Tebrikler - AYT Edebiyat Denemesi - 29 adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Soru 1 |
"İlahi! Gizlüsün, gayet zuhurundan, ilahi! Görünmezsin, ziyade nurundan; ilahi, Seyyidi ve Mevlayı! Her ne kadar günahkar isem, afvünden nevmid degülem. Ne kadar günahum çirki var-ise, umaram keremün deryası mahv ide ve ne kadar a'malüm çürügi var ise, ümidüm ol ki rahmetün sıfatı afv ide."
Sinan Paşa'nın Allah'a yalvarmak, yakarmak için yazdığı Tazarruname adlı eserinden alınan yukarıdaki parça, şiir biçiminde yazılsaydı türü aşağıdakilerden hangisi olurdu?
Methiye | |
Tevhit | |
Naat | |
Mersiye | |
Münacat |
Soru 2 |
Gazellerin ilk beytine "matla", ilk. beyitten sonraki beyte "hüsnümatla"; son beytine "makta", son beyitten önceki beyte "hüsnümakta" adı verilir.
Buna göre, aşağıda verilen beyitlerden hangisi bir gazelin farklı bir beytidir?
Gerçek hadis imiş bu ki hûbun vefası yok
Kim sevdi hûbu kim dedi h0bun cefası yok | |
Kase-i deryâzede tebdil olur cam-ı murad
Biz bu bezmin Nabiya çok badeharın görmüşüz | |
Öyle ser-mestem ki idrak etmezem dünya nedir
Ben kimem saki olan kimdir mey û sahba nedir | |
Süzme çeşmin gelmesin müjgan müjgan üstüne
Vurma zahm-ı sineme peykan peykan üstüne | |
Ne tende can ile sensiz ümid-i sıhhat olur
Ne can bedende gam-ı fırkatinle rahat olur |
Soru 3 |
Aşık Paşa'nın Türklere tasavvufu, dervişlik yolunu öğretmek amacıyla yazdığı ünlü mesnevisidir. Eser, dini, tasavvufi ve öğretici bir eserdir. 12.000 beyit civarında olan eser, mesnevi nazım biçimiyle ve aruzun "failatün failatün failün" kalıbıyla yazılmıştır. Eserde vahdet, Allah; ruh ve vücut, yer ve gök gibi "ikili" konular; geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman gibi "üçlü" konular; anasır-ı erbaa (dört unsur / toprak, hava, su, ateş); beş duyu; yaratılışın altı günü; yedi kat gök; sekiz Cennet işlenmiştir. Sanatçı, eserin bitiş bölümünde "Türk diline kimsene bakmaz idi / Türklere hergiz gönül akmaz idi" dizeleriyle Türkçeye yeteri kadar önem verilmemesini eleştirmiştir.
Yukarıdaki parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
Pendname | |
Şikayetname | |
Felekname | |
Garipname | |
Mantıku't-Tayr |
Soru 4 |
Atatürk Dönemi olarak adlandırılan 1923 - 1938 yıllarında çağdaşlaşma adına ciddi reformlar yapılır. Toplumu eski olandan uzaklaştırma, hayatı algılama ve yaşama bakımından Batı'ya yaklaştırma amacı taşıyan bu devrimler bu süre içerisinde birbiri ardınca gerçekleştirilir. İşte bu devrimlerden biri olan alfabe devriminin yapıldığı dönemde varlıklarını ilan eden bir başka topluluk -----. Bilinçli bir birlikteliğin ilk örnekleri olan Servetifünun ve Fecriati'den sonra, sanat anlayışları farklılık gösterse de bir dönüşüm ve devinim başlatmak amacıyla Cumhuriyet'in ilk yıllarında "canlılık, samimi yet, daima, yenilik" sloganıyla kurulan bu hareket bir edebi okul niteliği kazanmıştır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
II. Yeniciler'dir | |
Hisarcılar'dır | |
Yedi Meşaleciler'dir | |
Garipçiler'dir | |
Beş Hececiler'dir |
Soru 5 |
Hoyrattır bu akşamüstüler daim
Gün saltanatıyle gitti mi bir defa
Yalnızlığımızla doldurup her yeri
Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,
Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan
Lavanta çiçeği kokan kederleri;
Hoyrattır bu akşamüstüler daima.
Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisine örnek gösterilemez?
Nakarata | |
Cinasa | |
imgeye | |
Hece ölçüsüne | |
Kafiyeye |
Soru 6 |
Arapçadan Türkçeye geçmiş olan ---- sözcüğü yerine eskiden "musahabe" kullanılmıştır. Bir yazılı anlatım türüdür, karşılıklı konuşma havası içinde yazılır; bir kimse ile konuşuyormuş gibi yazılır ve günlük sanat olaylarını konu alır. Kimi zaman mülakat ile karıştırılır. Mülakatta bir soru soran, bir de cevaplayan vardır, bu türde ise yazar, karşısındakiyle konuşurmuş gibi hem sorar hem cevap verir. Edebiyatımızda, bu türün ilk örnekleri Tanzimat'tan sonra verilmiştir. Türün ilk ciddi ve güzel örneklerini Tevfik Fikret'in Servetifünun dergisinin yazı dizisi olarak düzenlediği "Musahabe-i Edebiyye" sütunlarında görmekteyiz. Ahmet Rasim, Şevket Rado türün başarılı örneklerini vermiştir.
