Soru 1 |
İleriyi gören, geriye bakmaz
Tuttuğu işi elden bırakmaz
Allah cömert ama ekmek bırakmaz
Oturup geçmişi konuşanlara
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
A) Didaktik şiir
B) Lirik şiir
C) Pastoral şiir
D) Epik şiir
E) Dramatik şiir
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 2 |
Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelirse
Onu yâd ellere açıcı olma
Bu dizeler aşağıdaki şiir türlerinden hangisine örnek gösterilebilir?
A) Lirik şiir
B) Satirik şiir
C) Epik şiir
D) Pastoral şiir
E) Didaktik şiir
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 3 |
Tarihin dilinden düşmez bu destan
Nehirler gazidir, dağlar kahraman
Her taşı bir yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir
Bu parça, duygu örgüsü yönünden aşağıdaki türlerden hangilerine en yakındır?
A) Didaktik - lirik
B) Lirik - pastoral
C) Pastoral - satirik
D) Epik - lirik
E) Epik – pastoral
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 4 |
Kurşunlarım yağmur gibi yağarken
Tütünlerim gökyüzünde dönerken
Yıkılası Bağdat seni döğerken
Şehitlere serdâr oldu, Genç Osman
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
A) Epik şiir
B) Satirik şiir
C) Pastoral şiir
D) Didaktik şiir
E) Dramatik şiir
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 5 |
Aşağıdakilerden hangisi klasik komedyanın özelliklerinden biri değildir?
A) Konular çağdaş toplumdan ve günlük hayattan alınır.
B) Üç birlik kuralına uyulur.
C) Kahramanlar soylu ve seçkin kişilerden seçilir.
D) Üslupta her türlü kaba sözlere ve şakalara yer verilebilir.
E) İnsanları güldürmenin yanında düşündürmek de amaçlanır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 6 |
Ne zaman seni düşünsem, yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur, güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar, sabah perdeleri
Bu dizeler aşağıdaki şiir türlerinden hangisine örnek gösterilebilir?
A) Satirik şiir
B) Epik şiir
C) Lirik şiir
D) Pastoral şiir
E) Didaktik şiir
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 7 |
Aşağıdaki beyitlerden hangisi satirik şiirin özelliklerini taşımaktadır?
A) Ben bu gurbet ile düştüm düşeli
Her gün biraz daha süzülmekteyim
B) Cuma gün kalkardım, pazar gün yatsam
Dokuzu yiterdi on keçi gütsem
C) Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski yeni
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini
D) Kaman civarına bahar gelince
Yıkılır ovadan yörük çadırları
E) Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 8 |
Aşağıdaki dizelerden hangisi farklı bir şiir türünün örneği olabilir?
A) Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
B) Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
C) Sakın bir söz söyleme, yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur, sana göz koyan olur
D) Yeni mektup aldım gül yüzlü yârdan
Gözletme yolları gel deyi yazmış
E) Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı, o gün dev gibi bir orduyu yendik
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 9 |
Kırlarda sakin bir hayat nice güzelliklerle
Çobanlarla, kuzularla, kuşlarla, böceklerle
Serin pınar başları, koyu ağaç gölgeleri
Dağlarda keklik sesleri, çoban türküleri
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine yönelik nitelikler ağır basmaktadır?
A) Didaktik
B) Lirik
C) Pastoral
D) Epik
E) Satirik
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 10 |
Aşağıda verilen sanatçı ve sanatçının eser verdiği tür eşlemelerinden hangisi yanlıştır?
Sanatçı Tür
A) Corneille Trajedi
B) Aiskhylos Komedi
C) Euripides Trajedi
D) Shakespeare Dram
E) Sophokles Trajedi
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 11 |
Tragedya ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Konular tarih ve mitolojiden alınır.
B) Öldürme, yaralama gibi olaylar seyircinin gözü önünde canlandırılmaz.
C) Üç birlik kuralına uyulma zorunluluğu yoktur.
D) İyi ve erdemli davranışlar yüceltilerek seyirciye ahlak dersi vermek amaçlanır.
E) Kahramanlar, soylu kimselerden veya mitolojideki tanrılar ve tanrıçalardan seçilir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 12 |
Aşağıdakilerin hangisi dramın özelliklerinden biri değildir?
A) Hem acıklı, hem de güldürücü olaylar, hayatta olduğu gibi, bir arada verilir.
B) Konular, tarihin herhangi bir devrinden ya da günlük hayattan alınabilir.
C) Oynanmak için değil, okunmak için yazılır.
D) Üç birlik kuralına uyulma zorunluluğu yoktur.
E) Çirkin sayılan olaylar, sahnede, seyircinin önünde gösterilebilir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 13 |
Aşağıdaki dizelerden hangisi epik şiirden alınmış olabilir?
A) Kuş tüyünden hafif geceler
Kalbim ümit içinde yüzer
B) Yurdumuz uçsuz bucaksız
Gökte yıldız kadar köylerimiz var
C) Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine
Kapılıp gidiyorum saçının tellerine
D) Ne güzel ellerin var incecik
Ne güzel saçların var sapsarı
E) Bir türkü söylenir siperlerde her sabah
Vurun Antepliler namus günüdür
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 14 |
Tut sevgiyi, at ateşe
Kardeş vursun, hep kardeşe
Bir kurşun da sık güneşe
Çöl olsun, yurt bitsin vah
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü bir nitelik vardır?
A) Lirik
B) Satirik
C) Epik
D) Dramatik
E) Pastoral
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 15 |
Aşağıdaki dizelerden hangisi pastoral şiir türüne örnek olabilir?
A) Tahsildar da çıkmış köyleri gezer
Elinde kamçısı fakiri ezer
B) Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
C) Şu dağlan kara duman bürüdü
Üç yüz atlı, beş yüz yayan yürüdü
D) Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
E) Çobandır köyün yamacında
Yayar davarı da çömelir
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 16 |
Bağlandı yollarım, kaldım çaresiz
Gayrı dünya bana aralandı, gel
Derildi dertlerim, artsız arasız
Üst üste dizildi, sıralandı gel
Bu dizeler aşağıdaki şiir türlerinden hangisine örnek gösterilebilir?
A) Satirik şiir
B) Epik şiir
C) Lirik şiir
D) Pastoral şiir
E) Didaktik şiir
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
|
Liste |
]]>
Soru 1 |
Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!...
Bu dizelerin konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anne sevgisi
B) Geçmişe yolculuk
C) Çocukluk özlemi
D) Yalnızlık korkusu
E) İnsanlardan kaçış
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 2 |
Oydu bir bakışta tanıdım onu
Kuşlar bakımından uçarı
Çocuk tutumuyla beklenmedik
Uzatmış ay aydınlık karanlığıma
Nerden uzatmışsa tenha boynunu
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yalın bir dille yazılmıştır.
B) Somutlamaya başvurulmuştur.
C) Herkesçe farklı yorumlanabilecek niteliktedir.
D) İmgelere dayalı bir anlatım içermektedir
E) Sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanılmıştır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 3 |
Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum
Herkesin derdinden pay isterken
Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi
Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Ses ve ritme önem verildiği
B) Kapalı bir anlatımının olduğu
C) Kendine özgü bir biçeminin olduğu
D) Duyulmadık yeni sözcükler kullanıldığı
E) Sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanıldığı
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 4 |
O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey
İncecik melankolisiymiş yalnızlığının
İntihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam
Caddelerinden ölümler aşkı pera'nın
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
B) İmgelere dayalı bir anlatım içermektedir.
C) Redife yer verilmiştir.
D) Soyut tamlamalar yapılmıştır.
E) Gerçekçi sanat anlayışına bağlılığı yansıtmaktadır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 5 |
Gitsem de her yerde biraz vardır
Hatırda zamansız bir plak
Bir otel kapısı, biraz istasyon
Vardır o seninle birlikte olmak
Buluşur çok uzaktan ellerimiz
Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Uyağa yer verilmiştir.
B) Kendine özgü bir biçemi vardır.
C) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
D) Seslenmelerden yararlanılmıştır.
E) İmgelere dayalı bir anlatım içermektedir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 6 |
Ak çiçekler domur domur göz verir
Sallandıkça birbirine söz verir
Gökler yere nenni çalar naz verir
Ala şafak söktü uyanın dağlar
İçerik ve biçim özellikleri dikkate alındığında bu dörtlüğün aşağıdaki şiir geleneklerinden hangisine özgü nitelikler taşıdığı söylenebilir?
A) Divan şiiri
B) Tekke şiiri
C) Halk şiiri
D) Batı şiiri
E) Garip şiiri
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 7 |
Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
Tanımadığın bir ülke gibi
İçinde yaşamadığın bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutluluğun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yoruma açık bir anlatımının olduğu
B) Ses ve ritme önem verildiği
C) Serbest ölçüyle yazıldığı
D) Yinelemelerden yararlanıldığı
E) Yerel söyleyişlerden yararlanıldığı
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 8 |
Şiirin, dil ve imge aracılığıyla gerçekliği yoğunlaştıran, en özlü ve en az söze indirgeyen bir anlatımı vardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede söylenene örnek gösterilemez?
A) Yürüyüşün gülüşün ömürdür senin
Sevda yazan gözlerin kömürdür senin
B) Memleket bir şarkıdır söylenir avaz dilde
Bülbül figan ederken göz kırpar, gözü gülde
C) Peşinden koşarken kazara görsen
Ürkek bir martıdır uçar gözlerin
D) Senin yüreğin bir kartal
Rüzgârımda uçan fırtınamda dolanan
E) Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 9 |
Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep
Kalır mı Mustafa Kemal'in Kağnısı bacım
Kocabaş'ın yerine koştu kendini Elifçik
Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden
Bu şiirdeki gerçeklik ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Gerçek bir olay fotoğraf gerçekliğiyle yansıtılmıştır.
B) Şair, gerçek bir olayı yeniden kurgulayarak anlatmıştır.
C) Hayali bir konuya gerçeklik izlenimi verilmeye çalışılmıştır.
D) Şairin gerçekliği ile asıl gerçeklik arasında hiçbir fark yoktur.
E) Sözcükler gerçek anlamlarına uygun olarak kullanılmıştır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 10 |
Bir de İstanbul'a geldim ki: bütün çarşı, pazar
Naradan çalkanıyor, öyle ya... Hürriyet var
Galeyan geldi mi, mantık savuşurmuş... doğru
Vardı aklından o gün her kimi gördümse zoru
Kimse farkında değil, anlaşılan, yaptığının
Kafalar tütsülü hülya ile, gözler kızgın
Bu dizelerden dönemin zihniyetiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Dinî kurallar toplum üzerinde son derece etkilidir.
