Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
89.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Tue, 17 Aug 2021 18:59:08 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png 89.sayfa edebiyat cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 10.Sınıf Edebiyat BirYay Yayınları Kitap Cevapları(Sayfa 89) https://dersimizedebiyat.org/10-sinif-edebiyat-biryay-yayinlari-kitap-cevaplarisayfa-89.html Wed, 11 Aug 2021 18:24:58 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=129607 10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  BirYay Yayınları Kitap Cevapları 89. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
  1. Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki beytin kafiyesini bulunuz.

Biri sözlegü ol tokuzu tıdıg

Tıdıg söz tüpi barça yıdıg

-ıg redif

-d sesi yarım kafiye olarak kullanılmıştır.

  1. Ahmet Yesevi’nin şiirlerinin içeriğinden yola çıkarak şiirlerine neden hikmet adını verdiğini belirleyiniz.

Her biri dinin esaslarını ve tasavvufun ilkelerini öğreten metinler olduğu için şiirlerine HİKMET adını vermiştir. Bunların toplandığı kitaba da DİVAN-I HİKMET demiştir.

  1. Ahmet Yesevi’nin, her dörtlüğün sonunda “yer altına girdim işte” demesinin sebebi ne olabilir? Açıklayınız.

Peygamberimiz 63 yaşında vefat ettiği için  Ahmet Yesevi de peygamberimizin öldüğü yaşa gelince onunla aynı duyguyu yaşamak için mezarını kazdırır ve mezarın içine girip ölüm duygusunu yaşamak ister. Hatta gelenekte “haddi aşmak” diye bir tabir vardır ki 63 yaşından fazla yaşayanlar kullanır.

  1. Dîvânu Lugati’t-Türk’ün yazılış amacı nedir?

Araplara Türkçeyi öğretmek için yazılmıştır.

  1. Dîvânu Lugati’t-Türk’te yer alan dua bölümlerini tespit edip söyleyiniz.
  • Tanrı’nın yarlığaması onun ve onun yararlıklı çoluğu çocuğu üzerine olsun; büyük esenlikler versin.
  • Tanrı onun durumunu sürekli yücelikte, ömrünü rahat ve gönçlük içerisinde uzun eyliye..
  1. Tanık gösterme; bir düşünceyi desteklemek ve inandırıcı kılmak için o düşünce alanında yetkin bilinen kişilerin görüşlerine yer vererek yapılan anlatımdır. Ayrıca metinde düşünceyi geliştirme yöntemlerinden de biridir.

Dîvânu Lugati’t-Türk’ten okuduğunuz metinde tanık gösterilen yerleri tespit edip savunulan düşünceye katkısını değerlendiriniz.

“…Oğuz Türklerinin ortaya çıkacaklarını  söylediği sırada “Türk dilini öğreniniz çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır.” buyurmuştur. “ifadelerinin kullanılmasındaki en büyük etken ifade anlattığı duygu ve düşünceyi alanında uzman kişi/kişiler tarafından desteklenmesidir. Burada Kaşğarlı Mahmud Türkçeyi öğrenmek gerektiğini söylüyor ama bu durum sadece onun sözü olsa çok etkili olmayabilir ama Peygamber hadisini aktarınca anlattığı duygu ve düşünceler daha kalıcı ve etkileyici olmaktadır.

Etkinlik

  1. Daha önce okuduğunuz Yusuf ve Zeliha mesnevisi ile okuduğunuz Kutadgu Bilig’i aşağıdaki özelliklere göre karşılaştırınız.

 

Yusuf ve Zeliha

Kutadgu Bilig

Konu

Aşk

Didaktik

Ölçü

Aruz

Hece-aruz karışık

Dil

Arapça ve Farsça kelimeler var.

Arapça ve Farsça kelimeler var.

