14. Aşağıda verilen cümlelerin hangisinde virgül (,) yanlış yerde kullanılmıştır?
A) Köyde kim çaresiz kalırsa kimin işi bozulursa İstanbul yolunu tutar.
B) Bu, benim gibi yazarlar için hiç kolay olmaz.
C) Adana’ya yarın gideceğim, dedi.
D) Evet, bundan sonra bir daha seni görmeyeceğim.
E) Meydanlığa varmadan, ilk sağa döndü.
15. Kömürü, eti, yağ ve zerzevatı nerelerden, nasıl alacağını artık biliyordu. Yalnız öğrendiği usullerin hepsini tatbike imkân yoktu. Bunun için esnafla laubali olmak, onlara kâh aksilik kâh dalkavukluk etmek lâzım geliyordu. Bunlar, hiçbir zaman Ali Rıza Bey’in ağır tabiatına uyacak şeyler değildi. Bir gün, uzun zaman belediye reisliğinde bulunmuş bir arkadaşıyla çarşıya çıkmıştı. Zerzevat alacaklardı. Pazarlık esnasında kavga çıkmış, dükkâncı eski belediye reisinin elindeki kabakları çekip almış, “Git işine ihtiyar… Sen alışverişe değil, eğlenceye çıkmışsın… Paran yoksa çayırdan ot topla da onları ye!” diyen adamcağızı göğsünden ittiği gibi zerzevat küfelerinin içine yuvarlamıştı. Ali Rıza Bey, utancından yerin dibine girmiş, bir daha kimse ile çarşıya çıkmamaya tövbe etmişti.
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü
a. Bu parçada hangi anlatım teknikleri kullanılmıştır?
Anlatmaya bağlı metin olduğu için betimleme ve öyküleme kullanılmıştır.
b. Bu parçanın anlatıcısı ve bakış açısı hakkında bilgi veriniz.
Hakim (İlahi-Tanrısal ) bakış açısı kullanılmıştır.
Halit Ziya Uşaklıgil, Aşk-ı Memnu
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Betimlemelerden yararlanılmıştır.
B) Psikolojik çözümlemeler yapılmıştır.
C) Kişileştirmelerden yararlanılmıştır.
D) Anlatıma duygular katılmıştır.
E) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
17. Aşağıda verilen eser ve yazarları doğru şekilde eşleştiriniz.
|
a. Ateşten Gömlek |
3. (…) Halide Edip Adıvar |
|
b. İntibah |
4. (…) Namık Kemal |
|
c. Ankara |
5. (…) Yakup Kadri Karaosmanoğlu |
|
ç. Çalıkuşu |
2. (…) Reşat Nuri Güntekin |
|
d. Araba Sevdası |
1. (…) Recaizade Mahmut Ekrem |
|
e. Mai ve Siyah |
|
İstanbul’da çalıştığı mekana gittiği sırada tanışmıştır.
Yaşadığı döneme ait özellikleri anlatmıştır. Yalı hayatlarını, yaşam tarzları gibi birçok ayrıntıyı anlatmıştır.
Öyküleyici ve betimleyici anlatım kullanılmıştır. Yer yer de bilgi verdiği için açıklayıcı anlatım vardır.
Ben merkezli (1.kişi anlatımı) tercih edilmiştir.
İçinde yazdığı topluluğu dili gibi değil de sade ve anlaşılır bir dille yazmıştır. Servetifünun topluluğu genelde sanatsal metinlerinden ağır ve ağdalı yazarken bu metin öğretici metindir.
Matbaa ile tanışması yazarda derin iz bırakmıştır.
Salah Birsel, Anı Üzerine
Bu düşünceye katılıyor musunuz? Salah Birsel bu sözü söylerken anıların hangi özelliğine dikkat çekmek istemiştir? Okuduğunuz metinde böyle bir durum söz konusu mudur? Açıklayınız.
Çok az insan başkalarıyla ilgili özellikleri gizlemeye çalışıyor. Özellikle anı, biyografi yazarları anlattığı kişiyle ilgili gerekli gereksiz ne anlatmak ister. Yazarların kusurlu taraflarının ortaya koymak ister, oysaki bu durumda kendileri olunca gizlemeye ya da değiştirmeye çalışırlar.
