Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
77.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Tue, 17 Aug 2021 19:52:47 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png 77.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 10.Sınıf Edebiyat BirYay Yayınları Kitap Cevapları(Sayfa 77) https://dersimizedebiyat.org/10-sinif-edebiyat-biryay-yayinlari-kitap-cevaplarisayfa-77.html Wed, 11 Aug 2021 18:48:52 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=129631 10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  BirYay Yayınları Kitap Cevapları 77. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
  1. Aşağıdaki şiirden hareketle mesnevi türüne ait özellikleri tespit ediniz.

Bir eşek var idi zâif ü nizâr

Yük elinde katı şikeste vü zâr

 

Gâh odunda vü gâh suda idi

Dün ü gün kahr ile kısuda idi

 

Ol kadar çeker idi yükler ağır

Ki teninde tü komamışdı yağır

 

Nice tü kalmamışdı et ü deri

Yükler altında kana batdı der

 

Eydür idi gören bu sûretlu

Tan degül mi yürür sünük çatlu

 

Dudağı sarkmış u düşmiş enek

Yorılur arkasına konsa sinek

 

Toğranur idi arpa arpa teni

Gözi görince bir avuç samanı

 

Kargalar dirneği kulağında

Sinegün seyri gözi yağında

  • Beyitlerle yazılır.
  • Her beyit kendi arasında kafiyelidir.Kafiye örgüsü aa,bb,cc,dd…
  • Olay örgüsü anlatır.
  • Aruzla yazılmıştır. Aruzun kısa kalıbı ile yazılır.
  • Arapça-Farsça kelime ve tamlamalar kullanılmıştır.
  1. ………………….. insanların sıradan olaylar çevresindeki hayatlarından kesitler olarak sunulmuş anlatımlardır. Küçük, önemsiz, derinliksiz görülen hayatların önemli ayrıntıları, derin açıklamalardır. Sami Paşazade Sezai, ilk örnek olma özelliği kazanan bu hikâyelerde kendi kaygıları, kendi özlemleri, kendi problemleri içinde yaşayan küçük insanları, başkalarına küçük ama kendilerince büyük dünyalarında yakalamayı başarmıştır. Onların hülyaları, özlemleri, sevgileri büyüktür. İnsana dikkatli bir bakış vardır.

Bu parçada anlatılan eser aşağıdakilerden hangisidir?

A) Letaif-i Rivayat

B) Küçük Şeyler

C) Kıssadan Hisse

D) Semaver

E) Mendil Altında

8. Aşağıdakilerden hangisi halk hikâyelerinin özelliklerinden değildir?

A) Aşk, sevgi ve kahramanlık gibi konular işlenir.

B) Ortaya çıktıkları dönemin sosyal, siyasal ve kültürel özelliklerini yansıtır.

C) Olaylar, halkın anlayacağı sade bir dille anlatılır.

D) Âşıklar, olayları saz çalarak ve taklitler yaparak anlatırlar.

E) Kişiler ve olaylar gerçek dışıdır, olağanüstülükler oldukça fazladır.

7. Aşağıdakilerden hangisi Ömer Seyfettin hikâyelerinin özelliklerinden değildir?

A) Durum hikâyesi niteliği taşır.

B) Dili sade, anlatımı akıcıdır.

C) Millî bilinci uyandırmaya yöneliktir.

D) Konularını çoğunlukla gerçek yaşamdan almıştır.

E) Realizm etkisinde yazılmıştır.

]]>
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı MEB Kitabı Etkinlik Cevapları Sayfa – 77 https://dersimizedebiyat.org/9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-meb-kitabi-etkinlik-cevaplari-sayfa-77.html Wed, 04 Oct 2017 18:02:48 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=117830 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  MEB  Kitabı Cevapları 77. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

12-14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 

Sait Faik, “düşünce ve duyuşlarını, hele kendi kurallarını getiren yeni bir sanatçı olarak başıboş ve özgür yaşama tutkularını anlamayan, buna karşı olan bir çevrede” yetişmiştir. Aile çevresinden ve hemen sonra yaşadığı öteki çevrelerle tam ve düzenli, doyurucu ve destekleyici bir anlaşma içinde olduğu söylenemez. İlk hikâyelerinden başlayarak bütün eserlerinin, artistçe kendi üslûbunda bir yaşamayı yadırgayanlarla çatışmalarının aynası olduğu görülür. Bu soy bir çatışmanın olmadığı yerde de, çağının sanatının ve yerleşmiş sanat ölçülerini aşan bir yeni ve güçlü sanat eserinin yeşeremeyeceği de açıktır. Böylece onda, edebiyatı, özentilerden, romantik ucuzluklardan kurtarmak, bir başka kata yükseltmek isteyen davranışın varlığı daha ilk adımlarında belli olmaktadır. Sait Faik, hikâyeyi ‘edebiyat yapan’ların elinden kurtarmaya gelmiştir.

