Duygu ve düşüncelerimizi daha canlı, daha çarpıcı, daha somut anlatmak amacıyla oluşturulmuş, genellikle mecaz anlamlı kalıplaşmış sözlerdir.
Aba altından değnek göstermek, iğne ile kuyu kazmak, küplere binmek, burnundan fitil fitil getirmek…
Bazı deyimler gerçek anlamlıdır.
Hem suçlu hem güçlü, çoğu gitti azı kaldı, para ile değil sıra ile…
Kulak kesilmek, küplere binmek, gözünde tütmek…
“Gözüne girmek” deyimi bu bağlamda düşünüldüğünde, “gözüne girdim, gözüne girdik, gözümüze girdiniz.” gibi söylenebilir.
“Burnundan solumak” deyimi “burnundan nefes almak” şeklinde değiştirilemez.
Gönül vermek, kulak kabartmak…
Eski çamlar bardak oldu.
Dağ fare doğurdu.
Yükte hafif, pahada ağır.
Atı alan Üsküdar’ı geçti.
Deveye sormuşlar: “İnişi mi seversin, yokuşu mu?” “Düz, başınıza mı yıkıldı” demiş.
Sinir küpü, deli fişek…
“Sen ne kirli bohçasındır bilmez miyim” cümlesinde geçen “kirli bohça” deyiminin doğrusu “kirli çıkı’dır.
Bu sorunu ancak Müdür Bey çözer, eli uzundur onun. cümlesinde “eli uzun olmak” deyimi yanlış kullanılmıştır.
Bu deyim başkasının eşyasına, malına el koyan anlamındadır.
]]>1. Aşağıdakilerin hangisinde “ara” kelimesi başka kelimeyle birlikte deyimleşmiştir ? ÖSS-1983
A) Arada evler,evlenmeler, ölümler duruyor
Arada yaz, kış, bahar, dünya dönüyor
B) Benden şans, senden ona, onlardan bize
Gitmek gelmek arada , başka dünyalara .
C) Ne bulduysak arada bulduk
Seninle benim aramda, onlarla aramızda .
D) Hastalıklar arada
Tehlikeli değilse yararlı
E) Derken dürülür defter, başkasına gelir sıra
Seni aradan çıkarırlar .
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “denk” kelimesi, deyim içinde kullanılmıştır ? ÖSS-1987
A) Dengin olmayan kişilerle arkadaşlık etmeni istemiyorum .
B) Bu iki çuvalın ağırlıklarının denk olduğunu sanmıyorum .
C) Tatilde, denk getirebilirsem iki
gün de İstanbul’da kalacağım .
D) Kardeşlere verilen hediyelerin denk olmasına dikkat etmeliydiniz .
E) Dikkat ettim, terazinin kefeleri denk değildi .
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, cümlede kullanılan deyimin açıklaması yoktur ? ÖSS-1992
A)Onu birden karşımda görünce çok şaşırdım, gözlerime inanamadım .
B)Hazırlanan taslağı henüz iyice incelemedim, ona şöyle bir göz attım .
C)Konuşmasında, dinleyicilerin ilgisini çekmeyen, konu dışı gereksiz şeyler söyledi, ağız kalabalığı etti .
D)İşe başlamadan önce deneyimli kişilerin görüşlerini sormalı, onların fikrini almalısın .
E)Bu konu günlerce çalıştı, sonunda işin üstesinden geldi .
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki deyim açıklamasıyla birlikte verilmiştir ? ÖSS-1994
A) O gün şafak sökerken uyanmış , yola çıkmak üzere hazırlanmıştı .
B) Şimdilik sabrediyor , zamanı gelince her şeyi ortaya dökmeyi düşünüyordu .
C) Herkes aynı sorun üzerinde düşünüyordu ama hiç kimse onu açıkça dile getirmiyordu .
D) Ona en çok duyarlık gösterdiği yönden saldırmış, onu can evinden vurmuştu .
E) Bu duruma gerçekten çok üzülüyordu ama elinden hiçbir şey gelmiyordu .
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde açıklama, kullanılan deyime uygun değildir ? ÖYS-1996
A) Hiçbir şeyle ilgilenmeyen , sorumluluk duygusundan yoksun, dünya yıkılsa umrunda olmayan bir kişiydi .
B) Çevresindekilerden daha üstün niteliklere sahip olduğunu düşünen, kendini beğenmiş biriydi .
C)Nereden nasıl yarar sağlanacağını bilir, her işe burnunu sokardı .
D)Bu olaydan sonra büyük bir karamsarlığa ve umutsuzluğa kapıldı , dünyası zindan oldu .
