Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
9.sınıfsonuç yayınları kitabı etkinlik cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Tue, 20 Apr 2021 20:02:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png 9.sınıfsonuç yayınları kitabı etkinlik cevapları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 90 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-90-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:21:11 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118926  9. Dizelerindeki hece sayıları eşit olmayan ya da hecelerin uzunluk kısalığında bir uyum bulunmayan şiirler serbest ölçü ile yazılmıştır. Okuduğunuz şiirde bu ölçünün tercih edilmesinde şiirde, kullanılan basamak dizelerin bir etkisinin olup olmadığını tartışınız. 

Şiir serbest nazımla yazılsa da şiirinde dizelerin birbirinden farklı ve değişik kullanılmasıyla şair görüntü ile sesi birbiriyle eşleştirmey çalışmıştır.

 10. Teşbih sanatına “ Kerem Gibi ” şiirinden örnek dizeler gösteriniz.

hava kurşun gibi ağır> hava kurşuna benzetilmiş.

Kerem gibi yana yana >Kendini Kerem’e benzetmiş

Hava toprak gibi gebe > havayı gebeye benzemiş. 

11. Sorulara verdiğiniz cevaplardan hareketle satirik şiirin özelliklerini maddeler hâlinde defterinize ya­zınız.

  • Toplum hayatındaki bozuklukların, insanların zaaflarının güldürü unsuru da katılarak dile getirildiği şiir türüdür.
  • Divan şiirindeki hicivler ve halk şiirindeki taşlamalar bu türün örnekleridir.
  • Zekice, ince bir alay vardır.
  • Edebiyatımızda, Şeyhi, Ruhi, Neti ve Ziya Paşa, Şair Eşref bu türde şiirler yazmışlardır. 

ŞAİRİN BİYOGRAFİSİ

NÂZIM HIKMET (1902 – 1963)

İlk şiirlerini hece ölçüsüyle yazan Nâzım Hikmet 1921 yılında Mosko­va’ya gidince burada devrimci Rus şiiriyle tanışmış, eski şiir anlayışını terk etmiştir. Serbest nazımla ilk defa Moskova’da “Açların Gözbebekleri” isim­li şiirini yazmıştır. Nâzım Hikmet, şiirlerini yazdığı dönemde kullandığı dil ve üslubun yanında ele aldığı konularla da dikkati çekmiştir. Aile ve aşk duygularını işlediği lirik şiirleriyle değil, propaganda mahiyetindeki şiirleriy­le etkili olmuştur. Onun sanat anlayışı sadece 1930’lu yılların sanatçılarını etkilememiş, 1960 sonrası kuşağı da etkilemiştir.

“835 Satır, Jokond ile Si-Ya-U, Memleketimden İnsan Manzaraları, Kuvayı Milliye Destanı (şiir); Kafatası, Yusuf ile Menofis (tiyatro); Sevdalı Bulut (masal), Kemal Tahir’e Mahpushaneden Mektuplar (mektup)” eserlerinden bazılarıdır.

 DİL BİLGİSİ

1. Şiirde bazı kelimelerin yazımında farklılık varken bazıları da hecelerine ayrılarak alt satıra yazılmıştır. Bu tür bir yazımın şiire katkısını söyleyiniz.

Ses akışlarıyla ahenk sağlanmıştır. Müzikalite sağlanmıştır.

 2. Aşağıdaki şiirde geçen sıfatların altını çiziniz.

 SERÇELER

Bir gün gelir geçer bu geceler,

Tırtıllar tırmanır yapraklara.

Sızmaz damla damla dudaklara

Kalbin kaynağından bu heceler.

Alnı işleyerek düşünceler

Gözyaşları düşer zambaklara.

Ve üşüşür olgun başaklara

Akşamın dallarından serçeler.

Ahmet Muhip Dıranas, Şiirler

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 89 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-89-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:19:20 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118924  Tecahüliarif

Bir anlam inceliği meydana getirmek ya da nükte yapmak için, bilinen bir gerçeği bilmiyormuş gibi söyleme sanatıdır.

Örnek

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var / Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?

Cahit Sıtkı Tarancı

Şair, şakaklarındaki saçların beyazladığını bildiği hâlde bilmiyormuş gibi davranıyor.

 Tevriye

Bir kelimenin bir beyitte, bir cümlede birden çok gerçek anlamı sezdirecek biçimde ve yakın anlam­dan çok, uzak anlamı kastedilerek kullanılmasıdır.

Örnek

Bir bûse mi bir gül mü verirsin dedi gönlüm

Bir nîm tebessümle o âfet gülüverdi.

Zâtî

Bu dizede geçen “gül” kelimesi hem “çiçek adı” hem de “gülmek” anlamında kullanılmıştır. Asıl an­latılmak istenen sevgilinin gülümsemesidir.

