bilme ne olur

C)      Öyle yalnızım ki bu yıkık yerde

D)     Gölgem bile bedenimden uzak

E)      Kalem kaşlarını çatma ne olur

 

5. Ahmet Mithat Efendi, Ömer Seyfettin ve Halide Edip Adıvar —-yazdıkları için eserlerinde—–ve anlatım bozukluklarına rastlanır.

Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangilerinin getirilmeleri en uygundur?

A)   çala kalem – yazım yanlışları

B)   ustaca – noktalama hataları

C)   gelişigüzel – özgün anlatımlara

D)   özensizce – toplumsal konulara

E)   içtenlikle – sosyal eleştirilere

 

 

6. Aşağıdakilerin hangisinde ikinci cümle bi­rinci cümlede kullanılan deyimin anlamını içermez?

A)     Çalımından geçilmiyor.

Onun kurumundan, büyülenmesinden ya­nına yaklaşamıyoruz.

B)      Eline geçen parayı çarçur etti.

Servetini gereksiz yerlere harcayarak bitirdi.

C)      O, çizmeden yukarı hiç çıkmaz.

Hiçbir zaman uzmanı olduğu alanla ilgilen­mez.

D)     Bizim de çorbada tuzumuz bulunsun, diyor.

Bu işte küçük de olsa bizim de bir katkımız olsun.

E)      Yapacağımız iş çöpsüz üzüm.

Hiçbir pürüzle karşılaşmadan çok kârlı bir alışveriş yaptık.

 

7. Okuyup yazmanın halk arasında yayılması ve buna bağlı olarak okuyucu sayısının — yazı dünyasına bulaşan bir hastalık var. Bu hastalık, hayalin bütün bahçelerine yayılmakta ve — soldurup kurutmaktadır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere getirilebi­lecek en uygun sözler aşağıdakilerden han­gisinde verilmiştir?

A)     artmasına rağmen – bütün çiçekleri

B)      azaldığı için – bütün yaprakları

C)      yükselmesi yüzünden – dalları

D)     çoğalması sebebiyle – ruhlar dünyasını

E)      bilinmemesi – güzel duygular

 

8. “Babamın beni aradığını duyunca ne yapacağı­mı bilemedim.” cümlesinden sonra anlamı pekiştirmek için aşağıdakilerden hangisi ge­tirilmelidir?

A)     Adeta elim ayağıma dolaştı o anda.

B)      Baklayı ağzımdan çıkarıverdim.

C)      Heyecanımı gizlemeye çalıştım.

D)     Geçen yıl olanları hatırladım.

E)      Er geç işin sorumlusu bulunacak, dedim kendi kendime.

 

9.    Ne yapacağını bilmiyordu, iki arada bir derede kalmıştı.

Altı çizili deyimin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)     Sorunlara sabırsızca  yaklaştığın  sürece başarılı olamazsın.

B)      Babasından izin almadığı için dışarı çıkıp çıkmama konusunda kararsız kalmıştı.

C)      Bu tabloya her bakışında yüzünde bir çare­sizlik ifadesi belirdi.

D)     Acemi katır kapı önünde yük indirir, sözü­nün ne kadar doğru olduğunu anlamıştı.

E)      Böyle isteksizce hareket etmesi hepimizi çi­leden çıkarmıştı.

 

 

10.  Bir tek sözcükle anlatılabilecek bir kavramı, bir­den çok sözcükle ve kalıplaşmış olarak anlat­maya “dolaylama” denir, Örneğin “kömür” yeri­ne “kara elmas” demek dolaylamadır.

Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylama yoktur?

A)     Bu yıl bacasız sanayimiz gelir rekoru kırdı.

B)      Batılılar Altın Boynuz’u görmek için İstan­bul’a geliyor.

C)      Fakirleri evlendirmek için mahalle bir araya geldi.

D)     Artık yerli filmler de beyaz perdede seyirci topluyor.

E)      Dünya evine girmek için hazırlık yapıyor.

 

11.  Bir varlığın ya da kavramın ölçülebilir özellikle­rini belirten sözcüklere nicelik bildiren sözcük­ler, durumunu belirtenlere ise nitelik bildiren sözcükler denir.

Buna göre aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisi nicelik bildirmektedir?

A)     Onun şiiri beyaz mecazlarla doludur.

B)      Hep yeni ufuklara yelken açar.

C)      Şimdiye kadar üç şiir kitabı yayımlandı.

D)     Şiirsiz günün hiç olmadığını söyler.

E)      Güzel Türkçesiyle gönül ufkumuzu renklen­dirir.

12.  Yaşlı dünyamızın ciddi biçimde — için daima ateşle ödüllendirilen en yumuşak huylu eşyası herhalde mumdur.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakiler­den hangisi getirilirse cümle diğerlerinden daha farklı bir anlam kazanır?

A)     eziyetlerine sabrettiği

B)      olumsuzluklarına dayandığı

C)      sorunlarına çözüm bulduğu

D)     kahrını çektiği

E)      kötülüklerine katlandığı

 

13.     Eserlerinde ara sıra kendi duygularına da yer verir.

Yukarıdaki ikilemenin yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin anlamında bir değişiklik olmaz?

A) ikide bir                               B) zaman zaman

C) ayda yılda bir                      D) seyrek de olsa

E) iyi kötü

 

14. Yaptıkları —- çelişmez, özü sözüne uyar. Ya­şayışı — tamamlar.

Yukarıda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-den hangileri getirilebilir?

A)   kendisiyle – hayallerini

B)   söyledikleriyle – düşüncelerini

C)   gerçeklerle – kendisini

D)   kimseyle – mutluluğunu

E)   doğrularla – gerçekleri

 

15. Bu eser, eskiyle beslenmiş; ama yeniyi arayan bir kafanın ürünüdür. Romancı olarak doğmuş birinin değil, el yordamıyla doğruyu ve gerçek olanı arayan bir düşünürün eseridir.

Yukarıdaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Bilinçsizce araştırma yapmama

B)    Deneme-yanılma yoluyla öğrenmek

C)   Gelişigüzel çalışmalarda bulunmak

D)   İnce eleyip sık dokumak

E)   Çok emek vermek

 

16.          I.    İki testi tokuşunca, biri elbet kırılır.

II.    Keçi geberse de kuyruğunu indirmez.

III.   Islanmışın, yağmurdan korkusu olmaz.

IV. Aş taşınca kepçeye paha olmaz.

Yukarıda verilen atasözlerinin anlamları aşağıdakilerin hangisinde verilmemiştir?

A)    İnatçı kişiye ne yaparsan yap, inadından vazgeçiremezsin.

B)   İki kişi şiddetli bir tartışmaya girmişse, biri elbet üzülür, kaybeder.

C)   Güç koşullarda yetişmiş insan, ne türlü zor­lukla karşılaşırsa karşılaşsın rahattır.

D)   Bir şeyin değeri ona ihtiyaç olduğunda orta­ya çıkar.

E)   Fırsat insanın ayağına hiç beklenmedik bir anda gelir.

 

17.  Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinin sesteşi yoktur?

A)   Ateşten kızaran bir gül arar da

B)   Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi

C)   Ben sevda yolunun yabancısıyım

D)   Bir bakışın yaz güneşi gibi yakıyor içimi

E)   Olanı biteni baştan başladım yaşamaya

 

18.  Alla Dudayeva’nın anıları geçtiğimiz ay Türkçeye çevrilmişti. Yeni çıkan kitabın ismi “Milyon Birinci”. 450 sayfalık kitap belki de kederden en fazla nasiplenmiş bir ulus olan Çeçenlerin dire­niş öyküsünü birinci ağızdan anlatıyor.

Bu parçadaki altı çizili sözün yerine aşağı­dakilerden hangisi getirilirse parçanın anla­mı değişmez?

A)   huzura çokça ihtiyacı olan bir toplum

B)   büyük acılar çekmiş bir halk

C)   sorunların üstesinden gelmiş bir millet

D)   gerçeklerle kolayca yüzleşebilen bir ulus

E)   zorluklarla mücadele etmekten korkmayan insanlar

 

18.  Alla Dudayeva’nın anıları geçtiğimiz ay Türkçeye çevrilmişti. Yeni çıkan kitabın ismi “Milyon Birinci”. 450 sayfalık kitap belki de kederden en fazla nasiplenmiş bir ulus olan Çeçenlerin dire­niş öyküsünü birinci ağızdan anlatıyor.

Bu parçadaki altı çizili sözün yerine aşağı­dakilerden hangisi getirilirse parçanın anla­mı değişmez?

A)     huzura çokça ihtiyacı olan bir toplum

B)      büyük acılar çekmiş bir halk

C)      sorunların üstesinden gelmiş bir millet

D)     gerçeklerle kolayca yüzleşebilen bir ulus

E)      zorluklarla mücadele etmekten korkmayan insanlar

 

19. Murat Menteş’in hayatı, romanlarındaki hayat­lara benzer ya da o, romanı kendi hayatından aldığı ilhamla yazmıştır. Kitaplarındaki kahramanlarının uzağına hiç düşmeyen, onlar gibi yaşayıp onları yazan Menteş’in karşısına çıkan tek engel parasızlıktır.

Bu parçada geçen “kahramanlarının uzağına hiç düşmemek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)     Yaşamıyla yazdıkları arasında ortaklıklar bulunmak

B)      Eserlerindeki kahramanları günlük hayat­tan seçmek

C)      Sadece yaşadıklarını yazmanın,  yazarın görevi olduğuna inanmak

D)     Gerçeği, hiç değiştirmeden olduğu gibi ak­tarmak

E)      Kahramanları yalın bir dille ve nesnel bir anlatımla yansıtmak

 

20.     Sözün kuşatmasında geçen çocukluğumun ya­zıyla buluşması, önce dinlediğim masalları anla­tan kitapların keşfiyle başladı. Cenk kitapları, taşbasması halk hikâyeleri… Tek engelim, okuma-yazmaya henüz başlamamış olmamdı. Kitaplardaki resimleri çizmeye başlayınca, bunlar­la yetinmeyip, yazıları da kâğıda yazdığımı anımsıyorum. O şekillerin anlamını çözme der­dim, yazıyı öğrenmenin sonra da okumanın yo­lunu açtı.

Bu parçada geçen “sözün kuşatmasında geç­mek” sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?

A)     Sürekli olarak, sözlü bir kültürün etkisi altın­da bulunmak

B)      Sözlü ifadeleri yazılı ifadelerden üstün tutmak

C)      Sözcüklerin anlam alanlarını olabildiğince genişletmek

D)     Sözcükleri, bilinen anlamlarından uzaklaş­tırmadan kullanmak

E)      Sözlü kültüre ait unsurları yaşatmak

 

21.      Babaları çalışmadığından tüm aile, bu küçük çocuğun eline bakıyordu.

Altı çizili deyimin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)     Çaresizlikten dolayı, evdeki tüm eşyaları satmak zorunda kalmıştı.

B)      Yazıhanedeki tüm ayak işlerini bana yaptır­maya çalışıyorlar.

C)      Bu zavallı kardeşler, komşularının yardı­mıyla geçiniyorlardı.

D)     Adam, sabahtan akşama kadar evde hiçbir iş yapmadan oturuyordu.

E)      Kendisine yapılan iyilikleri hiç unutmazdı.

 

22.     Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz cümleye “güçlükle bir şey yapmak” anlamı katmaktadır?

A)     Hafta sonu, nişanlanmak için, izin alıp Edir­ne’ye gitmişti.

B)      İstediği projeyi gerçekleştirebilmek için fir­madan ona izin çıkmıştı.

C)      Annesinden, arkadaşlarıyla Florya’ya git­mek için izin istedi.

D)     Genel müdürden birkaç günlüğüne izin ko­pararak ailesinin yanına gitti.

E)      Yenisi dikilinceye kadar sivil elbise ile do­laşmasına izin verildi.

 

23. “Şehir hatları vapurları, iskeleden dakikası da­kikasına hareket ederdi.” cümlesine altı çizili sözcüğün kattığı anlam, aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)     Sabahları erken kalkmayı hiçbir zaman becerememişti.

B)      Bu deniz kıyısına her gece gelir, arkadaşla­rını beklerdi.

C)      Orhan, buluşma yerine tam zamanında gel­mişti.

D)     Toplantıya, son anda bir işi çıktığından ka­tılamamıştı.

E)      Mağazaya, temizlik yapmak için en erken ben gelirdim.

 

24. “Gönül” insanın duygu merkezi demek, yürekteki manevi taraf demektir; ama dilimizde bu sözcüğün anlamı bu kadarcıkla kalmaz: “gönlü çekmek“le(l) bir şeyi istemek; gönül vermek“le(ll)  âşık olmak; gönül koymak“la(lll)  etkileyici olmak; “gönül almak”la (lV)  sevindirmek; “gönül açmak”la”(V) da sıkıntı gidermek anlatılır.

Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisi yanlış açıklanmıştır?

A)l.                        B) II.         

C) lll.                     D) IV.         

E)V.

 

25.          I.    Bunları sana şimdiden söylemek daha doğ­rudur.

II.    Suçlu da olsa o adama bu kadar yüklen­mek doğru değil.

III.   Onunla konuşurken doğru bir anlatım sergileyemedim.

IV.   Adam, şiiri doğru okumayı beceremedi.

V. Otobüs anayola doğru ağır ağır ilerliyor.

Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde “doğru” sözcüğü aynı anlamda kul­lanılmıştır?

A) I. ve II.                B) I. ve III.          C) II. ve IV.

D) III. ve IV.          E) IV. ve V.

 

CEVAPLAR

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

A

E

D

A

A

C

A

A

B

C

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

C

C

B

B

B

E

E

B

A

A

21

22

23

24

25

 

C

D

C

C

A