E) Söylediğiniz işle yakından ilgileniyor, onun üzerinde duruyordu .
6. Aşağıdakilerin hangisinde ikinci cümle, birinci cümlede kullanılan deyimin anlamını içermez ? ÖSS -1998
A) İş inada binmeseydi böyle çalışmazdı. Onun kendisine yardımcı olacağını, güçlük çıkarmayacağını anlamıştı .
B) O her işten yüzünün akıyla çıkmıştır . Bu işi de eksiksiz olarak ve başarıyla tamamladı .
C)Sen hiç merak etme, o işini bilir . O, nereden, nasıl yarar sağlanacağını çok iyi hesaplar .
D) Sonunda o da işin içinden sıyrıldı.Bu karışık işten kendini kurtardı.
E) Canını dişine takıp işini bitirmeye çalıştı .Verilen görevi başarmak için her türlü tehlike ve sıkıntıyı göze aldı .
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan deyim, açıklamasıyla birlikte verilmiştir ? ÖSS-1993
A) Arkadaşını gözüm ısırıyor; daha önce bir yerde görmüş gibiyim .
B) O her zaman böyledir; hep işin kolayına kaçar .
C) Dün akşam, yolculuk heyecanından olacak, gözüme uyku girmedi .
D) Çocuklarının para sıkıntısı çekmesini istemez; onlara bol harçlık verirdi .
E) O olayı düşündükçe, tüylerim diken diken oluyor .
8. Yaşamımızda çok önemli bir yeri olan ekmek sözcüğü pek çok deyimde kullanılmaktadır . Örneğin , geçim sağlayacak bir iş bulmanın zorluğunu anlatmak için “ekmek aslanın ağzında” ,
I
kendisi çalışmayıp başkasının kazancıyla geçinme durumu için “ekmek elden su gölden” deriz . Geçimini sağlamada çok
II
becerikli olmayı “ekmek kapısı” deyimiyle karşılarız .
III
“Ekmeğine göz dikmek” deyimiyle, birinin geçimini sağlayan işi
IV
elinden almaya çalışmayı anlatmak isteriz . Bir kişinin geçimini sağlamak için çalışmasına da “ekmek kavgası” deriz .
V
Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisi yanlış açıklanmıştır ? ÖYS-1993
A) I B) II C) III
D) IV E) V
9. Bu ay planladığımız kadar tasarruf yapamazsak ……… demektir .
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse, cümle “bir işte ölçüyü yitirmek, duruma hâkim olamamak” anlamı kazanır ? ÖYS-1988
A) ipin ucunu kaçırdık
B) evdeki hesap çarşıya uymayacak
C) ipi kopardık
D) başımıza iş açacağız
E) sudan çıkmış balığa döndük
10. Kısa zamanda olanları anlamıştım ; ……
sözleri, aşağıdakilerin hangisiyle sürdürülürse cümle “iş işten geçmiş, yapılacak bir şey kalmamış” anlamını kazanır ? ÖYS-1989
A) hemen eli kolu sıvamam gerekiyordu .
B) ama atı alan Üsküdar’a geçmişti
C) artık işi oluruna bırakmak istemiyordum .
D) bu işi bir oldu bittiye getirmelerine engel olmalıydım .
E) ancak, çaydan geçip derede boğulmamalıydım .
11. “Bu konunun önemini ona anlatabilmek için ……” sözleri, aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa cümle, “karşısındakini inandırmak için uzun süre konuşmak” anlamını kazanır ? ÖYS-1990
A) sözü bağladım .
B) hemen sözünü kestim .
C) çok dil döktüm .
D) derhal söz aldım .
E) sözümü esirgemedim
12. Sen güle güle git , …..; ben ona çok iyi bakarım .
Bu sözlerin , anlamca en uygun biçimde tamamlanabilmesi için, boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? ÖSS-1990
A) bir dediğini iki etme
B) başını boş bırakma
C) ne hali varsa görsün
D) gözün arkada kalmasın
E) başının çaresine baksın
CEVAPLAR
|
1.E 2.C 3.E 4.C 5.A 6.A |
7.A 8.C 9.A 10.B 11.C 12.D |
]]>
Birden fazla sözcüğün anlamca kaynaşıp kalıplaşarak oluşturduğu, ilgi çekici bir anlam özelliği gösteren ve genellikle mecaz anlamlı olan sözlere “deyim” denir. Deyimlerin mecaz anlamlı sözcüklerden farkı en az iki sözcükten oluşmasıdır. Deyimler genelde yargı bildirmez, yani bir cümle özelliği göstermez.
