Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
233.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Mon, 16 Aug 2021 20:23:01 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png 233.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 10.Sınıf Edebiyat BirYay Yayınları Kitap Cevapları(Sayfa 233) https://dersimizedebiyat.org/10-sinif-edebiyat-biryay-yayinlari-kitap-cevaplarisayfa-233.html Sat, 06 Feb 2021 12:05:55 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=126187 10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  BirYay Yayınları Kitap Cevapları 233. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
  1. Behçet Necatigil de ilk 1945 ’de adımını uzatır buraya.

Behçet’i herkes sevdiği için kimi zaman ötekiler de onun dümen suyundan gidecek.

İlhan, Cennet Bahçesi’ne gelişinin ertesi günü de kendini sokaklara dar atar ve bin göz bin dudak halinde -bu söz İlhan’ındır- dimdik ayakta duran İstanbul’uyla kucaklaşmaya koşar.

Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili ifadelerin anlamlarını cümlelerin bağlamından hareketle tahmin ediniz.

adımını uzatır: Bir yere varmak

dümen suyundan gidecek: birine bağımlı olmak, her şeyde ona uyarak davranmak

dar atar: güçlükle, zorlanarak

bin göz bin dudak halinde: Çok sayıda insan olarak

  1. Salah Birsel’in üslubunu öne çıkaran önemi unsurlardan biri de alay, ironi ve yergidir. Yazarın bu üslubunu yansıtan bölümlerden örnekler veriniz.

Bu da bizim haşerata verdiğim borçların listesi

Yüksekkaldırım’a tırmanır ve cumbadak Haşet Kitabevi’ne dalarak bütün parasını Fransızca kitaplara yatırır.

Ama Birsel bu yargı karşısında “Büyük şiirin kapısını zorluyorsa, içeri girmediği içindir.” Demek acımasızlığını gösterecek, Fahir de buna yine “Harika! Harika!” diyerek katıla katıla gülecektir.

  1. Salah Birsel olayları kendisi yaşamış olmasına rağmen olanları dışarıdan bir gözlemci gibi anlatmasının nedeni nedir? Açıklayınız.

Bütün olayları kendisi anlatırsa yeri geldiğinde tarafsız olmadığı subjektif(öznel) olduğunu düşünülecektir. Fakat bu yolla kendi yaşadıklarını daha inandırıcı kılıyor.

  1. Yazar, anılarını anlatırken hangi anlatım tekniklerine başvurmuştur? Metin üzerinde örneklerle gösteriniz.

Öyküleme: İlhan, Cennet Bahçesi’ne gelişinin ertesi günü de kendini sokaklara dar atar ve bin göz bin dudak halinde -bu söz İlhan’ındır- dimdik ayakta duran İstanbul’uyla kucaklaşmaya koşar.

Betimleme: Stüdyo öyle karanlık ki gözlerim bozuluyor. Gerçi 10 mumluk kırmızı ampuller yanıyor ama bunlar gözleri daha çok yoruyor. Karanlık! Karanlık! Hafakanlar boğacaktı.

Açıklama: Birsel’in Melih Cevdet’le tanışması da Cennet’de olmuştur. 1941 yazımıdır ne, bir gün Sabahattin Kudret onu Beyoğlu’nda yakalayarak Cennet’e getirmiştir. Melih sarı saçları, sarı bıyıkları ve tombul yanaklarıyla Türk’ten çok bir Alman baronunu andırır ve Cennet’tekileri sıkmamak için hoş şeyler anlatmak ister…

  1. Anılarda olayın geçtiği yer ve zaman ayrıntılı olarak anlatıldığından zaman zarfları ve yer belirten sözcükler sıkça kullanılır. Anılarda anlaşılması güç cümlelere yer verilmez; anılar açık, yalın, duru bir üslupla anlatılır. Bu bilgilere göre okuduğunuz metni değerlendiriniz.

Okuduğumuz metin sade bir dille yazılmıştır. Anlaşılmaz zor kelimeler yoktur. Deyimler kullanılarak dilin sadeleşmesine katkıda bulunulmuştur. Temel ve gerçek anlamlar bakımından zengindir. Düşünceyi geliştirme yolları kullanılarak anlatılan konu daha iyi açıklanmıştır.

