YKS TÜRKÇE DENEME SINAVI – 16
1. Yazarların ilgi duyduğu alanlar, yazdıklarının dokusuna siner. Son okuduğum romanda da bununla karşılaştım. Gazetecilik yönü de olan yazarın bu romanında tiyatro ve sinema eleştirmenliğinin de etkisi var. Bu farklı alanlar, yazarlığında bir güç kaybına neden olmamış. Aksine bütün yapıtları, onun bu alanlardaki kazanımlarını yazarlık fırınının doğru ayarında pişirebildiğini gösteriyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle, sözü edilen yazarın yapıtlarıyla ilgili anlatılmak istenen aşağıdakiler den hangisidir?
A) Sıcak ve içten bir anlatımla oluşturulduğu
B) Akıcı bir anlatımla ayrıntıların işlevselliğinin artırıldığı
C) Edinilen bilgilerin dengeli bir biçimde kaynaştırıldığı
D) Farklı anlaşılmaların önüne geçecek bir yol izlendiği
E) Toplumun beğenisine uygun bir söyleyişte olduğu
2. Yakın zamanda küçük çapta meydana gelen depremlerin, endişeli bir durum olmadığı yetkililerce kamuoyuna açıklandı.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?
A) “Yakın zamanda” yerine “Geçmişte” getirilerek
B) “küçük çapta” sözü cümleden çıkarılarak
C) “depremlerin” sözcüğü “depremin” yapılarak
D) “endişeli” sözcüğü “endişe verici” yapılarak
E) “kamuoyuna ” yerine “ilgililere” sözcüğü getirilerek
3. (I) Her yıl olduğu gibi bu yıl da kitapla oturup kitapla kalkacağız. (II) Dergimizin ekim sayısı olağanüstü ilgi gördü. (III) Daha ay sonu gelmeden birçok ilde derginin, bayilerde tükendiğine ilişkin şikayet telefonları aldık. (IV) Bu sevindirici bir durumdur ama okurlarımızın beklentilerini karşılayamadığımız için üzgünüz. (V) Kasım sayısı da şiir ekiyle birlikte böyle bir ilgiye layıktır diye düşünüyorum.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, ilgeç ve bağlaç kullanılmıştır.
B) II. cümlenin öznesi, zincirleme isim tamlamasıdır.
C) III. cümle, birden fazla yan cümlesi olan birleşik bir cümledir.
D) IV. cümle, öğe ortaklığı olmayan bir bağlı cümledir.
E) V. cümlenin yüklemi birleşik zamanlı bir eylemdir.
4. Bu üretgen sanatçının ilk şiir kitabı 2003’te yayımlanmış.
I
O günden bu yana birçok şiiri birikmiş olmalı ki bugünlerde
II III IV
ikinci kitabı yayınevi tarafından okurla buluşturuldu.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
5. Yazın dünyasında geleceğe silinmez izler bırakmak isteyen yazarlar —.
Bu cümle, aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa yazınsal yapıtlarda kalıcılığı yakalamanın, özgünlüğe bağlı olduğu anlamını taşır?
A)başkalarının izlerine basmadan yürüyerek kendi yollarını bulabilmelidir
B)yaşamdan yakaladıklarını olduğu gibi sunma kabiliyetine sahip olmalıdır
C) okurların beklentilerini de dikkate almalıdır
D)kendi iç dünyalarının ayrıntılarını yalın, anlaşılır dille ortaya koymalıdır
E)toplumcu bir duyarlıkla olayları değerlendirme yeteneği kazanmalıdır
6. (I) Bu sanatçımız yazın dünyasında adını daha çok şiirleriyle duyurdu. (II) Dergilerde şiirlerine çokça yer verildi. (III) Şekil ve üslup özeni, şiirlerinin başlıca özelliğini oluşturdu. (IV) Fakat, biçime fazlaca önem vermesi, salt biçime yaslanan, derinlikten yoksun yapıtlar vermesinde etkili olmuştur. (V) Dergilerde bazı şairlerle şiire dair denemeler kaleme aldı. (VI) Geniş kültür birikiminden yararlanarak başarılı çeviriler yaptı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A)Erken saatlerde başlayan kar yağışı yüzünden yollar kapanma noktasına geldi.
B) Yolda kalan araçlara yardım götürmek için ekipler ayarlandı.
C)Çalışmalar çok uzun sürdüğünden vaktin nasıl geciktiğini anlayamadık.
D)Bahçeye dökülen yaprakları çuvallara doldurarak çöpe attık.