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerin hangisinde verilenin getirilmesi en uygundur?
sohbet | |
fıkra | |
deneme | |
günlük | |
röportaj |
Soru 7 |
Romanda, Doğu ve Batı uygarlıkları kahraman ların karakterleri ve fiziki özellikleriyle canlandırılır. Macit ile Şinasi'nin davranışları, giyinişleri ve uğraşları birbirinden tamamen farklıdır. Neriman, iki adamı model oldukları uygarlıklar çerçevesin de yorumlar. Macit'in kıyafetleri ve temiz elleriyle sözlüsünden daha bakımlı olduğunu düşünür. Alafranga tipi temsil eden bu adamın uzun elleri, hafif manikürlü parmakları sürekli aklına gelir. Genç kıza göre Macit, hiçbir kusuru olmayan her yönüyle mükemmel bir insandır. Neriman'da, son zamanlarda Şinasi hakkında ise nefrete yakın bazı fikirler gelişmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi, yukarıda parçada tanıtılan romanın yazarına ait bir eser değildir?
Yalnızız | |
Biz İnsanlar | |
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu | |
Mahşer | |
Yaprak Dökümü |
Soru 8 |
Çayın rengi ne kadar güzel;
Sabah sabah;
Açık havada.
Hava ne kadar güzel!
Oğlan çocuk ne kadar güzel!
Çay ne kadar güzel!
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Söz sanatlarından kaçınılmıştır. | |
Serbest şiir özelliği göstermektedir. | |
Şiirsellik ve imgeler ön plandadır. | |
Garip şiir anlayışını yansıtmaktadır. | |
Konuşma havasıyla yazılmıştır. |
Soru 9 |
"Sevgili Arsız Ölüm" bir ilk roman olduğu halde, ola ganüstü büyülü dünyası, derinden derine sezilen mizahi boyutları ve şiirsel diliyle; bir aile üzerinden dillendirilen köyden kente göç olgusu ve aile bireylerinin kente uyum sürecinde yaşadığı zorlukların etkileyici bir tonda anlatımıyla dikkat çeken usta işi bir eser. "Sevgili Arsız Ölüm"deki köy insanının inanç sistemini dikkate aldığımızda yazarın çocuk luğunda yaşadıklarının önemli bir kısmını roman gerçekliği içinde yeniden üretip değerlendirdiğini fark ediyor, köylülerin korkularını, Şamanist dönemlerden bugüne taşıdıkları kadim öğretilerin izlerini, içselleşip derinleşmiş ruhsal yaşantılar olarak okuma olanağı buluyoruz.
Bu parçada ele alınan eserin yazarı aşağıdakilerden hangisidir?
Duygu Asena | |
Nezihe Meriç | |
Latife Tekin | |
İnci Aral | |
Adalet Ağaoğlu |
Soru 10 |
Taşranın aydın / entelektüel kişi üzerindeki boğucu, kuşatıcı etkisi çok yoğundur. ---- Buzul Çağının Virüsü adlı romanında tam da bu konumdaki insanların sorunlarını irdeler. Romanın başlıca kişileri Osman ve Faik'in kendini gerçekleştirme çabalarındaki açmazlar romanın eksen meselesi olarak okurun karşısına çıkar. Tutuculuğun çevrelediği bu insanlar ne mevcut kapıyı kırarak ne de bu yapıyla uyum sağlayarak varlıklarını sürdürebilirler. Roman bu konumdaki bireylerin gizemsel ve ruhsal çöküş lerinin serüvenidir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Rasim Özdenören | |
Tezer Özlü | |
Mustafa Kutlu | |
Ferit Edgü | |
Vüsat O. Bener |
Soru 11 |
Aşağıdaki verilen tanımlardan hangisi ayraç içinde belirtilen kavramla ilgili değildir?
Seçilen belli bir konuyu, önceden yazılmış her hangi bir metne dayanmadan, sahnede akla gelen sözlerle işleyerek canlandırma esasına dayanan bir oyun şeklidir. (tuluat) | |
Uzunlamasına açılan, halkın beğendiği halk şiirlerini ve faydalı bilgileri yazdıkları, ince uzun defterlere verilen isim. (cönk) | |
Edebiyatta masal, efsane, bilmece, oyun gibi halk edebiyatı ürünlerinin aslından az çok ay rılan değişik biçimine denir. (varyant) | |
Hece ölçüsünde aynı sayıda olan mısraların ·ahengini ve ritmik tekrarları artırmak için dize lerin bölünmesidir. (kavuştak) | |
Edebiyatta, bir edebi eserde bulunan görüş ve düşünüş biçimini ifade eden kavramdır. (zihniyet) |
Soru 12 |
Garbın ucunda, son ucunda en gürültülü;
Bir med zamanı, gökyüzü kurşunla örtülü;
Yahya Kemal'in "Açık Deniz” şiirinden alınan yurıdaki dizelerde "kurşun'' sözcüğü benzetme amacıyla "bulut'' sözcüğünün yerine kullaılmış ancak "bulut" sözcüğü söylenmemiştir, böylece ----- yapılmıştır.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
Kapalı istiare | |
Açık istiare | |
Teşbih | |
Mübalağa | |
Teşhis |
Soru 13 |
Aşağıdakilerden hangisi orta oyununda yer alan Kavuklu tipinin özellikleri arasında yer almaz?