Tarık Dursun K., Edebiyat Üstüne Narin

 

12. Parçaya göre Sait Faik’in eserleri, çevresiyle çatışmalarının aynası olarak görülmektedir. Bu yargıdan yola çıkarak sanatçının hikâyeciliğini değerlendiriniz. 

                Çatışmalar hikayelerin olmazsa olmazıdır. Hikayeler olay  çevresinde gelişen edebi metinler olduğu için olayın oluşturan özellik çatışmadır. Bu çatışmalar bazen toplumda bireyler arasında bazen kişinin kendi içindeki çatışma olarak karşımıza çıkar.Buna göre Sait Faik , insan ve toplumu konu aldığı öykülerinde, genel olarak, toplumun herhangi bir olaya ya da insana karşı gösterdiği tepki, sınıf ayrılıklarının ortaya çıkardığı sakıncalar, işveren-işçi ilişkileri, toplumun düşkünlere karşı ilgisizliği, zenginlik-yoksulluk gibi, içinde yaşadığı toplumun sorunlarını dile getirmiştir. En çok üzerinde durduğu konu ekonomik dengesizliktir, insan ve doğayı konu edindiği öykülerinde insanın doğayla mücadelesi ve doğaya verdiği zarar üzerinde durmuştur. 

13. Parçada çağının yerleşmiş sanat ölçülerini aşan yeni ve güçlü bir sanat eserinin yeşermesi hangi koşula bağlanmıştır? Açıklayınız. 

                Yerleşik sanat anlayışını aşmak için tabiri caizse kuşak çatışması yaşamak gerekmektedir. Geleneği olduğu gibi sürdürmek sade bir taklitten öte geçmez. Yeni şeyler ortaya koyarken kuşak çatışması  olacak ki yeni ürünlerden faydalanabilelim. Orhan Veli içinde bulunduğu zamanla kuşak çatışması yaşamasaydı serbest şiire ulaşmamız daha sonraki zamanlara kalabilirdi. Orhan Veli de sıradan bir şair olarak karşımıza çıkardı. 

14. Parçada geçen “artistçe kendi üslûbunda bir yaşama”, “edebiyatı, özentilerden, romantik ucuzluklardan kurtarmak”, “hikâyeyi ‘edebiyat yapan’ların elinden kurtarma” ifadeleriyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.               

Basit , sıradan herkes gibi yazanlardan değil de kendi üslubunu belirlemiş ve özgünlüğü yakalamış yazar … Nedim güçlü bir şairdir ve çığır açmış , özgün bir şairken Sünbülzade Vehbi ise Nedim’i taklit eden biridir. Onun için Nedim bilinir ve tanınırken Sünbülzade Vehbi ben tanınmaz.

15. Sait Faik, toplumsalı da bireyseli de göz ardı etmeden, etik ile estetiği potasında erittiği yepyeni bir öykü dünyası kurmuş, böylece, biz, kendisinden sona gelen genç yazarlara da yol açmıştı. Birçok kez, Dostoyevski’nin, “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan geliyoruz” demesi gibi, bizler de (1950 kuşağı denilen öykücüler, ama aynı zamanda Vüsat O. Bener’ler, Yusuf Atılgan’lar, Bilge Karasu’lar, Nezihe Meriç’ler de) Sait Faik’ten geliyoruz, diye yazdım. 

Ferit Edgü, Sait Faik / Bir Öncü 

Metinde altı çizili sözle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.

“Onun yazdığı bir eserden etkilenerek sanat anlayışımızı şekillendirmişiz” demek istemiştir. 

16. I. Dil bilimcilere göre dil ile kültür arasında sıkı bir ilişki vardır.

II. Yaşanan bu olaylar, Türk boylarının İslâm uygarlığının etkisine girmesine yolaçtı.

III. Eser orijinal nüshadan kontrol edilerek tekrar basıma hazırlandı.

IV. Bu görüş entellektüel çevrelerce ileri sürüldü ve desteklendi.

V. Bilim insanları görüşlerini kanıtlamak için laboratuvar çalışmaları yapar.

Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde yazım yanlışı yoktur?

A) I. ile II.

B) II. ile III.

C) III. ile V.

D) I. ile III.

E) II. ile IV.

]]>