Paragraf – 61 Çıkmış Sorular

PARAGRAF  – 61 ÇIKMIŞ SORULAR

1.  Şiirlerinde Divan edebiyatının abartısı yanında, Halk edebiyatının yalınlığı var. Bu yalınlık, daha sonraki kitaplarında yer alan şiirlerinde de görül­mektedir. Ona göre Divan edebiyatının ana teması aşk olduğu İçin, yazdığı aşk şiirleriyle ken­disini bu şiirin yakınında görmektedir. Yoksa dil ve ölçü bakımından, uyak yönünden böyle bir yakın­lığı söz konusu değildir.

Bu parçadan, sözü edilen sanatçının şiirleriyle ilgili olarak aşağıdaki yargıların hangisi çıkarı­labilir?

A) Söyleyişindeki abartı ve konusu yönünden Di­van şiirine benzemektedir.

B) Ölçü ve uyak bakımından özgündür.

C) Bütünüyle   Divan   şiirinin   ustalığına   erişe­memiştir.

D) Dili, zamanla daha kolay anlaşılır bir hale gel­miştir.

E) Halk edebiyatının etkisi giderek daha belirgin­leşmiştir.

(ÖSS 1995)

 

2.  Bildiği ortamı, tanıdığı insanları anlattı. Bu, nice yazar için de geçerlidir ama onun için değişmez bir yasadır. O, gerçek yaşamdaki kişileri roman kahramanlarına dönüştürürken yalnızca romanın gerektirdiği değişiklikleri yapar. Fazla değiştirmenin onların hayattaki gerçekliklerini bozacağını düşünür. Yapılacak her eklemenin bir yapıştır­madan öteye gitmeyeceğine inanır.

Bu parçada, sözü edilen sanatçının romanlarıyla İlgili olarak anlatılmak istenen aşağı­dakilerden hangisidir?

A) Konu bakımından birbirine çok benzedikleri

B) Kişilerin, değişik ruh halleriyle verildiği

C) Kişilerin, yaşamda olduğu gibi yansıtıldığı

D) Olayların hep aynı çevrede geçtiği

E) Değişik anlatım tekniklerinden yararlanıldığı

(ÖSS 1995)

 

3.   (I) F. Kafka’nın, çok ilgi çekeceği sanılan yeni bu­lunmuş mektupları, İsveç’te kitap olarak yayım­landı. (II) Bu yayınevi geçen yıl çeşitli yazarların yapıtlarından oluşan bir kitap dizisi yayımlamıştı. (III) Mektuplar Kafka’yı sevenleri de edebiyat tar­ihçilerini de yakından ilgilendiriyor. (IV) Bunlarda Kafka üzerinde yapılmış kimi eski araştırmaları aydınlatan bilgiler yer alıyor. (V) Ayrıca, yazarın yaşamının son aylarıyla ilgili önemli noktalar ortaya konuyor.

Yukarıdaki      numaralanmış      cümlelerden hangisi düşüncenin akışım bozmaktadır?

A)l.        B)ll.                C)lll.       D) IV.     E) V.

(ÖSS 1995)

 

4.,  Ömründe ilk kez böyle bir yörük çadırı görüyordu. Çadırın arka tarafında yan yana asılmış nakışlı ki­limler vardı. Nakışlarda baş döndürücü bir hızla renkler uçuşuyordu. Işıklar, renkler birbirine karış­mış oynaşıyordu. Gözü bir kilime takıldı. Kilimin üstünde küçük küçük muhabbetkuşu nakışları vardı. Gaga gagaya vermiş, yeşil, mavi, kırmızı, mor kuşlar uçuşuyordu. Çadırın orta direğine de som sedeften, uçan, tüyleri yıldır yıldır eden geyikler oyulmuştu.

Bu parçada yörük çadırıyla ilgili olarak anlatıl­mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) İç düzenlemesinin sürekli olarak değiştiği

B) Direkteki oymaların ve kilimlerdeki nakışların motif ve renk bakımından zengin olduğu

C) Yerdeki kilimlerin ötekilerden farklı özellikler taşıdığı

D) Kilimlerde muhabbetkuşu motiflerinin daha çok kullanıldığı

E) Direğe, doğaüstü varlık motiflerinin ustaca çizildiği

(ÖSS 1995)

 

5.   Atatürk, yaşamının her döneminde olduğu gibi, Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliğini kurarken de bin bir zorlukla karşılaştı. Bu zorlukların hiçbiri onu yıldırmadı. Su yoktu, su getirtti. Toprağın türüne göre değişik fidanlar yetiştirmeyi denedi; kimi fidanlar kurudu, bunların yerine yenilerini dik­tirdi. Çevreye yeni bir görünüm kazandırttı. Bu irade karşısında, doğa lütfünü esirgemedi. Toprak ana canlandı, bozkır ortasında bir cennet doğdu.

