Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
edebiyat test çöz online – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Fri, 23 Apr 2021 20:19:15 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png edebiyat test çöz online – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 2013 LYS Edebiyat Soruları – (Test Çöz – Online)-(Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/2013-lys-edebiyat-sorulari-test-coz-online-cikmis-sorular.html Thu, 13 Dec 2018 20:01:21 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119739 2013 LYS Edebiyat Soruları – (Test Çöz – Online)-(Çıkmış Sorular)

2013 LYS Edebiyat Soruları - (Çıkmış Sorular)

  • Toplam Soru sayısı: %%TOTAL%%
  • Doğru sayısı: %%SCORE%%
  • Yaptığınız yanlış sayısı:  %%WRONG_ANSWERS%%
  • Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%

Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

I.    Beng ü Bade

II.   Leylâ vü Mecnun

III.  Şikâyetname

IV.  Rind ü Zahid

V.   Şah u Geda

VI.  Hadikatü’s-süeda

Yukarıda verilen eserlerden hangileri türü bakımından diğerlerinden farklıdır?

A) I. ve II.              

B) I. ve VI.             

C) III. ve VI.

D)IV. ve V.                  

E) V. ve VI.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 2

Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A)  Hemen her öyküsünde okura komik gelecek ögelerden yararlanan Haldun Taner, aynı şekilde bütün öykü ve oyunlarında bazen de aşırıya kaçarak şive, lehçe taklitleri yapar.

B)  Bu Ülke, Cemil Meriç’in, aydın ve halkı birbirinden ayıran duvarları yıkmak amacıyla yazdığı denemelerinin yer aldığı bir kitaptır.

C)  Roman ve öykülerinde ayrıntılara inerek bazen öğretici yanı ağır basan bir üslup sergileyen Selim İleri, deneme ve hatıralarında bir düşünce adamı tavrını benimsemiştir.

D)  Şiirleriyle tanınan Sevinç Çokum; Batı kültürüyle yetişmiş, denemeleri ve Fransızcadan çevirdiği kitaplarıyla da öne çıkmıştır.

E)  Özellikle roman ve öyküleriyle bilinen Fakir Baykurt’un en tanınan eserleri arasında Yılanların Öcü, Tırpan sayılabilir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 3

Şiirlerinde aşk ve tabiat öne çıkan önemli iki temadır. Türk şiirinin en dikkate değer empresyonist şairi olarak kabul edilir. “Köylü vezni” dediği hece veznini kullanmamış, şiirlerini aruz vezniyle yazmıştır. Serbest müstezat, en çok tercih ettiği nazım biçimidir.

Aşağıdaki şiirlerden hangisi bu parçada sözü edilen şaire aittir?

A) Sis                                    

B) Hürriyet Kasidesi

C) O Belde                            

D) Kar Musikileri

E) Makber

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 4

Yıllar boyu çantalarındakileri heyecanla taşıyan postacılar, artık eskisi gibi değiller. Kredi kartı ekstrelerini, faturaları, noter ve mahkeme bildirimlerini taşımaktan neden heyecan duysunlar ki? Bundan dolayı postacılar artık taşıdıkları evrak ve faturaları apartman girişine bırakmakla yetinir oldular.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  III. kişili anlatıma başvurulmuştur.

B)  Soru yoluyla düşündürme yoluna gidilmiştir.

C)  Karşılaştırma yapılmıştır.

D)  Neden-sonuç ilişkisi kurulmuştur.

E)  Koşul öne sürülmüştür.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 5

Bugüne kadar (I) eserleri 42 dile çevrilen, Japonya’nın en (II) büyük yazarlarından biri olarak anılan ve yaşayan en büyük 100 yazar arasında gösterilen (III) Murakami; 1991 yılında ABD’yi ziyaret edip (IV) burada ilk imza gününü gerçekleştirdiğinde (V) kitap imzalatmaya sadece 15 kişi gelmişti.

Bu cümledeki numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)  I. sözcük, edattır.

B)  II. sözcük, üstünlük bildiren zarftır.

C)  III. sözcük, sıfat-fiil eki almıştır.

D)  IV. sözcük, birleşik sözcüktür.

E)  V. sözcük, fiil soyludur.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 6

Montaigne, “Büyük şiir; düşüncelerimizi tatmin etmez, allak bullak eder.” der. Melih Cevdet Anday ise, “Şiir akıl dışıdır.” diyor. Yetişkin şiiri için öne sürülen bu görüşler çocuk şiiri için de geçerlidir. Çocuk şiiri, söz sanatlarının, edebiyatın uçurtmasına tutunmazsa ona “iyi şiir” diyemeyiz. Peki çocuk şiiri yazmanın bir kuralı var mıdır? Montaigne’in dediği gibi şiir ve kural yan yana getirilemeyecek iki sözcük. Özellikle çocuk şiiri söz konusuysa düş dünyamızı sonsuzluğa açmaktan başka yapacak bir şey yok. Çocuklar için sonsuzluğun içinde salınan dizeler yazmak “çocuk işi” değil, tam tersi “zor iş”. Bunun için titizlikle işlenmiş bir biçim, yetkin

bir dil yeterli midir? Hayır! Bugüne değin yazılanlar okunmadan üretilen bir dize, köksüz olup da büyümeye çabalamak gibi bir şeydir.

Bu parçaya göre iyi şiirin nitelikleri arasında aşağıdakilerden hangisi sayılamaz?

A)  Okuyanı sarsan

B)  Kalıplara sığdırılamayan

C)  Düş gücünü zorlayan

D)  Zaman içinde belli bir düzeye erişen

E)  Sanat değeri taşıyan

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 7

Romanlardaki hayalî tasvirler hep köksüz yalanlardır. İnceden inceye araştırıp soruşturmalı, tahlil etmeden hiçbir şey yazmamalı, hatta hayatta rastlanılan, az karşılaşılan olaylar bile bir eserde yer almamalıdır. Günlük hayat, hırgürle, çirkinliklerle, kıskançlıklarla, aldatmalarla örülmüş bir dokumadır. İyilikler, güzellikler, erdem sayılabilecek nitelikler, birer hayalden başka bir şey değildir, roman konusu olamaz.

Bu parçada romanla ilgili olarak belirtilen düşünceler aşağıdaki yazarlardan hangisine ait olabilir?

A)  Hüseyin Rahmi Gürpınar

B)  Abdülhak Hamit Tarhan

C)  Recaizade Mahmut Ekrem

D)  Ahmet Mithat Efendi

E)  Sami Paşazade Sezai

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 8

(I) Benim için futbol, bir gencin kendisine meslek seçinceye kadar zaman ayırabileceği bir eğlence, bir spor dalı olarak kaldı. (II) Hayatımda futbola çocukluğumdan gençliğe geçiş döneminde yer verdim. (III) Zevk ve istekle oynadım. (IV) Ama tiyatroyu seçtikten sonra futbolu bir an bile düşünmeyi mesleğime ihanet saydım. (V) Bu bakımdan, gereğini zamanında yapıp son vermeyi başardığım için kendimi çok beğenirim.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)  I. cümle, birleşik yapılıdır.

B)  II. cümle, fiil cümlesidir.

C)  III. cümle, zarf tümleci ve yüklemden oluşmuştur.

D)  IV. cümlede, dolaylı tümleç türemiş bir sözcüktür.

E)  V. cümlede, isim-fiil ile zarf-fiil aynı edat grubu içinde yer almıştır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 9

Yazar, röportaj yapacağı kişileri, Türk edebiyatının temel taşlarını oluşturan önemli yenilikçi isimleri nesnel bir bakışla seçiyor. Ortak noktaları edebiyat olan, hemen her kesim ve görüşü temsil eden, edebiyatımızın önde gelen şair, yazar ve edebiyat tarihçilerini bir araya getiriyor. Yazar bu röportajlarında özellikle iki nokta üzerinde duruyor: Onların Türk edebiyat tarihine bakışları ve bunun içinde kendilerini konumlandırışları. Bu röportajlarda konuşan kimi şair ve yazarlar, kendilerini anlatmanın yanı sıra akademisyenleri kıskandıracak düzeyde edebiyat tarihimizi yorumluyor. Böylece edebiyatımızın farklı yönleri ortaya çıkıyor. Anlatılan tarih aynı olsa da bambaşka açılardan ele alınarak derinleşiyor, okuyucunun ufkunu açan farklı renkler seriliyor ortaya.

Bu parçada, sözü edilen röportaj ve yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A)  Konuşacağı kişileri yansız bir biçimde belirlediğine

B)  Görüştüğü kişilerin söylediklerini, kanıtlama kaygısı taşıdığına

C)  Konuştuğu kişilerden, yaptıkları çalışmalarla ilgili bir değerlendirme istediğine

D)  Edebiyata yönelik değişik anlayışların ortaya konmasını sağladığına

E)  Düşünceleri değil, edebî tutumları ölçüt aldığına

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 10

Ziya Paşa’nın Avrupa dönüşü yayımladığı eser, Tanzimat yazarlarının hiç değilse yeni edebiyat kökleşene kadar unutturmaya çalıştıkları divan şiirini tekrar diriltebilir düşüncesiyle Namık Kemal tarafından amansızca tenkit edildi. Eser çıktığı zaman Magosa’da sürgünde bulunan Namık Kemal, edebiyatta yenilik yapma yolunda arkadaşı olan Ziya Paşa’nın, böyle birdenbire güçlükle yapılanları da yıkabilecek bir eser çıkarmasına haklı olarak içerledi. Ama bu öfkesini, asabi bir yazı şeklinde değil, eserin yanlışlarını bir bir göstererek sağlam, inandırıcı, mantığa dayanan güçlü bir eleştiri hâlinde ortaya koydu.

Bu parçada Ziya Paşa’nın sözü edilen eseri aşağıdakilerden hangisidir?

A) Şiir ve İnşa      

B) Zafername        

C) Terkibibent

D)Harabat                   

E) Rüya

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 11

Aşağıdaki eserlerden hangisi, türü yönüyle ötekilerden farklıdır?

A) Kara Kitap                        

B) Kılavuz

C) Yağmur Kaçağı                

D)Unutma Bahçesi

E) Ruh Üşümesi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 12

Aşağıdakilerden hangisi, divan şiiriyle halk şiirinin birbirine yaklaştığının göstergelerinden biri değildir?

A)  Nedim ve Şeyh Galip’in hece vezni ile şiir yazması

B)  Gevherî’nin aruz vezniyle şiirler kaleme alması

C)  Bazı halk şairlerinin divan tertip etmesi

D)  Halk ve divan şairlerinin mahlas kullanması

E)  Benzer mazmunların kullanılması

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 13

Aşağıdaki yargılardan hangisi, Tanzimat Dönemi öykü ve romanlarının özelliklerinden biri değildir?

A)  Genellikle saray ve çevresindeki insanların kural tanımaz tutum ve uygulamaları dile getirilmiştir.

B)  Karakterler; doğal bireyler olmaktan çok, yazarın çizdiği, genellikle insana özgü karşıtlıkları simgeleyen kişilerdir.

C)  Yüzyılın sonuna doğru köy, köylü sorunlarının konu olarak yer almaya başladığı görülür.

D)  Ahmet Mithat’ın Felâtun Bey ile Rakım Efendi adlı eseri ile Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası adlı eserlerinde benzer konular işlenmiştir.

E)  Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talât ve Fıtnat’ı ilk romandır, ancak edebî değer taşıyan ilk roman Namık Kemal’in İntibah adlı eseridir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 14

Aşağıdakilerden hangisi, Batılılaşma sorununu belirli tipler çevresinde ele alan eserlerden biri değildir?

A)  Ömer Seyfettin – Efruz Bey

B)  Reşat Nuri Güntekin – Yaprak Dökümü

C)  Yaşar Kemal – Ağrıdağı Efsanesi

D)  Halit Ziya Uşaklıgil – Aşk-ı Memnu

E)  Hüseyin Rahmi Gürpınar – Şık

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 15

İç içe geçmiş iki olay zinciri ile ----, kişisel değişimleri konu alması bakımından Zehra’nın, hatıra defterindeki maceralar bakımından da Mürşit Efendi’nin romanıdır. Çocukluğundan itibaren babası Mürşit Efendi’yi kötü bir insan olarak tanıyan Zehra; hoşgörüsüz, disiplinli, katı kalpli bir öğretmendir. Mürşit Efendi; okulunu bitirdikten sonra idealist bir memur olarak Anadolu’ya gelmiş, Anadolu’nun memurları bekleyen çürümüşlüğü içerisinde kaybolmuştur. Kötü bir evlilik yapmış, çok istemesine rağmen çocuklarıyla gereği kadar ilgilenememiştir. Yani kendi iradesi dışında yaşayan bir insan durumuna gelmiştir. İşte bu insanın pişmanlıklar ve çaresizliklerle dolu hatıra defteri, ölümünden sonra kızı Zehra’nın eline geçmiş, böylece Zehra’nın dış dünya ile ilişkisi de yeniden şekillenmiştir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki eserlerden hangisi getirilmelidir?

A) Dudaktan Kalbe               

B) Çalıkuşu

C) Yeşil Gece                        

D)Acımak

E) Miskinler Tekkesi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 16

Bazı edebî metinler, tarihî olaylara dayanır. Bu tür eserlerde bazı gerçeklere bağlı kalınsa da eserin orijinalliğini ve okunurluğunu sağlayan, yazarın kurgulama gücüdür. Okuyucu kalın bir tarih kitabını alıp baştan sona okumaya yanaşmaz ama birkaç ciltten oluşan sürükleyici tarihî bir romanı çok kısa sürede bitirebilir.

Aşağıdaki eserlerden hangisi, bu parçada anlatılan roman türüne örnek olarak gösterilemez?

A) Osmancık                          

B) Devlet Ana

C) Yorgun Savaşçı                

D)Hep O Şarkı

E) Yılkı Atı

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 17

Özellikle Orhan Veli Kanık ve arkadaşlarının şiirlerinde iç uyum, müzikalite ortadan kalkmış; kuru bir görselliğe dayanan bir şiir, hatta resim-şiir denilebilecek bir tür ortaya çıkmıştır. Oysa şiirde ---- müzikte olduğu kadar önemlidir.

Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A)  duygu ve akıl

B)  sezgi ve anlam

C)  sözcük ve yoğunluk

D)  tema ve imge

E)  ses ve ahenk

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 18

Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım

Şiirlerim rüzgârdır uzak dağlardan esen

Durgun sular gibi azalacağım

Bir gün birdenbire çıkıp gelmesen

Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) İlgi eki                               

B) Ek eylem

C) İyelik eki                           

D) Kişi eki

E) Benzetme edatı

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 19

(I) Sanatçı, eserini oluştururken gerçeklerden hareket eder. (II) Çünkü duygu ve düşüncelerinin hepsini, yaşadığı dünyadan edinmiştir. (III) Aslında sanatçı daha çok yaşamı güzelleştirmek, değiştirmek isteyenler arasından çıkar. (IV) Ne var ki sanatçı, gördüklerini olduğu gibi anlatmaz; seçer, büyütür, değiştirir, istese de istemese de kendi kişiliğini katar onlara. (V) Gerçekle yetinmez; gerçeği alır, kendi düşleriyle, düşünceleriyle yoğurur.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I.            B) II.           C) III.          D) IV.         E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 20

Aşağıda ayraç içinde verilen terimlerden hangisi, birlikte verildiği açıklamaya uygun değildir?

A)  Uyaklı beyit (Musarra)

B)  Gazel ve kasidelerde ilk beyit (Matla)

C)  Bir gazelin en güzel beyti (Şah beyit)

D)  Özlü ve güzel anlamlı beyit (Taç beyit)

E)  Gazellerde şairin adının geçtiği beyit (Mahlas beyti)

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 21

Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, Görmek seni eğer ukbâdan mümkün olaydı. Hâlâ yaşıyor gizlenerek rûhuma “Kâbil”, İmkânı bulunsaydı bütün ömre mukâbil Sırretmeye elden seni bir perde olurdum. Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Bu dizelerde, aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?

A) Dramatik          

B) Lirik                   

C) Pastoral

D)Didaktik                   

E) Epik

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 22

Şiirin en önemli unsurlarından biri de söz sanatlarıdır. Edebî sanatlar, dizelere çağrışım zenginliği ve çok boyutluluk katar.

Buna göre aşağıdakilerden hangisinin, çağrışım yönünden zengin olduğu söylenemez?

A)  Kanı çekiliyor evlerin Eriyip dökülüyor damlar

B)  Sonsuzlaşan yollara dalmış Tasalı gözler olur camlar

C)  Bir bahar sabahının karanlığında ıssız Gökte diz çökmüş iki titrek ışıklı yıldız

D)  Güneşle beraber söndüğüm akşam Ağlayacak hangi rüzgâr kim bilir

E)  Mesut olmuş görmek isterdim hepinizi Her bahar gününde dertliyi, ümitsizi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 23

Fransa’nın Lille Üniversitesinde yapılan bir araştırmanın sonucu aşağıda aşamalı olarak anlatılmıştır.

I.   Yapılan araştırmada, gerçek bir ev hayatının sanal ortama taşındığı bir oyun kullanıldı. Katılımcıların oturduğu masada bu oyun açılıp kendilerine iki ev gösterildi. Bu iki ev, odadaki eşyalar, mobilyalar, yapılar, renk ve boyut açısından birbirinden farklıydı.

II.  Birinci deneyde katılımcılara, bu iki sanal ev ikişer dakika gezdirildi. Ziyaret ettikleri ilk evde Mozart’ın Little Night Music adlı eserinin bir kısmı dinletildi.

III. Diğer evi ziyaret ettiklerinde ise rastgele seçilen bir müzik dinletildi. Deneyin son aşamasında katılımcılara, “Sizden, sevdiğiniz evi seçmenizi istiyoruz ancak bu seçimden önce istediğiniz evi tekrar ziyaret edebilirsiniz, geziniz bitince haber verin.” dendi. Bu gezme aşamasında ise katılımcılara hiç müzik dinletilmedi.

IV. Sonuçta, 15 kişinin 13’ü, Mozart’ın eserinin dinletildiği odayı ziyaret etti ve bu evi çok sevdiklerini belirtti. Denekler, zamanlarının

% 85’ini geçirmek için yine bu eserin dinletildiği odayı seçti.

V.  Çalışmanın ikinci ayağında ise Mozart’ın aynı eseri, bozuk bir sesle dinletildi. Önce yapılanlar tekrar edildi. Sonuçlar şaşırtıcıydı: Katılımcılar her ne kadar önceki deneyde şarkıyı sevseler de şarkı bozuk biçimiyle çalınınca o evde zamanlarının sadece % 5’ini geçirmeyi tercih ettiler.

Yukarıda verilen numaralanmış aşamalarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A)  I. aşamada, karşılaştırma yapılmıştır.

B)  II. aşamada, şart bildiren cümlelere yer verilmiştir.

C)  III. aşamada, tanık göstermeye başvurulmuştur.

D)  IV. aşamada, öznel anlatım söz konusudur.

E)  V. aşamada, amaç belirtilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 24

I.   Tez ve antitez şeklinde savunulabilecek bir konu belirlenir.

II.  En az üçer kişiden oluşan iki grup vardır.

III. İkna edici bir üslup ve çarpıcı örnekler kullanılır.

IV. Grup başkanları, konuşmacıların ardından söylenenleri özetler.

Yukarıda özellikleri verilen sözlü anlatım türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Konferans        

B) Münazara          

C) Açık Oturum

D)Forum                     

E) Panel

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 25

Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A)  Türk edebiyatındaki ilk şairler tezkiresi, Ali Şir Nevayi’nin XV. yüzyılın sonlarına doğru Çağatay Türkçesiyle yazdığı Mecalisü’n-Nefais’tir.

B)  Garib-name adlı büyük mesnevisiyle tanınan Âşık Paşa, devrinin önemli düşünürlerinden biridir.

C)  Divan sahibi olan Ahmedî’nin en iyi bilinen eserlerinden biri de İskender-name’dir.

D)  Şeyhî’nin başlıca edebî eserleri; Hüsrev ü Şirin, Divan ve Har-name’dir.

E)  Gülşehrî’nin Çeng-name adlı eseri, hem dil hem de üslup yönünden devrinin önemli eserlerinden biridir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 26

(I) Vizyona giren filmlerle ilgili tanıtım yazıları, her hafta gazetelerde ve her ay bazı dergilerde yer alıyor. (II) Bu dergiler çoğu meselenin toplumsal boyutuna ilgi duymaktan öteye gidemiyor. (III) Oysa benim de aralarında bulunduğum bir seyirci grubu, perdeye yansıyan o büyülü ışığa gerçeğin penceresinden bakmak istiyor. (IV) Bu ihtiyaca cevap veren bir kaynak olmayışı da zorunlu olarak üç beş kişilik dost meclislerine bırakıyor bu konuyu. (V) Oysa bu yazar, gazetedeki köşesinden, tek başına sayısız muhatabına seslenerek böyle bir ihtiyacı karşılıyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde olumsuz bir eleştiri söz konusudur?

A) I. ve II.              

B) I. ve III.              

C) II. ve IV.

D) III. ve V.                  

E) IV. ve V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 27

I.   Realizm ve natüralizm akımlarının etkisi altındadırlar.

II.  Kendi kişiliklerini gizlerler.

III. Olaylar genellikle İstanbul’da geçer.

IV. Olay kahramanları genellikle seçkin kişilerdir.

V. Çevre tasvirleri, eseri süslemek için değil, kahramanların kişiliklerinin oluşumunu tamamlayabilmek için yapılmıştır.

Aşağıdaki eserlerden hangisi, yukarıda özellikleri verilen dönem yazarlarından birine ait değildir?

A) Hayal İçinde                     

B) Pandomima

C) Kırık Hayatlar                   

D) Ferdi ve Şürekâsı

E) Genç Kız Kalbi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 28

Romanlardaki hayalî tasvirler hep köksüz yalanlardır. İnceden inceye araştırıp soruşturmalı, tahlil etmeden hiçbir şey yazmamalı, hatta hayatta rastlanılan, az karşılaşılan olaylar bile bir eserde yer almamalıdır. Günlük hayat, hırgürle, çirkinliklerle, kıskançlıklarla, aldatmalarla örülmüş bir dokumadır. İyilikler, güzellikler, erdem sayılabilecek nitelikler, birer hayalden başka bir şey değildir, roman konusu olamaz.

Bu parçada dile getirilen düşünceler aşağıdaki edebî akımlardan hangisiyle örtüşmektedir?

A) Realizm                            

B) Klasisizm

C) Romantizm                       

D)Empresyonizm

E) Natüralizm

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 29

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ıntı,-untu/-üntü” ekinin kullanıldığı sözcük, kökü bakımından diğerlerinden farklıdır?

A)  Bu bölgede yapılan kazılarda arkeologlar, eski uygarlıklara ait yeni buluntulara rastladılar.

B)  Kişi yersiz kuruntularından kurtulmak için dostlarına, arkadaşlarına daha fazla güvenmeli ve inanmalıdır.

C)  İçi süprüntü dolu küreği merdivenlerin dibindeki çöp kutusuna boşaltmak için dışarı çıktı.

D)  Kelimeyle kavram, dille düşünce arasındaki bağıntı üstüne yapılan tartışmalar eski çağlara kadar gider.