 METNİ ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME

1. Şiirde, toplumsal bir tema mı yoksa bireysel duygular ve düşünceler mi işlenmiştir? “Kerem Gibi” şi­irinin üslup bakımından “söylev” türüne benzemesi işlediği temayla ilişkilendirilebilir mi? Açıklayınız.

 Şiirde toplumsal duygular ön plandadır. Kitleleri hareketlendirmek, onları yönlendirmek  istiyorsanız söylev/nutuk kullanılması kaçınılmazdır.Nazım da bu duygularla şiir yazmış ve söylev ya da hitabet duygusu hemen hemen her şiirde baskındır.

 2. “Hava kurşun gibi ağır” ifadesiyle şairin vermek istediği örtük ileti nedir? Neden böyle bir benzetme yapma ihtiyacı duymuş olabilir?

 Şair içinde bulunduğu ortamın sıkıntılı olduğunu belitmek için bu benzetmeyi yapmıştır.

 3. “Hava toprak gibi gebe” dizesinde şairin geleceğe dair nasıl bir duygu beslediğini söyleyiniz.

İçinde bulunduğu ortama sıkıntılı olsa da gelecekten de umutsuz değildir. Yeni bir doğuma,  yeni bir geleceğe umutla bakmaktadır.

 4. Şair, bu şiirde sesini kime emanet etmiştir? Bu kişi (söyleyici), “Deeeert çok hemdert yok” dizele­riyle kimleri eleştiriyor. Söyleyicinin “Yüreklerin kulakları sağır…” diye fedakâr olmamakla suçladığı kişiler kim olabilir? Açıklayınız.

Toplumsal bir yapısı olduğu için toplumdaki sorunlara duyarsız , umarsız ya da sorunların ortasındaki diğer insanlara seslenmektedir. Onların da bir şeyler yapması gerektiği ifade etmektedir. 

5. Şair, “Kerem” ve “yanmak” ifadelerini birlikte kullanarak “Kerem ile Aslı” hikâyesine bir gönderme yapmıştır. Şiirdeki bu kullanımı, şairin toplumcu anlayışı doğrultusunda değerlendiriniz. Bu kullanı­mın toplumsal gerçeklikle ilişkisini değerlendiriniz.

Toplumda bir yere gelmek için herkesin bir şeyler yapması gerekir. Toplumsal bozukluklar sadece birilerinin  cabalarıyla düzelmez. Kerem ile Aslı’nın yanması aşk içindir. Şair buradaki yanmayı toplumsal sorunlara ışık tutmak ve bir şeyler yapmak olarak değerlendirmiştir. 

6. “Kerem Gibi” adlı şiirde, şiirin yazıldığı dönemin siyasi ve toplumsal unsurlarını bulunuz. Bu unsur­ların şairin sanat anlayışıyla ilişkisini değerlendiriniz.

Nazım Hikmet, sosyalist dünya görüşüne sahip olup 1920 Sonrası Toplumcu Gerçekçi şiirin öncüsüdür.İçinde bulunduğu dönemde de yazdıklarından dolayı çok eleştirilmiş,hapse atılmış ay da soruşturma geçirmiştir. Dolayısyla yazdıkları uyum sağlamaktadır. 

7. “Kerem Gibi” şiiri kaç birimden oluşmaktadır? Bu birimlerde anlatılanları arkadaşlarınızla paylaşınız.

Serbest nazımla yazıldığı için nazım birimi yoktur. 

8. Serbest nazımda ahenk, her türlü ses benzerliğiyle sağlanan bir ses akışı ile tema etrafında şekil­lenen vurgu ve tonlama ile sağlanır. Bunun yanında aliterasyon ve asonanslarla da sağlanır. Buna göre okuduğunuz “ Kerem Gibi” adlı şiirden aliterasyon ve asonans olan sesleri bulunuz.

 bağır,bağırıyorum  ifadelerindeki b, ğ ve r sesleri

yanmasam,yanmasan ifadelerindeki y,m,s,n sesleri

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 88 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-88-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:17:57 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118922  METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI

       kül olmak: Bütünüyle yanmak.

hemdert: Dert ortağı.

 METİN VE TÜR İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

 ŞİİRLE İLGİLİ KAVRAMLAR

Ölçüsüz ve uyaksız yazılan, belli kurallara bağlı olmayan bir şiir okudunuz. “Kerem Gibi” şiirinde şair, her türlü ses benzerliğini kullanarak bir ses akışı sağlamıştır.

