Bir isimle “ile, için, kadar, göre, rağmen, karşı, doğru, gibi, dolayı…” gibi, cümle içinde tek başına kullanılamayan ilgeçlerin, bazen bir ek yardımıyla bazen de eksiz olarak oluşturduğu sözcük gruplarıdır.
En güzeli, oraya vapur ile gitmek bence.
Bebek, sabaha kadar annesini sayıkladı.
Çocuğun elma gibi yanakları vardı.
Annesinin dediğine göre arkadaşım dün de eve gitmemiş.
Çocuklar gürültüye rağmen sınava kilitlenmişti.
Bu güzel hediyeyi arkadaşı için almış.
Feribotumuz rüzgâra karşı güçlükle ilerliyordu.
Yol yapım çalışmalarından dolayı trafik ağır akıyordu.
Bunları senden başka hiç kimseye söylemedim.
]]>Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir. Edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar şunlardır:
Galatasaray bu maçı alacak gibi (tahmin)
Sen de onun gibi düşünüyorsun (karşılaştırma)
Yağmur yağdığı için pikniğe gidemedik. (neden -sonuç)
İşe girmek için ehliyet almış (amaç sonuç)
Köye dolmuşla gidebilirsin. (araç)
Adana, cennet kadar güzel bir yerdir. (benzerlik)
Denize karşı bir ev yaptırmış. (yön)
Bilim adamlarına göre dünya yok oluyor. (görüş)
Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin. (koşul)
Akşama doğru misafir gelecek. (zaman)
Sabahtan beri dışarıyı izliyor. (zaman)
]]>