Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
2019-2020 sonuç yayınları kitap cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Tue, 20 Apr 2021 19:12:19 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png 2019-2020 sonuç yayınları kitap cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 210 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-210-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:17:18 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119897 6. Vezniyle, kafiyesiyle, kitaplardan öğrenilmiş çeşitli sanatlarıyla, bütün bir geleneğin, fakat dar görünüşlü bir geleneğin getirdiği kalıplardan, klişelerden kurtulmaya kalkar. Bunun için, ilkin ölçüyle uyağı atar. Geleneğin getirdiği kayıtlara baş kaldırır. Teşbih, istiare, mecaz, mübalağa gibi edebî sanatlara sırt çevirir. Şiiri müzikten, resimden ayırır. Şairaneliğe kapıyı kapar. Hayale ve tasvire boş verir. Süsten, karmaşıklıktan, zekâ oyunlarından vazgeçer. Sadeliği, basitliği ve yalınlığı benimser. Duygudan çok akla dayanır. Şiiri bütün hususiyeti edasında olan ve insanın beş duygusuna değil, kafasına hitap eden bir söz sanatı hâline getirmek ister.

Yukarıdaki parça aşağıda belirtilen türlerin hangisinden alınmış olabilir?
A) Biyografi

B) Günlük

C) Hikâye

D) Mektup

E) Otobiyografi

7. (I) Türkçede Husrev ile Şirin hikâyesini ondan güzel söyleyen yoktur. (II) Her ne kadar o eşsiz mesneviye nazire söylemiş olan çoksa da bu dereceye ulaşmış kimse yoktur. (III) Mesnevi tarzı son derece başarılı olup gazelinden yüz kat daha güzeldir. (IV) Ama mesnevisi, eski devirlerde söylendiği için, fesahati bozan garip sözlerden bazı ibareler, zerafet ve belagat dairesinden uzak Türkçe tabirler kullanmıştır. (V) Kültürlü kişilerce bilindiği gibi, Türkçede o dönemde pek o kadar zerafet ve o çağ şairlerinin dil ve üsluplarında hemen hiç fesahat yoktu.
Lâtifî Tezkiresi

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde fiil kullanılmıştır?
A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Eve doğru giderken onunla karşılaşmasın mı?
B) Yarın getirmek üzere kitabı alabilirsin, dedi.
C) Sabahleyin trafik sıkışdığı için işe geç kaldı.
D) Hava dünküne göre daha bir bunaltıcıydı.
E) Durakta yarım saat kadar bekledi ama gelen olmadı.

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalama yanlışı yoktur?
A) Ne kendi eyledi rahat; ne halka verdi huzur.
B) Ne şiş yansın ne kebap…
C) Günlerce ne gördüm, ne de bir kimseye sordum.
D) Gitti, ne bir tel çekti ne de mektup yazdı.
E) Yeni komşumuz ne uzun ne kısaydı!

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 209 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-209-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:15:47 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119895 2. O cennete benzeyen yöreden, yani Kastamonu’dan, Hatipzâdelerden, alaka kaydından uzak, belâya düşmüş biriyim. Adım Abdüllatif olduğu için Latîfî mahlasını kullandım. Adımdaki nisbet yâsı Cenabı Allah’a yöneliktir. Çünkü Latîf adı Allah’ın isimlerinden, onun zâtî adlarındandır. “İsimler gökten iner.” sözü gereği, söz güzelliği bu fakir yazara Allah vergisidir. Ne bir ustanın öğretmesi ne de taklid iledir. Özellikle de Osmanlı ülkesi, güzel hava ve suyu ile tertemiz bir toprak olup bu güzel hava ve suyun tabii hâlinden tatlı sesli hafızlar, güzel ve hoş sesli şarkıcılar ile çok yetenekli şairler ve gösterişli güzeller yetişmektedir. İnsanlarının çoğu güzel sever, güzelleri âşıklara tutkun, sevgi ve vefâ ile el eledirler.

Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Açıklayıcı anlatım biçimi kullanılmıştır.
B) Dil, göndergesel işlevde kullanılmıştır.
C) Üçüncü kişi ağzından anlatılmıştır.
D) Öznel anlatım tutumu sergilenmiştir.
E) Belge niteliği taşımaktadır.