E)  Bozuntuya vermeden yanına gittim ve olanları bütün çıplaklığıyla kendisine anlattım.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 30

Kendi yaşantımı düşündüm; bulunduğum çevreleri, iş yerlerini, tanıdığım insanları… Boş verebilseydim, hiçbir şeye aldırmasaydım, üzülecek yerde gülseydim… Ama yapamadım, anlamamıştım yaşamın maskeli bir balo olduğunu. İnsanların her gün, her an değişik maskeler taktıklarını… Ben de kendime çeşitli maskeler hazırlamalıymışım! Boy boy, renk renk… Yerine göre kullanmalıymışım, duruma göre… Güleç, kızgın, asık suratlı, üzgün, perişan, mutlu… Hepsinin yeri geldi ama yapamadım. Hep kendi yüzümü taşıdım. “Binbir surat” denilen insanlar arasında maskesiz biri yaşayabilir miydi? Dayanabilir miydi?

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)  Benzetmeden yararlanılmıştır.

B)  Öykülemeye başvurulmuştur.

C)  Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir.

D)  Örneklerden yararlanılmıştır.

E)  Karşıt kavramlar kullanılmıştır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 31

Bu dönemin zevk ve anlayışına uygun kaleme alınmış şiirler, sanatın “şahsi ve muhterem” olduğunu söyledikleri hâlde, tek bir şairin eseri olarak düşünülecek cinstendir. Söyleyişte serbestlik arayışları, alışılmış ve kabul görmüş şiir formlarını zorlama çabaları, biraz daha Batılı görünme; duyulmamış tabiatı ve yaşanmamış aşkı şiirleştirme istekleri kendilerine has sesi ve söyleyişi bulmalarına engel olmuştur, denilebilir. Ama asıl neden, o dönemde yaygın olarak benimsenen görüşlere katılmamış olmalarıdır.

Bu parçada sözü edilen edebî topluluk aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fecr-i Atîciler                     

B) Servetifünuncular

C) Garipçiler                         

D) Tanzimatçılar

E) Hisarcılar

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 32

I

Neden yazılır bir şiir

Neden okunur bunca yazı

Çünkü nasıl aşılabilir başkaca

İnsanın karmaşıklığı

 

II

Erenler tutmuş elimizden muhabbetle

Avunur gideriz ikliminde şiirin

Devrolur nöbet Veysel’den Veysel’e…

Daha dermedik tamını çiçeklerin

Gönül bahçemiz öyle geniş, öyle derin…

Şiirle ilgili düşüncelerini böyle dile getiren şair, şiirlerinde aşağıdakilerden hangisine öncelik verir?

A)  Sanatlı bir dile

B)  İmgelere

C)  Saf şiirin özelliklerine

D)  İnsanın iç dünyasına

E)  Biçimsel kusursuzluğa

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 33

(I) Küçücük bir bahçem olsaydı duvar dibine pembeli, mavili ortancalar dikerdim. (II) Çünkü ortancalar gölgede büyümek ister. (III) Bir de saksılar alırdım; küpe, sardunya, yılbaşı çiçekleri, kaktüsler yetiştirmek için. (IV) Sulak yerleri seven Japon şemsiyelerini de kuyunun veya fıskiyeli mermer havuzun yanına dikerdim. (V) İnsanda, evinin bahçesinde cennet oluşturma düşüncesi bazen bir tutku hâline geliyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde nesne, sıfat tamlaması durumundadır?

A) I. ve II.              

B) I. ve IV.             

C) II. ve V.

D) III. ve IV.                  

E) IV. ve V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 34

Her sanatçı önceleri başkalarını taklit eder. Fakat sonra gerek dünya görüşü gerekse sanat gücüyle kendine özgü bir üsluba kavuşur ve taklitten kurtulur.

Bu parçada dile getirilenler divan şairi açısından değerlendirildiğinde aşağıdaki kavramlardan hangisi, divan şairinin “taklit” dönemi için kullanılabilecek bir kavramdır?

A) Nazire              

B) Tercüme           

C) Caize

D)Şerh                        

E) Haşiye

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 35

Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A)  Kiralık Konak’ta modernleşme sürecinde apartman ile konak hayatını, dede-torun arasındaki hayat tarzı ve zevk farklılığı çevresinde işlemiştir.

B)  Nur Baba’da gerçek kimliğinden uzaklaştırılan tekke hayatını, tekke şeyhinin (Nuri) yaşadıkları ile anlatmıştır.

C) Hüküm Gecesi’nde İttihat ve Terakki yıllarını, gazeteci Ahmet Kerim’in yaşadıkları çevresinde anlatmıştır.

D) Yaban’da Kurtuluş Savaşı öncesi Türk aydını ile Türk köylüsü arasındaki derin uçurumu, romana has kurgu ile gözler önüne sermeye çalışmıştır.

E) İki cilt hâlinde 1953-1954’te yayımladığı Sodom ve Gomore’de, Cumhuriyet’in kuruluşundan Demokrat Partinin iktidara geldiği zamana kadar geçen süreci, değişik zihniyetleri temsil eden kişiler ve olgu çerçevesinde bir bütünün değişik kolları olarak dikkatlere sunmuştur.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 36

Ben çokça gezerim. Bunlar diplomat gezileri gibi, planlı, programlı şeyler değildir; daima kendi sınırlarımız içindedir, yelkenli gemiler gibi, esecek rüzgâra göre rota değiştirir. Bazen saatlerce tenha bir istasyonda, tren veya güneşle beraber uyumuş bir kasabanın otelinde uyku beklerim. Fazla bir yağmur veya kar fırtınasından yolları kapanmış bir köyde bir iki gün kalırsam arayıp soranım olmaz. Gün olur, bomboş bir ovanın ortasında otomobil bozulur. Etrafta dolaşırım yahut eski taş basması Muhammediyelerdeki cennet bağı resimlerini andıran bir ağacın altında otururum.

Bu parçanın alındığı kitap ve yazar aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A)  Anadolu Notları – Reşat Nuri Güntekin

B)  Beş Şehir – Ahmet Hamdi Tanpınar

C)  Frankfurt Seyahatnamesi – Ahmet Haşim

D)  Hac Yolunda – Cenap Şehabettin

E)  Çankaya – Falih Rıfkı Atay

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 37

Geçmişle yapmış olduğumuz hesaplaşmada divan şiirinin önemli bir bölümünü gözden çıkardık fakat elimizde zamanın çetin sınavını vermiş birçok eser kaldı. İşte eski şiir üzerine yargıya varmak gerektiğinde düşünülmesi gereken, değişen zevk ve anlayışa, dildeki birtakım ayıklamalara rağmen hâlâ bir yaratıcılık örneği olarak kabul etmekten kendimizi alamayacağımız başarılı dizeler ve beyitlerdir.

Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki düşüncelerle çelişir?

A)  Divan şiirini anlamakta zorlansak da okumalıyız. Dilimizi gerçekten anlamanın, onun tadına varıp onunla güzel biçimler kurmanın yolu, bugüne kadar varlığını sürdürmüş örnekleri anlamaktan geçer.

B)  Eski şiirimizi anlamak zordur çünkü o, anlaşılması zor birtakım cinaslar ve telmihlerle doludur. “Okudukça anlayacak, söz sanatlarının zevkini tadacağım.” diyorsanız yanılgıya düşersiniz.

C) Eski şiirimizde büyük bir duygu çeşitliliği olmadığını savunanlar çıksa da onun, edebiyatımızın temel taşlarından olduğunu unutmamak ve onu dışlamamak gerekir.

D)  Akılda kalması zor gibi görünen divan şiirinde, bazen öyle beyitlerle karşılaşırsınız ki yeri geldiğinde o bir beyitle bir sayfalık düşünceyi açıklamış olursunuz.

E)  Fuzuli’nin gazellerini okurken yabancı sözcüklerin gölgesini ve Türkçenin tatlı nağmelerini duymamak mümkün mü?

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 38

Bu kitabın en önemli özelliği, romandaki onlarca kahramanın ve onlara özgü öykülerin hiçbirinin kurgulanmış olmaması. Okuyunca her şey kurgulanmış gibi geliyor ama aslında ben bu romanda anlattıklarımı yaşar gibi yazdım. Kahramanların tamamına yakınıyla ben de yazarken tanıştım. Birçoğuna ben de kızdım, tepki gösterdim veya hayran oldum. Cesaretleri karşısında ben de şaşırdım. Hatta belki bir yazarın asla söylememesi gereken bir şey ama bazı öyküler, onları yazarken benim denetimimden çıktı, kendi istediği yere gitti. Hayatı nasıl denetim altında tutamıyorsak ben de bu kitaptaki karakterleri ve yolculuklarını yönlendiremedim. Bana bile isyan edip “Sen sadece yaz! Biz ne yapacağımızı biliyoruz.” dediler. Bu nedenle tam da bizden insanlar oldu bu karakterler. Bizim kadar çılgın, bizim kadar alıngan, bizim kadar duygusal…

Yazarın bu sözlerinden aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?

A)  Kişilerini önceden kafasında tasarlamadığı

B)  Oluşturduğu kişilerin gerçekliğine inandığı

C)  Eserlerini kendi yaşamıyla sınırlandırdığı

D)  Gerçek yaşamdakilerle benzer kişiler oluşturduğu

E)  Kimi zaman, anlattıklarının akışını değiştiremediği

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 39

Evet, benim her şi’rimde yılan dişli diken var;

Sizler gidin bal verecek yeni açmış gül bulun.

Belki benim acı sesim kulakları tırmalar;

Sizler gidin, genç kızların türküsüyle şen olun.

 

Varın sizler, onlar ile korularda el ele

Gezin, gülün, bir çift bülbül aşkı ile yaşayın;

Yalnız kendi, yalnız kendi rûhunuzu okşayın.

 

Zavallı ben, elimdeki şu üç telli saz ile

Milletimin felâketli hayâtını söyleyim;

Dertlilerin gözyaşını çevrem ile sileyim.

Yukarıda, şiirle ilgili olarak dile getirilen düşünceler, aşağıdaki şairlerden hangisine ait olabilir?

A) Ziya Osman Saba            

B) Mehmet Emin Yurdakul

C) Zeki Ömer Defne              

D) Fazıl Hüsnü Dağlarca

E) Muallim Naci

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 40

İnsanların rüyalarıyla yüzleşmesinde hep korkutucu bir yan olduğunu düşünürüm. İster psikolojik bir çözümleme yapalım ister geleneksel rüya yorumlarıyla açıklamaya kalkalım, her rüya yorumunda ruhumuzun karanlık ve belki de duymak istemediğimiz bir yönüyle yüzleşiriz. Üstelik bu yüzleşmeye neden olan da kendi zihnimizdir. Bunun yanı sıra rüyalar hem gün boyu yıpranan zihinlerimizin onarıcıları hem de bütün korkularımızın bir arada yaşandığı karanlık bir evdir. Ben yazarken o evin koridorlarında dolaşmayı severim. Rüyalar ve korkularla yüzleşen anlatının, yazarı çıplak bırakan samimi bir anlatı olduğunu düşünürüm. Hayat denen karmaşayla başa çıkmanın bir yolu bu, benim için.

Bu parçada rüyalarla ilgili olarak aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı yoktur?

A)  Sizce ne tür işlevleri vardır?

B)  Yazılarınızda nasıl yararlanırsınız?

C)  İnsanın iç dünyasını yansıtan yönlerinden söz edilebilir mi?

D)  Değerlendirilmesinde ne tür yöntemlere başvurulabilir?

E)  Yazarın eserini geleceğe taşıyan bir yönü var mıdır?

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 41

I.   Beş mesneviden oluşan eserlerin genel adı

II.  Divan edebiyatında ünlü kişilerin biyografilerini ve sanatçı kişiliklerini anlatıp çalışmalarını örneklendiren eserler

III. Halk edebiyatındaki mâniye benzeyen, aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılan nazım biçimi

IV. Uzun okunması gereken bir heceyi vezin gereği kısa okuma

V.  Kasidelerde methiye bölümlerine geçişi sağlayan beyit

Divan edebiyatı ile ilgili aşağıdaki terimlerden hangisinin tanımı yukarıda verilmemiştir?

A) Hamse             

B) Girizgâh            

C) Tuyuğ

D)Tezkire                    

E) İmale

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 42

Musiki, her şeyden önce musiki;

Onun için tekli mısradan şaşma.

Kıvrak olur, erir havada sanki,

Ağır aksak söyleyişe yanaşma.

 

Güzel gözler tül ardında görünsün,

Gün ışığı titremeli şiirde.

Ak yıldızlar maviliğe bürünsün

Ilgıt ılgıt sonbahar göklerinde.

Aşağıdaki şairlerden hangisi, bu dörtlüklerde dile getirilen anlayışa uygun şiir yazmamıştır?

A) Cenap Şehabettin            

B) Yahya Kemal Beyatlı

C) Ahmet Haşim                   

D)Mehmet Akif Ersoy

E) Ahmet Hamdi Tanpınar

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 43

Yoğun anlama dayanan, konuşma diline karşı olan ve salt şiir üzerine yoğunlaşan İkinci Yeni, kendine özgü bir söylemle ortaya çıktı. İstedikleri, bütün değer yargılarının yıkılmasıydı. Yüzeysel anlamı dışlayan, imge yüklü, kapalı bir dil kullanıyorlardı. Dilin bütün imkânlarıyla okuru sarsan, dağıtan ve anlamı yokuşlara süren bu tavır, Türk şiir geleneği içerisinde önemli bir yerde durmaktadır.

Bu düşüncelerle İkinci Yeni şiirini tanımlayan yazara göre aşağıdakilerden hangisi, İkinci Yeni anlayışıyla yazılmış olamaz?

A)  Ölürse balıkları güneşin

Susuzluktan dağın ardında

Düşerse kuluçkaların altına

Bu ağır bulanık meydanda

B)  Tep kralları gibiydim, öyle yalnızdım

Bir çağda seni bu beyazlığında tuttum

Ak, sabah kalyonlarım hep gökyüzündeydi

Ben rüzgâr değirmeninizde kaldım

C)  Tuna’nın üstünde güneş batarken

Sevgili yurdumu andırır bana

Bir hayal isterim Boğaziçi’nden

Bakarım İstanbul diye her yana

D)  Kar, buz, tipi

Kaymaktan korkum yok ki

Kayarken yalnız tutunmak için

Ölümlerden bir ölümün seçimi

E)  Bütün şiirlerde söylediğim sensin

Suna dedimse sen, Leylâ dedimse sensin

Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım

Salome’nin, Belkıs’ın

Boşunaydı saklamam öylesine aşikârsın, bellisin

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 44

(I) “Bir süre yapar, sonra bırakırım.” düşüncesiyle başladığım ve sadece yapılması gereken bir iş olarak gördüğüm öğretmenlik mesleğini zamanla çok sevdim. (II) Bunca yıllık deneyimden sonraysa öğretmenliğin insanları tanıma, onların ruhsal durumlarını çözümleme konusundaki yeteneklerimi önemli ölçüde geliştirdiğini söyleyebilirim. (III) Öğretmenlik yaparken farklı değerlerle yetişmiş binlerce genç insanın davranışlarını, duygularını gözlemlemek bende bir birikim oluşturdu. (IV) Farklı kültürlerden gelen insanların aslında benzer sevinç, keder, heyecan, korku ve ilgilere sahip olduğunu fark ettim. (V) İnsana dair kitaplarda bulamayacağım ayrıntıları bu meslekte, yaşayarak öğrendim.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, öğretmenlik mesleğinin kazandırdıklarına yönelik açıklama içermemektedir?

A) I.            B) II.           C) III.          D) IV.         E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 45

Aşağıdaki dizelerin hangisinde, ayraç içinde verilen sanat yoktur?

A)  Dolu rüzgârla çıkıp ufka giden yelkenli

Gidişin seçtiğin akşam saatinden belli (Hüsnütalil)

B)  Uçuyor rüzgâr gibi altımdaki küheylan

Ne kadar dizginlesem yavaşlayacak değil (Mübalağa)

C)  Kuşlar küsmüş yuvaya, ağaçlar yaprak vermez

Bu kavgalar bitecek, zulüm ebedî değil (Teşhis)

D)  Gerçek, hayali aştı, ufuklar uzak değil

En olmaz isteklere uzanmak yasak değil (Tezat)

E)  Gül yaprağına döndü tekmesi düşmanların

Sunulan zehir değil, saplanan bıçak değil (Teşbih)

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 46

Fransa’nın Lille Üniversitesinde yapılan bir araştırmanın sonucu aşağıda aşamalı olarak anlatılmıştır.

I.   Yapılan araştırmada, gerçek bir ev hayatının sanal ortama taşındığı bir oyun kullanıldı. Katılımcıların oturduğu masada bu oyun açılıp kendilerine iki ev gösterildi. Bu iki ev, odadaki eşyalar, mobilyalar, yapılar, renk ve boyut açısından birbirinden farklıydı.

II.  Birinci deneyde katılımcılara, bu iki sanal ev ikişer dakika gezdirildi. Ziyaret ettikleri ilk evde Mozart’ın Little Night Music adlı eserinin bir kısmı dinletildi.

III. Diğer evi ziyaret ettiklerinde ise rastgele seçilen bir müzik dinletildi. Deneyin son aşamasında katılımcılara, “Sizden, sevdiğiniz evi seçmenizi istiyoruz ancak bu seçimden önce istediğiniz evi tekrar ziyaret edebilirsiniz, geziniz bitince haber verin.” dendi. Bu gezme aşamasında ise katılımcılara hiç müzik dinletilmedi.

IV. Sonuçta, 15 kişinin 13’ü, Mozart’ın eserinin dinletildiği odayı ziyaret etti ve bu evi çok sevdiklerini belirtti. Denekler, zamanlarının

% 85’ini geçirmek için yine bu eserin dinletildiği odayı seçti.

V.  Çalışmanın ikinci ayağında ise Mozart’ın aynı eseri, bozuk bir sesle dinletildi. Önce yapılanlar tekrar edildi. Sonuçlar şaşırtıcıydı: Katılımcılar her ne kadar önceki deneyde şarkıyı sevseler de şarkı bozuk biçimiyle çalınınca o evde zamanlarının sadece % 5’ini geçirmeyi tercih ettiler.

Bu araştırma aşağıdaki genellemelerden hangisini doğrulamak için yapılmış olabilir?

A)  Kişilerle nesneler arasında oluşan duygusal bağ zaman geçse de zayıflamaz.

B)  Sevilerek dinlenen eserlerin etkileri, dinlendiği zamana ve dinleyen kişilere göre değişir.

C) Kişinin bulunduğu ortamda kendisini huzurlu hissetmesi; renk, ışık gibi birçok etkene bağlıdır.

D)  Dinlenen müziğin etkisi, kişinin içinde bulunduğu ortama ve ruh hâline göre farklılaşır.

E)  Bir yerde çalınan müziğin güzelliğiyle, o ortamın çekiciliği arasında olumlu bir ilişki vardır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 47

Göreve yeni başlayan Uğur; Mehmet, Engin ve Hatice gibi üniversite mezunuydu.

Aşağıdakilerin hangisinde noktalı virgül (;) bu cümledeki işleviyle kullanılmıştır?

A)  Aylar geçti, yıllar geçti; çocuklar büyüdü, insanlar değişti.

B) Genç şairimiz; özgün, samimi ve doğal bir üslupla yazdığı şiirlerinden oluşan ilk kitabını yayımladı.

C) Bugün gelecek misafirleri 1, 2 ve 3. kattaki odalara; yarın gelecek misafirleri 4, 5 ve 6. kattaki odalara yerleştirelim.

D)  İzlediğim filmler, tiyatrolar, gösteriler; okuduğum romanlar, hikâyeler, denemeler bende bir iz bırakır.

E)  Geçen hafta şirket yetkilileriyle uzun uzun görüştük, tartıştık; bu hafta onlarla sözleşme, ödeme, nakliye gibi işlemleri gerçekleştireceğiz.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 48

1960’lı yıllardan sonra İslami söylem, taklit düzeyindeki Batılılaşma ile geleneksel hayatın ve bu hayata özgü değerler manzumesinin karşı karşıya getirilmesi şeklinde dikkati çeker. Çok Sesli Bir Ölüm, Çözülme adlı öykü kitapları olan ----, bu hareketin öncü adlarından biridir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Tarık Buğra                      

B) Rasim Özdenören

C) Mustafa Kutlu                    

D) Samiha Ayverdi

E) Adalet Ağaoğlu

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 49

(I) Destanları meydana getiren ve kuşaktan kuşağa aktaran destancılara, geçmişte “ozan” adı verilmiştir. (II) Ellerinde sazlarıyla diyar diyar dolaşan “âşık”ların aksine onlar, orduları galeyana getirmek, önemli olayları toplumun hafızasına yerleştirmek için kahramanlık destanları terennüm etmişlerdir. (III) Atlı göçebe hayat tarzını benimseyen bu sanatçılar sadece şiirle uğraşmışlar, yönetimden ve yöneticilerden olabildiğince uzak durmuşlardır. (IV) Ozanlık geleneğinin bir devamı olarak değerlendirebileceğimiz âşıklık geleneği ise tekke kaynağından da beslenerek daha çok köy, kasaba insanına seslenmiştir. (V) Arap ve Fars öykücülük geleneklerinden beslenen, temsilcileri âşıklara nazaran daha eğitimli ve şehirli olan kıssahanlık veya meddahlık geleneği ise daha çok şehirlerde kendisine yer bulmuştur.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.            B) II.           C) III.          D) IV.         E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 50

Âşık Veysel ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?

A)  Kendisinden önceki şairler gibi zaman zaman aruzla da şiirler kaleme almıştır.

B)  Yedi yaşında gözlerini yitirmesine rağmen şiirlerinde çiçekler; allı yeşilli, sarılı morlu renkler kol kola vermiştir.

C)  İç dünyasına çekilen şairin şiirlerinde insan önemli bir malzeme olarak yer alır.

D)  Âşıklık geleneğinin son dönemde yetişen büyük ustalarındandır.

E)  Şiirlerinde aşk, yurt ve toprak sevgisi, alışılagelen bir söyleyişten uzak bir duyarlılıkla dile gelir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 51

Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan’ın şiirlerinden edindikleriyle ve yeteneği sayesinde ----, Avrupai Türk şiirinin 1880’den sonra atılmış sağlam temelleri üzerinde modern bir yapı kurmayı başarabilmiştir. Şekildeki titizliği bakımından parnasyenlere benzeyen şair, duyuş tarzı bakımından da şairliğin ilk safhasında, romantiklere bağlıdır. Aruzun kalıplarını müzikaliteleri bakımından ilk defa değerlendiren, konuşma diline ait birçok ifade özelliklerini şiirde kullanan şair, üslubunun canlı ve özenli oluşuyla Avrupai Türk şiirinin temsilcisidir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Süleyman Nazif                

B) Tevfik Fikret

C) Ali Canip Yöntem             

D) Şinasi

E) Hüseyin Suat Yalçın

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 52

(I) Bu eser, otobiyografik özellikler taşıdığı duygusu uyandırıyor. (II) Okurun böyle bir kanıya varmasında, anlatının içine serpiştirilen eski aile fotoğraflarının da payı var. (III) Alttan alta oluşturulan bu otobiyografi duygusu, anlatıya sahicilik katıyor. (IV) Bu da bizim gibi sıradan okuru esere sıkıca bağlayan bir özellik olarak çıkıyor karşımıza. (V) Ayrıca anlatıcının; merkeze ailesini, kendisini ve çocukluk yıllarını geçirdiği sokakta yaşananları yerleştirmesi, birinci tekil kişiyi kullanarak sohbet havasında anlatması da okurda oluşan “sahicilik” duygusunu güçlendiriyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre, “Çünkü okudukça anlatının bir katmanının anılardan oluştuğunu veya anıların yazara yol gösterdiğini düşünüyor insan.” cümlesi getirilmelidir?

A) I.            B) II.           C) III.          D) IV.         E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 53

Zor zaman herkesi sınar, en çok da aydınları. Aydın insan toplumun öncüsüdür, yol göstericisidir. Öyle bilinir ve bu yüzden aydın sanatçılar, sorumluluğunun bilincinde olarak yazıp çizmeye, sorunlara çözüm yolları üretmeye çalışırlar.

