CÜMLEDE ANLAM – 14
1. “Bütün gün, sabahtan akşama değin bu dar keçi-yolunda, bu ince, taşlı patikada, yürümekten ayaklarımızın altı şişmiş, tabanlarımız kabarmış, dizlerimizin dermanı ve gücü tükenmişti.” cümlesini, bu cümlenin anlamını bozmadan kısaltarak kursak, en uygun biçim aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Bütün gün bu dar keçiyolunda yürümekten dizlerimizin dermanı ve gücü tükenmişti.
B) Sabahtan akşama değin yürümekten tabanlarımız kabarmış, dizlerimizin dermanı tükenmişti.
C) Bütün gün bu patikada yürümekten tabanlarımız kabarmış, dizlerimizin dermanı tükenmişti.
D) Sabahtan akşama değin yürümekten ayaklarımızın altı şişmiş, dizlerimizin gücü tükenmişti.
E) Bu ince, taşlı patikada yürümekten tabanlarımız şişmiş, dizlerimizin dermanı tükenmişti.
(ÜSS 1976)
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde boş bırakılan yere, ayraç İçinde verilen sözün getirilmesi anlamca uygun olmaz?
A) Yazarın çok yalın, basit, okuru yormayan ve okudukça dilin tadını duyuran bir —– var. (biçemi)
B) Hangi konuyu işlerse işlesin öykülerinin dokusunda bir —-, daha doğrusu onu başkalarından ayıran özgün yanlar vardır. (denenmişlik)
C) Yıllar önce yazılan “Yalnızlık” adlı şiir, bugüne değin değerini yitirmemiş, —- niteliği kazanmıştır. (klasik)
D) Bu yapıtın dili çok akıcı, anlatımı sürükleyici, -— karmaşıktır. (olay örgüsü)
E) Bir ara, yazdığı şiirlerde anlamı bir yana bırakmış, — önem vermiş. (biçime)
(ÖSS 2008)
3. Önemli olan okuduğumuz kitapların sayısı değil,
Bu cümlede boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) bu kitapların yaşamımıza ne kattığıdır
B) onların bize kazandırdığı yeni duygulardır.
C)okuduklarımızın davranışlarımızı yaşama bakışımızı nasıl etkilediğidir
D) onlardan edindiğimiz bilgilerle yeni bir dünya kura bilme m İzdir.
E) Onların, eleştirmenlerce nasıl değerlendirildiğidir.
(ÖSS 1999)
4. (I) Biraz sonra arkadaşımız girdi odaya. (II) Bir balıkçı kazağı, o kazağı çekici kılan yarım bir palto vardı sırtında. (III) Yakalarını kaldırmıştı. (IV) Gözlüklüydü. (V) Sevinç, heyecan, alay karışımı hissini veren gülümsemesi, yüzünün ayrılmaz bir parçası gibiydi ve kendine özgüydü.
Bu parçanın yazarı, hangi cümlelere kendi duygularını katmıştır?
A) I. ve Il. B) I. ve III. C) II.ve V.
D) III. ve IV. E) IV, ve V.
(ÖSS 1990)
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişinin karşıt özellikleri bir arada verilmiştir?
A) Yaşamı boyunca bilgi edinmeye, kendini yenilemeye, dahası kendini aşmaya çalıştı,
B) Doğruluğundan emin olduğu düşüncelerini, her zaman, her yerde, herkese karşı yılmadan savundu.
C) İnandıklarını ödün vermeden, savunurken yumuşaklık ve incelikle uzlaşma sağlamaya da özen gösterirdi.
D) Uzmanlığın, salt diplomaya bağlı bir san olmayıp ilgi bilgi ve inançla elde edilebileceğini söylerdi.
E) Yönetici olarak birlikte çalıştığı kişilere, insanca bir sıcaklıkla yaklaşır, içten bir ilgi gösterirdi.
(ÖYS 1997)
6. “Neyi, nerede, neden anlattığımı unutmuşum.”
Cümlesinde unutulduğu vurgulanan şeyleri tümüyle içeren cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğrencilik günlerinizi, Londra dönüşünde biz eski arkadaşlarınıza uzun uzun anlatmıştınız.