Tahsili yoktur, daima işsizdir; para bulunca hemen harcar, eli açıktır. | |
Baş komiktir, Pişekar'la beraber asıl oyuncudur, dışa dönüktür. | |
"Ters anlama", "anlamazlıktan gelme" gibi söz oyunlarıyla güldürüyü sağlar. | |
Gölge oyunundaki Hacivat'a benzer, adeta onun karşılığıdır. | |
Oyunda tahsil görmemiş biridir, halkı temsil eder, dışadönüktür. |
Soru 14 |
Sanatçının tüm sanatına hakim olan aklın sınır larını aşarak geçmiş zamanı yakalama arzusu ve bu arzunun somut biçimi olan "rüya", şiir ve hikayelerinde görüldüğü gibi romanlarında da görülür. Yaşadığı ortamla uzlaşamayan ve sürekli bir yalnızlık duygusu içinde bulunan Mümtaz, diğer romanlarının kişileri gibi, gerçeğin katı çıplaklığıyla karşılaşınca rüyaya benzeyen düşsel bir aleme sığınır. Söz gelişi Sahaflar'daki bitpazarında gezi nirken geçmiş zamanı yakalamak, akıl ve idrakin ötesine sıçramak ister.
Yukarıdaki parçada sözü edilen sanatçı ve romanı aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur | |
Tarık Buğra - Firavun imanı | |
Orhan Pamuk - Kara Kitap | |
Peyami Safa - Matmazel Noraliya'nın Koltuğu | |
Samiha Ayverdi - Mesihpaşa İmamı |
Soru 15 |
Önceki dönemlerde olduğu gibi Cumhuriyet Dönemi'nde de "Satılık Ev", "İspinozlar", "Toros Canavarı", "Kahvede Şenlik Var", "Cengiz Han'ın Bisikleti" gibi eserlerde toplumsal sorunları ve aile içi sorunları işlenmiştir.
Aşağıdaki yazarlardan hangisi bu parçadaki eserlerle ilişkilendirilemez?
Rıfat Ilgaz | |
Orhan Kemal | |
Ahmet Kutsi Tecer | |
Refik Erduran | |
Sabahattin Kudret Aksal |
Soru 16 |
Yukarıda verilen vecizeler yani özlü sözler aşağıdakilerden hangisinden alınmış olabilir?
Cenap Şahabettin'in Tiryaki Sözlerinden | |
Mehmet Akif’in Safahat'ından | |
Ahmet Haşim'in Göl Saatleri'nden | |
Tevfik Fikret'in Haluk'un Defteri'nden | |
Halit Ziya'nın Kırk Yıl’ından |
Soru 17 |
Bilmem kime yahut neye uyduk gittik
Gahi meye gahi neye uyduk gittik
Erbab-ı zeka riyayı mezhep bildi
Bizler dili divaneye uyduk gittik
Yukarıda verilen dörtlüğün nazım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Tuyuğ | |
Rubai | |
Şarkı | |
Murabba | |
Mani |
Soru 18 |
Bir gün balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarısı beyaz çiçek açan akasyanın dalına asılmış bir dülger balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamanki esmer renkteydi. Vücudunda hiç kımılda ma yoktu. Taş kadar cansızdı. Yalnız bedenindeki incecik, ipten bile yumuşak zarları titreyip duruyor du. Böyle bir oynama hiç görmemiştim. Evet, bu bir oyundu. Bir görünmez iç rüzgarının oyunuydu. Vücutta görünüşte hiçbir titreme yoktu. Yalnız bu zarlar zevkli bir ürperişle tatlı tatlı titriyorlardı. İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli şeymiş gibi gelen bu titreme hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki dülger balığının ruhu rüzgar rüzgar bu incecik zarlar dan akıp gidiyordu.
Sait Faik Abasıyanık'ın "Dülger Balığının Ölümü" adlı hikayesinden alınan bu metinle ilgili olarak hangisi söylenemez?
Durum öyküsüne ait özellikler taşımaktadır. | |
Birinci kişi anlatıcı kullanılmıştır. | |
Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır. | |
Gerçek, sadece dış görünüşüyle ele alınmıştır. | |
Şiirsel ifadelere yer verilmiştir. |
Soru 19 |
Mahveder kendini bülbül bile hürriyet içün;
Çekilir mi bu bela alem-i pür mihnet içün?
Din içün, devlet içün, can çekişen millet içün,
Azme hail mi olurmuş bu çürük ten kafesi?