Bir sözcük tek başına deyim olmaz. Sözcüğün deyim oluşturması için bir başka sözcükle kullanılması gerekir. Örneğin “dökmek” sözcüğü, “dil” sözcüğü ile kullanıldığında, “dil dökmek” olur ki, bu bir deyimdir. Artık “dökmek” sözcüğü gerçek anlamını yitirmiştir.
“Ağza almamak (sözünü etmemek), aklını kaybetmek (deli gibi olmak), can atmak (bir şeye erişmeyi çok istemek), dara düşmek (para sıkıntısı içinde olmak), el ağzıyla çorba içmek (başkasının sözünü benimseyip söylemek), dizini dövmek (çok pişman olmak), gözyaşı dökmek (ağlamak), hesap çıkarmak (alacak ve borcu bir kağıda yazmak), gözüne uyku girmemek (uyuyamamış olmak), para yapmak (para kazanıp biriktirmek), saçı başı ağarmak (yaşlanmak), tabanları kaldırmak (koşmaya başlamak)” sözleri birer deyimdir.
“Başını boş bırakmamak” yerine “kafasını boş bırakmamak” ya da “pabucu dama atılmak” yerine “ayakkabısı çatıya atılmak” denmez.
“Dil uzatmak”, “küplere binmek”, “saman altından su yürütmek” deyimlerini oluşturan sözcükler artık gerçek anlamında değildir.
“İşlerin bitmediğini görünce küplere binmiş, çok sinirlenmişti.” cümlesinde geçen “küplere binmek” deyiminin açıklaması “çok sinirlenmek”tir. Dolayısıyla bu cümlede deyim, açıklamasıyla birlikte verilmiştir.
“O, saman altından su yürüten, başkalarına sezdirmeden gizli işler yapan biridir.” cümlesinde geçen “saman altından su yürütmek” deyiminin açıklaması “başkalarına sezdirmeden gizli işler yapmak”tır
“Otobüsten ininceye kadar ağzını açmamıştı.” cümlesindeki “ağzını açmamak” deyimi “hiçbir şey söylememek” anlamındadır. “Otobüsten ininceye kadar çenesi durmadı.” cümlesindeki “çenesi durmamak” deyimi ise “durmadan konuşmak” anlamındadır. Dolayısıyla bu cümlelerdeki “ağzını açmamak” ve “çenesi durmamak” deyimleri anlamca birbiriyle çelişmektedir.
“Çocuklardan haber alamayınca içine kurt düşmüştü.” cümlesinde geçen, “içine kurt düşmek” deyimi “bir kaygının sürekli olarak kendisini rahatsız etmesi” anlamındadır. “İçini kemirmek”, “içini kurt yemek”, deyimleri de aynı anlama gelir. Bu yüzden “içini kemirmek”, “içini kurt yemek”, “içine kurt düşmek” deyimleri aynı anlamdadır.
“Önemsiz görülen bu sorun, toplumda kısa sürede dal budak salmıştı.” cümlesinde geçen “dal budak salmak” deyimiyle “dallanıp budaklanmak” deyimi aynı anlamdadır. Her iki deyim de “yayılıp genişlemek, büyüyüp karışık bir durum almak” anlamındadır.
“O, bu çevrede burnu Kafdağında bir kişi olarak tanınır.” cümlesinde geçen “burnu Kafdağında” deyimiyle “burnu havada” olmak ve “burnu büyümek” deyimleri aynı anlamdadır. Bu üç deyim “çok kibirli, herkese yukarıdan bakan” anlamına gelir.
“Zavallı kadın, o kadar hastaydı ki burnundan soluyordu.” cümlesinde “burnundan solumak” deyiminin anlamı cümleye uygun değildir. Çünkü “burnundan solumak” deyimi “çok öfkelenip sinirlenmek” anlamındadır. Ancak, cümlede kadının sinirlendiği anlamı çıkmamaktadır.
“Her zaman olduğu gibi bu güç durumdan yine kendisini kurtarmış, arada kalmıştı.” cümlesinde “arada kalmak” deyiminin anlamı cümleye uygun değildir.
“Bugüne kadar izinsiz hiçbir iş yapmayan bu adam, yine başını alıp gitmişti.” cümlesinde “başını alıp gitmek” deyimi cümlenin anlamına uygun değildir.
“Onun iyi gün dostu bir insan olduğunu bilirim.”
“İşyerinde âdet yerini bulsun tavrıyla çalışıyor.”
“Ona yükte hafif pahada ağır hediyeler almışlar.”
Bu cümlelerde geçen “iyi gün dostu olmak”, “âdet yerini bulsun”, “yükte hafif pahada ağır” deyimleri gerçek anlamlıdır.