Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
ayt edebiyat deneme test çöz – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Sun, 04 Jul 2021 20:09:24 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png ayt edebiyat deneme test çöz – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 AYT Edebiyat Denemesi – 29 ( Test Çöz – Online) https://dersimizedebiyat.org/ayt-edebiyat-denemesi-29-test-coz-online.html Sun, 04 Jul 2021 20:09:24 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=129510 AYT Edebiyat denemesi çözerek kendinizi ve seviyenizi görmek istiyorsanız sizler için hazırladığımız 24 soruluk online test AYT Edebiyat Denemesi – 29 tam size göre. Başarılar Dileriz.

AYT Edebiyat Denemesi - 29

Tebrikler - AYT Edebiyat Denemesi - 29 adlı sınavı başarıyla tamamladınız.

Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.

Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%


Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

                           I.

Yine zevrak-ı derunum kırılıp kenare düştü

Dayanır mı şişedir bu reh-i seng-sare düştü

                           II.

Meni candan usandurdı cefadan yar usanmaz mı

Felekler yandı ahumdan muradum şem'i yanmaz mı.

                          III.

Bir güneş yüzlü melek gördüm ki alem mahıdur

Ol kara sümbülleri aşıklarınufi ahıdur

Yukarıda verilen beyitlerdeki kafiye türleri aşa­ğıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A
Yarım tam – tunç
B
Zengin - tam - tunç
C
Tam - tunç - zengin
D
Tam - zengin - zengin
E
Zengin - tunç - tam
Soru 2

Aşağıdaki verilen tanımlardan hangisi ayraç içinde belirtilen kavramla ilgili değildir?

A
Edebiyatta masal, efsane, bilmece, oyun gibi halk edebiyatı ürünlerinin aslından az çok ay­ rılan değişik biçimine denir. (varyant)
B
Seçilen belli bir konuyu, önceden yazılmış her­ hangi bir metne dayanmadan, sahnede akla gelen sözlerle işleyerek canlandırma esasına dayanan bir oyun şeklidir. (tuluat)
C
Uzunlamasına açılan, halkın beğendiği halk şi­irlerini ve faydalı bilgileri yazdıkları, ince uzun defterlere verilen isim. (cönk)
D
Hece ölçüsünde aynı sayıda olan mısraların ·ahengini ve ritmik tekrarları artırmak için dize­ lerin bölünmesidir. (kavuştak)
E
Edebiyatta, bir edebi eserde bulunan görüş ve düşünüş biçimini ifade eden kavramdır. (zihni­yet)
Soru 3

"İlahi! Gizlüsün, gayet zuhurundan, ilahi! Görünmezsin, ziyade nurundan; ilahi, Seyyidi ve Mevlayı! Her ne kadar günahkar isem, afvünden nevmid degülem. Ne kadar günahum çirki var-ise, umaram keremün deryası mahv ide ve ne kadar a'malüm çürügi var ise, ümidüm ol ki rahmetün sıfatı afv ide."

Sinan Paşa'nın Allah'a yalvarmak, yakarmak için yazdığı Tazarruname adlı eserinden alınan yukarıdaki parça, şiir biçiminde yazılsaydı türü aşağıdakilerden hangisi olurdu?

A
Naat
B
Tevhit
C
Mersiye
D
Methiye
E
Münacat
Soru 4

Aşağıdakilerden hangisi orta oyununda yer alan Kavuklu tipinin özellikleri arasında  yer almaz?

A
Tahsili yoktur, daima işsizdir; para bulunca hemen harcar, eli açıktır.
B
Baş komiktir, Pişekar'la beraber asıl oyuncudur, dışa dönüktür.
C
"Ters anlama", "anlamazlıktan gelme" gibi söz oyunlarıyla güldürüyü sağlar.
D
Gölge oyunundaki Hacivat'a benzer, adeta onun karşılığıdır.
E
Oyunda tahsil görmemiş biridir, halkı temsil eder, dışadönüktür.
Soru 5

