Cümlede Anlam – 17 (Çıkmış Sorular)

CÜMLEDE ANLAM – 17

1. Bu sanatçımız kendisine söylenen: “Eline sağlık, resimlerin çok güzel olmuş.” türünden basmakalıp sözlerin kendisine bir şey kazandırmayacağına inanır. Çünkü —.

Bu cümlenin sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olmaz?

A) onun için önemli olan, yansıtmak istediklerinin anlaşılıp anlaşılamadığıdır

B) o, yöneltilen eleştiriler doğrultusunda kendisini geliştirecektir

C)onun için  sanat,  insanları  etkileme, belirli duygularla donatma işidir

D) o, yapıtın biçim ve içerik yönünden eleştirilme­sinden yanadır

E) o, eleştirinin İşlevsel bir nitelik taşımanı ister

(ÖSS 2005)

 

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde betimleme yoktur?

A) Söylenenleri hiç duymuyormuşçasına dalgın, düşünceli bir tavırla işini yapmayı sürdürdü.

B) Artık bahar geldi derken birdenbire hava boz­muş, damlar, sokaklar, kırlar karla örtülmüştü.

C) Az konuşan, doğruyu söyleyen, söylediğini tar­tan bir insandı.

D) İçli, çok duygulu bir adamdı, konuşurken hem ağlar hem ağlatırdı,

E) Benim gibi babamın da dedemin de çocukluk ve ilk gençlik günleri bu konakta geçmişti.

(ÖYS 1993)

 

3. Yazınsal yapıtlar, yaşama ayna tutmakla kalmaz, aynı zamanda ona istediği biçimi de verir.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatıl­mak istenene anlamca en yakındır?

A) Her yazar, hangi türde yazarsa yazsın, yapıt­larının konularını yaşamdan alır.

B) Yazma, yazarları yaşama bağlayan, düşsel ve düşünsel boyutlu yaratıcılık isteyen bir eylemdir.

C) Roman, Öykü, oyun gibi yazınsal ürünlerde, okurlara, değişik yaşamlar sunulur.

D) Günlük yaşamla beslenmeyen, dil değeri taşı­mayan yapıtlar kalıcı ve etkili olamaz.

E) Roman, öykü, oyun gibi türlerde yazılmış yapıtlar, yazıldıkları dönemi yansıtır ve onu yönlendirir.

(ÖSS 1998)

 

4. (I) Bilinç akışı yöntemi, öykü ve romanlarda karakterlerin, geçmişe ve bugüne ilişkin duygu, düşünce ve anılarının aktarımında kullanılan bir tekniktir. (II) Söz konusu duygu ve düşüncelerin hiçbir denetim ya da sınırlama olmaksızın, olanca doğallığıyla aktarılması, anlatıyı zenginleştirir. (İli) Bu teknikle yazar, okura kendi duygularını anlaya­bilme olanağı sunar. (IV) Bir başka anlatımla oku­run, gerçeği farklı boyutlarda görmesini sağlar. (V) Böylece yazar, yüzeysel olanın anlatımıyla yetinmeyerek, yarattığı kahramanların iç dünyalarını da yansıttığı için anlatımına derinlik kazandırmış olur.

Bu    parçadaki    numaralanmış    cümlelerin hangisi tanımsal bir nitelik taşımaktadır?

A) I.            B)ll.          C)lll,          D) IV.             E) V

(ÖSS 2007) 

5. Aşağıdakilerden hangisinin sonuna, “Bu ne­denle söz konusu yapıt çok okunmuş ve de­falarca basılmıştır.” cümlesinin getirilmesi anlam akışı yönünden uygun olmaz?

A) Yapıtın, yazıldığı döneme göre, sade ve an­laşılır bir dili vardır.

B) Yapıtta, eski eğitim uygulamaları, kahramanın bakış açısından, etkileyici bir anlatımla yargı­lanmaktadır.

C) Yapıtta, içinde bulunulan ortamla insanın psikolojik durumu arasındaki ilişki açıkça görülmektedir.

D) Yazarın, tarihsel olaylardan yola çıkarak oluş­turduğu bu yapıtta, gerçeklerin payı büyüktür.

E) Belli bir kesime seslenen bu yapıtta terimlere dayalı bir anlatım kullanılmıştır.