Dil Bilgisi
Okuduğunuz metinde kullanılan aşağıdaki kelimelerden yazımı yanlış olanların üzerini çiziniz.
kâtip katip
asude asûde
mektep mekteb
makine makina
kâğıt kağıt
yalnız yanlız
]]>Metni Anlama ve Çözümleme
İstanbul, Üsküdar-1945 ve 1946 yılları.
Samim Kocagöz, Sabahattin Kudret, Süavi Koçer, Bebe Lütfü, Cahit Saffet, İlhan Berk
İlkokul öğretmeni olması, çok kitap okuması ve kitaplara meraklı olması,
]]>
Aşağıda verilen metinlerin türünü tespit ediniz. Aralarındaki farkları yazınız.
a. 1924 yılı Ekim ayındaydık. Büyük zaferden sonra Atatürk iki girişimde bulunmuştu. Birisi İzmir’de topladığı İktisat Kongresi ki “Millî ekonomi” sözü tarihimizde ilk defa bu kongrede ortaya atılmıştı. İkinci hareket Avrupa’ya ilk öğrenci kafilesinin gönderilmesidir. Bu ilk kafilede Avrupa ‘ya gitmek üzere 150 arkadaş başvurmuştu. Son derece sıkı bir eleme sınavı geçirdik, bir süre sonra sonuçlar ilan edildi. 150 kişi içinden 13 kişi seçilmişti. …Yola çıkacağımız gündü. Beni Berlin Üniversitesine yolluyorlardı. O zaman Berlin’e Balkanlardan ve Polonya ‘dan geçen bir trenle gidilirdi. Trene bineceğim sırada bir telgraf müvezzinin (dağıtıcı) “Mahmut Sadi” diye avaz avaz bağırdığını duydum. Elime bir telgraf tutuşturuldu. İmza Millî Eğitim Bakanı’nındı. Atatürk’ün emri ile çekilmişti. İçinde hatırımdan çıkmayan şu cümle vardı:
“Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyoruz. Gür alevler hâlinde dönmelisiniz.” Hangi derse girsem, hangi imtihana çıksam kulaklarımda bu cümle çınlardı. Yol boyunca içimde alevden bir şevk ve omuzlarımda dağlar gibi bir sorumluluk taşıyordum. Bu ses artık ömrüm boyunca beni biç bırakmayacaktı.
Sadi Irmak
Atatürk Bir Çağın Açılışı
Metin türü: ANI
b . Orta Anadolu’nun seksen evlik köylerinden Ç. köyünün erkekleri o yıl da çalışmak için çeşitli iş bölgelerine dağıldılar: Sekizi onu Kayseri Dokuma fabrikasına gitti, dördü beşi Sivas Çimento fabrikası, Cer atölyesine. İçlerinden üçü de Çukurovanın yolunu tuttu.
Bu üç kişi, iflahsızın Yusuf, Köse Hasan, Pehlivan Ali köyde kapı komşuydular, çocuklukları bir
arada geçmişti, Biraz palazlanınca şunun bunun tarlasına, dağa oduna birlikte gidip geldiler. Birbirlerinden çokluk ayrılmadılar. Yalnız iflahsızın Yusuf, birinde Sivas Cer atölyesinde iki ay hamallık etmişti. Ötekilerse köyden siftah çıkıyorlardı.
Omuzlarında beyaz torbaları, koltuklarında birer er kaputu gibi kıvrılıp kınnapla çeke çeke bağlı
yorganları, trene bindiler. Sivas’tan gelen tren, köyün üç saat ötesindeki ufacık istasyonda birkaç dakika dururdu.
Orhan Kemal
Bereketli Topraklar Üzerinde
Metin türü: ROMAN
İki metin arasındaki farklar:
Anı yaşanmış olayları anlatırken roman yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları anlatır.
Anı gerçekken roman kurmacadır.
Anı kişisel hayat etrafında şekillenirken roman anlatmaya bağlı metindir.
Anıda anlatıcı kişinin kendisiyken romanda yazarın kurguladığı anlatıcı (hakim, kahraman, gözlemci) vardır.
Anıda kullanılan kelimeler gerçek ve temel anlamlar varken romanda bunun yanında mecaz anlamlar olabilir.
Anıda açıklayıcı anlatım kullanılırken romanda betimleyici ve öyküleyici anlatım kullanılır.
]]>
5.