Bu dizeler, biçim ve içerik bakımından aşağıdaki sanatçılardan hangisinin sanat anlayışını yansıtmaktadır?
Namık Kemal | |
Tevfik Fikret | |
Muallim Naci | |
Recaizade Mahmut Ekrem | |
Abdülhak Hamit Tarhan |
Soru 20 |
İç içe geçmiş iki olay zinciri ile roman, kişisel değişimleri konu alması bakımından Zehra'nın, hatıra defterindeki maceralar bakımından da Mürşit Efendi'nin romanıdır. Çocukluğundan itibaren Mürşit Efendi'yi kötü bir insan olarak tanı yan Zehra, hoşgörüsüz, katı kalpli, disiplinli bir öğretmendir. Zehra'nın babası Mürşit Efendi ise okulunu bitirdikten sonra idealist bir memur olarak Anadolu'ya gitmiş, Anadolu'nun memurları bekleyen çürümüşlüğü içerisinde kaybolmuştur. Kötü bir evlilik yapmış, çok istemesine rağmen çocuklarıyla gereği kadar ilgilenememiştir. Yani kendi iradesi dışında yaşayan bir insan durumuna gelmiştir. işte bu pişmanlıklar, çaresizliklerle dolu hatıra defteri, ölümünden sonra kızı Zehra'nın eline geçer. Böylece Zehra'nın dış dünya ile ilişkisi de yeniden şekillenir.
Aşağıdakilerden hangisi, yukarıdaki parçada tanıtılan romanın yazarına ait bir eser değildir?
Ateşten Gömlek | |
Miskinler Tekkesi | |
Çalıkuşu | |
Dudaktan Kalbe | |
Yeşil Gece |
Soru 21 |
I.
Yine zevrak-ı derunum kırılıp kenare düştü
Dayanır mı şişedir bu reh-i seng-sare düştü
II.
Meni candan usandurdı cefadan yar usanmaz mı
Felekler yandı ahumdan muradum şem'i yanmaz mı.
III.
Bir güneş yüzlü melek gördüm ki alem mahıdur
Ol kara sümbülleri aşıklarınufi ahıdur
Yukarıda verilen beyitlerdeki kafiye türleri aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Zengin - tunç - tam | |
Tam - zengin - zengin | |
Yarım tam – tunç | |
Zengin - tam - tunç | |
Tam - tunç - zengin |
Soru 22 |
I.
Yok bu şehr içre senin vasf etdiğin dilber Nedim
Bir peri-suret görünmüş bir hayal olmuş sana
II.
Gevheri der bulmam kimsede vefa
Dost diye sevdiğim etti kim sefa
Hubların aşıka ettiği cefa
Kanun mudur erkan mıdır yol mudur
Birincisi divan, ikincisi halk edebiyatına ait bir şiirden alınan yukarıda yer alan dizelerdeki altı çizili isimlerin kullanımının edebiyattaki terim karşılıkları aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir?
Mahlas - tapşırma | |
Cönk - mahlas | |
Mazmun - nazire | |
Nazire – cönk | |
Tapşırma - mahlas |
Soru 23 |
El gibi dolaşma Anadolu'nda,
Arkadaş, yurdunu içinden tanı.
Dinle bir yosmayı pınar yolunda,
Dinle bir yaylada garip çobanı.
Bir ıssız ev gibi gezdiğin bu yurt, .
Yıllarca döktürür sana gözyaşı,
Yavrunun derdiyle ah eder Bayburt,
Turnanın özlemi yakar Maraş'ı ...
Yukarıdaki dizeler, içeriği ve üslubu dikkate alındığında, aşağıdaki sanatçılardan hangisinin sanat anlayışını yansıtmamaktadır?
Faruk Nafiz Çamlıbel | |
Yusuf Ziya Ortaç | |
Ahmet Haşim | |
Ömer Bedrettin Uşaklı | |
Ahmet Kutsi Tecer |
Soru 24 |
"Kendini bir metni keşfetmeye adamış okur, bir serüvencinin, kaşifin, gözü kara denizcinin niteliklerine sahiptir." diyor Manguel ve okurun hem dünyada hem de hayatta yolculuk eden bir gezgin olduğunu söyledikten sonra bunu belli bazı eserler üzerinden temellendiriyor. Kutsal kitaplardan başlayarak, Gılgamış Destanı'nda, Dante'nin İlahi Komedya'sında ve ardından Ulysses'in, Hamlefin, Don Quijote'nin, Madame Bovaıy'nin ve Anna Karenina'nın sayfaları arasında gezintiye çıkıyor. Farklı gezginlerin notları, gözlemleri, yorumları bize eşlik ediyor.
Yukarıdaki parçada aşağıda verilen sanatçılar dan hangisinin eserine yer verilmemiştir?
Dostoyevski | |
Flaubert | |
Shakespeare | |
Cervantes | |
Tolstoy |
Tebrikler - AYT Edebiyat Denemesi - 26 adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Soru 1 |
Aşağıdaki parçaların hangisinde “iç çözümleme” tekniğinden yararlanılmıştır?
