Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
lysde çıkmış cümlede anlam soruları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Tue, 06 Apr 2021 19:14:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png lysde çıkmış cümlede anlam soruları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Cümlede Anlam – 15 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/cumlede-anlam-15.html Fri, 07 Mar 2014 22:11:02 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3474 CÜMLEDE ANLAM – 15

1. Roman kişileri, yaratıcılarının kişiliklerindeki za­yıflıklarla zenginlikleri bir arada taşırlar. Çünkü ro­mancının yarattığı kişiler, romancının oluşturduğu ve kendi kişiliğinin özellikleriyle sınırlı kalan bir dünyada varlıklarını sürdürürler.

Aşağıdaki cümlelerden hangisi, bu parçada anlatılana anlamca en yakındır?

A) Romancılar çizdikleri karakterleri, kendilerinde bulunmasını düşledikleri niteliklerle donatırlar.

B) Romancının başarısı, büyük ölçüde kendini ve kendi düş dünyasını ustaca anlatmasına bağlıdır.

C) Roman kişileri, gerçek yaşamdaki kişilere ben­zediği ölçüde inandırıcı olur.

D) Romancının kişilik özellikleri, bütün yönleriyle, onun yarattığı kahramanlarda görülebilir.

E) Romancı roman kişilerinin ruhsal ve fiziksel özelliklerini anlatarak gerçeğe ulaşır.

(ÖYS 1997)

 

2. “Düşenin dostu olmaz.”

atasözüne anlam yönünden en yakın olanı aşağıdakilerden hangisidir?

A)            Hapis damlarına serdim postumu

Bilemedim düşmanımı dostumu

B)            Aziz  dostlar  şimdi   çehresin   eğer

Bizden çevrilmedik yüzler mi kaldı?

C)            Dost elinden dolu içmiş deliyim

Üstü kan köpüklü meşe seliyim.

D)            Dost dost diye nicesine sarıldım

Benim sadık yârim kara topraktır.

E)            Kalmadı sefası bezm-i cihanın

Düşman belli değil, dost belli değil.

(ÜSS 1978)

 

3. (I) Son yıllarda yayınevlerinin sayısında bir artış gözlendi. (II) Bu, çeviri kitap sayısındaki artışı da beraberinde getirdi. (III) Yurt dışında çıkan hemen her kitap hiç gecikmeden bizde de yayımlanmaya başlandı. (IV) Hatta bir kitabı çabuk satışa suna­bilmek ipin iki çevirmene bölüştürüp yayımlayanlar da var. (V) Bu, benimsemediğim bir yöntem çünkü her çevirmenin dili ve biçemi farklıdır, ikisi birleştirilince birbiriyle bağdaşmaz.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlış­tır?

A) I. cümlede, bir saptama yapılıyor.

B) II. cümlede, I. cümlede belirtilenin sonucu açık­lanıyor.

C)III. cümlede, başkalarından üstün olma duru­mu belirtiliyor.

D) IV. cümlede, farklı bir tutumdan söz ediliyor.

E) V. cümlede, bir karşı çıkış, nedeniyle birlikte belirtiliyor.

(ÖSS 2008)

 

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisi bir öneri içer­mektedir?

A) Planınızı değerlendirdiğimizde onun beklenti­lerimizi tümüyle karşılamadığını gördük.

B) Planınız güzel; ama onun bizim amacımıza uygun olduğunu söyleyemeyiz.

C) Planınızı yeniden gözden geçirmenizin doğru olacağını düşünüyoruz.

D) Planınızın kolayca uygulanabilmesi için kimi yerlerinde değişiklikler yaptık.

E) Planınızın titiz bir çalışmanın ürünü olduğu belli; ama biz daha farklı özellikler arıyorduk.

(ÖSS 1998)

 

5. (I) İhtiyar Adam ve Deniz, Ernest Hemingway’a  Nobel Ödülü kazandıran romanlarından biri. (II) Psikolojik yanı ağır basan ve sinemaya uyarlan­ması neredeyse olanaksız görünen bu roman, ünlü bir yönetmence sinemaya uyarlanmış. (III) Filmde, balıkçılıkla geçinen ihtiyar bir adamın yaşamı, ilgi çekici bir biçimde anlatılmış. (İV) Uzun süredir balık yakalayamayan ihtiyar adamın, son kez şansını denediğinde büyük bir balık avlaması ve onu karaya çıkarmak için gös­terdiği insanüstü çaba, izleyiciyi oldukça etkiliyor, (V) İhtiyar Adam ve Deniz, izlenmeye değer en iyi filmlerden biri.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde öznellik yoktur?

A)l.          B)ll.          C)III.          D) IV.          E) V,

(ÖSS 2000)

 

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir karşılaş­tırma yapılmıştır?

A) Ünlü masal kahramanı Heidi’nîn oradan oraya koştuğu Alpler İle hemen hemen aynı güzelliğe sahip bir yayladayız.

B) Çocukluğumun pazen pijamalarına desen olmuş kır çiçekleri, orman gülleri yol ke­narlarına gizlice serpilmiş.

C) Burada doğayla kucak kucağa, yapayalnız özgür, güçlü ve huzurlusunuz.

D) Şenliklerle, hele genç kızların dilinde coşkuyla akıp giden sevda türküleriyle bir başka güzeldir yaylalar.

E) Bir yanda olanca maviliğiyle deniz, bir yanda başı karlı dağlar ve yeşilin bin bir tonu…

(ÖYS 1993)

 

7. (I) Edebiyatımızda mahlasların, takma adların ayrı bir yeri var. (II) Bu açıdan, Divan edebiyatın­dan Tanzimat’a, Tanzimat’tan da günümüze kadar renkli ve zengin bir kültürel mirasa sahibiz. (III) Divan edebiyatında mahlaslar, gülmece yazınında takma adlar bin yıllık bir geleneğin ürünüdür. (IV) Ancak, bu konuda yapılmış araştır­malar yok denecek kadar azdır. (V) Bunların, za­manında derlenmemiş olması birçok karışıklığa yol açmış, kimi edebiyat ürünleri başkalarına mal edilmiştir. (VI) İşte bu çalışma, bu alandaki boşluğu dolduracak niteliktedir.

Yukarıdaki parçada, son cümlede sözü edilen “boşluk”un nereden kaynaklandığı numara­lanmış cümlelerin hangilerinde belirtilmiştir?

A)l. ve ll.                 B) I. ve III.           C) II. ve III.

D) II. ve IV.                E) IV.ve V.

(ÖYS 1996)

 

8. “Böylesine  geniş   bir   kavramı   ………..   inceleme, ciltlerce kitap yazmayı gerektirir.”

cümlesinde boş bırakılan yere, aşağıdakiler­den hangisi uygun düşmez?

A) tüm özellikleriyle

B) ayrıntılı olarak

C) derinliğine

D) bütün boyutlarıyla

E) ana çizgileriyle

(ÖSS 1981)

9. Okul öncesi eğitimin, çocuğun gelişiminde büyük önem taşıdığı tartışılmaz bir gerçek.

Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlede belir­tilen yargının bir gerekçesi niteliğindedir?

A) Anaokulu, yuva ve kreşlerin sayısı her geçen gün artıyor ve bunlar sürekli gelişiyor.

B)Anne-babalar çocukları için en iyiyi bulma ve yapma çabası içindeler.

C) Çocuklar paylaşma ve sorumluluk duygularını oyunla geliştirirler.

D)Çocuğun duygusal ve zihinsel gelişiminin önemli bir kısmı okul çağından önce tamamlan­maktadır.

E)Son yıllarda anaokullarında çocuğu değişik yönleriyle geliştirmeyi amaçlayan yeni yöntem­ler deneniyor.

(ÖSS 1998)

 

10. I.Yalnız  biçime  önem  veren  sanatçı,   nasıl konuşulacağını bilen ama söyleyecek sözü olmayan konuşmacıya benzer.

II. Zaman içinde, yapıtlarının biçim ve içeriğinde hiç değişiklik yapmamış pek çok sanatçı vardır.

III. Bu sanatçımızın, eski biçimlerle günümüzün içeriğini yansıtmaya çalışması, yeni bir yön­tem değildir.

IV. Sanatçının yapıtlarında biçimle içerik, bir kâğıdın iki yüzü gibi birbirinden ayrılmaz.

Bu cümlelerden, savunulan düşünce bakımın­dan birbirine en yakın olanlar hangileridir?

A) I. ile II.              B) I. ile III.             C) I. ile IV.

D) II. ile III.            E) İl. ile IV.

(ÖSS 1988)

 

11. (I) Bu kitap, dünyada ve Türkiye’de, başlangıcın­dan bugüne kadar tiyatro tarihinden önemini ko­ruyan beş yüze yakın kişiyle ilgili bilgileri İçeriyor, (II) Bu kişiler arasında, oyun yazarları, tiyatro ku­ramcıları, yönetmenler ve sahne tasarımcıları var. (III) Kitapta, sözü geçen kişilerin yaşam öyküleri de anlatılmış. (IV) Bunlar anlatılırken, onların sanatsal kişiliklerine, eserlerine ve sahne uygula­malarına da yer verilmiş. (V) En yeni kaynaklar­dan yararlanılarak hazırlandığı için, bu yapıt güncelliği olan bir boyut kazanmış.

Yukarıdaki parçada sözü edilen kitabin içe­riğiyle ilgili en geniş bilgi, numaralanmış cüm­lelerin hangisinde verilmiştir?

A) I.          B) ll.          C)III.          D) IV          EV

(ÖSS 1996)

 

12. O, unutulmuş yazarları hatırlatmayı, onların yapıt­larını yeniden gün ışığına çıkarmayı değil, günümüz yapıtlarını, birer birer, okurlara tanıtmayı amaçlamıştı,

Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?