B) Yöneticiler, halkın beklentilerini karşılamaktan uzaktır.
C) Halk, sağlanan özgürlük ortamını bilinçsizce kutlamaktadır.
D) Ekonomik sıkıntılar, toplumun her kesiminde etkili olmaktadır.
E) Toplumsal çatışmalar, yaşamın her anında kendini göstermektedir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 11 |
Mahallemizde
Senden başka ağaç olsaydı
Seni bu kadar sevmezdim
Fakat eğer sen
Bizimle beraber
Kaydırak oynamasını buseydin
Seni daha çok severdim
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kendine özgü bir biçemi vardır.
B) Düz yazıya yaklaşan bir havası vardır.
C) İnsana özgü nitelikler doğaya aktarılmıştır.
D) Uyak ve redif, ahengi sağlayan öğelerdendir.
E) Konuşma dilinin sıcaklığını yansıtan bir anlatımı vardır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 12 |
Ve böylece bu ömür, bu ömür her dakika,
Bir buz parçası gibi kendinden eriyecek.
Semada yıldızlardan, yerde kurtlardan başka,
Yaşayıp öldüğümü kimseler bilmeyecek!
Bu şiirin teması aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özlem
B) Pişmanlık
C) Ölüm kaygısı
D) Doğa sevgisi
E) Yaşama sevinci
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
]]>
Soru 1 |
I. Şiirde her satıra "dize (mısra)" denir.
II. İki dizeden oluşan ve bir bütünlük gösteren bölümlere "beyit" denir.
III. İkinin üstünde bütünlük oluşturan dizelere "bölüm, küme" denir.
IV. Dört dizeden oluşan kümeye "dörtlük" denir.
V. Dize sonlarında yinelenen aynı görev ve anlamdaki ek ya da sözcüklere "uyak" denir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 2 |
I. İz mi karanlıkların yüzünde pençe pençe
II. Bu kara lekeler gözlerin mi zamandan iri
III. Neden bu şarkılar bitiyor söyleyince
IV Adın dudaklarımda kara bir kan gibi
Yukarıdaki dizeler aşağıdakilerin hangisine göre sıralanırsa sarma kafiye örgüsü oluşur?
A) I. - III. - IV - II.
B) I. - II. - IV - III.
C) I. - III. - II. - IV
D) I. - II. - III. - IV
E) III. - IV - I. - II.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 3 |
Gökyüzünü çevir bana
Gezinsin tutkunun alevden dili
Uçarken çıkardığın o ses var ya
Bütün sözcüklerin özeti gibi
Bu dörtlüğün kafiyelenişi ve kafiye çeşidi aşağıdakilerin hangisidir?
A) ...............a B) ...............a
...............b ...............b
...............a ...............b
...............b ...............a
Yarım Tam
C) ...............a D) ...............a
...............b ...............a
...............a ...............a
...............b ...............b
Zengin Cinaslı
E) ...............a
...............a
...............a
...............a
Tunç
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 4 |
Biter, Kırşehir'in gülleri biter
Çağrışır dalında bülbüller öter
Ufacık güzeller hep yeni yeter
Güzelin kaşında keman görünür
Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
B) Redif vardır.
C) Yarım uyak kullanılmıştır.
D) Uyak örgüsü aaab şeklindedir.
E) Didaktik bir şiirden alınmıştır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 5 |
Aşağıdakilerin hangisinde redif vardır?
A) Baksan bir uzaklık var hangi yana
Hangi eşyaya dönsen boş bir ayna
B) Sen bizim köyleri görmedin ki hiç
Yolları toz, çamur, evleri kerpiç
C) Mor dağlara karargâhlar kurulur
Eteğinde bölük bölük durulur
D) Ebedî âşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler
E) Erkenden çağırır ya deniz, ya bahçe
Her yerde tükenmez kahkaha, eğlence
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 6 |
Anlatır özlemini bana derinden
Yanan alnınla, terleyen avuçların
Alevler taşarken gözbebeklerinden
Yakar değdiği yeri parmak uçların
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
B) Redif vardır.
C) Tunç uyak kullanılmıştır.
D) Düz uyakla yazılmıştır
E) Ulama vardır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 7 |
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında
Yekpare geniş bir ânın
Parçalanmış akışında
Bu dizelerde aşağıdakilerin hangisi yoktur?
A) Uyak
B) Redif
C) Ölçü
D) Ulama
E) Düz kafiye örgüsü
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 8 |
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam
Bu beyit aşağıdaki aruz kalıplarından hangisiyle yazılmıştır?
A) Fe i lâ tün / me fâ i lün / fe i lün
B) Fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lün
C) Mef û lü / me fâ î lü / fe û lün
D) Fe i lâ tün / fe i lâ lün / fe i lün
E) Mef û lü / fâ i lâ tü / me fâ î lü / fa i lün
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 9 |
Aşağıdakilerin hangisinde tam uyak yoktur?
A) Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere
B) Buruşmuş yüzlerde çakmak çakmak
Dudaklar kurudur, kirpikler ıslak
C) Aşk, o bir masalmış, yalanmış meğer
Seven bir kalp için sığınacak yer
D) Birden sarar her yerimi bir heyecan
Altın tozuna bulanır geçer zaman
E) Bütün sevgileri atıp içimden
Varlığımı yalnız ona verdim ben
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 10 |
Aruz ölçüsüyle yazılmış bir şiirdeki ölçüyü belirleyebilmek için şiiri oluşturan hecelerin (.) veya (-) işaretiyle gösterilmesine ve kalıplarının bulunmasına — denir.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) takti
B) ulama
C) kasr
D) med
E) imale
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 11 |
Aruz ölçüsünde, kapalı bir heceyi açık hâle getirmek için, son hecesi ünsüz bir harfle biten bir sözcüğün, kendinden sonra gelen ve ilk hecesi ünlü ile başlayan sözcüğe kendiliğinden bağlanarak okunmasına —- denir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) takti
B) ulama
C) kasr
D) med
E) imale
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 12 |
Aşağıdakilerin hangisinde sözcük hâlinde redif vardır?
A) Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç sakladı
Bir dakika araba yerinde durakladı
B) Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar
C) Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler
D) Ey garip çizgilerle dolu han duvarları
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları
E) Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi
Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 13 |
Varılırdı daha saydam günlere isteseler
İsteseler yalnızlık giremezdi evlere
Seni sevmek bir kırlangıç olacak bekleseler
Ve uçacak durmadan adaşız denizlere
Bu dörtlüğün uyak örgüsü aşağıdakilerin hangisidir?
A) Sarma uyak
B) Çapraz uyak
C) Düz uyak
D) Cinaslı uyak
E) Tunç uyak
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 14 |
Aruz ölçüsü ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Arap edebiyatında ortaya çıkmıştır.
B) Türk edebiyatına İranlılardan geçmiştir.
C) 7'li, 8'li, 11'li gibi kalıplarla yazılır.
D) Mısra sonlarındaki bütün heceler kapalı, yani uzun sayılır.
E) Hecelerin uzunluk-kısalık bakımından eşitliğine dayanır.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 15 |
Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama yoktur?
A) Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
B) Belki rüyalarındır bu taze açmış güller
C) Yazıyorum acıyla, yanlış yorumluyorlar
D) Seni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz
E) Diyemem istesem de, seni unuttum
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
]]>
Soru 1 |
Aşağıdaki beyitlerin hangisinde tunç uyak vardır?
A) Bilmezsin ovalar nasıldır bizde
Kağnılar yollarda, yoncalar dizde
B) Bir şey görürüm mezara benzer
Baktıkça alır, o yâra benzer
C) Kristal çiçekler açan fıskiye
Ayıklık saçar düş gören bahçeye
D) Açılmış çiçektir, her gülen dudak
Kılıfta tomurcuk, zor gülen dudak
E) Tütünsüz bacalar olmasın engel
Hangi doruktaysan artık in de gel
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 2 |
Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Her dizedeki hece sayısının eşitliğine dayanan ölçüye "hece ölçüsü" denir.
B) Hece ölçüsüyle yazılmış bir dizenin belli bölümlere ayrıldığı yerlere "durak" denir.
C) Dize sonlarında, görevleri aynı olan eklerin ya da anlamları aynı olan kelimelerin tekrarlanmasına "redif" denir.
D) Mısra sonlarında, anlamı farklı, yazılışı aynı sözcükler arasındaki ses benzerliğine "uyak" denir.
E) Uyağı oluşturan sözcüklerden birinin, diğer sözcüğün içinde tam olarak yer almasıyla oluşan uyak türüne "cinaslı uyak" denir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 3 |
Aşağıdaki beyitlerin hangisinde redif ve zengin kafiye vardır?
A) Durgunluğu var, baş koyacak diz geceler
Düş perdesidir, kavuşturan iz geceler
B) Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
C) Meydanda bütün oyuncular, belli konu
Son perde için bağlayabildim oyunu
D) Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli
E) Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 4 |
Çıkılmaz yokuş tırmanan sarmaşık
Sağar kuytulardan biçim, renk, ışık
Bu iki dizeden şiirin bütünü ile ilgili özelliklerden hangisi kesin olarak saptanabilir?
A) Yazıldığı dönem
B) Konusu
C) Kafiye düzeni
D) Ölçüsü
E) Nazım biçimi
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 5 |
(I) Kısa olan bazı hecelerin ölçüye uydurulması için uzun okunmasına "imale" denir. (II) Arapça ve Farsça sözcüklerdeki uzun heceyi, ölçünün gerektirdiği yerde kısa hece gibi okumaya "zihaf" denir. (III) İki kapalı hece arasında bir açık hece bulunması gerektiğinde sonu bir uzun ünlü ve bir ünsüzle biten birinci heceyi imaleden biraz daha uzun okumaya "med" denir. (IV) Uzun heceyi hafifletmeye, inceltmeye "kasr" denir. (V) Son hecesi ünsüz bir harfle biten bir sözcüğün, kendinden sonra gelen ve ilk hecesi ünlü olan sözcüğe kendiliğinden bağlanmasına ve iki sözcüğün tek sözcük gibi okunmasına "takti" denir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde aruz ölçüsüyle ilgili bir bilgi yanlışı yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 6 |
Aşağıdaki dizelerin hangisi 4+3 duraklı hece ölçüsüyle yazılmıştır?
