Cenap Şahabettin Hayatı ve Eserleri
1. 1870’te Manastır’da doğdu.
2. İstanbul’a gelişi babasının Plevne savaşında şehit düşmesinden sonraya gelir.
3. İstanbul’da Gülhane Askeri Lisesi’ni bitirdi.
4. Askeri Tıbbiye’den mezun olduktan sonra hekim yüzbaşı oldu.
5. 1914’te emekliye ayrıldı.
6. Emekliye ayrıldıktan sonra Darü-l Fünun’da Türk Edebiyatı Tarihi dersleri verdi.
7. Kurtuluş Savaşı yıllarında Kuvayi Milliye aleyhtarlığı yaptığı gerekçesiyle istifaya zorlandı.
8. 12 Şubat 1934 yılında beyin kanaması geçirerek vefat etti.
9. Tevfik Fikret’ten sonra Servet-i Fünun edebiyatının en önemli şairidir.
10. Önce Muallim Naci’den etkilenerek gazeller yazmış, daha sonraki yıllarında Abdülhak Hamit ve Recaizade Mahmut Ekrem’in tesirinde kalmıştır.
11. Fransa’ya tıp eğitimi için gittiği yıllarda Batı edebiyatını yakından tanımış ve burada parnasyen ve özellikle de sembolist yazarların etkisinde kalmıştır.
12. Yurda dönünce de parnasizmi edebiyatımıza ilk o tanıtmıştır. Yani edebiyatımızdaki ilk parnasyen Cenap Şahabettin’dir.
13. Ahenk ve musiki yaratacak sözcüklerle şiir yazdığı için sembolist, biçim güzelliğine önem verdiği ve tablo şiir yazdığı için parnasyen şairdir.
14. O zaman kadar yapılmadık istiarelerle edebiyatımıza yeni imgeler getirmiş ama kimsenin kullanmadığı ve alışık olmadığı saat-i semen-fam (yasemin renkli saat), havf-i siyah (siyah korku) gibi isim ve sıfat tamlamalarını kullandığı için eleştirilmiştir. Hatta Ahmet Mithat Efendi, “Dekadanlar ” isimli bir makale yazarak edebiyatımızı soysuzlaştırdığını iddia etmesi üzerine edebiyatımızda Dekadanlık tartışması başladı.
15. Şiirlerinin hepsini aruzla yazmıştır. Aynı şiirde birden fazla aruz kalıbı kullanmıştır.Heceyi de eleştirmiş ve hiç kullanmıştır.
16. Sanat için sanat anlayışı ile şiir yazmıştır.Hatta “Edebiyatta güzellik başka gaye aramam.” diyerek sanatının sadece estetik açıdan değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.Tevfik Fikret’in aksine hiçbir şiirinde toplumsal konulardan bahsetmemiş tamamen aşk ve doğa şiirleri yazmıştır.
17. Çok ağır bir dil kullanmıştır. Hatta 1908 yılında “Yeni Lisan” makalesi yazıldıktan sonra Genç Kalemler dergisi yazarlarıyla çok çetin tartışmalara girmiş ve dilimizden Arapça ve Farsça kelimeler atılırsa dilimizin fakirleşeceğini belirtmiştir.
18. Düzyazı alanında yazdığı eserlerde sözlü anlatıma, zeka gösterişine, nükteye, sözcük oyunlarına önem verir.
19. Vecizelerden oluşan “Tiryaki Sözler” isimli bir kitabı vardır.
20. Tiyatro ile de ilgilense de pek olamamış ve iki tane piyes yazmıştır: Körebe ve Yalan.
21. Avrupa Mektupları , Suriye Mektupları ve Hac Yolunda isimli üç tane gezi yazısı vardır.
ŞİİR:
Tamat
Evrak-ı Leyal (bütün şiirlerini toplayacağı bu eserini bitiremeden vefat etmiştir.)
MAKALE:
Evrak-ı Eyyam, Nesr- i Harp, Nesr-i Sulh
VECİZELER:
Tiryaki Sözler
GEZİ YAZISI:
Avrupa Mektupları , Suriye Mektupları, Hac Yolunda
TİYATRO:
Körebe, Yalan