A) Yapıtları değerlendirirken, geçmişin ürünlerini bugüne taşıma yerine, yeni yazılmış olanları ele almayı isterdi.

B) Geçmişte ortaya konan yapıtların öneminden değil, bugün nitelikli yapıtların nasıl oluşturula­cağından söz ederdi.

C) Yıllar sonra yapıtların değil, ancak yazarların anımsanabileceğini düşünürdü.

D) Yıllar önce ortaya konmuş ürünlerin, bugün için büyük bir değer taşımadığına İnanırdı.

E) Bugün ortaya konan yapıtların da bir süre sonra eskiyeceğinin unutulmaması gerektiğini  belirtirdi.

(ÖSS 2002)

 

13.           I. Bütün gün oturmaktan ayaklarımız uyuşmuştu.

II.  Açık  havada   çalışmaktan  yüzleri   esmerleşmişti,

III. Fırtına sabaha doğru yatışmıştı.

IV. Yediğimiz     ekşi     eriklerden     dişlerimiz kamaşmıştı.

V.  Pamuk çapalamaktan elleri nasırlaşmıştı.

Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde “değişerek yeni bir görünüm kazanma” durumu anlatılmak­tadır?

A) I-V                      B)II-IV                     C) l-lll

D)ll-V                      E) III-IV

(ÖSS 1983)

 

14. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, söyleyenin kişisel düşüncesini İçermemektedir?

A) Sanatçılar arasındaki olağanüstü uyum, on­ların oda müziğine olan eğilimlerinin bir kanıtıydı.

B) Sanatçılar, iki bölümden oluşan bu yapıtı, yarın da bu salonda seslendirecekler.

C) Bestecinin üslubunu bütün yönleriyle yansıtan bu yapıtı, yepyeni bir yorumla sundular.

D) Bu konserde dinlediğimiz ezgiler, içimizde yepyeni bir yaşama sevinci uyandırdı.

E) Yapıtın ezgilerindeki kıvraklık, onu seslendirenlerin katkısıyla dinleyicileri adeta büyülemişti.

(ÖSS 1990)

 

15. Yahya Kemal: “Şiir, düşünceyi duygu haline geti­rinceye kadar yoğurmaktadır.” der.

Ozanın, bu sözüyle anlatmak istediği düşünceyi içeren cümle aşağıdakilerden hangisidir?

A) Şiirde düşüncenin payı duygudan daha faz­ladır.

B) Duygular, şiirle etkili bir biçimde anlatılır.

C)Şiir düşüncenin, duyguların özsuyunda eritilmesiyle oluşur.

D) Şiir, duyguların toprağını  besleyip zengin­leştirir.

E) Şiirin etki gücü, içerdiği düşünceye bağlıdır.

(ÖSS 2003)

 CEVAPLAR

1.D 6.A 11.A
2.B 7.E 12.B
3.C 8.E 13.D
4.C 9.D 14.A
5.A 10.C 15.C

 

]]>
Cümlede Anlam – 10 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/cumlede-anlam-10.html Fri, 07 Mar 2014 22:10:53 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3454 CÜMLEDE ANLAM – 10

1. (I) O kitabın sayfalarının çoğunu, satırların altları­nı çizerek okudum. (II) Bu yazımda, o kitaptan al­dığım tatların tümünü aktarmam olanaksız. (III) O, gerçek bir yazar; sevgiyi bilen, öğreten ve öykü­lerine sindiren. (IV) Bu kitabı, özellikle yazar ol­maya hevesli kişilerin mutlaka okuması gerekir. (IV) Çünkü sevginin öykücüsü bu yazarımızın yazılarından öğrenilecek çok yararlı şeyler var.

Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangilerinde, övücü sözler kullanılmadığı halde övgü anlamı vardır?

A) I. ve II.                  B) I. ve IV.            C) II ve III.

D) ll.ve V.                     E) III ve lV.

(ÖYS 1998)

 

2. Bir işe girişme konusunda “Hele yeni değişiklik­leri ve gelişmeleri bekleyelim.” diyen bir kim­senin bu tutumu aşağıdaki niteliklerden özellikle hangisine daha uygundur?

A) Sakınımlı (ihtiyatlı)

B) Kararsız

C) Düşünceli

D) Kuşkulu (şüpheci)

E) Ürkek

(ÜSS 1977)

 

3. İnsanlarda, kurallara uyma alışkanlığıyla sorumlu­luk duygusunun yerleşmiş olması arasında sıkı bir ilişki vardır.

Aşağıdakilerden hangisi anlam bakımından bu cümleye en yakındır?

A) Büyük sorumluluklar yüklenmiş kişiler kurallara uymak zorundadır.

B) Sorumluluğunu bilen insanlar, kurallara uyarlar.

C) Bazı kurarlar insanları sorumluluklarını yerine getirmeye zorlar.

D) Sorumluluktan kaçınmayan kişiler herkesi ku­rallara uymaya zorlarlar.

E) Kurallara uyan kişiler, sorumluluk almaktan hoşlanırlar.

(ÖSS 1992)

 

4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “aşamalı bir durum, bir durumun gitgide ilerlemesi” anlatıl­maktadır?

A) Kavgada baştan başa kana boyandı.

B) Köyden köye telefonla konuşulabiliyor.

C) Güzellik anlayışı kişiden kişiye değişir.

D) Konuşurken daldan dala atlıyor.

E) Yıldan yıla işler kötüleşiyor.

(ÖSS 1981)

 

5. (I) Kenya’da günlerce Klimanjaro tepelerine tır­mandım. (II) Naivasha Gölü kıyısında flamingoları seyrettim bir akşam. (III) Flamingolar kıyıda pembe bir bulut oluşturuyorlar. (IV) Güneşin renkleriyle bütünleşir gibi. (V) Güneş batarken bir canlılık  yaşanıyor.   (VI) Sonra   kuşlar,   böcekler,  kısacası tüm canlılar ağır ağır çekiliyorlar köşelerine

Yukarıdaki parçada, yazarın numaralanmış cümlelerinden hangisi, kendinden önceki cümlenin bir öğesi durumundadır?

A) II.         B)III         C)IV.         D)V.         E) VI.

(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)

 

6. Yalnızca güneşli günlerde yürüyen kişi, amacına ulaşamaz.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatıl­mak istenene anlamca en yakındır?

A) isteneni elde etmek her koşulda çalışmayı zo­runlu kılar.

B)  Başarılı   olmak  için   insanın   ne  istediğini bilmesi gerekir.

C)  İnsan, attığı her adımın sorumluluğunu taşı­malıdır.

D) Değişik ortamlara kısa sürede uyum sağlamak güçtür.

E) Seçici olmak insanları güçlüklerle yüz yüze ge­tirir.

(ÖSS 2008)

 

7. (I) Konu “kitap” oldu mu herkes bir şeyler söylüyor. (II) Bana ters gelen bir görüş İse bugün­lerde oldukça yaygın. (III) O da şu; Kitap konusunda yetişkin ve çocuk ayrımı yapılamaz. (IV) Çünkü iyi bir çocuk kitabı, mutlaka yetişkin­lere de seslenir. (V) Bu düşüncenin doğruluğuna inanmıyorum. (VI) Nedeni de şu; Çocukların se­verek okuyacakları nitelikli bir kitap, yetişkinlere pek bir şey söyletmeyebilir ya da yetişkinlerin se­verek okuyacağı bir kitap, çocukları hiç de heyecanlandırmayabilir.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi­leri “çocuklarla yetişkinlerin aynı kitaplardan hoşlanmayacağı” düşüncesine ters düşmek­tedir?

A) I. ve III.          B) I. ve IV.            C) I. ve VI.

D) III. ve IV          E) IV ve VI.

(ÖSS 1997)

8. Aşağıdakilerden hangisi, “Size tuhaf gelecek ama benim sevmediğim şair yok; ne var ki birinin tek şiirini severim, ötekinin otuz şiirini,” cümle­sine yakın anlamdadır?

A) Beğendiğim bir şiiri olmayan şair yoktur.

B) Değişik biçimlerde şiir yazan şairleri daha çok severim.

C) Daha çok, büyük şairlerin şiirlerini beğenirim.

D) Benim için her şiir kendine göre bir güzellik ta­şır.

E) İlk şiirini beğendiğim bir şairin diğer şiirlerini de beğenirim.

(ÖSS 1991)

 

9. (I) Yapıtta, anılarla yaşantıların, düşlerle gerçeklerin, çağrışımlarla olayların ip içe, arka arkaya verilmesi ve bunda ara sıra ölçünün kaçırılması karışıklık doğuruyor, (II) Bu da yer yer konunun    kavranmasını önlüyor, (III) Ayrıca anlatımın açık­lıktan uzaklaşmasına yol açıyor. (IV) Gene de bu olanaksızlıklar İçinde yapıtın kusurları büyük de­ğil. (V) Başka bir deyişle bütün olanaksızlıklara karşın yapıtın ulaştığı başarı övülmeye değer.

Bu eleştiride eleştirmen, yazar hakkında olum­lu şeyler söylemeye kaçıncı cümlede baş­lıyor?

A) I.         B)  II.         C)  III.        D) IV.        E) V.

(ÖYS 1992)

 

10. (I) Yaşça sınıfın en küçüklerindendim. (II) Oku­mayı çok severdim. (III) Haftada en az bir kitap okurdum. (IV) Okuduklarım değişik türde kitap­lardı. (V) Bunlar arasında en çok serüven roman­larından hoşlanırdım.

