Soru 1 |
Eylülde Kaçkarlar'ın çevresinde "kestane karası fırtınası" gelip çatar. Kestanelerin dökülme zamanıdır artık. Yöre insanı için kestanenin hem meyvesi, hem de kerestesi çok değerlidir. Çünkü evlerin özellikle dış cephesi bu ağaçtan yapılır. Rüzgarlar vadilerde uğuldamaya, yapraklar dökülmeye başlamıştır bu günlerde. Karın habercisi olan "karakuş" birazdan pencerenin pervazına tüner. Derinden kurt sesleri gelir. Orman tüm yaşamıyla hazırdır uzun ve beyaz kışa.
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerin hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır?
(ÖSS 2000)
Karşılaştırma, tanımlama, öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Açıklama, öyküleme, betimleme İpucu: TEBRİKLER! | |
Tartışma, karşılaştırma, öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tanımlama, örnek gösterme, betimleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Açıklama, tartışma, örnek gösterme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 2 |
Derken davul zurna çalmaya başladı. Önde davulcu, bir öne bir arkaya eğilip belindeki püskülleri savurarak yürüyor, davulunu gümbürdetiyordu. Ardında zurnacı, zurnasının ağzını bir o yana bir bu yana çevirerek çalıyordu. Davulcuyla zurnacının ardına takılmış birkaç çocukla onları izleyen bir kedi vardı. En önde ise dili dışarıda bir köpek, havlayarak koşuyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
(ÖYS 1992)
Tanımlamalara yer verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Varlıkları ayırıcı özellikleriyle anlatma İpucu: TEBRİKLER! | |
Örneklendirmelerden yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırmalara başvurma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Anlatılanları nedenleriyle belirtme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 3 |
Köyden kasabaya taşınmıştık. Cadde üstünde, sol tarafta bahçesi olan, beyaz boyalı bir ev satın almıştık. Bahçemizden, komşu bahçeden gelen küçük bir su yolu geçiyordu. Bu su, yan duvarın altından aşağıdaki bahçelere akıyordu. Bizim bahçenin bir köşesinde ufak bir tel kümes vardı. Dip tarafa domates, biber, yeşil salata ekilmişti. Cadde tarafında sardunyalar, pembe karanfiller, hanımelleri bulunurdu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerine başvurulmuştur?
(ÖYS 1991)
Açıklama - öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tartışma - betimleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öyküleme - betimleme İpucu: TEBRİKLER! | |
Açıklama - tartışma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örneklendirme - öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 4 |
(I) Minibüsle, sabahleyin yola çıktık. (II) Yeşilin, açığından koyusuna değin bütün tonlarıyla bezenmiş ağaçların süslediği yamaçlardan, tepelerden geçtik. (III) Şırıl şırıl akan derecikleri aşa aşa sonunda yeryüzü cennetine vardık. (IV) Çevresini irili ufaklı ağaçların kuşattığı mavi, duru, büyük göle bakan bir yamaçta durduk. (V) Kameramızı çıkarıp bu manzarayı görüntüledik.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde betimlemeye yer verilmemiştir?
(ÖSS 1999)
I. ve II. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
l. ve V. İpucu: TEBRİKLER! | |
II. ve III. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
II. ve IV. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
III. ve IV. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 5 |
Dil, İnsanların düşündüklerini, duyduklarını bildirmek için kullandıkları, sözcükler ve işaretlerden oluşan bir anlaşma aracıdır. Ancak, herhangi bir araç değildir. Bir ulusun kimliğini belirleyen, duygu ve düşünce dünyasını besleyen en önemli etkendir. Aynı zamanda ulusal kimliği yansıtan bir ayna gibidir. Bu ayna kirlenirse toplumsal varlığımız da kirlenir. İşte bu gerçeklerden yola çıkarak bütün ülkede anadili bilincini ve duyarlığını besleyip geliştirme çabası içinde olmalıyız. Çünkü bir dili yozlaşmaktan, bozulmaktan kurtaracak güç, yasalar ve yasaklamalar değil; o dili konuşan toplumun dil bilinci ve duyarlığıdır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? (ÖSS 2004)
Dilin önemi ve işlevi vurgulanmıştır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Okuyanı yönlendiren bir hava taşımaktadır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tanımlamaya yer verilmiştir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yargılardan biri benzetmeyle somutlaştırılmıştır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örneklerden yararlanılmıştır. İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 6 |
Bir öyküyü okuyanla, onun oyunlaştırılmış biçimini sahnede izleyen kişi arasındaki fark nedir? İzleyen, gördüklerini dolaysız olarak yaşamaktadır. Başka deyişle sahnede, ortaya konulan hazır bir dünya vardır; İzleyici tüm duygularını harekete geçirerek bu dünyayı algılar. Okuyan İse, okuduklarını kendi düşünce ve düş süzgecinden geçirerek kafasında canlandırır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