3. Aşağıdakilerden hangisi biyografinin özelliklerinden biri değildir?
A) Amaç, söz konusu kişiyi tüm yönleriyle tanıtmaktır.
B) Anlatılan kişinin bilhassa edebî özelliklerine değinilir.
C) Belgelere ve örneklere dayandırılarak hazırlanır.
D) Sanat ve meslek alanındaki tarihçiler için önemli kaynaktır.
E) Açık, anlaşılır, sade bir dil ve anlatım kullanılır.

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisi biyografi ile otobiyografi arasındaki farklardan biri olarak gösterilemez?
A) Biyografide nesnel, otobiyografide öznel anlatım vardır.
B) Biyografide belgeler, otobiyografide kişinin belleği önemlidir.
C) Biyografi yaşam öyküsü, otobiyografi ise öz yaşam öyküsüdür.
D) Biyografide kişi başkasını, otobiyografide ise kendisini anlatır.
E) Biyografide bilgi, otobiyografide ise tanıklara başvurulur.

5. 

Adı, soyadı

Açılır parantez 

Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti

Kapanır, parantez.

Behçet Necatigil
Yukarıda verilen şiirde sözü edilen yazı türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Biyografi

B) Eleştiri

C) Günlük

D) Hikâye

E) Otobiyografi

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 208 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-208-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:14:37 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119893 Aşağıdaki yargılar doğru ise cümlenin başına “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

  • Monografide herhangi bir yer, bir eser, bir yazar, tarihî bir olay, bilimsel bir alana ait bir sorun, özel bir görüşle veya bakış açısıyla değerlendirilebileceği gibi bir konu üzerinde derinlemesine bir inceleme de yapılabilir. (D)
  • Otobiyografisi yazılan kişinin sanatı, düşünceleri, yaptığı işler vb. hakkında bilgiler verilir. (D)
  • “Heşt Behişt”, Ali Şîr Nevâî’nin tezkire türünde verdiği eseridir. (Y)
  • Öz geçmiş yazılırken kişinin aldığı ödüllere, referanslara, iletişim bilgilerine de yer verilebilir. (D)
  • Bir iş görüşmesinde öz güven, ses tonu, kıyafet seçimi, oturuş şekli, beden dili, sorulara açık ve net cevaplar verme vb. hususlara dikkat edilmelidir. (D)
  • Tezkireler günümüz araştırmaları için birer belge ve kaynak olarak değerlendirilebilir. (D)

 

C. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz.
1. Bir tezkirede yazıldığı çağın.. sosyal, kültürel, sanatsal,.ortamına dair bilgilere yer verilir.
2. Türk edebiyatında tezkire yazma geleneğinin temeli Ali Şîr Nevâî, . ’nin “Mecâlisü’n- Nefâis” adlı eserine dayanır.
3. Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret gibi alanlarda haklı bir üne kavuşmuş, tanınmış insanların hayatlarını, eserlerini, başarılarını okuyucuya duyurmak amacıyla yalın bir dille, tarafsız bir görüşle yazılan inceleme yazılarına….biyografi/ yaşam öyküsü,. denir. Eskiden bu tür yazılara “tercüme-i hâl” denirdi.
4. Öz geçmiş yazarken  isim, doğum tarihi ve yeri, medeni durumu, askerlik durumugibi kişisel bilgilere yer verilmelidir.

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Ünlü bir kimsenin hayatını, kişiliğini, eserlerini ve başarılarını ayrıntılarıyla ele alan veya bilimsel bir alanda özel bir konu ya da sorun üzerine yazılan inceleme yazısına ne ad verilir?
A) Biyografi
B) Hâl tercümesi
C) Monografi
D) Otobiyografi
E) Öz geçmiş

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 207 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-207-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:13:34 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119891 ÜNİTE SONU ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Ruşen Eşrefin yazı hayalı da öğretmenlik hayalı ile bitlikle başladı. 1914 yılından itibaren imzası sıra ile Servet-i Fünûn, Donanma, Türk Yurdu. Talebe Deflen mecmualarında ve (…) gazetesinde sık sık görülmeye başladı.