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri neden-sonuç ilişkisiyle birbirine bağlıdır?

A) I. ve II.                                              B)II ve III

C) II. ve IV.                                            D) III. ve IV.

E) IV ve V.

(ÖSS 1995)

 

11. Aşağıdaki atasözlerinden  hangisi anlamca ötekilere ters düşmektedir?

A) Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır.

B) Akıl adama sermayedir.

C) Akıllı köprü arayana dek, deli suyu geçer.

D) Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.

E) Akıl olmayınca başta, ne kuruda biter ne yaşta.

(ÖSS 1986)

12. Başarılı bir sanatçı zamanla ne kadar değişirse değişsin, aynı yolda İlerlemekten, aynı ana çizgiyi sürdürmekten başka bir şey yapmaz.

Aşağıdakilerden hangisi anlam bakımından bu cümleye en yakındır?

A) Gerçek bir sanatçının, eski yapıtlarıyla yeni yapıtları arasında temel özellikleri açısından büyük farklar görülmez.

B) Düşünce ve davranışlarında tutarlı olan sanatçılar, biçim ve içerik yönünden dengeli ürünler ortaya koyarlar.

C) Sanatçının belirli bir düzeye erişmesi ve bunu koruması, sürekli çalışmasını gerektirir.

D) Duygu ve düşüncelerini sanatıyla bütünleştiren kişi, kalıcı eserler verebilir.

E) Sanatçı başlangıçta kendini kabul ettirebilmek için kişiliğini yansıtan eserler vermek zorunda­dır.

(ÖSS 1992)

 

13. I.Çevirmen, bir cümledeki sözcüklerin tek tek anlamını değil, cümlenin bütünündeki anlamı yansıtmaya çalışmalıdır.

II. Çevirmenin,  bir sanatçı  titizliğiyle yazarın üslubuna yaklaşması gerekir.

III. Çevirmen, yazarın kullandığı sözcüklerin yalnızca sözlüklerdeki ilk anlamını değil, onların duygusal ve çağrışımsal anlamlarını da yan­sıtmaya çalışmalıdır.

IV. Çevirmen, sadece sözcüklerin karşılığını koy­makla yetinmemeli, onları cümle içine yer­leştirirken de titiz davranmalıdır.

V. Çevirmen, çevirdiği yazarın dil ve anlatım özelliğine elinden geldiğince bağlı kalmalıdır.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi­leri, anlamca birbirine en yakındır?

A) I. ve II.              B) II. ve III           C) II.ve V.

D) III. ve V.           E) IV. ve V.

(ÖSS 1992)

 

14. Bir yazarın çocukluğu, o yazarın banka hesabıdır.

Bu cümlede öne sürülen görüş aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yazarın sanatsal yaratıları, çocukluk anılarıyla, çocuklukta yaşadıklarıyla beslenir.

B) Yazarların çocukluktaki birikimleri, yaşlılık döneminde anlam kazanır.

C) Mutlu bir çocukluk dönemi geçirenler sonraki yıllarda yazar olabilir.

D) Her yazar çocukluğunda, farkında olmadan, yazarlığa hazırlık dönemi yaşamıştır.

E) Bir kimsenin yazar olmasında ilk adım, çocuk­luğunu anlatmasıdır

(ÖSS 2002)

 

15. “O dönemin aydınları, ulusçu, halkçı ve laik bir tutumla, yarının bugünden başladığı inancıyla ve çağdaşlaşma tutkusuyla yollarında ilerlemiş­lerdi.”

Yukarıdaki tümcede (cümlede) tanıtılan aydın­lar, aşağıdaki davranışlardan hangisini gös­termez?

A) Kendi toplumunun kültür ve geleneklerine önem vermek

B) Günün koşullarına uymakta özen göstermek

C) Geçmişe oldukça sıkı bir bağlılık duymak

D) Toplumdaki her bireyin mutluluğuyla yakından ilgilenmek

E) Devlet işlerini dini otoriteden soyutlamak

(ÜSS 1979)

 CEVAPLAR

1.B 6.B 11.C
2.A 7.D 12.A
3.B 8.A 13.C
4.E 9.D 14.A
5.C 10.B 15.C

 

]]>
Cümlede Anlam – 9 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/cumlede-anlam-9.html Fri, 28 Feb 2014 22:17:08 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3449 CÜMLEDE ANLAM – 9

1.             “söğüt ağaçları tozlu

iki sıra

arasına gerilmiş yüksek”

Yukarıdaki sözcük ve sözcük öbeklerini kulla­narak “Yolun sağında dikenli tel vardı.” cümlesini anlam yönünden daha belirgin kılmak istesek en uygun biçim aşağıdakilerden hangisi olur?

A)  Tozlu yolun sağında, yüksek söğüt ağaçlan arasına gerilmiş iki sıra dikenli tel vardı.

B) Yolun sağında, söğüt ağaçlan arasına yüksek gerilmiş tozlu, iki sıra dikenli tel vardı.

C) Yolun sağında yüksek tozlu söğüt ağaçlan arasına gerilmiş, dikenli iki sıra tel vardı.

D) Tozlu İki sıra yolun sağında söğüt ağaçları arasına gerilmiş yüksek dikenli tel vardı,

E) Tozlu yüksek yolun iki sıra sağında söğüt ağaçlan arasına gerilmiş dikenli tel vardı.

(ÜSS 1978)

 

2. Şiir, sanatların içinde en ulusal olanıdır; çünkü o, yalnız söylendiği dilin ürünüdür.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümledeki düşün­ceyi desteklemez?

A) Bir şiir, ancak yazıldığı dilde güzelliğini koruya­bilir.

B) Yabancı dillere çevrilen şiirler, aslındaki güzel­liklerini bir Ölçüde yitirir.

C) Dillerde, şiire özgü ortak söyleyiş özellikleri vardır.

D) Dillerin anlatım gücü, büyük ölçüde o diller­deki şiirlerde yansır.

E) Ozanlar, en İyi şiirlerini anadillerinde yarata­bilirler.

(ÖYS 1998)

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir “çaresiz­lik” söz konusudur?

A) Elinde kalan malları komşusuna devretti.

B) Elden çıkardığı evinin yerine yenisini aldı.

C) Elinde avucunda nesi varsa bu işe yatırdı.

D) Tek oğlunu da yitirince eli böğründe kaldı.

E) O olaydan sonra buralardan elini ayağını çekti.

(ÖSS 1989)

 

4. (I) Yapıtlarında farklı çevrelerin ve insanların yaşamlarına, sorunlarına yönelmiş. (II) Acı veren olaylardan hoşlandığı belli. (III) Düşsel yaşamlar, ilişkiler üretiyor. (IV) Anlattıklarında, insan sıcak­lığını yansıtıyor. (V) Bunları göz önünde bulun­durarak, onun gelecekte dünyayı çok daha farklı bir bakış açısıyla yansıtabileceğini söyleyebiliriz.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, sözü edilen yazara duyulan güven dile getirilmektedir?

A) I.          B) II.         C)lll.          D) IV.         E) V

(ÖSS 1998)

 

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde üslupla ilgili bir özelliğe değinilmemiştir?

A) Sağlam bir roman tekniğinin yanı sıra canlı, en az sözcükle çok şey anlatmayı amaçlayan, yoğun bir anlatımı vardı.

B) Şiirlerindeki, okurun değişik duygularını etki­leyen imgelen, sıradan sözcüklere yeni anlam­lar yükleyerek oluştururdu.

C) Yapıtlarındaki karakterler, halk arasından se­çilmiş, zengin bir duygu dünyası olmayan, tek boyutlu kişilerdi.

D) Şiirlerini oluştururken sözcükleri, ses, anlam ve çağrışım yönünden sıkı bir değerlendirme­den geçirerek kullanırdı.

E) Betimlemelerinde gözlem gücü ağır basar, özentili ve coşkulu bir söyleyişten özellikle kaçınırdı.

(ÖSS 2004)

 

6. (l)Toroslar, Çukurova’nın bereketli topraklarını iç Anadolu’nun bozkırından ayırır. (II) Çukurova’yı atnalı biçiminde kuşatmış bir duvardır sanki. (III) Ovadan bakılınca çelikten dev bir testere ağzını andıran tepeler, yaz kış ışıl ısıldır. (IV) Toroslar öylesine sarp ve yüksektir ki kolay kolay geçilmez. (V) Tren bile Toroslar’ı geçerken tünelin birinden çıkıp Ötekine girer.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde benzetme yapılmıştır?

A) I. ve II.                B) I. ve III.              C) II. ve III,

D) II. ve IV.                E) IV ve V.

(ÖSS 2000)

 

7. (I) Birçok sanatçı gibi o da edebiyata şiirle baş­ladı. (II) Ölçülü olarak yazdığı İlk şiirlerinde halk şiirinin izleri açıkça görülür. (III) Bu şiirleri İçeren ilk kitabi yayımlandığı zaman olumlu yankılar uyandırmasına karşın, nedense sanatçı şiiri bıra­kıp öykü ve roman türüne yöneldi. (IV) İlk Öyküsü 1930 yılında o dönemin ünlü bir dergisinde ya­yımlandı, (V) Daha sonraki ürünleriyle, Cumhuri­yet sonrası Türk öykücülüğünün gelişiminde köşe taşı sayılan bir sanatçı kimliğini kazandı,

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden han­gisi, ötekilere göre anlamca daha geniş kap­samlıdır?