A) Arabi ve Farisi’den başka İngilizce ve Fransızcayı da bilirdi. Gençliğinde edebiyatla uğraşmış, mecmualarda takma isimle oldukça düzgün gazeller neşretmişti. Sonra felsefe ve tarihi de merak etmişti. Sade boş zamanlarını değil, biraz da iş zamanlarını kitap okumakla geçirirdi.
B) Baba-kız, bir zaman düşünceler içinde karşı karşıya oturdular.Sonra Ali Rıza Bey, sualler sormaya başladı:
— Evleneceğin adam bari iyi bir adam mı Fikret?
— Tahsin Bey isminde ellilik bir adam...
— Senin için fazla yaşlı değil mi?
— Benim gibi bir insana çok bile...
C) Erkekler düğün evindeki bir odaya tıkılmışlardı. Kapıdan başka hiçbir yerden ışık almayan, toprak tabanlı odanın kenarında alçak bir sekinin üstünde şehirden getirdiği iki misafiriyle hancı Yakup Ağa oturmuştu. Düğün sahibi güveyinin büyük kardeşi dört yana koşup misafirlere
ikram ediyor, kapıya yakın bir yerde panikleyip duran ihtiyar bir âşığa “Ne duruyorsun, çalsana!” diye sesleniyordu.
D) Odasına girince kapıyı kapadı. Boğazı düğümleniyordu. Kendini tuttu ve ağlamadı. Belki son defa gördüğü odasının her tarafına baktı. Yutkundu. Ağzında yine bir kuruluk vardı. Evet, bir isyan var içinde. Babasına karşı değil. Kime karşı olduğunu anlamıyor. Evden hemen çıkıp gitmeyi düşündü.
E) Karanlık kış akşamları, delik tabanımdan giren çamurun soğuğu ciğerime işlemiş, alacaklı dükkânların önünden geçmeyeyim diye sokakları dolana dolana evime giderken omuz başımdan lüks otomobiller geçer. Bunların içindekilerin bir kısmını tanıyorum. Eğlenmeye, avuç dolusu para yemeye gidiyorlar. İçim şöyle bir burkulur, kendi kendime sorarım: “Bunların hepsi benden değerli insanlar mı?”
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 2 |
İstanbul’da tefrika edildikten sonra kitap olarak yayımlanan eserin önemli özelliklerinden biri Doğu-Batı sentezinin bir ütopya olarak işlenmesidir. Simeranya, romanın kahramanı olan ve Peyami Safa’nın sözcülüğünü üstlenen Samim’in zaman zaman sığındığı bir hayal ülkesidir ve bütün zıtlıkların birbiriyle barıştırıldığı bir mutluluk adası olarak tasarlanmıştır.
Bu parçada sözü edilen yapıt, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir Tereddüdün Romanı
B) Yalnızız
C) Bir Akşamdı
D) Matmazel Noraliya’nın Koltuğu
E) Biz İnsanlar
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 3 |
Aşağıdaki sanatçı-yapıt eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Reşat Nuri Güntekin - Çalıkuşu
B) Refik Halit Karay - İstanbul’un İç Yüzü
C) Halide Edip Adıvar - Ateşten Gömlek
D) Ömer Seyfettin - Mürebbiye
E) Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Sodom ve Gomore
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 4 |
Cüzdanı görseler itin boynunda
“Buyur baş sedire it ağa.” derler
Eğer paran yoksa senin koynunda
“Defol git şuradan kurbağa!” derler
Bu dörtlük, içerik açısından aşağıdaki şiir türlerinden hangisine örnek verilebilir?
A) Epik
B) Lirik
C) Satirik
D) Pastoral
E) Didaktik
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 5 |
Çağır Karac’oğlan çağır
Taş düştüğü yerde ağır
Gönül sevdiğinden soğur
Görülmeyi görülmeyi
Bu dizelerde
I. Tecahülüarif
II. Hüsnütalil
III. Tekrir
IV. Mecazımürsel
V. İrsalimesel
söz sanatlarından hangileri yoktur?
A) I ve II
B) I ve III
C) II ve IV
D) III ve V
E) IV ve V
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 6 |
|
I. Grup |
II. Grup |
|
I. Hamse |
Muhammes |
|
II. Taç beyit |
Mazmun |
|
III. Bent |
Mesnevi |
|
IV. Bilmece |
Lügaz |
|
V. Kalıplaşmış sözler |
|
Yukarıda I. grupta verilenlerden hangisi, II. grupta verilen terimlerden biriyle ilişkilendirilemez?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 7 |
Tanzimat Dönemi’nde Batılı edebî türler arasında yazarlarımız en çok romanı benimsemişlerdir. Batılı örneklerinin dilimize çevrilmesiyle başlayan süreç, bir süre sonra yerini benzerlerinin yazılmasına bırakır. Dönemin en önemli aktörlerinden olan bu sanatçı, romanı tanımayan, halk hikâyeleriyle büyümüş toplumdan roman okuru çıkarmanın gayreti içerisindedir. Felatun Bey ile Rakım Efendi, yazarın okuyucusunu eğlendirirken eğittiği, dönemin sosyal sorunlarından biri olan alafranga ve mirasyedi tipleri eleştirdiği bir romanıdır. Bütün yapıtları göz önüne alındığında onun bir halk romancısı, bir halk eğitimcisi, bir “Hâce-i Evvel” olduğunu hatırdan çıkarmamak gerekir.
Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şemsettin Sami
B) Nabizade Nazım
C) Ahmet Mithat Efendi
D) Namık Kemal
E) Recaizade Mahmut Ekrem
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 8 |
Terkibibentlerde genellikle talihten ve hayattan şikâyet, dinî, tasavvufi ve felsefi düşünceler anlatılmış; toplumsal yergi niteliğinde eleştirilere yer verilmiştir. Klasik Türk edebiyatında bu nazım şeklinin en önemli temsilcisi olan ----, 16. Yüzyılın en çok gazel yazan şairlerinden biridir. Bundan dolayı önemli bir gazel şairi olarak da anılır. Fakat asıl şöhretini sekizer beyitten oluşan on yedi bentlik terkibibendiyle yakalamıştır. Hiciv türünde yazılan bu şiirde şair, devrin aksayan yönlerini, sosyal adaletsizlikleri ve bunların toplumsal yapı üzerinde oluşturduğu olumsuzlukları dile getirmiştir. Kendisinden yüzyıllar sonra gelecek olan terkibibentçi şairlerimizden Ziya Paşa tarafından örnek alınan sanatçı, şiirlerinin çoğunda yaşadığı dönemin sosyal hayatındaki birtakım olumsuzluklara değinmiştir.
Bu parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Şeyhî
B) Nabî
C) Fuzulî
D) Bakî
E) Bağdatlı Ruhî
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 9 |
Bağımsız bir sanat anlayışına sahip olan yazar; hikâye, roman ve tiyatro türlerinde eserler vermiştir. Eserlerinde tarihî, siyasi olayları; toplumsal çatışmaları ele almıştır. Kahramanlarını günlük yaşamdan seçmiş, edebî bir eserin “kültür Türkçesi” olarak isimlendirdiği yüksek bir dille yazılması gerektiğini savunmuştur. Bireyin iç dünyasını esas alan yazarlardan biri olan sanatçı, olaydan çok yaşamdaki belli durumları ele almıştır.
Bu parçada sözü edilen yazar, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sabahattin Ali
B) Samim Kocagöz
C) Tarık Buğra
D) Refik Halit Karay
E) Orhan Kemal
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 10 |
I. Şiir ve düzyazı karışımı bir yapısı vardır, şiir kısımları mesnevi tipi uyakla kafiyelenmiş beyitlerden oluşmaktadır.
II. Hikâyelerde adları geçen Çeştani Bey ve Dantipali Bey savaşçı Türk beyleridir.
III. Dede Korkut, hikâyelerin daha çok anlatıcısı konumunda olan bilge bir halk ozanıdır.
IV. Destandan halk hikâyesine geçiş aşamasının bir ürünüdür.
V. Olağanüstü olaylarla gerçek olaylar iç içe verilmiştir.
Yukarıda verilenlerden hangileri Dede Korkut’la ilgili olarak söylenemez?
A) I ve II
B) II ve III
C) II ve IV
D) III ve IV
E) IV ve V
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 11 |
(I) Oyuna çocuğa tanınması gereken en önemli haklardan biri olarak da bakabiliriz. (II) Bazı ana-babalar kaygılı insanlar oldukları ve dış dünyayı tehlikeli bir yer olarak algıladıkları için çocuğun kendilerinden koparak ayrı bir dünya oluşturmasına dayanamaz ve çocuğu oyundan engeller. (III) Bazen de çocuk, daha çok kırsal kesimde gözlemlendiği gibi, ekonomik nedenlerle çok erken yaşta işe koşulur. (IV) Nedeni ne olursa olsun -dünyanın bütün ülkelerinde de geçerlidir bu- çocuğun oyundan engellenmesi, onun yaşama katılmasını ve grup içinde ilişki kurmayı öğrenebilmesini engeller. (V) Oyun, çocuğu yetişkin yaşamın etkinliklerine hazırlar, toplumsallaşma süreci için gerekli ortamı sağlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, bir tanım yapılıyor.
B) II. cümlede, bir yargı, gerekçesiyle ortaya konuyor.
C) III. cümlede, bir karşılaştırma yapılıyor.
D) IV. cümlede, bir genelleme yapılıyor.
E) V. cümlede, "oyun"un işlevlerinden söz ediliyor.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 12 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Halk hikâyelerinde şiir ve düzyazı iç içedir.
B) Ninniler, 7’li hece vezniyle yazılan, ilk iki dizesi doldurma olan şiirlerdir.
C) “Kayabaşı, hoyrat, Türkmani, bozlak” türkülerin yöreden yöreye aldığı adlardan bazılarıdır.
D) Karagöz’deki Çelebi, İstanbul ağzı ile konuşan, mirasyedi, zevk düşkünü bir tiptir.