(ÖYS 1994)
Karşılaştırma İpucu: TEBRİKLER! | |
Tanımlama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Açıklama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örneklendirme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 7 |
Andersen'i Özgün kılan bir özellik, çevremizdeki sıradan nesneleri kişileştirip birer masal kişisine dönüştürmesidir. Öykülerinde küçücük nesneler, nesne niteliklerini hiç yitirmeden insanlarınkine benzer serüvenler yaşar: Kurşun asker, yıkımdan yıkıma sürüklenirken gözüpekliğinden ve iyimserliğinden bir şey yitirmez; tencere vurulur, çömlek ve masa konuşur. Bunun yanında Andersen bize, kişileri hiç de masalsı sayılamayacak, oldukça gerçekçi masallar da anlatır: Eski Ev, Kapıcının Oğlu
Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? (ÖSS 2007)
Tanımlama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örneklere yer verme İpucu: TEBRİKLER! | |
Betimleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tartışma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tanık gösterme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 8 |
(I) Sonbahar, kendisinden sonra gelecek kış mevsiminin gizli telaşını yaşatıyor doğaya. (II) Amasra' da bir Roma yapıtı olan Kuşkayası Yol Anıtı sarı bir örtüyle kaplanıyor. (III) Hasankeyf ^ teki Artukoğulları zamanından kalma cami, minaresindeki son leyleği yolcu ediyor. (IV) Kaçkarlarda yağmur fazla mesai yapmaya başlıyor. (V) Bolu dağları'nda, Istrancalarda gezinirken yerlerde ağaç gövdelerinin hüzünlü yüzlerini, acılı bakışlarını görüyoruz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde insana özgü bir nitelik doğaya aktarılmamıştır? (ÖSS 2001)
II İpucu: TEBRİKLER! | |
III İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
IV İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
V İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
I İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 9 |
Edebiyatın konusu insandır, doğadır; edebiyat bütün olanaklarıyla insanı tanıtmaya yönelmiştir. Eleştirinin konusu ise eserdir; amacı eseri tanıtılmak ve değerlendirmektir. Edebiyatta dolaysız bir yaratma söz konusudur. Eleştirmen ise dolaylı yaratan kişidir. Yargılanacak bir eser olmadıkça eleştiri de olmaz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
(ÖYS 1988)
örneklendirme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırma İpucu: TEBRİKLER! | |
Tanımlama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tartışma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 10 |
Kenar mahalleler. Birbirine geçmiş, yaşlanmış tahta evler. Kiminin kaplamaları biraz daha kararmış, kiminin balkonu biraz daha eğrilmiş, kimi biraz daha öne eğilmiş, kimi biraz daha çömelmiştir. Hepsi hastadır; onları seviyorum; çünkü onlarda kendimi buluyorum.
Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisine bir örnektir? (ÖYS 1987)
Tartışma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Açıklama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öyküleme (hikaye etme) İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örnekleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleme (tasvir) İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 11 |
Bir vapur yanaşıyor Eminönü ^ ndeki vapur iskelesine. Martılar ona çığlıklarıyla eşlik ediyor, Günün ilk ışıklarıyla birlikte insanlar birer İkişer dolduruyorlar kaldırımları. Yol kenarındaki taksiler, gecenin yorgunluğunu atıyor. Caminin avlusunda güvercinler... Galata köprüsündeki emektar kahvede sabah çayları içiliyor; buharlar yükseliyor bardaklardan, pencereden içeriye dolan güneşle birlikte. Ah, bir de bu deniz kokusu,..
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
(ÖSS 1997)
Nesnelere, insanlara özgü nitelikler yükleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleyici bir yol izleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Çeşitli duyulara seslenme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Gözlem gücüyle ayrıntılar seçme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örneklerden ve karşılaştırmalardan yarar¬lanma İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 12 |
"Güzelliğin görece olduğu doğru değildir. Toplumu oluşturan bireyler birçok 'güze!' tanımında birleşiyor. Bir bakıma moda konusuna benziyor bu. Moda, başlangıçta bir tür kişisel ve yaratılan güzelliktir; yeni olduğu için de görecedir. Ancak bu yaratılan güzellik gerçekte ortak bir çabanın ürünüdür. Elİot'un dediği gibi 'Bugün geçmişle yönetilir; geçmiş de bugünle değişime uğrar." Nitekim bunun böyle olduğunu, güzelliğin ortak bir çabadan kaynaklandığını, son yıllarda yapılan on araştırmadan sekizi doğruluyor."
Bu parçada öne sürülen düşünceyi açıklamak için şu yollardan hangisine başvurulmamıştır?
(ÖYS 1983)
Tanımlamaya yer verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örneklendirmeye yer verme İpucu: TEBRİKLER! | |
Karşılaştırmaya başvurma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tanık gösterme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Sayısal verilerden yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 1 |
Çevrede binlerce ağacın milyarlarca dalı ve yaprağı arasında kaybolmuş kuşların cıvıltısı... Gün ışığının rengarenk tonları... Şırıl şırıl akan küçük dereler... Ayaklarınızın altında çıtırdayan yeşil, kızıl, kahverengi yapraklardan oluşan bir halı.., Kısacasıburası doğanın güzelliğine doyamadığımız, hayran kaldığımız, kalabalıktan uzak bir dinlenme yeri.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki yolların hangisine başvurulmamıştır? (ÖYS 1992)
Kişisel duyguları belirtme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Bitirilmemiş cümleler kullanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Gözlemlere yer verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kişileştirme sanatına yer verme İpucu: TEBRİKLER! | |
Sıfatlardan yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 2 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde görme ve dokunma duyularına seslenen ayrıntılar bir arada verilmiştir?
(ÖYS 1983)
Bursa ipeklisi gibi yumuşak, sarı, dalgalı saplarını okşadıkça bir mutluluk duyuyordu. İpucu: TEBRİKLER! | |
Adamın gürültülü, peltek konuşmasını dinledikçe sıkıntıdan terliyordu. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Uzayıp giden bu çorak, bomboz topraklara baktıkça içine bir sıkıntı çöküyordu. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Erzurum taşından yapılmış yüzükler, işlenmiş renk renk kolyelere hayranlıkla bakıyordu. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Sararmış kağıt parpasındaki şiiri okudukça anıların, eski günlerin içine dalıyordu. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 3 |
"Turna katarları geçiyordu gölün üstünden, gölgeleri maviye dönüşerek. Van Gölü, günün her anında bir renk cümbüşünde yunup arınıyordu. Bir bakmışsın, göl bir anda som turuncuya kesmiş. Bir bakmışsın, gölün ucundan bir mor şimşeği girmiş, bütün gölü som mora boyayarak öteki ucundan çıkmış, ak köpüklü dalgalarla bütün gölü süsleyerek."
Bu betimlemede (tasvirde) bulunmayan özellik aşağıdakilerden hangisidir? (ÖSS 1982)
Ayrıntılar üzerinde yoğunlaşma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Görsel öğelere ağırlık verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Doğayı devinim içinde yansıtma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Doğa olaylarını kişileştirme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İşitsel öğelere yer verme İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 4 |
Küf yeşili yaprağın üzerinde koyu benekler vardı. Yapraktan acı, kekiğimsi bir koku geliyordu. Adam, yaprağa bakıyor, beneklerini sayıyordu. Birden yaprağın üstündeki beneklerden biri kımıldadı, irkildi adam. Önce gözlerine inanamadı. Koyu kestane sırlıyla minicik bir böcek! Sonra böceğin sırtındaki koyu kestane kabuk çıtırdayarak yarıldı, altından tül gibi yarı saydam kanatlar çıktı. Uçuverdi böcek. Nemli, ılık bir esintinin içinde yitip gitti.
Bu parçada, ayrıntıların seçiminde aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır?
(ÖYS 1993)
Görme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tatma İpucu: TEBRİKLER! | |
Dokunma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İşitme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Koklama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 5 |
"Ankara, tarihin şaşırtıcı terkipleriyle doludur. Burada kerpiç bir duvardan İyonya tarzında bir sütun başlığı fırlar; bir türbe merdiveninin basamağında bir Roma konsülünün şehre gelişini kutlayan bir taş görünür. Ahi Şerafettin ^ in türbesini, asırlardır Greko Romen aslanları bekler. Bu yüzden Aslan-hane adını alan caminin mihrabında Etilerin toprak ve bereket ilahesinden başka bir şey olmayan bir yılan, meyveler arasında dolanır."