Satirik Şiir

Bir kişi, olay veya durumu; iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştiren şiirdir. Öğretici yönü bakımın­dan didaktik şiir özelliği gösteren satirik şiirler, bir eleştiri içerdiği için ayrı bir tür olarak incelenir. Bu tür şiirlere divan edebiyatında “hiciv”, halk edebiyatında “taşlama”, yeni edebiyatımızda ise “yergi” adı verilir.

Nâzım Hikmet “Kerem Gibi ” şiirini, kendisiyle aynı yola baş koyan fakat daha sonra o yoldan -ken­dilerince- çekilmek zorunda kalan ve kendisine de vazgeçmesi için baskı yapan birkaç arkadaşı için yazmıştır.

 EDEBÎ SANATLAR

Telmih

Herkesçe bilinen geçmişteki bir olayı, efsaneyi, çağrıştırma, anımsatma sanatıdır. Bir sözün telmih olduğunu anlayabilmek için, çağrıştırılan olay, durum ve kişi hakkında bir bilgiye sahip olmalıyız.

Örnek

— Sen kendi sesinle kül olursun ey!

Kerem

gibi

yana

yana…

Nâzım Hikmet

Şair, Kerem’in aşkı uğruna yandığını, kendisinin de onun gibi davası uğrunda yanabileceğini söy­leyerek “Kerem ile Aslı” halk hikâyesini hatırlatmıştır.

 

Hüsnütalil

Herhangi bir olayı gerçek nedeninin dışında daha güzel ve hayali bir nedene bağlayarak açıklama sanatıdır.

Örnek

Gök masmavi bu sabah, / Güzel şeyler düşünelim diye. / Yemyeşil oluvermiş ağaçlar.

Cahit Sıtkı Tarancı

Ağaçların yeşil oluşu, doğal bir durum olmasına rağmen şair, ağaçların yeşil oluşunu insanlara güzel şeyler düşündürmesi nedenine bağlamıştır.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 87 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-87-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:16:31 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118920  HAZIRLIK

1. Türk halk hikâyelerinden “Kerem ile Aslı” hikâyesi hakkında neler biliyorsunuz?

Kerem İle Aslı Hikayesi

İSFAHAN şahlarından birinin hiç çocuğu olmuyordu. Hazine nâzırı vazifesini gören keşişin de çocuğu olmamaktaydı. Nihayet, epey duadan ve adaktan sonra şahın bir oğlu, keşişin de bir kızı dünyaya geldi. Oğlana Ahmet Mirza, kıza da Kara Sultan adı kondu. Babalarının niyeti büyüdüklerinde çocukları birbirleriyle evlendirmekti. Ancak keşiş sonradan bu karardan caydı ve İsfahan’dan üç gün ötede Zengi köyüne çekilerek şahın hizmetinden ayrıldı. Aradan yıllar geçti, iki genç de büyüdüler. Bir gün en yakın arkadaşı Sofu, Ahmet Mirzâ’yı ava götürdü. Av dönüşü, şahininin bir bahçeye indirdiği avını almak için oraya giren Ahmet Mirza gergef işleyen bir kız gördü ve görür görmez ona vuruldu. Konuştular, ilk işleri adlarını değiştirmek oldu. Ahmet Mirza Kerem ismini, Kara Sultan da Aslı Han adını aldılar.

Bu olay üzerine Kerem, yemeden, içmeden kesildi. Bir kocakarı oğlanın sırrını öğrenip babasına bildirdi. Babası da keşişten kızı istedi. Din ayrılığından dolayı bu işe yanaşmayan keşiş, şahtan mühlet istedi ve kızı alıp kaçtı. Bunu öğrenen Kerem de Sofu kardeşi alıp onların peşlerine düştü. Her uğradıkları yerde atlarını bağlayıp kahveye giriyorlar, keşiş hakkında bilgi alıp yeniden yollara düşüyorlardı. Hikâyenin sonrası hemen hemen bir kovalamacadan ibaretti. Zengi, Hoy, Genç, Revan, Gürcistan, Kars, Oltu gibi birçok yerleri dolaştılar. Başlarına birçok macera geldi. Nihayet Kayseri de izlerini buldular. Keşiş, zindancıbaşılık ediyor, kızın anası ise diş çekiyordu.

