Metni Anlama ve Çözümleme
İsfahan padişahı ile onun hazinedarlığını yapan Keşiş’in çocukları olmamaktadır. Her ikisi de çocukları olduğu takdirde, birbirleriyle evlendirmeye söz verirler. Duaları kabul olur ve Padişah’ın bir oğlu; Keşiş’in de bir kızı olur. Ancak Keşiş, çeşitli gerekçelerle bu sözünden cayar ve kızı vermek istemez.
Keşiş karısına durumu anlatır ve kızını da alarak bir gece oradan kaçarlar.
Kerem, Keşiş’in gece kaçtığını, şehri terk etmekte olan birkaç ihtiyardan öğrenir. Onlar, Keşiş’in bir kötü haber aldığını ve bunun için şehri terk edip kaçtığını sanırlar.
Keşiş’in kaçtığını gören Kerem’in babası, oğlunu bu sevdadan vazgeçirmek isterse de bunu başaramaz. Kerem yanına arkadaşı Sofu’yu da alarak Aslı’yı aramaya gider.
Âşık Kerem, Tiflis, Ahlat, Muş, Van, Erzurum, Kars, Ankara, Kayseri gibi birçok şehri dolaşır. Sofu ile birlikte gittikleri her yerde başlarına geleni anlatırlar.
Sonunda Kerem’in öyküsünü öğrenen Halep Paşası, iki âşığı kavuşturmak ister. Ancak Keşiş, sihirli bir elbise diktirerek Aslı’ya giydirir. Kerem ile Aslı evlenecekleri sırada sihir kendini gösterir. Kerem, Aslı’nın elbiselerinin düğmelerini bir türlü çözemez. Kerem içten bir “Ah!” çeker ve yanmaya başlar. Aslı da Kerem’in küllerini saçlarıyla toplamaya çalışırken, Kerem’in kıvılcım/arıyla tutuşup yanar. İki âşığın kavuşmaları öbür dünyaya kalır.
|
Kerem |
Aslı Han |
Keşiş |
|
Aşık Aşkı için her şeyi yapabilen |
Sevgili |
Kötü karakter Aslı’nın babası Sevgilileri ayırmaya çalışan kişi |
Elma motifi kültürümüzde kullanılan bir özelliktir. Türk toplum yaşantısının çeşitli alanlarında görülen elma motifinin masal dünyasındaki işlevlerinden biri de bir çocuğun doğumuna/yaratılışına aracılık etmesidir.
Metne hareketlilik ve akıcılık kazandırmıştır. Mekan değişince ister istemez kişilerde de değişiklik olmuştur. Bu da olaylara akıcılık kazandırmıştır.
Hakim (İlahi-Tanrısal ) bakış açısı ile yazılmış olup sade bir dil ve üslupla yazılmıştır.
Destanlar nazım ile yazılan metinlerken İslamiyet’in etkisiyle Dede Korkut Hikayeleri ortaya çıkmış ve bunlar nazım ve nesir karışık bir şekilde söylenmiştir. Halk hikayeleri de bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bir tarafta düz bir anlatımla yazılırken diğer tarafta şiirsellik katmak için aşık ve maşuk ağzından koşmalar, semailer söylenerek metne estetik değer katmıştır.
a.Kerem, sihirli olan ve bir yandan açılıp diğer yandan kapanan düğmeleri bütün uğraşmalarına rağmen bir türlü çözemez. Sabah olduğunu görünce bir âh çeken Kerem alev alıp yanmaya başlar. Aslı su dökmesine rağmen Kerem bir anda yanıp kül hâline gelir. Aslı kırk gün küllerin başında bekler, kırk birinci gün dağılan külleri saçlarıyla toplamaya çalışırken o da yanıp kül olur. Halep Beyi, Keşiş’i vekarısını idam ettirerek cezalandırır. Sofu’ya da beğendiği bir kızla kırk gün kırk gece düğün yapılır.
b. Elbisenin sihirli olduğunu bilen Aslı iki testi su hazırlar. Ancak annesi testileri boşaltıp su yerineneft (petrol) doldurur. Kerem gerdeğe girince düğmeleri çözemez. Sihirli düğmelerden alev alan Kerem’inüzerine Aslı su zannederek petrol dolu testileri boşaltınca Kerem tamamen yanıp kül olur. Kerem’in küllerini de bir kümbet yaptırarak defnederler. Aslı kırk yıl süreyle Kerem’in kabri başında bekler.
Kerem ile Aslı Hikâyesi
haz.: Ali Duymaz
Cevabı size kalmış….
]]>2. Ünite
OKUMA ÇALIŞMALARI
Hazırlık
1. İnsanların tanımadıkları kimselere güvenmesinin ne gibi sorunlara yol açabileceğini tartışınız.
İnsanlar, tanımadıkları kişilere güvenmeleri sonucunda istedikleri ve hayal ettikleri gibi olmadığında hayatlarının geri kalan kısmında güvensizlik ve her daim aldanmışlık onların sürekli yanında olacaktır.Bu yapı da kişilerin genel karakteri haline gelebilir.Güven duygusu kırılgan yapıya sahiptir.
2. Hikâye okumanın kişiye kazandıracakları hakkında görüşlerinizi belirtiniz.
Genelde okumak ve özelde ise hikaye okumak insana geniş bir ufuk açar. Betimlemeler insanın zihninde oluştuğu için zihni faaliyetleri daha çok hareketlenir. Kelime hazinenizi arttırır. Cümle kurgunuzu değiştirir. Yan anlam ve mecazlarla birlikte daha çok kelime derinliklerine inebilirsiniz.Genel kültür seviyeniz artar. Bu seviye de yazarken kendini gösterir.
3. Bazı hikâyelerde olaylara ağırlık verilirken bazılarında yaşamdan bir kesit ruhsal çözümlemelerle yansıtılır. Aşağıdaki metinleri bu bilgi çerçevesinde değerlendiriniz.
İhtiyar esir sevincinden bayılmıştı. Kendine gelince oğlu ona:
— Ben karaya cenk için çıkıyorum. Sen gemide rahat kal, dedi.
Eski kahraman kabul etmedi:
— Hayır. Ben de beraber cenge çıkacağım.
— Çok ihtiyarsın baba.
— Fakat kalbim kuvvetlidir.
— Rahat et! Bizi seyret!
— Kırk senedir dövüşe hasretim.
Oğlu:
— Vurulursun! Vatana hasret gidersin! diye onu gemide bırakmak istedi.
Kara Memiş, o vakit, birdenbire gençleşmiş bir kaplan gibi doğruldu. Duramıyordu. Kalkan, kılıç istedi. (…)
— Şehit olursam bunu üzerime örtün! Vatan, al bayrağın dalgalandığı yer değil midir? dedi.
Ömer Seyfettin, Forsa
Bu metin OLAY eksenli yazılmış bir hikayedir.
Bu caddeye ne kadar da çok fotoğrafçı toplanmış, şimdiye kadar kaç tanesinin önünde resimleri seyre daldım. Bütün bu mesut insanlar buralara da saadetlerini tespit ettirmek için koşuşmuş olacaklar. Bu resimlerde, yaşayacaklarından daha uzun zaman tebessümleri devam edecek. Şu gelin, demin gördüğüm kocalı kadın değil mi? Şu pembe yüzlü, çift örgülü saçlı küçük çocuk, daha demin sıçrayarak yanımdan geçen genç kız değil mi? Belli belli! Bu fotoğrafhanelerde hiç ölülerin resmi yok. Zaten en yakın mezarlık buraya kilometrelerce uzakta. Bu caddede ancak mesut dolaşılabilir. Yalnız bu caddede
bulunmak insanı mesut etmeye kâfidir. Yaşadığımı, ben de saadetimi düşünmeliyim. Şu kadar dükkânın içinde elbette beni de mesut, hiç olmazsa memnun edebilecek şeyler satanlar da yok değil ya! Şuracıkta kunduralarımı boyatabilirim. Şu kravatı pekâlâ satın alabilirim. Yeni gelmiş şu şiir kitabı bana pekâlâ zevkli saatler geçirtebilir. Ben de pekâlâ şu mesut insanların fotoğraflarını çıkarttıkları fotoğrafhanelerden birine girebilir, ben de mesudum, benim de resmimi çekebilirsiniz, diyebilirim. Fotoğrafçı da itiraz edemez, sizin kimseniz yok, fotoğrafı ne yapacaksınız, diyemez.
Ziya Osman Saba, Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi
Bu metin DURUM eksenli yazılmış bir metindir.
]]>