Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
235.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Mon, 16 Aug 2021 20:21:08 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png 235.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 10.Sınıf Edebiyat BirYay Yayınları Kitap Cevapları(Sayfa 235) https://dersimizedebiyat.org/10-sinif-edebiyat-biryay-yayinlari-kitap-cevaplarisayfa-235.html Fri, 05 Feb 2021 21:56:20 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=126182 10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  BirYay Yayınları Kitap Cevapları 235. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
  1. Aşağıda verilen yazar isimlerini eser isimleriyle eşleştirerek harfleri numaraların yanındaki yay ayraçların içine yazınız.

( ) a. Zeytindağı

2. Falih Rıfkı Atay

( ) b. Suyu Arayan Adam

4. Şevket Süreyya Aydemir

( ) c. Kırk Yıl

5. Halit Ziya Uşaklıgil

( ) ç. Portreler

3. Yusuf Ziya Ortaç

( ) d. Boğaziçi Yalıları

1. Abdülhak Şinasi Hisar

 

6. Yahya Kemal Beyatlı

 

  1. Anılarla ilgili aşağıdaki yargılardan bazıları doğru, bazıları yanlıştır. Doğru olan yargıların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

( Y ) a. Geçmiş zaman tamamen verilir, seçilmez.

( D ) b. Tarih ve edebiyat için belge niteliği taşır.

( Y ) c. Sadece gerçek yaşam konu edilir.

( Y ) ç. İnandırıcı olmak zorunda değildir.

( D ) d. Gözlem ve izlenimlere yer verilir.

3. soruyu aşağıdaki metne göre cevaplayınız.

Ben köprüyü, ağzından beyaz gömlekli ve enine sıralanmış dört beş kişi ile yolu kesilmiş bir geçit olarak hatırlıyorum. Bu dediğim köprü eskiden Galata, şimdi Karaköy köprüsü denilen bildiğimiz “yer”dir… Üsküdar’da oturduk. Çocukluğumuzda İstanbul’a geçmek için pek fırsat düşmezdi. “Karşı” dediğimiz İstanbul kıyısında oturan bir yakınımız ve akrabamız da yoktu.

O zamanlarda ahbaplık, hududu semti hatta mahalleyi pek geçmezdi. Onun için ben çocukluk dediğimiz çağda İstanbul’a ancak bir iki defa geçmiştim. Bunlardan birisi, kaç yaşımda olduğumu hatırlayamadığım bir tarihte ama meşhur komik Abdürrezzak efendiyi görmek için babam tarafından götürülüşümdür…

O tuluat dediğimiz sistemde oynayan bir sanatkârdı…

Benim bu tiyatrodan hatırımda kalan, Abdi efendinin başında püskülsüz, kalıpsız bir fes ve elinde bir bahçe kovasıyla çıkmış olduğu sahnedir. Ne dedi, ne demedi, hatırımda kalmadığına göre, yaşım hayli küçük olmalıydı…

Bunlardan başka bir kere de Üsküdar’da okuduğumuz Ravzai Terakki Rüşdiyesi’nde iken Müdürümüz merhum Halil Rüştü bey mektebin çalışkan bir iki talebesini alıp -ya Numunei Terakki veya Rehberi Terakki adındaki benzeri- bir rüşdiyeye bizi, hani şu ara sıra yapılan kültür yarışmalarına benzer bir niyetle İstanbul’a götürmüş ve bizi o mektebin talebesiyle yarıştırmıştı. İşte bir kere de o zaman gittim. Ondan sonra “Karşı”ya geçtiğimiz için çocukluk devrimde köprüye ait hatıralarım pek azdır. Bu da Üsküdar’ı köprüye bağlayan Harem veya Üsküdar vapurlarının köprüye yanaşmasından ileri gelen bir zaruretten doğmuştur.

Burhan Felek

Bu Şehr-i İstanbul ki

haz.: Şemsettin Kutlu

  1. Yukarıdaki metinle ilgili aşağıdaki durumları değerlendiriniz.

a. Yazar düşüncelerini sanatsal bir söylem ile ifade etmiştir.

Yazar duygularını sanatsal bir söylemle ifade etmiştir.

b. Anıların edebî kişiliğinde etkisi olduğunu ifade etmiştir.
Kesinlikle…

c. Yazar bir anısından söz etmiştir.

Zaten anı türünden alınmıştır.

ç. Metinde betimlemeler yapılmıştır.

Betimlemeler kullanılmıştır.

d. Yazar metinde kişileştirme yapmıştır.

Göremedik.

e. Birden çok duyuya seslenilmiştir.

Görme ve duyu organlarına seslenilmiştir.