Kerem dişini çektirmek bahanesiyle kızla temas etti. Aslı onu görünce boynuna sarılıp Müslüman oldu. Fakat keşişin müracaatı üzerine evde geceleyin pusu kuran beyin adamları, Kerem’le Sofu gelince onları yakalayıp hapse attılar. Beyin Hasene Hanım adında akıllı bir kızkardeşi vardı. İşi halletmeyi üzerine aldı. Kırk kızı süsleyip gül bahçesine saldı. Aslı Han’ı da aralarına karıştırdı. Kerem’i bahçeye getirdiler. Aslı bahçeye girer girmez Kerem gözlerini ona dikti. Öbür güzelleri görmedi bile. Ama, keşiş gene kızını kaçırdı. Kerem ile Sofu onları Halep’te buldular, Halep Paşası araya girince keşiş düğüne razı olmuş gibi göründü. Aslı Han’a sihirli bir düğün elbisesi yaptı ki, düğün gecesi Kerem düğmelerini çözüp eteğe geldikçe yukarıdan gene iliklenirdi. Tan ağarırken Kerem öyle ateşli bir hale geldiki ağzından alev çıktı. Yandı, kül oldu. Aslı kızgın küllerini toplarken süpürge ettiği saçları tutuştu, o da yandı.

 2. Bazı şair ve yazarların kimi eserlerinde toplumsal çağrıda bulunmasını, halkı kendi istediği ideoloji ve fikre yönlendirme çabasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bazı şair ve yazarlar bireysel duygularla yazarken bazı şairlerde toplumsal kaygı ön plandadır.Çünkü içinde yazadığı topluma kayıtsız kalamamaktadır. Toplumun içinde sorunlara, adaletsizliklere,eşitsizliklere ışık tutması onlar için vazgeçilmez hel gelmiştir.

4. METİN

KEREM GİBİ

Hava kurşun gibi ağır!!

Bağır

bağır

bağır

bağırıyorum.

Koşun

kurşun

erit-

-meğe

çağırıyorum…

O diyor ki bana:

— Sen kendi sesinle kül olursun ey!

Kerem

gibi

yana

yana…

“Deeeert

çok,

hemdert

yok”

Yürek-

-lerin

kulak-

-ları

sağır…

Hava kurşun gibi ağır…

Ben diyorum ki ona:

— Kül olayım

Kerem

gibi

yana

yana.

Ben yanmasam

sen yanmasan

biz yanmasak,

nasıl

çıkar

karan-

-lıklar

aydın-

-lığa..

Hava toprak gibi gebe.

Hava kurşun gibi ağır.

Bağır

bağır

bağır

bağırıyorum.

Koşun

kurşun

erit-

-meğe

çağırıyorum…

Nâzım Hikmet, Henüz Vakit Varken Gülüm

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 86 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-86-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:13:57 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118918  ŞAİRİN BİYOGRAFİSİ

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884 – 1958)

Batı ve özellikle Fransız tarzı şiir unsurlarını, Türk şiir anlayışına adapte etmeye çalışmıştır. Şiirlerinde Osmanlıya olan hayranlığını yansıtmıştır. Os­manlı Devleti’nin yüzyıllara hükmetmiş kültüründen taviz vermeksizin, kök­lerine bağlı; klasik fakat klişe olmayan şiirler kaleme almıştır.

Türkçeyi aruza başarıyla uygulayan şair, “Ok” şiiri dışındaki tüm şiirle­rini aruz ölçüsüyle yazmış, Arapça ve Farsça kelimeler kullanmış, musiki havası olan, akıcı eserler ortaya koymuştur. Yahya Kemal, hayatı boyunca şiirlerini kitaplaştırmamış; günümüzdeki eserleri, Yahya Kemal Enstitüsü tarafından yayımlanmıştır.

Toplumsal konulara değinmeyen şair, daha çok lirik şiirleriyle tanınmıştır. “Aşk, lirizm, ölüm kaygısı, sonsuzluğa ulaşma duygusu” gibi temaları şiirlerinde işlemiştir. Lirik şiirlerinin yanında “Akıncı, Mohaç Türküsü” gibi kahramanlık konusunu işlediği epik şiirler de yazmıştır. İstanbul’un doğal güzelliklerini yansıtan şair, “İstanbul şairi” olarak tanınmıştır. “Aziz İstanbul, Siste Söyleniş, Bir Başka Tepeden” şiir­lerinde İstanbul’a duyduğu hayranlığını dile getirmiştir. Şiirlerinde dil ve üsluba önem vermiş, en uygun kelimeyi bulana kadar şiirin bitmiş olduğunu kabul etmemiştir.

“Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârıyla, Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş (şiir); Aziz İstanbul, Eğil Dağlar (deneme); Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebî Hatıralarım (anı); Siyasi ve Edebî Portreler (biyografi)” eserlerinden bazılarıdır.