Aşağıdaki sanatçılardan hangisinin, bu parçadaki görüş doğrultusunda eser verdiği söylenemez?

A) Mehmet Akif Ersoy           

B) Nâzım Hikmet

C) Namık Kemal                   

D)Orhan Veli Kanık

E) Sabahattin Ali

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 54

(I) Ülkemizde çoğu zaman mühendislikle birlikte anılan mimarlığın, nedense sadece teknik bir disiplin veya bir fen bilimi olduğu düşünülür. (II) Oysa aynı zamanda bir sanat dalıdır ve bu yönüyle felsefeyle de doğrudan ilgilidir. (III) Nitekim mimarlık, ait olduğu toplumun estetik ve etik anlayışını, dünya görüşünü en belirgin biçimde yansıtan eserlerin ortaya konulmasını sağlar. (IV) Bunun gerçekleştirilebilmesi için mimarların, toplumun kültürel mantığını iyice özümsemiş olmaları gerekir. (V) Yoksa bu meslekte, herhangi bir anlamdan ve zevkten yoksun beton yapılardan başka bir şey üretilemeyecektir.

Mimarlığı konu alan bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)  I. cümlede, yanlış bir algının söz konusu olduğu sezdirilmiştir.

B)  II. cümlede, önceki cümleyle ilgili açıklama yapılmıştır.

C)  III. cümlede, niteliği karşılaştırma yoluyla anlatılmıştır.

D)  IV. cümlede, öteki mesleklerden ayrılan yönü üzerinde durulmuştur.

E)  V. cümlede, bir sonuç ortaya konulmuştur.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 55

Benim bu gidişe aklım ermiyor

Fukara hâlini kimse sormuyor

Padişah sikkesi selam vermiyor

Kefensiz kalacak ölümüz bizim

Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)  Yarım kafiye kullanılmıştır.

B)  Duraklı 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.

C)  Soyutlamaya yer verilmiştir.

D)  Satirik nitelikler taşır.

E)  Kafiye şeması “aaab” biçimindedir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 56

(I) Her ne kadar şiirde, düşünce ve hayal bakımından yoğunluk söz konusu olsa da şiir düşünceyle değil sözcüklerle yazılır. (II) Yoğun bir anlatımda kullanılacak her sözcüğün önemli bir amacı ve işlevi vardır. (III) Bu nedenle şair, şiirinde yeni sözcükler kullanabilir veya var olan sözcüklere farklı anlamlar yükleyebilir. (IV) Şair içinde bulunduğu ruhsal durumu, coşkusunu karşısındakine aktarmak ve benzer duyguları onda uyandırmak için tek anlatım aracı olan dili kullanır. (V) Kullandığı dil, konuşma dilinde olduğu gibi, anlamın apaçık ortada olduğu değil, okundukça zenginleşen bir dildir. (VI) Böylece şiirde dil bir araç olmaktan çıkar, amaç hâline gelir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A) II.           B) III.          C) IV.         D) V.          E) VI.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
56 tamamladınız.
]]>
2015 LYS Edebiyat Soruları – (Test Çöz _ Online)-(Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/2015-lys-edebiyat-sorulari-test-coz-_-online-cikmis-sorular.html Thu, 06 Dec 2018 15:18:01 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119699 2015 LYS Edebiyat Soruları – (Test Çöz _ Online)-(Çıkmış Sorular)

2015 LYS Türkçe Soruları - (Çıkmış Sorular)

  • Toplam Soru sayısı: %%TOTAL%%
  • Doğru sayısı: %%SCORE%%
  • Yaptığınız yanlış sayısı:  %%WRONG_ANSWERS%%
  • Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%

Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

Kimi zaman en büyük dostu kimi zamansa en büyük düşmanıdır dağlar kayakçıların. (I) Tehlikeye atılmayı, dikkatsizliği, (II) sonrası düşünülmeden verilen kararları sevmez. Her kayakçı hayatta kalmak için tehlikeyi (III) önceden hissetmek (IV) ve anında en doğru kararı vermek zorundadır. İşte bu yüzden kendi branşlarında ilerlemek isteyen kayakçıların dağlarla oyun oynanmayacağını (V) bilmeleri gerekir.

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerin hangisinde birden fazla ses olayı vardır?

A)I.            B)II.           C)III.          D)IV.          E)V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 2

Yazarın edebiyatımıza getirdiği yeniliklerden biri de köy hayatını ve köy insanını ilk olarak ele almış olmasıdır. Anadolu köylüsünün bilgisizliği, yoksulluğu, ağalar ve tefeciler ile ilişkileri, duygusal davranışları olayların içinde eritilerek ustalıkla ortaya konmuştur. Bu bağlamda Antalya’nın Kaş ilçesindeki bir köyde geçen olayların anlatıldığı roman, yazarın en başarılı eseri sayılır.

Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sami Paşazâde Sezai      

B) Şemsettin Sami

C) Nabizâde Nâzım               

D) Ahmet Mithat Efendi

E) Muallim Naci

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 3

Hayat karşısında rindane bir duruşu olan şairin içe dönük kişiliği eserlerinin dünyasına da yansımıştır. Kapalı ve gizemli bir şiir diline sahiptir. Bu dil anlayışıyla dinî muhtevayı birleştirerek labirent izlekli şiirler yazar. Onun şiirleri ile birlikte çok yüzlü ve zengin bir dünyanın eşiğinden içeri gireriz. Şair, 1977 yılında yayımladığı Menziller kitabı ile İslami düşünceyi öncelemeye başlar. Korku ve Yakarış adlı son şiir kitabında Hristiyan varoluşçu düşünür Sören Kierkegaard’ın etkisini; yaşam, ölüm, tutsaklık, günah, kaygı ve rahmet kavramlarıyla yansıtan şair, şiirine lirik niteliğini kaybettirmeden evrensel nitelikli fikrî unsurları da ekler.

Bu parçada kendisinden söz edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

A) Cahit Zarifoğlu                  

B) Sezai Karakoç

C) Mehmet Çınarlı                 

D) Erdem Bayazıt

E) İsmet Özel

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 4

Cumhuriyet sonrası Türk şiirinin bir beyannameyle ortaya çıkan ilk topluluğu olan ----, ortak çıkardıkları şiir kitaplarının başına bir mukaddime koyarak “son zamanların renksiz ve dar Ayşe, Fatma terennümü”nü sürdüremeyeceklerini, şiirin artık konu bakımından değişmesi ve genişlemesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Yedi Meşaleciler               

B) Beş Hececiler

C) Maviciler                           

D)Hisarcıla

E) Genç Kalemler

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 5

I.   Dünyada neler olup bittiğine bakıldığında bizdeki atölye çalışmalarına ek olarak modern masal anlatıcılığı derslerinin de verildiğini görüyoruz.

II.  Masal anlatıcılığı atölyeleri kapsamında yapılan bu dersler, çeşitli grupların veya üniversitelerin bünyesinde gerçekleştiriliyor.

III. Ülkemizde sözlü kültürü korumak için yapılan en önemli çalışmalardan biri masal anlatıcılığı dersleridir.

IV. Türkiye’deki bu aktarım işlevi dünyanın genelinde de aynı şekilde seyretmektedir.

V.  Masalı masal yapan şiirsel ve coşkulu anlatımı, bu grup ve üniversitelilere aktarabilmek için atölyelere isteyen herkes katılabiliyor.

Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?

A) I.   B) II.           C)III.          D)IV.          E)V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 6

Tanıdık bir ailede yaşlı ve felçli bir hanımefendi vardı, yatak odasındaki çiçekli duvar kâğıtları eskimişti. Çocukları bu kâğıtları yenilemek istemiş, anne buna izin vermemiş. Bu hanımın birkaç gün için evden ayrıldığı bir vakit, çocukları eski kâğıtları çıkarıp yeni, desenli, daha kaliteli kâğıtlarla kaplamışlar odayı. Muhtemelen onu sevdikleri, ona değer verdikleri için yapmışlar bunu. Ancak anneleri evine döndüğünde odayı görünce “Sağ olun, zahmet etmişsiniz ama ben kâğıdın üzerindeki çiçeklerde geçmişi kokluyordum.” demiş.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsanın eşyaya verdiği değer, ona sinen hatıralarda gizlidir.

B) Gençken sıkıntı çekilerek sahip olunan eşyalar, yaşlılıkta özel bir değer taşır.

C) Yaşlıları rahat ettirmek için onların yaşadıkları mekânı bozmamak gerekir.

D) Klasik mekân algısı ile modern mekân algısı arasında farklar vardır.

E) Kuşaklar arası çatışma, her zaman karşımıza çıkan sosyolojik bir olgudur.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 7

Dükkânlardan pek çoğu açık ama ürün yok. Kendime bir iki gömlek alayım hevesiyle hangisine girdim ise “Kalmadı.” cevabını aldım. Hatta çocuk gömleği bile bulunmuyordu. Esnaflar arasında Avusturyalı kadınlar da vardı. En baştaki antikacıya ne dersiniz? Üç dört halı sermiş, camekânına antika türünden, bizim laternacıların giydikleri simsiyah feslerle şamdan ucuna geçirilen kıpkırmızı küçük fesler dizmiş. Bununla birlikte bu dükkânların hiçbirinde tabiat güzelliğini belirten düzenleme zevki görünmüyordu.

Bu parçada aşağıdaki edebî türlerden hangisine ait özellikler ağır basmaktadır?

A) Eleştiri                               

B)Haber yazısı

C) Sohbet                               

D)Anı

E) Gezi yazısı

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 8

Aşağıdakilerden hangisi “Sanat sanat içindir.” anlayışıyla uyumlu bir ifade değildir?

A) Sanat, ahlaki veya dinî ölçütlere göre değerlendirilemez; özerk ve kıyas kabul etmez bir alandır.

B) Şiir, bir dil, bir söz sanatıdır; dil içinde dil oluşturma işidir.

C) Sanatı değerlendirmek yalnız onun dilini konuşabilenlere özgüdür.

D) Sanat, ondan sadece zevk alındığı için yapılır; dünyayı hoşnut etmek veya onu değiştirmek için değil.

E) Sanattan hayatı ve dünyayı söküp atarsak ondan hiçbir şey anlayamayız.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 9

Sis yavaş yavaş dağılırken limana bir gemi yanaşıyor. Güverte deniz adamlarıyla dolu. Hayretle kıyıya bakıyorlar, kimse konuşmuyor. Bundan daha etkileyici kaç manzara sayabilirsiniz? Siste kaç gün kaldılar acaba? Gece rüzgâr azaldığında veya kuzeybatıdan esip sis bulutlarını tam üzerlerine taşıdığında, pusula rutubetten okunmaz olunca sis düdüğüne önce kim sarıldı? Kendilerini geceye ve nefes alan denize bıraktıklarında tanımlayamadıkları belli belirsiz ışıklara kilitlenip soluklarını tuttular mı?

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Sorularla akıcılık sağlanmıştır.

B) Kişileştirme yapılmıştır.

C) Örneklendirmeye başvurulmuştur

D) Betimleyici ögeler kullanılmıştır

E) Ayrıntılara yer verilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 10

---- şiirlerinde en çok dikkat çeken mekânlardan biri Sa’dâbâd’dır. Büyük ve görkemli bir alanı ifade eden Sa’dâbâd; su kanalı, köşkler, saray, mesire alanı ve kamelyalarıyla şairin hayal dünyasını süsleyen bir tablo şeklinde sunulmuştur.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Bağdatlı Rûhî’nin              

B) Bâkî’nin

C) Nedîm’in                           

D)Şeyh Galip’in

E) Nef’î’nin

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 11

Sonsuzluk hissi uyandıran geniş bozkırları, (I)  keşfedilmeyi (II)   bekleyen vadileri, ormanları, tarihî kalıntıları, yöresel yemekleriyle Anadolu’nun önemli duraklarından biri olan Çorum ili, (III)  bulunduğu yörenin en büyük sanayi (IV) merkezi   olma ünvanını (V) da taşıyor.

Bu parçadaki numaralanmış altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?

A)I.            B)II.           C)III.          D)IV.          E)V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 12

Adalet Ağaoğlu; Almanya’da kazandığı parayı bir otomobile yatıran ve onu binbir özenle ülkesine getiren gurbetçinin hikâyesini, bir aydın uzaklığında ve işçinin duygusunu küçümseyen bir edayla ---- adlı romanında anlatmaktadır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki eserlerden hangisi getirilmelidir?

A) Fikrimin İnce Gülü            

B) Ölmeye Yatmak

C) Üç Beş Kişi                       

D)Sessizliğin İlk Sesi

E) Bir Düğün Gecesi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 13

Türk romanında aileden söz ederken akla gelen ilk eserlerden biri olan bu romanda, XX. yüzyılın hemen başında, bir İstanbul ailesinin yaşamının Adnan ve Bihter’in evliliği üzerinden anlatıldığı bir konuyla karşı karşıya kalırız. Bu roman; XIX. yüzyılın sonlarında oluşan zengin ve halktan kopuk bir sınıfın yaşam biçimini, geleneksel Türk ailesinin “sözde Batılı” yaşam biçiminin etkisi altında çözülerek alt üst olup yozlaşmasını, bu insanların dünyaya bakış açılarını ve sosyal ilişkilerini anlatıyor.

Aşağıdaki eserlerden hangisi, bu parçada sözü edilen romanın yazarına aittir?

A) Hayal İçinde

B) Yaprak Dökümü

C) Bugünün Saraylısı

D) Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç

E) Kırık Hayatlar

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 14

Bütün hikâyelerinde, sağlam bir anlatma tekniği hemen fark edilir fakat bazı ürünleri fıkradan bozma hikâyeler olarak algılanabilir. Ama o, hikâyelerinin işlevine inanan bir yazar olarak toplumu etkilemeyi ve böylece dünyanın değişmesine katkıda bulunmayı amaçlamıştır. Efruz Bey’in ön sözünde, “Hakikati; görüldüğü gibi, edebiyat yapmadan yazmak istedim.” derken ifade ettiği şey, hikâyeleri için de geçerlidir.

Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerde hangisidir?

A) Ömer Seyfettin

B) Refik Halit Karay

C) Reşat Nuri Güntekin

D) Ahmet Rasim

E) Halide Edip Adıvar

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 15

Romanlarında; ferdin iç dünyasını esas alan konuları, Servetifünun hareketinin genel karakterine daha uygun romantik duyguları, hayalleri ve aşkları ele alır. Çok ender de olsa Halas gibi kimi romanlarında bazen yurtseverlik duygularının ve sosyal alandaki Batılılaşma hareketine ait bazı unsurların anlatıldığı da olur. Romanlarında sosyal çevreye ve olaya değer vermeyen sadece psikolojik içeriğe yönelen bir yazardan bundan fazlası da beklenemez. Gerçekten, onun romanlarındaki esas muhtevayı ferdin iç dünyası oluşturur ve romanlarının daha çok psikolojik roman çeşidine sokulabileceği sonucuna varmak güçtür.

Bu parçada romanlarından ve romancılığından söz edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mehmet Rauf

B) Halit Ziya Uşaklıgil

C) Hüseyin Rahmi Gürpınar

D) Peyami Safa

E) Hüseyin Cahit Yalçın

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 16

Çağdaşlarına göre zarif bir dile, zengin bir hayale, canlı bir tasvir yeteneğine sahip olan ----, her yönüyle büyük bir şairdir. İslami ilimlere ve Acem edebiyatına tam olarak vakıf olduğu bazen çok sanatlı olan kasidelerinden anlaşılır. Edebiyatımızdaki yergi türünün şaheserlerinden birini ortaya koyan şair; II. Murat’a sunduğu, “öküzlerdeki boynuza sahip olmayı uman bir eşeğin kulağından ve kuyruğundan olması” ana fikrini işlediği, mesnevi nazım biçimini kullandığı sembolik tarzdaki eseriyle ünlüdür.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Neşatî                               

B)Nailî

Ahmet Paşa                      

D)Şeyhî

E) Fuzûlî

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 17

Belirli ve kesin kuralları olmayan, düşünce ağırlıklı bir türdür. Bu tür yazılarda bilgi ve sanat iç içedir. İleri sürülen düşünceleri ispatlama zorunluluğu olmasa da yazarın gereken fikrî olgunluğa, yeterli tecrübeye ve olayları yorumlayabilecek kapasiteye; durmadan gelişen, serpilen, biçimlenen bir dünya görüşüne ve hayat anlayışına sahip olması beklenir.

Bu parçada aşağıdaki edebî türlerden hangisine ait özellikler dile getirilmiştir?

A) Deneme                             

B)Makale

C) Röportaj                            

D)Söylev

E) Fıkra

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 18

 .   Alegorik bir eserdir.

.    Mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır.

.   Ahlaki-didaktik türde bir eserdir.

.    Siyasetname niteliği taşımaktadır.

Bazı özellikleri verilen eser aşağıdakilerden hangisine aittir?

A)  Hoca Ahmet Yesevi

B) Yusuf Has Hâcip

C) Ali Şir Nevayi

D)  Edip Ahmet Yükneki

E) Kaşgarlı Mahmut

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 19

Yazar yalnızca gözlemlerinden yola çıkarak yazmaz. İstese de yapamaz bunu. Roman yazılırken yani anlatılmak istenen, belli bir kurgu içinde sözcüklere dönüştürülürken yazılanlar artık yazara ait olmaktan uzaklaşır. Yazdıkça romanın dünyasında kişiler, olaylar yeni boyutlar kazanır, yeni durumlara dönüşür. Yazar hayal dünyasının zenginliğini heyecanla izleyen bir seyirci hâline gelir.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yazar, başlangıçta kurguladığı olayları ve kahramanları romanın akışı içinde değiştirme gereği duyar.

B) Romanlarda olaylar ilerledikçe yazarla kahramanlar birbirine benzemeye başlar.

C) Gerçekle hayalin bütünleşip iç içe geçmesi, romanı diğer türlerden ayıran önemli bir özelliktir.

D) Roman kahramanları ve olay örgüsü, bir süre sonra farklılaşarak yazarın denetiminden çıkar.

E) Yazar, sıradan olayları romanın gizemli dünyasına yerleştirirken dilin imkânlarından yararlanır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 20

En az iki katlı inşa edilen geleneksel Türk evlerinde erkeklerin oturma salonu olan selamlık alt kattadır. Kadınlara mahsus olan haremlik ise üst kattadır ve genellikle selamlıktan daha geniştir. Selamlık evin harem bölümüne sıkıntı vermemek için işlevsel bir çözüm olmuştur. Sokağa açılan avlular yüksek duvarlarla çevrilidir ve bu da hane halkının ev içinde rahat hareket etmesini sağlar. Günümüzün apartmanlarında balkonların karşıladığı ihtiyacı, geleneksel mimarimizde avlu karşılar. İçinde çardak ve çeşmelerin de bulunduğu avlular aynı zamanda birer sohbet mekânıdır. Mahremiyetin bir başka uyarıcısı ise kapı tokmaklarıdır. Evlerde biri ince diğeri kalın ses çıkaran iki halka tokmak bulunur. Eve gelen erkekler büyük tokmağı kullanır, bu ses ev halkına ikaz niteliği taşır. Kadınlar ise küçük tokmağı kullanarak erkeklerin avludan ayrılmaları gerektiğinin uyarısını yaparlar. Estetiğin işlevsellikle buluştuğu Türk evleri incelendiğinde tüm bu ayrıntıların belli bir amaca hizmet ettiği görülür.

Bu parçaya göre, geleneksel Türk evlerinin tasarlanmasında göz önünde bulundurulan temel etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Estetiğe ve düzene önem vermek

B) Kalabalık ailelerin bir arada yaşamalarına uygun zemin hazırlamak

C) Konforu ve rahat yaşamı öncelemek

D) Özel yaşamın gizliliğini korum

E) Kadınların ve çocukların güvenliğini sağlama

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 21

Eskiden bir şehrin mahallesini oluşturabilecek büyüklükte bir insan topluluğu, günümüzde tek bir apartmana sığdırılmış durumdadır. Arada şu fark var ki eskiden aynı mahallede oturanlar birbirlerini tanırdı. Günümüzde ise aynı apartmanda oturanlar, kapı komşusu olanlar bile artık birbirlerini tanımıyor; kaldı ki hemşehriler birbirini tanısın. Sahi, eskiden bir de hemşehrilik kavramımız vardı. Artık bu kavramdan da uzaklaşmış bulunuyoruz. Şimdi düşünün bir kere, birbirine hemşehri gözü ile bakan Ankaralılar, İstanbullular, İzmirliler kalmış mıdır?

Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kentlerde yaşayan insanlar arasında akrabalık ilişkilerinin zayıflaması

B) Kalabalıklar içinde yaşasa da insanın iç dünyasında yalnız olması

C) Kentlerin, bir araya getirdiği insanları zamanla birbirine yabancılaştırması

D) Hemşehri kavramının günümüzde farklı bir anlam kazanması

E) Büyük kentlerde mahallelerin yerini büyük apartmanların alması

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 22

2013 yılı başlarında bir cumartesi sabahı televizyonda verilen haber şaşırtıcıydı: Ege’nin en zengin endemik bitki alanı olan Bozdağ’da sekiz yeni endemik bitki bulunduğu, bitkilere henüz bir isim verilmediği, bu yeni endemik türlerin kaçırılmasını önlemek için nasıl bitkiler olduğunun açıklanmadığı, Ege Üniversitesi Botanik Bahçesinde bu bitkilerden birinin kültüre alınabildiği ve tarlada yetiştirilebildiği belirtilmekteydi.

Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Soru sıfatı                         

B)Belgisiz zamir

C) İşaret zamiri                      

D)Birleşik isim

E)Üstünlük zarfı

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 23

(I) Diriliş hakkında yorum yapan edebiyatçılar, genellikle Diriliş’i vicdan azabının romanı olarak tanımlarlar. (II) Geçmişte yaptığı hatanın bedelini ödemek isteyen ve vicdan azabı çeken bir insan profili çizilmekle beraber daha çok insanda var olan ve kişisel hırslarla, tutkularla yok olan insani vasıfların ön plana çıkarıldığı bir romandır Diriliş. (III) Tolstoy, toplumda yaşamanın kişiye sorumluluklar yüklediğine inanır ve bunu bazı eserlerinde de dile getirir. (IV) Sahip olduğu mevki, servet ve şöhreti elinin tersiyle iten, öldürdüğü manevi değerlerin farkına vararak dirilmeye çalışan bir insanın öyküsüdür. (V) Bu ana temasıyla roman, erdemin insanlığın ortak malı olduğunu ve erdemli insanın dünyanın bütün coğrafyalarında görülebileceğini göstererek erdemin gözetilmesi gereken bir şey olduğunu anlatmaktadır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A)I.            B)II.           C)III.          D)IV.          E)V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 24

Halk sanatımızı, ister istemez çağdaş kültürün sağladığı kolaylıklara göre onaracağız. Yer altında sessiz sedasız nefes alan adını bilmediğimiz çeşitli cevherlerimiz gibi yüzde yüz bizim olan ne varsa hepsine birer birer çekidüzen vereceğiz. Halk sanatımız, büyük ydınlarımızın ömürleri boyunca yararlanabileceği bir aynak olacak. Çağdaş kültürün bütün kollarından faydalanan bir halk sanatı bir çırpıda dünya çapında tanınacak. Öyle bir ağaç ki dalları ve yaprakları aydın kafalardan örülmüş, köklerini de derinlemesine halk içerisine salmış. İşte, hiçbir zaman sırtı yere gelmeyecek sanat ağacı!

Bu parçada dile getirilen düşünceler, aşağıdaki şairlerden hangisinin şiir anlayışıyla uyuşmaz?