Taşranın aydın / entelektüel kişi üzerindeki boğucu, kuşatıcı etkisi çok yoğundur. ---- Buzul Çağının Virüsü adlı romanında tam da bu konumdaki insan­ların sorunlarını irdeler. Romanın başlıca kişileri Osman ve Faik'in kendini gerçekleştirme çabala­rındaki açmazlar romanın eksen meselesi olarak okurun karşısına çıkar. Tutuculuğun çevrelediği bu insanlar ne mevcut kapıyı kırarak ne de bu yapıyla uyum sağlayarak varlıklarını sürdürebilirler. Roman bu konumdaki bireylerin gizemsel ve ruhsal çöküş­ lerinin serüvenidir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A
Rasim Özdenören
B
Tezer Özlü
C
Mustafa Kutlu
D
Vüsat O. Bener
E
Ferit Edgü
Soru 6
  • Yüksek tepelerde hem yılana, hem kuşa rastlayabilirsiniz fakat biri sürünerek, öteki uçarak yükselmiştir.
  • Köhne fikirler paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür.
  • Adi fikre sarf edilmiş güzel ifadeden ziyade, adı ifade içinde gördüğüm güzel fikre acırım.
  • Ahmaklık, daima nur ile alevi karıştırır ve kendisini her yakanı bir güneş sanır.

Yukarıda verilen vecizeler yani özlü sözler aşa­ğıdakilerden hangisinden alınmış olabilir?

A
Tevfik Fikret'in Haluk'un Defteri'nden
B
Mehmet Akif’in Safahat'ından
C
Ahmet Haşim'in Göl Saatleri'nden
D
Halit Ziya'nın Kırk Yıl’ından
E
Cenap Şahabettin'in Tiryaki Sözlerinden
Soru 7

Romanda, Doğu ve Batı uygarlıkları kahraman­ ların karakterleri ve fiziki özellikleriyle canlandırı­lır. Macit ile Şinasi'nin davranışları, giyinişleri ve uğraşları birbirinden tamamen farklıdır. Neriman, iki adamı model oldukları uygarlıklar çerçevesin­ de yorumlar. Macit'in kıyafetleri ve temiz elleriyle sözlüsünden daha bakımlı olduğunu düşünür. Alafranga tipi temsil eden bu adamın uzun elleri, hafif manikürlü parmakları sürekli aklına gelir. Genç kıza göre Macit, hiçbir kusuru olmayan her yönüyle mükemmel bir insandır. Neriman'da, son zamanlarda Şinasi hakkında ise nefrete yakın bazı fikirler gelişmiştir.

Aşağıdakilerden hangisi, yukarıda parçada tanıtılan romanın yazarına ait bir eser değildir?

A
Mahşer
B
Yaprak Dökümü
C
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
D
Yalnızız
E
Biz İnsanlar
Soru 8

Garbın ucunda, son ucunda en gürültülü;

Bir med zamanı, gökyüzü kurşunla örtülü;

 Yahya Kemal'in "Açık Deniz” şiirinden alınan yurıdaki dizelerde "kurşun'' sözcüğü benzetme amacıyla "bulut'' sözcüğünün yerine kullaılmış ancak "bulut" sözcüğü söylenmemiştir, böylece ----- yapılmıştır.

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerin han­gisi getirilmelidir?

 

A
Kapalı istiare
B
Açık istiare
C
Teşbih
D
Mübalağa
E
Teşhis
Soru 9

Aşık Paşa'nın Türklere tasavvufu, dervişlik yolu­nu öğretmek amacıyla yazdığı ünlü mesnevisidir. Eser, dini, tasavvufi ve öğretici bir eserdir. 12.000 beyit civarında olan eser, mesnevi nazım biçimiyle ve aruzun "failatün failatün failün" kalıbıyla yazıl­mıştır. Eserde vahdet, Allah; ruh ve vücut, yer ve gök gibi "ikili" konular; geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman gibi "üçlü" konular; anasır-ı erbaa (dört unsur / toprak, hava, su, ateş); beş duyu; yaratılışın altı günü; yedi kat gök; sekiz Cennet işlenmiştir. Sanatçı, eserin bitiş bölümünde "Türk diline kimsene bakmaz idi / Türklere hergiz gönül akmaz idi" dizeleriyle Türkçeye yeteri kadar önem verilmemesini eleştirmiştir.

Yukarıdaki parçada sözü edilen eser aşağıdaki­lerden hangisidir?

A
Garipname
B
Mantıku't-Tayr
C
Pendname
D
Şikayetname
E
Felekname
Soru 10

Bilmem kime yahut neye uyduk gittik

Gahi meye gahi neye uyduk gittik

Erbab-ı zeka riyayı mezhep bildi

Bizler dili divaneye uyduk gittik

Yukarıda verilen dörtlüğün nazım biçimi aşağı­dakilerden hangisidir?