I. Yedi yaşımda bile yoktum. Arabaya binmekten, evden uzaklaşıp değişik yerler görmekten inanılmaz ölçüde hoşnut olurdum. Bir gün motora bindirdi babam beni, eski model bir motora. Yine uzaklaştık evden, değişik değişik yerler gezdik. Ama bir yer vardı, bir köprü, bir tren köprüsü. Bu köprünün altından geçerken sımsıkı sarıldım babama, bu anı hiç unutmayacağım dedim içimden, öyle de oldu, ne zaman bir köprünün altından geçsem bu anı hatırlarım.
II. Bu sabah gözlerimi ağrılar içinde açtım. Sokak lambaları sönmemişti daha, kalın bir sis vardı çevrede ve benim gözlerim kızarıp şişmişti. İki kaşımın arasında çıkan sivilce büyümüş, çıban gibi olmuş bir gecede.
Yukarıda verilen iki metnin karşılaştırılmasıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) metinde geçmiş yaşam, II. metinde ise içinde yaşanılan zaman anlatılmaktadır.
B) Her iki metinde de geçmiş zaman kipi kullanılmıştır.
C) metinde, I. metne göre ayrıntılara daha fazla yer verilmiştir.
D) metin kurguya, II. metin gerçeğe dayalıdır.
E) Her iki metin de birinci tekil kişi ağzından anlatılmıştır.
6. (I) Edebiyatımızda anı türünün en eski örneği Babür Şah’ın yazdığı Babürname’dir. (II) Kök Türk Kitabeleri’nden Bilge Kağan anıtı da bir tür anıdır. (III) Batılı anlamda anı, Tanzimat’tan sonra gelişmiş bir türdür. (IV) İlk anı örneklerini Şinasi vermiştir. (V) Anı alanında önemli yazarlarımızdan biri de Ahmet Rasim’dir.
Yukarıdaki paragrafta kaç numaralı cümlede bir bilgi yanlışlığı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
7.Ben çok küçükken, yani çocukların itfaiyeci ya da pilot olmak istedikleri dönemde, büyüyünce bir şey icat etmek, ya da bir şey keşfetmek isterdim. Bu nedenle de idealim, bir makine icat edebilmek için makine mühendisi ya da bir ilaç keşfedebilmek için biyolog falan olmaktı. Sanıyorum, bu isteğimin arka planında insanlığa hizmet ederek tarihe geçmek arzusu vardı. Bunu, biraz bilinçlenince daha iyi anladım.
Bu paragrafta kendinden söz eden kişi için aşağıdaki niteliklerden hangisi en uygundur?
A) Düş kırıklığına uğrayan
B) Bilgi edinmekle övünen
C) Bilime önemli hizmetleri olan
D) Güçlü bir belleğe sahip olan
E) Mesleğinde ünlü biri olmayı düşleyen
8. (I) Oyun ve oyuncak, başım pek hoş değildi onlarla. (II) Babamın beni oyun oynamaya zorladığını bugün bile hatırlarım. (III) Kitaplarla oynamak için özendirilmeme pek gerek yoktu. (IV) Sonunda babam kitaplara zarar vermediğimi anlayınca kendininkileri de bana bırakmakta güven gösterdi. (V) Hazreti Ali’nin savaşları, Battal Gazi, Kara Davut elime nereden geçtiğini bilemediğim, zevkle okuduğum kitaplar.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisi yapı bakımından basit bir cümledir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yay ayraçla boş bırakılan yere farklı bir noktalama işareti getirilmelidir?
A) Yazın, eleştirisi çok eski bir etkinliktir( ) tarihi ise yazının tarihiyle örtüşür.
B) Şiirde sözü kısa( ) özlü tutmak en önemli yöntemdir.
C) İstanbul’un üstünde zayıf( ) ısıtmayan bir kış güneşi.
D) Futbol yazarlarımız ülkeyi( ) dünyayı ve çağlarını çok iyi tanıyan çağcıl kişilerdir.
E) Yeni usul şiirimiz( ) zevksiz, acemice görünüyordu.
]]>Metne Hazırlık
Musa Eroğlu’nun Telli Turnam türküsünü dinleyebilirsiniz.
Son yüzyılda önemli gelişmeler olmuştur. Sadece atlı yaya yolu kullanılırken zamanla otomobil, minibüs, otobüs, tren, vapur ve uçaklarla yeni ulaşım yollarına geçilmiştir. Tek yönlü değil çok yönlü ulaşım sağlanmıştır.