A) I.          B)ll.          C)lll.          D) IV         E) V

(ÖYS 1997)

 

8. (I) Sabahları, peçenin nemiyle ürpermiş çimenler üzerinde yürüyüş yapıyorum. (II) Hava saydam; gün ışığı, gözleri kamaştıran güçlü bir aydınlık yayıyor ortalığa. (III) Ağaçlar çiçekte, tepelerin kadifemsi koyu maviliğine gururla yaslanmışlar. (IV) Öğle vakti balkonda oturup kemiklerimi bahar güneşinin sıcaklığına bırakıyorum. (V) Yaşlanıyo­rum; ama aynalarda göremediğim bir genç kız var içimde.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangile­rinde İnsana özgü nitelikler başka varlıklara aktarılarak verilmiştir?

A) I. ve II.                B) I. ve III.               C) II. ve IV

D) III. ve IV.             E) IV. ve V.

(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)

 

9. Aşağıdaki sorulardan hangisi özneyi buldur­maya yöneliktir?

A) Ayşe, Türkan’ı dün okulda mı aradı?

B) Ayşe dün okulda Türkan’ı mı aradı?

C) Türkan’ı dün okulda Ayşe mi aradı?

D) Türkan’ı Ayşe dün mü aradı?

E) Türkan dün Ayşe’yi niçin aradı?

(ÖSS 1983)

 

10. O, kırsal kesim insanını, bir ressamın renklerle betimlemesi gibi ince ince işler öykülerinde. Tip­lerin kan dolaşımını bile görürsünüz neredeyse; ……..

Yukarıdaki sözler, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir?

A) öylesine canlı ve gerçektirler.

B) öyle ki kendi yaşamlarını sürdürürler.

C) olaylara sizin gözünüzle bakarlar.

D) yaşadıkları olayların içine sizi de çekerler.

E) aşırı ölçüde hareketlidirler.

(ÖYS 1996)

 

11. Aşağıdakilerden hangisinde “biri ötekinin açık­layıcısı olarak birbirine bağlanan” İki yargı ve­rilmiştir?

A) Akşama bizde buluşalım ya da biz size gele­lim.

B) Bugün gelmeyecek, ama yarın gelir.

C) Dersini bilemedi, demek ki yeterince çalış­mamış.

D) Fransızcayı     öğrendi,     şimdi    İngilizceye çalışıyor.

E) Okulu bitirdi, hem de işe girdi.

(ÖSS 1981)

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir düşünce dile getirilmiştir?

A) Aynı kavram alanıyla ilgili söz değerlerinin oluşturduğu sözcük salkımları, Türkçemizin zenginliğini göstermektedir.                                      B) Anlamca ilişkili söz değerlerini içeren sözcük grupları oluşturmaya yönelik çalışmalara, ders  kitaplarında gereğince yer verilmemektedir.

C) Öğrencilere, Türkçe düşünme alışkanlığı ka­zandırmak İçin, İşlenen parçalarda geçen ve aralarında anlamsal, bağıntılar olan sözcük kümeleri buldurulmalıdır.

D) Sözcükler arasında bağlantı kurma, karşıtlık ya da benzerlikleri ortaya çıkarma, Türkçe öğretimindeki temel etkinliklerden biri olmalıdır.

E) Türkçe ve yazın derslerinde sözcük çalış­maları, çeşitli sözcüklerin temel ve yan anlam­larını içerecek biçimde yapılmalıdır.

(ÖSS 2004)

 

13. Şiire yaşlı bir şair gibi başlamak, genç bir şair gibi onu sürdürmek gerekir.

Bu cümlede anlatılmak istenen, aşağıdakiler­den hangisine anlamca en yakındır?

A) Şiir, deneyim ve coşkunun ürünü olmalıdır.

B) Şair, gençlik döneminde daha çok ürün verebi­lir.

C) Gerçek   şiire,   sürekli   çalışmalar   sonunda ulaşılır.

D) Şiir yazmaya belli bir yaştan önce başlanmaz.

E) Şiirde, duyguların ve akim payı aynı oranda ol­maz.

(ÖSS 1993)

 

14. Aşağıdaki tanımlardan hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamaktadır?

A) Şiirde dizeyi, düz yazıda cümleyi oluşturan sözcüklerin ses Özelliklerine göre sıralanışın­dan doğan uyum. (ahenk)

B) Yazınsal yaratılarda yer alan öğelerin birbirine bağlanıp bütünleşerek oluşturdukları düzen. (biçim)

C) Bir yapıtta anlatılmak isteneni örneklerle yan­sıtma. (ayrıntı)

D) Sanatçının bir olayı ya da konuyu belli bir yön­den ele alıp değerlendirmesi. (bakış açısı)

E) Yazınsal yaratılarda yansıtılmak isteneni daha canlı, etkili, görünür kılmak amacıyla zihinde canlandırılmaya çalışılan görüntü. (imge)

(ÖSS 2009)

 

15.           Az söz erin yüküdür

Çok söz hayvan yüküdür

Bilene bu söz yeter

Sende güher var ise

Bu dörtlüğün teması ile aşağıdaki atasözleri ve özdeyişlerden özellikle hangisi arasında bir anlam yakınlığı vardır?

A) Sözü söyle alana, kulağında kalana.

B) Söz gümüşse sükût altındır,

C) Düşüncenin canı kısa sözdedir.

D) Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir.

E) Lafla peynir gemisi yürümez.

(ÜSS 1977)

 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

 

CEVAPLAR

1.A 6.C 11.C
2.C 7.E 12.A
3.D 8.B 13.A
4.E 9.C 14.A
5.C 10.A 15.C

 

]]>
Cümlede Anlam – 8 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/cumlede-anlam-8.html Fri, 28 Feb 2014 20:36:22 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3445 CÜMLEDE ANLAM – 8

1. Sanatçının kimi şiirlerinin derlendiği bu kitap üç bölümden oluşuyor. (I) Ancak, şairin bu kitaba girmemiş şiirleri de var. (II) Bunların ayrı bir ki­tapta toplanıp toplanmayacağını bilmiyorum. (III) Eğer böyle bir çalışma yapılmazsa bu üç bölüm­lük kitabın eksik bir seçki olarak kalacağını söy­lemeliyim. (IV) Sanatçının ürünlerini topluca tanıtmada bu yapıtın belirli bir işlevi olmayacak. (V) Kısacası yayımlanışındaki amaç gerçek­leşmeyecek.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden başlanarak yapıtın yetersizliğin­den söz edilmektedir?

A) I.          B)ll.          C)III.          D) IV.          E) V

(ÖYS 1994)

 

2. Sanık, tanığa: “N’olur, gördüğünü korkmadan açıkça söyle; bir kez olsun doğru ol!” dese, sanığın bu sözlerinden çıkaracağınız anlam, aşağıdaki yargılardan hangisiyle bağdaşmaz?

A) Tanık, ürkek ve çekingen bir kişiliğe sahiptir.

B) Sanık, tanığın gerçeği  belirtmeyeceğinden kaygılıdır.

C) Tanık, birtakım etkenlerin baskısı altındadır.

D) Sanığın, başkaları önünde eğilmeyen bir kişi­liği vardır.

E) Tanık, davranışlarıyla sanığa güven verme­mektedir.

(ÜSS 1977)

 

3. “Babadan kalma çok az bir geliri vardı; — geçiniyordu.”

Bu   cümle,  aşağıdakilerden   hangisiyle   eri uygun biçimde tamamlanabilir?

A) az buz                               B) ezile büzüle                     C) az çok

D) azı azına                           E) kıt kanaat

(ÖSS 1985)

 

4. Yeni bir roman yazacağım zaman duraksarım; çünkü bu romanda, üslubun ve konuya bakış açısının daha önce yazdıklarımdan farklı nitelikler taşıması gerektiğini düşünürüm.

Bu sözleri söyleyen bir romancıdan aşağıdakilerden hangisi beklenir?

A) Kendinden önce hiçbir romancının işlemediği özgün konuları seçmesi

B) Konuyla anlatım biçimi arasındaki İlişkiyi göz önünde bulundurması

C) Bir romanın sanatsal değerini belirlemede, ko­nunun önemli bir etken olduğuna inanması

D) Sanatta kalıcılığın, alışılmış yöntemlerin dışına çıkmakla sağlanacağına İnanması

E) Her romanında konuyu, değişik bir yaklaşım ve anlatımla İşlemek istemesi

(ÖSS 1997)

 

5. Çok başarılı bir roman. (I) Dili çok güzel, pürüz­süz. (II) Cümleler kısa ve yalın. (III) Yazar her şe­yin dilde başlayıp dilde bittiğini çok iyi anlamış. (IV) Hiçbir bölümde anlaşılmayan bir yön yok. (V) Tiplemeler de çok canlı.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi­sinin yerine “Söylenenler apaçık.” cümlesi ge­tirilirse parçanın anlamında daralma ya da değişme olmaz?

A) I.         B) II.         C)lll.          D) IV.          E) V.

(ÖYS 1996)

 

6. “Tasarrufunda bulunduğu toprakları hakkıyla değerlendirmeyen bir kimse elde ettiğini de har vurup harman savurursa, tabii arazisini genişletemez ve zengin olamaz.”

 Yukarıdaki parça aşağıda yazılı olan atasözlerinden hangisine en uygun düşmektedir?

A) İşten artmaz, dişten artar.

B) Ne ekersen onu biçersin.

C) Rüzgâr eken fırtına biçer.

D) Ak akçe kara gün içindir.

E) Ayağını yorganına göre uzat.

(ÜSS 1968)

 

7. “Gene bahar geldi, açıldı güller” dizisinde, güllerin açılışı baharın gelişine bağlanmaktadır.

Aşağıdaki dizelerin hangisinde buna benzer bir durum söz konusudur?

A) Ne bir vefa gördüm, ne faydalandım.

B) Erzurum dağları kardır, geçilmez

C) Düşman geldi, tabur tabur dizildi

D) Ağlatmadı güzel, güldürdü beni

E) Başım yastıktadır, gözlerim yolda

(ÖSS 1999)

 

8. Bu roman, aradan geçen bunca yıla karşın konu­suyla, anlatımıyla hâlâ genç.

Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakiler­den hangisidir?

A) Romanda, günlük, sıradan olayların anlatı­mında bile özgün ve çarpıcı bir dil kullanılıyor.

B) Günümüzdeki toplumsal sorunlar, romanda herkesin anlayacağı bir dille ele almıyor.

C) Roman, hem anlatılanlar hem de bunların an­latılışı bakımından güncelliğini koruyor.

D) Romanın dilindeki yalınlık, geçmişteki olayların anlaşılmasını kolaylaştırıyor.

E) Romanda, günümüzün olayları geçmişle bağlantı kurularak değişik bir anlatımla yan­sıtılıyor.

(ÖYS 1993)

 

9. (I) Bu oyunların kuruluşu sağlam. (II) Dünyanın her yanında rastlanabilecek türden oyunlar bun­lar. (III) Konu seçimi ve düzeyli bir İzleyicinin an­layabileceği eleştirel yaklaşım, oyunları çekici kılıyor. (IV) Yazar dünyaya hiç .gülümsemeden ba­kıyor. (V) Yer yer kişilerini gülünç göstermeye ça­lışıyor. (VI) Bunlar da oyunların İtici yanını oluşturuyor.

Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin hangisinden başlayarak söz konusu oyunlara yönelik olumsuz bir eleştiri yapılmaktadır?

A) II.          B)III.         C) IV.     D)V.          E) VI.

(ÖYS 1998)

 

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, eşitliğin söz konusu olmayabileceği bir durum anlatılmak­tadır?

A) Paylarına düşene ses çıkarmadılar.

B) Yemeği aralarında kardeş payı yaptılar.

C) Yen işemediler, berabere kaldılar.

D) Kazandıklarını yarı yarıya paylaştılar.

E) Sabahleyin birer yumurta yediler.

(ÖSS 1981)

 

11. (I) Halk türkülerimizi, ezgi ve şiir bakımından kı­vamını bulmuş sanat eserleri sayabiliriz. (II) Bun­ları söyleyenlerin seslerindeki ve okuyuşlarındaki pürüzler ayıklanınca klasik denecek kadar sağlam eserler çıkar ortaya. (III) Ne var ki türküleri söyleyen ve âşık diye anılan halk sanatçılarının kimilerinin sesleri, bu eserlerin değerini gölgeliyor. (IV) Kimileri de türküleri aşırı bir duygusallıkla söylüyor. (V) Bunlarda türkünün özüne göre değişen bir incelik, bir yorum görülmüyor.

Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı, bir koşula bağlanmıştır?

A) I.         B)ll.         C)lll.          D) IV.          E) V.

(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)

 

12. “Kendi aklını kullanmayan kişi düşünce yönün­den özgür değildir.” cümlesini, anlamını de­ğiştirmeden, olumlu bir biçimde yeniden söylememiz gerekse en uygun biçimde aşağı­dakilerden hangisi olabilir?

A) Kendi aklını kullanmayan kişi düşünce yönün­den özgür olabilir.

B) Kendi aklını kullanan kişi düşünce yönünden özgür sayılır.

C) Kendi aklını kullanmayan kişi, düşünce yö­nünden tutsaktır.

D) Kendi aklını kullanan kişi düşünce yönünden tutsak sayılmaz.

E) Başkalarının aklına uyan kişi düşünce yönün­den özgür sayılmaz.

(ÜSS 1977)

 

13. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, diğerlerine göre farklı bir düşünceyi içermektedir?

A) Bir ulus, hemen her alanda geçmişiyle hesap­laşarak gelişir.

B) Bir ulusun gelişmesi, geçmişiyle geleceği ara­sında uygun bağlantılar kurmasıyla gerçek­leşebilir..

C) Bir ulus için, sanat ve düşünce akımlarının yaratıcı olması, bunların o ulusun geçmişiyle uzlaştırılmasına bağlıdır.

D) Bir ulus, ancak kendi geçmişini bütün yön­leriyle benimserse uygarlaşıp gelişebilir.

E) Bir ulusun geleceği, özellikle geçmişini iyi değerlendirmesine bağlıdır.

 

14. Jean Paul Sartre’ın, “Yazar, neyi yazacağını değil, nasıl yazacağını bilen insandır.” sözünü çok sev­erim,

Yazarın bu yargısıyla aşağıdakilerden hangisi arasında anlamca bir yakınlık vardır?

A)Öykülerimin konusu, genellikle gerçek yaşam­dan aldığım öğelerden oluşur.

B)Görülen, yaşanan her ilginç olaydan mutlaka bir öykü çıkarabileceğimi sanmıyorum.

C)Ben belli bir serüveni, düşünceyi, olayı içeren öyküler yazmaya çalışıyorum.

D) Ben akıcı olmayan, karmakarışık bir yazının, konusu ne kadar ilginç olursa olsun, bir ede­biyat tadı vereceğine inanmıyorum.

E)Öykülerimde, yeri geldikçe toplumsal sorunlara çözümler Önermekten kaçınmam.

(ÖSS 1993)

 

15. “İş alanında en uygun zaman İle en uygun du­rumu beklemek zarar getirir.”

Bu düşünceyi açıklayan ve destekleyen bir yazı yazmanız gerekse, bu yazıda aşağıdaki­lerden hangisini özellikle vurgulamak istersiniz?

A) Bir işe başlarken sadece kendini düşünen kişi zarar eder.

B) Bir işe girişirken zararı göze alabilen kazanır.

C) Bir işe başlarken tehlikelerini bilmek gerekir.

D) Bir işi özveriyle (fedakârlıkla) yürütenler so­nunda kazançlı çıkarlar.

E) Yöntemine göre yapılan işten olumlu sonuç alınır.

(ÜSS 1978)

 CEVAPLAR

1.C 6.B 11.B
2.D 7.B 12.C
3.E 8.C 13.D
4.E 9.C 14.A
5.D 10.A 15.B

 

]]>
Cümlede Anlam – 7 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/cumlede-anlam-7.html Fri, 28 Feb 2014 19:40:19 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3442 CÜMLEDE ANLAM – 7

1. Romanlarında yalnızca kendi duygularını, düş­lerini yaşadıklarını anlatan romancı, bir tür gizli yaşam öyküsü yazıyor demektir.

Aşağıdakilerden hangisi anlam bakımından bu cümleye en yakındır?

A) Kimi romancıların yarattığı tipler ve karakterler, yaratıcılarının yaşamından izler taşır.

B) Bir romanın değeri, gerçekleri tıpa tıp yansıt­masıyla ölçülür.

C) Kendisini anlatan romancılar yarınlara kalır.

D) Romancının   yaratma   gücü,   yaşantısının zenginliğiyle ilişkilidir.

E) Anlattıkları, kendi yaşamıyla sınırlı olan ro­mancılar daha kolay yazarlar.

(ÖSS 1994)

 

2. Yazara göre beden ile zekâ arasında nasıl bir ilişki vardır?

A) Beden ile zekâ birlikte gelişir.

B) Beden gelişir, zekâ harab olur.

C) Beden harab olur, zekâ gelişir.

D) Zekâ harab oldukça beden de harab olur.

E) Beden ile zekâ arasında belirli bir ilişki yoktur.

(ÜSS 1967)

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma” söz konusudur?

A) Onu olduğu gibi kabul etmesini söyledim,

B) Bir de aldığı gibi getirmesini öğrense.

C) O geldiği gibi gitmesini de biliyor.

D) Konuştuğu gibi yazmak için çok özen gös­teriyor.

E) Çalışmayı sevdiği gibi eğlenmeyi de seviyor.

(ÖSS 1988)

 

4. (I) Bugün olduğu gibi ilkçağda da bu yöreyi var­lıklı kılan Toroslardı; bu dağların sularıydı. (II) Toroslarda su, yeryüzüne çıkar çıkmaz denizi ara­maya başlar. (III) Vadileri dolanarak, başını taşlara vurarak akar da akar. (IV) Derin boğazlara girdiğinde coşup köpüren ırmaklar, düze inince miskinleşir. (V) İşte orada, suyun toprakla uyumu ve bu uyumun getirdiği bereket başlar.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde birbirine karşıt iki durumdan söz edilmektedir?

A) I.          B)II.          C)lll.          D) IV          E) V

(ÖYS 1994)

 

5. (I) Kentlerin de kimliği vardır; bu kimliği oluşturan öğelerin başında da yapılar gelir. (II) Yapılar, kentlerin belirleyici özelliklerini yansıtır. (III) Örneğin Paris, Londra, Brüksel, Moskova deyince ilk akla gelenler, kuleler, köprüler, kubbeler ve gökdelenlerdir. (IV) Ya İstanbul deyince! (V) El­bette ki minarelerden kubbelere uzanarak, Kız Kulesi’nden Galata Kulesi’ne değin birçok şeyi ‘ sayabiliriz. (VI) Çünkü bu tipik yapılar kentle Özdeşleşmiştir. (VII) Bu yapıları kentten, kenti de bunlardan ayrı düşünmek olanaksızdır.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi­leri aynı anlamı İçermektedir?

A) I. ile II.                    B) l. ile II.             C) II. ile III.

