Aşağıda verilen metinlerin türünü tespit ediniz. Aralarındaki farkları yazınız.
a. 1924 yılı Ekim ayındaydık. Büyük zaferden sonra Atatürk iki girişimde bulunmuştu. Birisi İzmir’de topladığı İktisat Kongresi ki “Millî ekonomi” sözü tarihimizde ilk defa bu kongrede ortaya atılmıştı. İkinci hareket Avrupa’ya ilk öğrenci kafilesinin gönderilmesidir. Bu ilk kafilede Avrupa ‘ya gitmek üzere 150 arkadaş başvurmuştu. Son derece sıkı bir eleme sınavı geçirdik, bir süre sonra sonuçlar ilan edildi. 150 kişi içinden 13 kişi seçilmişti. …Yola çıkacağımız gündü. Beni Berlin Üniversitesine yolluyorlardı. O zaman Berlin’e Balkanlardan ve Polonya ‘dan geçen bir trenle gidilirdi. Trene bineceğim sırada bir telgraf müvezzinin (dağıtıcı) “Mahmut Sadi” diye avaz avaz bağırdığını duydum. Elime bir telgraf tutuşturuldu. İmza Millî Eğitim Bakanı’nındı. Atatürk’ün emri ile çekilmişti. İçinde hatırımdan çıkmayan şu cümle vardı:
“Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyoruz. Gür alevler hâlinde dönmelisiniz.” Hangi derse girsem, hangi imtihana çıksam kulaklarımda bu cümle çınlardı. Yol boyunca içimde alevden bir şevk ve omuzlarımda dağlar gibi bir sorumluluk taşıyordum. Bu ses artık ömrüm boyunca beni biç bırakmayacaktı.
Sadi Irmak
Atatürk Bir Çağın Açılışı
Metin türü: ANI
b . Orta Anadolu’nun seksen evlik köylerinden Ç. köyünün erkekleri o yıl da çalışmak için çeşitli iş bölgelerine dağıldılar: Sekizi onu Kayseri Dokuma fabrikasına gitti, dördü beşi Sivas Çimento fabrikası, Cer atölyesine. İçlerinden üçü de Çukurovanın yolunu tuttu.
Bu üç kişi, iflahsızın Yusuf, Köse Hasan, Pehlivan Ali köyde kapı komşuydular, çocuklukları bir
arada geçmişti, Biraz palazlanınca şunun bunun tarlasına, dağa oduna birlikte gidip geldiler. Birbirlerinden çokluk ayrılmadılar. Yalnız iflahsızın Yusuf, birinde Sivas Cer atölyesinde iki ay hamallık etmişti. Ötekilerse köyden siftah çıkıyorlardı.
Omuzlarında beyaz torbaları, koltuklarında birer er kaputu gibi kıvrılıp kınnapla çeke çeke bağlı
yorganları, trene bindiler. Sivas’tan gelen tren, köyün üç saat ötesindeki ufacık istasyonda birkaç dakika dururdu.
Orhan Kemal
Bereketli Topraklar Üzerinde
Metin türü: ROMAN
İki metin arasındaki farklar:
Anı yaşanmış olayları anlatırken roman yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları anlatır.
Anı gerçekken roman kurmacadır.
Anı kişisel hayat etrafında şekillenirken roman anlatmaya bağlı metindir.
Anıda anlatıcı kişinin kendisiyken romanda yazarın kurguladığı anlatıcı (hakim, kahraman, gözlemci) vardır.
Anıda kullanılan kelimeler gerçek ve temel anlamlar varken romanda bunun yanında mecaz anlamlar olabilir.
Anıda açıklayıcı anlatım kullanılırken romanda betimleyici ve öyküleyici anlatım kullanılır.
]]>
1. Metinden hareketle biyografi türünün hangi özelikleri belirlenebilir?
Bir kişinin hayatının anlatıldığı yazılardır. Bunlarda amaç o kişiyi tüm yönleriyle ( hayatı, eseri, kişiliği, görüşleri vs.) tanıtmaktır. Biyografi açık, sade bir dille anlatılan kişinin devrini, çevresini dikkate alarak yazılır. Divan edebiyatında şairleri anlatan bu tür eserlere tezkire denirdi. Türk edebiyatında bunun ilk örneğini Ali Şir Nevai vermiştir.
Yazar eğer kendi hayatını anlatmışsa yazıya otobiyografi denir. Çoğu zaman bunlarda sanatçı kendiyle beraber aile büyüklerinden, çevreden, aile içi durumlardan da söz eder.
Otobiyografiler üslup yönüyle anıya benzer; ancak anı otobografi içinde bir bölüm sayılabilir. Yani otobiyografi daha uzun bir dönemi içine alır.
2. Metinden hareketle Falih Rıfkı Atay ile ilgili neler söylenebilir?
Yazarın doğum yeri , yılı, eğitim hayatı,edebiyat aleminden kimlerle karşılaştığı ve onlardan nasıl etkilendiği,yazmaya nasıl başladığı,sanatsal çalışmaları ve edebi eserlerinin neler olduğu hakkında bilgilere ulaşırız.
3. Metnin dil ve anlatım özellikleri hakkında neler söylenebilir?
Sade ve anlaşılır bir dille yazılmıştır.
4. Metindeki bağlaçları bularak bunların işlevlerini belirleyiniz.
bir kadın hoca ile zenci kalfanın: ile bağlacı
İlk ve orta tahsilini: ve bağlacı
hatıra ve sohbetlerinden: ve bağlacı
ünlü fikir adamı ve yazarı Hüseyin Cahit Yalçın’dır: ve bağlacı
Yazı hayatına da bu okulda başlayan: da bağlacı/ dahi, bile anlamında
5. Metindeki edatları bularak bunların işlevlerini belirleyiniz.
sohbetlerinden anlaşıldığına göre: – a göre edatı
Millî edebiyat döneminin başlamasıyla: ile edatı
Milliye gazetesinde çıkan yazılarıyla desteklemeye: ile edatı
zulmü incelemek için: için edatı
6. Orhan Seyfi, İstanbul Çengelköyü’nde doğdu. Babası Miralay Mehmed Emin Bey, annesi Nimet Hanım’dır. İlköğrenimini, sırasiyle Çengelköy ve Havuzbaşı mekteblerinde, 1902 yılında tamamlar. Ortaöğrenimine Beylerbeği Rüştiyesi’nde başlar. Buradan 1905’te mezun olduktan sonra Mercan İdadisi’ne devam eder. 1909’da bu okulu bitirerek, yükseköğrenimi için Tıbbiye Mektebi’ne girer. Ancak, ameliyathanede, bir hastanın anestezisi yapılırken gördüğü sahneler “fena halde sinirine” dokunduğundan, okulu terk eder. Hukuk’ta okumaya karar verir ve bu okulu 1914 yılında bitirir.
Büyük Türk Klâsikleri
Yukarıdaki metinle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) İçten ve samimi bir dil kullanılmıştır.
B) Sanatçının kendi yaşadığı olaylar anlatılmıştır.
C) Bir şairin hayatından bir bölüm anlatılmıştır.
D) Anlatım öznel bir nitelik taşımaktadır.
E) Anlatıcı birinci kişidir.
7. I. Bize yalnız bir saatini ayırabilirmiş.
II. Yalnız insanlar genelde paylaşımcı olmuyor.
III. Sırrımı yalnız güvendiğim kişilere söyleyebilirim.
IV. Size gelirim yalnız bana yardım edeceksin.
V. Yalnız Savaşçı filmini daha önce izlememiştim.
Bu cümlelerde geçen “ yalnız” kelimeleri tür yönünden ikişerli eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
8. Çoğu( ) koyaklarda, akarsu kıyılarında kurulmuş kentlerdi bunlar( ) Sarp kayalıkların tepesine kondurulmuş olanları da vardı( ) denizden esen yelin sokaklarına tuz yığdıkları da( ) Bilge Karasu, Göçmüş Kediler Bahçesi
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere, aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (;) (,) (.) (…)
B) (,) (.) (,) (.)
C) (;) (,) (;) (…)
D) (,) (.) (,) (…)
E) (,) (.) (,) (!)
]]>