  1. Bu kitaba, bir edebiyat tarihi gözüyle bakılsa yeridir. Çünkü bu kitapta, elden geldiğince, yazarların sanat anlayışlarından, edebiyat dergilerinden ve şiir akımlarından da açılmıştır.

Salah Birsel, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu

Bu parçada yazarın ifade ettiği duruma okuduğunuz metinden örnekler veriniz.

İlhan, Cennet Bahçesi’ne gelişinin ertesi günü de kendini sokaklara dar atar ve bin göz bin dudak halinde -bu söz İlhan’ındır- dimdik ayakta duran İstanbul’uyla kucaklaşmaya koşar.

Soyadı yasasından sonra Nurullah Berk’in soyadına da hayran kalmış ve hemen kendi soyadını (Birsen) atarak onun soyadını kullanmaya başlamıştır.

Bu değiştirme bir kez İlhan’ın işine yarar ve Tan gazetesine götürdüğü bir yazı Nurullah Berk’in sanılıp yayınlanır. Ama İlhan yazısının parasını almak için gazeteye gittiği vakit durum anlaşılır. İlhan’ın yazısı da bir daha o gazeteye giremez. Bu yanılgıya yol açan İlhan’ın o sıralar -bu tutumu 1953’lere değin sürmüştür- adının başına bir de büyük “N” harfi oturtmasıdır.

Dil Bilgisi

Aşağıdaki cümleleri yapı bakımından inceleyiniz.

  • Her setten Üsküdar’ın önleri, Kız Kulesi rahatlıkla görünür.>>BASİT CÜMLE
  • İlhan Berk o sıralar Giresun’un Espiye bucağında ilkokul öğretmenidir.>>BASİT CÜMLE
  • Upuzun boyu üstünde küçük bir kavunu andıran bir başı vardır.>>GİRİŞİK BİRLEŞİK CÜMLE
  • Çünkü sana söylediğim de doğru değil.>>BAĞLI CÜMLE
  • Beyazıt Meydanı’ndan geçerken çılgınlaşır, Edirnekapı tramvaylarında kendinden geçer.>>SIRALI CÜMLE
  • Birsel’in Melih Cevdet’le tanışması da Cennet’de olmuştur.>>GİRİŞİK BİRLEŞİK CÜMLE
  • Yok canım, sen de konuşursun.>>BAĞLI CÜMLE
]]>
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı MEB Kitabı Etkinlik Cevapları Sayfa – 233 https://dersimizedebiyat.org/9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-meb-kitabi-etkinlik-cevaplari-sayfa-233.html Mon, 12 Mar 2018 17:38:25 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118381 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  MEB  Kitabı Cevapları 233. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Türk ve dünya edebiyatından biyografi ve otobiyografi örnekleri okuyunuz.

 1. Cahit Sıtkı Tarancı adlı metindeki edat ve bağlaçların işlevlerini belirleyiniz.

Edatlar

Sonra yükseköğrenimini tamamlamak için Paris’e..

için:amaç –sonuç

Oktay Rifat ile birlikte Paris Radyosunun Türkçe

ile:birliktelik

Bir süre, İstanbul’a taşınmış olan babasının yanında ticaretle meşgul oldu

ile: durum

Türkiye’de sonuç vermeyen tedavisini sürdürmek için 6 Eylül …

için: amaç-sonuç

Cahit Sıtkıda, elbette bütün yenileşme şiirimizde olduğu gibi,

gibi:benzetme

 Bağlaçlar

Geniş bir okuyucu kitlesi de, onu bu yüzden tanır ve sever

ve:yüklemleri bağlar

Hikâyelerinin bir bölümünde Cevad Sadık

ve İrfan Kudret imzalarını da kullandı.

da: dahi bile anlamında

…ömrü boyunca yakın dost olacağı şair ve yazar Ziya Osman Saba…

ve: eş görevli sözcükleri

…Ankara, Balıkesir Burhaniye ve Erzurum Ilıca’da…

ve: eş görevli sözcükleri

 2. “Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına virgül konur.” Cenevre adlı metinde bu kurala uygun örnekler bulunuz. 

  • Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden az önce, bütün Rasih Bey ailesi (yani bizim aile), iki-üç aylık bir Avrupa seyahatine çıkmış, savaş patladıktan sonra İstanbul’a dönmemiş; anamın kardeşi Cevat Beyler, aşçı, dadı ve hizmetçiler ile beraber Cenevre’ye yerleşmişler.
  • Orası pek belli değil, ne var ki oturduğumuz evin üst katındaki dairenin tepesinde, kanatları gergin kocaman bir demir kartal var, o hiç sevmediğim.
  • Salonları annemle babam döşemişler, hatırladığım kadarı ile biraz gösterişli şeyler. Hele kocaman tablolar, İsviçre’den o görüntüler…
  • Orada meyve ağaçları çiçeğe vurmuştur, büyük otelde orkestra duygusal melodiler çalar pesperdeden. 

3. Cenevre adlı metindeki günümüz yazım kurallarına uymayan kullanımları tespit ederek bu durumun nedenini açıklayınız. 

iki-üç aylık bir: ikilemelerin arası noktalama konmaz.

Leman gölünün üstünde: dağ,ova,nehir isimlerinde küçük harfle yazılmaz. Doğrusu “Leman Gölü”

Mösyö’lerse: lar,ler eki ayrılmaz. 

4. Aşağıdaki parçada bulunan ünlemleri bularak bunların parçadaki işlevlerini belirleyiniz. 

— Meydan erleri! Ey mertler! Padişahımız, Süleyman Gazi aşkına şu sözümü dinleyin. Benim muradım sizi gazadan menetmek değildir. Bugün can, baş feda olsun… Bâhusus yarın kurban bayramı… Fakat bakınız maksadım ne? Bugün cuma… Hem de arife… Bugün hacılarımız Arafat’ta, diğer müminler camilerde bizim gibi gazilerin nusreti için dua etmekteler… Bunda şüphesi olan var mı?

— Hayır.

— Hayır.

— Hayır, asla…

— O hâlde münasip olan budur ki, biz de namazlarımızı eda edelim. Gözlerimizin yaşını dökelim. Dua edelim. Birbirimizle helallaşalım. Sonra gazaya girişelim. Kalanlarımız gazi, ölenlerimiz şehit olsun!

Dünya da iyi nam ile anılalım. Ahirette Peygamberimizin alemi dibinde toplanalım… Ne dersiniz?

— Hay hay!

— Muvafık…

— Pekâlâ!

Gazilerin hepsi buna razı oldu. Öğleye kadar durdular. Abdest aldılar, namaz kıldılar, tekbir çektiler, helallaştılar. Kıraçin’in askeri, sardıkları palankadan yükselen derin uğultuyu hep teklif ettikleri “vire” münakaşasının gürültüsü sanıyorlardı. Ansızın, uzaktaki Türk kulelerinden atılan “işaret topları” işitildi. Bu, “Biz, dörtnala geliyoruz” demekti. Kuru Kadı eliyle hisarın kapısını açtı. Grijgal gazileri “Allah, Allah” naralarıyla müthiş bir umman tuğyanı gibi fışkırdılar. İki koldan hücum olunuyordu. Kollardan birisine Deli Hüsrev, birisine Deli Mehmet baş olmuştu.

Ovada, Grijgal’e gelen yollardan bir toz dumanıdır kalkıyordu. Nice bin atlı imdada koşuyor sanılırdı. Düşman, bu hâli görünce şaşırdı. İki ateş arasında kaldığını anladı. Hâlbuki toz duman içinde yaklaşan ancak beş on gaziydi.

Bozgun başladı. Deli Mehmet’le Deli Hüsrev’in takımları düşmanı kaçırmamak için iyice sarıyordu. Kuru Kadı cübbesini atmıştı. Elinde kılıç teşci ettiği gazilerin arkasından yürüyordu. Deli Hüsrev, bir sarhoş gibi Kıraçin’in alayına dalmış, kesiyor kesiyor… İnanılmaz bir çabuklukla kaçanlara yetişiyor, ikiye biçiyordu.

Ömer Seyfettin, Başını Vermeyen Şehit

 Meydan erleri! Ey mertler!: Seslenme

Hayır, asla…: Kesinlik ifadesi

Hay hay!: Tastik etme

Pekâlâ!: Beğenme

]]>