A
Rubai
B
Murabba
C
Tuyuğ
D
Şarkı
E
Mani
Soru 11

Önceki dönemlerde olduğu gibi Cumhuriyet Dönemi'nde de "Satılık Ev", "İspinozlar", "Toros Canavarı", "Kahvede Şenlik Var", "Cengiz Han'ın Bisikleti" gibi eserlerde toplumsal sorunları ve aile içi sorunları işlenmiştir.

Aşağıdaki yazarlardan hangisi bu parçadaki eserlerle ilişkilendirilemez?

A
Orhan Kemal
B
Ahmet Kutsi Tecer
C
Refik Erduran
D
Sabahattin Kudret Aksal
E
Rıfat Ilgaz
Soru 12

Arapçadan Türkçeye geçmiş olan ---- sözcüğü yerine eskiden "musahabe" kullanılmıştır. Bir yazılı anlatım türüdür, karşılıklı konuşma havası içinde yazılır; bir kimse ile konuşuyormuş gibi yazılır ve günlük sanat olaylarını konu alır. Kimi zaman müla­kat ile karıştırılır. Mülakatta bir soru soran, bir de cevaplayan vardır, bu türde ise yazar, karşısında­kiyle konuşurmuş gibi hem sorar hem cevap verir. Edebiyatımızda, bu türün ilk örnekleri Tanzimat'tan sonra verilmiştir. Türün ilk ciddi ve güzel örneklerini Tevfik Fikret'in Servetifünun dergisinin yazı dizisi olarak düzenlediği "Musahabe-i Edebiyye" sütun­larında görmekteyiz. Ahmet Rasim, Şevket Rado türün başarılı örneklerini vermiştir.

Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere, aşağı­dakilerin hangisinde verilenin getirilmesi en uygundur?

A
sohbet
B
günlük
C
fıkra
D
röportaj
E
deneme
Soru 13

El gibi dolaşma Anadolu'nda,

Arkadaş, yurdunu içinden tanı.

Dinle bir yosmayı pınar yolunda,

Dinle bir yaylada garip çobanı.

 

Bir ıssız ev gibi gezdiğin bu yurt, .

Yıllarca döktürür sana gözyaşı,

Yavrunun derdiyle ah eder Bayburt,

Turnanın özlemi yakar Maraş'ı ...

Yukarıdaki dizeler, içeriği ve üslubu dikkate alındığında, aşağıdaki sanatçılardan hangisinin sanat anlayışını yansıtmamaktadır?

 

A
Ömer Bedrettin Uşaklı
B
Ahmet Haşim
C
Ahmet Kutsi Tecer
D
Yusuf Ziya Ortaç
E
Faruk Nafiz Çamlıbel
Soru 14

Sanatçının tüm sanatına hakim olan aklın sınır­ larını aşarak geçmiş zamanı yakalama arzusu ve bu arzunun somut biçimi olan "rüya", şiir ve hikayelerinde görüldüğü gibi romanlarında da görülür. Yaşadığı ortamla uzlaşamayan ve sürekli bir yalnızlık duygusu içinde bulunan Mümtaz, diğer romanlarının kişileri gibi, gerçeğin katı çıplaklığıyla karşılaşınca rüyaya benzeyen düşsel bir aleme sığınır. Söz gelişi Sahaflar'daki bitpazarında gezi­ nirken geçmiş zamanı yakalamak, akıl ve idrakin ötesine sıçramak ister.

Yukarıdaki parçada sözü edilen sanatçı ve romanı aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?

A
Peyami Safa - Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
B
Samiha Ayverdi - Mesihpaşa İmamı
C
Orhan Pamuk - Kara Kitap
D
Tarık Buğra - Firavun imanı
E
Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur
Soru 15

Bir gün balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarısı beyaz çiçek açan akasyanın dalına asılmış bir dülger balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamanki esmer renkteydi. Vücudunda hiç kımılda­ ma yoktu. Taş kadar cansızdı. Yalnız bedenindeki incecik, ipten bile yumuşak zarları titreyip duruyor­ du. Böyle bir oynama hiç görmemiştim. Evet, bu bir oyundu. Bir görünmez iç rüzgarının oyunuydu. Vücutta görünüşte hiçbir titreme yoktu. Yalnız bu zarlar zevkli bir ürperişle tatlı tatlı titriyorlardı. İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli şeymiş gibi gelen bu titreme hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki dül­ger balığının ruhu rüzgar rüzgar bu incecik zarlar­ dan akıp gidiyordu.

