Metni Anlama ve Çözümleme
Atın ayağı nasıl çevik ve hızlıysa ozanın da dili o kadar kıvraktır. Ozan, zekidir ve kelime oyunlarıyla güzel ve etkili konuşabilir.
Her işi başı sağlıktır. Sağlıklı olan insan her işi rahat yapabilir.
|
Hikâyenin Olay Örgüsü |
|
1. Kanlı Koca’nın oğlunu evlendirmek istemesi |
|
2.Kanlı Koca’nın Kan Turalı için kız beğenmesi |
|
3.Beğenilen kızı almak için Kan Turalı’nın Trabzon’a gitmesi |
|
4.Kan Turalı’nın çadır kurması |
|
5. Kan Turalı’nın tekfurdan kızı istemeye gitmesi |
|
6. Kan Turalı’nın dövüşü kabul etmesi |
|
7. Kan Turalı’nın boğayı yenmesi |
|
8. Kan Turalı’nın aslanı yenmesi |
|
9. Kan Turalı’nın deveyi yenmesi |
|
10. Kan Turalı’nın Selcen Hatun’la evlenmesi |
|
Kan Turalı |
Güçlü, kuvvetli ve cesur biridir. |
|
Selcen Hatun |
Kahraman, gözüpek, yiğit ve cesur bir kadındır. |
Çadır kurma, hayvancılığın önemli olması, İslami değer ve inanışların önemli hale gelmesi, isim almak bir kahramanlık yapmak, evlenmek için kahramanlık yapmak,büyüklere saygı…
Hakim bakış açısı ile anlatılmıştır. Bu şekilde her şeyi bilen ve kontrol eden bir anlatıcı ağzıyla anlatılması bütün olayları etraflıca anlatılmasına vesile olmuştur. Yer yer duygulara yer vermiştir. Zaman zaman da aktarma cümlelere yer verilmiştir.
ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1-3. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Resim, heykel, mimari ve müzik eserlerinin kendine özgü dili vardır, ancak hepsinin ayrıca konuşma ve yazma dillerine ihtiyaç duydukları görülür. Bu noktada hepsinin gündemine edebiyat girer. Bir sanat eserinin kendi diliyle anlattıklarının ayrıca anlatılması için yazı ve konuşma dillerinin aracılığına ihtiyaç duyulur.
Eleştirmenler sanat eserlerini yazı ve konuşma diliyle inceler. Eserin çıkış noktası, örgüsü, nelerden etkilendiği, neleri etkilediği dil aracılığıyla sergilenir. Klasik tanımlamalarda edebiyat da güzel sanat eserleri kapsamındadır. Edebiyatın dışındaki sanat eserlerinde açıklamaya muhtaç gözlemler daha çok barınır. Edebiyat kültürü bu gizlerin çözülmesinde önemli bir etken olsa gerek.
Bütün sanatlarla ilgili sohbetlerde devrede olan dildir. Dilin inceliklerini özümsemiş birinin ağzından anlatılan bir resim, bir heykel, bir mimari eser layık olduğu yeri bulur. Sanat söyleşilerinin ana öğesi dil olduğuna göre, edebiyatın yetkinleştirdiği dil de bütün sanat eserlerinin anahtarı olarak düşünülebilir.
Diğer yandan bir şairin bir tablodan esinlenerek şiirler yazması, bir ressamın bir şiirin imgelerinden etkilenerek resim yapması, bir müzisyenin yazılı bir eserden yola çıkarak yeni bir eser vücuda getirmesi gibi durumlar hep olagelmiştir.
(…)
Süleymaniye ve Selimiye camilerinin edebiyatımızda şiirlere kaynaklık ettiğini de biliyoruz. Yahya Kemal’in “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” şiirini okuduğumuzda, bu mimari eserin farklı yönlerini ve çağrıştırdıklarını da yeniden keşfederiz. Edebiyat ve mimari etkileşiminin güzel bir örneği olur. Tabiat, şiirin, musikinin, mimarinin ve resim sanatının ortak esin kaynağıdır. Bütün bunların toplumun genel algısında yer etmesi için yine dilin aracılığına ihtiyaç duyulur.
(…)
Sanatlar arası etkileşimin tarihi serüveninde dilin önemini görmekteyiz. Disiplinler arası etkileşim dil ile sağlanmış, uzak kültürleri tanıma büyük ölçüde yazılı kaynaklar sayesinde oluşmuştur. Yine minyatürün İslam sanatında yer bulması 11. yy’da antik kaynaklardan çevrilen eserler sayesinde olmuştur.
Yrd. Doç. Dr. Gültekin Akengin, Sanat Dalları Arasında Etkileşim ve Dil
1. Metne göre edebiyatla diğer güzel sanatların ilişkisi ile ilgili neler söylenebilir?
Bir alanda var olan güzel sanat ürünü yeri edebiyat ile birlikte düşünülmesi gerekmektedir. Edebiyat diğer güzel sanat ürünlerinin değerlendirilmesi noktasında kuşatıcıdır. Diğer güzel sanat dallarının anlatımı edebiyatla ilişkilidir. Bir ressamın eserini değerlendirirken eleştirirken mutlaka edebiyattan faydalanmak zorundadır. Birçok sanatın varlığında dil vardır ve bu dil olduğu yerde de edebiyat vardır.
2. Bu metinde dilin hangi işlevde kullanıldığını açıklayınız.
Göndergesel İşlev
]]>