1916-1918 yıllan arasında “Eskiler”, “Ziyaretler”, “Edebi Ziyaretler ve Mülakatlar” başlıkları altında çıkan röportajları İle üne kavuşan muharrir 1916 yılında Yeni Mecmua’nın “Çanakkale” Özel sayısında neşrettiği “Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakatla bu büyük Türk askerini ilk defa Türk okuyucusuna tanıttı.

Ruşen Eşref, 1918 yılı baharında, devrin bahriye nazırı Cemal Paşa’nın davetlisi ve (…) ga­zetesinin muhabiri olarak Batum’a gitti. Bu gezi ile ilgili intibalarını “Anadolu Kıyılarında” başlığı altında neşretti. Bu yazılarda Zonguldak’tan Batum’a kadar Karadeniz sahillerinin bazı vilayetleri hakkında çeşitli bilgiler verdi. Bilhassa Rus işgal kuvvetlerini ve Ermenilerin Trabzon’un çevresin­de yaptıkları mezalimi anlattı. Aynı yılın sonbaharında, bu defa Yeni Gün muhabiri olarak güney vo kuzey Kafkasya’ya gönderilen muharrir, bu yolculuğunu konu alan yazılarını da “Kafkasya’da Bir Cevelan” başlığı altında, birkaç bölüm hâlinde yayımladı. Bu yazılarda da Baku merkez ol­mak üzere Kafkasya’nın sosyal ve siyasi durumu hakkında bilgiler verdi, intibalarını anlattı.

Eserleri

Diyorlar ki: Muharririn 1916-1918 yılları arasında, devrin ünlü şair ve edipleriyle yaptığı mülakatları ihtiva eder. Bu mülakatlar daha önce Servet-i Fünûn. Donanma. Türk Yurdu mec­muaları ile Vakil gazetesinde neşrolunmuştur.

İki Saltanat Arasında: Sultan Reşad’ın ölümünü. Sultan Vahideddin’in cülus ve kılıç alayını tasvir eden küçük bir eserdir. İçindeki yazılar daha önce (…) gazetesi İle Talebe Defteri mecmu­asında neşrolunmuştur.

Bunların dışında yazarın “Geçmiş Günler, İstiklal Yolunda, Damla Damla, Anafartalar Ku­mandanı Mustafa Kemal ile Mülakat, Boğaziçi-Yakından” gibi eserleri de vardır.

Ruşen Eşrel Onaydın, haz.: Necat Birinci

A. Aşağıdaki soruları yukarıda verilen parçaya göre cevaplayınız.

1. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin anlamını metnin bağlamından hareketle söyleyiniz. 

• Bu mülakatlar daha önce Servet-i Fünûn, Donanma, Türk Yurdu mecmuaları ile (…) gazetesinde neşrolunmuştur.

neşrolunmuştur:  gazete, dergi, kitap gibi, genellikle okunacak şeyleri basıp ya da bastırıp okura sunmak

• İçindeki yazılar daha önce (…) gazetesi ile Talebe Defteri mecmuasında neşrolunmuştur.

mecmua: sayfa sayısı, düzeni, biçimi ve içindeki yazılar bakımından gazeteden ayrı özellikler gösteren, genellikle aylık, on beş günlük ya da haftalık gibi belli zaman aralarıyla yayımlanan süreli yayın.

• Muharririn 1916-1918 yılları arasında, devrin ünlü şair ve edipleriyle yaptığı mülakatları ihtiva eder.

muharririn: bilim, sanat ve yazın alanlarında kitap yazan kimse.

ihtiva: içine alma, içinde bulundurma, kapsama.

edip: bilim, sanat ve yazın alanlarında kitap yazan kimse.

2. Okuduğunuz parçada Ruşen Eşref Ünaydın hakkında hangi bilgilere ulaşılmaktadır?

Yazı hayatının nasıl başladığı, 1916-1918 yılları arasında yayımladığı eserleri, Batum’a yapmış olduğu gezi ve eserleri hakkında bilgi verilmektedir.

3. Okuduğunuz parçada anlatım kim tarafından yapılmıştır?

Üçüncü tekil şahıs anlatımı vardır. Tarafsız bir bakış açısı ile gözlemci bakış açısı ile kaleme alınmıştır.

4. Ruşen Eşref Ünaydın hakkında verilen bilgilerde öznel mi yoksa nesnel bir anlatım mı hâkimdir? Bu hâliyle belge niteliği taşır mı? Açıklayınız.