Yazar, parçanın ilk cümlesindeki savını inandırıcı kılmak için aşağıdakilerden hangisine özellikle başvurmuştur?
(ÖYS 1982)
Konuyu tartışma içinde sunma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öyküleyici anlatım yolunu seçme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örneklemelere ağırlık verme İpucu: TEBRİKLER! | |
Okurun hayal gücüne dayanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kanılanı öne çıkarma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 6 |
Gün erken doğar baharat kokulu ülkede, İyi ki doğar, Yoksa milyonlarca esmer, kara gözlü insanın yaşadığı ülke nasıl aydınlanır? Kara gözlü insanların, baharat kokulu kentlerindeki çelişkilerse yürek burkucu. Okyanustan gelen esinti bile sokaklara taşan yoksulluğun, derme çatma evlerdeki yaşamın sıkıntısını hafifletmiyor. Muson yağmurları ansızın sizi ter ve sivrisinek sarmalı içinde bırakıyor. Muson yağmurlarıyla yıkanan şehir mi yoksa insanlar mı ayırt edemiyorum, insana değer verilmeyen ve emeğin ucuz olduğu bu ülkede.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
(ÖSS 2008)
Yinelemelere başvurulmuştur. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Anlatımda tekdüzeliği kırmak için devrik cümleler kullanılmıştır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Sözde soru cümlesine yer verilmiştir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırmalarla anlatım somutlaştırılmıştır. İpucu: TEBRİKLER! | |
Anlatıcı, duygularını yansıtmıştır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 7 |
Doğuda dağlar kar altında yatarken bahar geldi dağlarına Ege'nin. Yeşille kucaklaştı toprak; dağ taş yemyeşil. Sanki papatya denizi Datça, göz alabildiğine uzanan. Bahar kokuyor her yer. Kırlar rengarenk çiçek...
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
(ÖSS 2005)
Doğanın kişileştirildiği İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşıt anlamlı sözcüklerin bir arada kullanıldığı İpucu: TEBRİKLER! | |
Karşılaştırmaya başvurulduğu İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Bahara özgü görüntülerin betimlendiği İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Devrik cümlelerle anlatımın doğallaştırıldığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 8 |
Nurullah Ataç hep eleştirmen olarak düşünülmüştür. Oysa Ataç'ın asıl önemi eleştirmenliğinden değil, Türkçenin düzyazı dili olarak kurulması yolunda harcadığı çabadan gelir. O da farkındadır bunun : "Eleştirmen bir öldü mü bir daha kimse anmaz onu." der. Ama öte yandan: "Bir şey kalmayacak mı benden?" sorusuna şu alçakgönüllü cevabı verirken gerçek öneminin nereden geldiğini de belirtir : "Bugün bu ülkede bir dil kuruluyor; o yapıda benim de bir taşım vardır. Ancak, görünmeyen, kimsenin gözüne çarpmayan, ta gerilerde bir taş."
Bu parçada yazar söylediklerini inandırıcı kılmak için aşağıdakilerden özellikle hangisine başvurmuştur?
(ÖYS 1992)
Alıntı yapma İpucu: TEBRİKLER! | |
Örnek verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tanımlama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 9 |
Yüzümü usulca göğe yasladım. Gözlerimde kanat çırpıyor martılar. Bulut bulut parçalanmış gökyüzünü seyrediyorum. Bulutlar mı üstümüze koşuyor, yoksa ben mi bulutların altındayım, bir türlü kestiremiyorum. Saklambaç oynarcasına bir görünüp bir kaybolan güneş de alıp götürüyor beni düş dünyamın derinliklerine.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
(ÖSS 2004)
Sözcükleri gerçek anlamlarının dışında kullanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırmalar yapma İpucu: TEBRİKLER! | |
Benzetmeye başvurma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleyici öğelerden yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Anlatıcının duygusal etkilenmesini yansıtma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 10 |
Ankara'nın, mimarisiyle ünlü ilçesi Ayaş'ta bir sokak... Sokaktaki tarihi evlerden biri... Badanası solmuş, sıvalan yer yer dökülmüş. Pencere pervazları da doğaya direniyor; bir bakıma evin sahibi yaşlı kadını andırıyor. Ev de yorgun, sahibi de. Ne var ki yaşam sürüyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?