E) Sokakta çocuklar karlar içinde neşeyle oynuyordu.
8. Bir çevirmenin, yapıtını çevirdiği yazarla ruhsal bir özdeşliği yoksa o çeviri, yapıtın sanatsal özünü asla yansıtamaz.
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)Bir yapıtın, estetik dokusunu kaybetmeden çevrilmesi, yapıtın yazarıyla çevirmenin, aynı duygulan paylaşmasına bağlıdır.
B)Çeviri yapmadan önce çevirisi yapılacak yazarla ilgili gerekli araştırmaların yapılması o çevirinin okunurluğunu artırır.
C) Çevirinin doğruları yansıtması için her çevirmenin bilimsel bir bakış açısına sahip olması gerekir.
D) Gerçek bir çevirinin, sözcüklerin anlamlarını bire bir aktarmaktan ibaret olduğu sanılırsa başarısızlık kaçınılmazdır.
E) Çevirmenler, çevirdiği yapıtlara kendinden bir şeyler katarsa o artık farklı bir yapıt olmuştur.
9. Kış aylarında bütün kavaklar kayak merkezinin yolunu tutar.
I
Kayak sporunun tadının çıkarılacağı mevsim gelmiştir. Hele
II
bol da kar yağmışsa herkesin neşesi yerindedir artık.
III
Rüzgârın çıkardığı musiki ağaçkakanların seslerine karışır.
IV
Ormanın bu şiirsel manzarası, fırça ustalarının tuvaline eşsiz
V
malzemeler sunar.
Bu parçada numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. sözcükte ad aktarması vardır.
B) II. söz bir deyimdir.
C) III. sözcük soyut bir addır.
D) IV. sözcük bir terimdir.
E) V. söz bir dolaylamadır.
10. (I) Belgesel fotoğrafın toplumsal bilinç oluşturmadaki rolü yadsınamaz. (II) Belgesel fotoğraflar farklı coğrafyalarda olup bitenler hakkında toplumların bilgilendirilmesinde öncü bir rol üstlenmişlerdir. (III) İnsanlık adına tanık olduğu olayları aktarmak, bu fotoğrafçıların görevidir. (IV) Bu anlamda belgesel fotoğraf, var olan sorunlara karşı çözüm yollarının bulunmasına katkıda bulunmak gibi bir rol de üstlenir. (V) Belgesel fotoğrafın tarihine baktığımızda, ilk örneklerinin İskoç balıkçılarının yaşam sahnelerinin yer aldığı fotoğraflar olduğunu söyleyebiliriz. (VI) Bu özellikleriyle de belgesel fotoğrafların, evrensel bir misyonu yerine getirdiklerini söylemek yanlış olmaz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
11. Herkes iyi kötü ilginç bir hikâyeye sahip olduğunu düşünüyor. Doğal olarak hikâyesini bir şekilde duyurmak, paylaşmak istiyor. Ancak bunu yazılı metin haline getirmek, bazı koşulların varlığına bağlıdır. Bir yazarı, hikâye sahibi olandan ayıran özellik, bunları iyi ifade edebilmek, düzgün ve kendine özgü bir dille yazabilmektir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A) Yaşananları olduğu gibi anlatan yapıtlar ortaya koymak kolay değildir.
B) Bir yapıtta düşüncelerin gelişigüzel bir anlatımla verilmesi, okurların zihnini yorar.
C) Bir kişinin anlatacak şeylerinin olması onun yazar olması için yeterli değildir.
D) Azimli bir çalışma içinde olan yazarlar, her zaman gerçek okura ulaşır.
E) İlginç bir konu, yazınsal yapıtlar aracılığıyla okuruna mutlaka ulaşır.
12. Ağacım, dört kol çengi kıyamet Her dalımda bir memleket Uzar kollarım uzar Taşımda, toprağımda bereket Köklerimden başlar hürriyet Bana çarptıkça anlar Yağmur, yağmur olduğunu Rüzgâr, rüzgâr
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Tamlayanı düşmüş ad takımlarına yer verilmiştir.
B) “çarptıkça” sözcüğü, bağ-fiil görevindedir.
C) Belgisiz sıfatlara yer verilmiştir.
D) Haber ve dilek kipleriyle çekimlenmiş eylemlere yer verilmiştir.
E) “başlar” sözcüğü hem yapım hem çekim eki almıştır.