IV. ile V.                      VI. ile VII.               V ile VI

 

D) IV. ile V.                   E) VI. ile VII

III. ile V.                       VI. ile VII

(ÖSS 1998)

 

6. Aşağıdakilerin hangisinde verilen dizelerde düşsel öğeler yoktur?

A)            Bir tren gelir her gün bu saatte

Aralıksız öter düdüğü

B)            Yağmur ana, yeşil yünden

Örmüş tarlanın hırkasını

C)            Bir rüzgâr esiyor dağlardan ovaya doğru

Okşayarak ağaçları, otları

D)            Tanı beni, her mektupta yumak yumak

Rüzgârla pullayıp gönderdiğim bulut

E)            Sesin gömlek yerine asılı balkonumda

Her zaman yıkanmış, her zaman ıslak

(ÖSS 2000)

 

7. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın başlangıç cümlesi olabilir?

A) Oysa bu sanatçının çağında daha niceleri yaşamış, ürün vermiştir.

B) Kimi ise sanatın en çetin doruklarına tırman­mayı bilmiştir.

C)Bir de gerçek İnsanlık örneği olmuş kişiler vardır.

D) Bunun   bir  nedeni   olmalı   diye  düşünmez misiniz?

E) Geçen gün şiir kitaplarını şöyle bir karıştırdım.

(ÖSS 1983)

 

8. Bir yönetmenimiz şöyle diyor: “Gerçek bir film, ayakkabının içine kaçan bir taşa benzemelidir.”

Bu cümlede, filmle ilgili olarak belirtilmek iste­nen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bir durumu eleştirel yaklaşımla ele alıp olumlu ve olumsuz yönleriyle yansıtmalıdır.

B) İnsanı ve toplumu tedirgin eden sorunlar üzerinde bizi düşünmeye zorlamalıdır.

C) İnsanın duygu dünyasını etkileyecek nitelikte olmalıdır.

D) İzleyenlerin, yaşamı daha iyi tanımasına olanak sağlamalıdır.

E) Değişik yollara başvurarak izleyicilerin ilgisini kamçılamalıdır.

(ÖSS 2006)

 

9. Aşağıdaki  yargılardan, hangisi   kişisel düşünce içermemektedir?

A) Bu kitap, duyguları etkileyen betimlemelerden uzak, günlük konuşma dilinin inceliklerini içinde barındıran bir dille yazıldığı için her yaş­taki okurun beğenisini kazanıyor.

B) Yazar, bu kitabıyla engin bir birikimi yapıtlaştırarak okura farklı bir dünyanın kapılarını açıyor.

C) Geçen yıl yitirdiğimiz romancımız adına düzenlenen yarışmada bu yazar, ilk romanıyla ödül aldı.

D) Bu yazar, gücünü çekici anlatımından ve İlginç olaylardan alan, genellikle şaşırtıcı sonuçlarla biten öyküleriyle tanınmıştır.

E) Öyküde kahramanın, güçlüklerle savaşmaktan yılmayan, üretken ve yaratıcı bir insan olduğu gösterilmek istenmiş.

(ÖSS 2002)

 

10. (I) O, folklorun bir ülkenin gerçek kültür kaynağı olduğunu savunan bir araştırmacıydı. (II) Folk­lorun, sadece el işlemelerinden ya da türkülerden oluştuğunu öne sürenlere karşı çıkıp kapsamının çok daha geniş olduğunu ortaya koydu. (III) Geride, dünle bugünü kaynaştıran, yarının yaratıcılarına ışık tutacak ölümsüz bilgiler ve bel­geler bıraktı. (IV) Bu belgeler çağdaş yöntemlerle derlenip bir araya getirildi. (V) Böylece genç kuşakların yararlanmasına sunuldu.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, söz konusu araştırmacının yapıt­larının özelliği belirtilmektedir?

A) I.       B) ll.       C)lll.       D) IV.       E) V.

(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)

 

11. (I) Günü gününe pek uymaz bu kentin. (II) Bir bakarsın, yaz ortasında buz kesmişsin; bir bakarsın, kasım ortasında ceket fazla gelmiş. (III) Geçen eylül ayının son günü kente yağmur yağarken, kentin sırtını dayadığı dağa kar yağı­yordu. (IV) Ertesi gün ise mayıs sonu güneşine benzeyen, pırıl pırıl bir hava… (V) Neredeyse tüm ekim ayı, böyle geçti. (VI) Oysa daha güneyimizdeki bir başka kente çoktan kış gelmişti.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümleler­den hangisi kendinden önceki cümlenin açık­laması durumundadır?

A) II.        B)III.         C)IV.         D)V.         E) VI.

(ÖSS 2000)

 

12. İnsanlar genellikle, “Dolu dolu yaşıyorum.” demezler; “Dolu dolu yaşadım.” ya da “Dolu dolu yaşayacağım. “derler.

Bu cümlede anlatılmak istenen, aşağıdakiler­den hangisine en yakındır?

A) Günlük sorunlar insanın mutluluğunu engeller.

B) İnsanlar, ya gençlikte ya da yaşlılıkta mutlu olurlar.

C) İnsanlar, yaşadıkları andaki mutluluğun farkına varamazlar.

D) Bulunduğu ortama uyum sağlayamayan kişi  mutlu olamaz.

E) Ancak güzel bir çocukluk dönemi geçirenler  mutlu olabilirler.

(ÖSS 1993)

 

13. Romanın temel kişisi Mahmut, babasının isteği dışında, gizlice denizci olur. Fırtınalarla, dalga­larla boğuşarak yaşamını kazanmak, en büyük tutkusudur onun. Ne ki babası ölünce denizi bırakıp Bodrum’a döner, bir köy ağasının kızıyla evlenerek bu kez de ekmeğini topraktan çıkar­maya başlar. Ama deniz tutkusunu yenemeyen Mahmut evini, karısını bırakıp tekrar denize döner.

Bu parçada altı çizili sözün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin anlamı de­ğişmez?

A) toprakla uğraşmaktan hoşlanmayan

B) denizden uzak yaşayamayacağını anlayan

C) denizin   topraktan   daha   verimli   olduğuna inanan

D) verdiği karardan Ötürü kendini suçlayan

E) macerayı, aile mutluluğundan üstün tutan

(ÖYS 1995)

 

14. “Kanı niteliğini taşıyan yargıların doğruluğu ya da yanlışlığı kanıtlanamaz. Çünkü bunların kişiden kişiye değişen, göreli bir yanı vardır.”

Yukarıdaki açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisi kanı niteliği taşımaz?

A) Görünümü ve insanlar üzerindeki etkisi ba­kımından dört mevsimin en güzeli ilkbahardır.

B) Boks, seyirciyi sürekli bir gerilim ipinde tutan bir spor türüdür,

C) İstanbul, konumu ve doğal güzellikleri yönün­den en çok sevilen kentimizdir.

D) Turuncu, kırmızı ile sarının karışımından elde edilen bir renktir.

E) Çiçekler arasında karanfilin, rengi ve kokusu yönünden özel bir yeri vardır.

(ÜSS 1980)

 

15. Aşağıdakilerden hangisi bir “tanım” cümle­sidir?

A) Lirik şiir, akıldan çok düş gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanır.

B) Lirik şiirde, aşkın her türlü görünüşü, bütün yönleriyle dile getirilir.

C) Lirik şiirde şair, sözcükleri seçerken, onların ses ve görüntü gücünü göz önünde tutar.

D) Lirik şiir, duyguların, çok etkili ve coşkulu bir bi­çimde dile getirildiği şiir türüdür.

E) Lirik şiirde yıllar yılı, aşk, ölüm, din gibi belirli temalar işlenmiştir.

(ÖSS 1990)

CEVAPLAR

1.A 6.A 11.A
2.C 7.E 12.C
3.B 8.B 13.B
4.D 9.C 14.D
5.E 10.C 15.D

 

]]>
Cümlede Anlam – 6 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/cumlede-anlam-6.html Fri, 28 Feb 2014 19:32:59 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3437 CÜMLEDE ANLAM – 6

1.            I. Size bir şapka alalım.

II. Size de bir şapka alalım.

III. Size bir de şapka alalım.

IV. Bir şapka da size alalım.

Yukarıdaki cümlelerden aynı anlama gelen ikisi aşağıdakilerin hangisinde bir arada ve­rilmiştir?

A) II. ve IV.          B) l. ve II.             C) III. ve IV.

D) I. ve III.            E) I. ve IV.

(ÖSS 1989)

 

2. Aldığım hiçbir ödülün, üzerimde şaşırtıcı bir etkisi olmadı.

Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu cümlenin neden-sonuç yönünden açıklaması olabilir?

A) Hepsi bilinçli olarak yaptığım çalışmalarımın ürünüydü.

B) Okurlara,   özgün  yapıtlar  verebilmenin   ne kadar zor olduğunu iyi biliyorum.

C) Beni anlayanların sayısı ileride değişebilir.

D) Ödüllerin, çalışma gücümü kamçılayacağını düşünüyorum.

E) Yapıtlarımın yeni kuşakları da etkileyeceğini sanıyorum.

(ÖSS 1998)

 

3. I. Çocukların her isteğine karşı çıkmak ya da bunları bütünüyle yerine getirmek, kimi sorun­lar yaşanmasına yol açabilir.

II.Çocuklara, güçlerini aşmayacak sorumluluk­lar yükleyerek  onların   kendilerine güven­melerini sağlamak gerekir­di.

III. Çocuklara   kazandırılan   davranışlar  İleriki dönemlerde de varlığını korur.

IV. Yanlış yapacağı korkusuyla kendisine sürekli yardım edilen çocuklarda, çekingen, kendini kanıtlamayan bir kişilik yapısı oluşur.