(ÖSS 1998)
Kişileştirmeden yararlanmaya İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Eksiltili cümleler kullanmaya İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Benzetme yapmaya İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İzlenimleri belirtmeye İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örnekler vermeye İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 11 |
İki tür şiir vardır: Sesleriyle, sese dayalı üsluplarıyla öne çıkanlar, sesi belirgin olmakla birlikte imge dünyaları ve çizdikleri dünyalarla belirginleşenler. Birinci tür şiir, kişiyi sesiyle sarar ve onu kendine tutsak eder. İkinci tür İse insanı kendi özgür sesiyle baş başa bırakarak ona yeni şiirler yazdırır. Birinci tür, kolay taklit edilir, ikinci türü taklit etmek zordur.
Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? (ÖYS 1996)
Karşılaştırma İpucu: TEBRİKLER! | |
Tanımlama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örnekleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 1 |
"Korku bir ruh halidir. İkide bir gelip giden, bizi yoklayan, dengeleyen... Yüreklilik ise büyük korkular önünde kendimizi yitirerek yaptığımız atılımdır. Her şeyi göze almak değildir, ölüme, tehlikeye meydan okumak değildir, yapacak başka bir şey olmama halidir."
Bu parçada düşünceyi geliştirmek için daha çok aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? (ÖYS 1981)
tartışmaya İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
tanımlamaya İpucu: TEBRİKLER! | |
karşılaştırmaya İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
betimlemeye İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
örneklendirmeye İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 2 |
Geçmişi Hititlere uzanan Ürgüp'ün taştan yapılmış boz evleri, insanı masallar dünyasının değişik evrenine götürür. Bomboş bozkır, uçsuz bucaksız, yapayalnız uzar gider bu saman sarısı diyarda. Modern heykeller gibi özenle yontulmuştur peribacaları ve damlarında duman tüten taş' evler. Adı, "kaya" anlamına gelen "ur" ile "çok" anlamına gelen "köp" sözcüklerinin birleşmesinden oluşan Ürgüp, önce peribacaları demekse, sonra taşın güneşle arkadaşlığı, rüzgarla dansı demek. Taş, Ürgüp'te öncelikle mesken demek; yalnızca mağara, kovuk değil, enikonu bir mesken.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? (ÖSS 2002)
Ayrıntılara yer vermeye İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İnsana özgü nitelikleri doğaya aktarmaya İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Düş gücünden yararlanmaya İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öznelliğe İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tarihsel değerleri örneklerle açıklamaya İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 3 |
Akçakavakların, dişbudakların arasından geçerek yeşil çam ormanına giriyorum. Yoğun bir reçine kokusu duyuyorum. Çevrem yeşilin değişik tonlarıyla donanmış. Az İleride kalın gövdeli, yaşlı bir çam ağacı görüyorum. Altına oturuyorum. Kekik kokuları geliyor burnuma.
Bu parçada ayrıntıların seçiminde hangi duyulardan yararlanılmıştır? (ÖYS 1991)
İşitme-dokunma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Koklama - dokunma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Görme - işitme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Koklama - işitme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Görme - koklama İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 4 |
Röportajla öykü arasında kimi benzerlikler vardır. İkisi de yaşamın gerçekleriyle beslenir. Röportajın gerçekliği belgelere, kanıtlara, somut olay ya da olgulara dayanmasından ileri gelir. Öyküde ise bunlar hayal gücüyle yeni bir renk, yeni bir görünüm kazanır. Öte yandan bütün anlatı türleri için geçerli olan dilin güzel ve etkili kullanımı, röportaj ve öykü İçin de söz konusudur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? (ÖYS 1997)
Betimleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırma İpucu: TEBRİKLER! | |
Öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tanımlama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örneklendirme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 5 |
(I) Göz alabildiğine uzayıp giden tarlalar su içindeydi. (II) Ova, sanki zümrütten bir denizi andırıyordu, (III) Boyu bir karışı bulmayan ekinler, bütün ovayı kaplamıştı. (IV) Bugün nasılsa, bulutların arasından şöyle bir yüzünü gösteren güneş, ortalığa yaydığı sıcaklıkla, tarlaların ıslaklığını azda olsa almaya çalışıyordu. (V) Az ileride Büyük Menderes bulanık sularıyla şırıl şırıl akıyordu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde ayrıntılar, birden çok duyu organı aracılığıyla seçilebilir? (ÖYS 1995)
I. ve II. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
I. ve IV. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
II. ve III. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
III. ve IV. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
IV.ve V. İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 6 |
Onun öykülerindeki kişilere iğne batırın, batırdığınız yerden kıpkırmızı kan sızdığını göreceksiniz.
