Seyircide heyecan, korku ve acıma hissi oluşturarak seyircinin ruhunu arındırmayı amaçlayan tiyatro yapıtlarıdır. Eski Yunan’da din törenlerinde keçi kılığına giren koronun, törenin anlamına uygun bir şekilde şiirleri şarkı biçiminde okuyup dans etmesiyle oluşmuştur. Trajedi türünün ilk temsilcileri; Eski Yunan edebiyatı sanatçıları Aiskhylos, Sophokles, Euripidestir. 17. yüzyılda yaşamış olan Fransız edebiyatı sanatçıları Corneille ve Racine de önemli trajedi yazarlarıdır.
Tragedyanın Özellikleri

Günümüzde, tragedyaya en çok benzeyen tiyatro çeşidi melodramdır. Grekçe “mele” sözü, beste, ezgi, melodi anlamlarına gelmektedir. Bu yüzden, 19. yüzyıl ortalarına kadar musikî ile karışık çok acıklı tiyatro oyunlarına melodram (besteli dram) denirdi. Bu oyunlarda da tragedyadaki gibi; cinayet, intihar, öç alma gibi ürkütücü ve üzücü konulara, beklenmedik tesadüflere yer verilerek seyirciye hüzün ve keder telkin edilir.
ANDROMAK – Racine
(Andromak, Helena’yı kaçıran Troyalı Paris’in kardeşi yiğit Hektor’un karışıdır. Hektor’un Asil (Akhilleus) tarafından öldürülmesi ve Troyalılann yenilgisi üzerine Andromak, küçük oğlu ile birlikte, Aşil’in oğlu kral Pirüs’ün tutsağı olarak Epir’e götürülmüştür. Menelaos ve Helena’nın kızları Hermi-yon ile Agamemnon’un oğlu Orest (Drestes) de Pirüs’ün sarayındadırlar. Orestes, Hermiyon’u; Hermiyon Pirüs’ü; Pirüs ise Andromak’ı sevmektedir. Orest, Yunanlıların elçisi olarak gelmiştir; gelecekte yeni bir felaket doğurmaması için, Hektor’un küçük oğlunun başını istemektedir ama gerçek amacı Hermiyon’u elde etmektir. Pirüs, başlangıçta Hermiyon’a yakınlık göstermiş, sonra Andomak’a olan sevgisi üstün gelmiştir; onun uğrunda, gerekirse başkomutanlığını yapacağı yeni bir Troya savaşını bile göze almıştır. Ama Andromak, Hektor’a ve küçük oğluna saygısızlık olur diye Pirüs’ün karısı olmamak için çırpınmaktadır.)
PERDE III,
Sahne VII
Pirüs Andromak, Şefiz.
(Pirüs devam eder.)
Madam, siz kalın burada.
Geri verilebilir size oğlunuz hâlâ
Anlıyorum ki size gözyaşı döktürerek,
Aleyhime silahlar dağıtmaktayım gerçek.
Gelirdim sanıyordum buraya daha çok kin.
Ama gözlerinizi bana biraz çevirin.
Bakışlarımda var mı sert bir hâkim edası,
Sevilmemek isteyen bir düşman manzarası?
Niçin zorluyorsunuz beni siz ihanete.
Oğlunuzun adına, son verelim nefrete.
Geri gönderiyorum Hermiyon’u…
Koyarak Alnına taç yerine ebedî zillet ancak.
Düğünü hazırlanan mabede gidip hemen
Ona yapılan tacı size giydireyim ben.
Madam, bu hor görülür bir ihsan değil fakat,
Size söylüyorum ben; ya ölüm ya saltanat.
Kalbim, tam bir senelik nankörlüklerden bezgin,
Tereddüdünü artık çekemez kaderinin.
Bu, uzun zaman korkmak, tehdit, inlemek hem de
Ölürüm sizi versem, ölürüm beklesem de.
Düşünün: Yine gelir, götürürüm sizi de,
Çocuğunuzun beni beklediği mabede.
Göreceksiniz, beni orada, uysal ya huysuz,
Ya taç giyeceksiniz ya ölecek oğlunuz.
]]>