Yukarıdaki numaralı cümlelerin hangilerinde aynı düşünce farklı biçimlerde dile getir­ilmiştir?

A) I. ve II.           B) I. ve III.            C) II. ve İli.

D) II. ve IV.           E) III. ve IV.

(ÖSS 2003)

 

4. “Keçinin meşeye ettiğini, külü, derisinden çıkarır” atasözünün konusu aşağı da kilerden hangi­sidir?

A) Kötülük etme            B) Öç alma

C) Çıkar sağlama          D) Ettiğini bulma

E) Zarar verme

(ÜSS 1974)

 

5. (I) İlk öykülerini dergilerde yayımlamaya başladığı zaman on sekiz yaşındaydı. (II) Bu ilk öyküle­rinde sıfatlarından, söz sanatlarından kaçman yalın dili ve ayrıntıları gözlemlemedeki ustalığı ile dikkati çekti. (III) Yazın yaşamı boyunca ülkesinin insanlarından söz etti. (IV) Çağdışı, insanlık dışı olaylara karşı savaşmaktan bir an geri durmadı. (V) Bu savaşını öykü türünün sınırlan içinde kalarak gerçekleştirdi.

Yukarıdaki cümlelerin hangisinde, sözü edilen yazarın üslup özelliği belirtilmektedir?

A) I.         B) II.         C) III.        D) IV.        E) V.

(ÖYS 1992)

 

6. (I) Yaşamöyküsü yazma, birtakım ön çalışmalar yapmayı gerektirir. (II) İlkin, yaşamöyküsü yazıla­cak kişiyle İlgili kaynaklar, belgeler saptanır; bun­lar değerlendirilir. (III) Bu yönden belgesel boyutludur yaşamöyküleri. (IV) Kişinin mektu­plarından, günlüklerinden anılarından yararlanılır. (V) Ayrıca, o kişinin eşinden, dostundan, onu tanıyanlardan bilgi alınır, (VI) Bunlar yapılmadan oluşturulacak bir yaşam öyküsü hem İlgi çekici olmaz, hem de kişinin yaşam serüvenini tüm boyutlarıyla kuşatmaz.

Bu parçanın I numaralı cümlesinde belirtilen düşüncenin nedeni, kaçıncı cümlede açıklan­mıştır?

A) II.         B)III.         C) IV         D)V.         E) VI.

(ÖSS 2001)

 

7. (I) Önceleri yazınsal türlerin en etkilisinin roman olduğunu sanıyordum. (II) Sonra tiyatronun ro­mandan daha güçlü, daha etkili bir tür olduğunu anladım. (III) 1940’lardan sonra da tiyatroya yöneldim. (IV) Peş peşe altı tiyatro eseri yazdım. (V) Yazdıklarım, çok büyük bir İlgi gördü ve çeşitli sahnelerde oynandı.

Yukarıda   numaralanmış  cümlelerin   hangi­lerinde nesnellik söz konusudur?

A) I. ve II.

B) II. ve III.

C) III.ve V.

D) III. ve IV.

E) IV. ve V.

(ÖSS 1994)

 

8. “Yeni şair, eskimeyen ölmeyen yeni şair, bir dil arasından insanlara kendilerini en iyi anlatacak, sezdirecek şekiller bulmuş olan adamdır,” düşüncesiyle aşağıdaki yargılardan hangisi arasında tam bir uyuşum vardır?

E) Romanda köy ve köylü sorunlarının ağır bastığı, Cumhuriyet döneminde

A) Bir şairin eskimemesi, dil içinde kendine özgü yeni şekiller yaratmasına bağlıdır.

B) Bir şairin eskimemesi, yeni şekiller içinde, bizde yeni duygular uyandırmasına bağlıdır.

C) Bir şairin eskimemesi, kendine özgü bir söyle­yişle, şiirinde bizi bize tanıtmasına bağlıdır.

D) Bir şairin eskimemesi, şiirlerinde insanların kendi kendilerini bulmasına bağlıdır.

E) Bir şairin eskimemesi, şiirlerinde alışılmış konulara ve söyleyişe yer vermesine bağlıdır.

(ÜSS 1976)

 

9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin anlatımı nesnel bir nitelik taşımaktadır?

A) Tiyatro sinemaya göre daha eğlendiricidir.

B) Deniz kenarında yaşama doyum olmaz.

C) Güneşin batışını izlemek insana mutluluk verir.

D) Kentlere göç edenlerin sayısı yıldan yıla artmaktadır.

E) Resim sergileri önemli bir sanat etkinliğidir.

(ÖSS 1988)

 

10. “Arkamda bıraktığım seksen yıl süresince her, ama her günüme aynı şekilde başlamayı huy edinmişim.” cümlesinde, “huy edinmiştim” yerine aşağıdak­ilerden hangisini koyarsak, bu cümleyi, “ama olmadı” sözü ile bitirebiliriz?

A) hayalimden bile geçirmemiştim

B) hiç düşünmemiştim

C) çok istemiştim

D) alışkanlık haline getirdim

E) elbette düşünemezdim

(ÖSS 1981)

 11. (I) Bu ülkede yaşayanların tümü sağlık hizmetle­rinden bedava yararlanır. (II) Altmış beş yaşına basan her kişi, hem sağlık sigortası primi ödemez hem de ilaçlarını parasız alma hakkını kazanır. (III) Gelir düzeyini ölçüt alan devlet, dar gelirli yaşlılara, kira fonundan yardım ederek onların kira derdinden uzak kalmalarını sağlar. (IV) Böylece konunun parasal yönü sorun olmaktan çıkar; ama kimi yaşlılarda görülen yalnız kalmışlık duygusu ortadan kaldırılamaz. (V) Üretim ve tüke­tim düzeni genç kuşaklara göre ayarlandığından devlet, yaşlılığın manevi depremlerini gideremez.

Yukarıdaki parçada numaralandırılmış cümle­lerin hangilerinde “devletin yardımcı olamayı­şından” söz edilmektedir?

A) I. ve II.                               B) I. ve V.                               C) II. ve III.

D) III. ve IV.                           E) IV ve V.

(ÖYS 1998)

 

12. (I) Kasaba, ne kent, ne köy, ikisinin karışımı bir yerleşim merkezidir. (II) Türkiye’yi en iyi yansıtan yerleşim örneğidir bence kasaba, (III) Kasaba kültürü bütün yaşamımızı etkiler. (IV) Kasaba görgüsü her yönüyle davranışlarımıza, ilişkileri­mize yansır.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümleler­den hangileri anlamca birbirine en yakındır?

A) I. ve II.                               B) I. ve III.                              C) II. ve III.

D) II. ve IV.            E) III. ve IV.

(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)

 

13. Aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı, bir “gerekçe” içermektedir?

A)  —Resim çalışmalarınızda en çok hangi malze­meyi kullanırsınız?

–Tümüyle yerli malı olanı seçip kullanırım.

B) –Ayrıntıya önem verir misiniz?

—Evet, güzelliğe ulaşmak için ayrıntıları önem­siyorum.

C) —-Resim yaparken nasıl bir yol izlersiniz?

—Önce dikkatimi ele alacağım konu üzerinde yoğunlaştırırım, onunla yaşamaya başlarım; sonra çalışmaya koyulurum,

D)–Türk resim sanatının günümüzdeki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

–Resim sanatçılarımızı, erişmeleri amaçlanan yerin de ötesinde görüyorum.

E)–Resme yeni başlayanlara neler öneriyorsunuz?

–İlgilendikleri konuda eğitim görmelerini, sonra da öğrendiklerini uygulamaya çalışmalarını Öneriyorum.

(ÖSS 2004)

 

14. (I) Bir zamanlar tek isteğim ozan olmaktı, (II) Çocukluğumda birçok şiir yazdım. (III) Sonra, sürekli olarak yerli ve yabancı büyük ozanların şi­irlerini okudum. (IV) On altı on yedi yaşlanma geldiğimde, İyi bir şiirin ne olduğunu Öğrendim ve kendi şiirlerimin düzeyini düşünerek şiir yazmak­tan vazgeçtim, (V) Bir süre, şiir yazmayı bırakıp iyi bir şiir okuru olmaya çalıştım. (VI) Böylece, başka şairlerin de kusurlarını görmeye başladım ve eleştiri türünde karar kıldım.

Yukarıdaki parçada eleştirmen, ozan olma İs­teğinin gerçekleşmeme nedenini numaralan­mış cümlelerin hangisinde belirtmektedir?

A) II.       B)lll.       C)       IV       D)V.       E) VI.

(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)

 

CEVAPLAR

1.A 6.E 11.E
2.A 7.D 12.E
3.D 8.C 13.B
4.B 9.D 14.C
5.B 10.C 15.

 

]]>
Cümlede Anlam – 5 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/cumlede-anlam-5.html Fri, 28 Feb 2014 14:17:17 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3432 CÜMLEDE ANLAM – 5

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “koşula bağlılık” söz konusudur?

A) Konuşmak üzere kürsüye yöneldi.

B) Evden çıkmak üzere olduğunu öğrendim.

C) Kitabı geri vermek üzere aldı.

D) Güneş doğmak üzereyken yola çıktık.

E) Onu trene binmek üzereyken yakaladık.

(ÖSS 1988)

 

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişinin kendisine yönelik eleştirisi daha ağır basmaktadır?

A) O yıllarda İstanbul’a göçenlerin sayısı arttıkça kenti sıkıcı bulur, oradan kaçıp kurtulmanın yollarını arardım.

B) O yaşlarda, kadınla erkeği karşı karşıya getiren filmleri daha çok severdim.

