TYT TÜRKÇE DENEME SINAVI – 27
1. Batı ile Türk şiir geleneğinin kesişme noktasında yer alan şair, kendi şiir anlayışımıza ait değerleri çarpıcı bir anlatımla dile getirerek yüzyıllara seslenecek bir şiir evreni kurmuştur. Bu değerlerle tüm insanlara ulaşmanın yolunu bulmuş, kendisiyle özdeşleşmiş şiirleriyle yeni ve yerli olmasını bilmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen şairin şiirlerinin bir özelliği değildir?
A) Özgünlük B) Kalıcılık
C) Duruluk D) Etkileyicilik
E) Ulusallık
2. Kimi sanatçılar vardır sanat yaşamı boyunca sadece-bir yapıt Ortaya koyar. Çünkü bütün ustalığını, malzemesini kullanmış, belleğinde ne varsa tüketmiştir. Bu sanatçılar deneyim ve bilgi eksiklikleri olduğundan başkaca yapıt üretemezler.
Bu parçada sözü edilen sanatçı, aşağıdaki deyimlerden hangisiyle nitelendirilebilir?
A) Bire bin katan
B) Tek atımlık barutu olan
C) İnce eleyip sık dokuyan
D) Ser verip sır vermeyen
E) Har vurup harman savuran
3. “Kapıya gelen yaşlı adam bir yudum su istedi.”
Yukarıdaki cümlede olduğu gibi, “-m (-im, -im, -um, -üm)” ekiyle türetilmiş bir sözcük, önüne geldiği sözcüğe nicelik (miktar) ayrıntısı katabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bu örnekteki ne benzer bir kullanım vardır?
A) Katıldığı yarışmada böyle bir tutum beklemiyordu.
B) Kendisine uzatılan tabaktan iki dilim börek aldı.
C) Tatilin ne kadar süreceğine yönetim karar verecek.
D) Karşılaştığı zor durum onu çok fazla etkilemedi.
E) Hava kirliliği solunum yollarına büyük zarar veriyor.
4. Eleştiri yazıları yazmama, büyük bir sanatçı ön ayak oldu. Mühendislik fakültesini bitirdikten sonra bir dostumun ricasını kırmayarak o günlerde güncel olan bir romanla ilgili değerlendirmelerimi yazdım, Ünlü bir eleştirmenimiz bunu okuyunca üslubumdan övgüyle bahsetti beni bir eleştirmen sanarak. Derken dikkatler üzerime yöneldi. Gazeteci dostum, “Sen artık bu yolda yürü.” dediğinden bu yana 40 yıl geçti. Beğenilerek okunan kitaplarımın sayısı yirmiyi geçti.
Bu parçanın bütününde eleştirmenle ilgili aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Eleştiri yazılarında nesnellikten ayrılmadığından
B) Toplumun kültürüne yaptığı katkılardan
C) Eleştirmenliğe nasıl başladığından
D) Yazın dünyasında farklı bir eleştiri anlayışı içinde olduğundan
E) Edebiyatın birçok türünde başarılı yapıtlar kaleme aldığından
5. (I) Masai Mara savanalarına vardığımız tarihlerde günlerce süren büyük göç yeni başlamıştı. (II) Hayvanlar Mara Nehri’nin kenarında yavaş yavaş toplanıyor, yeşil otlaklara küçük gruplar halinde geçiyordu. (III) Vaktimiz sınırlı olduğundan ne görmek istediğimize karar vermeliydik. (IV) Çita, leopar izi de sürebiliriz, geçiş için de bekleyebiliriz. (V) Ama bilmelisiniz ki Masai Mara’da görebileceğiniz şeylerin her biri ayrı bir ayrıcalığa sahip.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlenin öğeleri zarf tümleci, özne, zarf tümleci ve yüklemden oluşmaktadır.
B) II. cümle öznesi ortak sıralı bir cümledir.
C) III. cümledeki “ne” sözcüğü soru zarfıdır.
D) IV. cümlede yüklemler yeterlik fiiliyle çekimlenmiştir.
E) V. cümlede bağlaçlara yer verilmiştir.