Burada sözü edilen öykücünün anlatımı için aşağıdakilerden hangisi doğrudur? (ÖYS 1987)
Seçkin ve etkili kelimeler kullanmaktadır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Gereksiz benzetmelerden kaçınmaktadır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Mizahi bir anlatıma başvurmaktadır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Varlıkları olduğundan üstün göstermektedir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kahramanları canlı bir biçimde anlatmaktadır. İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 7 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soyutlamaya başvurulmuştur? (ÖYS 1997)
Benim yaptığım iş, uçak kullanmaya benzer. Birçok iyi iş yaparsınız; ama başarısız olduğunuz tek iş sonunuz olur. İpucu: TEBRİKLER! | |
Nereden bakarsak bakalım, toplumu oluştu¬ran bireylerle bir duygu alışverişimiz var. Bu nedenle yollayacağımız her ileti, onlara da uygun gelmelidir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Doğru düşünen bireyler yetiştirmek için anadili öğretimine önem vermek gerektiğini hepimiz biliyoruz. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Gelişme, toplumsal bilimlerde çok önemli bir kavramdır. Bunun İçin araştırmacılar, gelişme kavramı üzerinde sürekli olarak kafa yormaktadırlar. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Olaylar ve nesneler için söz konusu olan iyi -kötü, güzel - çirkin türünden değer¬lendirmelerin her birine değer yargısı denmek-tedir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 8 |
Yaklaşık otuz beş yıl öncesine kadar kimsenin ondan haberi yoktu. Kayıp bir kent değildi. Unutulmuştu yalnızca. Sırtını yasladığı dağın dik yamaçlarında, toprak altında bulunan bu kentten Avrupalı gezginler bir iki satır da olsa söz etmişlerdi. 19. yüzyılda yapılan bilimsel bir yüzey araştırmasında da kimliği belirlenmişti. Ama bu silik İzlerin peşine pek kimse düşmedi. Uzun aralıklarla gerçekleştirilen bir iki ziyaret, gözlem... Sonrası derin bir sessizlik... Ta ki 1970 yılında yeniden keşfedilene dek.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? (ÖSS 2004)
Kişileştirmeye İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Eksiltili cümlelere İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Nesnel verilere İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Abartmaya İpucu: TEBRİKLER! | |
Öykülemeye İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 9 |
Çalışmalarımız sonuç verdi. Neler mi oldu? Ot bitmeyen bozkırlar, ipek gibi yumuşak topraklı ovalara dönüştü. Tarlalar, arı kovanları gibi uğuldamaya başladı. Toprağın derinliklerinde uyuyan sular yeryüzüne çıkarıldı. Kova kova süt veren inekler, kovan kovan bal veren arılar yetiştirildi. Sofraları, el ele verilerek üretilen yiyecekler süsledi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? (ÖSS 2003)
Öykülemeye başvurma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yinelemelere yer verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleme yapma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tanık gösterme İpucu: TEBRİKLER! | |
Benzetme sanatından yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 10 |
Sofraya hep birlikte otururduk. Tahtadan, yuvarlak bir yer sofrasına, ayaklarımızı altımıza alıp yan oturarak yaklaşırdık. Sofra örtüsünü dizlerimizin üzerine çekerdik. Babam bağdaş kurarak baş köşede otururdu. Beni sağına, kız kardeşimi de soluna alırdı. Karşısında annem otururdu. Babam, yemeğe başlamadan içimizden biri yanılıp da yemeğe uzanacak olursa, hiç acımadan kaşığının tersini, uzanan elin sırtına indirirdi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır? (ÖSS 1997)
Öyküleme - örnek verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleme - açıklama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Açıklama - öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Açıklama - örnek verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleme - öyküleme İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 11 |
Herkes nezle olur ama, herkes saman nezlesi olmaz. Acaba niye? İşe polenden başlayalım. Adı, çiçektozu ama, ille de çiçeklerden gelmesi şart değil. İğde, kayın, gürgen, çınar, kavak gibi ağaçlardan, yapraklardan, otlardan, hatta mantarlardan da geliyor. Baharla birlikte çiçeklenme başlayınca soluduğumuz havaya polen dolmaya başlıyor; ağzımıza, burnumuza giriyor.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?(ÖSS 1986)
Konuşma havası içinde yazılmıştır. İpucu: TEBRİKLER! | |
Söz oyunları yapmaya özenilmiştir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Değişik örnekler verilerek konu dağıtılmıştır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Terim kullanmaktan kaçınılmıştır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Gereksiz ayrıntılara yer verilmiştir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 1 |