(ÖSS 1999)

 

6. İnsan, bazı şeyleri söylemeyi seçtiği için değil, onları belli biçimde söylemeyi seçtiği için “yazar” dır.

Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır?

A) İnsanların, düşüncelerini söyleyiş biçimiyle söz dağarcığı arasında ilişki vardır.

B) Bir yazarın neyi söylediğinden çok, nasıl söy­lediği önemlidir.

C) İnsanın, söyleyeceklerini seçerken çok özenli davranması gerekir,

D) Bir yazının okuyucu üzerindeki etkisi, onun anlatım biçimine göre değişir.

E) Bir yazar, düşüncelerini sınırlamadan, özgürce yazmalıdır.

(ÖSS 2002)

 

7. “Bir kavramı belirlemenin başka bir yolu da onun karşıtı olan kavramı belirlemedir.”

Aşağıdaki   yargıların   hangisinde   bu   yola başvurulmuştur?

A) Eleştiri, bir yapıtı belirli ölçütlere göre değerlen­dirme, inceleme işidir.

B)Bir düşünceye saplanıp onun dışında doğru tanımayan kişilere hoşgörülü denemez.

C) Bilimsel kuşku insanoğlunu İnanmaktan çok, nedenlerle düşünmeye götürür.

D) İlkel toplumların da, uygar toplumların da kendilerine özgü kültürleri olmadığı söylene­mez.

E) Eleştirmen de yaratılmış bir yapıtı yorumlarıyla zenginleştiren bir sanatçı sayılır.

(ÖSS 1982)

 

8. Şiir yazmak bence bir duyarlık işidir, Yazılan şiir, dizginlenemeyen bu duyarlığın, ritm ve sese dönüşmesidir. Ancak bu sırada şiirdeki sesin boğuk, hırıltılı ve anlamsız olmamasına özen göstermek gerekir.

Bu parçada altı çizili sözlerle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mesajın,   okuru   yanlış   düşüncelere   yön­lendirmemesi

B) Anlamın duygusallıktan uzak, gerçekçi bir nite­lik taşıması

C) Sözcüklerin iyi seçilmiş, uyumlu ve anlamlı ol­ması

D) Sözcüklerin değişik anlamları çağrıştırmaması

E) Sözcüklerin sanatsız ama etkileyici bir biçimde kullanılması

(ÖSS 1993)

9. Şiir sanatı üstüne çok düşünmüş ve bu sanatı her şeyden üstün tutmuş biri olan Paul Valery, şiir………yazılır, demiş. Bu sözüyle, şiire özenen ve çok iyi bir ressam olan Degas’ya, şiirin malzemesinin …….. olduğunu anlatmak istemiş. Tıpkı resmin malzemesinin kuşlar, ağaçlar, insanlar değil, ren­kler ve şekiller olduğu gibi.

Bu parçada boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi geti­rilmelidir?

A) sözcüklerle – duygu ve düşünceler değil sözcükler

B) benzetmelerle – şairin yaratıcılığıyla ilgili

C) duygularla – herkesçe anlaşılır nitelikte, açık seçik

D) olgunluk döneminde – özgün ve yoruma açık

E) uzun sürede- şairin yaşantısına değil düş gücüne bağlı

(ÖSS 2003)

 

10. I.Okur onun yapıtlarını okurken kendisini, yıllanmış çamların olduğu bir ormanda kuş ses­leri ve reçine   kokularının   arasında bulurdu.

II.Septiği ilginç ayrıntılarla, yaptığı benzetme ve karşılaştırmalarla yapıtlarında okura, doğanın temiz havasını soluturdu.

III. Öykülerinde Anadolu’nun köylerinde, kasa­balarında yaşayanların değişik sorunlarını göstermeye çalışırdı.

IV. Roman ve öykülerinde, günlük yaşamın sıkıntıları içinde bunalan kişileri işlerdi.

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangi­leri, sanatçının betimlemelerindeki aynı niteliği yansıtmaktadır?

A) l. ve II.                                B) I. ve III.         C) II. ve III.

D) II. ve IV.                             E) III. ve IV.