Nazım Şekli

Mesnevi

Mesnevi

 

  1. Karamanoğlu Mehmet Bey: “Şimden gerü hiç gimesne divanda, dergahda, bergahda ve

dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye” Kaşgarlı Mahmut: “Derdini dinletebilmek ve Türklerin gönlünü alabilmek için onların dilleriyle konuşmaktan başka çare yoktur. Türk dilini öğrenmek vacip (çok gerekli) bir iş olur; yok, bu söz doğru değilse akıl da bunu emreder.” Karamanoğlu Mehmet Bey ve Kaşgarlı Mahmut’un Türkçeye bakış açılarını değerlendiriniz.

Her ikisi de Türkçenin önemli ve öğrenilmesi/kullanılması gerektiğini vurguluyor.

  1. Ben bu kitaba hikmet, seci (nesirde yapılan kâfiye), atalar sözü, şiir, nesir gibi peylerle süsliyerek hece harfleri sırasınca tertip ettim. İrdemen(beğensin) onu yerinde bulsun, arayan sarasında araşan diye her kelimeyi yerli yerine koydum; derinliklerini alana çıkardım; katılıklarını yumuşattım. Yıllarca birçok güçlüklere gögüs gerdim. Bu lügat kitabını baştan sonuna dek sekiz ayrımda topladım.

Dîvânu Lugati’t-Türk

Kaşgarlı Mahmut, sözlüğünü yazarken nasıl bir yöntem izlemiştir? Bunu, günümüz sözlükleriyle karşılaştırınız.

Kaşgarlı Mahmut, bu sözlüğü yazarken geniş bir derleme çalışması içerisine girmiştir. Halkın şiirlerini, düz yazılarını , atasözlerini toplamış ve bunları açıklama yapılacak metnin içerisine yerleştirmiştir.

]]>
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı MEB Kitabı Etkinlik Cevapları Sayfa – 89 https://dersimizedebiyat.org/9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-meb-kitabi-etkinlik-cevaplari-sayfa-89.html Sun, 08 Oct 2017 13:13:28 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=117856 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  MEB  Kitabı Cevapları 89. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

2. Redif: Dize sonlarında tekrarlanan, aynı harflerden oluşan, aynı görev ve anlamdaki ekler, kelimeler ve kelime gruplarıdır:

 

Akıncılar yollar açar,

Altınordu iller açar

Kızanlık’ta güller açar,

Balkanlara çıktığım yaz..

Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu

 

Yukarıdaki şiirde “-ler” ekleri ek hâlinde redif, “açar” kelimeleri kelime hâlinde rediftir.

 

3. Kafiye (Uyak): Şiirde iki veya daha çok dize arasındaki farklı anlam ve görevdeki seslerin, kelimelerin benzerliğidir. Kafiye genellikle dize sonlarında ve kelimelerin köklerinde aranır. Yarım, tam, zengin ve cinaslı kafiye olmak üzere dörde ayrılır.

a. Yarım Kafiye: Tek ses benzerliğine dayanan kafiyedir.

Bir yaz günü, odamda kaparken bavulumu,

Çekerek koltuğumun parmakları kolumu

Her zamanki sesiyle bana: “Otur” diyecek.

 

Yukarıdaki dizelerde “bavulumu” ile “kolumu” kelimelerinin kökündeki “l” sesleriyle yarım kafiye yapılmıştır.

 b. Tam Kafiye: İki ses benzerliğine dayanan kafiyedir. 

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;

Yürüyorum, arkama bakmadan yüyorum.

Yolumun karanlığa saplanan noktasında,

Sanki beni bekleyen bir hayal göyorum. 

Dörtlükteki “ta” sesleriyle ve “rü” sesleriyle tam kafiye yapılmıştır. 

c. Zengin Kafiye: İkiden çok ses benzerliğine dayanan kafiyedir. 

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;

Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.

Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;

Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. 

Dörtlükteki “insan” ve “lisan” kelimelerindeki “san” sesleriyle zengin kafiye yapılmıştır.

]]>