B) Öğrencilik günlerinizi, bir arkadaş toplantısında kimi arkadaşlar yurt dışına gideceği için anlatmıştınız,
C) Öğrencilik günlerinizi, adınıza düzenlenen bir toplantıda bizlere coşkuyla anlatmıştınız.
D) Öğrencilik günlerinizi, sıkıntılar, güçlükler karşısında yılmadığınızı belirtmek için anlatmıştınız.
E) Öğrencilik günlerinizi sizden anlatmanız istendiği İçin, ayrıntılarıyla anlatmıştınız.
(ÖSS 1981)
7. (I) Öykülerimdeki biçimsel ve içeriksel yenilikler salt kendi çabalarımın ürünü değildir. (II) Onları oluştururken öyküyü öykü yapan bütün geleneklerden ve yeniliklerden yararlanmaya çalışıyorum, fili) Olay, konu, karakter, tip, durum, kesit, diyalog,., (IV) Öyküyü oluşturan bütün öğeler eşit ölçülerde girmeli öyküye diye düşünüyorum. (V) Öykünün ağırlık merkezini yaymaya çalışarak bunlardan birinin, ötekinin önüne çıkmasını engellemek istiyorum.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III.
D) II. ve IV. E) IV. ve V
(ÖSS 2000)
8. (I) Ben, yaşamı bir paylaşım olarak görüyorum.(II) Bu nedenle insanların yaşamını zenginleştirmek, onlara ölümsüz bir şeyler bırakmak gerektiğini düşünüyorum. (III) Ölümsüz sözüyle anlatmak istediğim, kendi ölümsüzlüğüm değil tabii ki, yapıtın ölümsüzlüğü; işte sergimi bu düşüncelerle düzenledim. (IV) insanların sergiyi gezip, gördükleriyle ilgili birtakım değerlendirmeler yapması benim için çok hoş bir şey. (V) Benim istediğim de zaten buydu, ticari bir kaygım hiç olmadı.
Bir ressamın düşüncelerinin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle İlgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, kendi bakış açısını ortaya koyuyor.
B) II.cümlede, kimsenin ulaşamadığı başarılar peşinde koştuğunu belirtiyor.
C) III. cümlede, kullandığı bir kavramla İlgili açıklama yapıyor.
D) IV. cümlede, başkalarını yapıtları üzerinde düşündürmekten mutluluk duyduğunu açıklıyor.
E) V. cümlede, maddi bir beklentisinin bulunmadığını söylüyor.
(ÖSS 2007)
9. Sanat, toplumdaki bireylerin çoğunluğunu dikkate alarak onların çizgisine inmemeli, tersine hep biraz önden gitmelidir.
Bu cümlede sanatla ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumdaki belli bir kesime seslenmeli, sanatçının düşüncelerini halka yaymalıdır.
B) Toplum düzeyinin altına düşmemeye çalışmalı, herkese seslenmelidir.
C) Toplumdaki bireylerin düzeyini göz önünde tutarak onlara ulaşmaya çalışmalıdır.
D) Toplum düzeyinin üstünde olmalı, topluma yol göstermelidir.
E) Toplumu yönlendirmekten çok, bireylerin beğeni düzeyini yükseltmelidir.
(ÖYS 1993)
10. (I) Eleştirmeni öteki yazarlardan ayıran en önemli nokta, eleştirmenin konusunu yaşamdan değil, yazından seçmesidir. (II) Çünkü eleştirmenin temel işlevi, okuyucuların yazınsal ürünleri daha iyi anlayıp değerlendirmelerini sağlamaktır. (III) Bu yönden, okuyucuyu göz önünde bulundurma eleştirmen için bir zorunluluktur. (IV) Eleştirmenin düşüncelerini olabildiğince somut ve yalın biçimde dile getirmesi gerekir. (V) “Yalınlık” la kastedilen, düşüncelerin akıcı, kolay anlaşılır cümlelerle dile getirilmesinin yanında bunların birbirleriyle olan bağlantılarıdır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, eleştirmenin yapıtla okuyucu arasında köprü oluşturma görevinden söz edilmektedir?