6. I. Öykü, genel olarak geniş bir açıdan yaşama, insanın iç dünyasına bakmayı gerektirir.
II. Öykü, söyleyişteki içtenlik ve sıcaklığıyla diğer yazın türlerinden ayrılır.
III. Öyküde, kısa bir sürede yaşananları öz biçimde anlatmak esastır
IV. Öyküde pek çok olaya ve ayrıntıya yer vermek, bu türe yeni sınırlar eklemektir.
V. Öykü, insanın içinde bulunduğu somut koşulların ürünüdür.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisi “Öykü, bir tek anın penceresinden bir odanın içerisine bakmak ve orada yaşananları yoğunlaştırarak anlatabilmektir.” cümlesine anlamca en yakındır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V
7. Tarihi konulardan güncel sosyal olaylara kadar birçok konuda yapıtlar yazmış, çok üretken bir oyun yazarıdır. Oyunları, bugün hâlâ eksikliğini duyduğumuz toplumcu-gerçekçi oyun ihtiyacına en iyi yanıt veren nitelikler taşır. Yaşadığı toplumun profilini çok iyi analiz etmiş ve toplumsal sorunları kendi kişiliğini katmadan ortaya koyabilmiş bir yazardır. Tarihi konuları ve olayları dikkatli bir araştırmayla oyunlarındaki karakterlere dönüştürebilmiş, onları ayrıntılarıyla ve kendine özgülükleriyle biçimlendirmiştir. Sanat çizgisine hâlâ öykünen, oluşturduğu karakterlerden yola çıkarak yazmaya çalışan birçok isme rastlamak mümkündür.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) içinde bulunduğu toplumu iyi tanıdığına
B) Kişileri kendi orijinallikleriyle yansıttığına
C) Yapıtlarının birçok sanatçıyı etkilediğine
D) Ele aldığı konuların çeşitlilik gösterdiğine
E) Yapıtlarının, mizahi bir anlayış taşıdığına
8. Okur kazanmak adına edebiyat yapılmaz. Edebiyat yerinde durur ve okur gelir, onu bulur. Edebiyat yazarı okura gitmez; okur, yazara gider. Okur, edebiyatı tercih etmiyorsa, o noktada yapılması gereken, bunun nedenlerini araştırmaktır. Okur kazanmak adına yapılan işler genelde popülizme giriyor, kaybeden edebiyat oluyor. Okuru düşünerek yazmaya başladığınızda bu, artık edebiyat olmaktan çıkıp başka bir şeye dönüşüyor.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bazı yapıtların neden yeterince ilgi görmediği
B) Okur kazanma düşüncesiyle yapıt ortaya koymanın doğru olmadığı
C) Okurlara edebiyatın sevdirilmesi için neler yapılması gerektiği
D) Ülkemizde az da olsa iyi bir okur kitlesinin bulunduğu
E) Okurların yazınsal ürünlere ilgi göstermesinin eğitimle mümkün olacağı
9. (I) Amazon’un uzak yerlere yayılmış kolları, Pasifik’ten 190 km içerdeki Peru Antları’nın yükseklerindeki buzullar ile beslenen eşsiz bir doğa harikası olan masmavi göllerden başlar. (II) Dağlardan gürleyerek inen kolları, rengini sütlü kahveye dönüştüren killi toprak ile karıştıktan sonra doğu eğimlerinde ciddi çukurlar açmıştır. (III) Bu nehre, o bölgede yaşayan insanlar “beyaz su” ismini vermişlerdir. (IV) Nehir, Atlantik Okyanusu’na her saniye yaklaşık 16 bin ton su boşaltmaktadır. (V) Coşkun akan su, eğim azaldığında daha düzgün bir akış şekli ve hızına ulaşır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede varlıklar ayırt edici özellikleriyle verilmiştir.
B) II. cümlede yansıma bir sözcük kullanılmıştır.
C) III. cümlede bir adlandırma yapılmıştır.
D) IV. cümlede kesinlik içeren bir yargı vardır.