Nesnel bir anlatım hakimdir. Çünkü torum yoktur sadece bilgiler verilmiştir amaç okura sadece bilgi vermek yazarı tanıtmaktır.

5. Parçadan günümüz yazım kurallarına uymayan kelimeleri bularak bunların günümüzdeki yazımını gösteriniz.

 Servet-i Fünûn: Servet-i Fünun u nun şapkası yoktur.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 206 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-206-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:11:48 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119889 SÖZLÜ İLETİŞİM

A. SÖZLÜ İLETİŞİM TÜR VE TEKNİKLERİNİ TANIMA

KENDİNİ VE YAKINDAN TANIDIĞIN BİRİNİ TANITMA

Aşağıda, kişi tanıtım aşamaları verilmiştir. Bu aşamalara uygun olarak kişi ister kendini ister yakından tanıdığı birini tanıtabilir. Tanıtılacak kişiyle ilgili araştırma yapılmalıdır.

 

B. SÖZLÜ İLETİŞİM TÜR VE TEKNİKLERİNİ UYGULAMA

Sınıf ortamında kendinizi ve yakından tanıdı­ğınız birini tanıtınız. Bu iki anlatım arasındaki farkı değerlendiriniz. Konuşmanıza etkili bir başlangıç yapınız. Konuşmanızda önemli noktaları vurgula­yarak konuşmayı takip etmeyi kolaylaştıran ifade­leri (bundan dolayı, özellikle, kısacası vb.) kullanı­nız. Konuşmanızı anı, vecize, deyim, atasözü, söz sanatları vb. unsurlarla zenginleştiriniz.

Tanıtımın “giriş” bölümünde, yakından tanıdığınız birinin;

• Doğum yeri ve tarihini

• Ailesi hakkında kısa bilgileri

• Ailenin kaçıncı çocuğu olarak dünyaya geldiğini

Tanıtımın “gelişme” bölümünde, yakından tanıdığınız birinin;

• Çocukluk dönemini

• Okul öncesini (ilgileri, oyunları, oyuncakları, korkuları, sevinçleri vb.)

• İlkokul hayatını (Kayıt, okulda ilk gün, başarıları, başarısızlıkları, arkadaşlarıyla geçimi vb.)

• Ailesinin ve kendisinin geleceğe yönelik düşüncelerini

• Ortaokula başlaması ve devamını

• Ders dışı faaliyetlerini ve zevklerini

• Liseye başlaması ve devamını

• Ders durumunu

• Üniversiteye hazırlığını

• Netleşen ideallerini

• Kişiliği, çevresiyle ilişkileri, eğilimleri, yeteneklerini vb. anlatınız.

Tanıtımın “sonuç” bölümünde, yakından tanıdığınız birinin;

• Ailesinin ve çevresinin bu kişiyle ilgili devam eden veya değişen beklentileri

• İdealleri doğrultusunda gösterdiği kararlılıkları söyleyiniz.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 205 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-205-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:10:46 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119887 Portre

Fiziksel ve ruhsal olmak üzere ikiye ayrılan portrede amaç kişiyi tanıtmaktır. Portrelerde, kişinin diğer insanlardan ayrılan dış özellikleri, görünüşü, boyu, yüzü, giyim tarzı, hareketleri; iç dünyası, alışkanlıkları, duyguları, fikirleri, zayıf ve güçlü yönleri vb. uygun sıfatlar kullanılarak özgün bir tarzda anlatılır.

Örnek

 

NAMIK KEMAL

Namık Kemal, gayet büyük yuvarlak başlı, pek yüksek alınlı, pem­be çehreli, hiddetlendikçe çatılır az eğri kaşlı, koyu ela gözlü, irice bu­runlu, fevkalade güzel ağızlı, kırk yaşından sonra siyah denecek kadar koyulaşmış uzunca, kumral sakallı, kısaya mail orta boylu, şişmanca, omuzları geniş, elleri ayakları küçük bir insandı.

Burnunun sağ tarafında attan düştüğü zaman hasıl olan yaradan kalma bir çizgi vardı. Pek nadir hiddetlenir fakat şiddeti uzun sürerdi. Simasındaki ilahi cazibeyi tasvirden acizim. O ulvi simada pek çok ma­nalar dolaşırdı.