A) Kemalettin Kamu              

B) Ahmet Kutsi Tecer

C) Bedri Rahmi Eyuboğlu     

D) Cahit Külebi

E) Cemal Süreya

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 25

1961’de yayımlanan ve uygarlık değişiminin birey üzerindeki sancılarını ele alan ---- adlı eseri; dengesiz, arayış içindeki kişiler aracılığıyla yaşadığı dönemin eleştirisini yüklenir. İronik bir anlatımla iki uygarlık arasında bocalayan Türk toplumunun tablosunun çizildiği roman, başkahraman Hayri İrdal’ın anıları biçiminde kaleme alınmıştır. Yazar bu yarı meczup kahramanının kişiliğinde; geçmiş özleminden kurtulamayan, geçmişe saplanmış aydınları eleştirirken bir yandan da İkinci Meşrutiyet’in ilanından başlayarak siyasetin güdümündeki sanat anlayışını ve üniversite çevresinin içe dönük kısır çatışmalarını eleştirir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki eserlerden hangisi getirilmelidir?

A) Esir Şehrin İnsanları

B) Saatleri Ayarlama Enstitüsü

C) Müfettişler Müfettişi

D) Kürk Mantolu Madonna

E) Bir Bilim Adamının Romanı

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 26

Zaman nasıl da değiştiriyor insanı? Önceleri öfkeli ve sert, bir o kadar da yaşama sevinciyle dolu, şakacı, güleç biri. Sonra yılların getirdiği değişiklikler, yıpranmalar ve yaşlanma... Gittikçe daha az sevinç ve daha az hüzün... Caddebostan’daki evin mutfağına yerleştirdiği küçük, gösterişsiz, can çekişen bir masada, sabahın erken saatlerinden başlayarak çalışan bir adam geliyor gözümün önüne. Bu babamdan başkası değil. Yanı başındaki ocakta kendine kahve yapardı, tezgâhta bir şeyler hazırlayan anneme de göz atardı arada bir. Çalışırken yalnız olmak istemezdi sanırım. Yazdıklarını önce anneme okurdu, çok sonraları da bana. Eleştirilere önem verirdi, üstünde düşünürdü. Bütünüyle evcimen bir adam, her dem açan bir çiçekti denebilir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Abartmadan yararlanılmıştır.

B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır.

C) Karşılaştırmaya başvurulmuştur

D) Öznel ifadelere yer verilmiştir.

E) Benzetme yapılmıştır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 27

İnsanoğlunun değer yargılarını ve bu yargılar içinde edebiyatın yerini öğrenmek, geçmiş medeniyetlerin ana hatlarıyla ---- gerekli kılar. Çünkü bilgi; evrenin oluşumundan günümüze kadar uzanan gelişimin ----, bütün insanlığın malıdır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A) açıklanmasını – başlangıcıdır

B) hatırlanmasını – yansımasıdır

C) incelenmesini – birikimidir

D) değerlendirilmesini – aktarılmasıdır

E) anlatılmasını – ürünüdür

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 28

Yazarın hemen her öyküsünde hangi düzeyden, hangi meslekten olursa olsun, başlangıçta duygu yoksulu gibi bir izlenim bırakan öykü kahramanları; birdenbire bir halk filozofu, bir şair, bir düşünür olarak kabuğundan dışarı çıkar. Öykünün etki gücü, işte o andan itibaren artar. Türk hikâyeciliğinde yeni bir tarzın öncülerinden olan yazarın bütün öykülerinde kahraman ya kendini aşmak için çırpınır ya da başka türlü anlaşılmaya yatkın kişiliğini birdenbire gerçek çizgileriyle ortaya koyar. Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi ve Havada Bulut tanınmış öykü kitaplarından bazılarıdır.

Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?

A) Füruzan                            

B)Oktay Akbal

C) Sait Faik Abasıyanık         

D) Mustafa Kutlu

E) Haldun Taner

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 29

Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun romanlarında görülen; çatışmacı, kötümser, kararsız ve idealist kişiler çoğu zaman yazarla ilişkilendirilmektedir.

Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamaya uygun bir karakter değildir?

A) Hüküm Gecesi – Ahmet Kerim

B) Sodom ve Gomore – Necdet

C) Yaban – Ahmet Celal

D) Kiralık Konak – Hakkı Celis

E) Nur Baba – Nur Baba

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 30

Romanlarındaki kişileri; onları etkileyen, yönlendiren toplumsal çevrelerinden soyutlamadan vermiştir. Bundan dolayı biz, kişilerin davranışlarını yadırgamadığımız gibi bireyle toplumu iç içe izleriz. Romanlarının erkek kahramanları genelde değişik nedenlerle çevreleriyle uyum sağlayamayan kişilerdir. Kadınlar ise farklı özellikleriyle boy gösterirler. Kuyucaklı Yusuf’ta topluma boyun eğen, İçimizdeki Şeytan’da yavaş yavaş bilinçlenmeye başlayan bir kadınla karşılaşırız.

Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?

A) Orhan Kemal                    

B)Aziz Nesin

C) Kemal Tahir                      

D)Necati Cumalı

E) Sabahattin Ali

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 31

Bizde genellikle çocuk yayınları küçümsenir, kitaplarda da süreli yayınlarda da böyledir bu. “Çocuk işte.” denip geçilir. Büyükler için hazırlanan eserlere gösterilen özen, onlarınkine gösterilmez. Oysa çocuklar için yazılanlarda daha özenli davranmak gerekir. Çocuk yayınları, onlara sadece okuma sevgisini aşılamakla kalmamalı; doğru mesajlar vererek değer eğitimine, iyi bir birey ve okur olmalarına da katkı sağlamalıdır. Çocukların ne kadar kolay etkilenip değiştiğini, yönlendirmeye ne kadar açık olduğunu yakından biliyorum. Öğretmenlik yıllarımda bunun sayısız örneğine tanık oldum çünkü.

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olabilir?

A) Çocuk yayınlarında başarının ölçütü, yayının çok satılması mıdır?

B) Çocuklara yönelik eserler hazırlanırken nelere dikkat dilmeli

C) Çocukların ilgisini hangi tür yayınlar daha fazla çekmektedir?

D) Çocuk yayınlarında içerik ve çocuk psikolojisi ilişkisi nasıl kurulmalıdır?

E) Çocuklar için yazılan eserler, yazarlarının yaşantısından izler taşımalı mıdır?

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 32

Sevgilime kul oldum

Güzelliği seçeli

Varlıkta yoksul ol

Benliğimden geçel

Vücut ruha ağ gibi

Bir düğümlü bağ gibi

Muhabbet menbâ gibi

Kevserinden içeli

Bu şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Çapraz kafiye kullanılmıştır.

B) Tezat sanatına yer verilmiştir.

C) Tasavvufi ögeler vardır.

D) İmgelere yer verilmiştir.

E) Anlam, şiirselliğe tercih edilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 33

Roman yazmayı hiç düşünmedim. Bunun nedeni, mükemmel olma isteği değil. Birkaç kez denedim ancak hiçbir zaman iyi bir anlatıcı olamadım. Bu yüzden roman yazmaktan özellikle kaçındım. Kimi dönemlerde şiir yazdım, hâlâ yazdığım oluyor fakat bunlar, kendim için yazdığım şiir denemeleri. Yayımlanacak değerde değil.

Bu parçada kendisinden böyle söz eden kişi aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilemez?

A) Yetersiz olduğunu düşünen

B) İçinde bulunduğu durumdan yakınan

C) Ürettiklerini ortaya çıkarmayan

D) Öz eleştiri yapabilen

E) Açık sözlü bir tutum sergileyen

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 34

Romancıların ele alıp işledikleri konular, dönemin sosyal ve siyasal koşullarıyla sınırlıdır. Bunların ortak amacı; halka seslenen bir roman türü geliştirmek, Batılılaşma ile gelen sosyal ve kültürel değişimi halka benimsetmek, halkı onlardan haberdar etmektir. Romanların yapı ve konuları, bu düşüncenin gerçekleşmesine hizmet eder. Esirlik, aile, görücü usulü evlilik ve kadınların ğitimi gibi döneme özgü sosyal konular; aşk, ölüm ve kahramanlık gibi evrensel konularla desteklenir. Yapı ise birey-gelenek, birey-toplum ve kadın-erkek ekseninde şekillenir.

Aşağıdaki eserlerden hangisi, bu parçada dile getirilen dönemin yazarlarından birine aittir?

A) Sinekli Bakkal                   

B)Huzur

C) Baba Evi                           

D)Cezmi

E) Mai ve Siyah

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 35

Yedi Meşale topluluğuna mensup olan sanatçı, edebiyatın birçok türünde eser vermiştir. Sanatı şişirmekten, harcamaktan korkan bilinçli, birikimli bir eleştirmen ve edebiyat işçisidir. Sedat Simavi Büyük Edebiyat Ödülü’nü (1991) ve Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü’nü (1992) almıştır. Ortaoyunu eseriyle Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü’nü (1974) kazanmıştır. Birinci Perde en tanınmış eserlerinden biridir.

Bu parçada kendisinden söz edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sabri Esat Siyavuşgil       

B) Ziya Osman Saba

C) Cevdet Kudret Solok        

D) Yaşar Nabi Nayır

E) Vasfi Mahir Kocatürk

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 36

Bu neslin üslubu son derece açık ve yalındır. Bunun nedeni; onların, varlığı güzel bulmaları ve onu teşbih, istiare, mecaz gibi edebî sanatlarla süslemeye ve değiştirmeye gerek görmemeleridir.

Bu parçadaki “Bu neslin” ifadesi kapsamına aşağıdakilerden hangisi girmez?

A) Fecr-i Atîciler                    

B) Garipçiler

C) Beş Hececiler                   

D)Hisarcılar

E) Millî Edebiyatçılar

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 37

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,

Bir dakika araba yerinde durakladı.

Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,

Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...

Gidiyordum, gurbeti gönlümde duya duya,

Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya.

 

Bu dizelerle ilgili olarak

I.   Hecenin 7+7 kalıbıyla yazılmıştır.

II.  Didaktik bir üslup söz konusudur.

III. Yarım uyak kullanılmıştır.

IV. Mesnevi biçiminde uyaklanmıştır.

V.  Ana izlek(tema) Anadolu ve gurbettir.

 

yargılarından hangileri yanlıştır?

A) I. ve II.              

B)I. ve V.              

C)II. ve II

D) III. ve IV.                  

E)IV. ve V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 38

Altmış bin yıl önce Afrika’dan yola çıkan insanl durmadan ilerleyerek dünyanın dört bir yanına yerleşmişlerdi. (I)  Bu ilerleyişleri (II) ve gittikleri mesafe; iklime,nüfus baskılarına, (III) tekne ve diğer teknolojik icatlara III bağlıydı. Yolculuklarını  (IV)   hızlandıran (V) etkenler arasında elle tutulamayanlar da vardı: hayal gücü, adaptasyon ve sonraki bir sonraki tepenin ardında ne olduğuna dair merak.

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisinin kökü ötekilerden farklıdır?

A)I.            B)II.           C)III.          D)IV.          E)V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 39

(I) Düşünmek; elbette bir insanın kafasında kaldığı sürece kimsenin karışamayacağı, müdahale edemeyeceği bir eylemdir. (II) Kimse kimsenin kafasını açıp ne düşündüğünü bilemediği için düşünce, soyuttur. (III) Bir toplumda düşünce hürriyetinin mevcut olması, o düşüncelerin ifade edilebilir olmalarıyla somut bir duruma kavuşabilir. (IV) Dolayısıyla düşünce suçunun işlenebilmesi, düşünce suçlusunun mevcut olabilmesi için bazı düşüncelerin sözle, yazıyla veya resimle dışa vurulması gereklidir. (V) Sıfatı ve toplumsal konumu ne olursa olsun herhangi bir insan, “Benim düşüncem budur.” diyemiyorsa o toplumda düşüncenin suç olduğu anlaşılır. (VI) Çağdaş demokratik toplumlarda ise düşünce değil, toplumun güvenliğini sıkıntıya sokan eylemler suçtur.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A) II.           B)III.          C)IV.          D)V.           E)VI.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 40

Garip çizgisinde başladığı şiir serüvenine; halk edebiyatı, divan ve Batı şiirinin özelliklerini ekleyerek sürekli değişimi, şiir için bir çıkış yolu olarak seçmiştir. Gurbet, hasret ve hikmet burçlarını keşfeden ve Evler isimli bir eseri de bulunan sanatçıya “evlerin öyküsünü yazan şair” de diyebiliriz. Ona göre ev, süreklilik arz eden kalıcı değerleri simgeler. Bile/Yazdı ve Eski Toprak kitaplarındaki şiirlerinde eskiyle yeni, biçimle izlek arasındaki uyum kendisini somut bir biçimde belli eder. Onun şiirlerinde kelimeyi aşan fakat şiir cümlesi içinde kalan kendine özgü alışılmamış bağdaştırmalar vardır. Şair, kendisine özgü bir çağrışım ağını oluşturacak özel bir dil kullanmakta ısrarcıdır.

Bu parçada kendisinden söz edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

A) Attila İlhan

B) Behçet Necatigil

C) Orhan Veli Kanık

D)Edip Cansever

E)Melih Cevdet Anday

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 41

(I) Yıllar önce bu adam, Çanlar Kimin İçin Çalıyor’un, kendi yazdığı basılmamış bir film senaryosundan çalındığını iddia etmişti. (II) Söylediğine göre bu senaryoyu Hollywood’da bir partide okumuş. (III) O sırada benim de orada bulunduğuma Ernie isimli birisi tanıklık etmiş. (IV) Bu da hakkımda bir milyonluk dava açılması için yeterli olmuş. (V) Mahkemeye gittik, eserin çalıntı olmadığını ispat ettik ve doğal olarak davayı biz kazandık. (VI) Adamın iflas etmiş bir iş adamı olduğunu da ortaya çıkardık ama önceki davaların sonucu hakkında bilgim yok.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düşüncenin akışına göre, “Öğrendiğime göre o, bu tutumu alışkanlık hâline getirmiş ve başka yapımcılara da senaryolarının çalıntı olduğu iddiasıyla dava açmış.” cümlesi getirilmelidir?

A) II.           B)III.          C)IV.          D)V.           E)VI.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 42

Şair, okura gerçekleri değil, izlenimlerini duyurmaya çalışmalı; anlam belirgin olmamalı; okur, sezinlediklerinden kendisi anlamlar çıkarmalıdır. Sözcüklerin anlamlarından çok ahenkleri, oluşturacakları müzikalite önemlidir. Duyurmak ve sezdirmek için mecazlı, çağrışıma elverişli söz ve söyleyişler seçilmelidir. Üzüntü, alaca karanlık; kırmızı ve sarı vb. renkler şiirde önem taşıyan ögelerdir.

Bu parçada özellikleri verilen edebî akım aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sembolizm                         

B)Parnasizm

C) Klasisizm                          

D)Kübizm

E) Romantizm

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 43

----, hikâyecilerimiz arasında en dolambaçlı sorunları bile sadelik ilkelerinden vazgeçmeden anlatabilen başarılı bir sanatçıydı. Bu tutum, onu bizde o zamanlar moda olan Maupassant yerine adı yeni yeni duyulan Anton Çehov’a götürdü. Şöhreti sevmezdi; bu yüzden Ayaşlı ile Kiracıları’na kendi ismini bile koymamış, yalnızca isminin baş harflerini yazmıştı.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Mithat Cemal Kuntay

B) Abdülhak Şinasi Hisar

C) Cevat Şakir Kabaağaçlı

D) Samiha Ayverdi

E) Memduh Şevket Esendal

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 44

XVII. yüzyılda sanatlı nesrin en önemli temsilcilerinden biri olan yazar, ilk defa mensur hamse oluşturmuş; XV. yüzyılda temelleri atılmış olan süslü nesre yeni bir boyut kazandırmıştır. Sanat ve maharet göstermek amacıyla o döneme kadar kullanılmamış Arapça ve Farsça kelimelere yer vermiş, zincirleme tamlamalar ve uzun cümlelerle özgün bir üslup geliştirmiştir.

Bu parçada kendisinden söz edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Veysî                                 

B)Nergisî

C) Katip Çelebi

D) Nabi

E) Sinan Paşa

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 45
  • Hece ölçüsüyle söylenir
  • Dinsel sürgün avları ile şölen veya toy denen ziyafetlerde söylenir.
  • Aşk, doğa sevgisi ve yiğitlik gibi çeşitli konular işlenir.
  • aaab, cccb şeklinde kafiyelenir.

Bazı özellikleri verilen nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?

A) Koşuk               

B)Sagu                 

C)Semai

D) Varsağı                    

E)Türkü

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 46

En az iki katlı inşa edilen geleneksel Türk evlerinde erkeklerin oturma salonu olan selamlık alt kattadır. Kadınlara mahsus olan haremlik ise üst kattadır ve genellikle selamlıktan daha geniştir. Selamlık evin harem bölümüne sıkıntı vermemek için işlevsel bir çözüm olmuştur. Sokağa açılan avlular yüksek duvarlarla çevrilidir ve bu da hane halkının ev içinde rahat hareket etmesini sağlar. Günümüzün apartmanlarında balkonların karşıladığı ihtiyacı, geleneksel mimarimizde avlu karşılar. İçinde çardak ve çeşmelerin de bulunduğu avlular aynı zamanda birer sohbet mekânıdır. Mahremiyetin bir başka uyarıcısı ise kapı tokmaklarıdır. Evlerde biri ince diğeri kalın ses çıkaran iki halka tokmak bulunur. Eve gelen erkekler büyük tokmağı kullanır, bu ses ev halkına ikaz niteliği taşır. Kadınlar ise küçük tokmağı kullanarak erkeklerin avludan ayrılmaları gerektiğinin uyarısını yaparlar. Estetiğin işlevsellikle buluştuğu Türk evleri incelendiğinde tüm bu ayrıntıların belli bir amaca hizmet ettiği görülür.

Bu parçada geleneksel Türk evleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Fiziksel özelliklerinin neler olduğuna

B) Avlunun ne tür işlevsel yönlerinin bulunduğuna

C) Kullanımında cinsiyetin dikkate alındığına

D) Tarih boyunca tecrübeli ustalarca yapılabildiğine

E) Kapı tokmaklarının ne amaçla kullanıldığına

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 47

Evet, tarz-ı kadîm-i şi’ri bozduk, herc ü merc ettik,

Nedir şi’r-i hakiki safha-i irfâna derc ettik

Bu manzumede geçen “tarz-ı kadîm” ifadesiyle belirtilen şiir anlayışı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Divan şiiri

B) Tanzimat Dönemi şiiri

C) Halk şiiri

D) İslamiyet’ten önceki Türk şiiri

E) Servetifünun Dönemi şiiri

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 48

Bu eserle ilgili çok şey duymuştum ( ) Bizans İmparatorluğu’ndan kalma bir eser olduğunu ( ) içinde değerli fresklerin bulunduğunu, binanın yıllar önce müzeye çevrildiğini ( ) Ama bir türlü yolum düşmemişti bu tarihî anıta. Bu anıtı ziyaret etmeyen bir tek ben mi kalmıştım şu koca İstanbul’da ( )

Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere, aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?

A) (:) (,) (...) (?)                      

B) (.) (,) (.) (.)

C) (;) (,) (.) (.)                         

D)(,) (;) (...) (?)

E) (:) (;) (.) (...)

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 49

2014 Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Prodüksiyonu” dâhil dört ödül alan Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı’nın oyuncularından Fatih Koyunoğlu, oyunun başarı sebeplerini ve hepimizin içinde yaşayan potansiyel “Arturo Ui” karakterini anlattı.

Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir?

A) 2014 yılında son kez düzenlenen Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde rekor kırılmıştır.

B) Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı adlı oyun, farklı ödüllere layık görülmüştür.

C) “Yılın En Başarılı Prodüksiyonu” ödülünü Fatih Koyunoğlu almıştır.

D) “Arturo Ui” karakteri, modern insanın karmaşık iç dünyasını temsil etmektedir.

E)Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı’ndaki oyuncular, yüksek bir performans  göstermişlerdir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 50

Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde verilen terimle uyuşmamaktadır?

A) Din uğruna yapılan savaşları konu alan eserler (Gazavatnâme)

B) Sanatlı bir dille yazılmış düzyazıların ve mektupların bir araya toplandığı eserler (Münşeat)

C) Elçi olarak bir ülkeye gönderilen kişilerin elçilikleri sırasındaki gözlemlerini dile getirdikleri eserler (Sefaretnâme)

D) Herhangi bir manzumeyi alaycı bir şekilde taklit etmek için oluşturulmuş eserler (Tehzil)

E) Bir şehrin güzelliklerinin sanatkârane bir biçimde dile getirildiği eserler (Surnâme)

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 51

Peyami Safa ---- adlı eserinde, fakir ama erdemli vatansever bir gencin yaşadığı aşk neticesinde girdiği yüksek zümrenin iç dünyasını anlatır. Yazarın asıl vermek istediği, düşünce ve maneviyat bakımından Orhan’da meydana gelen değişmelerdir. Onun kendi dünyasındaki bu değişmeler, materyalist bir çizgiden idealizme geçiş noktasında verilir. Burada, materyalizmi simgeleyen Süleyman ile idealizmi simgeleyen Necati’nin rolleri ve yönlendirici fonksiyonları dikkat çekicidir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki eserlerden hangisi getirilmelidir?

A) Bir Tereddüdün Romanı

B) Biz İnsanlar

C) Yalnızız

D) Fatih- Harbiye

E) Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 52

Gördüm ol meh dûşuna bir şâl atup lâhûrdan

Gül yanaklar üstüne yaşmak tutunmuş nûrdan

Bu beyitteki altı çizili sözcükte aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır?

(meh: ay, dûş: omuz, lâhûr: bir tür kumaş

A) İstiare               

B)Telmih              

C)Tevriye

D) Kinaye                      

E)Teşbih

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 53

Divan şiirinde, edebî sanatlarla sağlanan derin ve yoğun bir anlam söz konusudur. Bunu gerçekleştirmek için bazen bilinen bir olaya ait birkaç anahtar kavram verilerek okuyucunun zihninde çağrışımlar uyandırılır, bazen dış dünyadaki gerçekliklerin sınırı zorlanır, bazen de olaylar daha çarpıcı gerekçelere bağlanır.

Bu parçada özellikleri dile getirilen edebî sanatlar, aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?

A) Tevriye – Kinaye – Hüsnütalil

B) Telmih – Teşbih – Tecahülüarif

C) Telmih – Mübalağa – Hüsnütali

D) Tenasüp – Mecazımürsel – Mübalağa

E) Tenasüp – Kinaye – Tecahülüarif

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 54

Yahya Kemal Beyatlı’yla mizaç ayrılığından dolayı şiiri farklı bir yönde gelişen bu şair, saf şiir arayışı açısından, döneminde Yahya Kemal’e en yakın sanatçıdır. Ancak Yahya Kemal’in saf şiir düşüncesi; romantik, parnasist, sembolist ve neoklasik gibi Fransız şiirinin birbirinden çok farklı özellikler taşıyan örneklerinin etkileriyle oluşmuştur. Bu şair ise saf şiiri, Fransız sembolistlerinde ve izlenimcilerinde bulmuştur.

Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ahmet Haşim

B) Cahit Sıtkı Tarancı

C) Ahmet Hamdi Tanpınar

D) Ahmet Muhip Dıranas

E) Mehmet Akif Ersoy

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 55

(I) Yakın bir tarihte, bilim insanlarımız İzmir’in Urla ilçesindeki antik kent Klazomenai’de zeytinyağı üretimi yapan bir işlik buldular. (II) Burada karbonlaşmış zeytin çekirdekleri, zeytinyağını ayrıştırmada kullanılan toprak kaplar, zeytin tanelerini ezmeye yarayabilecek küçük el havanları vardı. (III) Bu zeytinyağı üretim yeri, MÖ VI. yüzyılın ilk yarısından kalma olup Anadolu’da ortaya çıkarılan en eski ve en modern işliktir. (IV) Klazomenai’deki bu zeytinyağı işliği, bu bölgede bugünkü teknolojinin benzerinin 2.500 yıl önce de kullanıldığını kanıtlıyor. (V) Bu 2.500 yıllık zeytinyağı işliğinin, gerçeğine benzer bir şekilde işletime açılması ve o zamanın koşullarıyla zeytinyağı üretilmesi öneriliyor.

Bu parçada sözü edilen zeytinyağı işliğiyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümlede, ortaya çıkarıldığı zamanla ilgili kesin olmayan bir bilgi verilmiştir.

B) II. cümlede, içindeki kimi eşyalar işlevleriyle birlikte sıralanmıştır.

C) III. cümlede, Anadolu tarihi açısından önemi dile getirilmiştir.

D) IV. cümlede, bu işliğin dışında farklı işliklerin varlığından da söz edilmiştir.

E) V. cümlede, yeniden üretime kazandırılmasına yönelik bir teklif dile getirilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 56

Bitkiler gibi hayvanlar da Rönesans Dönemi’nde heyecanla incelendi. Doğa tarihi öğrencileri, bilinen coğrafyadaki pek çok hayvan çeşidini zaten tanıyordu. Ancak coğrafi keşifler sonucunda yeni ülkelerin bulunmasıyla birlikte varlığı bilinen hayvanlara çok farklı türler eklendi. Bu gelişme, seyahat eden doğa düşkünü bilim araştırmacılarından oluşan yeni bir kitlenin var olmasını sağladı. İlk günlerin hırslı maceracılarının yerini bilgi peşinde koşan insanlar aldı. Bu kişiler sadece uzak diyarlardaki bitki ve hayvan çeşitlerini öğrenmekle kalmadı, kendi ülkelerinin hayvan ve bitki çeşitliliğini de yeniden inceleme ihtiyacı duydu. Böylece her devlet kendi coğrafyasında görülen canlı türlerinin tespiti için araştırmalar başlattı.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Bulunan yerlerin, doğaya bakış açısını değiştirdiğine

B) Doğa tutkunu bilim insanlarından oluşan bir grubun ortaya çıktığına

C) Coğrafi keşiflerle beraber eldeki bilgilere yenilerinin eklendiğine

D) Canlı türlerinin devamlılığıyla ilgili çalışmaların hız kazandığına

E) Bitki ve hayvan çeşitlerinin tekrar incelenmeye alındığına

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
56 tamamladınız.
]]>
2016 LYS Edebiyat Soruları – (Test Çöz _ Online)-(Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/2016-lys-edebiyat-sorulari-test-coz-_-online-cikmis-sorular.html Wed, 28 Nov 2018 18:17:11 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119632 2016 LYS Edebiyat Soruları – (Test Çöz _ Online)-(Çıkmış Sorular)

2016 LYS Edebiyat Soruları - (Çıkmış Sorular)

  • Toplam Soru sayısı: %%TOTAL%%
  • Doğru sayısı: %%SCORE%%
  • Yaptığınız yanlış sayısı:  %%WRONG_ANSWERS%%
  • Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%

Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

O gece, en derin gönül macerasına dalmış akranlarının bile gözlerine uğrayan uyku, onun gözlerine uğramamış: gözleri, karanlık odanın tavanında bir satranç tahtasına takılıp kalmış, kendi kendine bir hayal âlemine dalıp gitmişti. .

Bu cümlede aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?
A) Dönüşlülük zamiri

B) Sayı sıfatı

C) Kişi zamiri

D) Belgisiz zamir

E) İşaret sıfatı

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 2

Bu şehirde sokaklar seni düşünür
Bu sokaklarda evler seninle dolu
Bu evlerde huzur bir şarkıdır söylediğin
Sen yürürken bir kilim dokunur kilometreler boyunca
Düşer kaldırımlara nakış nakış güzelliğin

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Birinci dizede, insana ait bir özellik cansız bir varlığa nispet edilerek etkileyicilik sağlanmıştır.

B) İkinci dizede, “seninle” sözcüğündeki mecazımürselle sevgiliye ait kimi özellikler çağrıştırılmıştır.

C) Üçüncü dizede, “huzur” ile “şarkı” sözcükleri arasında bir tezatlık söz konusudur.

D) Dördüncü dizede, sevgilinin güzelliği mübalağa yoluyla dile getirilmiştir.

E) Beşinci dizede, güzellik istiare yoluyla somut bir nesne gibi düşünülmüştür.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 3

(I) Bugün devlet ve vakıf üniversitelerinde, öğrencilerin hem kendilerini iş yaşamına hazırlamaları hem de deyim yerindeyse cep harçlığı kazanmaları için değişik çalışma programları mevcut. (II) Bu programlar sayesinde öğrenciler bir yandan eğitimlerini ara vermeksizin sürdürürken bir yandan da üniversite içindeki çalışma ortamında iş deneyimi kazanıyor ve ihtiyaçlarının en azından bir kısmını karşılayabilecekleri küçük bir gelir elde ediyorlar. (III) Üniversiteden mezun olduktan sonra öğrencilerin öz geçmişlerine yazabilecekleri bu ilk tecrübeleri, iş bulmalarına yardımcı olduğu gibi işlerine kolayca adapte olmalarını da sağlıyor. (IV) Böylece öğrenciler, okul için değil hayat için öğrenmeye ilk adımlarını atıyorlar. (V) Bu sayede öğrenciler, mezun oluncaya kadar geçen sürede akademik gelişimlerinin yanı sıra ilgi, yetenek ve kariyer hedefleri doğrultusunda da eğitici etkinliklerde bulunuyor; yaşamlarını daha renkli, eğlenceli ve keyifli hâle getiriyorlar.

Bu parçadan üniversitelerdeki çalışma programları ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?

A) Öğrencilerin kişisel gelişimine yardımcı olmaktadır.
B) Öğrencilere, okul yaşamlarında ekonomik getiri sağlar.
C) Yaşamı, öğrenciler için daha keyifli kılmaktadır.
D) Öğrencilerin branşlaşmada doğru tercih yapmalarını sağlamaktadır.
E) Öğrencilerin çalışma hayatına uyum sürecini kolaylaştırmaktadır.

 

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 4

Türk edebiyatında gerçek anlamda ilk mizahi ürünler; masallar, fıkralar ve seyirlik oyunlardır. Divan edebiyatında bir kimseyi yermek, olumsuz bir gidişatı eleştirmek amacıyla yazılan hicviyeler de bir çeşit mizah ürünüydü. Bu tür metinlerde abartılı bir dil kullanılır ve hicvedilen kişi âdeta yerin dibine geçirilmeye çalışılırdı. -—, bu bağlamda akla gelen ilk örneklerden biridir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

A) Nâbî’nin Hayriyye’si

B) Şeyhî’nin Harnâme’si

C) Nef’î’nin Siham-ı Kaza’sı

D) Bağdatlı Rûhî’nin Terkib-i Bend’i

E) Fuzûli’nin Şikâyetname’si

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 5

I .
Gençlik gelip geçti bir günlük süstü
Ömrüm doymamaktan dünyaya küstü
Eser darmadağın emek yüzüstü
Gidiyorum işim acele

II.
İşim gücüm budur benim
Gökyüzünü boyarım her sabah
Uyanır bakarsınız ki mavi

Aşağıdakilerin hangisinde, numaralanmış bu şiirlerin temsil ettiği şiir anlayışları sırasıyla verilmiştir?
A) Yedi Meşaleciler – İkinci Yeni

B) Mistik şiir– Garipçiler

C) Yedi Meşaleciler – Toplumcu şiir

D) İkinci Yeni – Garipçiler

E) Mistik şiir – İkinci Yeni

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 6

Yazılarımda, sanıyorum bir tek annemin tesirinde kaldım. İlk romanım Küçük Dünyada, bence bu tesir açıkça görünür. İkinci romanım Azap Toprakları’nda kendi üslubumu buldum gibi… Konu bulmaya ve nasıl yazdığıma gelince söz gelimi bir konu gelir içimden, mesela Bulgaristan’daki Türklerin durumu yahut sendika olayları… Böyle şeyleri ve konuyu düşünürken karakterler doğar, önemli karakterler ekseri kendi isimlerini beraberlerinde taşıyıp getirirler, ben bu isimleri değiştirmeyi uğursuzluk addettiğim için ne gelmişse onu yazarım.

Bu parçada romancılığından ve yazma yönteminden söz eden yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Emine Işınsu

B) Sevinç Çokum

C) Adalet Ağaoğlu

D) Halide Nusret Zorlutuna

E) Samiha Ayverdi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 7

Evet, doğru. Hepimiz, içimizde tanımadığımız onlarca insanla dolaşıyoruz. Farklı yaşlardaki ben’ler, hepsi ayrı ayrı insanlar… Ve diyorsun ki “Bu ben değilim!” Haklısın belki ama o, eski sen! Bugün kendine benzer görmediğin insanları dışlıyorsun ya hani, işte sen de ötekileştirdiğin o insanlar gibiydin.

Bu parçada geçen “Hepimiz, içimizde tanımadığımız onlarca insanla dolaşıyoruz.” sözüyle vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kendimizi olduğumuz gibi kabullenmenin sanıldığı kadar kolay olmadığı
B) Yaşamımızın çeşitli dönemlerine özgü özellikleri içimizde taşıdığımız
C) Çevremizdeki insanların kişiliğimizin farklı yönlerini biçimlendirdiği
D) Yaşam şartlarının insanı ne kadar değiştirdiğini zamanla fark ettiğimiz
E) Yaşlandıkça değişebileceğimiz gerçeğiyle artık yüzleşmemiz gerektiği

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 8

Seni sevmek bana verse de çile
Yılmadan çekerim yeter ki he de
Senin gibi biten ender bir güle
Gözyaşı dökerim yeter ki he de

Bu dörtlüğün nazım türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Taşlama

B) Koçaklama

C) Güzelleme

D) Ağıt

E) Destan

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 9

Geleneksel Türk tiyatrosu ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

A) Dramatik türde sadece Karagöz ve orta oyununu bilen Türk seyircisi, Tanzimat’tan sonra türün Avrupai şekillerini de tanımaya başlar.
B) Karagöz ve orta oyunundaki tüm tipler, tek bir kişi tarafından taklit yoluyla canlandırılır.
C) Karagöz ve orta oyununda, olayların akışı başlıca iki kişinin üzerindedir.
D) Karagöz ve orta oyununda Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan farklı etnik zümrelerin şiveleri önemli rol oynar.
E) Karagöz ve orta oyununda diyaloglar belli bir çerçeve doğrultusunda doğaçlama olarak gerçekleştirilir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 10

Sanatçı, Divan edebiyatını Doğu’nun; Tanzimat ve Servetifünun edebiyatlarını ise Batı’nın birer kopyası ve taklidi saydığı için onlara millî sanat gözüyle bakmıyordu. Ona göre gerçek millî edebiyat ancak halk edebiyatıydı. Çünkü Türklerin kültürü, dili, duygu ve hayalleri ancak onda mevcuttu. Kendisi aslında destan ve masallardan çıkarılacak bir Türk romantizmi peşindeydi. 1913 yılından sonra dil, üslup ve kullandığı vezin bakımından Yeni Lisan anlayışının ilkelerine sadık kaldı. Şiirlerini Kızıl EIma, Yeni Hayal ve Altın Işık isimli kitaplarda topladı.

Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ömer Seyfettin

B) Ali Canip Yöntem

C) Mehmet Emin Yurdakul

D) Ziya Gökalp

E) Rıza Tevfik Bölükbaşı

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 11

Sinema, sadece hikâyeyi veya durumu perdeye taşımakla ilgili bir süreç değildir bence. Sinemayı on adımlık bir süreç olarak düşünecek olursak belki sadece iki adımı, kamera çekimleri ve kurgu ile ilgilidir. Oysa pek çok festival sinemacısı, bu iki adımın bütün sürecin ta kendisi olduğunu düşünmektedir. Bu, yaratıcı üretimi doğrudan doğruya olumsuz etkileyen bir yaklaşımdır. Geriye kalan sekiz adım bizim nasıl olduğumuzla ilgilidir; ne okuduğumuz, neye inandığımız, nereleri gördüğümüz, ne yaşadığımız, ne yaşamak istemediğimiz…

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Öznellik söz konusudur.
B) Neden-sonuç ilişkisi kurulmuştur.
C) Koşul dile getirilmiştir.
D) Açıklamadan yararlanılmıştır.
E) Örneklemeye yer verilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 12

Yazma azmim nedense son zamanlarda tamamen kaybolmuştu. Oysa biliyordum, kervan yolda düzülür; fikir ne kadar iyi olursa (I) olsun yazmaya başlamadan yazamaz (II) yazmayı sürdürmeden metni bitiremezsiniz. Sonuçlandırmadığınız zaman da fikrinizin iyi olup olmayışının (III) bir fikrinizin dahi olmamasının (IV) konuyu araştırmak için harcadığınız sürenin (V) topladığınız kaynakların hiçbir önemi yoktur.

Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine virgül (,) konulamaz?

A) I.   B) II.    C) III.    D) IV.    E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 13

Ne kitap sayfaları ne gazete kâğıtları; hiçbiri bir edebiyat dergisinin yaprakları kadar yakışmıyor okurun parmaklarına. Bu, dünyayı harflerle tamir etmek isteyen gönüllülerin, dünyanın ancak harflerle tamir edileceğine inanan insanlara tattırdıkları bir ayrıcalıktır. Bir edebiyat dergisini çıkaranlar; dergilerinin yapraklarına sadece kelimeleri değil ormanlardan kesilip getirilen ağaçların hafızasındaki sayısız kuş sesini, sayısız gün batımını, sayısız çiy tanesini de pay ederek sanki kullandıkları kâğıda başka türden bir hayat vermek istemişlerdir. Edebiyat dergilerinin, dokundukça parmaklarımızı biraz daha incelten kimyaları, yapraklarına sinmiş o kuş seslerinden, o gün batımlarından kaynaklanıyor olsa gerek! Yalnızca kâğıda değil kâğıdın kaynağına ve onun sökülüp getirildiği özgür iklimlere duyulan minnet boşuna değildir elbette.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır.

B) Betimleme öğelerine yer verilmiştir.

C) Çıkarımda bulunulmuştur.

D) Karşılaştırma yapılmıştır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 14

Spor, her türden bedensel hareketin bir bileşkesi olarak ortaya çıkar. Koşarken bacaklarımız, tenis oynarken kollarımız, yüzerken neredeyse tüm vücudumuz hareket eder. Sayısız spor çeşidi ve hareketi, kas gelişimini tetikler. Böylece vücudumuz daha esnek ve güçlü hâle gelir. Spor esnasında salgılanan hormonlar ile kendimizi daha iyi ve mutlu hissederiz. Spor, ruh sağlığımızı da olumlu etkiler. “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.” sözü, bu harika sonuçları geniş kitlelere ilan etmek için söylenmiş güzel bir sözdür.

Bu parçada sporla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Ruh sağlığına katkısına
B) Vücut gelişimini sağladığına
C) Harekete dayalı bir faaliyet olduğuna
D) Doğru beslenmeyle ilişkisine
E) Birçok dalı olduğuna

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 15

Şiirini kendinden önceki şiir zincirine bir yeni halka olarak ekleyemeyen ozanın yaşayabileceğine hiç inanmadım. İlk kitabımdan bu yana, geçmiş Türk şiirinin rüzgârları, şiirlerimin arasında kendini hissettirdi. Duvar’da, Sisler Bulvarı’nda, Yağmur Kaçağı’nda daha çok Dadaloğlu, Köroğlu bir yandan; Gevherî, Dertli ve Zihnî de öte yandan olmak üzere bir halk şiiri, destan şiiri soluğu vardır. Sonra Divan şiirini hesaba katmamanın yanlış hatta sersemce bir iş olacağını düşündüm. Ben Sana Mecburum, Bola Çiçeği bu düşüncemin denemelerini gün ışığına çıkarmıştır.

Bu parçada kendisinden söz eden sair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Attila İlhan

B) Turgut Uyar

C) İlhan Berk

D) Edip Cansever

E) Sezai Karakoç

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 16

Devrin siyasi koşulları gereği içe kapanma, maraziliğe varan bir melankoli ve kişisellik bu grubun olumsuz özellikleri gibi görülse de estetik değerlerde derinleşme ve gelişme daha belirgindir. Yeni bir edebî dilin oluşmasını ve gelişmesini sağlamışlardır ama bir önceki nesil tarafından sadeleştirilmeye çalışılan yazı dilini yeniden ağırlaştırdıkları için eleştirilmişlerdir. Gerek şiirde gerekse nesirde ahenkli kelimelere, Arapça ve Farsça tamlamalara, eski sözlüklerde bulunan fakat Arapça ve Farsçada dahi artık kullanılmayan bazı sözcüklere şiirlerinde yer vermişlerdir.

Bu parçada sözü edilen edebî topluluk veya dönem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yedi Meşale

B) Tanzimat

C) Millî Edebiyat

D) Servetifünun

E) Garip

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 17

Öğleden önceleri, yemiş toplayan işçilere yardım ederdim. Sabahları yaptığım bu beden hareketlerinin doğurduğu neşe (sevinç) (I) ile yemek saatinde istirahat etmek (nefes almak) (II) bana çok tatlı geliyordu. Bu durum uzar da güzel havanın çekiciliğine dayanamazsam (karşı koyamazsam) (III) buralardan kaçar (görünmeden gider), (IV) bir sandala atlayıp (binip) (V) gölün ortasına kadar giderdim.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, ayraç içinde verilen açıklamasıyla anlamca uyuşmamaktadır?

A) I.     B) II.  C) III.   D) IV.    E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 18

Koca şehrin üstünde ipi kopmuş bir uçurtmayım;
Rüzgârlara kayıyor göğsüm sarsıla sarsıla.
Koca şehrin üstünde ipi kopmuş bir uçurtmayım;
Ki uçurtmuştu beni çocukluğum, hülyalarıyla.

Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

A) Ünsüz yumuşaması  

B) Ünsüz benzeşmesi  

C) Ünlü düşmesi

D) Ulama  

E) Ünlü daralması

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 19

Edebiyatımızda, tabiat ve mizacını şiirlerine onun gibi yansıtabilen pek az şair vardır. Sevgi ve nefretleri, kırgınlık ve sevinçleri, umut ve bezginlikleri, fazileti ve gururu, buğuz ve istihzası, elle tutulurcasına şiirinden sezilir. Gerçekten de onun çok etkili ve mağrur bir kişiliği olduğu yargısı, hatıra yazan bütün arkadaşlarının ortak yargısını oluşturur. Yahya Kemal Beyatlı ise onun bu özelliğini Portreler adlı kitabında “Hırsını yenemeyecek derecede kindar.” cümlesiyle özetlemektedir. Özellikle İstanbul’a olan kinini anlattığı şiiri, Yahya Kemal’in bu cümlesine iyi bir örnektir.

Bu parçada mizacından ve şiirinden söz edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mehmet Âkif Ersoy

B) Süleyman Nazif

C) Cenap Şehabettin

D) Namık Kemal

E) Tevfik Fikret

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 20

Bence şiir bir şekil meselesidir. Şekil her şeyden evvel dilin vezin ve kafiye ile yoğrulmasıdır. Vezin, kafiye ve şiire ait diğer kurallar, yavaş yavaş kişisel bir teknik haline gelir. Bu sayede dile önce kendi sesimiz ve biraz da benliğimiz, iç hayatımız, tecrübelerimiz girer. Bütün mesele dili, kendi sesimiz yapmaktır.

Aşağıdakiler hangisi bu şiir anlayışıyla eser vermiş olamaz?
A) Ahmet Hamdi Tanpmar

B) Ziya Osman Saba

C) Ahmet Haşim

D) Yahya Kemal Beyatlı

E) Orhan Veli Kanık

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 21

(I) Ünlü Fransız filozoflarından olan Rene Descartes, özellikle “Düşünüyorum, öyleyse varım.” cümlesiyle tanındı. (II) 17. yüzyılın başlarında yaşayan ve rasyonalizmin kurucularından olan Descartes, elbette ki bilime bu cümlenin çok daha ötesinde katkılarda bulundu. (III) Fizik ve analitik geometrideki çalışmalarıyla tanındı, düşünceyi her türlü dogmanın üstünde tuttu, metodik kuşkuculuğu benimsedi ve her fâni gibi öldü. (IV) Günümüze kadar Descartes’ın, kraliçenin özel davetiyle gittiği İsveç’te ağır kış koşullarına dayanamayıp zatürreden öldüğü söyleniyordu. (V) Paris ve Stokholm arşivlerinde yıllarca yapılan bir araştırmanın ürünü olan bir kitap, gerçeğin farklı olabileceğini söylüyor. (VI) Erlangen Üniversitesi öğretim üyelerinden Theodor Ebert’a göre Descartes herhangi bir hastalıktan değil, Katolik bir rahibin kendisine verdiği arsenikli ekmek yüzünden öldü.

Descartes’ın anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) II. cümlede, hangi düşünce akımının öncüsü olduğu belirtilmiştir.
B) III. cümlede, bilim dünyasına olan bakış açısı verilmiştir.
C) IV. cümlede, bilinen ölüm nedeninden söz edilmiştir.
D) V. cümlede, yaptığı araştırmaların çokluğuna işaret edilmiştir.
E) VI. cümlede, ölümünün farklı bir sebebe bağlı olabileceği dile getirilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 22

(I) ben tarihsel romanı genişletilmiş şimdiki zaman” olarak görüyorum. (II) Eliot da böyle düşünüyor; tarihsel romanın, geçmişi bugüne taşıması noktasında. (III) Geçmişin bir anlamı olduğunu düşünecek olursak bu anlamın, bugünün insanına ne ifade ettiğini anlatan bir roman da tarihsel bir roman olarak görülebilir. (IV) Kısacası tarihin farklı iki yorumu biçiminde algılanan “genişletilmiş şimdiki zaman” kavramı benim için önemlidir. (V) İster bugünden geçmişe dönüşümüz biçiminde algılansın bu kavram; ister geçmişin bugüne taşınması biçiminde…

Tarihsel romanın ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir değerlendirme yapılmıştır.
B) II. cümlede, önceki cümleyi desteklemek için tanık gösterilmiştir.
C) III. cümlede, bir koşul ve buna bağlı bir olasılıktan söz edilmiştir.
D) IV. cümlede, bir kavramın tanımı yapılmıştır.
E) V. cümlede, bir kavramın farklı yorumlanmasından söz edilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 23

İlk şiirini 1927’de Güneş dergisinde yayımlayan şairin ilk dönem şiirlerinde Ahmet Haşim’in belirgin bir etkisi görülür. Bireysel duygulanmalarını estetikçi bir yaklaşımla şiirin dünyasında buluşturur. Karamsar ve içe dönük bir şairdir. 1940 yılına kadar yazdığı şiirleri romantik, bu tarihten sonraki şiirleri ise toplumsal gerçekçi bir özellik taşır. Devrin sosyal yapısı ve geçim sıkıntısı Nâzım Hikmet’in de etkisiyle onu toplumu önceleyen bir sanat anlayışına yaklaştırır. Yarenlik, Sınıf, Yaşadıkça, Devam, Üsküdar’da Sabah Oldu gibi şiir kitaplarının yanında birçok güldürü dizileri de yayımlanan -—, kendi şiirini “yaşadığı çağa tanıklık eden ve konularını yaşadığı çağdan alan somut bir şiir” şeklinde özetler.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Rıfat Ilgaz

B) Cahit Irgat

C) Sabahattin Ali

D) Ataol Behramoğlu

E) İsmet Özel

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 24

(I) Simitçi Mehmet Amca’nın evinin karşısındaki kerpiç binaların hepsi yıkılmış. (II) İnşaat tabelaları dikilmiş yıkıntıların üzerine. (III) Bu sokağın eskileri yavaş yavaş çekilmişler buradan. (IV) Mehmet Amca, birkaç kişi ve birkaç eski ev kalmış bu sokakta. (V) Evinin önüne minder atıp oturan ihtiyarlar ve o sokaktaki bakkal dükkânı da yıkılan kerpiç evlerle beraber hatıralara karışıp gitmişler.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde mecazlı söyleyişe yer verilmiştir?

