Bir ismin darkapsamda biranlamı karşılarken kendi türündeki tüm isimleri kapsayacak biçimde kullanılmasıdır. Ayrıca tek bir varlığın anlamını karşılarken benzer varlıkların da anlamını kapsamasına anlam genişlemesi denir.
“Selpak” bir kağıt mendil markası, zamanla, markası ne olursa olsun tüm kağıt mendiller için “selpak” sözcüğü yaygınlaşmıştır.
“Jilet” bir tıraş bıçağı markasıdır. Ancak güzümüzde tüm tıraş bıçaklarının genel adıdır.
“Jeep” 4x4türünden birotomobil markasıdır. Bugün için tüm 4×4’lerin genel adıdır.
Bu özel isimlerin genişleyip bütün bir türün genel adı özelliğini kazanması gibi bazı cins isimlerde bu özelliği gösterebilir.
“Yıldız” veya eş anlamlısı “star” sözcüklerinin anlamı “gök cismi” “güneş” anlamından genişleyerek genellikle sanat, spor alanlarında yükselen kişiler içinde kullanılırolması anlam genişlemesidir.
*Bir sözcüğün kapsadığı anlamlardan bir ya da birkaçını kaybetmesidir.
Oğlan kelimesi eskiden hem erkek hem de kız evlat için kullanılırken günümüzde sadece erkek evlat için kullanılmaktadır.
“Erik” sözcüğü, şeftali, kayısı, zerdali anlamını içerirken, sonradan bir tür meyve için kullanılarak anlam daralmasına uğramıştır.
b. Anlam genişlemesi
*Bir sözcüğün kapsamına yeni anlamların girmesidir.
Örneğin ; “alan” sözcüğü, “düz ve açık yer” anlamını içerirken anlam genişlemesine uğrayarak “iş, meslek, araştırma-inceleme” anlamlarını da kazanmıştır.
*Bir sözcüğün eski anlamından sıyrılarak yeni anlamlar kazanmasıdır.
Üzmek sözcüğü Göktürk yazıtlarında kırmak, kesmek iken günümüzde hoşnutsuzluk anlamında kullanılmaktadır. Yine ukalâ sözcüğü Osmanlı Türkçesi’nde akıllılar anlamında iken günümüz Türkiye Türkçesi’nde kendini beğenmiş anlamında kullanılmaktadır.
d. Somut ve Soyut Anlam
Beş duyu organı vasıtasıyla algılayabildiğimiz varlıkları karşılayan sözcüklere somut anlamlı sözcükler algılayamadıklarımıza soyut anlamlı sözcükler denir.
Somut:
Taş, kapı, insan, hava, ısı, ışık, ses rüzgâr…
Soyut:
Sevgi, dostluk, kin, nefret, öfke, mutluluk…
Sözcükler kullanıldıkları cümleye göre ya soyut ya da somut anlamlı olabilir.
Çektiğim acıları bir ben bilirim. Yemeğin acısı fazla olmuş.
Sıcaklar başlayınca havadaki nem oranında önemli bir artış oldu.
Sen bu işten havanı alırsın dostum, dedi.
Somut ve Soyut Anlamla İlgili Uyarılar :
Bir sözcük temel anlamıyla somutken cümlede kazandığı anlamıyla soyut olabilir. Bu yüzden sözcükler somutluk soyutluk yönünden değerlendirilirken cümle içinde kazandığı anlama göre değerlendirilir.
Örnek :
Sözgelimi “hava” sözcüğü dokunma duyusuyla ilgili somut bir anlam taşırken “Eski eşyalar salona ayrı bir hava vermiş.” cümlesinde soyut bir anlam kazanacak şekilde kullanılmıştır.
]]>Bir sözcüğün anlattığı kavramdan az çok uzaklaşması, onunla uzak yakın ilgisi bulunan ya da hiç ilgisi bulunmayan yeni bir kavramı yansıtır duruma gelmesine anlam değişmesi denir. Anlam değişmesi dilde şu şekillerde görülür:
Bir varlığın bir türünü ya da bölümünü anlatan sözcüğün zamanla o varlığın bütün türlerini birden anlatır duruma gelmesine anlam genişlemesi denir. Alan sözcüğü “düz, açık yer” anlamında kullanılırken günümüzde, bu anlamı yanında meslek, iş, araştırma-inceleme alanı vb. anlamlarında kullanılmaktadır. Yıldız gökteki yıldız anlamı yanında “herkesçe çok sevilen, mesleğinde parlayan sanatçı anlamında kullanılmaktadır. Hatta bu sözcük sinema, televizyon sanatçısı anlamına da gelmektedir. Anlam genişlemesi edebî eserlerde, mecazlı sözlerde çokça görülür.
Bir sözcüğün eskiden anlattığı durumun, nesnenin bir bölümünü bir türünü anlatır duruma gelmesidir. Eskiden (Göktürkçede) mal mülk anlamında kullanılan tavar (davar) sözcüğü, günümüzde sadece koyun keçi sürüsü anlamında kullanılmaktadır.
Aynı şekilde oğlan “çocuk, evlat” demek iken, yani hem kız hem oğlan çocuğunu karşılarken, bugün sadece erkek çocuğunu karşılamaktadır. Örneklerden görüleceği gibi anlam daralmasında sözcüğün ilk anlamında bir daralma olmaktadır.
Herhangi bir anlamda kullanılan sözcüğün sonradan bambaşka bir anlamda kullanılmasıdır. Eskiden (Göktürkçede) üzmek, “kırmak, kesmek” anlamında kullanılırdı. Zamanla bu sözcük başka bir anlama geçerek günümüzde “üzüntü vermek” anlamında kullanılmaktadır. Sakınmak “düşünmek, üzerinde durmak, kederlenmek, yaslanmak anlamlarına geliyordu. Günümüzde ise “herhangi bir şeyi yapmaktan, korku ve üzüntü verir düşüncesiyle uzak durmak” demektir. Yani önleyici tedbir almaktır. Ucuz (Gök-türkçede) kolay, değersiz, hakir anlamında iken bugün “az para ile alınan” anlamındadır. “Duman” anlamında kullanılan tütün sözcüğü de bir bitki türünü, tütün bitkisini karşılar duruma gelmiştir. Bu tür anlam geçişlerinde sözcüğün ilk (temel) anlamı kaybolmakta, zamanla başka anlamlara geçmektedir.
]]>