Sait Faik Abasıyanık'ın "Dülger Balığının Ölümü" adlı hikayesinden alınan bu metinle ilgili olarak hangisi söylenemez?

A
Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
B
Durum öyküsüne ait özellikler taşımaktadır.
C
Gerçek, sadece dış görünüşüyle ele alınmıştır.
D
Şiirsel ifadelere yer verilmiştir.
E
Birinci kişi anlatıcı kullanılmıştır.
Soru 16

Mahveder kendini bülbül bile hürriyet içün;

Çekilir mi bu bela alem-i pür mihnet içün?

Din içün, devlet içün, can çekişen millet içün,

Azme hail mi olurmuş bu çürük ten kafesi?

Bu dizeler, biçim ve içerik bakımından aşağı­daki sanatçılardan hangisinin sanat anlayışını yansıtmaktadır?

A
Muallim Naci
B
Tevfik Fikret
C
Namık Kemal
D
Recaizade Mahmut Ekrem
E
Abdülhak Hamit Tarhan
Soru 17

İç içe geçmiş iki olay zinciri ile roman, kişisel değişimleri konu alması bakımından Zehra'nın, hatıra defterindeki maceralar bakımından da Mürşit Efendi'nin romanıdır. Çocukluğundan itibaren Mürşit Efendi'yi kötü bir insan olarak tanı­ yan Zehra, hoşgörüsüz, katı kalpli, disiplinli bir öğretmendir. Zehra'nın babası Mürşit Efendi ise okulunu bitirdikten sonra idealist bir memur olarak Anadolu'ya gitmiş, Anadolu'nun memurları bekle­yen çürümüşlüğü içerisinde kaybolmuştur. Kötü bir evlilik yapmış, çok istemesine rağmen çocuklarıyla gereği kadar ilgilenememiştir. Yani kendi iradesi dışında yaşayan bir insan durumuna gelmiştir. işte bu pişmanlıklar, çaresizliklerle dolu hatıra defte­ri, ölümünden sonra kızı Zehra'nın eline geçer. Böylece Zehra'nın dış dünya ile ilişkisi de yeniden şekillenir.

Aşağıdakilerden hangisi, yukarıdaki parçada tanıtılan romanın yazarına ait bir eser değildir?

A
Yeşil Gece
B
Çalıkuşu
C
Dudaktan Kalbe
D
Ateşten Gömlek
E
Miskinler Tekkesi
Soru 18

Gazellerin ilk beytine "matla", ilk. beyitten sonraki beyte "hüsnümatla"; son beytine "makta", son beyitten önceki beyte "hüsnümakta" adı verilir.

Buna göre, aşağıda verilen beyitlerden hangisi bir gazelin farklı bir beytidir?

A
Süzme çeşmin gelmesin müjgan müjgan üstüne
Vurma zahm-ı sineme peykan peykan üstüne
B
Gerçek hadis imiş bu ki hûbun vefası yok
Kim sevdi hûbu kim dedi h0bun cefası yok
C
Kase-i deryâzede tebdil olur cam-ı murad
Biz bu bezmin Nabiya çok badeharın görmüşüz
D
Öyle ser-mestem ki idrak etmezem dünya nedir
Ben kimem saki olan kimdir mey û sahba nedir
E
Ne tende can ile sensiz ümid-i sıhhat olur
Ne can bedende gam-ı fırkatinle rahat olur
Soru 19

Hoyrattır bu akşamüstüler daim

Gün saltanatıyle gitti mi bir defa

Yalnızlığımızla doldurup her yeri

Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,

Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan

Lavanta çiçeği kokan kederleri;

Hoyrattır bu akşamüstüler daima.

Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisine örnek gösterilemez?

A
Nakarata
B
imgeye
C
Cinasa
D
Hece ölçüsüne
E
Kafiyeye
Soru 20

                              I.

Yok bu şehr içre senin vasf etdiğin dilber Nedim

Bir peri-suret görünmüş bir hayal olmuş sana

                           II.