Önce karanlıkta yüzün ışıdı. Sis açıldıkça kendini ele verdin İstanbul. Güverteden bakınca gözlerine inen aydınlığı gördüm. Demir aldım. Uzaklaşan gemi değil, İstanbul ^ du. Kurşun kuleler, minareler, uğultulu taş yapılar, ışıyan yüzünle eriyip gittiler boşlukta. Ayrıldık. Ama başka kentlere, yeni limanlara doğru dümen kırdığım bu uzun, hala sonu gelmeyen yolculukta beni yalnız bırakmadın. Gittiğim ülkelerde hep seni yaşadım. Sen ey ay yüzlüm benim.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
(ÖYS 1991)
Sözcüklerin duygusal anlamından yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kişileştirme sanatına başvurma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleyici öğeler kullanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Hitaplardan yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tanımlamalarla söyleyişte yoğunluk sağlama İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 2 |
Benim ipin yazmaya başlamanın saati, dakikası yoktur. Diyebilirim ki günün her saatinde yazmaya başlayabilirim. Şimdi emekliyim, zamanı dilediğim gibi kullanabilirim artık. Ama bu yalnızca bir sanı, yazma söz konusuysa bu geçerli değildir. Yazmada zamanı "yazı" belirler, ne yazılacağının belirleyicisi de odur. Marquez'in, "O kadar acemiydim ki romanların, yazanın istediği gibi değil de kendi istedikleri gibi başladıklarını henüz bilmiyordum." sözüyle karşılaşınca "yazmaya" sinir konulamayacağına daha derinden inandım.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? (ÖSS 2009)
Anlamca kesinlik bildiren cümleler kullanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Varlıklara, insana özgü nitelikler yükleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Örneklemelerden yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Alıntıyla düşünceyi pekiştirme İpucu: TEBRİKLER! | |
Farklı düşünceleri ardı ardına verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 3 |
"Andre Gide bir yazısında şöyle der: 'Sanatçının konusu insandır. Bir insanın yaşamı o insanın düşlerinin de kaynağıdır.' Bu söze katılıyorum. Çünkü yaşananlarla düşler ip ipedir. Sanatçı, yazar, ozan da insan yaşamını, insan düşlerini bir yapıtta gerçeğe dönüştürendir. Başkasına, geleceğe bakandır. Kendi yaşadıklarına, düşlerine herkesi ortak edendir."
Bu parçada yazarın, Andre Gide'den bir alıntı yapmış olmasının nedeni aşağıdakilerden özellikle hangisi olabilir?
(ÖYS 1981)
Anlatıma akıcılık kazandırma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Sanatçı konusundaki görüşlerini inandırıcı kılma İpucu: TEBRİKLER! | |
Okuyucunun ilgisini çekme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşıtlıklardan yararlanarak düşüncesini geliştirme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yaşamla sanat eseri arasındaki ilişkiyi kanıt¬lama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 4 |
Güzeldere'de kışın bembeyaz bir sessizlik kaplar her yanı. İlkbaharda taze yeşilin, eflatun orman gülleriyle uyumu göze çarpar. Yazın koyu bir yeşil hakim olur dağlara. Ya sonbaharda? Kayınların, gürgenlerin kırmızısı, ıhlamur yapraklarının saman gibi sarısıyla güze direnen çalıların yeşili birbirine karışır. Güzeldere'nin en görkemli zamanıdır sonbahar.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? (ÖSS 2007)
Betimleyici öğelere yer verilmiştir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öznellik ağır basmaktadır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Bir varlığa insana özgü bir nitelik aktarılmıştır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yinelemelere başvurulmuştur. İpucu: TEBRİKLER! | |
Benzetme yapılmıştır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 5 |
Soğuk bir İstanbul sabahı... Gökyüzünde bulut kaynıyor; yağmur yağdı yağacak... Biz yola koyuluyoruz. Yarım saat sürecek yolculuğumuzu, Maltepe'nin bildik sokaklarından geçerek bir an önce bitirme telaşındayız. Sokaklar, İşe yetişmek ipin koşuşanlarla dolu. insanlar, rayların üzerinden, sağa sola bakarak, hızlı adımlarla geçiyor. Bir banliyö treni Gebze yönüne doğru gürültüyle yol alıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?(ÖSS 2002)
Açıklama - betimleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırma - öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tanımlama - açıklama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırma - tanımlama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
öyküleme - betimleme İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 6 |