A) I. B)II. C) III. D)IV. E)V.
(ÖSS 1997)
11. Yol ırmağın kıyısından geçiyordu. Yol kilometrelerce sürüyordu. Yol asfalt ve gölgeliydi.
Yukarıdaki cümlelerin, anlamlarını koruyarak tek cümleye dönüştürülmüş en uygun biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kilometrelerce süren ırmağın kıyısından geçen yol asfalt ve gölgeliydi.
B) Asfalt ve gölgeli yol ırmağın kıyısından geçiyor, kilometrelerce sürüyordu.
C) Irmağın kıyısından asfalt ve gölgeli yol geçerek kilometrelerce sürüyordu.
D) Irmağın kıyısından kilometrelerce süren asfalt ve gölgeli yol geçiyordu.
E) Irmağın kıyısından geçen asfalt ve gölgeli yol kilometrelerce sürüyordu.
(ÖSS 1984)
12. I.Eleştirmen, sanat yapıtını açıklamaya, onun anlaşılmasını kolaylaştırmaya çalışır.
II. Her eleştirmen, “eleştirme”nin esere bağlı bir değerlendirme olduğunu, övmek ya da yermek amacıyla yapılmayacağını bilmek zorundadır.
III. Eleştirmenin bir amacı da sanatçıya yol göstermek, yaratıcılığını artırmada ona yardımcı olmaktır.
IV. Eleştirmen, keyfi yargılardan kaçınmalı, söylediklerini kanıtlayarak nesne!l yargılara ulaşmalıdır.
Bu cümlelerden, savunulan düşünce bakımından birbirine en yakın olanlar hangileridir?
A) II ile III. B) I. ile IV C) I. ile II.
D) II. ile IV. E) III. ile IV.
(ÖSS 1988)
13. (I) Yazarın, kullandığı dilde eriştiği yetkinlik inkâr edilemez. (II) Kahramanların kullandıkları sözcüklerden kimilerinin, konuşulduğu gibi yazılması bu kitabı okurken bir sahne yapıtı izlemenin sıcaklığını hissettiriyor insana. (III) Yazara özgü uzun cümleler, onun anlatımının en önemli özelliği olarak görünüyor. (IV) Kopukluğun hiç görülmediği bu uzun cümleler, dilsel bir gösterinin en canlı Öğesini oluşturuyor. (V) Öte yandan, cümlelerin uzunluğu, yazarın anlatımının akıcılığına gölge düşürmüyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, söz konusu yazarın kullandığı dilin okur üzerindeki etkisinden söz edilmektedir?
A) I. B) II. C)lll. D) IV. E) V.
(ÖYS 1996)
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir düşünce dile getirilmiştir?
A) Üslup, insanın konuştuklarını ve yazdıklarını biçimlendiren kişisel bir öğedir.
B) Bir sanatçının üslubu, o sanatçının kendisidir.
C) Sanatçı, sözcükleri seçip yan yana getirirken onlara kendi damgasını vurur.
D) Üslup, sanatçının kişiliğini yansıtan bir aynadır.
E) Bir sanatçı, yarattığı yapıtın türüne göre üslup kullanır.
(ÖSS 2003)
15. I. Zekânın, pek kolay kavranamayan çok karmaşık bir yapısı vardır.
II. Zekâ, doğuştan getirilen gücün, çevre olanaklarıyla işlenmesi sonucu oluşur.
III. Zekâ ne sadece kalıtsal ne de sadece çevresel etkenlerle açıklanabilir.
IV Önce zekâyı tanımlamak, sonra da bu tanıma uygun bîr Ölçme aracı geliştirmek gerekir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II. B) l. ve IV. C) II. ve III.
D) II. ve IV E) III. ve IV.
(ÖSS 2000)
CEVAPLAR
1.C | 6.B | 11.E |
2.A | 7.E | 12.D |
3.E | 8.B | 13.B |
4.C | 9.D | 14.E |
5.C | 10.B | 15.C |