Aşık Edebiyatının Genel Özellikleri

İçindekiler

ÂŞIK EDEBİYATI (SAZ ŞİİRİ)

1. Din dışı konuları işleyen, âşık denilen gezgin saz şairlerinin ürünleriyle oluşan edebiyattır.

2.  Âşık edebiyatının kökeni saz ve sözdür. Şiirler saz eşliğinde söylenir.

3. Âşıklar köylerde, göçebe obalarda, yeniçeri ocaklarında, kasaba ve şehirlerde usta-çırak geleneği içinde yetişir.

4. Âşıklar kervansaray, panayır, köy odası, kışla, kahvehane, saray, konak gibi yerlerde; düğünlerde, toplantılarda, derneklerde sazlarıyla usta malı ve doğaçlama şiirler söylerler, halk hikâyeleri anlatırlar.

5.     Dil yalındır, halkın konuştuğu dildir.

6.  Konular halkın yaşayışından alınır: aşk, ölüm, ayrılık, doğa vb.

7. Başlıca nazım biçimleri koşma, semai, varsağı ve destan; nazım türleri ise güzelleme, koçaklama, taşlama ve ağıttır.

8.   Nazım birimi dörtlüktür.

9.  Şiirler, genellikle 8’li ve 11 ‘li hece ölçüsüyle söylenmiş; yarım ve cinaslı uyak kullanılmıştır.

10.  Şiirlerin belli bir adı yoktur, şiirin sonunda şairin mahlası (tapşırma) geçer. Genellikle usta âşıklar tarafından verilen mahlaslar zamanla âşıkların adlarını unutturmuştur.

11.  Âşık edebiyatı ürünlerinin birinci derecede kaynağı, aşağıdan yukarıya doğru açılan, dar ve uzun bir defter olan “cönk”lerdir. Şiir meraklısı kişilerce tutulan ve danadili de denilen ve cönklerde, şiir dışında atasözü, bilmece, mani, fıkra, halk hikâyesi gibi diğer Halk edebiyatı ürünlerine de yer verilmiştir.

12.  Âşık edebiyatı 17. yüzyıldan itibaren Divan şiirinin etkisinde kalmış, özellikle 19. yüzyılda Divan şiiri öğelerinin âşık şiirindeki etkileri iyice belirginleşmiştir.

13.  Âşıkların Divan şiirinden aldıkları gazel, müstezat, murabba, muhammes, müseddes biçimlerini kullanarak geliştirdikleri aruzlu nazım biçimleri şunlardır: Divan, selis, kalender, vezn-i ahar, semaî, satranç.

14.  Âşıklar, âşıklık geleneğini yaşatmak ve kendi tarzlarını kuşaktan kuşağa devam ettirmek için çırak yetiştirmeye önem vermişlerdir. Bu gelenek 19.yüzyılda âşık kollarını ortaya çıkarmıştır. En ünlü âşık kolları Emrah kolu, Ruhsatı kolu ve Şenlik koludur.

15.   16. yüzyılın başlarında ortaya çıkan “Âşık edebiyatı” geleneği 20. yüzyılda önemini kaybetmiştir.

ÂŞIK EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ VE TÜRLERİ

1. KOŞMA

  •  Âşık edebiyatı içerisinde en çok kullanılan nazım biçimdir.
  • İslamiyet’ten Önceki Türk  edebiyatındaki koşukların      devamı niteliğindedir.
  • Kendine ait özel bir ezgiyle söylenmektedir.
  • On birli hece ölçüsünün genellikle 6+5 ya da 4+4+3 duraklı kalıbıyla söylenir.
  • Uyak düzeni abab /cccb / dddb biçimindedir. İlk dörtlüğü xaxa veya aaab biçiminde uyaklanan koşmalar da vardır.
  • Dörtlük sayısı en az üç, genellikle 5-6’dır; ancak dörtlük sayısı 6’dan çok da olabilir.
  • Son dörtlükte şairin mahlası geçer.

 Nazım Türleri

  •  Koşmalar konularına göre “güzelleme”, “koçaklama”, “taşlama” ve  “ağıt” gibi çeşitli türlere ayrılır.

 Güzelleme:

  •  Her hangi bir kişiyi, bir atı, bir kadını  öven ve güzelliğini anlatan şiirlere denir.
  •  Divan şiirindeki medhiye türünün karşılığıdır.

 Koçaklama

  • Kahramanlık, yiğitlik, dövüş ve savaş konusunda söylenen şiirlerdir.
  • Bu türün ustaları  Köroğlu ve Dadaloğlu’dur.
  • Batı şirindeki epik şiir türünün karşılığıdır.

 Taşlama:

  • Toplumdaki haksızlıkların, yolsuzlukların; kişilerin beğenilmeyen özelliklerinin alaya alınarak, güldü­rücü, iğneleyici bir anlatımla dile getirildiği şiirlerdir.
  • Bu tür en çok eser veren yazarlar Seyrani ve Bayburtlu Zihni’dir..
  • Batı şiirindeki satirik türün, Divan şiirindeki  hiciv türünün karşılığıdır.
  • Divan edebiyatında ise bu türün öncüsü Nefi’dir.

 Ağıt:

  •  Acıklı, üzücü bir olayı konu alan şiirlerdir.
  • Sel, yangın, deprem      gibi doğal afetler ya da çe­şitli kaza ve hastalıklar karşısında da      söylendiği gibi, ölümün olmadığı üzücü olaylar da ağıt söy­leme nedeni      olabilir.
  • Ağıt söyleme işine      ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denilir. Ağıt daha çok kadınlar      tarafın­dan söylenir.
  • Ağıt, İslamiyet’ten      önceki dönemde “sagu”nun, Divan edebiyatında ise      “mersiye”nin karşılığıdır.

 2. SEMAİ

  • Âşık edebiyatında kendine özgü bir ezgiyle söy­lenen şiirdir.
  • Koşma nazım biçimiyle aynı şekilde düzenlenir.
  • Sekizli hece ölçüsüyle söylenir.

 3. VARSAĞI

  • Âşık edebiyatında Güney Anadolu’da Varsak bo­yu Türklerinin özel bir ezgiyle söylediği şiirlerdir.
  • Koşma biçiminde düzenlenir.
  • Sekizli hece ölçüsüyle söylenir.
  • Yiğitçe ,mertçe bir edası vardır.
  • Özellikle ilk dörtlükte “bre, be, behey, hey, aman” gibi ünlemler dikkat çeker. Koşma ve semaiden bu yönüyle ayrılır.

 4. DESTAN

  • Âşık edebiyatının en uzun şiiridir.
  • Koşma biçiminde düzenlenmekle birlikte ezgisi­nin farklılığı ve dörtlük sayısının çokluğu yönüyle koşmadan ayrılır.
  • Dörtlük sayısı kimi destanlarda 120’yi bulur.
  • Genellikle on birli hece kalıbıyla söylenir. Ancak sekizli hece kalıbıyla ya da mani dörtlükleriyle söylenen destanlar da vardır.
  • Âşık edebiyatında koşmaya benzer bir nazım bi­çimi olan destanı, anonim edebiyattaki ulusal destanlarla karıştırmamak gerekir.
  • Destanlarda savaş, kahramanlık, doğal afetler, toplumsal yergi, gülünç olaylar, çeşitli  konularda öğütler gibi konular işlenir.