A) Kız saçların örmezler
Seni bana vermezler
B) Sarı kavunu dildim
Çamura düştü sildim
C) Kahve Yemen'den gelir
Bülbül çemenden gelir
D) Gözlerin mavi mine
Vuruldum perçemine
E) Sağ derken sola düştüm
Açık bir kola düştüm
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 7 |
Aşağıdaki beyitlerin hangisinde cinaslı kafiye vardır?
A) Selâm benden eşe dosta
Karım yorgun, oğlum hasta
B) Bildir bana nerde, nerde Yarab
Kim attı beni bu derde Yarab
C) Eyvah ne yer ne yâr kaldı
Gönlüm dolu âh u zâr kaldı
D) Haydi git, yurduna erkenden var
Sonra de, benim bir sevdiğim var
E) Ak nergis açtıran bayır al gül de açtırır
Göz görmedik çiçekleri eylülde açtırır
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 8 |
Aşağıdaki beyitlerin hangisinde zengin kafiye vardır?
A) Gelmedi gün daha, çalmadı saat
Daha uçurmuyor beni bu kanat
B) Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
Kâğıtlarda yarım bırakılmış şiir
C) Geçen her saat her geçen saniye
Gök altun güğümdür coşan maviye
D) Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın
Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın;
E) Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 9 |
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak
Serpilen aydınlıkta dalların arasından
Yukarıdaki dizelerle,
I. büyülenmiş bir ceylan gibi
II. sessizlik dökülüyor
III. bakıyor zaman
IV. bir yerde yaprak yaprak
sözlerinin tümü kullanılarak sarma kafiye düzeninde anlamlı bir dörtlük kurulmak istenirse aşağıdaki kullanımlardan hangisi son iki dizeyi oluşturur?
A) II. ve IV.
I. ve III.
B) I. ve III.
II. ve IV.
C) IV. ve I.
III. ve II.
D) IV ve II.
III. ve I.
E) III. ve I.
II. ve IV.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 10 |
Elif'in kaşları çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye
Bu dörtlüğün uyak türü aşağıdakilerin hangisidir?
A) Yarım uyak
B) Tam uyak
C) Zengin uyak
D) Cinaslı uyak
E) Tunç uyak
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 11 |
Sıdk ile terk edelim her emeli, her hevesi
Kıralım hâil ise azmimize ten kafesi
İnledikçe eleminden vatanın her nefesi
Gelin imdada diyor bak, budur Allah sesi
Bu dörtlüğün kafiye örgüsü aşağıdakilerin hangisidir?
A) Çapraz kafiye
B) Sarma kafiye
C) Düz kafiye
D) Cinaslı kafiye
E) Tunç kafiye
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 12 |
Aşağıdakilerin hangisinde ek biçiminde redif vardır?
A) Toz toprak lâl kesilir ve durup onu dinler
Sarı, yeşil, pembe çiçekleriyle bahçeler
B) Ses verir ud telleri gibi ince ince
Yerin solukları duyulur yağmur deyince
C) Bir şiiri meşk ediyor gibi fasıl fasıl
Süzülür beyaz kelebekler gibi muttasıl
D) Hep bir mûsikî ritmiyle kulaklarda çağlar
Sanırsın gökler coşmuş da çemenlere ağlar
E) Ötelerin gülücükleri gibi damlalar
Dolaşır, ayrı düştüğü deryaları arar
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
Soru 13 |
I. Her şey özlem fısıldıyor durmadan
II. Kelebek kanadı, gül tomurcuğu
III. Sanki gönlüm acıların çocuğu
IV. Geçmiyor hiç bir gün, bağra vurmadan
Bu dizeler çapraz kafiye örgüsüne göre düzenlenmek istense aşağıdaki değişikliklerden hangisinin yapılması gerekir?
A) I. ve III. dizeler yer değiştirmelidir.
B) III. ve IV. dizeler yer değiştirmelidir.
C) II. ve III. dizeler yer değiştirmelidir.
D) I. ve IV dizeler yer değiştirmelidir.
E) II. ve IV dizeler yer değiştirmelidir.
A | |
B | |
C | |
D | |
E |
]]>
1.
Bağlandı yollarım, kaldım çaresiz
Gayrı dünya bana aralandı, gel
Derildi dertlerim, artsız arasız
Üst üste dizildi, sıralandı gel
Bu dizeler aşağıdaki şiir türlerinden hangisine örnek gösterilebilir?
A) Satirik şiir
B) Epik şiir
C) Lirik şiir
D) Pastoral şiir
E) Didaktik şiir
2. Aşağıda verilen sanatçı ve sanatçının eser verdiği tür eşlemelerinden hangisi yanlıştır?
Sanatçı Tür
A) Corneille Trajedi
B) Aiskhylos Komedi
C) Euripides Trajedi
D) Shakespeare Dram
E) Sophokles Trajedi
3. Aşağıdaki beyitlerden hangisi satirik şiirin özelliklerini taşımaktadır?
A) Ben bu gurbet ile düştüm düşeli
Her gün biraz daha süzülmekteyim
B) Cuma gün kalkardım, pazar gün yatsam
Dokuzu yiterdi on keçi gütsem
C) Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski yeni
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini
D) Kaman civarına bahar gelince
Yıkılır ovadan yörük çadırları
E) Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı
4.
Kurşunlarım yağmur gibi yağarken
Tütünlerim gökyüzünde dönerken
Yıkılası Bağdat seni döğerken
Şehitlere serdâr oldu, Genç Osman
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
A) Epik şiir
B) Satirik şiir
C) Pastoral şiir
D) Didaktik şiir
E) Dramatik şiir
5.
Tut sevgiyi, at ateşe
Kardeş vursun, hep kardeşe
Bir kurşun da sık güneşe
Çöl olsun, yurt bitsin vah
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü bir nitelik vardır?
A) Lirik
B) Satirik
C) Epik
D) Dramatik
E) Pastoral
6.
Ne zaman seni düşünsem, yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur, güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar, sabah perdeleri
Bu dizeler aşağıdaki şiir türlerinden hangisine örnek gösterilebilir?
A) Satirik şiir
B) Epik şiir
C) Lirik şiir
D) Pastoral şiir
E) Didaktik şiir
7. Aşağıdakilerin hangisi dramın özelliklerinden biri değildir?
A) Hem acıklı, hem de güldürücü olaylar, hayatta olduğu gibi, bir arada verilir.
B) Konular, tarihin herhangi bir devrinden ya da günlük hayattan alınabilir.
C) Oynanmak için değil, okunmak için yazılır.
D) Üç birlik kuralına uyulma zorunluluğu yoktur.
E) Çirkin sayılan olaylar, sahnede, seyircinin önünde gösterilebilir.
8. Aşağıdaki dizelerden hangisi epik şiirden alınmış olabilir?
A) Kuş tüyünden hafif geceler
Kalbim ümit içinde yüzer
B) Yurdumuz uçsuz bucaksız
Gökte yıldız kadar köylerimiz var
C) Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine
Kapılıp gidiyorum saçının tellerine
D) Ne güzel ellerin var incecik
Ne güzel saçların var sapsarı
E) Bir türkü söylenir siperlerde her sabah
Vurun Antepliler namus günüdür
9.
Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelirse
Onu yâd ellere açıcı olma
Bu dizeler aşağıdaki şiir türlerinden hangisine örnek gösterilebilir?
A) Lirik şiir
B) Satirik şiir
C) Epik şiir
D) Pastoral şiir
E) Didaktik şiir
10. Aşağıdaki dizelerden hangisi pastoral şiir türüne örnek olabilir?
A) Tahsildar da çıkmış köyleri gezer
Elinde kamçısı fakiri ezer
B) Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
C) Şu dağlan kara duman bürüdü
Üç yüz atlı, beş yüz yayan yürüdü
D) Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
E) Çobandır köyün yamacında
Yayar davarı da çömelir
11.
Tarihin dilinden düşmez bu destan
Nehirler gazidir, dağlar kahraman
Her taşı bir yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir
Bu parça, duygu örgüsü yönünden aşağıdaki türlerden hangilerine en yakındır?
A) Didaktik – lirik
B) Lirik – pastoral
C) Pastoral – satirik
D) Epik – lirik
E) Epik – pastoral
12. Aşağıdaki dizelerden hangisi farklı bir şiir türünün örneği olabilir?
A) Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
B) Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
C) Sakın bir söz söyleme, yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur, sana göz koyan olur
D) Yeni mektup aldım gül yüzlü yârdan
Gözletme yolları gel deyi yazmış
E) Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı, o gün dev gibi bir orduyu yendik
13. Aşağıdakilerden hangisi klasik komedyanın özelliklerinden biri değildir?
A) Konular çağdaş toplumdan ve günlük hayattan alınır.
B) Üç birlik kuralına uyulur.
C) Kahramanlar soylu ve seçkin kişilerden seçilir.
D) Üslupta her türlü kaba sözlere ve şakalara yer verilebilir.
E) İnsanları güldürmenin yanında düşündürmek de amaçlanır.
14.
İleriyi gören, geriye bakmaz
Tuttuğu işi elden bırakmaz
Allah cömert ama ekmek bırakmaz
Oturup geçmişi konuşanlara
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
A) Didaktik şiir
B) Lirik şiir
C) Pastoral şiir
D) Epik şiir
E) Dramatik şiir
15. Kırlarda sakin bir hayat nice güzelliklerle
Çobanlarla, kuzularla, kuşlarla, böceklerle
Serin pınar başları, koyu ağaç gölgeleri
Dağlarda keklik sesleri, çoban türküleri
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine yönelik nitelikler ağır basmaktadır?
A) Didaktik
B) Lirik
C) Pastoral
D) Epik
E) Satirik
16. Tragedya ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Konular tarih ve mitolojiden alınır.
B) Öldürme, yaralama gibi olaylar seyircinin gözü önünde canlandırılmaz.
C) Üç birlik kuralına uyulma zorunluluğu yoktur.
D) İyi ve erdemli davranışlar yüceltilerek seyirciye ahlak dersi vermek amaçlanır.
E) Kahramanlar, soylu kimselerden veya mitolojideki tanrılar ve tanrıçalardan seçilir.
CEVAPLAR
|
1-C |
9-E |
|
2-B |
10-E |
|
3-B |
11-D |
|
4-A |
12-E |
|
5-B |
13-C |
|
6-C |
14-A |
|
7-C |
15-C |
|
8-E |
16-C |
]]>
1.
Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum
Herkesin derdinden pay isterken
Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi
Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Ses ve ritme önem verildiği
B) Kapalı bir anlatımının olduğu
C) Kendine özgü bir biçeminin olduğu
D) Duyulmadık yeni sözcükler kullanıldığı
E) Sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanıldığı
2.
Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
Tanımadığın bir ülke gibi
İçinde yaşamadığın bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutluluğun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yoruma açık bir anlatımının olduğu
B) Ses ve ritme önem verildiği
C) Serbest ölçüyle yazıldığı
D) Yinelemelerden yararlanıldığı
E) Yerel söyleyişlerden yararlanıldığı
3.
Gitsem de her yerde biraz vardır
Hatırda zamansız bir plak
Bir otel kapısı, biraz istasyon
Vardır o seninle birlikte olmak
Buluşur çok uzaktan ellerimiz
Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Uyağa yer verilmiştir.
B) Kendine özgü bir biçemi vardır.
C) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
D) Seslenmelerden yararlanılmıştır.
E) İmgelere dayalı bir anlatım içermektedir.
4.
Oydu bir bakışta tanıdım onu
Kuşlar bakımından uçarı
Çocuk tutumuyla beklenmedik
Uzatmış ay aydınlık karanlığıma
Nerden uzatmışsa tenha boynunu
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yalın bir dille yazılmıştır.
B) Somutlamaya başvurulmuştur.
C) Herkesçe farklı yorumlanabilecek niteliktedir.
D) İmgelere dayalı bir anlatım içermektedir
E) Sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanılmıştır.
5.
O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey
İncecik melankolisiymiş yalnızlığının
İntihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam
Caddelerinden ölümler aşkı pera’nın
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
B) İmgelere dayalı bir anlatım içermektedir.
C) Redife yer verilmiştir.
D) Soyut tamlamalar yapılmıştır.
E) Gerçekçi sanat anlayışına bağlılığı yansıtmaktadır.
6.
Mahallemizde
Senden başka ağaç olsaydı
Seni bu kadar sevmezdim
Fakat eğer sen
Bizimle beraber
Kaydırak oynamasını buseydin
Seni daha çok severdim
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kendine özgü bir biçemi vardır.
B) Düz yazıya yaklaşan bir havası vardır.
C) İnsana özgü nitelikler doğaya aktarılmıştır.
D) Uyak ve redif, ahengi sağlayan öğelerdendir.
E) Konuşma dilinin sıcaklığını yansıtan bir anlatımı vardır.
7.
Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!…
Bu dizelerin konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anne sevgisi
B) Geçmişe yolculuk
C) Çocukluk özlemi
D) Yalnızlık korkusu
E) İnsanlardan kaçış
8. Bir de İstanbul’a geldim ki: bütün çarşı, pazar
Naradan çalkanıyor, öyle ya… Hürriyet var
Galeyan geldi mi, mantık savuşurmuş… doğru
Vardı aklından o gün her kimi gördümse zoru
Kimse farkında değil, anlaşılan, yaptığının
Kafalar tütsülü hülya ile, gözler kızgın
Bu dizelerden dönemin zihniyetiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Dinî kurallar toplum üzerinde son derece etkilidir.
B) Yöneticiler, halkın beklentilerini karşılamaktan uzaktır.
C) Halk, sağlanan özgürlük ortamını bilinçsizce kutlamaktadır.
D) Ekonomik sıkıntılar, toplumun her kesiminde etkili olmaktadır.
E) Toplumsal çatışmalar, yaşamın her anında kendini göstermektedir.
9. Ve böylece bu ömür, bu ömür her dakika,
Bir buz parçası gibi kendinden eriyecek.
Semada yıldızlardan, yerde kurtlardan başka,
Yaşayıp öldüğümü kimseler bilmeyecek!
Bu şiirin teması aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özlem
B) Pişmanlık
C) Ölüm kaygısı
D) Doğa sevgisi
E) Yaşama sevinci
10.
Ak çiçekler domur domur göz verir
Sallandıkça birbirine söz verir
Gökler yere nenni çalar naz verir
Ala şafak söktü uyanın dağlar
İçerik ve biçim özellikleri dikkate alındığında bu dörtlüğün aşağıdaki şiir geleneklerinden hangisine özgü nitelikler taşıdığı söylenebilir?
A) Divan şiiri
B) Tekke şiiri
C) Halk şiiri
D) Batı şiiri
E) Garip şiiri
11.
Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep
Kalır mı Mustafa Kemal’in Kağnısı bacım
Kocabaş’ın yerine koştu kendini Elifçik
Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden
Bu şiirdeki gerçeklik ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Gerçek bir olay fotoğraf gerçekliğiyle yansıtılmıştır.
B) Şair, gerçek bir olayı yeniden kurgulayarak anlatmıştır.
C) Hayali bir konuya gerçeklik izlenimi verilmeye çalışılmıştır.
D) Şairin gerçekliği ile asıl gerçeklik arasında hiçbir fark yoktur.
E) Sözcükler gerçek anlamlarına uygun olarak kullanılmıştır.
12. Şiirin, dil ve imge aracılığıyla gerçekliği yoğunlaştıran, en özlü ve en az söze indirgeyen bir anlatımı vardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede söylenene örnek gösterilemez?
A) Yürüyüşün gülüşün ömürdür senin
Sevda yazan gözlerin kömürdür senin
B) Memleket bir şarkıdır söylenir avaz dilde
Bülbül figan ederken göz kırpar, gözü gülde
C) Peşinden koşarken kazara görsen
Ürkek bir martıdır uçar gözlerin
D) Senin yüreğin bir kartal
Rüzgârımda uçan fırtınamda dolanan
E) Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm
CEVAPLAR
|
1-D |
7-A |
|
2-E |
8-C |
|
3-D |
9-C |
|
4-B |
10-C |
|
5-E |
11-B |
|
6-D |
12-E |
]]>
1.
Biter, Kırşehir’in gülleri biter
Çağrışır dalında bülbüller öter
Ufacık güzeller hep yeni yeter
Güzelin kaşında keman görünür
Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
B) Redif vardır.
C) Yarım uyak kullanılmıştır.
D) Uyak örgüsü aaab şeklindedir.
E) Didaktik bir şiirden alınmıştır.
2.
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında
Yekpare geniş bir ânın
Parçalanmış akışında
Bu dizelerde aşağıdakilerin hangisi yoktur?
A) Uyak
B) Redif
C) Ölçü
D) Ulama
E) Düz kafiye örgüsü
3.
Anlatır özlemini bana derinden
Yanan alnınla, terleyen avuçların
Alevler taşarken gözbebeklerinden
Yakar değdiği yeri parmak uçların
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
B) Redif vardır.
C) Tunç uyak kullanılmıştır.
D) Düz uyakla yazılmıştır
E) Ulama vardır.
4.
Varılırdı daha saydam günlere isteseler
İsteseler yalnızlık giremezdi evlere
Seni sevmek bir kırlangıç olacak bekleseler
Ve uçacak durmadan adaşız denizlere
Bu dörtlüğün uyak örgüsü aşağıdakilerin hangisidir?
A) Sarma uyak
B) Çapraz uyak
C) Düz uyak
D) Cinaslı uyak
E) Tunç uyak
5. Aruz ölçüsünde, kapalı bir heceyi açık hâle getirmek için, son hecesi ünsüz bir harfle biten bir sözcüğün, kendinden sonra gelen ve ilk hecesi ünlü ile başlayan sözcüğe kendiliğinden bağlanarak okunmasına —- denir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) takti
B) ulama
C) kasr
D) med
E) imale
6. Aşağıdakilerin hangisinde redif vardır?
A) Baksan bir uzaklık var hangi yana
Hangi eşyaya dönsen boş bir ayna
B) Sen bizim köyleri görmedin ki hiç
Yolları toz, çamur, evleri kerpiç
C) Mor dağlara karargâhlar kurulur
Eteğinde bölük bölük durulur
D) Ebedî âşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler
E) Erkenden çağırır ya deniz, ya bahçe
Her yerde tükenmez kahkaha, eğlence
7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama yoktur?
A) Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
B) Belki rüyalarındır bu taze açmış güller
C) Yazıyorum acıyla, yanlış yorumluyorlar
D) Seni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz
E) Diyemem istesem de, seni unuttum
8. Aruz ölçüsü ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Arap edebiyatında ortaya çıkmıştır.
B) Türk edebiyatına İranlılardan geçmiştir.
C) 7’li, 8’li, 11’li gibi kalıplarla yazılır.
D) Mısra sonlarındaki bütün heceler kapalı, yani uzun sayılır.
E) Hecelerin uzunluk-kısalık bakımından eşitliğine dayanır.
9.
I. Şiirde her satıra “dize (mısra)” denir.
II. İki dizeden oluşan ve bir bütünlük gösteren bölümlere “beyit” denir.
III. İkinin üstünde bütünlük oluşturan dizelere “bölüm, küme” denir.
IV. Dört dizeden oluşan kümeye “dörtlük” denir.
V. Dize sonlarında yinelenen aynı görev ve anlamdaki ek ya da sözcüklere “uyak” denir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
10. Gökyüzünü çevir bana
Gezinsin tutkunun alevden dili
Uçarken çıkardığın o ses var ya
Bütün sözcüklerin özeti gibi
Bu dörtlüğün kafiyelenişi ve kafiye çeşidi aşağıdakilerin hangisidir?
A) ……………a B) ……………a
……………b ……………b
……………a ……………b
……………b ……………a
Yarım Tam
C) ……………a D) ……………a
……………b ……………a
……………a ……………a
……………b ……………b
Zengin Cinaslı
E) ……………a
……………a
……………a
……………a
Tunç
11. Aşağıdakilerin hangisinde tam uyak yoktur?
A) Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere
B) Buruşmuş yüzlerde çakmak çakmak
Dudaklar kurudur, kirpikler ıslak
C) Aşk, o bir masalmış, yalanmış meğer
Seven bir kalp için sığınacak yer
D) Birden sarar her yerimi bir heyecan
Altın tozuna bulanır geçer zaman
E) Bütün sevgileri atıp içimden
Varlığımı yalnız ona verdim ben
12. Aşağıdakilerin hangisinde sözcük hâlinde redif vardır?
A) Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç sakladı
Bir dakika araba yerinde durakladı
B) Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar
C) Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler
D) Ey garip çizgilerle dolu han duvarları
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları
E) Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi
Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi
13. Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam
Bu beyit aşağıdaki aruz kalıplarından hangisiyle yazılmıştır?