13. Yetkin bir şair sözcüklerin tarihsel süreçlerini ve anlamsal değişimlerini çok iyi bilmelidir. Sözcüklerin günümüzde taşıdığı anlamların kaynağını bilmek, o sözcüklerin taşıyabileceği anlamları görmek açısından şair için önemli bir ipucudur. Duyguların tam anlamıyla dile getirilmesi, sözcükleri bilinen anlamlarına hapsederek gerçekleştirilemez. Yani şair, bir sözcüğü dile getirirken onun bütün anlamlarının farkında olmalıdır.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İyi bir şair kullandığı sözcüklerin hiçbirini değiştirmeden şiirlerini oluşturan ve bilinçli bir sanatçı portresi çizen kişidir.
B) Her şiir, okur sayısı kadar anlam kazandığından bir şiirden tek anlam çıkarmak imkansızdır.
C) Bir şiirin değer görmesi, daha önce denenmemiş anlatım biçimlerini içermesiyle mümkündür.
D) Şairin sözcüklerin tarihsel serüvenini bilmesi, şiirinde kullandığı sözcüklerin anlamsal hedefini tutturmasında önemli bir etkendir.
E) Şiirde olması gereken, okuru sarsması ve onun dünyasında değişim yaşatmasıdır.
14. Şiirlerimin her baskısından sonra onları değiştirmekten, üzerinde oynamaktan -yazınımızdaki şairlerimizin çoğu bunu doğru bulmaz- ben hiç çekinmem. Bu konuda kendimi savunurken esinlendiğim tek bir şair vardır: Paul Valery. Yıllar boyunca edindiğim dil, şiir ve ses tecrübesini önceki şiirlerimde de görmek elbette beni mutlu eder. Hatta bazılarına o kadar müdahalede bulundum ki eski şekilleriyle hiçbir ilgileri kalmadı, diyebilirim. Bazıları derlenip toplandı. Bazılarının birkaç dizesinden yepyeni şiirler doğdu. Bütün bunların, benim şiir anlayışımın oluşmasında çok büyük faydası olduğunu belirtmeliyim.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Yayımlanmış şiirlerini yeniden düzenlemeyi düşünmeyen şairler var mıdır?
B) Şiirlerinize farklı bir gözle bakıp onları yeniden düzenlediniz mi?
C) Şiirlerinizin dil anlayışının zamanla değiştiğini söyleyebilir misiniz?
D) Şiirlerinizde değişiklik yapma konusunda örnek aldığınız biri var mı?
E) Şiirlerinizin hepsinin her dönemde okur bulabileceğine inanıyor musunuz?
15. Yazar, edebiyat dünyamıza yeni bir soluk (etkileyicilik)
I
getirmiş ve yaşamsal kazanımlarını (deneyim) yapmacıklığa kaçmadan
II
açık ve anlaşılır (yalınlık) bir dille yapıtlarına aktarmıştır. Ancak bu
III
durum yazılarına derin anlamlar (yoğunluk) yüklemesine engel
IV
olmamış, kendine has (özgünlük) üslubu ile genç yazarları etkilemiştir.
V
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi, ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamakladır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
16. (I) Günümüzden binlerce yıl önce kurulan antik kentlerin kalıntıları, o dönemin mimari görkemini, sanatını ve kültürünü bize anlatır. (II) Antik kentlerin en önemli kültür yapıları ise kuşkusuz tiyatrolarıdır. (III) Hemen her antik kentin büyük ya da küçük bir tiyatroya sahip olması, antik çağlardaki kültür düzeyinin yüksekliğini göz önüne serdiğinin kanıtıdır. (IV) Bugün ülkemizde ayakta kalan yüze yakın antik tiyatronun yanında, toprak altında kalmış bir o kadarının daha olduğu düşünülüyor. (V) Antik Çağ insanları için satır dansları yapanları izlemek, şarkı söylemek, şiir okumak ya da edebi söylemler yapmak tiyatronun temelini oluşturuyordu.
Antik kentlerden söz edilen bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, döneminin sanat anlayışını yansıttığından söz ediliyor.
B) II. cümle kanıtlanabilir bir nitelik taşımaktadır.
C) III. cümlede, bir çıkarım yapılıyor.
D) IV. cümle, tahmin niteliği taşımaktadır.
E) V. cümlede, bazı folklorik öğelerin tiyatroya kaynaklık ettiği söyleniyor.
