LYS-3 Deneme
1. Edebiyatımıza Memduh Şevket Esendal ile giren durum hikâyelerinin en güzel örneklerini Sait Faik’in kaleminden okuyoruz. İstanbul’u tüm benliğiyle sevdiğinden Sait Faik’in hikâyelerinde bu şehri tüm ayrıntılarıyla görebiliyoruz. Olay öyküsü ile kıyaslandığında durgun, sıkıcı olarak nitelendirilebilecek durum öyküsü Sait Faik’in kaleminde ayrı bir büyüleyicilik kazanıyor.
Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
B) Düşüncenin akışını bozan bir cümle bulunmaktadır.
C) Doğruluğu kanıtlanamayacak ifadelere yer verilmiştir.
D) II. cümle, bir amaç – sonuç cümlesidir.
E) Değerlendirme içeren cümleler vardır.
2. İlkbahar aylarında ormanlarda mevsime özgü değişimler görülür. Bir renk biçiminde kendini gösteren bu değişimler, bir bakıma türlerin yeni mevsimi karşılamak için yaptığı hazırlıklardır. İşte bu renk cümbüşü içinde özel bir yeri olan canlılardan biri de şapkalı mantarlardır. Her biri ayrı güzellikte, ayrı biçimde.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kanıları değiştirme amaçlanmıştır.
B) Benzetme yapılmıştır.
C) İnsana ait özellikler doğaya aktarılmıştır.
D) Kişisel bakış açısıyla anlatılmıştır.
E) Varlıklar betimlenerek anlatılmıştır.
3. Yazarın gündelik olayları, özel bir görüşle, kanıtlama gereği duymadan yazdığı günübirlik yazılardır. Dilde doğallık vardır. Okuyucu ile sohbet ediyormuş gibi bir hava vardır.
Bu parçada sözü edilen yazı türü aşağıdakilerin hangisidir?
A) Fıkra B) Anı C) Eleştiri
D) Mektup E) Sohbet
4. Eski bir caminin avlusunda, kalın gövdeli, asırlık bir çınarın altındaki tahta sırada oturuyorum. Ağacın dallarına toplaşmış kargaların yaygarasından başka ses yok. Gün yeni ağarıyor. Biten geceye mi sitem ediyor kargalar, günü mü karşılıyor, yoksa aralarında çözümlenememiş bir sorundan ötürü mü bu kıyameti koparıyor, anlayamadım.
Bu parça için aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Hâkim bakış açısıyla yazılmıştır.
B) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
C) Mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmemiştir.
D) Niteleyici birden fazla sözcük kullanılmıştır.
E) II. cümle bir ad cümlesidir.
5. (I)Yazınsal yaratılarda yer alan öğeler belli bir düzene sahip olmalıdır. (II) Bu öğelerin bir birine bağlanıp bütünleşerek oluşturdukları sisteme biçim denir. (III) Diğer edebi türlerde çok önemli olmasa da şiir için en önemli unsurlardan biridir. (IV) “Şiir ölüyor, bin yıllardır devam eden bu tür yok oluyor.” diyenler bu savlarını şiirde biçimin artık kullanılmadığını söyleyerek desteklemeye çalışıyorlar. (V) Bana kalırsa şiirin öldüğü falan yok; zaten bu şekilde konuşanların da tek yaptığı şey konuşmak oluyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede ünsüz yumuşamasına aykırı bir sözcük kullanılmıştır.
B) II. cümlede bileşik sözcüklerin yazımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır.
C) III. cümlede “de”nin yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmamıştır.
D) IV. cümlede ünlü daralmasına uğrayan sözcük yoktur.
E) V. cümlede bir sözcükte hem ünsüz yumuşaması hem de benzeşmesi olmuştur.
6. Yüce dağlar birbirine göz eder, Rüzgâr ile mektuplaşır, naz eder, Gâhi duman bürür, gâhi yaz eder, Dereli, tepeli, köşeli dağlar.
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
A) Lirik B) Didaktik C) Dramatik
D) Satirik E) Pastoral
7. I. Halk edebiyatındaki “mani”nin Divan edebiyatındaki karşılığıdır.
II. Türklerin oluşturduğu, tek dörtlükten oluşan bir biçimdir.
III. En önemli temsilcisi, Kadı Burhanettin’dir.
Numaralanmış cümlelerle özellikleri verilen nazım biçimi aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Rubai B) Kaside C) Gazel
D) Murabba E) Tuyuğ
8. Bir rüya vardı masamdaki güllerde Tomurcuklanıyordu bahar dallarda Bizimkine benzemez olan illerde Al bir at üstünde dörtnala gidiyorsun
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Yarım kafiye kullanılmıştır.
B) “- lerde” rediftir.
C) aaab şeklinde uyaklanmıştır.
D) III. ve IV. dizelerde ulama vardır.
E) Tezat sanatına örnek vardır.