C) Sinema salonunun loşluğunda koltuğa gömüldüm mü günlük sıkıntılarımdan sıyrılır, hayallere dalardım.

D) Bugün artık hoşlanmadığım kaçma kovalama eylemleri üzerine kurulu romanları, o günlerde severek okurdum.

E) O zamanlar, içinde bulunduğum koşulları değerlendiremediğim için çok yakınımda olan mutluluğu göremez, onu çok uzaklarda arardım.

(1997-ÖSS)

 

3. Aşağıdakilerin hangisinde, yazara ilişkin açık­lamayla ayraç içinde verilen nitelik birbiriyle uyuşmamaktadır?

A) Dilin anlatım olanaklarının sınırlarını genişle­terek okurlarına yeni dünyaların kapılarını açar. (yaratıcı olma)

B) Olayları, insanları, hatta cansız varlıkları duy­gulu, renkli bir biçimde dile getirir, (anlatımsal etkileyicilik)

C) Her yaratısından sonra ara vermeden bir yeni­sini düşünür, (üretkenlik)

D) Anlattıklarına yönelik ipuçları vererek okurun düşünme ve düş gücünü kamçılar, (kişiliğini si­zlerine)

E) Yapıtlarında, okur yaşananlardan kesitler bu­lur, (gerçekleri yansıtma)

(ÖSS 2009)

 

4. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi, konuya bakış açısından öbür dördünden ayrıdır?

A) Allah kulunu kısmeti ile yaratır.

B) Baykuşun kısmeti ayağına gelir.

C) Her kaşığın kısmeti bir olmaz.

D) Kısmet gökten zembille inmez.

E) Kısmetinde ne varsa, kaşığında o çıkar.

(ÜSS 1979)

 

5. Sanatçı, her sergisinde yeni arayışların ve yeni düşüncelerin ürünü olan yapıtlara yer veriyordu.

Bu cümle, düşüncenin akışına göre, aşağıda­kilerden hangisiyle sürdürülebilir?

A) Yapıtlarında kendinden önceki sanatçıların deneyimlerine bağlı kalıyordu.

B) Yapıtlarını, izleyicilerin beğenisini göz önünde bulundurarak biçimlendiriyordu,

C) Yapıtlarında, denenmemişi deniyor, kendine özgü bir üslup yaratıyordu.

D) Son yaptığı tablolarla, daha önce yaptıkları arasında konusal bir ortaklık görülüyordu.

E) Yapıtlarında, herkeste aynı etkiyi ve düşün­ceyi uyandıran bir renk uyumu göze çarpı­yordu.

(ÖYS 1997)

 

6. (I) Gazetenin Ömrü bir gündür. (II) Ancak, kimi gazeteleri okuduktan sonra ya tümünü ya da bir bölümünü saklama gereği duyarsınız, fili) Orada anlatılanların, daha sonraki günlerde göz at­manızı gerektiren bir nitelik taşıdığını düşünürsünüz. (IV) Bu nitelik yazının oluşturuluş biçimiyle ilgilidir. (V) Yazıda söylenenler sizin düşüncelerinize uymasa bile onların tutarlı bir biçimde savunulduğunu görürsünüz. (VI) Yazının sizi çeken yönü de budur işte.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi­si kendinden önceki cümlede bildirilen işin gerekçesi durumundadır?

A) II.         B)lll.         C)İV.         D)V.         E) VI.

(ÖSS 1992)

 

7. “(I) Ankara’daki yoksul halka parasız ilaç dağıta­cak belediye eczanesi dün hizmete açılmıştır. (II) Açılış töreninde Belediye Başkanı, amacın, yoksul ve dar gelirli halka hizmet götürmek olduğunu belirtmiştir. (III) Bu eczane, Belediye Sağlık İşleri Müdürlüğüne bağlı olacaktır. (IV) Eczaneden yararlanmak isteyenlerin, mahalle muhtarından yoksulluk belgesi almaları gerek­mektedir. (V) Söz konusu belge ile belediye has­tanelerinin yazdığı reçetelerdeki ilaçlar hiçbir ücret alınmadan hastalara verilecektir,”

Yukarıdaki gazete haberinde numaralanmış cümlelerden hangisi, tek başına bir haber olarak verilebilir?

A) I           B) ll           C) III           D) IV           E) V

(ÖSS 1981)

 

8. Aşağıdaki sıralı cümlelerin hangisinde, ikinci cümle birincinin yorumudur?

A) Ayrıntıları iyi seçiyor, bunları ustaca kullanıyor,

B) İkide bir karşıma çıkıyor, sanki beni izliyor.

C)Bu gömleğin rengi hoşuma gitmedi, ötekini beğendim,

D) Onlara gülüp geçmek İstiyorum, olmuyor.

E) Koluma giriyor, başlıyor konuşmaya.

(ÖYS 1993)

 

9. Sen güle güle git, ……..; ben ona çok iyi bakarım.

Bu sözlerin, anlamca en uygun biçimde tamamlanabilmesi için, boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) bir dediğini iki etme

B) başını boş bırakma

C) ne hali varsa görsün

D) gözün arkada kalmasın

E) başının çaresine baksın

(ÖSS 1990)

 

10. Bunca yıllık deneyim sonunda ben de öğrendim ki herhangi bir olay karşısında umutsuzluğa düşüp de kendini bırakmayan, güçlüklere teslim ol­mayan kişi, onları göğüsleyebilir ve çoğu zaman da hepsinin üstesinden gelebilir.

Bu cümlede söylenenleri bütünüyle İçeren yargı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Zorluklar karşısında kolay kolay pes etmemek insanı başarıya götürür.

B) Geleceğe olan inanç, umutsuzluğa kapılmayı önler.

C) Güçlükler, insana yaşama deneyimi kazandırır.

D) Umutsuzluk, insanın direnme gücünü yok eder.

E) Zorluklarla ancak deneyimli insanlar savaşa­bilir,

(ÖSS 1990) 

11. “Sütle giren huy, canla çıkar” atasö­zünde savunulan görüş, aşağıdakilerden hangisine karşıttır?

A) Alışkanlıkların sürekliliğine

B) İnsanoğlunun değişmezliğine

C) Eğitimin değiştirme gücüne

D) Huylunun huyundan vazgeçmezliğine

E) İlk yaşların, kişiliğin oluşumundaki önemine

(ÜSS 1975)

 

12. (I) Günlerden bir gün benim gibi çalışan bayan­ların katılacağı bir dağcılık macerası yaşamaya karar verdim. (II) Sabahtan akşama değin işye­rinde yorulan, ev işleriyle gününü tamamlayan kadınlar, boş zamanlarında bile, ev – iş ikilemin­den kurtulamamaktadır. (III) Neden onlar da bir günlerini yalnızca kendilerine ayırıp dağa, do­ğaya gitmesinler? (IV) Bu düşünceyle, her türlü sorununu dağın eteklerinde bırakmaya razı ola­cak gönüllüler aramaya koyuldum. (V) Şaşılacak kadar kısa bir sürede, oldukça kalabalık bir grup oluşturdum.

Bu sözleri söyleyen kişinin sözünü ettiği et­kinliği düzenlemesine yol açan durum numa­ralanmış cümlelerin hangisinde belirtilmiştir?

A) I.          B)ll.         C)lll.          D) IV          E) V

(ÖYS 1997)

 

13. (I) Bu kitap, otuz beş yılın bir hesaplaşması niteli­ğini taşıyor. (II) Bir solukta okunabilir türdeki kitap­ların ilginç bir örneğini oluşturuyor. (III) Ne var ki yazarın, genellikle sevdiğim dilini daha doğrusu dili kullanım özelliklerini bu kitapta bulamadım. (IV) Bu durumun, onun yapıtı ivedilikle kaleme alıp hemen okur önüne çıkarma zorunluluğundan kaynaklandığına inanıyorum, (V) Çünkü bu sanatçımız, böylesine hareketli olayları daha çarpıcı, daha büyüleyici bir anlatımla dile getire­bilecek güçte bir yazardır.

Yukarıdaki numaralı cümlelerin birinde, söz konusu kitabın bir eksikliğinden, ötekinde de bunun nedeninden söz edilmektedir. Bu cüm­leler aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A) I. ve II.             B) I. ve IV.           C) II. ve III.

D) III. ve IV          E) IV ve V

(ÖYS 1995)

 

14. “……. bir yana ………. hatta ………bile yoktu.”

Yukarıda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler­den hangisi sırasıyla getirilirse anlamlı bir cümle elde edilir?

A) gaz lambamız – mumumuz – elektrik

B) mumumuz – elektrik – gaz lambamız

C) elektrik – mumumuz – gaz lambamız

D) gaz lambamız – elektrik – mumumuz

E) elektrik – gaz lambamız – mumumuz

(ÖSS 1981)

 

15. (I) Roman yazarken konuşmalara yer vermek çoğunlukla kaçınılmazdır. (II) Hatta salt konuş­malardan oluşan romanlar bile vardır. (III) Bu ro­manlarda herhalde amaç, tip yaratmaktır. (IV) iki satırlık bir konuşma, bir karakteri on sayfalık bir betimlemeden daha başarılı bir biçimde çizebilir. (V) Bunun başarılı örneklerine M. Ş. Esendal’ın Ayaşlı ve Kiracıları adlı yapıtında rastlıyoruz.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde “karşılaştırma” yapılmıştır?

A)I.        B)ll.        C)III.        D) IV.        E)       V.

(ÖSS 2001)

 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

CEVAPLAR

1.C 6.B 11.C
2.E 7.A 12.B
3.D 8.B 13.D
4.D 9.D 14.E
5.C 10.A 15.D

 

]]>