17. I. Yazın dilimizdeki gelişme ve özleşme şairin bu şiirinde bütün yönleriyle görülüyor.
II. Bir şair şiirlerinin dokusunda, sözcükler arasında şaşırtıcı bağlantılar oluşturarak yapıtını ilginç kılabilir.
III. Ünlü şair, son şiirinde sade bir dil kullanarak etkili bir duygu atmosferi oluşturuyor.
IV. Bu şair, bütün şiirlerinde gerçeği özgün ve etkili bir biçimde anlatmayı başarmıştır.
V. Ancak dilimizin toprağına ayak basmış, onun yürek vuruşunu duymuş şairler ulusumuzun sesini yansıtabilir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangilerinde değerlendirme yapılmamıştır?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve V.
D) III. ve V. E) IV. ve V
18. Sarıkamış, ülkemizin dört mevsim gezilebilen, konuklarına her mevsim farklı renklerde eşsiz manzaralar sunan, zenginliklerini cömertçe paylaşmasını bilen ender yerlerden biridir. Yazın çilek, ahududu ve kuşburnu dereleriyle süslenen Sarıkamış, kışın örtülüdür bembeyaz karla. Etrafta faytonlar, atlar, kızaklar, kar topu oynayan çocuklar… Sonbaharı, doğanın hüznünü, sarı renkli yapraklarıyla uğurlar, ilkbaharı da karşılar, tabiatın doğuşunu simgeleyen rengârenk çiçeklerle.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Betimleyici anlatım yolunu seçme
B) Birinci kişili anlatıma başvurma
C) Devrik cümlelere başvurarak tekdüzeliği kırma
D) Karşılaştırmaya başvurma
E) Bir varlığa insana özgü bir nitelik aktarma
19. Bu sanatçıyla ofisinde tanıştım. Uzun yıllar arkadaşlık yaptım. Çalkantılı bir iç dünyası vardı. Onun şiirlerini okuduğumda anlamadığım bazı imgeler, savruk bir dil anlayışı görür, buna şaşırmazdım, iç dünyasındaki çalkantılı, yıkıcı rüzgârlar dilini de savurmuş, diye düşünürdüm. Bir eleştirmen dostu olarak onu kısaca anlatmamı isteyenlere, —- derdim.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) şiirlerinde karmaşık iç dünyasına ayna tutan bir şairdir
B) toplumsal kültürü yapıtlarının dokusuna iyice sindirmiş biridir
C) yapılan eleştiriler karşısında şaşırıp kalan, bir daha yazmak istemeyen biri
D) her yapıtında kendini yenilemeyi amaç edinen bir ustadır
E) kılı kırk yaran bir bakışla yapıt oluşturmaya çalışan bir şairdir
20. Aşağıdaki cümlelerle ilgili ayraç içinde verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Çocuk edebiyatı, on beş yaş altı çocuklar için hazırlanan yapıtların oluşturduğu bir edebiyat koludur. (Bir tanım yapılmıştır.)
B) Ünlü yazarlardan oluşan jüri, usta öykücümüz adına düzenlenen yarışmadaki yapıtları değerlendirdi. (Bir karşılaştırma söz konusudur.)
C) Her yaştan okura seslenebilme, edebiyatımızda Kemalettin Tuğcu, Ömer Seyfettin, Aziz Nesin gibi yazarların yapıtlarında yer alan bir niteliktir. (Düşünce örneklerle belirtilmiştir.)
D) Yayınevlerinin çocuk edebiyatı alanına yönelmesi, bu alandaki yapıtlara yetişkin okurların da ilgi göstermelerinden olmalı. (Bir tahminde bulunulmuştur.)
E)Yapıtlarınızda konuşma dilini kullanmazsanız, çocuk okurlara seslenebilmeniz mümkün olmaz. (Yargı bir koşula bağlanmıştır.)
21. MÖ 5. yüzyılda basılan Tenedos sikkelerinin üzerinde yer alan üzüm salkımları, Bozcaada’nın çok eski zamanlardan beri bağcılıkla uğraştığını gösteriyor. Homeros’un İlyadası’ndan Evliya Çelebi’ye kadar değişik kaynaklar da bunu ispatlarcasına ortaya koyuyor. Kuzeyden esen rüzgârlar, adayı bağcılık yapmaya elverişli hale getirmiş. Adanın kendine özgü iklimi ve toprak yapısı kendine özgü bitkiyi de seçmiş. Adanın neredeyse yarısı bağlarla kaplı. Adaya özgü dört üzüm türü var; Kıpkırmızı Kuntra ve Karalahna, beyaz olarak Çavuş ve Vasilaki.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur.
B) Kişileştirmeye yer verilmiştir.