(ÖSS 1999)

 

11. Daha ilk kitabı yeni yayımlanmış bir şairim ben. Bu yüzden sorunuzu, “Bu soru beni aşar.” diye yanıtladım.

Bu parçada şairin, “Bu soru beni aşar.” cümle­siyle anlatmak istediği aşağıdakilerden hangi­sidir?

A) Bu konuda açıklama yapmama gerek yok.

B) Daha önce de böyle bir soru sordunuz. C)Bu soruyu başkaları da yanıtlayabilir.

D) Sorunuza çok değişik yanıtlar verilebilir.

E) Bu konuda yeterli bilgim ve deneyimim yok.

(ÖSS 1994)

 

12. (I) Bu zorlu uğraşta, kendimi hiçbir zaman şair olarak görmedim, fil) Bana “şair” diyenlere de İpimden hep gülümsedim. (III) Ben, şiir yazma yo­lunda tutarlı olduğunu sandığım bir biçimde yürüyen, sıradan bir şairim. (IV) Şiir yazma serüveninde, tüm yeteneğimi ortaya koyarak, ulaştığım düzeyi düşürmeden yol alıyorum. (V) Bu tutumum, işimi bir bakıma zorlaştırdığı gibi az şiir yazmama da neden oluyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi­lerinden, konuşan kişinin alçakgönüllü olduğu anlamı çıkarılamaz?

A) I. ve II.                 B) I, ve III.              C) II. ve IV.

D) III. ve V.              E) IV ve V

(ÖSS 2002)

 

13. Eğer nüfus artıyor, İstekler de çoğalıyorsa eldeki olanakları daha iyi kullanmak zorundayız.

Aşağıdakilerden hangisi, anlam bakımından bu cümleye en yakındır?

A) Nüfus artışına paralel olarak artan istekleri karşılayabilmek için eldeki olanakları yerinde kullanmak gerekir.

B) Nüfus artışı birtakım farklı İsteklerin ortaya çık­masına yol açar.

C) Nüfus artışıyla birlikte çoğalan isteklerin kar­şılanması için yeni kaynaklar arama yoluna gidilmelidir.

D) Nüfusun hızla artması karşısında eldeki ola­naklar zamanla yetersiz duruma gelir.

E) Nüfusun artışıyla ekonomik olanaklar ara­sında bir denge kurulmazsa istekler hiçbir biçimde karşılanamaz.

(ÖYS 1992) 

14. Anlatımda   olayların   sıralanışı   yönünden, “Yürüdükçe iştahı açılır, iştahı açıldıkça yer, yedikçe şişmanlardı.” cümlesi ile aşağıdakiler­den hangisi arasında bir benzerlik kurulabilir?

A) Onu gördükçe neşelenir, onunla konuştukça özlemi azalır, ondan uzak kaldıkça kederlenirdi.

B) Okudukça yeni şeyler öğreniyor, öğrendikçe kendine güveni artıyor, güveni arttıkça daha başarılı oluyordu.

C) Çocuklar konuştukça o da konuşuyor, düşün­dükçe o da düşünüyor, güldükçe o da gülüyor­du.

D) Yoruldukça dinlenir, sıkıldıkça önüne bakar, üzüldükçe ağlardı.

E) Hava açtıkça bahçede çalışır, rüzgâr dindikçe balığa çıkar, yağmur yağdıkça içeride ağlarını tamir ederdi.

(ÖSS 1987)

 

15. (I) Bu sanatçı, içinde yaşadığımız çevreyi, gün­lük olayları yansıtıyor, (II) Bunları, ancak okurken görebileceğimiz, incelikli ayrıntılarla ustaca an­latıyor. (IİI) Bu yapıtında büyük kentin aylak insan­larını, küçük memurları konu alıyor. (IV) Sevgiye, insanca yaşamaya özlemi olanların arayışlarını inceliyor. (V) Bunları, alçakgönüllü bir gözlemci­likle Önümüze seriyor.

Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin han­gilerinde beğenme sezilmektedir?

A) I. ve II.               B) l. ve III.            C) ll.ve V.

D) III. ve IV.               E) IV. ve V.

(ÖYS 1998)

 CEVAPLAR

1.C6.B11.E
2.E7.B12.E
3.E8.C13.A
4.A9.A14.B
5.E10.A15.C