A) Fe i lâ tün / me fâ i lün / fe i lün
B) Fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lün
C) Mef û lü / me fâ î lü / fe û lün
D) Fe i lâ tün / fe i lâ lün / fe i lün
E) Mef û lü / fâ i lâ tü / me fâ î lü / fa i lün
14. Aruz ölçüsüyle yazılmış bir şiirdeki ölçüyü belirleyebilmek için şiiri oluşturan hecelerin (.) veya (-) işaretiyle gösterilmesine ve kalıplarının bulunmasına — denir.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) takti
B) ulama
C) kasr
D) med
E) imale
15.
I. İz mi karanlıkların yüzünde pençe pençe
II. Bu kara lekeler gözlerin mi zamandan iri
III. Neden bu şarkılar bitiyor söyleyince
IV Adın dudaklarımda kara bir kan gibi
Yukarıdaki dizeler aşağıdakilerin hangisine göre sıralanırsa sarma kafiye örgüsü oluşur?
A) I. – III. – IV – II.
B) I. – II. – IV – III.
C) I. – III. – II. – IV
D) I. – II. – III. – IV
E) III. – IV – I. – II.
CEVAPLAR
|
1 |
E |
9 |
E |
|
2 |
E |
10 |
A |
|
3 |
D |
11 |
A |
|
4 |
B |
12 |
D |
|
5 |
B |
13 |
C |
|
6 |
C |
14 |
A |
|
7 |
B |
15 |
B |
|
8 |
C |
|
|
]]>
1. Aşağıdakilerin hangisinde ek biçiminde redif vardır?
A) Toz toprak lâl kesilir ve durup onu dinler
Sarı, yeşil, pembe çiçekleriyle bahçeler
B) Ses verir ud telleri gibi ince ince
Yerin solukları duyulur yağmur deyince
C) Bir şiiri meşk ediyor gibi fasıl fasıl
Süzülür beyaz kelebekler gibi muttasıl
D) Hep bir mûsikî ritmiyle kulaklarda çağlar
Sanırsın gökler coşmuş da çemenlere ağlar
E) Ötelerin gülücükleri gibi damlalar
Dolaşır, ayrı düştüğü deryaları arar
2. (I) Kısa olan bazı hecelerin ölçüye uydurulması için uzun okunmasına “imale” denir. (II) Arapça ve Farsça sözcüklerdeki uzun heceyi, ölçünün gerektirdiği yerde kısa hece gibi okumaya “zihaf” denir. (III) İki kapalı hece arasında bir açık hece bulunması gerektiğinde sonu bir uzun ünlü ve bir ünsüzle biten birinci heceyi imaleden biraz daha uzun okumaya “med” denir. (IV) Uzun heceyi hafifletmeye, inceltmeye “kasr” denir. (V) Son hecesi ünsüz bir harfle biten bir sözcüğün, kendinden sonra gelen ve ilk hecesi ünlü olan sözcüğe kendiliğinden bağlanmasına ve iki sözcüğün tek sözcük gibi okunmasına “takti” denir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde aruz ölçüsüyle ilgili bir bilgi yanlışı yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
3. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Her dizedeki hece sayısının eşitliğine dayanan ölçüye “hece ölçüsü” denir.
B) Hece ölçüsüyle yazılmış bir dizenin belli bölümlere ayrıldığı yerlere “durak” denir.
C) Dize sonlarında, görevleri aynı olan eklerin ya da anlamları aynı olan kelimelerin tekrarlanmasına “redif” denir.
D) Mısra sonlarında, anlamı farklı, yazılışı aynı sözcükler arasındaki ses benzerliğine “uyak” denir.
E) Uyağı oluşturan sözcüklerden birinin, diğer sözcüğün içinde tam olarak yer almasıyla oluşan uyak türüne “cinaslı uyak” denir.
4.
Sıdk ile terk edelim her emeli, her hevesi
Kıralım hâil ise azmimize ten kafesi
İnledikçe eleminden vatanın her nefesi
Gelin imdada diyor bak, budur Allah sesi
Bu dörtlüğün kafiye örgüsü aşağıdakilerin hangisidir?
A) Çapraz kafiye
B) Sarma kafiye
C) Düz kafiye
D) Cinaslı kafiye
E) Tunç kafiye
5.
I. Her şey özlem fısıldıyor durmadan II. Kelebek kanadı, gül tomurcuğu
III. Sanki gönlüm acıların çocuğu
IV. Geçmiyor hiç bir gün, bağra vurmadan
Bu dizeler çapraz kafiye örgüsüne göre düzenlenmek istense aşağıdaki değişikliklerden hangisinin yapılması gerekir?
A) I. ve III. dizeler yer değiştirmelidir.
B) III. ve IV. dizeler yer değiştirmelidir.
C) II. ve III. dizeler yer değiştirmelidir.
D) I. ve IV dizeler yer değiştirmelidir.
E) II. ve IV dizeler yer değiştirmelidir.
6.
Çıkılmaz yokuş tırmanan sarmaşık
Sağar kuytulardan biçim, renk, ışık
Bu iki dizeden şiirin bütünü ile ilgili özelliklerden hangisi kesin olarak saptanabilir?
A) Yazıldığı dönem
B) Konusu
C) Kafiye düzeni
D) Ölçüsü
E) Nazım biçimi
7.
Elifin kaşları çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye
Bu dörtlüğün uyak türü aşağıdakilerin hangisidir?
A) Yarım uyak
B) Tam uyak
C) Zengin uyak
D) Cinaslı uyak
E) Tunç uyak
8. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde tunç uyak vardır?
A) Bilmezsin ovalar nasıldır bizde
Kağnılar yollarda, yoncalar dizde
B) Bir şey görürüm mezara benzer
Baktıkça alır, o yâra benzer
C) Kristal çiçekler açan fıskiye
Ayıklık saçar düş gören bahçeye
D) Açılmış çiçektir, her gülen dudak
Kılıfta tomurcuk, zor gülen dudak
E) Tütünsüz bacalar olmasın engel
Hangi doruktaysan artık in de gel
9. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde redif ve zengin kafiye vardır?
A) Durgunluğu var, baş koyacak diz geceler
Düş perdesidir, kavuşturan iz geceler
B) Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
C) Meydanda bütün oyuncular, belli konu
Son perde için bağlayabildim oyunu
D) Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli
E) Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler
10. Aşağıdaki dizelerin hangisi 4+3 duraklı hece ölçüsüyle yazılmıştır?
A) Kız saçların örmezler
Seni bana vermezler
B) Sarı kavunu dildim
Çamura düştü sildim
C) Kahve Yemen’den gelir
Bülbül çemenden gelir
D) Gözlerin mavi mine
Vuruldum perçemine
E) Sağ derken sola düştüm
Açık bir kola düştüm
11. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde cinaslı kafiye vardır?
A) Selâm benden eşe dosta
Karım yorgun, oğlum hasta
B) Bildir bana nerde, nerde Yarab
Kim attı beni bu derde Yarab
C) Eyvah ne yer ne yâr kaldı
Gönlüm dolu âh u zâr kaldı
D) Haydi git, yurduna erkenden var
Sonra de, benim bir sevdiğim var
E) Ak nergis açtıran bayır al gül de açtırır
Göz görmedik çiçekleri eylülde açtırır
12.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak
Serpilen aydınlıkta dalların arasından
Yukarıdaki dizelerle,
I. büyülenmiş bir ceylan gibi
II. sessizlik dökülüyor
III. bakıyor zaman
IV. bir yerde yaprak yaprak
sözlerinin tümü kullanılarak sarma kafiye düzeninde anlamlı bir dörtlük kurulmak istenirse aşağıdaki kullanımlardan hangisi son iki dizeyi oluşturur?
A) II. ve IV.
I. ve III.
B) I. ve III.
II. ve IV.
C) IV. ve I.
III. ve II.
D) IV ve II.
III. ve I.
E) III. ve I.
II. ve IV.
13. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde zengin kafiye vardır?
A) Gelmedi gün daha, çalmadı saat
Daha uçurmuyor beni bu kanat
B) Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
Kâğıtlarda yarım bırakılmış şiir
C) Geçen her saat her geçen saniye
Gök altun güğümdür coşan maviye
D) Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın
Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın;
E) Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek
CEVAPLAR
|
1-D |
8-E |
|
2-E |
9-B |
|
3-E |
10-A |
|
4-C |
11-D |
|
5-B |
12-B |
|
6-D |
13-C |
|
7-A |
|
]]>
1. Al bir kalpak giymişti, al
Al bir ata binmişti, al
Zafer ırak mı, dedim.
Aha, diyordu.
Bu parça, duygu örgüsü yönünden aşağıdaki türlerden hangisine en yakındır?
(1975/ÖSYS)
A) Didaktik – lirik
B) Lirik – pastoral
C) Pastoral – didaktik
D) Epik – lirik
E) Epik – pastoral
2. Yıldız arıyorum gökler dolusu
Zaman oraya varmamış olsun
Yukarıdaki dizelerde,
I. çiçekler arıyorum
II. görmemiş olsun
III. dağlar dolusu
IV. bahçıvan kokusu
sözlerinin tümü kullanılarak çapraz kafiye düzeninde anlamlı bir dörtlük kurulmak istenirse, aşağıdaki kullanımlardan hangisi son iki dizeyi oluşturur? (1977/ÖSYS)
A) III, II, I, IV B) II, III, IV, I
C) I, II, III, IV D) IV, III, I, II
E) I, III, IV, II
3. “Rüzgâr tersine esiyor… Niçin?
Eski günler geri mi gelecek?”
Yukarıdaki dizelerde,
I. kozasında böcek
II. doğmak için
III. bildiği hayata
IV. kımıldıyor
sözlerinin tümü kullanılarak sarmal kafiye düzeninde anlamlı bir dörtlük kurulmak istenirse, aşağıdaki kullanımlardan hangisi son iki dizeyi oluşturur? (1978/ÖSYS)
A) I, II, IV, III B) III, II, IV, I
C) IV, I, III, II D) IV, II, III, I
E) III, I, II, IV
4. Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim;
İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim.
Bu iki dizenin, şiir bütünü ile ilgili özelliklerden hangisi kesin olarak saptanabilir?
(1986/ÖSYS)
A) Nazım biçimi
B) Kafiye düzeni
C) Ölçüsü
D) Konusu
E) Yazıldığı dönem
5. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde redif vardır?