C) Değişik yapılı cümleler kullanılmıştır.
D) Kanıtlayıcı bir anlatım vardır.
E) Alıntıya yer verilmiştir.
22. Boğaziçi’nde Bir Gezinti adlı yapıt, antik İstanbul, Haliç ve Boğaziçi hakkında ayrıntılı bilgi veren bir kaynak. Bu yerler hakkında doğal özellikler yanında tarihsel ve mitolojik bilgiler sunuyor. Bu bilgiler, çok eski kaynaklardan alınan haritalar, çizimler, heykel resimleri gibi ayrıntılarla zenginleştiriliyor. Kitabın sonuna alınan “Antik Yer Adları Dizini” ve “Türkçe Yer Adları Dizini” de bu kitabı daha iyi kullanmak ve hatta başka kaynaklara gidebilmek açısından çok faydalı. Geniş kaynakçası ile yapıt, İstanbul üzerine çalışma yapan herkes için bulunmaz bir yol göstericilik görevi üstleniyor.
Bu parçada anlatılan yapıtla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) İçeriğinde değişik kaynakçalara yer verildiğine
B) Anlatılanların belgelerle desteklendiğine
C) Alanında yazılan ilk yapıt olduğuna
D) Çeşitli araştırmalar için rehber niteliği taşıdığına
E) İstanbul’un tarihi ve doğasıyla ilgili kapsamlı bilgiler içerdiğine
23. Günümüzde birçok şiirde tekrarlanan söz sanatlarının
I II III
varlığı kalıplaşmış kullanımların şiirimizde hâlâ devam ettiği izlenimini
IV V
veriyor.
Bu cümlede numaralanmış sözcüklerden hangisi sadece yapım eki almıştır?
A)l. B) II. C) III. D) IV. E) V.
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesnenin açıklayıcısı olan bir ara söz kullanılmıştır?
A) Konağın bahçesindeki çınarlar, tarihe tanıklık eden ağaçlar, artık yoktu.
B) Mısır, gizemli piramitler ülkesi, beni her zaman etkilemiştir.
C) 27 Haziran 2009’da, üniversiteden mezun olduğum tarihte, onunla tanışmıştım.
D) Doğup büyüdüğü yerden, Ayvalık’tan, şimdi çok uzaklardaydı.
E) Bir hafta bile uzak kalsa evini, kendine yaşama sevinci veren sıcak yuvasını, özlerdi.
25. Türkiye’de roman alanında bir patlama yaşanıyor son yıllarda. Edebiyat ürününün tüketilen bir eşya gibi piyasada dolaşıma girdiği bir çağda roman diğer bir ifadeyle iş yapıyor. Edebi türler arasında en çok okunan, tabii satılan ürün, roman. —. Ancak bu bolluğun edebiyatın düzeyini kötü etkileyen bir yanı da var. Vitrine göstermelik olarak dizilen içi çürük, kabuğu parlak meyveleri düşünün; okur bunlara yöneltiliyor. Çoğu zaman tatlı, sulu, iyi meyveler arada kaynayıp gidiyor. Okurda kolay, yüzeysel olanı okuma alışkanlığı pekişiyor, bu da edebiyatı olumsuz etkiliyor.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bu durum yazın dünyasında çeşitli olumsuzlukları da beraberinde getiriyor
B) Romanın bol olması kötü değildir, niteliksizler arasından iyileri seçme olanağı da tanır size
C) Bunun aksine az fakat yetkin yapıt veren sanatçılar da yok değil
D) Sayıca çok roman yazmak elbette bir başarı ölçütü değildir yazarlar için
E) Bu karmaşa içinde yeni çıkan farklı türden yapıtları takip etmek de iyice zorlaşıyor
26. Gerard de Nerval, gezi yazılarında dizelere ( ) Lamartine’in gezilerindeki gibi duygusal yoğunlukla kaleme alınmış uzun şiirlere yer vermez. O, gördüğü her şeye ilgi duyar ( ) İstanbul kahvehanelerinde Türk kahvesi içerek öyküler dinleyenlere ( ) sırtında Hint kumaşından bir elbise ve deve tüyünden bir paltoyla çarşıda gezinenlere, Mısır sokaklarından gürültülü bir şekilde geçen Kıptilere ( )
Bu parçada ayraçla ( ) belirtilen yerlere, aşağıdakilerden hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (;) (:) (;) (.) B) (;) (,) (,) (…)
C) (,) (:) (,) (…) D) (,) (:) (;) (!)