9. Düz yazıda cümle içinde yapılan uyağa —- denir.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) tedric
B) aliterasyon
C) cinas
D) nida
E) seci
10. Kırkına geldiğinde her şeyden elini eteğini çekip de sakin bir dağ kulübesinde yaşamayı düşlemeyen var mıdır acaba? Bana soracak olursanızyok. Büyük şehirlerde, hayatın koşuşturması içinde özlemini duyduğumuz bu doğal ortam, insanın gerçekten mutlu olacağı tek yerdir bence. Bir kır çiçeğine dokunmayalı kaç yıl oldu? Bir kelebeğin kozadan çıkışını hiç hatırlıyor muyuz? Tepelerin eğilip ırmakları öptüğü, bulutların yayılıp dağları kucakladığı, yıldızların yaklaşıp hayallerinize göz kırptığı inişler çıkışlar gurbet mi bizim için?
Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Betimleyici anlatıma başvurulmuştur.
B) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
C) Yanıt gerektirmeyen soru cümlelerine yer verilmiştir.
D) Devrik cümleler kullanılmıştır.
E) Söyleşi biçiminde yazılmıştır.
11. Dışarıda lodos başlamıştı. Alsancak’ta akşam oluyordu. Körfezin dalgaları kıyıyı dövüyor, vapurlar fındıkkabuğu gibi sallanıyor, şehri hüzün kaplıyordu. İzmir alışıktı hayatını alt üst eden bu lodoslara. Küllerinden doğan aşkların, küllerinde boğulanların kentiydi burası.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Kahraman anlatıcının bakış açısıyla verilmiştir.
B) Yapıca farklı sözcükler kullanılmıştır.
C) Cansız varlıklara insan özelliği yüklenmiştir.
D) Gözlem gücüyle ayrıntılar verilmiştir.
E) Benzetmeden yararlanılmıştır.
12. Ey, makamı var ve yokun üstünde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme
Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan
Sen ayın da evini yıkmaya kastediyorsun, etme
Mevlana’ya ait bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Hüsn-i talil sanatına başvurulmuştur.
B) Zıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır.
C) Kişileştirme yapılmıştır.
D) Coşku ve heyecana bağlı anlatım vardır.
E) Karşılaştırma yapılmıştır.
13. Gerçek hayali aştı, ufuklar uzak değil.
En olmaz isteklere uzanmak yasak değil
Uçuyor rüzgâr gibi altımdaki küheylan,
Ne kadar dizginlesem yavaşlayacak değil
Artık yaratan sensin havamı, iklimimi
Buzların soğuğu yok, alevler sıcak değil
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Nazım birimi beyittir.
B) Uyak ve redifle ahenk sağlanmıştır.
C) Mesnevi biçimine örnektir.
D) Anlatımda karşıtlıklardan yararlanılmıştır.
E) Teşbih sanatına başvurulmuştur.
14. Türk koleksiyoner ve izleyicisinin Orhan Peker’in sanatına gönülden bir bağlılık duymasının haklı birçok gerekçesi var. Bir kere ortak belleği, hafızayı okşayacak imgeler üzerine kuruludur onun sanatı. Olabildiğince samimi ve içten, ulaşılamaz ressam tavırlarına bürünmeden ve her şeyden önemlisi de hiçbir üslup oyununa başvurmadan resim ile izleyicisini karşı karşıya getirme gayretindedir. Kullandığı boyanın taşkınlığı ve bir imza gibi geride bıraktığı fırça kullanımına rağmen klasik bir gösterene dönüşmeden kendisini aradan sıyırır. Seyircinin, gösterdiği imge ile empatik bir ilişki kurmasına zemin hazırlar.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Eleştiri türünde bir yazıdan alınmıştır.
B) Dil alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılmıştır.
C) Sözü edilen sanatçının özgünlüğünden söz edilmiştir.
D) Söz edilen sanatçının beğenilmesinin nedenleri açıklanmıştır.
E) Öznel anlatımlı cümlelere yer verilmiştir.
15. Geçmişten adam hisse kapmış. Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Didaktik şiir özelliği taşımaktadır.
B) Söyleşmeye bağlı anlatımdan yararlanılmıştır.
C) Kıt’a nazım biçimiyle yazılmıştır.
D) Birinci ve üçüncü dizeler serbest, ikinci ve dördüncü dizeler uyaklıdır.
E) Sözde soru cümleleri kullanılmıştır.
16. İleride, bu satırlar bir kimsenin gözüne değerse, defterin güzelliğine şaşılmasın! Onu, bugün, Mahmutpaşa’dan satın aldım; ama az kaldı canım pahasına. Aman Yarabbi! İstanbul’umuza böyle ne oldu? Kalabalıktan tramvaylara binmek kabil değil ki! Bu, tramvaya binmek değil; ezilmek, üst baş parçalamak… Ne oldu halkımıza Yarabbi? Bu her yeri dolduran kifayetsiz, kaba, kötü dilli insan kalabalığı nereden geldi? Evde yalnızlığıma, sokakta bu kalabalığa dayanamıyorum, ağlayacak hale geliyorum. İşte böyle, avunmak için, avare bir kuş gibi çırpınıyorum. Şu defterle de dertleşmesem çıldıracağım.