Hele gözleri, mükemmel bir insan fıtratının en güzel ma’kesiydi. Şimdi şimşekler fırlatır, şimdi tebessümlerle dolar, derken hazin ha­zin ruha işler. Her dakika, her saniye ulvi, ümitli, emin, mahzun düşünceli, hâkim, ilahi manalar arz eden cevval bir nur…

Onu her gören meftun, bütün vicdaniyle hürmetkâr olurdu. Kendisini tanıyanlardan bu hakikati itiraf etmeyen tek kimse yoktu.

Bu fevkaladeliğiyle beraber gayet sade idi. Süs, lüks denile­bilecek hiçbir hâlini bilmiyorum. Pek sade giyinir, saatine altın kor­don takmayacak kadar ziynet eşyasından nefret eder, kolonyadan başka koku sürünmezdi.

Asla işlemeli gömlekler, mendiller kullanmaz, altın başlı bastonları eline almaz, hele paradan iyice tiksinirdi.

Ali Ekrem Bolayır,

 

B. YAZMA TÜR VE TEKNİKLERİNİ UYGULAMA

Aşağıdaki çalışmaları yapınız.

• Yukarıda bilgi ve örneklerden hareketle öz geçmişinizi (CV) yazınız.

• Tanıdığınız bir kişinin fiziksel ve ruhsal portresini yazınız.

• Çizgi portre yapabilirsiniz.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 204 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-204-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:08:52 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119885 II. YAZMA

A. YAZMA TÜR VE TEKNİKLERİNİ TANIMA

ÖZ GEÇMİŞ ( CV ) VE PORTRE YAZMA

Öz geçmiş ( CV ): Kişinin, hayatındaki önemli evreleri; elde ettiği bilgi, beceri ve tecrübeleri kendi ağzın­dan anlattığı yazı türüdür. Öz geçmiş, çoğunlukla bir iş başvurusunda, kişinin kendini tanıtmak için başvuru yaptığı kurum ya da kuruluşa verilmek üzere yazılır. Öz geçmiş; kişinin öğrenim durumunu, iş tecrübelerini, özelliklerini eksiksiz olarak yansıtmalıdır.

Örnek

Öz Geçmiş Formu

Kişisel Bilgiler

Adı soyadı : …………………………………………………………………………………….

Doğum yeri ve tarihi : ………………………………………………………………………

Medeni durumu : Evli ( ) Bekâr ( ) Diğer ( ) ……………………………

Askerlik durumu : Yaptı ( ) Yapmadı ( ) Muaf ( )

Sürücü belgesi : Yok ( ) Var ( ) Sınıfı ( )

Eğitim Bilgileri

Yer Tarih

İlkokul : …………………………………………………………………………………….

Ortaokul : ………………………………………………………………………………….

Lise : …………………………………………………………………………………………

Üniversite : ………………………………………………………………………………..

Yüksek lisans : …………………………………………………………………………….

Doktora : ……………………………………………………………………………………

Yabancı dili ve derecesi: Orta ( ) İyi ( ) Çok iyi ( )

Bilgisayar bilgisi : …………………………………………………………………………

İş Deneyimi

Kurum veya kuruluş adı: Göreve Başlama tarihi/Ayrılma tarihi …………………………….

……………………………………………………………………………………………………………………………………..

Nitelikler, Beceriler

Sertifikaları : ……………………………………………………………………………………….

Yapılan projeler : ………………………………………………………………………………………

Ödülleri : …………………………………………………………………………………………

Yayınları :…………………………………………………………………………………………….

İlgi alanları : …………………………………………………………………………………….

Kişisel özellikler : ………………………………………………………………………………………

Amaç : ……………………………………………………………………………….

Bilgi alınabilecek kişiler : ………………………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………………………………………………………..

Haberleşme adresi : ……………………………………………………………………………………….

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 203 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-203-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:07:57 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119883 METİN VE TÜR İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

TEZKIRE

Günümüz edebiyatında biyografinin karşılığıdır. Tezkireler bugünkü edebiyat tarihlerinin ve şiir an­tolojilerinin yerini tutmaktadır. Tezkirelerde divan şairlerinin hayat hikâyeleri, eserleri, edebî özellikleri anlatılır ve şiirlerinden örnekler verilir. Ali Şîr Nevâî’nin “Mecâlisü’n-Nefâis”i, edebiyatımızda ilk tezkire kabul edilir. Osmanlı sahasındaki ilk tezkire ise Sehi Bey’in “Heşt Behişt” adlı eseridir.