E) (,) (,) (;) (…)
27. Yaşamla sarmaş dolaş yapıtların sadece yapısını dikkate almak ve yaşam değerlerine gözümüzü kapamak kısır bir yöntemle yetinmek olur. Anlatım dışındaki özellikleri öne çıkaranlar, yapıtın biçimi üzerinde de titizlikle durmadıkça onların da ölçütleri bir sanat eserinin hakkını vermekte yetersiz kalacaktır. Örneğin Savaş ve Barış’ı salt dilsel özellikleriyle değerlendirmenin yanlışlığı neyse, anlattığı konuların gerçeğe yaslanıp yaslanmadığını ortaya koymak da o denli yanlıştır. Bundan dolayı bir sanat yapıtının gerçek değerini ortaya koyarken yapıtın
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A)anlattıklarının yaşamla hangi ölçüde örtüştüğüne bakılmalıdır
B)biçim ve içerik özellikleri aynı ölçüde göz önünde bulundurulmalıdır
C)anlatımında estetik düzeyi korumanın kalıcılığı sağlayacağı unutulmamalıdır
D)oluşturulduğu dönemin sanat anlayışı gözden kaçırılmamalıdır
E)içerdiği değer yargıları bize yol gösterici olacaktır
28. Öykü yazmanın sanıldığı kadar kolay bir uğraş olmadığını dil kullanımı açısından iyi biliyor. İçinde yaşadığı toplumun kültürel özelliklerini ve yaşama bakış açısını diline başarıyla yansıtan nadir sanatçılardan biri olarak tanınıyor. Dünya insanının ortak duygularını dile getiren öyküleriyle okurlarını istediği çizgide tutabiliyor. Her öyküsünde özenle seçilmiş, az sözcükle çok şey anlatabilme becerisi sergiliyor. Okuru, öykülerini okurken öykülerin derin yapılarında gizlenen kendisine ve topluma özgü insan ilişkilerini, kültürü ve değişik bakış açılarını çözümlemeye yöneltiyor.
Bu parçada tanıtılan öykücüyle ilgili olarak aşağıda-kilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Anlattıklarına uygun bir dili ustaca kullandığına
B) Bütün öykülerinde anlam yoğunluğu bulunduğuna
C) Öykülerinin anlaşılmasının çaba gerektirdiğine
D) Öykü yazmanın, diğer yazınsal türlerden daha zor olduğunu düşündüğüne
E) Evrensel duyguları içeren öyküleriyle okurları üzerinde etkili olabildiğine
29. Sinema, diğer sanat dalları ile karşılaştırıldığında çok yeni bir alandır. Sinema; resim, edebiyat, müzik, tiyatro gibi sanat dallarının bileşimi gibidir. Bununla birlikte edebiyatla daha çok etkileşim içerisinde olduğu söylenebilir. Diğer sanat dallarına bakıldığında bu yeni sanat dalının gelişimi öylesine hızlı bir biçimde olmuştur ki, teknik olarak gerçekleştirilen ilk gösteriminden bu yana neredeyse tanınamayacak derecede değişim ve gelişim göstermiştir. Sinema zamanla diğer sanatlara oranla daha çok kişiyi etkileyen ve yönlendiren bir sanat kimliğine kavuşmuştur.
Bu parçada sinemayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Başka sanat dallarına kaynaklık ettiğine
B) Birçok sanat dalından etkilendiğine
C) Geniş bir kitlenin ilgi alanına girdiğine
D) Zaman içerisinde büyük bir ilerleme gösterdiğine
E) Diğer sanat dallarına oranla edebiyatla olan bağının daha güçlü olduğuna
30. Bir eleştirmen olarak genç şair sözünü sevmiyorum çünkü bir sınıflandırma anlamı taşıyor. Şiir yazıyorsan şairsin; yaşın ister on sekiz ister altmış sekiz olsun. Bana göre iyi şiir yazan herkes şairdir. Şiirde biyolojik yaş yoktur. Genç şairlerin “Biz yeniyiz, bizi hoş görün.” gibi tavırlar içine girerek eksikliklerinin görmezden gelinmesini istemesini doğru bulmuyorum. Türkiye’de beni asıl rahatsız eden durum bu.
