Edebiyatımızdaki başlıca makale yazarları şunlardır: Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami, Hüseyin Cahit Yalçın, Ziya Gökalp, Fuat Köprülü, Süleyman Nazif, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Falih Rıfkı Atay, Ahmet Hamdi Tanpınar…
Makale, edebiyatımıza Tanzimat Döneminde gazeteyle birlikte girmiştir Makale türünün doğması ve yaygınlaşması gazete sayesinde olmuştur.
Türk edebiyatındaki ilk makale, Şinasi’nin “Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi”dir. Bu makalede Şinasi; gazetenin önemini, yazı dilinin yeninden düzenlenmesi gerektiğini ve halkın anlayabileceği bir düzeyde olması gerektiğini vurgulamıştır.
Daha sonra Namık Kemal, Ziya Paşa, Recaizade Mahmut Ekrem ve diğer Tanzimat sanatçıları da sanat ve edebiyatla ilgili çeşitli makaleler yazmışlardır.
Namık Kemal, 1876’daTasvir-i Efkâr da yayımladığı “Lisan-ı Osmani’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şâmildir” adlı makalesinde edebiyatın gerçek sorunlarını ilk kez dile getirmiştir. Namık Kemal bu makalede; yazı dilinin anlaşılır olması gerektiği, konuşma diline yaklaştırılması gerektiği, divan edebiyatının somut gerçekleri yansıtmadığı gibi konular üzerinde durmuştur.
Ziya Paşa, 1868’de “Hürriyet” gazetesinde yayımlanan “Şiir ve İnşa” adlı makalesinde; ulusal değerlerimizi yansıtan halk edebiyatının örnek alınması gerektiğini dile getirir ve yapıtların, halkın anlayabileceği bir dille ortaya konması gerektiğini vurgular.
]]>Bilim, sanat, kültür, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısına makale denir.
Makale, herhangi bir konuda bir düşünceyi, bilgiyi savunmak ve kanıtlamak amacıyla yazılır. Sanat, kültür, spor, tarih, bilim, felsefe, siyaset, din gibi konularda yazılabilir. Üzerinde durulan konu bilimsel bir yaklaşımla derinlemesine incelenir. Nesnel anlatım ağırlıkta olduğu için kişisel yargılardan uzak durulur. Bilgi ve düşünceleri başkalarına aktarmak amaçlandığı için ağırbaşlı, kolay anlaşılır, yalın, pürüzsüz ve sağlam bir dil kullanılır. Makalede amaç, bir konuda bilgi vermek, bir düşünce ya da konuya açıklık getirmek, yeni bir görüşü kanıtlarıyla
birlikte ileri sürmektir. Öne sürülen düşünceyi kanıtlamak için bilimsel belgelerden, anket sonuçlarından, istatistik verilerinden vb. yararlanılır. Bunun için sağlam, güçlü kanıtlar gösterilmesi gerekir.
Öğretici, bilgilendirici bir düşünce yazısı olduğu için makalede daha çok açıklayıcı, örneklendirici, tanık gösterici anlatım türlerinden yararlanılır. Temeli düşünceye dayanan makale daha çok, gazete ve dergilerde yayınlanır. Hatta makale, edebiyatımıza gazeteyle girmiş bir türdür. Şinasi‘nin yazdığı “Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi” edebiyatımızdaki ilk makaledir.
Makale Türleri
a. Gazete makaleleri: Sosyal, siyasi ve toplumsal sorunlar gibi günlük olaylarla ilgili olduğu için bu tür makalelerde uzmanlık aranmaz. Konu ile ilgili bilgisi olan herkes yazabilir. Sade, akıcı, samimi bir dil kullanılır.
b. Dergi makaleleri: Bu tür makalelerin konusunu akademik konular oluşturur. Bu tür makaleleri yazmak için o konuda uzman olmak gerekir. Bu makalelerde daha bilimsel ve terimlerle yüklü bir anlatım görülür.
]]>