DİL BİLGİSİ

1. “Mohaç Türküsü” şiirinde geçen sıfatları bulunuz. Bu sıfatlar çıkarılınca şiirin anlamında nasıl bir deği­şiklik olacağını söyleyiniz.

o hücûmun > İşaret Sıfatı

bütün aşkıyle > belgisiz Sıfat

o sabâh > işaret Sıfatı

ilk atılan >sayı sıfatı

yüz atlı>sayı sıfatı

o ova > işaret Sıfatı

meşhûr ova >niteleme sıfatı

bir ülkeyi parlattığı >niteleme sıfatı

uğruna can verdiğimiz yerde  >niteleme sıfatı

Gül yüzlü bir âfetti  >niteleme sıfatı

her pûsesi  > belgisiz Sıfat

o visâle > işaret Sıfatı

Allâha giden yolda  >niteleme sıfatı

dört nala >sayı sıfatı

bir anda > işaret Sıfatı

Bir bahçedeyiz > belgisiz Sıfat

Şimşek gibi bir hâtıra >niteleme sıfatı

 2. “Hâtıra, ebedî, vedâ, âfet” kelimelerindeki düzeltme işaretinin işlevini söyleyiniz. Şairin bu kelimeleri düzeltme işaretiyle birlikte kullanmasının bir amacı olabilir mi?

 Hâtıra,vedâ,âfet kullanılmasının nedeni uzatma işareti olarak bulunur.Yani Arapça yazılışlarında bir elif vardır. edebî kelimesinde nispet i’si olarak kullanılır. Bunların kullanılması aruzun uzun –kısa ya da açık- kapalılık meselesinden dolayıdır.

 5. ETKİNLİK

Aşağıdaki dizelerde bazı kelimelerin yazımı, günümüz yazım kurallarına göre yanlıştır. Bun­ları bularak düzeltiniz.

• Bizdik o hücûmun bütün aşkıyle kanatlı;  

aşkıyla,hücum

• Geçtik hepimiz dört nala, cennet kapısından;

Yok.

• Dünyâya vedâ ettik, atıldık dolu dizgin;

dünyaya,veda

• Bir bir açılırken göğe, son def’a yarıştık;

defa

• Allaha giden yolda meleklerle karıştık.

Yok 

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 85 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-85-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:12:29 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118916  3. ETKİNLİK

Türk şiirinde; İslamiyet’in kabulüyle birlikte Arap ve İran edebiyatından alınan aruz ölçüsü de kul­lanılmıştır. Aruz ölçüsü hecelerin açıklık-kapalılığına ( kısalık-uzunluğuna ) dayanır. Ünlüyle biten he­celere açık, ünsüzle veya uzun ünlüyle biten hecelere de kapalı hece denir. Açık / kısa heceler “ . ” ile kapalı/uzun heceler de “ – ” ile gösterilir. Dizelerin son heceleri her zaman kapalı kabul edilir. Aruzla yazılmış bir şiiri, ölçü gereği parçalara ayırma işlemine takti (durak) denir. Aşağıda, okuduğunuz şiirin birinci bölümünde aruz ölçüsü ve takti uygulaması gösterilmiştir.

Bir bah çe/de yiz şim di/şe hit ler le/be râ ber;

– – ./ . – – ./ . – – ./. – –

Biz ler gi/bi öl müş o/yi ğit ler le/be râ ber.

– – ./ . – – ./. – – ./ . – –

Mefûlü/mefâîlü / mefâîlü /feûlün

Uzun ve kısa hecelerin bu şekilde bir düzen içinde sıralanmasının şiirin ahengine katkısını belirtiniz.

 Uzun ve kısa heceler şiirde ahengi sağlayan şiire müzikalite bir unsurdur. Nasıl ki hece ölçüsünde 7’li,8’li ve 11’li heceler ve durakları varsa ve bunlar şiire estetik katıyorsa aynı durum aruzda da uzun ve kısa hecelerle yapılmaktadır.

 4. ETKİNLİK

Bir bahçedeyiz şimdi şehitlerle berâber; / Bizler gibi olmuş o yiğitlerle berâber.

a. Yahya Kemal yukarıdaki dizelerde hangi manevi değeri yüceltmiştir? Aşağıdaki şiirde bu manevi değerin nasıl işlendiğini belirleyiniz. İki şairin aynı kavrama yükledikleri değerleri aktarma biçimlerinin farklı olmasını yorumlayınız.

 Şehadet duygu işlenmiştir. İki farklı şair de aynı olayı farklı işleyebilir. Çünkü aynı kavram ayrı kişilerde farklı yansımaları mutlaka olacaktır.

 b. Aşağıdaki şiirde hangi kelime grubunun tekrarıyla oluşan ahenk, anlamın pekiştirilmesine katkı sağlamıştır?

vatan bizimdir,

… onların,

… değil (edat grubu)

 

15 TEMMUZ MARŞI

Karanlık bir gece, kanlı ve derin.

Ateşle boyandı yüzü göklerin.

Şehitler bağrına uzandı yerin.

Zamanın nabzında atan bizimdir.

İhânet onların, vatan bizimdir.