Şuarâ tezkireleri, günümüz biyografilerinden bazı farklılıklar gösterir. Genellikle şairlerin mahlas veya isimlerine göre hazırlanır. Mukaddime (dîbâce/ön söz), asıl metin ve hatimeden oluşur. Mukaddi­mede eserin sunulduğu kişiye dair övgü, tezkireyi yazanın sanata ait fikirleri, eserin yazılma sebebi yer alır. Metin kısmında şairin biyografisi verilir, yöresel tabirler ve kelimeler açıklanmaya çalışılır. Hatime denilen son kısımda eserin özellikleri, tamamlanma tarihi, dönemin yöneticilerine dualar yer alır.

METNİ ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME

1. Okuduğunuz metnin konusunu ve metnin yazılış amacını belirleyiniz.

Metnin konusu ünlü Divan şairi Ahmed Paşa hakkında bilgi vermektir. Tezkirelerin yazılış amaçları devrin önemli sanatçılarını kayıt altına almak ve tanıtmaktır.

2. “Fakat edebiyat eleştirmenlerinin kanaati şudur; eğer merhum mütercim olarak iham edilmemiş ol­saydı Osmanlı şairlerinin tartışmasız önde geleni ve tümümün en önemlisi olurdu.” görüşüne katılıp katılmadığınızı söyleyiniz.

Çok iddialı bir görüş olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü ne olursa olsun Nedim, Baki, Fuzuli gibi büyük şairlerin varlığı varken en büyük şair olma düşüncesi çok fazla iddialı bir görüş olacaktır.

3. Metinde Ahmed Paşa’nın hangi üstün yönlerinden söz edilmiştir?

Söz söylemedeki yeteneği, şiirine kattığı yeni anlamlar, Farsçadaki divan ve kitapları bütünüyle inceleyip araştırması ve tüm Farsça manzumeleri değerlendirip yararlanması onların san’at ve estetiğinden bilgiler edinmesi onun üstün yönlerinden bazılarıdır.

4. Ahmed Paşa’nın hapisten çıkmasında ne etkili olmuştur?

Padişaha yazmış ve sunmuş olduğu bir şiir. Yani kısacası kalemi diyebiliriz. Merhum Ahmed Paşa, orada üzgün bir mahpus iken bu günahı için özür dileyip hatasının bağışlanması dileğiyle Kerem kasidesini söylemiş böylece affedilmiş.

5. Yazar, Ahmed Paşa’yı anlatırken hem nesnel hem de öznel ifadelere başvurmuştur. Buna göre metinde anlatılanlardan hangisinin bilgi, hangisinin yorum olduğunu belirleyiniz.

Öznel ifadeler:

 Nükte dolu beyitleri söz ve mana bakımından son derece sağlam, kaside konusunda herkesin oy birliği ile hakkını teslim ettiği biri idi.

Mürâât-ı nazîr sanatıyla yazılmış, eşinin meydana getirilmesi imkânsız bu beyitte fazladan tek bir kelime yoktur.

Nesnel ifadeler:

Bursalı’dır.

Halk arasında Veliyüddin oğlu sanıyla tanınmış,

YAZARIN BİYOGRAFİSİ

LÂTIFÎ (1491-1582)

Şairliğinden çok, tezkiresiyle ünlenmiştir. Kendisi, bir divanı olduğunu söylese de bulunamamıştır. Dergilerde rastlanan şiirleri, pek güçlü bir şair olmadığını gösteriyor. Asıl ustalığı, düzyazıdadır. Alfabetik sıraya göre düzenlenen ilk tezkireyi o yazmıştır. Beğenisi ve şairler üstüne yargıları açısından en güvenilir kaynak odur.

En tanınmış eseri “Lâtifî Tezkiresi”dir. İstanbul’u tanıttığı “Risâle-i Evsâf-ı İstanbul”, manzum olarak Kur’an-ı Kerim surelerinin adlarını içeren “Esamâü’s-Suveri’l-Kur’an” başlıca eserleridir.

DİL BİLGİSİ

1. Okuduğunuz metni yazım ve noktalama açısından inceleyerek yanlışlıkları -varsa- düzeltiniz.

  • Bursalı’dır> Yapım eki geldikten sonra kesme işareti kullanılmaz.
  • sen de garip ben de, > de bağlacından sonra virgül kullanılmaz.
  • Fakat edebiyat eleştirmenlerinin kanaati şudur; > noktalı virgül değil iki nokta kullanılacak ve büyük harfle başlayacak.

 

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 202 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-202-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:06:44 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119881 Bu şiir, Sultan Mehmed’in değerli kulaklarına ulaşınca adı geçene Yedikule’de müebbet hapis emretmiş. Merhum Ahmed Paşa, orada üzgün bir mahpus iken bu günahı için özür dileyip hatasının bağışlanması dileğiyle Kerem kasidesini söylemiş. Bu birkaç beyit, o kasidedendir.

Kul hata etse nola afv-ı şehinşâhî kanı

Tutalım iki elim kandayımış kanı kerem

Ne kerem ola ki mağlûb edine anı günâh

Ne günâh ola ki mağlûb edemez anı kerem

Su batırmaz bitirir kendi murabbâlarını

Beni niçin hatıra gussaya ummân-ı kerem

“Kul hata etse bunda şaşılacak bir şey yok, sultanın bağışlaması nerede, tutalım ki iki elim kanda olsun, peki kerem nerede.

Bu nasıl kerem ki onu suç yenebilsin, keremin yenemeyeceği günah olur mu?

Su kendi yetiştirdiklerini batırmaz, aksine onları büyütür, peki niçin kerem denizi beni derde, üzün­tüye boğuyor.”

Kısacası o kasidede suçunun bağışlanması ve gazabdan doğan öfkeyi kontrol etmeyle ilgili o kadar yararlı bilgiler vardır ki Sultan Mehmed Han hazretleri, görünce ister istemez suçunu bağışlayıp esirgeme yoluna gitti.

“Bu tatlı anlatım ve fasih dil madem ki Ahmed’de vardır, ona sultanlardan zeval yoktur.” demişler­dir. Kısacası burada yazılıp zikredilen birkaç rengîn beyit çok beğenilmiş ve adı geçenin büyük suçu­nun bağışlanmasına sebep olmuş, ayrıca onu, kurtuluşunun dışında yüce makamlara da eriştirmiştir.

Şiir: Suhandân ola çünki şah-ı devran

Sözüyle kadr bulur ehl-i irfan

“Çağın padişahı söz ustası olunca marifet sahipleri bir sözüyle değer ve yücelik bulur.”

Merhum son derece güzel söz söyleyen, bu konuda orijinal şeyler ortaya koyan düşünmeden şiir söylemede yetenekli olan ve uzağı gören biriydi. Bir gün Sultan Mehmed hazretlerinin yüce meclisle­rinde Hoca Hafız’ı çok överler ve sırları beyan eden divanından ileri gelenlerin inanıp güvenerek fal baktıklarını söylerler. Tesadüfen bu defa karşılarına şu matlâ çıkar:

Matlâ: “Toprağa kimya gözüyle bakanlar, acaba bize göz

ucuyla bakarlar mı?

Sultan Mehmed Han hazretleri bunu çok beğenince adı geçen hemen o anda sözü edilen matlaı şu şekilde tazmin etmiş:

Tazmin: “Toprağa, kimya gözüyle bakanlar, senin bastığın

yerin değerli toprağını sürme yaparlar.”

Bu tazmin, Sultan Mehmed Han hazretleri tarafından beğenilip övülmüş ve aşırı cömertliğinden padişah, Ahmed Paşa’nın ağzını mücevherle doldurmuş. Böylece söz cevherlerine kıymet ve itibar buldurmuş diye rivayet ederler.

Latîfî Tezkiresi, haz.: Mustafa İsen

METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI

kazasker: İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi.

müebbet: Sonu olmayan.

müraat-ı nazir: Anlamca birbiriyle ilgili kelimeleri bir arada kullanma sanatı, tenasüp.

tazmin: Başka bir şairin mısra veya beytini şiirde kullanma.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 201 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-201-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 25 Mar 2019 22:05:41 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119879 HAZIRLIK

1. Sizce bir sanatçıyı en iyi hangi tür eserler tanıtır? Neden?

Bence iyi bir sanatçıyı hangi tür olursa olsun kendisinin ne kadar iyi bir sanatçı olması yani kendi bilgi birikimi ve yeteneği tanıtır. Çünkü bir sanatçı hangi alanda olursa olsun en iyisi ise en yeteneklisi ise her alanda kendisini tanıtabilir.