Adalarda oturanlar, akşamüzeri iskeleye çıkıp, gelenleri karşılar, gidenleri uğurlarlar; gençler arkadaşlarıyla buluşur; yaşlılar çay bahçelerinde, aralarında söyleşirler. Saat dokuza gelince, herkes evine dönmüş, sofraya oturmuş olur. Adalara gezmeye gelen birkaç kişi dışında kimseleri göremezsiniz ortalıkta.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
(ÖYS 1993)
Öyküleme İpucu: TEBRİKLER! | |
Tanımlama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tartışma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Açıklama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 7 |
Bir yerde yaşamayı sevmek için orada mutlaka anılarınızın olması gerekli. Yoksa evler soğuk birer duvar yığını, cadde ve sokaklar yabancılara ait yerlerdir. Size dostça bakmayan bu otobüs durağında eğreti eğreti beklersiniz. Yeni bir eve taşınmanın birçok insana hiç çekici gelmemesinin nedenleri de aslında bunlardır, Evin duvarlarında geçmişinizin o acı tatlı anılarından hiçbir iz yoktur. Bir tanışla iş dönüşü karşılaşıp dostça iki çift laf edilmiş o eski sokağınızla hiçbir benzerliği bulunmaz bu sokağın. Her şey, sesler, renkler sizin dışınızda akıp gider gibidir. Bu yüzden, hayatınıza yeni giren bir yeri benimsemek için zamana ihtiyacınız olacaktır, Orayı sevemezsiniz. Ta ki anı biriktirene kadar.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
(ÖSS 2009)
İkilemelere yer verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırmaya başvurma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Birden çok duyuya seslenme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleyici öğelerden yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Birinci kişili anlatımla oluşturulma İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 8 |
"İnsanlığın adım adım ilerlemesini sağlayan şey, kuşkusuz, kişisel kazançların, ürün ve buluşların kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır. Hayvanlar dünyasında buna benzer bir olay yoktur; eğitim görmüş bir köpek, başka bir köpeği eğitemez."
Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangisi daha ağır basmaktadır?
(ÖSS 1981)
karşılaştırma İpucu: TEBRİKLER! | |
kanıtlama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
örneklendirme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
ilişki kurma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
benzetme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 9 |
On altıncı katta asansörden indik. Bana odayı gösterecek çocuğun peşinden yürüyordum. Çocuk kısa bir koridoru geçti, bir odanın Önünde durdu, Ben de durdum. Kapıyı açtı, içeri girdik. Perdeler sıkı sıkıya kapalı. Çocuk perdeleri açıp dışarıyı göstermek istedi. Engel oldum. Lambaları yaktı. Banyonun kapısını açtı. Bir şey isteyip istemediğimi sordu. İstemediğimi söyledim. Bahşişini verdim, gitti.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
(ÖSS 1998)
Duyguları yansıtma İpucu: TEBRİKLER! | |
Eylemleri oluş sırasına göre verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Gözlem gücünden yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Değişik yapılı cümleler kullanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Birinci kişinin ağzından anlatma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 10 |
Yirmi yaşından fazla göstermeyen bir genç, çadırın önünde yan yatırılmış el arabasının üstüne oturmuş saz çalıyordu. Fenerin aydınlattığı alnı, ter damlalarıyla kaplıydı, Sazının sapı, şaşırtıcı bir süratle aşağı yukarı kayan parmaklarının altında bir canlı gibi titriyordu. Tellere vuran sağ eli, küçük fakat kendinden emin hareketler yapıyordu. Gencin eli, sazın gövdesine yaklaştıkça insan, saz ile el arasında gizli fakat çok anlamlı bir konuşma olduğunu sanıyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? (ÖYS 1995)
Tartışma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Açıklama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öyküleme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşılaştırma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Betimleme İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 11 |
Sanki bir ekin denizindeyim. Düzlükte güneşin bir parçası görünüyor; köz gibi, kıpkırmızı. Yer yarılmış da sanki içinden çıkıyormuş gibi... İnceden inceye esen seher yeli yüzümü okşuyor; burnuma taze ot kokuları geliyor. Buğdaylar hışırtılarla dalgalanıyor. Burada dağ taş, yer gök buğdaya kesmiş. İnsan kendini buğday denizinde kalmış sanıyor.
Bu parçada hangi duyu organıyla seçilebilen ayrıntılara yer verilmemiştir?
(ÖYS 1998)
Görme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tat alma İpucu: TEBRİKLER! | |
Dokunma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Koklama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İşitme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |