I. OKUMA
HAZIRLIK
1. Biyografik filmleri izlemeyi sever misiniz? Bu filmlerin izleyiciye katkısı ne olabilir?
Severim. Çünkü bana önemli insanları tanıma şansı verir. Mesela çok ünlü bir bilim adamını ya da edebiyatçıyı anlatan filmi izlediğim o zaman o kişi hakkında çok değerli bilgiler edinilebilir. Bize böyle imkanlar sunulmaktadır bu filmlerle
2. Sporcu, yazar, ressam, müzisyen, iş adamı, sosyal girişimci vb. kişilerden hangisinin ya da hangilerinin hayatını okumak hoşunuza gider? Neden?
Özellikle ünlü yazarların, iş adamlarının başarı hikayelerini okumak hoşuma gider. Çünkü bana ilham verirler. Onların hayat karşısındaki zorlukları yenerek başarı basamaklarını çıkmalarını okumak bana ilham verir.
1. METİN
BEDRİ RAHMİ EYUBOĞLU (1913-1975)
Türk, ressam ve şair. Geleneksel süsleme ve halk el sanatlarından seçtiği motifleri yapıtlarında başarılı bir bireşim içinde kullanmıştır.
Görele’de doğdu, 21 Eylül 1975’te İstanbul’da öldü. Ailesinin beş çocuğundan ikincisidir. Trabzon Lisesinde okurken 1927’de bu okula resim öğretmeni olarak atanan Zeki Kocamemi’nin öğrencisi oldu. Onun derslerinin etkisi ve okul müdürünün özendirmesiyle 1929’da İstanbul Güzel Sanatlar Akademisine (Şimdi, Mimar Sinan Üniversitesi) girdi. Burada Nazmi Ziya ve İbrahim Çallı’nın öğrencisi oldu. 1930’da eğitimini bitirmeden, ağabey Sabahattin Eyuboğlu’nun yanına Paris’e gitti. Orada Andre Lhote’un yanında resim çalıştı. Daha sonra evleneceği Rumen asıllı eşi Eren Eyuboğlu ile de burada tanıştı.
Yurda döndükten sonra 1934’te D Grubu’nun dördüncü sergisine otuz resmiyle katıldı. İlk kişisel sergisini de aynı yıl Bükreş’te açtı. 1934’te katıldığı Akademi’nin diploma yarışmasında üçüncü oldu. Bu derece ile mezun olmak istemediği için bir yandan diploma yarışmasına yeniden hazırlanırken bir yandan da bir süre Çerkeş demiryolu yapımında çevirmenlik yaptı, Tekel Genel Müdürlüğünde çalıştı. 1936’daki diploma yarışmasında Hamam adlı kompozisyonuyla birinci oldu. Aynı yıl Moskova’da düzenlenen Çağdaş Türk Sanatı Sergisi’ne katıldı. 1937’de Cemal Tollu’yla birlikte Akademi’nin Resim Bölümü Şefi Leopold Levy’nin asistanı oldu. Bedri Rahmi, birçok ressamın katıldığı (…) kültür programı çerçevesinde resim yapmak için 1938’de Edirne’ye, 1941’de de Çorum’a gitti. Bu dönem resimlerinde köy manzaraları, köy kahveleri, faytonlu yollar, iğde dalı takmış gelinler gibi Anadolu’ya özgü görünümler egemendir.
1940’lardan sonra duvar resimlerine yöneldi. İlk duvar resmini 1943’te İstanbul’da, Ortaköy’deki (…) Yüzme Havuzu için yaptı. 1947’de İstanbul’da özel bir atölye ve galeri açtı. 1950’de Ankara’da sanatının o güne kadarki bütün dönemlerini kapsayan bir sergisi düzenlendi. Bedri Rahmi, aynı yıl bir kez daha Paris’e gitti ve İnsan Müzesinde (Musee de l’homme) ilkel kavimlerin sanatını inceledi. Bu İncelemeleri “güzel”in aynı zamanda “yararlı” da olabileceği, “yararlı” olmanın “güzel”in gücünü eksiltmeyeceği düşüncesine ulaşmasına yol açtı. Bu düşünce ise onun bundan sonraki sanat görüşünü tümüyle etkiledi, yönlendirdi.