A)I. ve II.

B) II. ve III.

C) III. ve IV.   

D) III. ve V.  

E) IV. ve V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 25

(I) Ingiliz evren bilimci Stephan Hawking bugün neredeyse herkesin tanıdığı, başarılı bir bilim insanıdır. (II) ALS hastalığı Hawking’in vücut fonksiyonlarını büyük ölçüde etkiliyor ama onun insanlarla iletişim kurmasına engel olamıyor. (III) Başarısının önemli bir kısmı, daha önce birbirinden ayrı alanlar okarak görülen kuantum mekaniği, genel görelilik ve termodinamiği birleştirebilmesinden kaynaklanıyor. (IV) Hawking, bu sayede bilim dünyasına, başta kara deliklerin özellikleri olmak üzere birçok konuda yeni fikirler sunmuştur. (V) Ama dünya çapında tanınmasında bilimsel çalışmaları kadar kitaplar yazmasının, konferanslara katılmasının ve çalışmalarının sonuçlarını geniş kitlelerle paylaşmasının da payı var.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 26

Şair, Tanzimat’tan sonra Divan edebiyatına ilk fakat usta bir söyleyişe kavuşmuş şuurlu bir dönüşü temsil etmektedir. Yeni şiirin sadece Batı ya değil millî örneklere de bağlanmasını istemiştir. Şair, Köylü Kızların Şarkısı adlı şiiri ile edebiyatımızın ilk ve şaşılacak kadar yeni olan ahenkli köy şiirini ortaya koymuştur. Bu şiirde köylülerin konuşmaları, yaşayışları ve duygulanışları aruz vezni içinde canlı bir üslupla yansıtılmıştır. Ayrıca Fransız şiirinden başarılı tercümeler de yapmıştır. Şiirlerini Ateşpâre, Şerare ve Füruzan isimli kitaplarda toplamıştır.

Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nabizâde Nâzım

B) Recaizade Mahmut Ekrem

C) Ziya Paşa

D) Şemsettin Sami

E) Muallim Naci

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 27

Edebiyatımızda bazı sanatçılar eserlerinde işledikleri konulara göre takma isimlerle anılır olmuştur. Masalcı Baba, Bayrak Şairi, Halikarnas Balıkçısı, Destan Şairi, Evler Şairi… bunlardan bazılarıdır.

Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada takma isimleri belirtilen sanatçılardan biri değildir?
A) Arif Nihat Asya

B) Behçet Necatigil

C) Cevat Şakir Kabaağaçlı

D) Faruk Nafiz Çamlıbel

E) Eflatun Cem Güney

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 28

İnsanın kendi dünyasından başkalarının dünyasına geçmesi güçtür. Her yazarda geçerli olan bu durum, benim için de geçerlidir. Bu nedenle yazmaya başlamadan önce kimi sorularla kendimi bir sınavdan geçirir, yazacağım kahramanlarla özdeşleşir, sonra yazmaya koyulurum. İlk cümleleri ararken kendimi daha önce hiç görmediğim, kocaman bir şehirde hisseder, yolları şaşırmaktan ürkerim. Aylar, yıllar boyu yazacaklarımı inceden inceye planlamış, dahası romanın bitmiş hâlini görmeye başlamışımdır ama yine de harita yabancı, karışık, çıkışsız görünür gözüme. Yolculuğa hangi dönemeçten girmeli? Hangi köşeleri yoklayarak o vurucu sözcükleri saklandıkları yerden çekip çıkarmalı? Benim için en zor iş, pusulam olacak o ilk sayfadır. Onlarca başlangıçtan, karardan ve gidiş gelişten sonra kapıyı aralarım ama hiçbir zaman en doğru başlangıcı yaptığımdan emin olamam.

Aşağıdakilerden hangisi böyle diyen bir yazarın yazma tutumuyla bağdaşmaz?

A) Romanın daha başlangıcındayken sonunu bilme
B) Bir ön hazırlıktan sonra yazmaya başlama
C) Kendisiyle ilgili iç gözlem yapma
D) Roman kişileriyle bütünleşme
E) Yaşamının kararsızlığını üslubuna yansıtma

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 29

I. Bu merak, son yıllarda İtalya’da nelerin değiştiğine yönelik sorular silsilesi aslında.
II. Algımızın bizi rahatlatmasına rağmen İtalya’da doğa, insanlığın geçirdiği değişimin çırpınışlarını pek hissettiremedi bize.
III. İtalya’da birçok şeyin değişmediğini söyleyen algımız bizim rahatlamamızı sağlıyor.
IV. Uzun bir aradan sonra tekrar geldiğimiz İtalya’da daha ilk andan itibaren içimizi bir merak kaplıyor.
V. Soruların cevabını her zaman kendinden emin olan algımızın vermesini bekliyoruz.

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?

A) I.     B) II.    C) III.   D) IV.   E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 30

Gestalt psikolojisine göre bir parçayı ait olduğu bütünden soyutlayıp incelemek hatalıdır. Çünkü bir bütün, kendisini oluşturan parçaların basit bir toplamı değil, parçaların toplamından daha fazla bir şeydir; örneğin bir melodi kendisini oluşturan notaların basit bir toplamı değil, bu notaların bir sisteme göre düzenlenişinin ürünüdür. İnsanı anlamlandırırken de bu psikolojiden yola çıkmakta fayda var. Sonuçta, -—.

Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) insanı anlamak istediğimizde çevresi ve iç dünyasını bir arada ele almalıyız
B) sosyal ve fiziksel çevremiz algılarımızın oluşmasında önemli bir role sahiptir
C) çevremize yönelik algılarımız, çevremizi şekillendirme gücüne sahiptir
D) insan ve çevre karşılıklı etkileşim içindedir, birbirlerini şekillendirirler
E) diğer insanları algılama şeklimiz onları etkileyip aynı zamanda da değiştirebilir

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 31

Lyon, bir milyonu aşan nüfusuyla (I) Fransa’nın üçüncü büyük kenti. UNESCO’nun (II) Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu tarihî (III) kent merkezindeki dar sokaklar, tüneller görülmeye değer. Sinema bu kentte icadedilmiş. (IV) Bu nedenle sinemanın ana vatanı (V) sayılıyor.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangisinde yazım yanlışı vardır?

A) I.       B) II.       C) III.     D) IV.      E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 32

Aşağıda verilen dizelerin hangisindeki altı çizili sözcük, türü bakımından diğerlerinden farklıdır?

A) Sarı çiçek sallanıyor naz ile
Karışmış güllere çimenin dağlar
B) Ak elleri elvan elvan kınalı
Karadır gözleri sürmeli değil
C) Çıktım seyreyledim Niğde’yi, Bor’u
Acep gezsem ela gözlüm var m’ola
D) Kıvrım kıvrım olmuş zülfünün teli
Mor menekşe boynun eğdiği gibi
E) Yeşil olur bizim ilin dağları
Dağlara çıkmanın zamanı şimdi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 33

Ben “edebî” sayılabilecek hiçbir eser yazmadım. Çünkü benim eserlerimin çoğunu yazdığım sıralarda edebiyattan anlamayanlar, toplumumuzun büyük çoğunluğunu teşkil ediyordu. Benim emelim de fazlaca eser vererek çoğunluğa hitap etmek, onları aydınlatıp dertlerine tercüman olmaya çalışmaktı. Zaten edebiyat yapmaya ne vaktim ne de kalemim müsaitti. Bence o dönemde “edebî” eser vermek, karnını doyuramamış bir kimseye meyve ikram etmek kadar garip bir hareketti.

Aşağıdakilerden hangisinin edebiyat anlayışı, bu parçadaki yazarla örtüşür?

A) Sami Paşazâde Sezai

B) Ahmet Mithat Efendi

C) Mehmet Rauf

D) Halit Ziya Uşaklıgil

E) Abdülhak Hamit Tarhan

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 34

I.

Çukurova bayramlığın giyerken
Çıplaklığın üzerinden soyarken
Şubat ayı kış yelini kovarken
Cennet dense sana yakışır dağlar

II.

Tut atalar sözün kalbi selim ol
Gönülden gönüle yol var demişler
Gider yavuzluğu tab’ı halim ol
Sarp sirke kabına zarar demişler

 

Aşağıdakilerden hangisi, numaralanmış bu dörtlüklerin ortak özelliklerinden biri değildir?
A) Redife yer verilmesi

B) Yarım kafiyenin kullanılması

C) Hece vezniyle yazılması

D) Söz sanatlarından faydalanılması

E) Yalın bir söyleyiş tercih edilmesi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 35

I. Bahariyye – Pastoral şiir

II. Nasihatname – Lirik şiir

III. Gazavatname – Epik şiir

IV. Menakıbname – Satirik şiir

Yukarıda numaralanmış tür eşleştirmelerinden hangileri yanlıştır?
A) I. ve II.
B) I. ve III.
C) II. ve III.
D) II. ve IV.
E) III. ve IV.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 36

Aşağıdakilerden hangisi, ögelerinin sıralanışı yönünden “Gözlerimi açtığımda saatim ve bozuk paralarım, baş ucumdaki komodinin üzerinde garip bir ölü doğa resmi gibi duruyordu.” cümlesiyle aynıdır?

A) Öğlen, arkadaşım bize gelince çocuklar gibi sevinmiştim.
B) Sabah annemle ben evin yanındaki parkta bir iki saat yürümüştük.
C) Geçenlerde burada da ulaşımı engelleyecek derecede yoğun bir kar yağışı olmuştu.
D) Geçen yıl yağan şiddetli yağmurda dizlerime kadar suya batmıştım.
E) Eve gelirken babam uzun zamandır görmediği bir arkadaşına rastlamıştı.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 37

-—; gazellerinde gerçek aşkı, zevki ve eğlenceyi gerçekçi bir üslupla dile getirmiştir. O, -— gibi üzüntü ve acılarını tasavvufi kavramlardan hareketle sembolik bir dille yansıtan yanık bir âşık değil neşeli bir kişiliktir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) Hoca Dehhani – Nesimi

B) Nedîm – Fuzûli

C) Bâkî – Hayali

D) Zâtî – Şeyhülislam Yahya

E) Bağdatlı Rûhî – Şeyh Galip

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 38

Ya sen ey karınca taciri gazeteci
Ağzının içinde bir sap ebegümeci
Kaşlarında macera gözlerinde oyun
Şeytan gibi kaçan yollu bisikletinle
Yırtık çizmelerin kadife kasketinle
Getir o eski sevincini çocukluğun

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) 13’lü hece ölçüsü ile yazılmıştır.

B) Didaktik bir üslup kullanılmıştır.

C) Benzetmeye başvurulmuştur.

D) Tasvirden yararlanılmıştır.

El Geçmişe özlem dile getirilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 39

1914 yılında seferberlik davulları çalarken Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğmuşum. Babam avukat, çiftçi, parti lideri. Annem eski öğretmenlerden Azime Hanım. Biri erkek olmak üzere benden küçük dört kardeşim var. Evliyim, dört çocuk babasıyım. Yıllardır kalemimle geçiniyorum.

Bu parça aşağıdaki edebî türlerden hangisine örnek verilebilir?

A) Otobiyografi

B) Biyografi

C) Fıkra

D) Deneme

E) Makale

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 40

Ne kitap sayfaları ne gazete kâğıtları; hiçbiri bir edebiyat dergisinin yaprakları kadar yakışmıyor okurun parmaklarına. Bu, dünyayı harflerle tamir etmek isteyen gönüllülerin, dünyanın ancak harflerle tamir edileceğine inanan insanlara tattırdıkları bir ayrıcalıktır. Bir edebiyat dergisini çıkaranlar; dergilerinin yapraklarına sadece kelimeleri değil ormanlardan kesilip getirilen ağaçların hafızasındaki sayısız kuş sesini, sayısız gün batımını, sayısız çiy tanesini de pay ederek sanki kullandıkları kâğıda başka türden bir hayat vermek istemişlerdir. Edebiyat dergilerinin, dokundukça parmaklarımızı biraz daha incelten kimyaları, yapraklarına sinmiş o kuş seslerinden, o gün batımlarından kaynaklanıyor olsa gerek! Yalnızca kâğıda değil kâğıdın kaynağına ve onun sökülüp getirildiği özgür iklimlere duyulan minnet boşuna değildir elbette.

Bu parçadan hareketle edebiyat dergileriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Diğer türlere göre daha fazla sevilmesi kağıdının niteliğinden kaynaklanır.
B) Ağaçtan üretilen dergi sayfalarında doğanın güzelliği de okurla buluşur.
C) Kâğıda basılan ürünler içinde en değerli olanıdır.
D) Hiçbir yazılı yayın onun kadar okuruyla bütünlük oluşturmaz.
E) Dünyanın sanatla düzeleceğine inanan insanların ürünleridir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 41

(I) Günümüzde çok sayıda Kızıldeniz kökenli canlı türü Akdeniz’e girip yerleşmiş durumda. (II) Bugün Akdeniz’de yapacağınız her dalışta Kızıldeniz kökenli türler görmek mümkün. (III) Hatta denilebilir ki bu türlerin girişi aynı hızla devam ederse gelecekte yeni türler görmek çok daha zor olacak. (IV) Çünkü Kızıldeniz kökenli türler, yeni türlerin üzerinde kolayca baskı kuruyor ve onların yaşam alanlarını daraltarak ortamdan uzaklaşmalarına sebep oluyor. (V) Bu türlerden biri de bilimsel adı Halophila stipulacea olan geniş yapraklı “deniz çayırı”dır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir çıkarım söz konusudur?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 42

XVI. ve XVII. yüzyıllarda yaşayan, Yunus Emre ile Nasreddin Hoca gibi nereli olduğu konusunda değişik rivayetler bulunan bir saz şairidir. Çukurova, Balkanlar, Azerbaycan, Türkmenistan gibi değişik bölgelerde yaşadığı düşünülen saz şairi hakkındaki bir başka tartışma da Barak veya Varsak boyuna mensup olup olmadığıdır. Şiirlerinin temasını genellikle güzellik ve gurbet kavramları oluşturan âşık, bütün şiirlerini hece ölçüsüyle söylemiştir.

Bu parçada söz edilen saz şairi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Köroğlu

B) Âşık Ömer

C) Karacaoğlan

D) Ercişli Emrah

E) Gevherî

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 43

Şiirde yenilikten kastım, genç şairin ilk bulduğu şiire saldırmakla işe başlaması değil. Şiirde yenilik, şairin yapması gerekenleri iyi tespit edip doğru zamanı beklemesiyle bağlantılı aslında. Cesareti tek başına yeterli görmek, şairin ölü dogmasına veya kaleme aldıklarının yankısız bir deneme olarak kalmasına neden olacaktır. Bilgi ve birikim için de aynı durum geçerlidir.

Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Şiirde cesaret, gereksiz yerde yansıyıp kaybolan bir sese benzer.
B) Bilgi ve birikim er ya da geç şiir yaşantısında yeniliği doğuracaktır.
C) Büyük şairler, gençken sessiz kalıp olgunluklarında ortaya çıkmıştır.
D) Yenilikçi şair, bilgi ve birikimiyle yerinde bir hamle için fırsat kollar.
E) Şairin yenilikçi olabilmesi için farklı şiir ortamlarında bulunması gerekir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 44

Yazarlar, eserlerinde içinde yaşadıkları toplumların tarihlerini konu olarak seçebilirler. Örneğin, Kırımlı yazar Cengiz Dağcı, II. Dünya Savaşı sırasında değişik cephelerde yaşanan vahşeti ilk romanı Korkunç Yıllar ve onun devamı olan Yurdunu Kaybeden Adam başta olmak üzere Türkiye Türkçesi ile yazdığı romanlarında anlatmıştır. Bu romanlarda olduğu gibi yakın tarihimiz de edebiyatımızda farklı yazarlarca konu edilmiştir. Türk edebiyatında özellikle Kurtuluş Savaşı’nın izleri eserlere yansımıştır.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada dile getirilen düşünceye yönelik eserlere örnek olamaz?
A) Yorgun Savaşçı

B) Sahnenin Dışındakiler

C) Dersaadet’te Sabah Ezanları

D) Avare Yıllar

E) Küçük Ağa

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 45

Artık ne rübâî ne semaî kaldı!

San’atta bir âvâre tedâî kaldı!

Her cephesi ma’mûr şiirden bugüne

Mazbût iki üç kalem, fedâi kaldı.

Bu dörtlükte şair, Türk şiiriyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
A) Geleneksel Türk şiirine ilginin yeterli olmamasından
B) Çağrışım unsurlarına yeteri kadar yer verilmemesinden
C) Şair sayısındaki artışın şiir kalitesini düşürmesinden
D) Şiirin sadece belli mekânlarda gelişmesinden
E) Yenilikçi yönünün ilgilenenleri yetkinliğe yönlendirememesinden

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 46

(I) Ünlü Fransız filozoflarından olan Rene Descartes, özellikle “Düşünüyorum, öyleyse varım.” cümlesiyle tanındı. (II) 17. yüzyılın başlarında yaşayan ve rasyonalizmin kurucularından olan Descartes, elbette ki bilime bu cümlenin çok daha ötesinde katkılarda bulundu. (III) Fizik ve analitik geometrideki çalışmalarıyla tanındı, düşünceyi her türlü dogmanın üstünde tuttu, metodik kuşkuculuğu benimsedi ve her fâni gibi öldü. (IV) Günümüze kadar Descartes’ın, kraliçenin özel davetiyle gittiği İsveç’te ağır kış koşullarına dayanamayıp zatürreden öldüğü söyleniyordu. (V) Paris ve Stokholm arşivlerinde yıllarca yapılan bir araştırmanın ürünü olan bir kitap, gerçeğin farklı olabileceğini söylüyor. (VI) Erlangen Üniversitesi öğretim üyelerinden Theodor Ebert’a göre Descartes herhangi bir hastalıktan değil, Katolik bir rahibin kendisine verdiği arsenikli ekmek yüzünden öldü.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A) II. B) III. C)IV. D)V. E) VI.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 47

Hayır, hayâl ile yoktur benim alışverişim
İnan ki ne demiş isem görüp de söylemişim
Şudur benim cihânda en beğendiğim meslek
Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek

Bu dizelerde dile getirilen düşünce, aşağıdaki edebi akımlardan hangisi ile ilişkilendirilebilir?

A) Romantizm
B) Realizm
C) Sembolizm
D) Sürrealizm
E) Klasisizm

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 48

Türk edebiyatındaki en önemli temsilcisi Yunus Emre olan ilahi; Allah aşkını konu edinen, onu övmek için özel bir ezgiyle yazılıp söylenen, herhangi bir tarikat izi taşımayan şiirlerdir. Bu şiirler; söylendiği yere, kesime veya tarikata göre farklı isimler alır.

Aşağıdakilerden hangisi bu isimlerden biri değildir?

A) Âyin

B) Nefes

C) Tapuğ

D) Devriye

E) Deme

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 49
  • Oyunlarıyla tiyatro edebiyatımıza önemli katkıda bulunan yazarlarımızdandır.
  • İlk dönemde yazdığı Masum Katiller, Kanaviçe, Duvarların Ötesi gibi eserlerde olaylar arasında mantık bağı gözeten klasik oyun kurgulama yöntemine başvurmuştur.
  • Kendi türünde bir başyapıt olan Ocak’ta, öyküyü sağlam bir yapıya oturttuğu, karşılıklı konuşmaları gerçek bir alışveriş ve sürükleyici bir etki-tepki biçiminde örgütlediği, oyunun duygusal öyküsüne sevecen ve tatlı bir tavırla yaklaştığı görülür.
  • Konu seçimi, olaylara yaklaşımı, geçmiş olaylarla şimdikiler arasında köprü kurmaya elverişli
    anlatımıyla düşündürücü olduğu kadar eğlendirici bir yazardır.

Bazı özellikleri verilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Turan Oflazoğlu

B) Cevdet Kudret

C) Necati Cumalı

D) Haldun Taner

E) Turgut Özakman

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 50

“Yaptığım tablolar, kişiye özeldir; belki aylarca askıda sessizce durur, ta ki sahibine kavuşana dek.” diyen bir ressam, sanat eserleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine dikkat çekmektedir?
A) Hayal dünyamızı genişleten ürünler olduğuna
B) Sanatçının yaşamından izler taşıdığına
C) Herkesin dünyasına hitap etmediğine
D) Belli bir birikim sonucunda oluştuğuna
E) Öğretici bir yönünün bulunmadığına.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 51

I . İntibah – Ali Bey
II. Araba Sevdası – Bihruz Bey
III. Mai ve Siyah – Ahmet Celâl
IV. Şıpsevdi – Aliye
V. Eylül – Necip

Yukarıdaki numaralanmış roman-kahraman eşleştirmelerinden hangileri yanlıştır?
A) I. ve III.
B) II. ve III.
C) II. ve V.
D) III. ve IV.
E) IV. ve V.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 52

Genellikle bir sanat değeri taşımayan bu nedenle de edebî bir tür sayılmayan; öğretme, tanıtma ve tasvir etme amacı taşıyan; konuları bakımından bir bölgeyi, bir eşyayı veya bir insanı işleyen -—, son yıllarda gazeteyle birlikte yaygınlaşmıştır. Görüntülü iletişim araçlarının hayatımıza girmesiyle beraber bu tür. ayrı bir mahiyet kazanarak televizyon ve sinemaya taşınmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) konferans

B) sempozyum

C) röportaj

D) açık oturum

E) panel

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 53

Türk nesri, -— ile edebî bir kimlik kazanmıştır. Divan edebiyatının özenli hatta bir çeşit süslü nesrinin ilk büyük sanatkarı odur. Fars edebiyatının secili cümlelerini ve mecazlı anlatımını benimsemiş olan sanatçı. bir bakıma klasik nesrin temelini attığı dinî-tasavvufi içerikli -— adlı eserinin ön sözünde, eseri güzel görünsün diye bu tür söz sanatlarına yöneldiğini belirtmiştir. Eserin dili süslü ve özenli olsa da devrine göre anlaşılabilir biçimdedir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) Âşık Paşa – Garibnâme

B) Nergisi – Nihâlistan

C) Sinan Paşa – Tazarrunâme

D) Veysi – Hâbname

E) Evliya Çelebi – Seyahatname

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 54

—–—, konuşulan Türkçeyi roman ve hikâye dili haline getirmiş ve bu özelliği ile bütün çağdaşlarının takdirini kazanmıştır. Yalın dili, mizah dergilerindeki yazılarında keskinleşen alaycı ifadesi, seçtiği konular, canlandırdığı tipler, özgün anlatım tekniğiyle her seviyeden okuyucunun kendisinde bir şeyler bulduğu ve vazgeçemediği bir yazar olmuştur. Anadolu’daki gezilerinin izlenimlerini derlediği Anadolu Notları, onun denemeci yanını da ortaya koyan önemli bir eseridir. Bu kitaptaki nice parça, okuyucuyu gerçeğin birçok köşesiyle karşılaştırır. Romanlarında canlandırdığı kişilerini asla feda etmekten yana olmaması, onun bu insanları değişik cepheleriyle tanımış olmasından ——kaynaklanır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Yakup Kadri Karaosmanoğlu

B) Reşat Nuri Güntekin

C) Halide Edip Adıvar

D) Refik Halit Karay

E) Memduh Şevket Esendal

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 55

• 12. yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır.
• Türk kültürünün Orta Asya sahasında İslamiyet’in kabulüyle başlayan değişiminin ve yeniden yapılanmasının ilk ürünlerindendir.
• Eser, İslam ruhuna uygun ideal insan ve toplum oluşturma çabalarının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.

