Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
mecazı mürsel nedir – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Tue, 13 Apr 2021 19:20:43 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png mecazı mürsel nedir – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Mecazı Mürsel Nedir,Ad Aktarması, Özellikleri, Çeşitleri,Örnekleri https://dersimizedebiyat.org/mecazi-mursel-nedirad-aktarmasi-ozellikleri-cesitleriornekleri.html Wed, 31 Oct 2018 18:00:46 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119244 Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması)

Benzetme amacı güdülmeden bir sözün başka bir söz yerine kullanılmasıdır.

Bir sözün mecaz-ı mürsel örneği olabilmesi için:

• Benzetme amacı olmamalı,

• Bir söz, başka bir söz yerine kullanılmalı,

• Sözcük, gerçek anlamı dışında kullanılmalı,

• Sözcük, aralarındaki bir ilgi nedeniyle başka bir sözcük yerine kullanılmış olmalıdır.

 

Mecaz-ı mürsel sebebi olan bu ilgilerden başlıcaları şunlardır:

 

Parça – Bütün İlişkisi

Varlığın parçası söylenip bütünü ya da bütünü söylenip parçası kastedilir:

 

– Vapur Kadıköy’e yanaştı.

(Kadıköy söylenip Kadıköy iskelesi kastediliyor.)

 

– İki göz bizi süzüyordu.

(Göz söylenmiş, insan anlatılmış.)

 

– Yaşlı adam sigarasını yaktı.

(Sigaranın bütününü değil ucunu yaktığı anlatılıyor.)

 

İç – Dış İlişkisi

Varlığın içindeki söylenip dışındaki ya da dışındaki söylenip içindeki kastedilir.

 

– Hava soğudu; sobayı yak.

(Sobanın değil, sobanın içindekilerinin yakılması isteniyor.)

 

– Ayağını çıkar da içeri gir.

(Ayağın kendisi değil, dışındaki ayakkabı anlatılıyor.)

 

Sanatçı – Eser İlişkisi

Genellikle yazar adı söylenip eserleri kastedilir.

 

– Ömer Seyfettin’i bir solukta okumuş.

(Ömer Seyfettin, hikâyeleri yerine kullanılmıştır.)

 

– Ben Mozart’ı da dinlerim, dedi.

(Mozart; eserleri, besteleri yerine kullanılmıştır.)

 

Neden – Sonuç İlişkisi:

Kimi kullanımlarda neden söylenip sonuç kastedilir:

– Tarlalara bereket yağdı.

(Yağan bereket değil, bereketi sağlayan, bereketin nedeni yağmurdur.)

 

– Çocukların gözyaşına hiç dayanamam.

(Gözyaşlarının nedeni ağlamadır.)

 

Yer – İnsan ilişkisi:

Kimi kullanımlarda yer adı söylenip o yerde yaşayan insanlar kastedilir.

 

– Bu yıl Ankara susuz kalmadı.

(Ankara değil, Ankara’da yaşayan insanlar anlatılıyor.)

 

– Geç kalıp evi merakta bırakma!

(Ev değil evde bulunanlar anlatılıyor.)

 

Yön – Ülke, Bölge İnsan İlişkisi:

Kimi kullanımlarda yön belirtilip o yönle ilgili ülkeler, bölgeler ya da insanlar kastedilir.

 

– Batı, Kosova’da olanlara da duyarsız.

(Batı sözcüğü Batılı ülkeler ve insanlar yerine kullanılmıştır.)

Soyut – Somut İlişkisi:

Soyut bir kavram söylenerek somut bir varlık kastedilir.

– Bu parayla beş canı besliyorum.

(Can sözcüğü, evdeki insanlar yerine kullanılmıştır.)

 

]]>
Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması) Söz Sanatı Nedir, Örnekleri,Hakkında Bilgi https://dersimizedebiyat.org/mecaz-i-mursel-ad-aktarmasi-soz-sanati-nedir-orneklerihakkinda-bilgi.html Fri, 17 Jan 2014 19:44:13 +0000 http://www.edebisanatlar.gen.tr/?p=72 Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması) Söz Sanatı Nedir, Örnekleri, Hakkında Bilgi

Bir sözün benzetme amacı olmadan, başka bir söz yerine kullanılmasıdır. Düz değişmecede, eğretilemede olduğu gibi bir söz başka bir söz yerine kullanılır; ancak söylenen ile kastedilen arasında benzerlik ilişkisi yoktur.

Mecaz-ı mürsel şu biçimlerde yapılabilir:
a) Sanatçı söylenir, yapıtı kastedilir.

*Sezen Aksu’yu dinlemekten hoşlanırım.
*Bugünlerde sürekli Orhan Pamuk’u okuyorum.
b) İç söylenir, dışı kastedilir ya da dış söylenir içi kastedilir.

*İki tabak yedim, bir bardak içtim.
*Üşürsün, sırtını çıkar.
c) Parça söylenir, bütün kastedilir ya da bütün söylenir parçası kastedilir.
*Seyirci, stadyumu doldurdu.
*Genç kız, eline oje sürüyor.
*Yelken, rüzgârın önünde dans ederek ilerliyordu.
*Film beyazperdede gösterime girdi.
d) Eşya söylenir, insan kastedilir.
*Basınımızın etkili kalemlerindendir.
*Önlükler, ilkokulun bahçesine sevinç İçindeydi.

e) Yer söylenir, insan kastedilir:
*Bizim köy çok dedikoducu.
*Sınıf, dışarı çıktı.