Bu parçada anlatılmak istenene en uygun ata­sözü, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Azmin elinden bir şey kurtulmaz.

B) Rüzgâr eken fırtına biçer.

C) Dikensiz gül olmaz.

D) Akıl akıldan üstündür.

E) Cefayı çekmeyen sefanın kıymetini bilmez.

(ÖSS 1995)

 

6. İlk şiirim bir dergide yayımlandığında lisedeki felsefe öğretmenim beni karşısına almış, bir arkadaş gibi, şiirlerimi eleştirmişti. Şiirin yalnız gençlik duygularıyla beslenemeyeceğine onu güçlendirecek bir kültürel birikimin ve dünya görüşünün gerekli olduğunu söylemişti. Ne demek istediğini tam olarak anlayamasam da şi­irin, sevgilinin gözleri ve kaşları için yazılsa bile kültürle, yaşamın tutkularıyla beslenmesi gerek­tiğini belirtmek istediğini sezmiştim.

Bu parçada şiir yazma konusunda aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?

A) Konuların çok çeşitli ve değişik olaylarla ilgili olabileceği

B) Duyguların yanı sıra bilgi ve yaşam deneyimi de gerektirdiği

C) Başarıya ulaşmada duyguların önem taşı­madığı

D) Başarının yaşla sıkı bir ilişkisi olduğu

E) Öncelikle, deneyimli kişilerin önerilerine uyul­ması gerektiği

(ÖSS 1995)

 

7.   Bilgi aktarmacılığına alışmış olan öğrenciler, oku­dukları bir şiir, bir öykü üzerine kendi düşünceleri sorulduğunda şaşkına dönüyorlar. Düşünmeyi bil­mediklerinden daha önce ortaya konmuş olan hazır düşünce kalıplarını benimsiyorlar. Bunları ezberliyor, kendi düşünceleriymiş gibi ortaya koyuyorlar.

Bu parçada sözü edilen öğrencilerle ilgili olarak vurgulanmak istenen nedir?

A} Düşünmeden çok, eğlenceye önem verdikleri

B) Başkalarının düşüncelerini önemsemedikleri

C) Sorunlarını çözerken hileli yollara başvurduk­ları

D) Sanat değeri  bulunan yapıtlardan  hoşlan­madıkları

E) Hazır bilgilerle yetindikleri

(ÖSS 1995)

 

8.   Bir şiiri oluştururken bir sözcük ya da bir imge üzerinde çok dururdu. Aklına takılan noktaları ise güvendiği kişilere sorar, onlara danışırdı. Önerileri küçücük kâğıt parçalarına not eder, sonra bunları kendince değerlendirir, ölçüp tartardı, Genellikle de pek uymazdı bunlara. Yine de onların kendisi için karanlıkta bir tür mum ışığı olduğunu söylerdi.

Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak aşa­ğıdaki yargılardan hangisine varılabilir?

A) Kendine güveni yoktur.

B) Üretken bir şair değildir.

C) Eleştirilmekten hoşlanmaz.

D) Çalışmalarında titizdir.

E) Usta şairlerin etkisi altındadır.

(ÖSS 1995)

 

9.   (I) Anılar yaşandıktan sonra yazılır. (II) Günlüklerse yaşanırken oluşturulur. (III) Kimi günlükler içe dönük bir nitelik taşır. (IV) Anılarla günlükler arasındaki en önemli ayrım budur. (V) Bu bakım­dan günlükler anılara göre daha inandırıcıdır.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) l.          B) II.        C)lll.          D) IV.        E) V.

(ÖSS 1995)

 

10. Niye olmasın ki? Duyguların düzyazıyla roman, öykü, deneme, mektup biçiminde ya da şiirle an­latılması edebiyatın kapsamı içinde yer alıyor. O halde, gidilip görülen herhangi bir coğrafi mekânın, tüm öğeleriyle yazarda uyandırdığı izlenimlerin ve duyguların yazıya dökülmüş biçimi de edebiyatın kapsamına girer.

Bu  sözler aşağıdaki  sorulardan  hangisine karşılık söylenmiş olabilir?

A) Gezi yazıları da ayrı bir edebiyat türü olabilir mi?

B) Şiir, duyguların anlatımında öteki türlere oranla daha çok mu kullanılır?

C) Düzyazı türleri arasında duyguları anlatmaya yönelik en uygun tür roman ve öykü müdür?

D) Düşüncelerin anlatımında en uygun yazı türü ya da anlatım yolu düzyazı mıdır?

E) Gezilip görülen yerlerin insan üzerindeki etkisi düzyazıyla anlatılabilir mi?

(ÖSS 1994)

 

 

CEVAPLAR

1.A
2. C
3. B
4. B
5. A
6. B
7. E
8. D
9. C
10. A