Bazı özellikleri verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?

A) Divan-ı Hikmet

B) Kutadgu Bilig

C) Atabetü’l-Hakayık

D) Divanü Lügâti’t-Türk

E) Vesiletü’n-Necât

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 56

(I) Bugün devlet ve vakıf üniversitelerinde, öğrencilerin hem kendilerini iş yaşamına hazırlamaları hem de deyim yerindeyse cep harçlığı kazanmaları için değişik çalışma programları mevcut. (II) Bu programlar sayesinde öğrenciler bir yandan eğitimlerini ara vermeksizin sürdürürken bir yandan da üniversite içindeki çalışma ortamında iş deneyimi kazanıyor ve ihtiyaçlarının en azından bir kısmını karşılayabilecekleri küçük bir gelir elde ediyorlar. (III) Üniversiteden mezun olduktan sonra öğrencilerin öz geçmişlerine yazabilecekleri bu ilk tecrübeleri, iş bulmalarına yardımcı olduğu gibi işlerine kolayca adapte olmalarını da sağlıyor. (IV) Böylece öğrenciler, okul için değil hayat için öğrenmeye ilk adımlarını atıyorlar. (V) Bu sayede öğrenciler, mezun oluncaya kadar geçen sürede akademik gelişimlerinin yanı sıra ilgi, yetenek ve kariyer hedefleri doğrultusunda da eğitici etkinliklerde bulunuyor; yaşamlarını daha renkli, eğlenceli ve keyifli hâle getiriyorlar.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümlede, öğrencilere sunulan imkânlarla ilgili tespit yapılmıştır.
B) II. cümlede, önceki cümleyle ilgili ek bilgi verilmiştir.
C) III. cümlede, öncekilerden farklı bir kazanımdan söz edilmiştir.
D) IV. cümlede, öğrenmenin amaçlarından biri dile getirilmiştir.
E) V. cümlede, öğrencilerin iş bulmalarındaki kolaylıktan söz edilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
56 tamamladınız.

]]>
2017 LYS Edebiyat Soruları – (Test Çöz _ Online)-(Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/2017-lys-edebiyat-sorulari-test-coz-_-online-cikmis-sorular.html Sat, 24 Nov 2018 21:26:30 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119622 2017 LYS Edebiyat Soruları – (Test Çöz -Online)-(Çıkmış Sorular)

2017 LYS Edebiyat Soruları - (Çıkmış Sorular)

  • Tebrikler - 2017 LYS Edebiyat Soruları - (Çıkmış Sorular) adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
  • Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
  • Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%

Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

Kutadgu Bilig ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Geçiş Dönemi ürünleri arasında yer almaktadır.

B) Alegorik söyleyişe sahip didaktik bir metindir.

C) İçeriği bakımından nasihatnaname türüne girer.

D) Yoğun Arapça ve Farsça kelimelerden dolayı dili ağırdır.

E) Hem dörtlük hem de beyitlerden oluşmaktadır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 2

"Altındağ", "Galata Köprüsü", "Pireli Şiir", "Delikli Şiir" ve "İstanbul Türküsü" gibi şiirlerinde egemen olan yaklaşım, toplumsal duyarlıktır. Şair, bu şiirlerinde halk şiirimizin imkânlarından da yararlanmıştır. Ayrıca bu şiirlerin bazılarında ince eleştiri ve taşlama ögeleri de dikkat çekmektedir.

Bu parçada kendisinden söz edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

A) Orhan Veli Kanık

B) Bedri Rahmi Eyuboğlu

C) Ziya Osman Saba

D) Cahit Sıtkı Tarancı

E) Oktay Rifat Horozcu

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 3

Türk edebiyatında Doğu-Batı karşıtlığı meselesinde bir senteze ulaşma çabası, 1950'lere kadar yazılan çoğu romanda dikkat çeken bir unsurdur. Bu romanlarda, modernleşmeyi yüzeysel olarak anlayan ve kökleriyle bağı keserek değerlerinden kopan "alafranga züppe tipler" gülünç ve acınası durumlara düşerler.

Bu parçada sözü edilen roman kişilerine aşağıdakilerden hangisi örnektir?

A) Çalıkuşu'ndan Kamuran

B) Araba Sevdası'ndan Bihruz

C) Ateşten Gömlek'ten İhsan

D) Felatun Bey ile Rakım Efendi

E) Fatih-Harbiye'den Şinasi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 4

Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının en üretken şairlerindendir. Şiirlerinde hem yerli hem de evrensel değerleri ve unsurları işleyen, hem bireysel hem de toplumsal sorunları irdeleyen, ufku geniş bir şair olarak bir dönemin öncü edebiyatçılarından olmuştur. Yüze yakın yayımlanmış şiir kitabı bulunan şairin eserleri arasında Çocuk ve Allah, Çakırın Destanı, Toprak Ana ve Çanakkale Destanı en çok bilinenleridir.

Bu parçada kendisinden söz edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mehmet Âkif Ersoy

B) Nâzım Hikmet Ran

C)Yahya Kemal Beyatlı

D)Fazıl Hüsnü Dağlarca

E)Necip Fazıl Kısakürek

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 5

Yüzlerce yıllık ormanın kuytularında öylece duruyordu işte, dimdik ve mağrur. Gümüş renkli kabuklarla kaplanmış, ormanın bütün ağaçlarından çok daha uzun boylu bir ağaç. Bursa'nın ünlü kumaşları gibi yeşil yapraklarının arasından ateş topu gibi patlayan zakkum, pembemsi çiçekleriyle oracıkta duruyor ve kışın kapanmış bir havuzun sessiz hüznüyle "Ben buradayım." diye ünlemsiz çığlıklar atıyordu. Sonra arduvaz grisi yağmurlar yağdı. Gelin böceklerinin mekân tuttuğu yapraklar hüzünlü hüzünlü sararmaya başladı. "Perde!" deyip yavaşça yerlere döküldüler. Sonra meyveler, birer birer uç verdi.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Kişileştirme yapılmıştır.

B) Karşılaştırmadan yararlanılmı

C)Benzetmelere yer verilmiştir

D)Örneklemeye başvurulmuş

E)Betimleyici ögeler kullanılmıştır

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 6

Şiiri hikâye olarak değil, sessiz bir şarkı olarak gören şair, metinlerinde müzikaliteye büyük önem verir. Şair, kendi şiirine yapılan eleştirilere cevap vermek amacıyla kaleme aldığı yazıyı, Piyâle adlı şiir kitabının ön sözünde "Şiir Hakkında Bazı Mülâhazalar" başlığı altında yayımlar. Bu yazısında şiir görüşünü ortaya koyan sanatçıya göre şiir, sözcükler arasındaki dalgalanma ve birleşmelerden doğan seslerin uyandırdığı duygudur. Bu şiir anlayışı, açık bir anlamı ve anlatımı öne çıkarmaz; şiirin anlaşılabilmesi için okuyucunun da katkısını gerektirir

Aşağıdaki şiirlerden hangisi bu parçada anlayışından söz edilen şaire aittir?

A) Bursa'da Zaman               

B) O Belde

C) Kaldırımlar                        

D)Monna Rosa

E) Sessiz Gemi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 7

Günümüz gençleri savaşın yarattığı hasarın insani yönünü kavrayamadıkları için nükleer silahları mitleştiriyor. Bunu okulda öğrencilerimle, evde çocuklarımla konuşurken bile gözlemleyebiliyorum. Gençler tanık olmadıkları için nükleer savaşı yalnızca bilgisayar oyunlarından ibaret sanıyor. Dolayısıyla nükleer silahlar, onların zihninde çizgi filmlerdeki patlayan uzay gemileri veya şekil değiştiren robotlar gibi efsanevi bir öge hâline geliyor.

Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?

A) Gençlerin nükleer silahların tehlikesini kavrayamamasından

B) Gençlerin bilgisayar oyunlarına bağımlı hâle gelmesinden

C) Teknolojik olanakların iyi amaçlar için kullanılmamasından

D) Teknolojik gelişmelerde insani değerlerin göz ardı edilmesinden

E) Çizgi filmlerin içeriklerinin yeni kuşakları olumsuz etkilemesinden

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 8

Kulak verdim dört bir yanı dinledim

Arkam sıra gıybet eden çoğimiş

Çok yaşayıp mihnet ile ölmeden

Az yaşayıp devran sürmek yeğ imiş

Bu dörtlükle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır.

B) Didaktik bir anlatıma yer verilmiştir.

C) "xaxa" şeklinde uyaklanmıştır.

D) Güzelleme türünde yazılmıştır.

E) Kişisel deneyimler anlatılmıştır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 9

Bir savaşı; bir kentin, Troya’nın yıkımını anlatan bu kitabı insanlar hem dinlediler hem okudular. Bir yandan resmettiler, bir yandan da oynadılar. Ondan efsaneler ürettiler; düşleri gerçeğe, gerçeği düşlere dönüştürdüler. 16 bin dizeyi 3 bin yıl boyunca böyle yaşattılar. Ardında esin kaynağı olduğu paha biçilmez sanat eserleri, ciltler dolusu bilimsel çalışma ve sonsuz tartışma bırakan bu kitabın adı İlyada’ydı.

Bu parçada sözü edilen eserle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Biçimsel özelliğine

B) Ele aldığı olaya

C) İlham verici olduğuna

D) Evrensel değerine

E) Uzun süren etkisine

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 10

Ey oğul geldik imdi onlara ki civanmertlik nasip oldu, civanmertliğin aslı nedir bilsinler. Çünkü civanmertliğin aslı üç nesnedir: Biri odur ki yapabileceğin bir işe sıva kolunu, yani bir söz ki söyleyesin, yerine getirmelisin. İkincisi "gerçek"ten başka söz söylemeyesin, üçüncüsü her işte sabrı âdet edinesin çünkü civanmertlikle ilgili her sıfat bu üçtendir.

Bu parça aşağıdaki edebî türlerin hangisinden alınmış olabilir?

A) Fütüvvetname                  

B) Seyahatname

C) Sefaretname                     

D)Ruzname

E) Surname

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 11

Bergson, toplumları başlıca iki grupta toplar: açık toplumlar ve kapalı toplumlar. Kapalı toplumda, üyeler birbirine kenetlenmiştir; kendi toplulukları dışındakilere karşı ya kayıtsız ya da saldırgan bir tavır geliştirirler. Daima dar ve ---- olan bu tür toplumlar, ilkel toplumlarda görülen birçok özelliği de bünyelerinde taşırlar. Açık toplum ise insanlığı bütünüyle kucaklayan toplum çeşididir.

Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) dışa dönük       

B) dışlayıcı            

C) değişken

D) korunaksız              

E) gerçekçi

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 12

Türk medeniyeti tarihini bilimsel bir yaklaşımla ele alan ve Türk edebiyatını başlangıcından itibaren inceleyen önemli çalışmalar yapmıştır. O, edebiyat tarihini medeniyet tarihinin bir parçası olarak görmüş, bu nedenle edebiyat ile tarihî ve toplumsal gelişmeleri bir bütün olarak değerlendirmiştir. 1919 yılında yayımlanan Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar adlı eseri büyük yankı uyandırmış, Türk Edebiyatı Tarihi adlı eseri ise bu alanın ilk bilimsel çalışmalarından biri kabul edilmiştir. Edebî metinler de yazmasına rağmen edebiyat ve medeniyet tarihiyle ilgili çalışmalarıyla tanınan yazar, özellikle Ziya Gökalp'ın düşüncelerinden etkilenmiştir.

Bu parçada tanıtılan yazar aşağıdakilerden hangisidir?

A) Şemsettin Sami

B) Ahmet Hamdi Tanpınar

C) Mehmet Fuat Köprülü

D) Ali Canip Yöntem

E) Falih Rıfkı Atay

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 13

Çok iyi bildiğim insanların ekmek peşindeki maceralarını anlatmaya çabaladım hep. Hemen hemen tek problemim "insan ve ekmek kavgası"dır. Yurtlarımızı, yuvalarımızı bırakıp bizi gurbete düşüren, otel odaları, hanlar veya kahve köşelerinde kara kara, sarı sarı düşündüren nedir? Gurbet üzerine, yokluk üzerine, açlık üzerine yakılan türküler, ümitsiz gecelere yanık yanı salınan bozlakların yüzyıllardır süregelen acısı ne zaman bitecek? Nasıl bitecek? İşte ben de hâlâ anlattıklarımdan biriyim ve en bildiğim hayatları anlatmaya çalışıyorum yazdıklarımda.

Bu parçadaki görüşler, aşağıdaki yazarların hangisinin edebiyat anlayışı ile örtüşür?

A) Haldun Taner

B) Orhan Kemal

C) Memduh Şevket Esendal

D) Tarık Buğra

E) Ahmet Hamdi Tanpınar

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 14

Halka halka kâkülünden dağ dağ oldu gönül

Hoş gelip divanelik dağ üstü bağ oldu gönül

Bu beyitteki uyak türü, aşağıdakilerden hangisiyle aynıdır?

A) Ne hoştur kırlarda yazın uyumak

Bulutlar ufukta beyaz bir yumak

B) Rüzgârla titrerken karanlık çamlar

Yâdında canlanır eski akşamlar

C) Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar

Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar

D) Çok sürse ayrılık aradan geçse çok sene

Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene

E) Gün olur sürüyüp beni derbed

Bu ses rüzgârlara karışır gider

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 15

Birdenbire kahvenin kapısı şiddetle açıldı ve içeriye rüzgârla, karla beraber ortadan biraz uzun boylu, hafif tıknazca, sefil kıyafetli bir adam girdi. Kapının önünde bir lahza durdu. Olduğum yerden büyülenmiş gibi ona bakıyordum ve galiba bu hâl biraz herkeste vardı, çünk demin bin türlü şamata ile dolu olan kahve birdenbire tam bir sessizlik içine düşmüştü.O, yavaş yavaş ilerledi, tam ortada durdu ve sağ elini göğsüne götürerek bizi dervişçesine selamladıktan sonra Vâsıf'ın meşhur bir şiirini okumaya başladı.Manzume biter bitmez bir köşeye çekildi ve kahvecinin, masaların etrafında gezdirdiği tablanın dolmasını bekledi. Fakat toplanan paranın hepsini almadı, içinden pek az bir şey aldı; gerisini kapı yanında oturan bir ihtiyarın önünde bıraktı. "Buyurun Tahsin Bey, bir kahve için!.." seslerine kulak bile asmadan kahveden çıktı.

Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Anlatımında bilinç akışı tekniği kullanılmıştır.

B) Tahsin Bey’in bazı farklı özellikleri tasvir edilmiştir.

C) Olay hikâyesine özgü nitelikler taşımaktadır.

D) Anlatılanlar, kronolojik akışa uygun biçimde sunulmuştur.

E) Yaşananların, anlatıcı üzerindeki etkisine de yer verilmiştir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 16

---- akımına göre doğa görünümleri, insan hareketleri ve hiçbir somut olay, kendi kendilerine var olamazlar; bunlar duyularımızla kavradığımız birtakım görünüşlerdir. ---- akımının temsilcileri ise düşüncenin gerçek işleyişini ortaya koymak için yararlanılan saf bir ruhsal otomatizme, rüyanın sınırsız gücüne ve bugüne kadar önemsenmemiş belli çağrışım biçimlerinin üstün bir gerçekliği olduğuna inanırlar.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A) Realizm - Natüralizm

B) Sürrealizm - Realizm

C) Sembolizm - Sürrealizm

D) Parnasizm - Klasisizm

E) Dadaizm - Parnasizm

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 17

Bu edebiyat döneminin başlıca teması hayal-hakikat çatışmasıdır. Romanda ve şiirde bu konu çok işlenmiştir. Örneğin Mai ve Siyah'ın kahramanı Ahmet Cemil, "mai hayallerden siyah hakikate" düşünce kötümser olur. Aşkta, hayatta ve dostlukta hayal kırıklığı bu dönem sanatçılarının baş tacıdır. Şairlerin tabiata bakışları da farklıdır. Tabiat, içinde mesutça yaşanılan bir cennet gibidir. Toplumdan kaçan şair, teselliyi ond bulacaktır.

Bu parçada sözü edilen edebiyat dönemi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Servetifünun

B)Tanzimat

C) Cumhuriyet

D)Milli Edebiyat

E)Fecri Ati

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 18

İslamiyetin doğuşundan kısa bir süre sonra ortaya çıkmış olan ----, İslam dünyasındaki etkisi yüzyıllar boyu sürmüş bir düşünce ve inanç sistemidir. Allah'a sevgiyle ulaşmayı amaçlar. İslami Dönem Türk edebiyatında bu düşünce sistemi çevresinde bir edebiyat akımı oluşmuştur. Bu akım, kendine özgü nazım türlerine ve şekillerine sahiptir. Örneğin nefes gibi nazım türlerinde ---- düşüncesi ele alınmıştır. Bu düşünceye göre tek varlık Allah'tır ve evrende görünen her şeyde Allah'ın türlü yansımaları vardır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A) Bektaşilik - tevhid             

B) tasavvuf - vahdetivücut

C) hikemî tarz - fenâfillah     

D) Mevlevilik - enelhak

E) mistisizm – marifet

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 19

Selanik'te çıkmaya başlayan ---- dergisiyle edebiyatta milliyetçilik akımı başlamış oldu. Başta ---- olmak üzere genç sanatçıların çıkardıkları bu dergi, Tanzimat Devri'ne kadar İran'ın ve ondan sonra da Fransa'nın taklitçisi saydıkları edebiyatımızın artık kendi özüne dönmesi gerektiğini dile getirir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A) Mavi - Attila İlhan

B) Yedi Meşale - Yaşar Nabi Nayır

C) Servetifünun - Tevfik Fikret

D) Genç Kalemler - Ömer Seyfettin

E) Hisar - Mehmet Çınarlı

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 20

Yazar, bu romanında II. Abdülhamit Dönemi İstanbul'unun kenar mahallelerinden birini mekân olarak seçer. Kitapta mahallenin sıradan insanlarından külhanbeylerine, Karagözcüden Abdülhamit'in zaptiye nazırına kadar tüm tipler kendi doğal hâlleriyle tasvir edilir. Tiplerin çoğu gelenekleri, görenekleri ve birbiriyle kurdukları ilişkiler çerçevesinde işlenir. Ayrıca romanda bir yandan Karagöz ve Orta Oyunu'nun estetik ve toplumsal değeri ile Doğu ve Batı sanat felsefesinin nitelikleri üzerinde durulurken öte yandan saray çevresi de ayrıntılarıyla ele alınır. Batı'nın akla dayanan sanat anlayışı ile Doğu'nun kalbe dayanan sanat ve mistiği roman kişileri aracılığıyla somutlaştırılır. Bu değerleri temsil eden kişilerin evliliğiyle de Doğu ile Batı birleşmiş olur.

Bu parçada tanıtılan roman, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fatih-Harbiye

B) Sinekli Bakkal

C) Kırık Hayatlar

D) Kiralık Konak

E) Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 21

Kapı çalınıyor. Kim geldi acaba? Kimi istersem, kimin ismini yazarsam o gelir. Yazmanın bu yararı var işte, küçük bir işaretle, canımın istediğini getiririm. İstersem fikrimi değiştiririm. Kim ne yapabilir? Hadi bakalım, kapının zili çalmadı, gelen giden yok.

Bu parçada, postmodern romanın aşağıdaki hangi özelliği vurgulanmaktadır?

A) Metinlerarası ilişkilere yer verme

B) Anlatıcıyı kurmacanın parçası kılma

C) Tarihî gerçekliği yeniden oluşturma

D) Çok katmanlı bir anlatı yapısı kurma

E) Okuru, kurmacanın merkezine yerleştirme

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 22

Gözlerin gözlerime değince

Felaketim olurdu ağlardım

Beni sevmiyordun bilir

Bir sevdiğin vardı duyardı

öp gibi bir oğlan, ipince

yırsızın biriydi fikrimc

Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

A) Ünsüz benzeşmesi           

B) Ünlü düşmesi

C) Ünsüz türemesi                

D) Ünlü daralması

Ünsüz yumuşaması

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 23

Dikkat edilirse mutluluk tanımlanırken hazzın, haz tanımlanırken mutluluğun anlam alanından yararlanılır ama mutluluk hazzın bir gömlek üstüne konur. Zira gönlün hissedişi, zihinden önce gelir. Belki bu yüzden haz o anda gözler yumularak; mutluluk ise açılarak katmerlenir.

Bu parçadaki altı çizili sözcükle mutluluk ve haz hakkında anlatılmak istenen durum aşağıdakilerde hangisidir?

A) Çoğalma           

B)Ayrışma            

C)Karışma

D) Donuklaşma

E) Dönüşme

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 24

(I) 1970 Luanda doğumlu Gonçalo Manuel Tavares, Portekiz'in edebiyat dünyasına kazandırdığı parlak bir yazar olarak gösteriliyor. (II) Edebiyat kariyerine 2001'de başlayan Tavares'in roman, şiir, tiyatro oyunu ve çeşitli anlatılardan oluşan kitapları 36 dile çevrilmiş; 51 ülkede yayımlanmış ve farklı ülkelerde pek çok saygın edebiyat ödülüne değer bulunmuştu. (III) Tavares yazmanın yanı sıra Lizbon Üniversitesinde epistemoloji dersleri de vermiştir. (IV) Sanatçının 2003-2007 yılları arasında tamamladığı Krallık dörtlemesinin ilk üç romanı önceki yıllarda Türkçeye çevrilmişti. (V) Dördüncü roman Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek de bu dörtlemesinin son romanı olarak yakın zamanda yayımlandı. (VI) Bu dört kitapta Tavares, işlenen kavramlar açısından birbirini tamamlar nitelikli bazı karakterler üzerinden şiddete teslim olan, iradesini tiren, kaderini başkalarının ellerine bırakan plumlarda bireylerin çürümesini anlatıyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde Tavares'in eserlerinin içeriğiyle ilgili bilgi verilmiştir?

A)II            B)III           C)IV           D)V            E)VI

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 25

Aşağıdaki yargılardan hangisi kişisel düşünce içermemektedir?

A) Meydandaki hareketlilik, hiç bitmeyecekmiş gibi hız kesmeden devam ediyor.

B) Bu ülkede gördüğüm her kıyafet ve her hareket birbirine benziyor.

C) İnsanların elindeki bavullar, kendi yaşantılarına dair garip izler taşıyor.

D) Görevlinin sesini duyanlar yerinden ayrılıyor ve işaret edilen yere ilerliyor.

E) Şikâyetler de tıpkı eşyalar gibi, tekrarlandıkça eskimeye devam ediyor.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 26

Pencereden bakan dilber

Güzelliğin bildirirsin

Ak göğsünde lale sünbül

Ağlayanı güldürürsün

 

Gerdan açık benlerin çok

Güzellikte menendin yok

Kaşların yay, kirpiğin ok

Vurduğunu öldürürsün

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Bir semaiden alınmıştır.

B) Anlatımda karşıtlıktan yararlanılmıştır.