Bu parçanın yazı türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anı B) Otobiyografi C) Mektup
D) Sohbet E) Günlük
17. Aşağıdakilerin hangisi bir gazelin matla beytidir?
A) Bezm-i aşk içre Fuzûli nice âh eylemeyem
Ne temettu’ bulunur neyde sadâdan gayrı
B) Ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni
C) Yârdan mehcur iken düşdük diyar-ı gurbete
Dehr gösterdi yine hicran hicran üstüne
D) Ayağın sakınarak basma aman sultânım
Dökülen mey kırılan şişe-î rîndân olsun
E) Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır
18. I. Şiirdeki sınırlayıcı kurallar olmadığı için mensur şiirde sanatçı, duygularını daha özgürce dile getirir.
II. Divan edebiyatındaki secili nesir ile mensur şiir arasında bir benzerlikten söz edilemez.
III. Mensur şiir, sanatlı söyleyiş ve tema bakımından şiire benzer.
IV. Mensur şiir, dil ve anlatım özellikleri bakımından düzyazı yapısındadır.
V. Mensur şiirin yapısı nazım biçimi, nazım birimi, dize, ölçü, uyak düzeni gibi öğelerden oluşur.
Mensur şiirle ilgili yukarıdaki açıklamalardan hangi ikisinde yanlış bilgi verilmiştir?
A) I. ve III. B) I. ve IV. C) II. ve III.
D) II. ve V E) IV ve V
19. (I) Sorun apaçık ortada: İnsanımız televizyon seyretmeyi, kitap, gazete, dergi okumaya tercih ediyor. (II) Bu tercih beraberinde pek çok sorunu da getiriyor. (III) Görme yoluyla kazanılan kültür, yaşamı hemen hemen tek başına belirlemeye başlıyor. (IV) Basılı ürünlerin okunmaması, daha doğrusu giderek azalan oranlarda okunması, dünyayı okuma yoluyla algılama, yorumlama yetisini ortadan kaldırıyor. (V) Dilin çeşitli bağlamlarda ve düzlemlerde zengin olanaklar sergileyen kullanımından yoksun kalma değişik iletişim sorunları doğuruyor.
Yukarıdaki numaralı cümlelerle ilgili aşağıdaki açıklamaların hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede paragrafta sözü edilen sorunların nedeni açıklanmıştır.
B) II. cümlede “getirmek” sözcüğü “iletmek, bildirmek” anlamında kullanılmıştır.
C) III. cümlede görsel öğelerin yaşamımızdaki yerinden söz edilmiştir.
D) IV. cümlede “dünya” sözcüğünün kullanımı, ad aktarmasına örnektir.
E) V. cümlede dilin iletişimdeki önemine değinilmiştir.
20. Aşağıdakilerin hangisinde Divan nazın türünün açıklamasında bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Tevhid: Allah’ın birliğini ve yüceliğini anlatan şiirlere verilen addır.
B) Naat: Hz. Muhammed’i övmek için yazılan şiirlerdir.
C) Mersiye: Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntü ve acıyı anlatmak için yazılan şiirlerdir.
D Methiye: Şairin kendisini övdüğü şiirlerdir.
E) Hicviye: Bir kimseyi yermek için yazılan şiirlerdir.
21. (I) Don Kişot, Cervantes’in aynı adı taşıyan romanının kahramanıdır. (II) Bu ölmez kahramanı her çağ kendi anlayışına göre hayal etmiştir. (III) 18. yüzyılın Don Kişot’u zarif ve güzel bir adamdır. (IV) Romantiklerin Don Kişot’u, saçları rüzgârda, gözleri ufuklarda, Werther kılıklı bir şövalyedir. (V) Daha sonraki resimlerde aynı kahraman, atı kadar ihtiyar ve çirkindir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki açıklamaların hangisi doğru değildir?
A) I. cümlede “kahraman” sözcüğü terim anlamıyla kullanılmıştır.
B) II. cümlede paragrafın ana düşüncesi verilmiştir.
C) III. cümlede, bir önceki cümledeki açıklamaya örnek verilmeye başlanmıştır.
D) IV cümlede dolaylamaya örnek bir kullanım vardır.