E) Kayıkçı Kul Mustafa, 17. yüzyılın ilk yarısında Genç Osman Destanı adlı şiiriyle büyük bir üne kavuşmuştur.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 13 |
Aşağıdakilerden hangisi fıkra türünün özelliklerinden biri değildir?
A) Güncel gelişmelere yer verme
B) Nesnel bir tutum sergileme
C) Günlük konuşma diline başvurma
D) Dilin göndergesel işlevinden yararlanma
E) Düşünceleri kanıtlama amacı gütmeme
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 14 |
Mehmet Rauf, Türk edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. Servetifünun Edebiyatı Dönemi’nde eser vermeye başlayan sanatçı; özellikle Eylül romanı ile büyük başarı kazanmıştır. Çünkü bu yapıt, edebiyatımızda ruhsal tahlillerin ve iç konuşma gibi modern anlatım tekniklerinin ustalıkla kullanıldığı ilk psikolojik romandır. Bu romanda başkarakterler birbirlerini çok sevseler de asla bir araya gelemeyen Ahmet Cemil ve Lamia’dır.
Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 15 |
Sami Paşazade Sezai Bey, yazdığı ---- adlı romanında genel olarak şahısları basitleştirmiş ve genellikle tek taraflı tipler meydana getirmiştir. Mustafa Bey’in eşi ve Arap kalfa, Asaf Paşa, esirciler, Dilber’in en son Mısırlı efendisi romanın kötü karakterlerini oluşturur. Dilber, Celal Bey, Mısır’da Dilber’e âşık olan harem ağası mazlumları ve iyi insanları temsil eder. Yazar, romanda o dönemde çok yaygın olmasa da hâlâ görülmekte olan esir ticaretinin sosyal açıdan toplumda açtığı yaralara parmak basar.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) İntibah
B) Zehra
C) Araba Sevdası
D) Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
E) Sergüzeşt
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 16 |
1950’li yıllardan itibaren edebiyatımızda modernizmi esas alan yapıtlar verilmeye başlanmıştır. Bu eğilimin ilk örneklerinden birini Oğuz Atay vermiş, psikolojik yabancılaşmayı, intihar eden aydın bir birey üzerinden çarpıcı bir dille anlatmıştır. Yusuf Atılgan ise Anayurt Oteli adlı yapıtında insanın bilinç altındaki isteklerini bastırmanın yol açtığı saldırganlığı bir otel kâtibinden hareketle dile getirmiştir. Yapıtta kişilerin zihninden geçen dağınık düşünceleri hiçbir plana bağlı kalmadan olduğu gibi vermesi, okuru kişilerin iç dünyasıyla baş başa bırakmıştır. Modernist eğilimler, 1970’li yıllardan itibaren farklı eğilim ve yönelişlerle iç içe geçmiş, kimi yazarlar Marquezvari bir anlatımla fantastik gerçekçi yapıtlar vermiştir.
Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1950’li yıllardan itibaren modernizmi esas alan yazarlar arasında Vüs’at O. Bener ve Adalet Ağaoğlu sayılabilir.
B) Oğuz Atay’ın sözü edilen yapıtı, Tutunamayanlar’dır.
C) Anayurt Oteli’ndeki otel kâtibi, Zebercet’tir.
D) 1970’li yıllardan sonra fantastik gerçekçi yapıtlar veren yazarlardan biri, Nazlı Eray’dır.
E) Yusuf Atılgan’ın kişilerin zihninden geçenleri olduğu gibi verdiği teknik, üstkurmacadır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 17 |
Asker olan bölük bölük bölünür
Sandınız mı Kars Kalesi alınır
Boz atlar üstünde kılıç çalınır
Can sağ iken yurt vermeniz düşmana
Bu dizeler aşağıdakilerin hangisini örneklendirmektedir?
A) Koçaklama
B) Ağıt
C) Şathiye
D) Taşlama
E) Güzelleme
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 18 |
Ali:
— Yaşar Kemal’in roman dışındaki yapıtlarının romanlarının gerisinde kaldığı söyleniyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Metin:
— Biliyorsunuz, Yaşar Kemal, yazmaya romanla başlamadı. Hatta öykülerini topladığı kitabı bile çoğu romanından başarılı sayıldı, dolayısıyla bu görüşe katılmıyorum.
Ali:
— Yaşar Kemal’in konusunu Çukurova yöresinden aldığı, ağa-köylü çatışmasını işlediği romanından başka yapıtını okumadım. Okuduğum bu romanını ise Abdi Ağa karakterini gerçek dışı bir şekilde nefret objesi gibi göstermesinden dolayı etkileyici bulmadım. Siz ne düşünüyorsunuz?
Metin:
— Ben hem sözünü ettiğiniz romanı okudum hem de konusu Çukurova dışında geçen romanlarını okudum. Anlatımı şiirsel ve başarılı. Bu konuda size katılmam mümkün değil.
Bu diyalogdan yola çıkıldığında aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Metin, Yaşar Kemal’in Sarı Sıcak adlı kitabını çoğu romanından daha başarılı bulmaktadır.