 

Müjde verenleriz, korkutan değil.

Yurda kardeş kanı akıtan değil.

Namluyu millete doğrultan değil.

Tankların altına yatan bizimdir.

Esâret onların, vatan bizimdir.

Hıyânet zehrini akıtmış dile.

Şeytan’ı aldatır bu kahpe hîle.

Görmedi insanlar tarihte bile.

Bayrağı göğsünde tutan bizimdir.

Dalâlet onların, vatan bizimdir.

 

Tuzak kuranlara tuzak kuruldu.

Zulümle örülen zincir kırıldı.

Ülkeme yeniden mühür vuruldu.

Sevdayı toprağa katan bizimdir.

Nedâmet onların, vatan bizimdir.

 

Bizimdir ufukta büyüyen yollar.

Bizimdir diriliş bekleyen yıllar.

Semâya uzansın duâlı eller.

Doğan güneş bizim, batan bizimdir.

Sefâlet onların, vatan bizimdir.

Nurullah Genç, www.nurullahgenc.com

 

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 84 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-84-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:11:10 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118914  METNİ ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME

1. Mohaç Meydan Savaşı, şiirde nasıl tasvir edilmektedir? Yapılan tasvirler, savaş meydanını zihni­nizde canlandırmaya yetiyor mu? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

 1. ETKİNLİK

Gül yüzlü bir âfetti ki, her bûsesi lâle;

Girdik zaferin koynuna, kandık o visâle.

Bu dizelerde “gül yüzlü” ifadesiyle teşbih sanatı yapılmıştır. Teşbihin ana unsurlarından “benzeyen ve kendisine benzetilen” söylenmiş, yardımcı unsurları ise (benzetme yönü ve benzetme edatı) söylen­memiştir. Bu tür teşbihlere teşbihibeliğ denir.

Bu dizelerde yine “zafer” sevgiliye benzetilmiş ancak “sevgili” söylenmemiştir. İstiare adı verilen bu sanatta benzetmenin ana unsurlarından sadece biri bulunur (benzeyen ya da kendisine benzetilen). Bu dizede sadece kendisine benzetilen (zafer) söylendiği için açık istiare yapılmıştır.

Sizce şair söz sanatlarına yer vererek neyi amaçlamış olabilir? Açıklayınız.

 Söz sanatlarının anlatıma olan katkılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

1 .Anlatımı kişinin zihninde canlı kılar.

2.Anlatımı kalıcı yapar.

3.Verilmek istenen mesajın daha çabuk yerine ulaşmasını sağlar.

4.Anlatımı ilgi çekici hale getirir.

5. Anlatımı sıradanlıktan kurtarır.

ö.Kisinin havai dünvasım canlı kılar.

 2. “Gül yüzlü bir âfetti ki her bûsesi lâle;” dizesinde geçen “âfet” kelimesi “güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını alan kadın” anlamına gelmektedir. Şiirlerde geçen, her şair tarafından ortak olarak kullanılan kalıplaşmış ve nükteli sözlere mazmun denir. Siz de okuduğunuz şiirdeki mazmunları bulunuz. Bunların şiirin anlamına nasıl katkı sağladığını tartışınız.

 Bir bahçedeyiz şimdi şehitlerle berâber > Cenneti bahçeye benzetmiş

 3. “Mohaç Türküsü” şiirinde geçen “âfet, bûse, dünyâ, hücûm, lâle, meşhûr, vedâ” gibi kelimelerde dü­zeltme işaretinin uzatma işleviyle kullanıldığı görülmektedir. Türkçe kökenli kelimeler yerine şairin bu yabancı kökenli kelimeleri kullanma amacının ne olabileceğini tartışınız.

 Bu şiir aruzla yazılmış olup Türkçe kelimeler açıklık kapalılık noktasında aruza uygun değildir. Aruzla yazmak isteyen şairlerimiz açıklık kapalılık noktasında sıkıntıya düşünce Arapça-Farsça kelimeleri kullanmayı tercih etmişlerdir. Fakat unutmamak lazımdır ki Yahya Kemal de aruzu Türkçeye uyarlayan en önemli şairlerden biridir.

4. Okuduğunuz şiirin kafiyelerini ve kafiye örgüsünü gösteriniz.

Uyak örgüsü : Mesnevi nazım şekli

1.Beyit: -at >Tam kafiye

2. Beyit:-es >Tam kafiye

3. Beyit: -ündü >Zengin Kafiye

4.Beyit: -âle> Zengin Kafiye –Düzeltme işaretinden dolayı

 2. ETKİNLİK

Lâkin kalacak doğduğumuz toprağa bizden;

Şimşek gibi bir hâtıra nal seslerimizden.