E) V. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
22. (I)Koşukların konusu genellikle sevgi, doğa, kahramanlıktır, koşuklar hece ölçüsüyle ve dörtlükler halinde söylenir.(II) Destanlarda ulusu derinden etkileyen, savaş, göç, açlık… gibi konular işlenmiştir, bu şiirlerde olağanüstü kişi ile olaylar yer alır.(III) Sagular“yuğ” adı verilen cenaze törenlerinde ölen kişiler üzerine söylenen yas şiirleridir.(IV) Yuğlar Halk edebiyatındaki türkünün, Divan edebiyatındaki mesnevinin, İslamiyet öncesi Türk edebiyatındaki karşılığıdır.(V) Savlar, atasözü karşılığı olarak söylenmiştir ve bir düşünceyi, yaşam deneyimini az sözcükle anlatarak insanlara yol gösterir, öğüt verir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
23. Cumhuriyet dönemi yazarlarından Tarık Buğra’nın Kurtuluş Savaşı’nı ve Anadolu halkının geleneksele, dinine ve yurt sevgisine bağlılığını anlatan yapıtı aşağıdakilerden hangisidir?
A) İbiş’in Rüyası
B) Ateşten Gömlek
C) Küçük Ağa
D) Türk’ün Ateşle İmtihanı
E) Yaban
24. Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat Edebiyatı’nın birinci dönemi için söylenemez?
A) Bu dönem sanatçılarına göre edebiyat, halk eğitiminde bir araçtır.
B) Sade bir dille yazılmak istenmiş; fakat başarı gösterilememiştir.
C) Divan şiiri nazım biçimleri değişmiş, Batı tarzı nazım biçimleri edebiyata girmiştir.
D) Ortaya konulan eserler ilk örnekler olduğu için teknik yönden zayıftır.
E) “Toplum için sanat” anlayışı benimsenmiştir.
25. Servet-i Fünun topluluğunun dağılmasına sebep olan makale ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Muallim Naci: Demdeme
B) Ahmed Mithat: Dekadanlar
C) Recaizade Mahmut Ekrem : Zemzeme
D) Hüseyin Cahit Yalçın : Edebiyat ve Hukuk
E) Tevfik Fikret: Lisan-ı Şi’r
26. Türk Edebiyatı’nın ilk çeviri romanı aşağıdakilerin hangisidir?
A) Letâif-i Rivâyat B) Telemak
C) Küçük Şeyler D) Sergüzeşt
E) Sefiller
27. Son dönem Türk edebiyatında aşağıdaki yazarlardan hangisi deneme türünde öne çıkmış yazarlardan biri değildir?
A) Cemil Meriç
B) Sebahattin Eyüboğlu
C) Mehmet Kaplan
D) Salah Birsel
E) Haldun Taner
28. Aşağıdakilerden hangisi, Divan Edebiyatı’nın genel özelliklerinden değildir?
A) Amaç, en iyiyi ve en güzeli yaratmaktır.
B) İçeriğe değil, biçime ve söyleyiş güzelliğine önem verilmiştir.
C) Toplumsal konulara değinilmemiştir.
D) Temel nazım birimi beyittir.
E) Hemen hemen bütün şiirler hece ölçüsüyle yazılmıştır.
29. “Güleriz hep ağlanacak halimize” cümlesindeki söz sanatının benzeri, aşağıdaki dizelerin hangisinde vardır?
A) Ben de gördüm güneşin doğarken battığını
B) Ay, altın ağaçlardan yere damlıyordu.
C) Bir sarmaşık uyanıyordu uykusundan
D) Güller kızarır o gonca gül gülünce
E) Sana olan aşkım dağı eritir.
30. Yazın hayatına Istiklal Savaşı yıllarında başlayan şair hece ölçüsüyle yazdığı milli heyecan şiirleriyle tanınmış ve sevilmiştir. İlk şiirlerinde vatan sevgisi, milli mücadele; sonraki şiirlerinde aşk, gurbet, yalnızlık gibi konuları işlemiştir. Milli Mücadele yıllarında savaşın kazanılması için çalışmış, bazı şiirleri marş ya da şarkı olmuştur. “Bingöl Çobanları” adlı şiiri Türk edebiyatındaki en güzel pastoral şiir örneklerinden biridir.
Bu parçada tanıtılan şair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kemalettin Kamu
B) Ömer Bedrettin Uşaklı
C) Ahmet Hamdi Tanpınar
D) Ahmet Kutsi Tecer
E) Arif Nihat Asya
31. Çayın rengi ne kadar güzel
Sabah sabah
Açık havada
Hava ne kadar güzel
Oğlan çocuk ne kadar güzel
Çay ne kadar güzel
Orhan Veli’nin bu dizelerinden yola çıkarak onun şiir anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Dilinin halkın konuştuğu dil olduğu
B) Ölçü ve uyağı kullanmadığı
C) Edebi sanatlara yer vermediği
D) Basit, sıradan insan ve konularda yoğunlaştığı
E) Gelenekten yararlanarak şiirlerini oluşturduğu
32. Anadolu’yu bir baştan bir başa dolaşarak güçlü duygu ve tasvirlerle örülmüş memleket şiirleri yazmıştır. “Ayşe’nin Aşkı” adlı küçük manzum hikâyesinde şiirle hikâyeyi birleştirmiştir. Şiirlerini hece ölçüsü ve sade bir Türkçeyle oluşturan bu şairin “Deniz Sarhoşları” ve “Yayla Dumanı” şiirleri yurt tasvirleri ile süslenmiştir. Şiirlerini “Sarıkız Mermerleri” adı altında bir araya toplamıştır.