Bu sözleri söyleyen kişi, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
A)Yazın dünyasında okurları etkileyecek yetkin şairlerin yetişmemesinden
B)Genç şairlerin yaşlarını öne sürerek olumsuz eleştiriden kaçmaya çalışmalarından
C)Şairlerin yaşlarının eleştirilerde göz önünde bulundurulmamasından
D)Günümüzde yazılan şiirlerin bir öykünme sonucu ortaya konmasından
E) Genç şairlerin yetersiz birikimle şiir yazma yanlışına düşmelerinden
31. Bir şairimiz, “Şiir hayat bilgisinin bir ürünüdür ama o bilgiyi aktaran bir araç değildir.” diyor.
Böyle diyen biç şair aşağıdakilerden hangisini söylerse bu düşüncesiyle çelişmiş olur?
A) Şiirde şairin yapmak istediği bir bilgiyi anlatmak değil sanatını göstermek olmalıdır.
B) Gerçek bir şair, şiirlerini düşüncelerini yaymak için bir vasıta olarak kullanmaz.
C) Sanatsal amaçlar dışında şiire yaklaşmak, şairin başarısını gölgeler.
D) Bir şair toplumsal sorunlara çözüm yolları sunmak için şiir yazıyorsa yanlış yoldadır.
E) Salt estetik kaygılarla şiir yazmak, toplumsal duyarlılıkla bağdaşmaz.
32. Bu ozanımızın şiir ve konuşmalarından oluşan yeni kitabını okuyorum. Yaşamın her anının – sevginin, sevincin, hüznün, karamsarlığın- usul usul bu şiirlerin satır aralarına aktığını görüyorum. Bu, sanatçının — gösteriyor. Çünkü, sanatçı ne yaşamışsa iyi, kötü her anı şiirin duygu yoğunluğunda eritmesini biliyor. Yüreğinin şiirle bu denli ilgili oluşu, yaşamını bu şekilde şiirlerine aktarma yeteneğinden kaynaklanıyor.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) toplumun nabzını şiirleriyle ne denli başarılı bir biçimde tuttuğunu
B) yaşam gerçeklerinden uzaklaştığını
C) okurun yaşantısıyla özdeşlikler kurduğunu
D) özgünlük arayışı içinde olduğunu
E) yaşamının izdüşümlerini bütün yönleriyle şiirlerine yansıttığını
33. Ben öteden beri düzyazıya çokça sarılırım. Flaubert gibi düzyazıyı şiirden üstün tutmaya kalkışmam, ama şiire verdiğim değeri, şiirin kurallarını gözden uzak tutmayan düzyazıdan da esirgemem. Çünkü düzyazı da büyük uğraşlardan sonra yüzünü gösterir. Ben bir yazarın, “Bana bir kahve getirir misiniz?” gibi basit bir cümleyi bile defalarca düşünerek kurması gerektiğine inanırım. Diyeceğim çalakalem yazmak benim düzyazı anlayışımın dışında kalır.
Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen yazara özgü bir nitelik değildir?
A) Daha çok, düzyazı türünde yazma
B) Düzyazının çok çaba gerektiren bir tür olduğuna inanma
C) Dikkatsiz ve özensiz bir tavırdan uzak durma
D) Şiiri düzyazıdan daha değersiz bulma
E) Yazınla ilgili birtakım kuralları benimseme
34. Yayınevine bir roman dosyası geldi, diyelim. Kitabın üzerinde editörlük çalışması yapılır. Sırada dizgi, sayfa düzeni vardır. Ardından bir iki düzeltme okuması yapılır. Artık dosyanın matbaa yolculuğu hazırdır. Burada romanın büyülü macerası kağıtlar üzerinde akmaya başlar. Basılan formalar her on altı sayfa bir forma olarak tabir edilir mücellithaneye taşınır, çoğunlukla insan gücüyle katlanır, harmanlanır ve ciltlenir. Artık romanımız kitap haline gelmiş, kitapçı raflarını süslemeye hazırdır. Ama her şey bununla bitmez; kitabı herhangi bir eşya olmaktan çıkaran bir şey vardır: Okur. İşte bütün bu serüvenin tamamlanabilmesi için okurun varlığı kaçınılmazdır.
Bu parçanın bütününde roman dosyalarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisinden söz edilmektedir?
A) Zorlu bir çalışmayla yazıldığından
B) Okurla buluşma sürecinden
C) Yayınevlerinin basım tekniklerini geliştirmesinden
D) Editörlerin, kitaplaşma aşamasındaki katkılarından
E) Teknolojik gelişmelerin sağladığı yararlardan
35. Ünlü bir şairimizle şiirleri üzerine röportaj yapıyordum. Onun beğendiğim bir dizesinde geçen “örümcek” sözcüğüyle “kötülük” kavramını ne güzel imgelediğini söyledim. Üstat, bana, o “keder”i temsil ediyor, dedi. Olamaz! dediğimi anımsıyorum! Ama öyle, dedi. Bu, şiir dizesinin zenginliğidir. Sen yine anladığın gibi sev, dedi.
Bu parçada şairin şiirle ilgili olarak vurgulamak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hiçbir şiir şairinin yüklediği anlamların dışında bir anlam taşımaz.
B) Şiirlerin anlaşılması belli bir çabayı zorunlu kılar.
C) Dikkatli bir şiir okuru şairin anlatmak istediği düşünceyi tam olarak anlar.
D) Bir şiirden herkes kendince anlamlar çıkarabilir.
E) Şiirlerin anlaşılması için farklı bakış açılarına sahip olmak gerekir.
36. “Düşüncesizce konuşan, çok hata yapar.” cümlesi yan cümleciğin görevi yönünden aşağıdakilerin hangisiyle özdeştir?
A) Bünyesindeki suyun azalması, çiçekleri soldurdu.
B) Panelde konuşulanları can kulağıyla dinledik.
C) Kar, yolları kapatınca herkes evine çekilirdi.
D) Gezimizin ertelenmesine bir anlam veremedik.
E) Bilgilerimizi unutmamak için tekrarlar yapmalıyız.
37. Türkiye kıyılarında yapılan mavi turların en gözde limanları şunlardır : Bodrum, Marmaris ve Kaş . Bodrum çıkışlı turlar, iki ana
I II
güzergâhta yapılıyor : Bodrum, Güllük Körfez’i … Didim, Milet ve
III IV
Priene gibi antik kentler de, Bodrum’dan yapılan turlarda görülebiliyor.
V
Bu parçada numaralanmış noktalama işaretlerinden hangilerinin kullanımı yanlıştır?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve IV.
D) III. ve IV E) IV. ve V.
38. Her şair toplumca kabul görmek ister. Ancak bazı şairler, bu ideallerine ulaşamazlar. Çünkü bu şairler, toplum tarafından benimsenmenin, edebiyat vadisinde aklın ışığıyla yol alırken duyguya bakan yamaçlarından da geçmeye bağlı olduğunu göz ardı ederler.
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumsal sorunlara çözümler üretmek
B) Salt sanat amacıyla yapıt ortaya koymak
C) Düşüncenin yanında duyguya da yer vermek
D) Şiirde düşsel öğelere ağırlık vermek
E) Şiirleriyle ulusal bir coşku uyandırmak
39. İstanbul gibi renkli, farklı kültürleri bir arada yaşamış bir zenginliğin parçası olmak bir yazar için önemli bir avantaj oluşturuyor.
Bu cümlede altı çizili sözcüklerde görülen ses olayları aşağıdakilerin hangisinde bir arada verilmiştir?
A) Ünsüz türemesi – ünsüz benzeşmesi
B) Ünsüz yumuşaması – ünlü daralması
C) Ünsüz benzeşmesi – ünlü daralması
D) Ünsüz benzeşmesi – ünlü düşmesi
E) Ünsüz yumuşaması – ünsüz benzeşmesi
40. Şair, yirminci yüzyılın ikinci yarısında kendine has şiir anlayışıyla adından çokça söz ettirmiş, düşüncelerini şiirlerinin satır aralarına sindirmiş bir şairdir. İlk şiirlerinden başlayarak hemen bütün şiirlerinde dizelerini anlam ahengi sağlamak için kuyumcu titizliğiyle işler.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşüncelerini duygularıyla birleştirdiği
B) İletisini şiirinin dokusunda erittiği
C) Şiirlerinde duygu ve akıl dengesi kurduğu
D) Duygusallığa yaslanan bir anlatımı benimsediği
E) Şiirlerini sadece belli tezlerin etrafında oluşturduğu
CEVAPLAR
1 | C | 9 | D | 17 | C | 25 | B | 33 | D |
2 | D | 10 | D | 18 | B | 26 | C | 34 | B |
3 | E | 11 | C | 19 | A | 27 | B | 35 | D |
4 | A | 12 | D | 20 | B | 28 | D | 36 | A |
5 | A | 13 | D | 21 | E | 29 | A | 37 | E |
6 | C | 14 | E | 22 | C | 30 | B | 38 | C |
7 | C | 15 | A | 23 | B | 31 | E | 39 | E |
8 | A | 16 | B | 24 | E | 32 | E | 40 | B |