Milli parklar, ulusal ve uluslararası öneme sahip olan doğa parçalarıdır. Estetik ve tarihi özellikleri içinde barındıran milli parklar, kültürel kaynak değeri taşımaktadır. Bu bakımdan devletlerce koruma altına alınmış bölgelerdir. Milli park nedir sorusuna kısaca şu cevabı verebiliriz: “Gelecek nesillere aktarılmak için korunan ve ulusal gururun simgesi olan coğrafi alanlardır.”
Türkiye’deki Milli Parklardan bazıları:
1) Uludağ Milli Parkı, Bursa
2) Kuş Cenneti Milli Parkı, Balıkesir
3) Karagöl-Sahara Milli Parkı, Artvin
4) Yedigöller Milli Parkı
5) Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Aydın
6) Spil Dağı Milli Parkı, Manisa
7) Kızıldağ Milli Parkı, Isparta
8) Güllük Dağı-Thermessos Milli Parkı, Antalya
9) Ilgaz Dağı Milli Parkı, Kastamonu-Çankırı
10) Altındere Vadisi Milli Parkı, Trabzon
11) Boğazköy-Alacahöyük Milli Parkı, Çorum
12) Çamlık Milli Parkı, Yozgat
13) Karatepe-Aslantaş Milli Parkı, Osmaniye
14) Soğuksu Milli Parkı, Ankara
15) Beydağlar Sahil Milli Parkı, Antalya
16) Munzur Vadisi Milli Parkı, Tunceli
17) Kovada Gölü Milli Parkı, Isparta
18) Köprülü Kanyon Milli Parkı, Antalya
19) Sultan Sazlığı Milli Parkı, Kayseri
20) Yumurtalık Lagünü Milli Parkı, Adana
]]>
Osmanlıda baş mimar olarak görev yapar. Kayseri doğumludur. Devşirmedir. Aslında askerdir. Askerde yapmış olduğu su yolları ve kemerleri ile dikkat çekmiştir. Bu yolla saraya girmiş ve faaliyetlerine orada devam ettirmiştir. Yaptığı eserlerin birçoğu İstanbul’da olan Mimar Sinan 84 cami, 52 mescit, 22 türbe, 57 medrese, 7 okul ve Darülkurra, 17 imaret, 3 darüşşifa, 7 su yolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 köşk ve saray, 6 ambar ve mahzen, 48 hamam ve kaydı olmayanlarla beraber, üç yüz elli aşkın yapının baş mimarlığını üstlenmiştir.
Selimiye Camisi, taşıdığı manalarla da ziyaretçilerini olduğu kadar, sanat tarihçilerini de kendisine hayran bırakıyor. Kubbe yazılarını yazan hattat Hasan Çelebi’nin gözüne kaçan kireç tozunu, kalemlerini yıkadığı suyla silmesi sonucu kör olmuştur. Öylesine bir hat uygulamıştır ki kubbenin altına iki dakika yatın ve bakın iki dakika sonra kubbe düzleşecektir.
Minareler 3 yolludur. 82 metrelik minareye Mimar Koca Sinan 3 yolu yerleştirmiştir. Bu yollar sayesinde şerefelere çıkanlar birbirlerini görmezler. İlk yol 1 ve 3. şerefeye, ikinci yol 2 ve 3. şerefeye, 3. yol ise direkt 3. şerefeye çıkar.
Ters lale ile ilgili en çok kabul edilen hikâye inatçı yer sahibi teyzedir. Mimar Sinan Kavak meydanına camiyi yapmaya karar verdiğinde, meydanın bir bölümünde lale bahçesi olan bir kadını ikna etmekte zorlanır ve sonunda kadın arazisini verir. Sinan da bu inatçılığı simgelemek üzere caminin müezzin mahfilinin bir köşesine ters lale figürü işler, diye anlatılan bir rivayet vardır. Ancak gerçek hikâye Mimar Sinan ile torunu Fatma’nın hikayesidir. Mimar Sinan, İstanbul’dan Selimiye’yi yapmak için Edirne’ye geldiğinde 8-9 yaşlarındaki çok sevdiği torunu Fatma’sına hasret kalmamak için onu da Edirne’ye getirir. Bir süre sonra hastalanan ve vefat eden Fatma’ya duyduğu hasret nedeniyle torunu için yaptırdığı türbedeki mermer sandukaya boynu bükük bir lale koyar, bu üzüntüyü gören çıraklardan biri ustasının üzüntüsünü Selimiye’ye de işler. Ters lale efsanesinin gerçek hikayesi budur.
