Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
28.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Tue, 17 Aug 2021 20:14:54 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png 28.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 10.Sınıf Edebiyat BirYay Yayınları Kitap Cevapları(Sayfa 28) https://dersimizedebiyat.org/10-sinif-edebiyat-biryay-yayinlari-kitap-cevaplarisayfa-28.html Thu, 12 Aug 2021 00:19:57 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=129707 10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  BirYay Yayınları Kitap Cevapları 28. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Dil Bilgisi

  1. Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümlelerde bugünkü yazım kurallarına göre yanlış olan ifadeleri bularak düzeltiniz.
  • Kelimenin edebiyat tarihimizde ikinci bir âşıkı, Kutadgu Bilig yazarı Yûsuf Has Hâcib’dir.

Kelimenin edebiyat tarihimizde ikinci bir aşığı, Kutadgu Bilig yazarı Yusuf Has Hâcip’tir.

  • Taşdın yine deli gönül

Taştın yine deli gönül

  • Nihayet Yahya Kemal’in şiirinde vecîzeleşip ya tam neş’e, ya tam ıztırap; ya hep ya hiç manasında

Nihayet Yahya Kemal’in şiirinde vecizeleşip ya tam neşe, ya tam ızdırap; ya hep ya hiç manasında

  1. “Gönül Sözüne Dair” adlı metinde kullanılan “ ” işaretlerin kullanım amaçları nelerdir?

Alıntıların başında, sonunda, ortasında konur.

(…)

Türkçede “gönül”ün hikâyesi elbette çok zengindir. Bu saydıklarımız onun belki en kısa macerasıdır.

Arasözleri ayırmada kullanılır.

Farisi’den (yine gönül demek olan) dil’i seçmiş, bundan da dilber, dilârâ gibi, dilşâd gibi, dildâde ve dilrûbâ gibi söyleyişlerde hoşlanmıştır.

Eş anlamlı sözcükler tırnak içinde kullanılır.

“Gönül ey vây gönül, vay gönül ey vây gönül” diye tekrarlanan mısralarıyla ahenkli, murabbaları (şarkıları) ile dolmuştur.

]]>
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı MEB Kitabı Etkinlik Cevapları Sayfa – 28 https://dersimizedebiyat.org/9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-meb-kitabi-etkinlik-cevaplari-sayfa-28.html Sun, 03 Sep 2017 19:02:09 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=117562 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  MEB  Kitabı Cevapları 28. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Hazırlık

  1. İnsanların farklı edebî türlere ilgi duymasının nedenlerini tartışınız.

Her edebi tür kendi içerisinde bir özellik barındırır. Mesela insanda çoşku uyandıran bir edebi tür isteniliyorsa bu kesinlikle şiirdir. ( Şiir edebi türler içerisinde en kadim ( eski) bir türdür. Önemini yıllardır da arttırarak sürdürmüştür.)  Bir insan olay eksenli bir anlatımla bir şeyler öğrenmek ya da bir etkiye sahip olmak istiyorsa bunun içinde roman , hikaye, masal, fabl gibi türleri tercihe etmelidir. Eğer okudukça bilgisinin artmasını istiyorsa o zaman makale, deneme , gezi yazısı gibi türleri tercih etmelidir.             Görülüyor insanın farklı edebi türlere ilgi duyması onun istekleri ve o türün insana sunduklarıyla alakalıdır. Öğretici bir metinden estetik ve duygusal  bir çağrışım uyandırması beklenemez.

  1. Aşağıdaki metinden yola çıkarak farklı edebî türlerin ortaya çıkmasının nedenlerinin neler olabileceğini tartışınız.

            Roman , hikaye, şiir, masal , fabl, destan, efsane , tiyatro … gibi onlarca edebi tür tarih içerisinde insanların ihtiyaçlarından ortaya çıkmıştır. İnsanoğlu hep bir şeyleri karşısındakine anlatma ihtiyacı duymuştur. Bunun sonucunda da bazı türleri tarihsel süreç içerisinde yerini almıştır. Mesela Tanzimat dönemine kadar roman  ve hikaye türü edebiyatımızda yokken Batılılılaşma sonucunda aydınlarımız bu türü edebiyatımıza kazandırmıştır. İlk başlarda acemice yazılan bu tür yerini ustalık eserlerine bırakmıştır.             Yine örnek olarak Batı’da deneme türünün ortaya çıkmasında en önemli olay Batı’nın içinde bulunduğu siyasi ortam . Deneme insanda serbest düşünceyi geliştiren bir tür olarak ortaya çıktığında Batı’da skolastik düşünce hakimdi.    

Edebiyat ürünlerini yapısal özelliklerine, benzeşen ve benzeşmeyen yönlerine göre kümelendirme, adlandırma çalışmaları Aristo’dan, Eflatun’dan bu yana süregelmektedir. Ne ki başlangıçta dilsel ürünlerin kümelendirim ve adlandırımı şiire göre yapılmışlardır. Bunu da doğal saymak gerekir. Çünkü  bütün ulusların edebiyatlarında ilk ürünler şiir biçiminde oluşturulmuştur. (…) Şiirden düzyazıya nasıl geçilmiştir? Düzyazının doğuşu nasıl olmuştur? Bu konuda da türlü varsayımlar öne sürülmüştür. En yaygını şudur: İlkel toplum düzeninden kopma, yavaş yavaş doğadan ayrılma bireyciliğin belirmesine ve işbölümünün doğmasına yol açmıştır. Öte yandan değişim esasına dayanan bir alışveriş düzeni oluşmuştur. Bu oluşum ortak bir yaratı olan şiiri de etkilemiş, onun toprağında yeni türler yeşermeğe başlamıştır. Emin Özdemir, Türk ve Dünya Edebiyatı  

  1. Aşağıdaki metinleri dil, biçim, içerik ve yazılış amaçları açısından karşılaştırınız.

Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan Durma bana türkü söyle Anadolu olsun Susuz dudak gibi çatlak olsun Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına Çekme ülkemden nar yangını gözlerini Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini (…) Erdem Bayazıt, Yok Gibi Yaşamak     Fen bilgisi eğitimi, çocuğun çevresindeki çekici ve şaşırtıcı zenginliğin eğitimidir. Çocuğun yediği besinin, içtiği suyun, soluduğu havanın, bedenin, beslediği hayvanın, bindiği arabanın, kullandığı elektriğin, güneşin eğitimidir (Gürdal, 1992). Fen bilimleri ile günlük yaşantımız bu kadar iç içe iken, öğrencilerin en çok zorlandıkları, başarısız oldukları, anlamakta güçlük çektikleri, sevmek istedikleri ama bir türlü sevemedikleri derslerin  başında da fen dersleri gelmektedir (Durmaz, 2004). (…) Öğrencilerin fen bilgisi derslerinde başarılı olmalarını sağlamak için onlara fene yönelik olumlu tutum kazandırılmalıdır. Derse yönelik tutumları olumsuz olan öğrencilerin de sınıf ortamında başka sorunlara da neden oldukları dikkate alındığında, Fen ve Teknoloji dersine yönelik tutumları olumlu yönde artıracak farklı yöntemler üzerine daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. (…) (Yangın vd., 2007). Ayşe Koç, Doç. Dr. Uğur Böyük, Basit Malzemelerle Yapılan Deneylerin Fene Yönelik Tutuma Etkisi    

Karşılaştırma Kriterleri Erdem Bayazıt, Yok Gibi Yaşamak Ayşe Koç, Doç. Dr. Uğur Böyük, Basit Malzemelerle Yapılan Deneylerin Fene Yönelik Tutuma Etkisi
Dil Şiir dili hakimdir. İmgeli, sanatsal bir dile sahiptir.Estetik kaygı vardır. Söz sanatları çoktur. Kapalı Anlatıma sahiptir. Düz yazı kuralları içerisinde yazılan bir dile sahiptir. Öğreticilik hakimdir. Açık bir anlatıma sahiptir.
Biçim Şiir Düzyazı
İçerik Sevgisinden bahsetmiş. Fen Bilgisi eğitiminden bahsetmiş
Yazılış Amaçları Estetik zevk vermek , çağrışımda bulunmak için yazılmıştır. Bilgi vermek amacıyla yazılır.

 

]]>