C) Şiirde, sevgiliye duyulan özlem işlenmiştir.

D) 8'li hece ölçüsüyle yazılmıştır.

E) Söz sanatına başvurulmuştur.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 27

(I) "Haldizen 12 km, Balıklıgöl 17 km" yazan tabelayı geçeli yarım saat oldu. (II) Sağımda köpürerek akan bir dere; ceviz, kestane, ladin, kayın ve göknar ağaçlarından oluşan yeşil bir orman örtüsüyle çevrili vadi uzanıyor. (III) Her dönemeçte başka bir dere, köpüren sulara karışıyor. (IV) Bazen küçük bazen de büyük şelaleler oluşturarak Haldizen Deresi’yle bütünleşiyor sular. (V) Giderek alışıldık bir görüntü olup çıkıyor çağlayanlar.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde öznel bir yargıya yer verilmiştir?

A)I             B)II            C)III           D)IV           E)V

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 28

(I) İdeolojiler; sanatçının düşünme, yorumlama, yaratma gücünü zayıflatıp köreltmektedir. (II) Yeteneklerini güdümlü sanatın emrine sunmuş bir sanatçının hayat, insan ve olaylar karşısında tarafsız olmasını beklemek veya böyle bir tavır sergilediğini iddia etmek mümkün değildir. (III) Zira o daha masaya otururken zihninde şablonunu hazırlamıştır. (IV) Şablonunu belirlediği konularda çok açık, kesin ve peşin fikre sahiptir. (V) Bu sebeple duygu ve düşüncelerini anlatırken bağımsız davranmak durumundadır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A)I          B)II         C)III       D)IV       E)V

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 29

Onlar ki beşer hayrına doğmuş, yaşamışlar,

Onlardan eserdir bu duyuşlar, bu dalışlar...

Onlar ki yanan fecr idiler dağda, denizde,

Her manzara onlardan akistir içimizde...

Onlar ki bugün gökte birer kasra çekildi,

Devrinde fakat hangisi mes’ûd olabildi?

Varsın seni ömrünce azâbın kolu sarsın

Şâir! Sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın!

Bu dizelerden hareketle şairlerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?

A) Eserlerini ve kendilerini insanlığa adamışlardır.

B) İnsanların duygularını biçimlendirmede aracı olmuşlardır.

C) Eserleriyle doğayı algılayışımızı etkilemişlerdir.

D) İç huzurunu yakalayamadıkları bir hayat sürmüşlerdi

E) Eserlerinde hüzünlü konuları işlemeyi tercih etmişlerdir.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 30

(I) 1970 Luanda doğumlu Gonçalo Manuel Tavares, Portekiz'in edebiyat dünyasına kazandırdığı parlak bir yazar olarak gösteriliyor. (II) Edebiyat kariyerine 2001'de başlayan Tavares'in roman, şiir, tiyatro oyunu ve çeşitli anlatılardan oluşan kitapları 36 dile çevrilmiş; 51 ülkede yayımlanmış ve farklı ülkelerde pek çok saygın edebiyat ödülüne değer bulunmuştu. (III) Tavares yazmanın yanı sıra Lizbon Üniversitesinde epistemoloji dersleri de vermiştir. (IV) Sanatçının 2003-2007 yılları arasında tamamladığı Krallık dörtlemesinin ilk üç romanı önceki yıllarda Türkçeye çevrilmişti. (V) Dördüncü roman Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek de bu dörtlemesinin son romanı olarak yakın zamanda yayımlandı. (VI) Bu dört kitapta Tavares, işlenen kavramlar açısından birbirini tamamlar nitelikli bazı karakterler üzerinden şiddete teslim olan, iradesini tiren, kaderini başkalarının ellerine bırakan plumlarda bireylerin çürümesini anlatıyor.

Bu parçada Tavares'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Edebiyatın farklı dallarında ürünler ortaya koyduğuna

B) Başarılı ve başarısı takdir edilmiş bir sanatçı olduğuna

C) Sanat hayatındaki ilk ürünlerinin düzyazı türünde olduğuna

D) Birbiriyle ilişkili olarak tasarlanan eserlerinin bulunduğuna

E) Bilgi ve birikimini eğitim kurumlarında paylaştığına

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 31

Türkiye'nin ulu dağlarını, ıssız koylarını, göç dışında kimsenin ayak basmadığı sarp geçitlerini anlatan renkler; en az kendileri kadar etkileyici motif ve desenlerde yer yer boy gösteriyor.

Bu cümlede aşağıdaki ögelerden hangisi bulunmamaktadır?

A) Özne                

B) Dolaylı tümleç  

C) Belirtili nesne

D) Zarf tümleci             

E) Yüklem

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 32

---- gibi mesneviler, Divan edebiyatının manzum romanları gibi değerlendirilebilir. Divan şiirinin estetiği içinde, o şiirin sanat ve dünya görüşü ile yazılan bu aşk hikâyeleri, biçim bakımından bir şiir-hikâye değil, olsa olsa birer manzum roman niteliği gösterir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

A) Leyla vü Mecnun              

B) Ferhad u Şirin

C) Sabr ü Sebat                    

D)Hüsn ü Aşk

E) Şem ü Pervane

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 33

Sahip olduğun mal mülk, statü, ait olduğun sınıf, cinsiyet, din ve etnik kimlik seni sen yapan unsurlardır. Sen tüm bunların ve her birinin diğerleriyle etkileşiminin toplamısın. Senin farklılığın ve ayrıcalığın budur. Bir yaşamın ayrıcalığı her kimsen o olmaktır.

Bu parçadaki altı çizili cümleyle aşağıdaki yargılardan hangisi arasında ilişki kurulabilir?

A) Kimliği belirleyen özellikler, kişinin yaşamını benzersizleştirir ve ona değer kat

B) Kendini gerçekleştirmek isteyen birey öncelikle sahip olduklarının değerini bilmelidir.

C) Her hayat, içerdiği benzersiz deney diğerlerinden ayrılır ve anlam kazanı

D) Bir insanın kimliğini belirleyen hem genetik hem de çevreseldir

E) İnsan, kimliğini oluşturan unsurları değiştiremediği için bunlarla yaşamaya alışmalıdır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 34

1926 yılında Hayat dergisinde yayımlanan Sanat başlıklı şiir, memleketçi edebiyatımızın ilk bildirisi sayılabilir. Türk edebiyatının o dönemde nasıl bir rota izlemesi gerektiğini ortaya koyan bu şiir, ---- "bireysel" sanat anlayışından "toplumcu" sanat anlayışına geçtiğinin de bir göstergesidir. Şiirde, yerli ve millî sanat anlayışımız, Batı sanat zevkinden üstün tutulmuş ve Batı taklitçisi aydınlar eleştirilmiştir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Enis Behiç Koryürek'in

B) Orhan Seyfi Orhon'un

C) Faruk Nafiz Çamlıbel'in

D) Yusuf Ziya Ortaç'ın

E) Halit Fahri Ozansoy'un

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 35

(I) Bir dilin kaybolması, çevremizdeki bir hayvan veya bitki türünün tükenmesinden daha önemsiz bir olay değildir. (II) Soyu tükenmekte olan bir hayvan türü veya üç beş örneği kalmış bir bitki türü için medyada birçok haber görebilirsiniz. (III) Ancak Afrika'da, Asya'da birkaç yüz konuşanı kalmış bir dil için ciddi bir yayın göremezsiniz. (IV) Dil konuşurlarının, ana dillerini terk etmeleri çok değişik nedenlere dayanır. (V) Devlet idaresini kaybetme, göç, azınlık durumuna düşme, sosyoekonomik sorunlar vb. buna örnek olarak gösterilebilir. (VI) Ana dil, benzer nedenlerle konuşulduğu coğrafyadan çekilmeye başlayınca evin içine sıkışır ve sonunda yok olup gider.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A)II            B)III           C)IV           D)V            E)VI

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 36

Çok katmanlı anlatım özelliklerine sahip olan bu romanda yer alan kişiler, nesneler ve kavramlar ayrıştırıldığında bunların birtakım simgesel değerler üstlendiği görülür. Romanın merkezinde yer alan Galip, Şeyh Galip'i çağrıştırır. Bir diğer karakter Celâl, Mevlanâ'nın simgesel karşılığı olarak olay örgüsünde yer alır. Hüsn ü Aşk'taki Diyar-ı Kalb ise romanda Şehrikalp Apartmanı olarak karşımıza çıkar. Bu isimler ile okuyucu, Doğu anlatı türlerinin evreninde bir yolculuğa hazırlandığını fark eder.

Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yeni Hayat

B) Benim Adım Kırmızı

C) Kara Kitap

D) Cevdet Bey ve Oğulları

E) Sessiz Ev

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 37

Sonbahar güneşinin ilk ışıkları karşı tepelerden göründü. Hemen ardından, hastalıklı bacalar öksüre öksüre tütmeye başladı. Toprak damlı, güneşe dönük evlerin kapıları birazdan gıcırdayarak açılacak. Az sonra köy bütünüyle uyanacak. En son çocuklar ayaklanacak ve annelerini arayacak. Toprak yolun alt tarafındaki meralar hayvanlarla dolacak; iki ayaklı, dört ayaklı, kanatlı, kanatsız... Tüm hayvanlar arasında amansız bir rızık kapma yarışı başlayacak. Bugün yaşananlar yarın yaşanacakların bir provasıymış gibi hayat seyircisiz ve eleştirmensiz akıp gidecek.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Kimi canlılar betimlenerek anlatılmıştır.

B) Geçmiş ve gelecek zamana ait olaylara yer verilmiştir.

C) Bazı varlıklara insana ait özellikler yüklenmiştir.

D) Kimi yargılarda öznel bir bakış açısı kullanılmıştır.

E) Varlıkların soyut özellikleri ön plana çıkarılmıştır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 38

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin kullanımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?

A) Osmanlı Devleti'nde Batılılaşma hamlesi Tanzimat Fermanı ile başlamıştır.

B) Hicaz, Türk müziğinde en biridir.

C) Çocukken gittiğim Uzungöl Beldesi, unutamadığım yerlerden

D) Reşat Nuri'nin Gamsız'ın Ölümü adlı öyküsü, Bakanlığın ders kitaplarına girdi.

E) Homeros'un eşsiz eserlerinde Eski Yunan tanrıları ana kahramanlardır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 39

Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içinde verilen ifadeyle uyuşmaktadır?

A) Tarihî bir kalenin çevresine kurulan Uçhisar, ilkbahar aylarında mis kokulu, rengârenk çiçeklerle bezenir. (Karşılaştırma)

B) Nevşehir'in yaşayan el sanatlarından biri geleneksel tezgâhlardaki dokuma halı ve kilim üretimidir. (Çıkarım)

C) Ürgüp yakınlarında yöre halkının "Üç Güzeller" adını verdiği peribacaları, gün boyu fotoğrafçıların akınına uğruyor. (Tanım)

D) Bu yörede uzun yıllar varlığını sürdürmüş mağara evleri günümüzde güzel ve konforlu birer butik otele dönüştürülmüştür. (Nesnellik)

E) Bu topraklarda çok lezzetli ve çeşitli üzümler yetiştiğinden olsa gerek, yörenin her yerinde bağlara rastlıyoruz. (Tahmin)

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 40

Yedi yıl oluyor, Bey, köyü köylüsüne sattı, parayı cebine kattı, gitti. Karataş Köyü dört yüz bin lire borç ödedi. Ödedi emme nasıl ödedi? Orasını gel Karataş'a sor. Öküz, inek, dana... Un, bulgur, tarhana... Pazarda para eden ne varsa elinde, sattı. Daha da satıyor. Borç bitmedi daha. Ödedi dediğime bakma. Bey, parasını pangadan aldı. Hökümetin pangasından. Panga da bizden alıyor. Bir dünya fayızıynan... Emme sonunda ektiğimiz toprak bizim ya, yeter. Bey gitti, İstanbul Boğazı'na dağ gibi bir ev çökertti. Sonra da bir ütel yapacakmış. Daha sonra, bir başına koca İstanbul'u satın alacakmış. Bey, bey varsıl! Biz yoksuluz çok şükür. Herkesin bey olması ilazım değil.

Bu parça, içeriği ve üslubu dikkate alındığında, aşağıdaki yazarların hangisi tarafından yazılmış olamaz?

A) Fakir Baykurt                    

B) Talip Apaydın

C)Mahmut Makal

D) Yaşar Kemal

E)Peyami Safa

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 41

Sağlam bir şiir zevki ve kültürü olan ----, şiire yönelik görüşlerini yakın dostu Ziya Osman’a yazdığı mektuplarda ve yazılarında dile getirmiş, şiirin kelimelerle güzel şekiller kurma sanatı olduğunu ifade etmiştir. İlk şiirlerinde yalnızlığı, olgunluk döneminde ise ölüm temasını işlemiştir. Şiirlerinde ölüm; yaşama arzusu ve yaşama sevinciyle iç içedir. "Her mihnet kabulüm, yeter ki / Gün eksilmesin penceremden" dizeleri onun hem hayata bakışını hem de yaşama arzusunu en açık biçimde ifade eder.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Cahit Sıtkı Tarancı

B) Ahmet Muhip Dıranas

C) Necip Fazıl Kısakürek

D) Ahmet Hamdi Tanpınar

E) Bedri Rahmi Eyuboğlu

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 42

Divan şairleriyle ilgili aşağıdakilerden hangiisi yanlıştır?

A)Nefî, övgü ve yergide Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biri sayılır.

B) XVII. yüzyıl şairlerinden Nâbî, hikemî tarzın öncüleri arasındadır.

C) Bâkî, özellikle mesnevilerindeki imgesel anlatımla ön plana çıkmıştır.

D) Şeyh Galip, divan şiirinin son büyük temsilcisi olarak kabul edilir.

E) Taşlıcalı Yahya, "Şehzâde Mustafa Mersiyesi" ile şöhret kazanmıştır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 43

Sanıldığının aksine "kalıplar"ı tamamen ortadan kaldırmak veya yaygın deyimle kırmak, insanın o kadar da işine gelmez. Çünkü kalıplar, bazen dünyayı insana dar etse de çoğu zaman insanın en büyük yardımcısıdır. Tam da bu yüzden yerlerine koyacağınız daha insancıl, daha kullanışlı, daha rahat kalıplar yoksa var olan kalıpları kırmamanız daha iyidir.

Bu parçada "kalıplar"la ilgili olarak asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsanlara bazı olumlu alışkanlıklar kazandırdığı

B) İnsan yaşamını sınırladığı kadar kolaylaştırdığı

C) Daha iyi ve yararlı olanların geliştirilmesi gerektiği

D) Bireyin yaratıcılığını ve üretkenliğini engellediği

E) Yaşamın bazı alanlarında bunlara göre davranıldığı

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 44

Gelse celâlinden cefâ

Yahud cemâlinden vefâ

İkisi de cana safâ

Senden hem ol hoş bu hoş

Bu dörtlüğün nazım türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Devriye             

B)İlahi                  

C)Şathiye

D) Nefes

E)Nutuk

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 45

Okuma alışkanlığı konusunda yaklaşık on yıldır adalet sistemi odaklı "kitap" ve "ceza" kavramlarını bir araya getiren olumsuz bir uygulama sürüp gidiyor. Söz konusu uygulama çok kolay ve anlaşılabilir türden... İyi niyetlerinden kuşku duyulmayacak bazı hâkimler, kimi "basit" suçlara karşı, suç sahiplerine "kitap okuma cezası" veriyor. İstiyorlar ki bu "basit" suçlardan dolayı ilk defa hüküm giyen bireyler, hapishanelere gönderilmesin ve mahkûm psikolojisine girmesin; bunun yerine bu türden bazı basit uygulamalarla cezalarını çekmiş olsunlar.

Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?

A) Hâkimler tarafından suçlulara uygun cezalar verilmemesinden

B) Kitap okumanın bir cezalandırma aracı olarak görülmesinden

C) Hâkimlerin ceza uygulamalarında inisiyatif kullanmasından

D) Mahkûmların okuma alışkanlığının yeterince gelişmemesinden

E) Mağdurların haklarının gerektiği gibi orunmamasından

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 46

Edebiyatta özgünlüğe, uzun süre ne Doğu'da ne de Batı'da önem verilmiştir. Batı'da romanın ortaya çıkışından sonra durum değişmiş; bireyin önem kazanmasıyla birlikte sıradan insanların kendilerine özgü yaşamları, yazarları yeni konular, değişik olay örgüleri aramaya itmiştir. Bunun yanı sıra romantikler; sanatçının kendi hayatı ve kişiliğini dile getirmesini sanatın önemli bir koşulu sayınca özgünlük bir değer ölçütü olarak kabul edilmiştir. Diğer yandan yapısalcılar, bir eserin kendinden önce yazılanlardan bağımsız, tek ve özgün olamayacağını ileri sürerek her metnin kendinden önce gelen metinlerle bağlantısını ortaya koymuşlardır.

Bu parçadan "özgünlük"le ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

A) Yapısalcılık ve romantizm akımlarında tartışıldığına

B) Romanın doğuşuyla birlikte üzerinde durulduğuna

C) Eserin değerini belirleyen bir ölçüt kabul edildiğine

D) Sanatçının, kendini eserine yansıtmasıyla ilişkili ol

E) Batı edebiyatında başarılı romanın bir niteliği sayıldığına

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 47

Sürekli bir "değişme" ihtiyacı duyan ----, bir düzen ve denge düşüncesinden uzaktır. Bu düzensizlik, onun mizacının ve sanatının en belirgin özelliğidir. Onun şiirlerinde hem biçim ve içerik hem de dil bakımından yenilikler dikkat çeker. O, Tanzimat Dönemi'nin en renkli Tanzimat  şairidir. Hayal gücünün zenginliği, duygularının çeşitliliği ve tabiata duyduğu ilgi, onun Tanzimat'tan sonraki Türk edebiyatının lirik şairleri arasında anılmasını da sağlamıştır. Özellikle eşinin ölümü üzerine yazdığı şiiri, hafızalarda önemli bir yer edinmiştir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıda hangisi getirilmelidir?

A) İbrahim Şinas

B) Namık Kemal

C) Ziya Paşa

D) Abdülhak Hamit Tarhan

E) Recaizade Mahmut Ekrem

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 48

Aşağıdakilerden hangisi Karagöz tipinin özelliklerinden biri değildir?

A) Düşündüğünü söylemekten çekinmez.

B) Hacivat'ın söylediği bazı sözleri yanlış anlar.

C) Hacivat ile hemen her konuda zıt fikirlere sahiptir.

D) Orta Oyunu'ndaki Kavuklu tipini hatırlatır.

E) Konuşmalarında özentili ve süslü bir dil kullanır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 49

Aşağıdaki dizelerin hangisinde, ayraç içinde verilen edebî sanat yoktur?

A)        Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi

Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi. (Teşbih)

B)        Ellerim takılırken rüzgârların saçlarına

Asıldı arabamız bir dağın yamacına. (Teşhis)

C)        Ölümü hatırlatan ne var bu resim

Hâlbuki hayattayız hepimiz. (Tezat)

D)        Zeybek, sendeliyorsun! O ne? Soluyor benzin

Yere, eskisi gibi, hızlı vurmuyor dizin. (Telmih)

E)         Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna:

Tenimde bir yara işler gibisin (İntak)

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 50

(I) Teşvikiye'deki gökyüzü manzaralı evden Bostancı'ya, Beyazıt'a giderken onca yılın içinden geçtim. (II) Ziyaret ettiğim kişi; sanat tarihçisi, yazar, akademisyen ve en önemlisi sürekli üreten bir insan. (III) Tükenmeyen merakı ve öğrenme isteği içinde büyüyen Nurhan'ın, bir kadın olarak meydan okuduğu hayata karşı araştırarak, okuyarak ve yazarak nasıl dimdik durduğunu öğrendim. (IV) Onu dinlerken tükenmeyen çalışma azminin kaynağına inmeye çalıştım, ipuçlarını aradım. (V) Hafızasının canlılığına tanıklık ederek kültür ve sanat dünyamıza kazandırdığı yayımların yol hikâyelerini dinledim.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümlede sıfat tamlaması vardır.

B) II. cümlede derecelendirme zarfı vardır.

C) III. cümlede farklı türlerde fiilimsi bulunmaktadır.

D) IV. cümlede işaret sıfatına yer verilmiştir.

E) V. cümlede birden fazla isim tamlaması vardır.

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 51

Fellini filmlerinde karakterlerin yolu çoğu kez sahilden geçer. Fellini; sahili bir tür yüzleşme, arınma, hesaplaşma yeri olarak kurgular. Bu yüzden sahilin kendine özgü bir el değmemişliği, dokunulmazlığı ve masumiyeti vardır. Karakterler, kumlara adım atınca gözlerini ufka dikip bir iç hesaplaşmaya girmeden duramazlar. Bu manzaranın en güzel örneğine Tatlı Hayat'ın finalinde rastlarız. Fellini, bu eşsiz final sahnesinde sahili, yozlaşmış karakterin masumiyete olan vedasını göstermek için kullanır. ----.

Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Dolayısıyla üzerinde konuşmadan önce filmin yönetmenini bilmek gerekir

B) Bu türden doğallığını yitirmiş mekânlarla pek çok filmde karşılaşırız

C) Bu anlamda mekân, karakterin geliştirilmesinde sembolik bir görev üstlenir

D) Aşk filmlerinde âşıkların birbirine kavuştuğu mekân genellikle sahil olur

E) Çünkü sahil, denizin karayla zamanın mekânla buluştuğu bir eşiktir

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 52

"Her akşam güneşin battığı yerden / Gözlerin doğuyor gecelerime" dizelerinde "gözler" ay gibi düşünülmüş fakat "ay" söylenmeden onu çağrıştıran "doğmak" sözcüğü kullanılmıştır. Dolayısıyla bu dizelerde ----sanatı yapılmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Tezat                

B)Mecazımürsel

C)Tevriye

D) Teşbih                     

E)İstiare

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 53

(I) Bu yazı, Güven Turan hakkında ayaküstü tutulmuş notlardan oluşuyor. (II) Birkaç cümleyle "Güven Turan kimdir?" sorusunu yanıtlamam istense aşağı yukarı burada kaleme aldıklarımı söylerim. (III) Okuduğum, yazılarını ve kitaplarını merakla beklediğim isimlerden biri. (IV) Şairlik, öykü yazarlığı, eleştirmenlik, editörlük, çevirmenlik gibi alanlarda zaman içinde kendini ispatlamış özgün bir kalem. (V) Birçok şeyi aynı anda i yapabilen isimler azdır, hele sanat dünyasında onun gi birine çok seyrek rastlarsınız.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "kısa sürede, acele olarak" anlamlarına gelen bir söz kullanılmıştır?

A)I             B)II            C)III           D)IV           E)V

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Soru 54

"Boğaziçi medeniyeti" ifadesini edebiyatımıza kazandıran ----, üç romanı ve denemeleriyle, hatıralarını ve geçmiş zaman özlemini zengin bir Türkçeyle kayda geçiren yazarlardandır. Bazı yazarlar onu eskimiş ve geçmiş zamana takılı kalmış saysalar da günümüzün genç nesli onun eserlerinde, farklı sesler ve tatlar bulacaktır. O, üstat saydığı Yahya Kemal'le birlikte yeni ile büyülenen nesillere, eskinin güzelliklerini feda etmemeyi ve eskinin güzelliklerini yaşatmayı öğreten yazarlar arasında yer alır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Ahmet Hamdi Tanpınar

B) Samiha Ayverdi

C) Abdülhak Şinasi Hisar

D) Nahit Sırrı Örik

E) Salâh Birsel

A
A
B
B
C
C
D
D
E
E
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
54 tamamladınız.
]]>