Basından, 2017
Mimar Sinan istediği alabilen biri olsa da hem vefa hem de merhamet sahibi biridir. Yaşanmışlığa inanmış ve ona saygı bir kişiliktir.
]]>Metni Anlama ve Çözümleme
|
Kim? |
Muvakkit |
|
Ne? |
Muvakkitlik mesleğinin bitmesi |
|
Nasıl? |
Muvakkitlik mesleğinin teknolojiyle birlikte sona ermesi |
|
Neden? |
Teknolojik gelişmelerle birlikte artık muvakkit ve muvakkithanelere ihtiyaç kalmaması |
|
Nerede? |
Edirne |
|
Ne zaman? |
20.yüzyılın başında |
Teknolojik gelişmelerle birlikte artık yıllar sonrasında bile zamanla ilgili oluşabilecek durumlar daha net bir şekilde öğrenebildiği için muvakkithanelere ihtiyaç kalmamıştır.
]]>
Bilgi veren bilgi ağırlıklı bir metindir.
Görseller yeri geldiğinde metnin anlaşılmasına katkısı tartışılmaz.
Haber metinleri sade dille yazılmıştır. Temel anlam ve gerçek anlamlar bakımından oldukça fazladır. İmgeli ve sanatlı dilden kaçınılmalıdır.
Okunulan haberi paylaşım butonu olduğunu gösteren simgedir.
İnandırıcılığı artırır. Haberin birinci kaynaktan verilmesi karşımızdaki kitleye haberle ilgili güven duygusunu arttırmıştır.
Dil Bilgisi
|
|
Cümle Yüklemine Göre |
Anlamına Göre |
Yüklemin Türüne Göre |
Yapısına Göre |
|
Mermer olan güneş saatinde ise saat dilimlerinin gözlendiği bir saat var. |
Kurallı |
Olumlu |
İsim |
Basit |
|
Girişi caminin iç avlusunda bulunuyor. |
Kurallı |
Olumlu |
Fiil |
Basit |
|
Muvakkithane’de çalışan kişilere de zamanı belirleyen kişi manasına gelen ‘muvakkit’ denirdi. |
Kurallı |
Olumlu |
Fiil |
Girişik Birleşik Cümle |
|
Türkiye’de bir kışlama alanında yapılan en büyük çalışmadır. |
Kurallı |
Olumlu |
Fiil |
Girişik Birleşik Cümle |
|
Ödenecek para, gidilecek mesafe ve gündüz ya da gece oluşuna göre değişirdi. |
Kurallı |
Olumlu |
Fiil |
Girişik Birleşik Cümle |
Tırnak içerisinde yine tırnak kullanılacaksa o zaman içerideki tırnak tek tırnağa dönüşür.
yüzyıl yüz yıl
camii cami
astıronami astronomi
birçok bir çok
ikâmet ikamet
]]>Bir gazete haber metni yazınız. Bu metin, gerçek olabileceği gibi kurgusal bir metin de olabilir. Metni yazarken aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz. Metninizi 5N 1K ve ters piramit yöntemlerine uygun yazdıktan sonra görselle destekleyiniz. Örnek olarak daha önce kullanılan gazete haber metinlerini inceleyebilirsiniz. Yazacağınız haber metnini bu ilkelere göre değerlendiriniz.
Adana’da katliam gibi kaza: 4 ölü, 4 yaralı
Kaza, akşam saatlerinde Değirmendere Mahallesi Tarsus- Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu İskenderun yol ayrımı yakınında meydana geldi. Abdulgani Öner yönetimindeki 33 CAL 47 plakalı otomobil, aynı yönde ilerleyen Yunus Emre Ağca’nın kullandığı 54 BZ 339 plakalı hafif ticari araç ile çarpıştı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, araçlarda bulunan Dilşah Öner, Şükriye Öner ile Makbule Güner ve Şehmus Güner’in yaşamını yitirdiği belirlendi.
Kazada yaralanan otomobil sürücüsü Abdulgani Öner Osmaniye Devlet Hastanesi’ne, Yunus Emre Ağca, Bayram Gökdemir ve Şehmus Öner ise Ceyhan Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Hayatını kaybeden 4 kişinin cesedi, olay yerinde yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı.
Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.