CÜMLEDE ANLAM – 26
1. Aşağıdaki dizelerin hangisinde eylem, nedeniyle birlikte verilmiştir?
A) İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize atlarcasına
B) Uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Dinleneceksin bir kum tanesi, bir yaprak gibi
C) Kederi de yaşamalısın bütün benliğinle
Acılar da sevinçler de olgunlaştırır insanı
D) Yaşadın mı yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Koklamaktan bitkin düşmüşçesine bir çiçeği
E) İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
(2010 LYS )
2. “Hak. görev, sorumluluk üçgeninin dışına taştığın gün, yaptığın işin ——“
Düşünsel bütünlüğü olan doğru bir cümle kurmak için yukarıdaki yarım cümleyi aşağıdakilerden hangisi ile tamamlamak gerekir?
A) iftira olduğunu göreceksin.
B) lekelemek olduğunu kavrayacaksın.
C)suç olduğunu bileceksin.
D) karalama olduğunu sezeceksin.
E) aşağılama olduğunu bileceksin.
(ÜSS 1978)
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem beğenme hem de olumsuz bir eleştiri söz konusudur?
A) Sözcük seçimindeki özensizlik, çevirmenin, ‘metnin aslına bağlı kalmadaki titizliğine gölge düşürüyor.
B) Öyküleriyle Türk edebiyatında seçkin bir yer alan sanatçının bu yapıtları, yabancı dillere çevrilmiştir.
C) Sanatçının ilk şiir kitabını sevinç ve heyecanla okurken çocukluk günlerimi düşünüyorum.
D) Sanatçı, günlüklerinde zaman zaman başka kişilerin konuşmalarına da yer vermiştir.
E) Kitapta, eski eğitim düzenimizin olumsuz yönleri karşılaştırmalı bir yöntemle anlatılıyor,
(ÖYS 1995)
4. Karşılaştığımız kişilerin ya da durumların iyi yanlarını belirtmekten çok, kötü yanlarını görüp dile getirmeyi yeğleriz.
Bu cümlenin anlamına en yakın yargı, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Güzelliği ve çirkinliği değerlendirirken aşırılığa kaçarız,
B) Her şeyin en iyisini bildiğimizi düşünürüz.
C) Beğenmek yerine, kusur bulmaya eğilimliyiz
D) Başkalarının kusurlarını daha kolay görürüz.
E) Başkalarını değerlendirmekte güçlük çekeriz.
(ÖSS 1996)
5. Dost canlısı, sevgi dolu, nitelikli bir insandı. Dünyaya hep yüreğinin penceresinden baktı. Yardıma ihtiyaç duyduğu en güç günlerinde, en çok güvendiği kişileri yanında görmediğinde bile onları sevmekten, bağışlamaktan kaçınmadı. Kırgınlıkların nedenini kendinde aramayı yeğledi.
Bu parçada geçen “dünyaya hep yüreğinin penceresinden bakma” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Olayları, durumları duygularına göre değerlendirme
B) Çevresindekileri üzmekten kaçınma
C) Yaşananları değişik yönleriyle düşünme
D) Yakınlarının mutluluğunu isteme
E) Kendi düşüncelerinin doğruluğuna inanma.
(ÖSS 2009)
6. “Bakıra başka elementlerin katılması, elektrik ve ısı iletkenliğini azaltır;………sertliğini artırır.”
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere, anlamın akışına uygun olarak, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) buna karşın B) gerçek şu ki
C) kaldı ki D) buna karşılık
E) Öyle ki
(ÖSS 1981)
7. (I) Hiçbir şey ak ya da kara diye ayrılmaz onun romanında. (II) Mutluluklar, hüzünler, sevinçler, acılar ip İpe yaşanır. (III) Bunları anlatırken mekanik kurgulardan, neden-sonuç ilişkilerinden özellikle kaçınır. (IV) İzlediği bu yol, okurun, olaylara romancının gözüyle bakmasını sağlar. (V) Roman boyunca, roman kişileriyle yazar arasında bir tartışma olmaz, (VI) Bu da kişilerin inandırıcılığını artırır büyük ölçüde.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi I. cümlede belirtilen görüşü destekleyici niteliktedir?
A) II. B)III. C)IV. D)V. E) VI.
(ÖSS 2001)
8. Zamanında eleştirmenlerce incelenmemiş, iyi değerlendirilmemiş, bu nedenle de basan kazanamamış bir yapıtın, iyi bir yapıt da olsa, ileride hakkını alabilmesi çok zordur.
Bu cümlede belirtilmek istenenle aşağıdakilerden hangisi arasında anlamca bir yakınlık vardır?
A) Eleştirmen, edebiyatçı diye nitelendirilen herkesin yapıtını değil, bunlar arasından seçtiklerini değerlendirmelidir.
B) Bir yapıt tamamlanıp yazarın elinden çıkınca onu geniş kitlelere tanıtacak ya da okur katındaki değerini belirleyecek olan kişi eleştirmendir.
C) Eleştirmen, daha önce yücelttiği bir yazarın sanat değeri olmayan bir yapıtıyla karşılaştığında, saptadıklarını tüm gerçekliğiyle yazmalıdır.
D) Eleştirmenin temel görevi, yazarın ne yapmak istediğini açıklığa kavuşturup okurla yapıt arasında köprü kurmaktır.
E) Eleştirmen, özellikle kimi yapıtlarda, içeriğin önemini, tiplerin ve karakterlerin çizilmesindeki ustalığı ya da acemiliği ortaya koyan kişidir.
(ÖYS 1996)
9. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
A) Herkese selam verdi.
Beni ağlattı geçti.
B) Gözlerimin yaşlan
Mermere aksa deler
C) Ben yarime gül demem
Gülün ömrü az olur
D) Ben yârimi unutmam
Unutsa da o beni
E) Rengini gülden almış
Kokusun menekşeden
(ÖYS 1994)
10. (I) Bütün dünyada geleneksel olandan, halk hikâyesi ve destandan yararlanma yoluna gidilmiştir. (II) Müzik, resim, roman, öykü, şiir, tiyatro ve sinema gibi sanat dallarının hepsinde böyledir, (lll) Ben de böyle yapmak, geleneksel olanı çağdaş öykü sanatına taşımak istiyorum, (IV) Bu yöntemi ülkemiz yazınında ustaca uygulayan Yaşar Kemal’in izinde yürümek isteyişimin özünde de işte bu yatıyor. (V) Nitekim son yapıtımda geleneksele yönelişim açıkça görülebilir.
Yukarıdaki parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde amaç söz konusudur?
A) I. ve IV. B)l. ve V C) II. ve lll.
D) III. ve IV. E) IV ve V.
(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)
11. (I) Halka ulaşmamız, operanın halka seslenen bir sanat olduğunu anlatmamız gerekiyor. (II) Bu da büyük ölçüde halkla daha yakından iletişim kurmamıza bağlıdır. (III) Bu amaçla gelecek yıl bir yarışma düzenlemeyi ve sahnelenmeye değer görülen eserleri sahnelemeyi düşünüyorum. (IV) Eğer katılım sağlanırsa, bu tür yarışmaları ileride daha da çeşitlendirip zenginleştirerek sürdürmek istiyorum. (V) Bu tür etkinlikler Türk seyircisini, yavaş yavaş da olsa, operaya yaklaştıracak, ona operayı sevdirecektir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde bir tasandan söz edilmektedir?
A) l. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV.
D) III. ve V. E) IV ve V
(ÖSS 1997)
12. (I) Sanatçı bu yapıtında, öteki yapıtlarından değişik bir yöntem izleyerek bireylerin gündelik yaşamdaki çatışmalarını anlatmaktan kaçınıyor. (II) O, bu yapıtında çok farklı bir düşünceden yola çıkarak yazdıklarını, dünün bugünü, bugünün de yarını aydınlatacağı düşüncesine dayandırıyor, (III) Bunun için de kent ve köy yaşamından değişik kesitler sunuyor. (IV) Kurmacasal öğelerin dışına çıkmadan gerçekçi karakterler çiziyor. (V) Bu tutumuyla okuyucuyu, derinden etkileyen renkli bir roman ortamına taşıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisiyle “Sanatçı, kimi durumlarda tarihçinin görevini de üstlenen bir yaklaşım içinde olur.” cümlesi arasında anlamca bir ilişki kurulabilir?
A) I. B)ll. C)III. D) IV. E)V.
(ÖSS 2005)
13. Paul Valery, “Küçük dergiler, edebiyatın, şiirin laboratuvarıdır.” demiştir.
Sanatçı, bu sözüyle küçük dergilerin hangi özelliğini belirtmek istemiştir?
A) Belirli türlere bağlı kalma
B) Ürünleri seçerek yayımlama
C) İlk yapıtlara ve yeniliklere yer verme
D) Yapıtları yazarlarından ayırarak düşünme
E) Okurların beğenisini geliştirmeyi önemseme
(2010 YGS)
14. Bir dili durağan kılmaya yönelik her türlü çaba ister istemez başarısızlığa uğrar.
Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır?
A) Dilin kullanımı yazardan yazara değişiklik gösterir.
B) Dili oluşturan kurallar zamanla yerleşir, pekişir.
C) Dilin söz varlığına yeni sözcükler kazandırmak güçtür.
D) Dil sürekli gelişim ve değişim süreci İçindedir.
E) Dilin, bireyleri birbirine bağlayan bir gücü vardır.
(ÖYS 1998)
15. Kadınlar zayıftır, ama analar güçlüdür.
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümleye en yakın anlamdadır?
A) Analık, güçlülüğün ilk koşuludur.
B) Her kadın güçlü bir anadır.
C) Ananın gücü kadınlığından gelir,
D) Analık, kadınların en güçlü duygusudur.
E) Analık kadına güç verir.
(ÖSS 1986)
CEVAPLAR
1. C | 6.D | 11.C |
2. C | 7. A | 12.B |
3.A | 8. B | 13.C |
4. C | 9. C | 14. D |
5. A | 10.D | 15.E |