]]>
Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması), Mecaz-ı Mürsel Nedir,Özellikleri,Örnekleri https://dersimizedebiyat.org/mecaz-i-mursel-ad-aktarmasi-mecaz-i-mursel-nedirozellikleriornekleri.html Sat, 11 Jan 2014 20:11:34 +0000 http://www.edebisanatlar.gen.tr/?p=25 MECAZ-I MÜRSEL (DÜZDEĞİŞMECE / AD AKTARMASI)
  • Benzetme amacı olmaksızın bir sözün, başka bir sözün yerine kullanılmasına mecaz-ı mürsel denir.
  • Mecaz-ı mürsele düz değişmece de denmektedir.
  • Bu söz sanatında iki sözcük arasında parça – bütün, genel -özel, iç – dış, yazar – eser ya da başka bir çağrışım ilişkisi bulunur. Burada iki sözcük arasında herhangi bir yönden benzerlik ilişkisi söz konusu değildir.

“Sınıf, yeni öğretmeni merakla bekliyordu.”
cümlesinde “sınıf” sözcüğü ile ad aktarması yapılmıştır. Çünkü gerçekte sınıf, derslik, öğrencilerin ders gördüğü yerdir. Ama burada “sınıf” sözcüğü ile sınıfta ders gören öğrenciler anlatılmak istenmiştir. Dış – iç ilgisi ile sınıf söylenmiş, öğrenciler anlatılmak istenmiştir.

İç – Dış İlişkisi:
Mangal sönmeden sucukları getirin
(kömür ateşi)
 
Anne, çamaşır kazanı kaynadı, gel!
 
Üstünü çıkarıp yatağa uzandı.
 
Ne zamandır evde tencere kaynamıyor.
 
Bu depoyla Düzce’ye kadar gideriz.
 
Şofben yanıyordu.
 
Parça – Bütün İlişkisi:
Bu takıma iyi bir sol ayak lazım.
(futbolcu)
 
O zamanlar bu gazetede usta kalemler vardı.

Üniversitedeki kürsüsünde yıllarca çalıştı.

Motor gece karanlığında yükünü Bartın’a boşalttı.

Bu sahalarda nice altın ayaklar top koşturdu.
 
Soyut – Somut İlişkisi:
Bu kafayı değiştirmedikçe adam olamayız biz.
(düşünce)
 
Neden – Sonuç İlişkisi:
F- 16’lar gökten ölüm yağdırdı.
(bomba)

Hay mübarek! Bereket yağıyor bereket!

Bahar aylarında rahmet düşmezse ürün iyi olmaz.
 
Sanatçı – Yapıt İlişkisi:
Cemal Süreya elinden düşmüyor bugünlerde.
(kitapları)

Davetlilere piyanosuyla önce Çaykovski, sonra Mozart çaldı.

Şimdi de biraz Yunus Emre okuyalım mı?

 
Araç – Kullanıcı İlişkisi:
Sanatçımıza eşlik edecek değerli sazlarımızı sahneye davet ediyorum.
(saz sanatçıları)
 
Yer-Toplum İlişkisi:
Alanya bu mevsimde bile denizin tadını çıkarıyor.
(orada yaşayanlar)

Eve haber verip geleyim.

Batı ve Doğu , inanç ve felsefe yönünden hem birbirini etkilemiş hem birbirine uzak durmuştur.

Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır.

Yer – Kişi/Kurum İlişkisi:
Çankaya kararnameyi imzalamadı.
(Cumhurbaşkanı)
 
Nesne – Eklenti İlişkisi:
Telefonunuzu sekreterimize bırakın, biz sizi ararız.
(telefon numarası)
 
Varlık – Özellik İlişkisi:
Seyirciler sahadaki on birimizi çılgınca alkışlıyor.
(futbol takımımız)
 
MECAZ-I MÜRSEL ÖRNEKLERİ
Ülkeler ancak kalem ve kike ile varlıklarını sürdürebilir.
 
Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,
Tanbur! Cemil Bey çalıyor eski plakta
 
Ankara Kıbrıs konusunda temkinli davranıyor.
 
Dilerim Tanrıdan ki, sana açık kucaklar
Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun
Kan tükürsün adını candan anan dudaklar
Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun
 
Şanlı hikayesi binlerce erin
Sesi nabzım olmuş hengamelerin
Naklediyor yadını gelen geçene
Bu hayalde uyur Bursa her gece
 
Güç belâ bir bilet aldım gişeden
Yolculuk başladı Haydarpaşa’dan
 
Minareler bayramda, kubbeler arifede
Başlar birbirinden dik o dört taştan efede
Edirne’de bir sabah üçüncü şerefede
Sinan güzelliği döndürmüştü başını
 
Halit Ziya’yı okudun mu?
Güçlü kalemlerimizden birisi de Akif’tir.
Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor!
Sivas mandayı kabul etmedi.(Kongre üyeleri)
 
“Koparıp öpmek için, basacağı toprağı
Bütün şehir bekliyor onu dizler üstünde.”
 
“Sen bu otobüsle git, ben Bartın’a bineceğim.”
 
 “Koştu yokuş aşağı, rengi atmış bir şapka.”
 
“Depremden sonra Düzce geceyi sokakta geçirdi.”
 
“Marmara’da her yelken
 Uçar gibi neşeli.”
 

]]>