Dizelerinde şair, dış dünyadan aldığı zihinsel uyarımları benzetme, mecaz, istiare vb. söz sanat­larına başvurarak yeni bir biçimde ifade etmiştir. “Nal seslerinden şimşek gibi bir hatıra” ifadesi, şairin zihninde dış dünyayı yorumlama biçimidir. Dilin dış dünyayı anlatmaya yetmediği durumlarda şairin başvurduğu bu imgeler, şiiri diğer yazı türlerinden ayırır. Şair, dış dünyada gözlemlediği nesneleri se­çer, sanatçı duyarlılığı ve hayalgücüyle seçilen bu nesneler arasında değişik ilişkiler ve bağlantılar kurar. Gözlemlediği nesnelerin kopyası olmayan yeni bir tasarım oluşturur. Etkileyici, heyecan verici, hayranlık uyandırıcı bu kullanımlara imge denir. Soyut tasarımlardan oluşan imge, bir kelime olabilece­ği gibi bir kelime grubu, ipuçları verilmiş ancak açıkça söylenmemiş birim şeklinde de olabilir.

Şiirdeki diğer imgeleri de siz bulunuz. Şiirin imge bakımından zengin olup olmadığını söyleyiniz.

 Bir bir açılırken göğe, son def’a yarıştık;

Allâha giden yolda meleklerle karıştık.

Savaşta şehit düşen akıncıların durumu anlatılmıştır.

 Yukarıdaki dizelerde “ç, t, k, f, h, s, ş” gibi sızıcı, sert sesler kullanılarak âdeta savaş meydanındaki ok, kılıç, kalkan, at kişneme sesleri hissettirilmiştir. Şiirde bu şekilde temaya uygun seslerin kullanıl­masına ses akışı denir. “Mohaç Türküsü” adlı şiirdeki diğer ses akışı örneğini bulunuz.

 Bizdik o hücûmun bütün aşkıyle kanatlı;

Bizdik o sabâh ilk atılan safta yüz atlı.

 l sesi 

Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle,

Canlandı o meşhûr ova at kişnemesiyle!

y ve l sesi 

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 83 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-83-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:09:34 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118912  İrsalimesel

Anlatıma güç kazandırmak için söz, yazı veya şiirde; atasözü, özdeyiş ve çok bilinen yaygın bir sözü kullanma sanatıdır.

Örnek

Çağır Karac’oğlan çağır / Taş düştüğü yerde ağır

Gönül sevdiğinden soğur / Görülmeyi görülmeyi.

Karacaoğlan

Bu dizelerde “Taş düştüğü yerde ağır (kalır).” atasözü kullanılmıştır.

 

Tezat

Anlamı güçlendirmek için karşıt kavramların bir arada kullanılmasıdır. Tezat sanatının olabilmesi için zıt kavramlardan birinin gerçek, diğerinin mecaz anlamda kullanılması gerekir.

Örnek

Çın çın ötüyor sessizlik / Gerilmiş kolum bacağım

Faltaşı gibi bekliyorum / Tıkanacağım.

Melih Cevdet Anday

Bu dizede “sessizlik” ve “çın çın ötmek” karşıt sözleriyle tezat sanatı yapılmıştır.

 

Tenasüp (Uygunluk)

Anlamca birbiriyle ilgili kelimelerin bir arada kullanılması sanatıdır.

Örnek

Yine bahar geldi, bülbül sesinden / Sada verip seslendi mi yaylalar

Çevre yanın lale sümbül bürümüş / Gelin olup süslendin mi yaylalar

Ruhsati

Bu dörtlükte kullanılan “bülbül, sada, seslenme”, “bahar, bülbül, lale, sümbül”, “gelin olma, süslen­me” kelimeleri anlamca birbiriyle ilgili olduğundan tenasüp sanatı yapılmıştır.

 

Kinaye

Bir kelimenin veya sözün hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek biçimde birlikte kul­lanılmasıdır. Burada asıl olan kelimenin mecaz anlamdır.

Örnek

Şu karşıma göğüs geren

Taş bağırlı dağlar mısın?

Yunus Emre

Bu dizelerdeki “taş bağırlı” sözü hem gerçek (dağların bağrında taşlar olması) hem de mecaz (acı­masız) anlamda kullanılmıştır.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 82 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-82-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:08:16 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118910  METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI

afet: Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren.

pûse (buse): Öpücük, öpme.

ebedî: Sonsuz, ölümsüz.

visal: Kavuşma.

Yukarıda anlamları verilen kelimelerin doğru telaffuzuna yönelik çalışmalar yapınız.

 METİN VE TÜR İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

ŞİİRLE İLGİLİ KAVRAMLAR

Şiirin bütününü oluşturan dizelerin kümeleniş biçimine nazım birimi denir. Nazım birimi, dize grup­larını oluşturan dize sayısına göre adlandırılır. Şiirde en küçük nazım birimine mısra (dize) adı verilir. Dize; bir şiirin parçası olabileceği gibi, kendi içinde bağımsız bir bütün de olabilir. İki dizeden oluşana beyit, üç ve daha fazla dizeden oluşana da bent denir. Dört dizeden oluşan nazım birimine dörtlük de denir. Okuduğunuz şiirin nazım birimi beyittir.

Epik Şiir

Yiğitlik, kahramanlık, vatan sevgisi temalarının işlendiği şiirlerdir. Epik, Yunancada destan anlamı­na gelen epope kelimesinden gelmektedir. Milletlerin hayatında derin izler bırakan tarihî olayları dile getiren destanlar da epik şiirlerdir. Okuyucuyu coşturan bu şiirler aynı zamanda lirik özellikler de taşır.

Yahya Kemal, Türk akıncılarının vatan sevgilerine karşı duyduğu hayranlık ve hasret duygularını işlediği “Mohaç Türküsü”nde Osmanlı tarihini yüceltmiştir.

Mohaç Meydan Savaşı, 29 Ağustos 1526 tarihinde ve 2 saat gibi kısa bir sürede Osmanlı lehine sonuçlanmıştır. Bu özelliği ile tarihin en kısa süren meydan savaşı olarak nitelendirilmiştir. Kanuni ve Sadrazam Damat İbrahim Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, düşmanı dize getirmiş ve seferi zafer­le taçlandırmıştır.

EDEBÎ SANATLAR

Tariz

Söylenen bir sözün, kavramın gerçek veya mecaz anlamı dışında tamamen tersini anlatma sana­tıdır.

Örnek

Her nereye gidersen eyle talanı / Öyle yap ki ağlatasın güleni

Bir saatte söyle yüz bin yalanı / El bir doğru söylerse inanma

Huzuri

Bu dörtlükte şair, okuyucuya öğüt veriyor. Yetim hakkı yemeyi, halkın işini bozmayı, çevresini kırıp geçirmeyi, kimseye yardım etmemeyi öğütlüyor. Ancak, dikkat edilirse şairin asıl amacı bunların tam tersinin doğru olacağını anlatmaktır. Şair, bu dörtlükte söylenenlerin tersini anlatmak istiyor.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 81 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-81-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Fri, 21 Sep 2018 21:06:33 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=118908  HAZIRLIK

1. Mohaç Savaşı hakkında bildiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

2. Tarihî konu ve temaları işleyen şiir, hikâye, roman, tiyatro vb. türlerde eserler okudunuz mu? Bu tür eserleri okumanın millî birlik ve beraberliğe katkısını tartışınız.

3. Herhangi bir olayı, tarih kitapları ya da ansiklopedilerden okumakla edebî bir eserde okumanın ne gibi farklılıkları olabilir? Düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz.

 Tarihi olayın gerçekliği kesinken edebi eserler kurgu üzerine dayalıdır. Edebi eserler tarihsel gerçekliği alıp onun üzerine kurgu oluşturup öylece insanların önüne koyar. Mesela Tarık Buğra, Osmancık isimli kitabında Osman Beyi ve devletin kuruluşunu anlatsa da tarihsel açıdan olaylar doğru olup konuşma, diyalog,duygu ve düşünceler kurgudur.

 3. METİN

MOHAÇ TÜRKÜSÜ

Bizdik o hücûmun bütün aşkıyle kanatlı;

Bizdik o sabâh ilk atılan safta yüz atlı.

 

Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle,

Canlandı o meşhûr ova at kişnemesiyle!

 

Fethin daha bir ülkeyi parlattığı gündü;

Biz uğruna can verdiğimiz yerde göründü.

 

Gül yüzlü bir âfetti ki her pûsesi lâle:

Girdik zaferin koynuna, kandık o visâle!

 

Dünyâya vedâ ettik, atıldık dolu dizgin;

En son koşumuzdur bu! Asırlarca bilinsin!

 

Bir bir açılırken göğe, son def’a yarıştık;

Allâha giden yolda meleklerle karıştık.

 

Geçtik hepimiz dört nala cennet kapısından;

Gördük ebedî cetleri bir anda yakından!

 

Bir bahçedeyiz şimdi şehitlerle berâber;

Bizler gibi ölmüş o yiğitlerle berâber.

 

Lâkin kalacak doğduğumuz toprağa bizden

Şimşek gibi bir hâtıra nal seslerimizden!

 

Yahya Kemal Beyatlı, Kendi Gök Kubbemiz

mef û lü/me fâ î lü/me fâ î lü/fe û lün

]]>