(1987/ÖSYS)
A) Bir garip rüya rengiyle
Rüzgârdaki yaprak bile
B) Savrulmada gül şimdi havada
Gün doğmada bir başka ziyada
C) Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
Kâğıtlarda yarım bırakılmış şiir
D) Bin bahçeli beldemizi yad ellere bıraktık
Gölgesinde barınacak tek ağacım yok artık
E) Bizim mahalle de İstanbul’un kenarı demek
Sokaklarında yürünmez ki yüzme bilmeyerek
6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde zengin kafiye kullanılmıştır? (1991/ÖSYS)
A) Ağaçlar kökünden kopacak gibi
Bir türlü dinmiyor başlayan tipi
B) Çınla ey coşkun deniz, kayalıklarda çınla!
Sar bütün kumsalları o dolaşık saçınla
C) Kardır yağan üstümüze geceden
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden
D) Dağlar, omuz omuza yaslanan dağlar
Sular karınca paslanan dağlar
E) Kervan yürür peşi sıra düşemem
Yıldız akar uçsam da yetişemem
7. Ak tüylü köpektir koyun sürüsüyle
Seğirtir kaval sesinde sağa sola
Çobandır köyün yamacında
Yayar davarı da çömelir
Meşe dallarının altına
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü bir nitelik vardır? (1991/ÖSYS)
A) Lirik B) Dramatik
C) Didaktik D) Epik
E) Pastoral
8. Uyandım baktım ki sabah
Güneş vurmuş içime
Kuşlara yapraklara dönmüşüm
Pır pır eder durur, bahar rüzgârında
Bu dizelerde Orhan Veli’nin şiirine özgü aşağıdaki niteliklerden hangisi örnek gösterilebilir? (1992/ÖSYS)
A) Edebi sanatlara yer vermemesine
B) Nükteli bir söyleyiş yeğlemesine
C) Doğa betimlemesine başvurmasına
D) Ölçü ve uyağa önem vermemesine
E) Toplumsal sorunlara değinmesine
9. Siz bakarsanız bir şey göremezsiniz
Benim yurdumdur orası
Ardıçlar, gürgenler, tozlu yollar
Tokat’la Niksar arası
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
(1994/ÖSYS)
A) Redif
B) Uyak
C) Ölçü
D) Eksiltili cümle
E) Dilek–koşul kipi
10. Sıladan geliyorsunuz
Ne var ne yok bizim oralarda
Çiçek açmış mı erikler
İpek perdeli pencerenin altında
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? (1994/ÖSYS)
A) Bir özlem dile getirilmiştir.
B) Kişileştirme sanatına başvurulmuştur.
C) Ölçü ve uyak yoktur.
D) Birinci dize kurallı bir cümledir.
E) Üçüncü ve dördüncü dizeler, anlamca birbirini bütünlemektedir.
11. Aşağıdakilerin hangisinde verilen dizelerde redif yoktur? (1995/ÖSYS)
A) Ey, genç kanı kaynayan pınar
Ey, altında yatıp kaldığım çınar
B) Uzaktan görenler yine aldanır
Gözlerde bir hayal gibi canlanır
C) Ey, kumrulu bahçem, sümbüllü bağım
Ey, bülbüllü derem, mineli dağım
D) Yatıyor can evimde hep o sonsuz emeller
Gönlüme dokunmadı göğsümü yırtan eller
E) Akşam, sanki boşluk içime dolar
Dağların cilası gittikçe solar
12. Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni,
Kuzular söyler bize yılların geçtiğini,
Arzu, başlarından yıldızlar gibi yüksek,
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek
Bu dörtlükte aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü bir nitelik vardır? (1996/ÖSYS)
A) Lirik şiir B) Didaktik şiir
C) Pastoral şiir D) Epik Şiir
E) Dramatik Şiir
13. Aşağıdakilerin hangisinde tam uyak vardır?
(1998/ÖSYS)
A) Çiğdemin, menekşen kokar
Güzeller göğsüne takar
B) Kuş olsam gezsem havayı
Arayıp bulsam yuvayı
C) Geldim o dost ilinden
Koka koka gülünden
D) Birin bilir birin bilmez
Bu dünya kimseye kalmaz
E) Arı vardır uçup gezer
Teni tenden seçip gezer
14. Uzak, çok uzağız, şimdi ışıktan
Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan
Dönmeyen gemiler olduk açıktan
Adımızı soran, arayan var mı?
Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? (1998/ÖSYS)
A) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
B) Redif vardır.
C) Uyak düzeni aaab’dir.
D) “Yalnızlık”tan söz edilmektedir.
E) Bir destandan alınmıştır.
15. Ela gözlerine kurban olduğum
Yüzüne bakmaya doyamadım ben
İbret için gelmiş derler cihana
Noktadır benlerin sayamadım ben
Bu dörtlükle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? (2006/ÖSYS)
A) 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
B) Redif vardır.
C) Tam uyak kullanılmıştır.
D) Koşma türünün özelliklerini taşımaktadır.
E) Benzetme sanatından yararlanılmıştır.
16. Kaman civarına bahar gelince
Yıkılır ovadan yörük çadırları,
Yücesinde pare pare duman tutmuş
Düldül Dağ’ın yaylasında mekân kurulur.
Hoş gelmişsin ilkbahar!
Nisan ayı içinde donanır dağlar,
Donanır yeşilinden, alından
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
(2006/ÖSYS)
A) Lirik B) Pastoral
C) Epik D) Didaktik
E) Dramatik
CEVAPLAR
|
1 E 2 E 3 C 4 C 5 B 6 B 7 E 8 D |
9 C 10 B 11 A 12 C 13 B 14 E 15 C 16 B |
]]>
Tür, edebiyat eserlerinin biçimlerine, konularına ve teknik özelliklerine göre ayrılmasıdır. Bunlar iki ana grupta incelenir: Yazı Türleri ve Şiir Türleri.
YAZI TÜRLERİ
Yazı türleri, cümleler halinde ortaya konan, sözlerin belli kalıplar içine (ölçü, kafiye, nazım şekli) sıkıştırılmadığı anlatım türleridir. Bunların en önemlileri şunlardır:
ROMAN
Olmuş ya da olabilecek olayların anlatıldığı uzun yazılardır.
Roman belli bir olay etrafında gelişir ve olaylar ayrıntılarıyla anlatılır. Çoğu zaman şahıs kadrosu geniştir. Kişiler ayrıntılı olarak tanıtılır. Çevrenin tanıtımına özen gösterilir.
Temsil ettiği akıma göre romantik roman, realist roman, naturalist roman; konusuna göre aşk romanı, toplumsal roman, polisiye roman, macera romanı gibi isimler alır.
Türk edebiyatında Tanzimat’tan sonra görülür. İlk örneği Şemseddin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat adlı romanıdır. Batı romanı ölçüsünde en başarılı romanları ise Halit Ziya Uşaklıgil yazmıştır. Namık Kemal, Mehmet Rauf, Reşat Nuri, Yakup Kadri, Peyami Safa diğer ünlü romancılarımızdır.
HİKAYE
Anlatımı bakımından romana benzeyen, ancak romandan daha kısa bir yazı türüdür.
Hikayede olaylar genellikle yüzeyseldir. Kişiler çoğu zaman hayatlarının belli bir anı içinde anlatılır. Genellikle kişilerin tek yönü üzerinde (çalışkanlık, titizlik, korkaklık v.s) durulur. Bu da romanla aynı dönemlerde oluşmaya başlamış ve özellikle Realizm döneminde önemli bir tür haline gelmiştir.
Türk edebiyatında yine Tanzimat’la görülmeye başlanan hikaye türünde Halit Ziya, Ömer Seyfettin, Memduh Şevket, Sait Faik önemli eserler vermişlerdir.
MASAL
Halk dilinde anlatılarak oluşan sözlü edebiyat ürünüdür. Bir yazar tarafından sonradan yazıya geçirilir.
Masallarda olaylar tamamen hayal ürünüdür. Yer ve zaman belli değildir. Kahramanlar insan üstü nitelikler gösterir. İyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür. İyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır. Masallarda eğiticilik esastır. Çoğu kez evrensel konular işlenir. Dünya edebiyatında Kelile ve Dimne, Binbir Gece Masalları ünlüdür. Türk edebiyatında Keloğlan en tanınmış masal kahramanıdır. Eflatun Cem Güney masallarımızı derlemiş ve bir kitap halinde yayımlamıştır.
DENEME
Yazarın herhangi bir konudaki görüşlerini, kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlattığı yazı türüdür.
Deneme yazarı görüşlerini aktarırken samimi bir dil kullanır. Kendi içiyle konuşuyormuş gibi bir hava içindedir.
Deneme her konuda yazılabilir. Ancak daha çok tercih edilen konu her devrin, her ulusun insanını ilgilendiren, kalıcı, evrensel konulardır.
Ele alınan konu çoğu zaman derinleştirilerek anlatılır.
Denemenin ilk örneklerini Fransız yazar Montaigne vermiştir. Daha sonra İngiliz yazar Bacon türü geliştirmiştir.
Edebiyatımızda Cumhuriyet’ten sonra görülmeye başlanan bu türde Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin, Sebahattin Eyüboğlu, Ahmet Haşim güzel örnekler vermişlerdir.
FIKRA
Yazarın gündelik olayları özel bir görüşle, güzel bir üslupla, hiç kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa günübirlik yazılardır. Bu tür yazıları nükteli hikayecikler biçimindeki Nasrettin Hoca fıkralarıyla karıştırmayalım.
Fıkra, bir gazete yazı türüdür. Gazetenin belli bir köşesinde genel bir başlıkla yazılan fıkralarda mesele kısaca incelenir ve mutlaka bir sonuca varılır. Daha çok alaylı bir dille, bazen eleştiri bazen sohbet tarzında yazılır. Okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava hakimdir yazılarda.
Edebiyatımızda özellikle Ahmet Rasim fıkralarıyla tanınır. Daha sonra Ahmet Haşim, Refik Halit, Peyami Safa sayılabilir.
MAKALE
Yazarın herhangi bir konudaki görüşlerini, belli kanıtlar, belgeler, inandırıcı veriler kullanarak kanıtlamaya çalıştığı ve böylece okuyucuyu bilgilendirmeyi amaçladığı yazı türüdür. Makalede temel unsur düşüncedir.