]]>
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı MEB Kitabı Etkinlik Cevapları Sayfa – 235 https://dersimizedebiyat.org/9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-meb-kitabi-etkinlik-cevaplari-sayfa-235.html Mon, 12 Mar 2018 17:41:24 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118385 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  MEB  Kitabı Cevapları 235. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

1-5. soruları Falih Rıfkı Atay adlı aşağıdaki metne göre cevaplayınız.

 

Falih Rıfkı Atay

(1894 İstanbul – 20 Mart 1971 İstanbul)

Falih Rıfkı Atay, İstanbul’da doğdu. Bir din adamı olan babası Hoca Hilmi Efendi, onu küçük yaşlarda evlerinin bitişiğindeki sübyan mektebine gönderir. Bu okulda fazla kalamayan Falih Rıfkı, bir kadın

hoca ile zenci kalfanın idare ettiği bir başka sübyan mektebine başlar. Daha sonra babası Hilmi Efendi tarafından, Koğacılar’daki Rehber-i Tahsil Mektebi’ne verilir. İlk ve orta tahsilini burada tamamlar. Bu okul, -Falih Rıfkı’nın daha sonraları yazdığı hatıra ve sohbetlerinden anlaşıldığına göre- onda tarihe karşı büyük bir ilginin uyanmasına sebep olmuştur. O, çok sevdiği hocası Hayrî Bey sayesinde, o dönemde İstanbul’un en önemli okullarından biri olan Mercan İdadisi’nde lise tahsilini yapar. Bu okulun müdürü devrin ünlü fikir adamı ve yazarı Hüseyin Cahit Yalçın’dır.

Falih Rıfkı’nın edebiyata olan ilgisi bu okulda başlar. Onun buradaki edebiyat hocası Celâl Sahir Erozan’dır. Yazı hayatına da bu okulda başlayan Fatih Rıfkı, küçük küçük manzumeler ve nesir parçaları kaleme alır. Ziya Paşa, Namık Kemâl ve Hâmid’in şiirlerini okumakta, bunları, manalarını bilmeden ezberlemektedir. Falih Rıfkı, ilk yazısını Faik Sabrî’nin çıkardığı Çocuklara Mahsus Gazete’ye gönderir; fakat, yazının yayımlanmasını boşuna bekler. Mercan İdadisi’nde Orhan Seyfî ile tanışır, Tevfik Fikret’in şiirlerine ilgi duyar. Böylece eski edebiyata ait gazel ve inşa yolunu tamamen terk eder. 

(…)

Falih Rıfkı, 20 Eylül 1918’de Kâzım Şinasî Dersan, Necmettin Sadak ve Ali Naci Karacan ile, Akşam gazetesini çıkarmaya başlar. Babasından kalan evini satarak bu gazeteye ortak olur. Burada “Günün Fıkraları” adı altında yazıları çıkar. Millî edebiyat döneminin başlamasıyla, Türkçülük ve Türkçecilik cereyanlarının etkisine giren yazar, kalemini bu uğurda kullanmaya başlar.

Falih Rıfkı, 10 Eylül 1922 tarihinde Anadolu’ya geçer. Millî Mücadele hareketini Tanin ve Hakimiyet- i Milliye gazetesinde çıkan yazılarıyla desteklemeye devam eder. O, Kurtuluş Savaşı sıralarında, Yunan ordusunun geri çekilirken yapmış olduğu zulmü incelemek için kurulan Tetkik-i Mezalim Heyeti üyeleri arasındadır. Buradaki müşahedelerini, Halide Edip ve Yakup Kadri’ye ait yazıların da bulunduğu İzmir’den Bursa’ya adlı kitapta toplamıştır.(…) 

Falih Rıfkı Atay, 20 Mart 1971’de İstanbul’da öldü. Mezarı Zincirlikuyu’dadır.

 Eserleri:

Hatırât: Ateş ve Güneş (1918), Zeytindağı (1932), Atatürk’ün Bana Anlattıkları (1955), Mustafa Kemâl’in Mütareke Defteri (1955), Batış Yılları (1963), Atatürk Ne idi (1968). 

Seyahat: Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya (1930), Moskova-Roma (1932), Bizim Akdeniz (1934), Tuna Kıyıları (1938), Hint (1944), Yolcu Defteri (1946), Gezerek Gördüklerim (1970). 

Fıkra: Eski Saat (1933), Niçin Kurtulmadık (1953), Çile (1955), İnanç (1965). 

İnceleme: Başveren İnkılâpçı (1954), Çankaya (1969) Atatürkçülük Nedir (1966). 

Sohbet: Kurtuluş (1966), Pazar Konuşmaları(1966). 

Roman: Roman (1932). 

Diğer Kitapları: Babamız Atatürk (1955), Bayrak (1970).

Büyük Türk Klâsikleri

]]>