2. Eski şiirimizin güzel örneklerini veren şairlerden hangilerini biliyorsunuz? Bu şairleri tanımanızda o kişi hakkında yazılan eserler mi yoksa o şairin şiirleri mi etkili oldu?

Fuzuli, Baki, Şeyh Galip, Nef’i, Nedim gibi isimleri bilmekteyim. Bu şairleri tanımamda hem onların kaleme aldıkları eserler hem de onlar hakkında yapılan araştırmaların payı vardır. Çünkü hem onların güzel şiirleri aklımda yer etti hem de onlar hakkında yapılan araştırmaları okuyunca onları daha iyi bilme imkanına kavuştum.

3. METİN

AHMED PAŞA

-Allah’ın mağfiret ve övgüsü ona olsun-

Bursalı’dır. Vezirlerin bilginlerinden, şairlerin bilgililerindendir. Halk arasında Veliyüddin oğlu sanıy­la tanınmış, özellikle de ulu bir neseb ve yüce bir soyla öğülmüştür. Babaları merhum Sultan Murad’a kazasker oldu. Kendisi de Sultan Mehmedʼin hocası iken eşsiz bir şanla vezir olup yüksek iltifatlarına mazhar düşmüşlerdir. Söz nazmı cevherinde mahir bir usta, bilim ve şiir meselelerinde hâkim biri idi. Nükte dolu beyitleri söz ve mana bakımından son derece sağlam, kaside konusunda herkesin oy birliği ile hakkını teslim ettiği biri idi. Hatta Osmanlı aydınları bu Farsça beyti, Osmanlı şairlerinin ileri gelenleri hakkında şu şekilde değiştirip okurlar.

Beyt: “Şiirde Âhî’nin yakıcılığı, Ahmed Paşa’nın sözleri,

Kemal’in hayalleri ile Necati’nin nâzikliği ön plandadır.”

Mürâât-ı nazîr sanatıyla yazılmış, eşinin meydana getirilmesi imkânsız bu beyitte fazladan tek bir kelime yoktur.

Matlâ: Hüsn içinde sen garîb ü şehr içinde ben garîb

Gel ikimiz bir olalım sen garîb ü ben garîb

“Güzellik içinde sen bir tane şehir içinde ise ben tek başımayım; sen de garip ben de, gel ikimiz birleşelim.”

Farsçadaki divan ve kitapları bütünüyle inceleyip araştırdığı ve tüm Farsça manzumeleri değerlen­dirip yararlandığı, onların san’at ve estetiğinden bilgiler edinip faydalandığı için,

Beyt: “Her ne kadar farklı çevreler için değişik elbiseler

gerekse de temiz bedene güzel mana yakışır.

sözü gereği, Fars ibareleri giydirilmiş mana güzeline Türkçe elbiseler giydirdi. Böylece o yeni yöntem ve güzel kaftanlar ile her bir mana güzelini neşeli ve işveli bir Türk güzeli şeklinde göstermiş oldu. Aslında tercüme yolu, bazı aydınlar katında makul ve makbul, bazılarının yanında kusurdur.

Fakat edebiyat eleştirmenlerinin kanaati şudur; eğer merhum, mütercim olarak itham edilmemiş olsaydı Osmanlı şairlerinin tartışmasız önde geleni ve tümünün en önemlisi olurdu. Nitekim Tâczâde, Hevesnâme adlı kitabında Ahmed Paşa’yı kasd ederek şöyle demiştir.

Nazm: Ser-âmed dediğinin belli hâli

Oluptur terceme evlî-i hâli

Bu ehl olan yanında sehldir sehl

Benim katımda belki cehldir cehl

“Senin önde gelen dediğinin durumu ortada, onların en iyisinin hâli mütercimliktir. Bu, işten anla­yanın yanında kolay bir şeydir, benim katımda ise aksine cahilliktir.”

(…)

]]>