Makale, gazete ile birlikte ortaya çıkmış bir gazete yazı türüdür. Bizde de ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval gazetesinin çıkmasıyla görülür. İlk makale de aynı gazetede Şinasi tarafından yazılmıştır.
Makalede amaç bilgi aktarmak ya da görüşlerine okuyucuyu inandırmak olduğundan açık, anlaşılır, ciddi bir dil kullanılır. Seçilen konuya göre uzun da olabilir kısa da.
Makale her konuda yazılabilir. Bu konu günlük olabileceği gibi, felsefi, bilimsel, sanatsal da olabilir. Ama edebi makale elbette sanatla ilgili olanıdır.
Edebiyatımızda Tanzimat döneminden beri görülen makale türünde Namık Kemal, Hüseyin Cahit, Ziya Gökalp, Peyami Safa, Falih Rıfkı Atay, Halit Fahri Ozansoy, Yaşar Nabi ünlü birkaç isimdir.
ELEŞTİRİ
Bir sanatçının, bir sanat eserinin iyi ve kötü yanlarını ortaya koyarak onun gerçek değerini belirleyen yazılardır. Eleştiri yazarı – yani eleştirmen – eser hakkında okuyucuyu bilgilendirir; hem eserin yazarına hem okura yol gösterir.
İki tür eleştiri vardır: İzleminsel eleştiri ve Nesnel eleştiri.
İzlenimsel eleştiri, Anatole France’in ilkelerini belirlediği ve eleştirmenin bir eseri kendi zevk ölçülerini göz önüne alarak incelediği eleştiri türüdür. Bu tür eleştirilerde öznel yargılar çok olacağından günümüzde bu tür pek rağbet görmez.
Nesnel eleştiride ise her eserin değerlendirilmesinde kullanılabilecek belli ölçütler vardır. Eleştirmen mümkün olduğunca kişisel yargılarda bulunmaktan kaçınır. Bilimsel araştırmalardan yararlanarak, eseri ister beğensin ister beğenmesin, tarafsız bir gözle onun değerini ortaya koyar.
Avrupa’da Boielau, Saint Beuve, Taine, France eleştirileriyle tanınır.
Edebiyatımızda Hüseyin Cahit, Cenap Şehabettin, Ali Canip, Yakup Kadri, Nurullah Ataç, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, eleştiri alanında yazılar yazan ünlü birkaç isimdir.
GEZİ YAZISI
Gezilip görülen yerler hakkında yazılan yazılardır. Kişi gezi esnasında birçok yer görür, birçok insanla tanışır; bunları hafızada tutmak güç olacağından gezi esnasında not alınır ve gezi yazılarında bunlar hikaye edilir.
Gezi yazısında yazar daima gezdiği yerleri anlatmalı, uydurma, yanlış bilgiler vermemelidir. Gördüklerini okuyucunun daha iyi algılaması için, karşılaştırma yapar. Okur sanki o yerleri yazarla birlikte gezer gibi olur.
Eski edebiyatımızda gezi yazısına “seyahatname” denirdi. Bu alanda Evliya Çelebi’nin “Seyahatnamesi” ünlüdür.
Ancak asıl gezi yazarları Avrupa’ya açılma döneminde görülmeye başlanmış, gidilen Avrupa şehirleriyle ilgili yazılar yazılmıştır. Namık Kemal, Ziya Paşa bunların başında gelir.
Gezi yazılarını kitaplaştıran yazarlarımız da vardır. Ahmet Mithat Efendi, Avrupa’da bir Cevelan; Cenap Şehabettin, Hac Yolunda, Avrupa Mektupları; Ahmet Haşim, Frankfurt Seyahatnamesi; Reşat Nuri, Anadolu Notları; Falih Rıfkı, Denizaşırı, Zeytindağı, Taymis kıyıları bunlardan bazılarıdır.
ANI
Bir yazarın kendisinin yaşadığı ya da tanık olduğu olayları sanat değeri taşıyan bir üslupla anlattığı yazılardır. Yazarın kendini okura açtığı bir tür olduğundan içtendir ve bu yönüyle çok tutulur.
Anılar belli bir dönemin yorumlandığı yazılar olduğundan tarihi bir belge özelliği de gösterir. Ancak bu, bilimsel olamaz; çünkü yazarın olaylara kişisel bakışı söz konusudur.
Üslup yönüyle gezi yazısına benzerse de, yazarın dış dünyadan çok kendinden söz etmesi anıyı belli eder. Zaten eski edebiyatımızda anı, gezi yazısı hatta tarih iç içedir.
Özellikle Tanzimat’la başlayan anı türündeki yazılar Cumhuriyet döneminde önemli bir tür olmuştur. Anılarını kitaplaştıran yazarlarımız da vardır. Namık Kemal, Magosa Mektupları; Ziya Paşa, Defter-i Amal; Ahmet Rasim, Şehir Mektupları; Halit Ziya, Kırk Yıl, Saray ve Ötesi; Hüseyin Cahit, Edebi Hatıralar; Falih Rıfkı, Çankaya adlı eserlerinde anılarını anlatmışlardır.
BİYOGRAFİ
Bir kişinin hayatının anlatıldığı yazılardır. Bunlarda amaç o kişiyi tüm yönleriyle (hayatı, eserleri, kişiliği, görüşleri vs.) tanıtmaktır.
Biyografi açık, sade bir dille, anlatılan kişinin devrini, çevresini dikkate alarak yazılır.
Divan edebiyatında şairleri anlatan bu tür eserlere “Tezkire” denirdi. Türk edebiyatında bunun ilk örneğini Ali Şir Nevai vermiştir.
Yazar eğer kendi hayatını anlatmışsa yazıya otobiyografi denir. Çoğu zaman bunlarda sanatçı kendiyle beraber aile büyüklerinden çevreden, aile içi durumlarından da söz eder.
Otobiyografiler üslup yönüyle anıya benzer; ancak anı otobiyografi içinde bir bölüm sayılabilir. Yani otobiyografi daha uzun bir dönemi içine alır.
MEKTUP
Genel anlamda kişinin bir haberi, olayı, arzuyu bir başkasına anlattığı yazılardır. Özel mektup, iş mektubu, edebi mektup türleri vardır. Bunlar içinde bizi edebi mektup ilgilendiriyor.
Bu tür mektuplar açık olarak bir gazetede ya da dergide yayımlanır. Yazar birine hitaben herhangi bir konudaki görüşlerini, duygularını anlatır. Ancak asıl amacı bunları herkese duyurmaktır.
Mektup, Divan edebiyatında da kullanılmıştır. Fuzûli’nin “Şikayetname” adlı eseri bu türdendir. Tanzimat’tan sonra ise gazetelerde yayımlanan birçok açık mektup görülür.
Bazı yazarlar mektuplardan oluşan romanlar da yazmışlardır. Halide Edip’in “Handan” romanı bunlardan biridir.
SOHBET
Bir konunun fazla derinleştirilmeden, biriyle konuşuyormuş gibi anlatıldığı fikir yazılarıdır. Sohbet yazılarında herkesi ilgilendirecek konular seçilir. Cümleler çoğu zaman konuşmadaki gibi devriktir. Yazar sorulu cevaplı cümlelerle, konuşuyormuş hissi verir.
Üslup olarak fıkraya benzerse de gazete yazı türü olmaması, az sözle çok şey anlatmayı amaçlamaması, dışa dönük olması onu fıkradan ayırır.
Edebiyatımızda Ahmet Rasim, Şevket Rado sohbet türüne özel bir önem vermişlerdir.
GÜNLÜK
Ne gün yazıldığını belirtmek için tarih atılan, çoğu zaman her günün sonunda o gün olup bitenin, sıcağı sıcağına anlatıldığı, olaylarla ilgili yorumlar, değerlendirmeler yapıldığı yazılardır bunlar.
Her gün yazıldığı için kısa olan bu yazılar, yazarının hayatından izler verdiğinden içten ve sevecendir.
Oktay Akbal, Suut Kemal Yetkin, Seyit Kemal Karaalioğlu’nun günlükleri kitap halinde yayımlanmıştır.
ŞİİR TÜRLERİ
Her şiirin belli bir konusu, üslubu vardır. Kimi aşk, ayrılık konusunu işler, kimi okura bir bilgiyi özlü bir şekilde verir. Kimi birini eleştirir vs. İşte şiirlerin bunlara göre sınıflandırılması şiir türlerini ortaya koyar. Bunlar Yunanca’daki adlarıyla adlandırılır: Lirik, Epik, Didaktik, Pastoral, Satirik, Dramatik. Tanzimat’tan sonra oluşan bu adlandırmadan önce Türk şiiri, nazım şekillerine göre sınıflandırılırdı: Gazel, Kaside, Şarkı, Koşma, Destan, Varsağı vs.
Şimdi şiir türlerini açıklayalım.
LİRİK ŞİİR
Aşk, ayrılık, hasret, özlem konularını işleyen duygusal şiirlerdir. Okurun duygularına, kalbine seslenir. Eskiden Yunanlılarda “lir” denen sazlarla söylendiğinden bu adı almıştır. Tanzimat döneminde de bir saz adı olan “rebab” dan dolayı bu tür şiirlere rebabi denmiştir. Divan edebiyatında gazel, şarkı; Halk edebiyatında güzelleme türündeki koşma, semai lirik şiire girer.
EPİK ŞİİR
Destansı özellikler gösteren şiirlerdir. Kahramanlık, savaş, yiğitlik, konuları işlenir. Okuyanda coşku, yiğitlik duygusu, savaşma arzusu uyandırır. Daha çok, uzun olarak söylenir. Divan edebiyatında kasideler, Halk edebiyatında koçaklama, destan, varsağı türleri de epik özellik gösterir. Tarihimizde birçok şanlı zaferler yaşadığımızdan, epik şiir yönüyle bir hayli zengin bir edebiyatımız vardır.
DİDAKTİK ŞİİR
Bir düşünceyi, bir bilgiyi aktarmak amacıyla yazılan şiirlerdir. Bunlar okurun aklına seslenir. Duygu yönü az olduğundan kuru bir anlatımı vardır. Kafiye ve ölçülerinden dolayı akılda kolay kaldığından, bilgiler bu yolla verilir. Manzum hikayeler, fabller hep didaktik özellik gösterir.
PASTORAL ŞİİR
Doğa güzelliklerini , çobanların doğadaki yaşayışlarını anlatan şiirlerdir. Doğaya karşı bir sevgi bir imrenme söz konusudur bunlarda. Eğer şair doğa karşısındaki duygulanmasını anlatıyorsa “idil”, bir çobanla karşılıklı konuşuyormuş gibi anlatırsa eglog adını alır.