Gevheri der bulmam kimsede vefa

Dost diye sevdiğim etti kim sefa

Hubların aşıka ettiği cefa

Kanun mudur erkan mıdır yol mudur

Birincisi divan, ikincisi halk edebiyatına ait bir şiirden alınan yukarıda yer alan dizelerdeki altı çizili isimlerin kullanımının edebiyattaki terim karşılıkları aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir?

A
Tapşırma - mahlas
B
Cönk - mahlas
C
Mazmun - nazire
D
Mahlas - tapşırma
E
Nazire – cönk
Soru 21

"Sevgili Arsız Ölüm" bir ilk roman olduğu halde, ola­ ganüstü büyülü dünyası, derinden derine sezilen mizahi boyutları ve şiirsel diliyle; bir aile üzerinden dillendirilen köyden kente göç olgusu ve aile birey­lerinin kente uyum sürecinde yaşadığı zorlukların etkileyici bir tonda anlatımıyla dikkat çeken usta işi bir eser. "Sevgili Arsız Ölüm"deki köy insanının inanç sistemini dikkate aldığımızda yazarın çocuk­ luğunda yaşadıklarının önemli bir kısmını roman gerçekliği içinde yeniden üretip değerlendirdiğini fark ediyor, köylülerin korkularını, Şamanist dönemlerden bugüne taşıdıkları kadim öğretilerin izleri­ni, içselleşip derinleşmiş ruhsal yaşantılar olarak okuma olanağı buluyoruz.

Bu parçada ele alınan eserin yazarı aşağıdaki­lerden hangisidir?

A
İnci Aral
B
Adalet Ağaoğlu
C
Nezihe Meriç
D
Duygu Asena
E
Latife Tekin
Soru 22

Çayın rengi ne kadar güzel;

Sabah sabah;

Açık havada.

Hava ne kadar güzel!

Oğlan çocuk ne kadar güzel!

Çay ne kadar güzel!

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi­si söylenemez?

A
Serbest şiir özelliği göstermektedir.
B
Şiirsellik ve imgeler ön plandadır.
C
Söz sanatlarından kaçınılmıştır.
D
Garip şiir anlayışını yansıtmaktadır.
E
Konuşma havasıyla yazılmıştır.
Soru 23

Atatürk Dönemi olarak adlandırılan 1923 - 1938 yıllarında çağdaşlaşma adına ciddi reformlar yapı­lır. Toplumu eski olandan uzaklaştırma, hayatı algılama ve yaşama bakımından Batı'ya yaklaştır­ma amacı taşıyan bu devrimler bu süre içerisinde birbiri ardınca gerçekleştirilir. İşte bu devrimlerden biri olan alfabe devriminin yapıldığı dönemde var­lıklarını ilan eden bir başka topluluk -----. Bilinçli bir birlikteliğin ilk örnekleri olan Servetifünun ve Fecriati'den sonra, sanat anlayışları farklılık gös­terse de bir dönüşüm ve devinim başlatmak ama­cıyla Cumhuriyet'in ilk yıllarında "canlılık, samimi­ yet, daima, yenilik" sloganıyla kurulan bu hareket bir edebi okul niteliği kazanmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A
Garipçiler'dir
B
Beş Hececiler'dir
C
Yedi Meşaleciler'dir
D
Hisarcılar'dır
E
II. Yeniciler'dir
Soru 24

"Kendini bir metni keşfetmeye adamış okur, bir  serüvencinin, kaşifin, gözü kara denizcinin nite­liklerine sahiptir." diyor Manguel ve okurun hem dünyada hem de hayatta yolculuk eden bir gezgin olduğunu söyledikten sonra bunu belli bazı eser­ler üzerinden temellendiriyor. Kutsal kitaplardan  başlayarak, Gılgamış Destanı'nda, Dante'nin İlahi Komedya'sında ve ardından Ulysses'in, Hamlefin, Don Quijote'nin, Madame Bovaıy'nin ve Anna Karenina'nın sayfaları arasında gezintiye çıkıyor. Farklı gezginlerin notları, gözlemleri, yorumları bize eşlik ediyor.

Yukarıdaki parçada aşağıda verilen sanatçılar­ dan hangisinin eserine yer verilmemiştir?

A
Cervantes
B
Dostoyevski
C
Tolstoy
D
Flaubert
E
Shakespeare
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
24 tamamladınız.
]]>