E) V. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
10. (I) Bu romancımız, modern Türk romanına edebiyatımızda daha önce yer almayan post-modern özellikler getiren büyük bir sanatçıdır. (II) Öteki romancılar gibi yaşadığı döneme uzaktan bakmamıştır. (III) Romanlarında özgün bir anlatımla, küçük dünyasında büyük yazar olmayı hayal eden kişilikleri vermeye çalışmıştır. (IV) Romanlarında her şeyi anlatmamış, okurun tamamlayacağı boşluklar da bırakmıştır. (V) Romanlarında, kahramanların yaşamı ve kendilerini sorgulamaları için, içe bakış yöntemine başvurması dikkat çeken en önemli özelliklerindendir.
Bir romancının ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, Türk romanına yeni özellikler kazandırdığından söz ediliyor.
B) II.cümlede, yaşadığı döneme bakışı karşılaştırmalı olarak ortaya konuyor.
C) III. cümlede, romanlarının hem biçemi hem de içeriği ile ilgili bilgilere yer veriliyor.
D)IV. cümlede, okurlara yapıtlarını zenginleştirme imkânı tanımadığından söz ediliyor.
E) V. cümlede, romanlarındaki kişilerin öz eleştiri yaptıkları dile getiriliyor.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem yoktur?
A) Yaşlı konağın çatısındaki kiremitler eskimiş.
B) Batı bölgelerimizde görülen yağış oldukça etkiliydi.
C) Bizi saatlerce durakta bekleten kendisiydi.
D) Yazın çıktığımız yayladaki manzara çok güzeldi.
E) Bu işi çabucak bitirmenin tek yolu hızlı çalışmaktır.
12. Bolu ili sınırları içindeki Yedigöller’de bulunan göllerin isimleri şöyle : Sazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl, Kurugöl ve
I
Seringöl . Milli parkta işaretli yolu takip ederek , yaklaşık iki saatte
II III
göllerin tümünü gezmek mümkün. Bu yolculukta size geyikler, sincaplar eşlik ederse şaşırmayın . Milli parkta karaca, geyik, ayı, tilki
IV
gibi hayvanlar ve 100’e yakın kuş türü yaşıyor. Buraya İstanbul’dan 3 ,5
V
saatte ulaşabiliyorsunuz.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yerinde kullanılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
13. Okuma alışkanlığı kazanmış öğrencilerin sayısının her yıl biraz daha azaldığını ben de görüyorum, ancak bunun önüne geçmek için çaba gösteriyorum.
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) İsim tamlaması ve sıfat tamlaması vardır.
B) “alışkanlığı” sözcüğü birden fazla yapım eki almıştır.
C) Hem ilgeç hem bağlaç kullanılmıştır.
D) Farklı türde eylemsilere yer verilmiştir.
E) Belgisiz adıl kullanılmıştır.
14. Odunpazarı ilçesi, Eskişehir’in güney kesmindeki tepelerin
I II III
üzerine kurulmuş şirin bir yer. Osmanlı Mimari örneklerini koruyan
IV
ilçe; kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, cumbalı evleri ile bir bütün
V VI
halinde günümüze kavi dar gelebilmiş.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangilerinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) I. ve II. B) II. ve IV. C) III. ve IV.
D) IV. ve V. E) V. ve VI.
15. Yaşamımın her döneminde şiirlerini severek okuyup ezberlediğim şairle bir panelde tanışma imkânı buldum. Bu söyleşimiz sırasında bana şöyle demişti: “Attığım ok henüz hedefini bulmadı.” Sanatçının bu sözüyle onca yapıt kaleme almasına karşın, gidilecek daha çok yolunun, söylenecek daha çok sözünün olduğunu anlamıştım.
Bu parçadaki altı çizili sözle sanatçı kendisiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) Belli bir sanat anlayışına sahip olmadığını
B) Okurlarından yeterli ilgiyi görmediğini
C) Sanat alanında özgünlüğü yakaladığını
D) Hayatı boyunca engellerle karşılaştığını
E) Sanat yolculuğunda amacına henüz ulaşamadığını
16. Sinema tarihi, sinemaya uyarlanmış sayısız edebiyat yapıtıyla
I II III IV
doludur.
V
Bu cümlede numaralanmış sözcüklerden hangisi yapım ekinden sonra iyelik eki almıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV E) V
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Fuardaki görevliler, fiyatların üstüne veya altına inemeyeceklerini söylediler.
B) Fabrikada işçilerin hiçbiri iş bölümünün nasıl olacağını bilmiyordu.
C) Kış aylarında bile bu tatil yöresi turistlerle dolup taşar.
D) Sabahları yolun yanındaki korudan kuş sesleri gelirdi.
E) Bu küçük kasabada herkes kendi halinde yaşayıp gidiyordu.
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Senenin belli vakitlerinde bu kasaba kalabalık olur.
B) Her sabah bu ilaçları düzenli olarak kullanmalısınız.
C) Karşı caddedeki beş katlı iş merkezinde çalışıyor.
D) Sizin ve ailenizin sağlığı için sizleri hastanemize bekliyoruz.
E) Günün ilk saatlerinde biraz yürüyüş yapmak huzur vericidir.
19. (I) Bazen filmler, çok iyi bildiğimizi düşündüğümüz şehirler hakkında yepyeni şeyler öğretir. (II) Aslında o filmi izlemeden o şehri de yeterince tanımamış olduğumuzu anlarız. (III) Kimi zaman birkaç saniyelik sahne bir şehri görmek için bizde büyük bir istek oluşturur. (IV) İzlediğimiz her film beklentilerimizi karşılamaz belki, ama çoğu kez filmler yollara düşmek için yeterli nedenler sunar bizlere. (V) Filmlerin büyülü dünyası, insanlardaki seyahat tutkusunu çok rahat harekete geçirir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir sözcük hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır.
B) II. cümle kurallı bir eylem cümlesidir.
C) III. cümlede “birkaç saniyelik” sözü kurallı bileşik sıfat olarak kullanılmıştır.
D) IV. cümlenin yüklemleri basit çekimlidir.
E) V. cümle, içinde zarf tümleci bulunan olumlu bir cümledir.
20. Ünlü sanatçı , uzun yıllar tiyatronun yanında senaryo , öykü
I II
çalışmaları yaptı. Resim yapmayı , şiir yazmayı yeteneği olmadığı
III
gerekçesiyle hep öteledi. Tiyatroları; Yalova , Ayvalık gibi birçok kıyı
IV
kentinde çok sayıda sanatseverle buluşturuldu. Tiyatrolarında şu iki tema egemendi: Tarih , barış.
V
Bu parçada numaralanmış virgüllerden hangisinin yerine “ve” bağlacı getirilemez?
A)l. B) II. C) III. D) IV. E) V
21. Günümüzde ozanların çoğu şiirin tanımını yapma sevdasına
I
düşmüş. Birinin ak dediğine ötekinin kara dediği bir edebiyat
II
ortamında, şiirin genel geçer bir tanımının yapılması düşünülemez.
III
Şiirin tanımı yapılsa bile bunun şiir sanatına dişe dokunur bir katkı
IV
sağlayacağı tartışılır. Şiir, sınırlara hapsedilemeyen özgür bir tür olarak
V
var olagelmiştir.
Bu parçada numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
A) I. söz, güçlü bir istek duyma
B) II. söz, birbiriyle çelişen düşüncelere sahip olmak
C) III. söz, herkese göre aynı, değişmeyen
D) IV. söz, önemli, dikkate değer
E) V. söz, belli kurala ve iç disipline sahip olmak
22. Her yazarın kimi yapıtlarında hem dile getirdiği konular hem de söyleyiş biçimi açısından örtüşmeler görülebilir. Uzun yıllar yazın dünyasında kalem oynatan bir sanatçıda böyle bir durumun görülmesi kaçınılmazdır. Bu durum sanatçının okurlarına hep aynı bahçeden topladığı çiçekleri sunması sonucunu doğurur ki bu da onun bir süre sonra gözden düşmesine neden olacaktır.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Genellikle aynı yazınsal türden yapıtlar kaleme alma
B) Yapıtlarını farklı akımların etkisinde oluşturma
C) Var olan yazınsal birikimden yararlanmama
D) Yazarken okurların beğenilerini dikkate alma
E) Değişik ve farklı nitelikli konular işlememe
23. (I) Hüseyin Cahit Yalçın, eleştiri, öykü, roman türlerinde yapıtları olmasına karşın, daha çok, gazeteciliği ile tanınmıştır. (II) Sanatı, toplumun Batılılaşması için bir araç olarak kullanmış, bundan dolayı Fransızcadan “Edebiyat ve Hukuk” adlı makaleyi çevirmiştir. (III) Romanlarındaki en büyük özellik, açık ve yalın üslubudur. (IV) Tarih, sosyoloji, eğitim ve başka konulardaki tercümelerini “Oğlumun Kütüphanesi” adıyla dizi kitaplar halinde bastırmıştır. (V) Servet-i Fünun’a yapılan çeşitli saldırılara aynı şiddette cevaplar vermekle ün salmıştır.
Hüseyin Cahit’in ele alındığı bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, değişik yazınsal türlerle ilgilendiği belirtiliyor.
B) II. cümlede, sosyal bir amaç taşıdığı söyleniyor.
C) III. cümlede, biçem özellikleri belirtilmiştir.
D) IV cümlede, farklı yazınsal türlere ait çevirilerini kitaplaştırdığından söz ediliyor.
E) V cümlede, bir tasarıdan söz edilmiştir.
24. I.Sanatçıları birbirinden farklı kılan özellik, yaşama ve topluma ne kadar yön verebildiklerinde gizlidir.
II. Bir sanat yapıtı dünyanın küçük bir parçasıdır ve bu parça sanatçının hamuruyla şekillenir.
III. Bütün büyük sanat eserleri bilmediğimiz bir yaşamın kokusunu, rengini ulaştırır bize.
IV. Sanat yapıtları, sanatçının dünya gerçeğinden aldıklarını, kendi dünyasıyla birleştirmesinden ortaya çıkar.
V. Şair, duyduğu bir sesin buyruğu altındadır, onun peşinden koşar durur.
Yukarıdaki cümlelerden hangi ikisi anlam bakımından aynı doğrultudadır?
A) I. ve II. B) II. ve IV. C) II. ve V.
D) III. ve IV E) III. ve V.
25. (I) Bir romancı, romanını öz yaşam üzerine kurmaya çalışırsa gündelik yaşamın ayrıntılarıyla kurmaca dünyanın kuralları çatışır. (II) Bu durumda başarılı bir kurgu sağlanamamış olur. (III) Ayrıca okuru ilgilendirmeyen bir yığın ayrıntı okuru sıkar. (IV) Romanla kurulan dünyada her ayrıntının bir işlevi vardır. (V) Oysa kişisel yaşamın işlevsel olmayan ayrıntılarını romana sokarsanız romanın yapısı bozulur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, bir romanı öz yaşam üzerine kurmanın oluşturduğu sakıncalardan birini içermemektedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV E) V.
26. (I) Yazar son romanında toplumda yaşanan sıkıntıları sözü uzatmadan ama sığlığa da düşmeden özlü bir söyleyişle gözler önüne seriyor. (II) Yıllarca kullanılmayan birçok Arapça ve Farsça sözcüğü kullanması, insanlarda yazarın kitabı uzun zaman önce kaleme aldığı düşüncesini uyandırabilir. (III) Anlattıklarını okuyunca yazarın da olayların içinde genişçe yer aldığını görüyoruz. (IV) Basit cümleler içermeyen, az sözle çok şey veren cümleleriyle roman, her sayfasında kendini size daha da fazla sevdiriyor. (V) Yapıtı okuduğunuzda olayların geçtiği yerlerde yaşadığınızı, o zamanların insanlarıyla bir arada olduğunuzu hissediyorsunuz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde sözü edilen yapıtın yoğun bir anlatım içerdiğinden söz edilmiştir?
A) I. ve II. B) I. ve IV C) II. ve IV
D) III. ve IV E) IV ve V
27. Bir sanatçı, kendi toplumunu ne kadar iyi anlatırsa diğer insanları da o kadar iyi anlatabilir; bu yüzden dünya edebiyatının en ünlü sanatçıları aynı zamanda —.
Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) kendi ulusunu en iyi yansıtan sanatçılardır
B) dili herkesçe anlaşılabilen sanatçılardır
C) anlatımı özgün olan sanatçılardır
D) bütün insanlığa seslenebilmişlerdir
E) toplumsal sorunlara çözümler sunmuşlardır
28. Dört mevsimin renklerinin tadına vara vara yaşamak isteyenler için Çamyazı kaçırılmaması gereken bir yer. İlkbaharda kuşların cıvıltılarını yağmur damlalarının arasından kulağımıza yansıtan köy, kısa yaz mevsimini de ormanlarını dolduran yabani hayvan gözlemcileriyle; hafta sonunu ormandaki akarsularda eşsiz alabalıkları görmek isteyen konuklarla geçiriyor. Eylülden itibaren köyü ziyaret eden yağmur ve sonrasında ortaya çıkan pırıl pırıl ışıldayan güneş burada inanılmaz güzellikte görüntüler oluşturuyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Farklı duyulara seslenilmiştir.
B) Devrik cümlelerle tekdüzelik kırılmıştır.
C) ikilemelere yer verilmiştir.
D) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
E) Anlatıcının yorumlarına yer verilmiştir.
29. — Öğlen Haydarpaşa Garı yanıyor, akşama onun şiirinin yazılması bekleniyor. Böylece şiir, günüyle sınırlı zamanı aşamayan bir yapıya bürünüyor. Halbuki ancak evrensel özlere sahip, gününü ve zamanını aşabilen bir şiir kalıcılığı yakalar ve onun gerçek değeri ortaya çıkar. Bu durum ne yazık ki günümüzde göz ardı ediliyor.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Şairlerimiz daha çok bireysel konulara yer veriyorlar şiirlerinde.
B) Bugün şiirin daha çok güncel konulara el atması isteniyor.
C) Şiir, gelecekten söz eden, yavan bir dille çıkıyor karşımıza.
D) Türk şiiri, sadece isimleri belli birkaç şairin şiirleriyle gündeme geliyor.
E) Şimdilerde şiirimiz, eski şiir anlayışının bir devamı olarak görülüyor.
30. Tiyatro yapıtları toplumun aynasıdır. Tiyatro, bazen gülmece öğelerini öne çıkaran bir sanat olarak toplumu anlatır. Onu bazen acıklı olayları anlatan bir sanat olarak toplumun eğilimlerini belirlerken görürsünüz. Bunu yaparken okurun ilgisini kaybetmeyecek bir anlatım taşır. Bu yüzden edebiyatımıza 19. yüzyılda Batı’dan giren tiyatro, faydalı bir eğlence olarak görülmüştür.
Bu parçadan tiyatroyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Edebiyatımızda ilk dönemlerde yeterli ilgiyi görmediği
B) Yaşamı diğer türlerden daha gerçekçi bir biçimde anlattığı
C) Batılı anlamda başarılı tiyatro yapıtlarının yazılama-dığı
D) Toplumu hüzünleri ve sevinçleriyle gerçekçi bir biçimde anlattığı
E) Tiyatronun, toplumsal sorunların yanında bireysel duyguları da yansıttığı
31. Eleştiri, gelişmiş bir tür değildir yazınımızda. Kuramlar, akımlar, yapıt ve yazarlar üzerine yapılmış çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bunun en önemli nedeni, edebiyatımızın geniş bir bölümünü oluşturan divan edebiyatının, yazınsal etkinlikleri değerlendirmeye yönelik her türlü çabaya kapılarını kapatmasıdır. Bu dönemde eleştiri kavramı yok gibidir. Yazılanların, söylenenlerin algılanmasını sağlayarak düşünce üreten yazılara hiç rastlanmaz. Bu düşünsel donmuşluk, divan edebiyatının doğasını belirler niteliktedir.
Bu parçada eleştiriyle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazın dünyasındaki gelişmelerden etkilendiği
B) Divan edebiyatında oldukça ilgi gördüğü
C) Edebiyatımızda gelişmemesinde divan edebiyatındaki tutumların etkili olduğu
D) Divan edebiyatında düşünce kültürünün oluşmasında etkili olduğu
E) Diğer yazınsal türlerle sıkı bağlarının olduğu
32. Günümüz gençlerinin yaşama bakışlarını beğenmiyorum. Henüz yaşama atılmadan niçin böyle karamsarlığa düşüyorlar, anlayamıyorum. Kendilerine sorsanız değişik mazeretler sayacak, birçok olumsuzluğu art arda sıralayacaklar. Halbuki —. Çünkü insan, yaşamına dair pek çok şeyi gençken yapar, yaşamının rotasını gençken çizer; yaşlanınca da gençken oluşturduğu birikimi kullanır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir?
A) yaşamda zorluklar kadar güzellikler de vardır
B) karamsarlığı bırakarak geleceklerini kurmak için çaba göstermeleri gerektir
C) yaşamdaki her şey çalışarak kazanılmaz
D) gelecek endişesiyle yaşam devam ettirilemez
E) er ya da geç bütün insanlar yaşamın kendilerine sunduğu imkânlara kavuşacaklardır
33. Dil bir bakıma yapraklarını yenileyen ağaçlar gibidir. Bir kısım kelimeler dile girer. Bu doğal bir olaydır. Dildeki bu canlılığı görmemek onun doğal bir varlık olduğunu inkâr etmek olur. Yalnız bu gelişme ve değişmenin rastgele olmadığına dikkat etmek gerek. Bir ağaç nasıl zamana bağlı ve doğal olarak yaprak değiştirir ve bu gelişme köke, öze bağlı olarak meydana gelirse dildeki sözcük değişmeleri de böyle olur.
Bu parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dildeki sözcüklerin ancak yazarlar tarafından işlenebileceği
B) Dilin doğal bir süreçte ana kurallarının ışığında gelişim gösterdiği
C) Dile giren her sözcüğün toplumca benimsenmediği
D) Dildeki sözcüklerin anlamsal sınırlarının olduğu
E) Dildeki sözcük sayısının, okuryazar sayısıyla doğru orantılı olduğu
34. Günümüz dergi yayıncılığında çocuklara, dolayısıyla geleceğe, çağdaş, özgür, sorgulayan ve düşünen bir gençliğe yatırım yapan idealist bir yaklaşım görmek mümkün değil. — Çocukların ve gençlerin yaşamlarını şekillendirecek özlü, derin bilgiler yok. Bu tip dergilerin sayfalarında özgün bir çizgi, kültürel yapımızdan en küçük bir motif de yer almıyor ne yazık ki!
Düşüncenin akışına göre boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A)Kısaca, dergicilik tarihimize göz attığımızda gelişimi görmemiz kolay olacaktır,
B)Ayrıca, dergiler çocukları eğitmenin yanında eğlendirmelidir de.
C)Aksine, çocuk dergiciliğinde de günü kurtarmaya dayalı bir yüzeysellik var.
D)Çocuğun öğrenme merakını bu dergiler yardımıyla kamçılayabiliriz ancak.
E)Çocukların ruhsal gelişimleri her kültür için büyük önem taşımaktadır.
35. Okumak da yazmak gibi özel bir çaba gerektirir. Böyle bir çabadan uzak duranlar, okudukları romanın, öykünün veya dinledikleri bir müziğin tadına varamazlar. Bir romanı üstünkörü karıştırmakla, bir müzik yapıtını öylesine dinlemekle, bir resim tablosuna göz ucuyla bakmakla sanat yapıtlarından haz almak mümkün değildir. Çünkü —.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) her çaba gösterenin sanatı anlayabileceğini söylemek doğru değildir
B) gerçek sanat yapıtları, sanatçıların var olan sanat birikiminden yararlanmasıyla ortaya çıkar
C) bir sanat yapıtından zevk almak, ciddi bir gayret gösterek yapıtı anlamaya çalışmaya bağlıdır
D) gerçek sanatçı çok çeşitli yerlerden beslenerek yapıtını oluşturur
E) gerçek yaşamı anlatan yapıtların kalıcı olacağı ve sevileceği açıktır
36. Mor kıvılcımlar geçiyor
Bir sıyrık kalsın mı yadigâr
Dağıtır, sen isteyince sırrını
Suyu tutuşturan söz yanar
Bu dizelerde aşağıdakilerin hangisi yoktur?
A) Ünlü daralması B) Ünsüz benzeşmesi
C) Ünlü düşmesi D) Ünsüz türemesi
E) Ulama
37. (I) Behçet Necatigil, yaşadığı dönem itibariyle çağın trajedisini derinden hissetmiş bir şairdir. (II) Yaşamında ve yapıtlarında hayallere yer vermeyen veya veremeyen bu şair için tek seçenek kalıyordu, kendi yaşam deneyimini en çarpıcı şekilde ifade etmek. (III) O, bunu şiirlerinin çoğunda başarılı biçimde yansıtmıştır. (IV) Necatigil’in yapıtları arasında kendi estetiğine uygun en dikkat çeken yapıtlardan birisi “Kilim” şiiridir. (V) Şairin, bu şiirden sonra yaşamında bir takım değişiklikler olmuştur. (VI) Bu dönemden sonraki hayatında daha betimleyici, eleştirel ve somut şiire yönelmiştir.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D)V. E) VI.
38. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi yoktur?
A) Türk romanı üzerinde fazla çalışmam beni hikâyecilikten uzaklaştırdı.
B) Yaşama dair önemli gerçeklere yer verdiğinden roman gençler tarafından çok sevildi.
C) Tekrar okumalarımda bana yol gösterdiği için satırların altını çizer ve not alırım.
D) Bu romanı üzerinde çok çalışarak Türkçeye çevirdiğini söyledi.
E) Romanda genç adam, acısını unutmak istediğinden kendini yalnızlığın kollarına bırakıyor.
39. Ben bu konuda nesnel davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü öznel dahası, olumsuz bir bakışla klasik yazınımızı karalayarak, küçümseyerek hatta onunla alay ederek bir yere varamayız. Bence bu konuda gerçekçi olmak gerekiyor. Her şeye rağmen bu yazın geçmişimize saygı duymalı ve onu nesnel ölçütlerde değerlendirmeliyiz. Eski yazınımıza bu yaklaşımla bakarsak günümüz edebi ürünlerini daha iyi değerlendirebiliriz.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Klasik yazınımızın en çok hangi yönünü seviyorsunuz?
B) Klasik yazınımıza bakış açımız nasıl olmalıdır?
C) Klasik yazınımızın yeniden canlandırmasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?
D) Klasik yazınımızın ilgi görmeyişini neye bağlıyorsunuz?
E) Günümüz sanatçıları eski yazınımıza ön yargıyla mı bakıyor?
40. Bu yüzden okurlar, onun romanlarında dünya görüşü-nünün ipuçlarını yakalayıp romanlarına mesafeli davranabilir.
Bu cümle aşağıdakilerden hangisinin sonuna getirilebilir?
A) Romancı yapıtlarında günlük hayattan edindiği izlenimleri kendi doğallığı içinde etkileyici bir biçimde sunuyor.
B) Sanatçı yeni bir biçemle ortaya çıktığı son öykülerinde, çok sık kullanılmayan sözcükleri kullanarak okurları şaşırtıyor.
C) Bu sanatçı ne kadar gizlemeye çalışsa da romanlarının satır aralarında, mesaj verme çabası içinde olduğu hissediliyor.
D) Eleştirmen bu eleştirilerinde, yapıtlardaki konuları okuyucunun anlayacağı şekilde tahlil ediyor ve bir köprü olma görevi üstleniyor.
E) Eleştirmen, Batı’daki eleştiri kuramlarını inceleyerek bu kuramların ışığında yapıtlarını yazıyor.
CEVAPLAR
1 |
C |
9 |
D |
17 |
A |
25 |
D |
33 |
B |
2 |
B |
10 |
D |
18 |
D |
26 |
B |
34 |
C |
3 |
B |
11 |
A |
19 |
A |
27 |
A |
35 |
C |
4 |
C |
12 |
C |
20 |
A |
28 |
B |
36 |
A |
5 |
C |
13 |
E |
21 |
E |
29 |
B |
37 |
C |
6 |
C |
14 |
C |
22 |
E |
30 |
D |
38 |
D |
7 |
E |
15 |
E |
23 |
E |
31 |
C |
39 |
B |
8 |
B |
16 |
D |
24 |
B |
32 |
B |
40 |
C |