B) Metin, Yaşar Kemal’in farklı türlerdeki yapıtlarını okumuştur.
C) Ali, Yaşar Kemal’in Bir Ada Hikâyesi adlı yapıtını okumamıştır.
D) Ali’nin okuduğundan söz ettiği yapıt, İnce Memed’dir.
E) Metin, Yaşar Kemal’in hem İnce Memed hem de Bir Ada Hikâyesi adlı yapıtını okumuş olabilir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 19 |
"Benim işim gerçeği olduğu gibi yansıtmaktır. Dış dünyayı duygu ve hayal gücüyle zenginleştirerek vermek, tabiatın güzelliklerini dile getirmek sanatın görevi olmamalıdır."
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi bu cümlede temel ilkeleri dile getirilen edebiyat akımını benimsememiştir?
A) G. Flaubert
B) Dostoyevski
C) Balzac
D) Schiller
E) Tolstoy
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 20 |
1911 yılında (I) Selanik’te yayın hayatına atılan Genç Kalemler (II) dergisinde bir dizi hâlinde yayımlanan “Yeni Lisan” makaleleri, (III) Türkçenin sadeleştirilmesi konusunda yol açıcı metinler olarak bilinmektedir. Öte yandan bu makaleler, Millî Edebiyat akımının ilkelerini ortaya koyması (IV) bakımından da dikkate alınmalıdır. Makalelerin yazarı olarak topluluk içinde ismi öne çıkan Mehmet Fuat Köprülü (V) daha çok düzyazı alanında eser vermiştir.
Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) II B) III C) IV D) V E) I
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 21 |
I. Korkulukları olmadığı için bir araba köprüden uçmuş.
II. Yaranın üzerine dökülen oksijenli su hemen uçmuştu.
III. Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu böcek.
IV. Saçları rüzgârda savrulurcasına geriye uçardı.
V. Sakalı yeni çıkmış, yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu.
“Uçmak” sözcüğünün aşağıdaki anlamlarından hangisi yukarıda numaralanmış cümlelerden biriyle ilişkilendirilemez?
A) Havada düşmeden durmak, havada yol almak
B) Belirmek
C) Yüksek bir yerden düşmek veya yuvarlanmak
D) Sıvı; gaz veya buhar durumuna geçmek
E) Rengi solmak
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 22 |
I.
Ve ruh atılan oklarla delik deşik
İşte doğduğun eski evdesin birden
Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven
Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
II.
Derinden derine ırmaklar ağlar
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi
Ey suyun sesinden anlayan bağlar
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi
Yukarıdaki şiirlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi ortaktır?
A) Tunç uyağa yer verme
B) Rediften yararlanma
C) Ulamaya yer verme
D) 11’li hece ölçüsüyle oluşturulma
E) Aynı uyak şemasına sahip olma
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 23 |
I. Divan şiirinde, konu bütünlüğünden çok, parça bütünlüğüne (beyit güzelliğine) önem verilmiştir.
II. XVII. yüzyılda divan şiiri, Naili’nin öncülüğünü yaptığı “sebkihindî” akımıyla yeni bir incelik ve üslup kazanmıştır.
III. Dize ortaları uyaklı olan ve dizeleri ortadan ikiye bölünebilen gazellere “musammat gazel” adı verilir.
IV. Kasidenin fahriye bölümü, şairin övgüye başlayacağını haber verdiği bir ya da iki beyitlik kısımdır.
V. Gazavatnameler, dini yaymak için yapılan savaşları anlatan eserlerdir.
Yukarıdaki numaralanmış açıklamaların hangilerinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I ve III
B) Yalnız II
C) Yalnız IV
D) II ve V
E) IV ve V
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 24 |
Deneme, karakter itibarıyla bir fikir yazısıdır ama ne makale ne fıkra ne de bütünüyle sohbet niteliği gösterir. Başlı başına bir yazı çeşidi olarak karşımıza çıkar. Belli bir kaideye dayanmaz, kesin kurallara sahip değildir. İddiacı ve ispatlayıcı bir havası yoktur. Bir bakıma, yazar; konu seçmekte, anlatmada, üslupta ve planda serbesttir, denilebilir. Yazar istediği konuyu istediği şekilde geliştirebilir. Okuyucunun karşısına bir öğretici veya eğitimci sıfatıyla çıkmaz, yalnız bazen fikir ve görüşlerini öyle samimi, yerinde ve kıvrak bir üslupta anlatır, yanlışla doğruyu öylesine bir isabetle işaretler ki ister istemez bir öğretici kimliğine bürünür. Gerçek deneme bazen bir sohbet niteliği gösterdiği anda birden olayları açıklayış, yeni çözümlemelere giriş ve genişlemesiyle sohbetten ayrılır.
Bu parçadan deneme ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Diğer yazınsal türlerle arasını ayıran keskin çizgiler yoktur.
B) Yer yer didaktik bir söyleme başvurulabilir.
C) Dilin anlamsal ve anlatımsal olanaklarından geniş bir biçimde yararlanılır.
D) Eleştirel bir bakış açısıyla kaleme alınır.
E) İçten bir anlatımı vardır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |