Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
76.sayfa sonuç yayınları edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Tue, 20 Apr 2021 20:05:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png 76.sayfa sonuç yayınları edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 76 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-76-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 20:59:29 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118898  2. METİN

BİNGÖL ÇOBANLARI

Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum,

Bu dağların eskiden âşinasıdır soyum,

Bekçileri gibiyiz ebenced buraların.

Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların

Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,

Her gün aynı pınardan doldurup destimizi

Kırlara açılırız çıngıraklarımızla;

Kırlarda buluşuruz kızımız, karımızla.

 

Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski yeni,

Kuzular bize söyler yılların geçtiğini.

Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek;

Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek,

Dolaştırıp dururuz aynı daüssılayı.

Her adım uyandırır acı bir hatırayı:

 

Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burada;

Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam.

Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda.

‘Suna’mın başka köye gelin gittiği akşam.

Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla

Çoban hicranlarını basar bağrına yayla.

— Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al,

diye hıçkırır kaval;

Bir çoban parçasısın, olmasan bile koyun,

Daima eğeceksin başkalarına boyun.

Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı;

Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı

Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an.

Mademki kara bahtın adını koydu çoban!”

 

— Nasıl yaşadığından, ne içip yediğinden,

Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden

Anlattı, uzun uzun

Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun

Nadir duyabildiği taze bir heyecanla.

Karıştım o gün bugün, bu zavallı çobanla

Bingöl yaylalarının mavi dumanlarına,

Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına.

Kemâlettin Kâmi Kamu

 

]]>