Bu parçada tanıtılan şair, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kemalettin Kamu
B) Ahmet Hamdi Tanpınar
C) Necip Fazıl Kısakürek
D) Ömer Bedrettin Uşaklı
E) Memduh Şevket Esendal
33. Romantizmin etkisinde kalan sanatçılar, özgürlüğe büyük değer verirler. Bu akımın bizdeki temsilcilerinden Namık Kemal, politik özgürlüğe önem verdiği halde Abdülhak Hamit, sanat alanında basmakalıp duygu, biçim ve anlatım tarzlarını kırmayı amaçlamış; politik etkinliklerde bulunmamıştır. Abdülhak Hamit’in Türk edebiyatına getirdiği en büyük yenilik; yeni, orijinal, kendi kendisi olma fikridir.
Bu parçaya göre Namık Kemal’le Abdülhak Hamit’in ortak yönü, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumsallığa önem vermeleri
B) Dönemin özelliklerini yapıtlarına yansıtmaları
C) Romantizmden etkilenmeleri
D) Türk şiirini katı kurallardan arındırmaları
E) Politikada etkin olmaları
34. 1940 sonrasındaki şiirimizin yenileşmesi hareketinde kendine özgü bir yeri vardır; rahat anlatımı, içtenlik ve duyarlılığıyla ilgi çeken titiz bir şiir işçisidir. Kolay kavranan, geniş topluluklarca sevilen bir tarz geliştirmiştir. Anadolu’nun coğrafyasını, halkın yaşam güçlüklerini, halk şiirinin türkülerinden yararlanarak çağdaş bir şiir anlayışıyla dile getirmiştir. Adamın Biri, Rüzgâr, Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda eserlerinden bazılarıdır.
Bu parçada tanıtılan sanatçımız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cahit Külebi
B) Cahit Sıtkı Tarancı
C) Necip Fazıl Kısakürek
D) Ahmet Kutsi Tecer
E) Ahmet Muhip Dranas
35. Atatürk’ü yakından tanıyan bu şair ulusal duyguları ve Atatürk sevgisini şiirlerinde işlemiş; memleket güzelliklerini ve davalarını dile getirmiştir. Bu şiirlerinde abartılı bir dili vardır ve bunlar bir söylev edası taşır. Heceyle yazdığı bu şiirlerinde “Ankaralı Âşık Ömer” mahlasını kullanmıştır. Faruk Nafiz’le birlikte “Onuncu Yıl Marşı”nı da yazmıştır.
Sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Behçet Kemal Çağlar
B) Falih Rıfkı Atay
C) Cahit Külebi
D) Ceyhun Atuf Kansu
E) Fazıl Hüsnü Dağlarca
36. Şiir yazmaya Servet-i Fünun dergisinde başlamıştır. İlk şiiri Cenge Giderken ile tanınmıştır. Tüm şiirlerinde sade bir dil ve hece ölçüsü kullanmıştır. Konularını toplumun sıkıntılarından, sosyal-epik hayat sahnelerinden almıştır. Didaktik şiirler yazmıştır. Türkçe şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Zafer Yolunda, Dante’ye önemli yapıtlarındandır.
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Ahmet Kutsi Tecer
B) Mehmet Emin Yurdakul
C) Arif Nihat Asya
D) Faruk Nafiz Çamlıbel
E) Orhan Seyfi Orhon
37. Kendi söylemleriyle Milli Edebiyatçıların “gerçeklikten uzak ve sığ memleketçiliklerine” tepki olarak doğan bu topluluğun amacı, hececilerin elinde tıkanan Türk şiirini yeni ufuklara açmaktı. “Canlılık, samimiyet ve daima yenilik” sözcükleri ile özetledikleri yeni bir yazın oluşturma çabaları, temelde bu üç ilkeden de yoksundu. Biçimde herhangi bir yenilik getirmeyen bu topluluk; içerik bakımından Verlaine, Mallarme ve Baudelaire gibi Fransız şairleri örnek almıştır.
Bu parçada özellikleri verilen edebi topluluk aşağıdakilerden hangisidir?
A)Fecr-i Âti B) Yedi Meşaleciler
C) Beş Hececiler D) Garipçiler
E) II. Yeniciler
38. Yedi Meşale topluluğunun şiirden hiç kopmayan tek şairidir. Ilk şiirleri Servet-i Fünun dergisinde yayımlanan sanatçı genellikle hece ölçüsüyle yazmıştır. Öykülerinde çoğunlukla anılarını anlatan sanatçı, eserlerinde; çocukluk özlemi anılara düşkünlük, aile sevgisi, kadere boyun eğiş, ölüm ve ötesi gibi konuları işlemiştir. “Sebil ve Güvercinler”, “Geçen Zaman”, “Nefes Almak” şiir; “Mesut Insanlar Fotoğrafhanesi”, “Değişen Istanbul” ise hikâye türündeki yapıtlarıdır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sabri Esat Siyavuşgil
B) Yaşar Nabi Nayır
C) Ziya Osman Saba
D) Cevdet Kudret Solok
E) Ahmet Muhip Dıranas
39. Şiirinde yalnızlık ve ölüm konularını sıklıkla işleyen şairin en ünlü eseri “Otuz Beş Yaş” şiiridir. Biçime önem veren sanatçı heceye yeni söyleyiş olanakları hazırlamıştır. Garip akımından etkilenerek serbest şiirler de yazan şairin şiirleri, romantizmden sembolizme kadar değişik akımlara açık niteliktedir.
Bu parçada sözü edilen sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Arif Nihat Asya B) Cahit Sıtkı Tarancı
C) Kemallettin Kamu D) Orhan Veli
E) Ziya Osman Saba
40. Şiir, öykü, deneme, makale, edebiyat tarihi alanlarında yapıtlar vermiştir. Şiirlerinde müzik, duygu ve hayal unsurlarına yer vererek kendine özgü bir şiir dili oluşturmuştur. Hikâyelerini “Abdullah Efendi’nin Rüyaları” ve “Yaz Yağmuru” adlı kitaplarında toplamıştır. “Beş Şehir” adlı deneme kitabında İstanbul, Ankara, Erzurum, Konya ve Bursa hakkındaki yazılarını toplayan sanatçının “Huzur” adlı romanında bilinçaltı incelemeleri geniş yer tutar.
Bu parçada tanıtılan sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ahmet Kutsi Tecer
B) Cahit Sıtkı Tarancı
C) Memduh Şevket Esendal
D) Ahmet Hamdi Tanpınar
E) Reşat Nuri Güntekin
41. Şiirlerinde hece ölçüsünü başarıyla kullanan sanatçı, piyes ve hikâyeler de yazmıştır. Ilk şiirlerinde kişisel acıları ve aşkı anlatan şairin “Kaldırımlar” adlı şiir kitabı büyük ilgi görür. “Sonsuzluk Kervanı” adlı şiir kitabında tasavvuf felsefesinin etkileri görülür. Şiirlerinde ölçü, uyak gibi unsurlarla anlam arasında uyum sağlamaya çalışan şair; tiyatro yapıtlarında daha çok korku ve kaygı psikolojisini işler.
Bu parçada tanıtılan sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Necip Fazıl Kısakürek B) Arif Nihat Asya
C) Ahmet Hamdi Tanpınar D) Cahit Sıtkı Tarancı
E) Ahmet Kutsi Tecer
42. Ege ve Akdeniz’i anlatan eserlerinde şiirsel bir dil kullanmıştır. Deniz, deniz insanları, doğa, onun eserlerinde önemli yer tutar. Sürgün olarak gittiği Bodrum’a yerleşen sanatçı sık sık dostlarıyla yaptığı deniz yolculuklarında tanıdığı süngerciler, onun eserlerine girmiştir. Denizcilik terimlerini eserlerine yansıtmıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerin hangisidir?
A) Sait Faik Abasıyanık
B) Refik Halit Karay
C) Falih Rıfkı Atay
D) Cevat Fakir Karaağaçlı
E) Melih Cevdet Anday
43. Hece ölçüsüyle yazdığı ilk şiirleri “Dergah” ve “Milli Mecmua” gibi dergilerde yayınlanmıştır. Varlık, Oluş, Yücel, Türk Düşüncesi, Türk Dili ve bir ara kendisinin yönettiği “Ülkü” dergisindeki şiirleriyle tanınmıştır. Şiirlerde hece ölçüsüne yeni olanaklar aramıştır. Kimi zaman lirik bir dille kişisel duygularını aktarmıştır. Köşebaşı, Bir Pazar Günü oyunları yazmış, bu oyunlar oynanmıştır. Folklör derlemeleri olan sanatçının, halk ozanı Aşık Veysel’in tanınmasında etkisi büyüktür.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerin hangisidir?
A) Cahit Sıtkı Tarancı
B) Orhan Veli Kanık
C) Attila İlhan
D) Behçet Kemal Çağlar
E) Ahmet Kutsi Tecer
44. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Makale, bir düşünceyi dile getirmek, savunmak amacıyla belgelere dayalı olarak oluşturulan yazıdır.
B) Deneme, yazarın çeşitli konularda, kendi düşüncelerini kendisiyle konuşur gibi anlattığı yazıdır.
C) Fıkra, güncel konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan günlük gazete yazısıdır.
D) Otobiyografide, yazar kendini anlatması yanında, çevresindeki kişileri ve olayları da anlatır.
E) Monografi, herhangi bir kişi, olay, yapıt üzerine özel bir görüşle yapılan araştırmadır.
45. Sanatçı —- romanında Osmanlının kuruluşunu anlatır. Anadolu romanını başlatan sanatçının tarihe ilgisi bir başka romanına yansır. —- romanında Osmanlı Devleti’nin mütarekeyi imzalamasından 1920 ortalarında Milli Mücadele’nin güçlendiği döneme kadar olayları bir Osmanlı yüzbaşısı ve İttihat ve Terakki üyesi olan Yüzbaşı Cemil’in hikâyesi üzerinden anlatır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisi sırasıyla getirilebilir?
A) Osmancık – Küçük Ağa
B) Devlet Ana – Yorgun Savaşçı
C) Esir Şehrin İnsanları – Türküm Ateşle İmtihanı
D) Osmancık – Dağa Çıkan Kurt
E) Devlet Ana – Yaban
46. Hilmi Yavuz’un edinilmesi zor olan yetenek ve hünerlere sahip olduğu bir alan var, biliyoruz: Önemli ve seçkin bir şair. Bir de bizi edinilmiş birikim ve donanımı ile karşı karşıya getirdiği alan var: Deneme.
Hilmi Yavuz’un kalem oynattığı bu iki yazınsal tür hakkında,
I. Şiir,doğuştan gelen bir yetenekle yazılır.
II. Şiir, denemeye göre yazarın daha çok donanımlı olmasını gerektirir.
III. Şairin, şiirlerinde de denemelerindeki gibi bir birikim görülür.
yargılarından hangisi ya da hangileri kesin olarak söylenebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
47. Konusu aşk, sevgi olan, Halk Edebiyatı şiirleridir. Dörtlüklerle yazılır. Halk Edebiyatı’mızda bu türün en güzel örneklerini Karacaoğlan vermiştir.
Bu parçada aşağıdaki nazım türlerinden hangisi anlatılmaktadır?
A) Koçaklama
B) Taşlama
C) Güzelleme
D) Türkü
E) Tekerleme
48. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Hayriyye, 17. yy. şairlerinden Nabi’nin mesnevi biçiminde yazdığı, öğüt veren, sosyal, didaktik bir yapıttır.
B) Cihannüma adlı yapıtın sahibi Kâtip Çelebi, Batılı anlamda bilime değer veren ilk düşünürlerimizdendir.
C) Realizm ve natüralizm roman ve hikâyede, parnasizm ise şiirde gerçekçilik demektir.
D) H. Rahmi Gürpınar, tiyatro ve romanlarında Anadolu halkının törelerini, inançlarını, dilini, alaysamalı bir anlatımla vermiş Tanzimat dönemi yazarlarımızdandır.
E) Cumhuriyet döneminde yetişen halk şairi Aşık Veysel’in şiirleri, “Dostlar Beni Hatırlasın” adlı kitapta bir araya getirilmiştir.
49. Zannetme çocuk istediğin her şey olur, Bin bir arının bir teki yalnız bey olur
Bu dizelerin sahibi 1904’te Çatalca’da doğdu. Istanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Öğretmenlik, milletvekillik, gazetecilik yaptı. Ulusal kaynaklara dayalı, bireysellikten toplumsallığa yönelen duyguları halk deyişlerinin potasında eritmesini bildi. “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Yastığımın Rüyası, Aynalarda Kalan” yapıtlarından bazılarıdır.
Bu parçada sözü edilen şair-yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Arif Nihat Asya
B) Atilla İlhan
C) Cahit Külebi
D) Behçet Necatigil
E) Fazıl Hüsnü Dağlarca
50. Hayatı hakkında kesin bir bilgiye sahip değiliz. Söylentilere göre Bektaşi tarikatına bağlı Taptuk Emre’nin tekkesinde kendisini yetiştirmiştir. Şiirlerinde tasavvuf anlayışını ve Allah’a ulaşma arzusunu hece ölçüsüyle, dörtlükler halinde yalın bir dille anlatmıştır.
Bu parçada sözü edilen ozanımız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mevlana
B) Pir Sultan Abdal
C) Yunus Emre
D) Ahmet Yesevi
E) Hoca Dehhani
51. (I) Tanzimat edebiyatı, 1860’ta Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasıyla başlar, 1896’ya kadar sürer. (II) Batıcı ve yenilikçi olan şair ve yazarlar, sanatlarını toplum için kullandılar. (III) Divan şiir anlayışını yıkarak Batı şiirinin biçim ve içeriğini şiirlerinde başarıyla uyguladılar. yıkmaya çalıştılar. (IV) Çok yönlü bir anlayışla şiir, roman, tiyatro… vb. türlerde de ürün verdiler… (V) Vatan, millet, hürriyet, adalet, meşrutiyet kavramlarını heyecanla savundular. daha geniş kitlelere seslenebilmek için, dilde sadelik yanlısıdırlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
52. Hece ölçüsüyle şiir yazan önceki topluluğun şiirlerini gerçekçilikten uzak bulan—-, “canlılık, samimiyet ve sürekli yenilik” ilkeleriyle yola çıktılar. Ancak bu üç ilkeden de yoksundular. Öncelikle biçimde bir yenilik getiremediler. Özde ise “Verlaine” ve özellikle “Baudelaire” gibi Fransız şairlerini örnek aldılar. Bu topluluğun üyelerinin çoğu, şiiri bırakarak başka alanlara geçti. Grubun sanatçılarından—-, şiir çalışmalarını sürdürdü. Çocukluk özlemi, anılara düşkünlük, ev – aile sevgisi, küçük mutluluklarla yetinme gibi konuları işledi.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) II. Yeniciler – Edip Cansever
B) Genç Kalemler – Ziya Gökalp
C) Beş Hececiler – Faruk Nafiz Çamlıbel
D) Maviciler – Attila İlhan
E) Yedi Meşaleciler – Ziya Osman Saba
53. Öykülerinde, konu ve olaydan çok, şiirsel etki yaratacak durumlardan kesitler sunan sanatçımız genellikle deniz insanlarını, balıkçıları anlatır. Bir Istanbul öykücüsü olarak bilinir. Bu ünlü öykücümüz için insan çok önemlidir.
Bu parçada tanıtılan sanatçımız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Necati Cumalı B) Haldun Taner
C) Sait Faik Abasıyanık D) Orhan Veli Kanık
E) Halikarnas Balıkçısı
54. Aşağıdaki cümlelerde sembolizmle ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Şiire duygu ve hayali getirmesi yönüyle romantizmle benzerlik taşımasına karşın kendilerinden önceki tüm şiir anlayışlarına karşı çıkmışlardır.
B) Dış dünyanın görüntülerini somut nesnel gerçeklikleriyle değil de; bu görüntülerin sezgilerinden, izlenimlerinden yansıyan niteliklerini şiire aktarmışlardır.
C) Doğa görüntülerini yarı aydınlık ortamlar: sararmış yapraklar, akşamın alacakaranlığı, durgun göller, kızıl gün batımı, ayışıklı geceler, oluşturur.
D) İmge ve mecazlarla dolu kapalı bir anlatımı seçmişler, farklı yorumlanabilecek şiiri hedeflemişlerdir.
E) Şiirde müzikselliğe önem vermemişler, ölçü, uyak biçimsel özellikleri birinci plana çıkarmışlardır.
55. Türkçede roman geleneği; —- döneminde tercüme edilen —- romanıyla başlar. Edebiyatımızda ilk roman çevirisi olan bu roman —- adlı Fransız yazara aittir. Eseri dilimize —- çevirmiştir.
Parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Servet-i Fünun – Don Kişot – Cervantes – Şinasi
B) Tanzimat – Sefiller – Victor Hugo – Şinasi
C) Servet -i Fünun – Telemak – Fenelon- Yusuf Kâmil Paşa
D) Tanzimat – Cimri – Moliere – Ahmet Vefik Paşa
E) Tanzimat – Telemak –Fenelon – Yusuf Kâmil Paşa
56. I. Realizmde sanatçılar, anlattıklarını gözleme ve belgeye dayandırmayı amaçlar.
II. Eserlerde günlük hayatta rastlanabilen, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olaylar anlatılmıştır.
III. İnsan, davranışlarıyla, tutkularıyla çok yönlü olarak en ince ayrıntısına kadar anlatılır.
IV. Çevre ve doğa tasvirine çok önem verilir. Çevre ve doğa betimlemesi, eseri süslemek için yapılır.
V. Sanatçılar eserlerinde kendi kişiliklerini gizler, kendilerinin dışındaki olay ve kişileri nesnel bir gözle inceleyerek ele alırlar.
Yukarıda numaralı cümlelerin hangisinde realizm akımıyla ilgili bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
CEVAPLAR
1-D | 11-A | 21-D | 31-E | 41-A | 51-C |
2-A | 12-E | 22-D | 32-D | 42-D | 52-E |
3-A | 13-C | 23-C | 33-C | 43-E | 53-C |
4-A | 14-B | 24-C | 34-A | 44-D | 54-E |
5-D | 15-B | 25-D | 35-A | 45-B | 55-E |
6-E | 16-E | 26-B | 36- B | 46-A | 56-D |
7-E | 17-B | 27-E | 37-B | 47-C | |
8-E | 18-D | 28-E | 38-C | 48-D | |
9-E | 19-B | 29-A | 39-B | 49-A | |
10-A | 20-D | 30-A | 40-D | 50-C |