SATİRİK ŞİİR
Eleştirici bir anlatımı olan şiirlerdir. Bir kişi, olay, durum iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirilir. Bunlarda didaktik özellikler de görüldüğünden, didaktik şiir içinde de incelenebilir. Ancak açık bir eleştiri olduğundan ayrı bir sınıfa alınması daha doğrudur. Bu tür şiirlere Divan edebiyatında hiciv, Halk edebiyatında taşlama yeni edebiyatımızda ise yergi adı verilir.
DRAMATİK ŞİİR
Tiyatroda kullanılan bir şiir türüdür.Eski Yunan edebiyatında oyuncuların sahnede söyleyecekleri sözler şiir haline getirilir ve onlara ezberletilirdi. Bu durum dram tiyatro türünün (19.yy) çıkışına kadar sürer. Bundan sonra tiyatro metinleri düzyazıyla yazılmaya başlanır.
Dramatik şiir harekete çevrilebilen şiir türüdür. Başlangıçta trajedi ve komedi olmak üzere iki tür olan bu şiir türü dramın eklenmesiyle üç türe çıkmıştır.
Bizde dramatik şiir türüne örnek verilmemiştir. Çünkü bizim Batı’ya açıldığımız dönemde (Tanzimat) Batı’da da bu tür şiirler yazılmıyordu; nesir kullanılıyordu tiyatroda. Bizim tiyatrocularımız da tiyatro eserlerini bundan dolayı nesirle yazmışlardır. Ancak nadirde olsa nazımla tiyatro yazan da olmuştur. Abdülhak Hamit Tarhan gibi…
Şimdi bunları ayrı ayrı görelim.
TRAJEDİ
Seyircide korku ve acıma hislerini uyandırarak onu kötü duygularından arındırmayı amaçlayan tiyatro türüdür. Sıkı kuralları vardır. Özelliklerinden bazılarını şöyle sıralayabiliriz.
En ünlü trajedi yazarları; Eski Yunan’da Aiskhylos, Eurupides, Sophokles; Klasik Fransız edebiyatında Corneille ve Racine’dir.
KOMEDİ
İnsanları güldürerek eğitmeyi amaçlayan tiyatro türüdür. Her gülünç şeyin altında ders alınacak acı bir gerçeğin olduğuna inanılır. Özelliklerini şöyle sıralayabiliriz.
İnsan karakterinin gülünç ve eksik yanlarını anlatanlara karakter komedyası, toplumun gülünçlüklerini anlatanlara töre komedyası, olayların merak uyandıracak şekilde işlendiği eserlere entrika komedyası adı verilir.
Komedi türü 17. yüzyıldan sonra düzyazıyla yazılmaya başlanmıştır.
En ünlü komedi yazarları eski Yunan’da Aristophanes, Klasik Fransız edebiyatında Moliére’dir.
DRAM
19. yüzyılda trajedinin sıkı kurallarını yıkmak amacıyla meydana getirilen tiyatro türüdür. Özelliklerini şöyle sıralayabiliriz.
En ünlü dram yazarları: İngiliz yazar Shakespeare dramın ilk ürünlerini vermiştir. Ancak bu türün özelliklerini Victor Hugo belirlemiştir. Schiller, Geothe diğer ünlü dram yazarlarıdır.
Türk edebiyatında batılı anlamda sahne tiyatrosu Tanzimat’tan sonra görülür. Bundan önce Halk arasında yüzyıllar boyu sürmüş seyirlik oyunlar vardı. Ortaoyunu, meddah, Karagöz ile Hacivat bunların başlıcalarıdır. Bunların özelliklerini ileride anlatacağız.
ŞİİR BİLGİSİ
Şiir, gerek içerik gerekse söyleyiş bakımından özgün, etkilemeye, duygulandırmaya yönelik bir söz sanatı ürünüdür. Şiirin söz dizimi düzyazının söz diziminden farklıdır. Bu dizim, dilin kurallarına göre olmaktan çok ahenge göre düzenlenir.
Şiir bir nazımdır; yani dizme, düzene koymadır. Bu dizmenin de belli öğeleri vardır. Bunlar ölçü, kafiye, redif, gibi her biri kendine göre bir düzen ifade eden öğelerdir. Bunları şu şekilde inceleyebiliriz.
ÖLÇÜ
Şiirde, hecelerin sayılarına ya da, heceyi oluşturan seslerin uzunluk kısalıklarına göre bir düzen oluşturulur. Bu düzene de ölçü denir. Edebiyatımızda iki tür ölçü kullanılmıştır: Hece ölçüsü ve Aruz ölçüsü.
HECE ÖLÇÜSÜ
Şiirde dizeleri oluşturan sözcüklerin hece sayılarının eşitliğine dayanan ölçüdür. Birinci dizede kaç hece varsa şiirin tüm dizelerinde de aynı sayıda hecenin kullanılması gerekir.
Hece ölçüsüyle yazılmış dizeler okunurken belli yerlerde durulduğu, dizenin bölümlere ayrıldığı görülür. Okunurken durulan bu yerlere durak denir. Çoğu zaman şiirin tamamındaki duraklar da aynı sayıda heceler halinde bölünür. Durak hiçbir zaman bir sözcüğün ortasına gelmez, her zaman sonuna gelir.
Hece ölçüsü Türk şiirinin en eski, ulusal ölçüsüdür. Bilinen en eski şiirlerden başlayıp hiç kesintiye uğramadan ve her çağda yeni güzellikler, zenginlikler kazanarak günümüze kadar gelmiştir.
En çok kullanılan hece kalıpları 7’li, 8’li ve 11’li ölçülerdir.
ARUZ ÖLÇÜSÜ
Dizelerdeki hecelerin uzunluk ve kısalığına göre , açık (ünlüyle bitmesi) ya da kapalı (ünsüzle bitmesi) oluşuna göre düzenlenmesidir.
Birinci dizedeki hecelerin özellikleri, ikinci dizedeki hecelerde de sırasıyla aynıdır.
Aruz ölçüsünün belli kalıpları vardır. Bu kalıplar kısa hecelerin nokta (.), uzun hecelerin çizgiyle (—) gösterilmesiyle düzenlenir.
Hecelerin özelliklerinin gösterildiği bu işaretlerin adlandırıldığı kalıplar vardır.
mef û lü me fâ î lü me fâ î lü fe û lün
Sorularda aruz vezninin yapısıyla ilgili herhangi bir soru sorulmuyor. Bu nedenle fazla ayrıntıya girmeyelim.
Aruz ölçüsü Türk edebiyatına, Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden sonra Arap va Fars edebiyatlarından girmiştir. Bu ölçüyle yazılan elimizdeki en eski eser Kutadgu Bilig’dir.
Divan edebiyatında en güzel şekilde kullanılan aruz ölçüsü, Tanzimat, Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati topluluğundaki sanatçılar tarafından da kullanılmıştır.
Türk dilinin ses yapısı aruz ölçüsüne pek uygun değildir. Çünkü Türkçede aruzun temelini oluşturan uzun ünlü yoktur. Bu nedenle aruzun Türkçeye uygulanmasında birçok hata, zorlamalar görülür. Bunlardan birkaçını açıklayalım.
İmale
Aruz kalıbına uydurmak için kısa hecenin uzun sayılmasıdır.
Zihaf
İmalenin tersidir. Yani kalıba uydurmak için, Arapça, Farsça sözcüklerdeki uzun heceleri kısa saymaktır.
Ulama
Divan şiirinde en zok kullanılan ses unsurlarından biri de ulamadır. Ulama yapılan yerlerde ulanan sözcüklerdeki heceler, tek bir sözcükmüş gibi ayrılır. Elbette bu bir kusur sayılmaz.
KAFİYE (UYAK)
Şiirde dize sonlarında kullanılan aynı ya da benzer seslere kafiye denir. Benzer seslerin sayısına göre dört grupta incelenir.
Yarım Kafiye
Dize sonlarında tek ses benzeşiyorsa yarım kafiye oluşur.
Yandırdın gönlümü aldın keman kaş
Gösterdin zülfünü, eyledin bir hoş
dizelerinde, sonda bulunan “kaş” ve “hoş” sözcüklerinin sonundaki “ş” sesleri, yani tek ses benzeşiyor; öyleyse burada yarım kafiye vardır.
Tam Kafiye
Dize sonlarında iki ses benzeşiyorsa, tam kafiye kullanılmıştır.
Ürperme veren hayale sık sık
Her bir kapıdan giren karanlık
Çok belli ayak sesinden artık
dizelerinin sonunda kullanılan altı çizili “ık” sesleri, iki sesten oluştuğundan tam kafiye oluşturmuştur.
Bazen dize sonunda uzun okunan tek ünlü benzerliği olabilir. Arapça ve Farsça sözcüklerde görülen uzun ünlüler iki ses değeri taşır. Yani tam kafiye oluşturur.
Bir mısra işittim yine ey şah-ı dilarâ
Bir hoşça da bilmem ne demek istedi ammâ
dizelerinde altı çizili “â” sesi iki ses değeri taşıdığından beyitte tam kafiye kullanılmıştır.
Sakin koyu, şen cepheli kasrıyla Küçüksu
Ardında yatan semtinin ormanları kuytu
dizelerinde ise dize sonlarındaki “u” sesleri uzun olmadığından yani tek ses değeri taşıdığından dizelerde yarım kafiye vardır.
Zengin Kafiye
İkiden fazla ses benzerliğine dayanan kafiyedir.
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık
Yalnız, arabacının dudağında bir ıslık
dizelerinde dize sonlarındaki “lık” sesleri ikiden fazla olduğundan, zengin kafiye oluşturmuştur.
Bazı dizelerde dizelerden birinin sonundaki sözcüğün tamamı diğerinin sonundaki sözcüğün sesleri arasında bulunabilir. Buna tunç kafiye denir. Tunç kafiye zengin kafiyenin bir çeşididir.
Ay geçer yıl geçer uzarsa ara
Giyin kara libas yaslan duvara
dizelerinde birinci dizenin sonundaki “ara” sözü, ikinci dizenin sonundaki “duvara” sözünün sesleri içindedir; yani tunç kafiye oluşturmuştur.
Cinaslı Kafiye
Yazılışları aynı, anlamları arasında hiçbir ilgi bulunmayan sözcüklerin dize sonlarında kullanılmasıyla oluşan kafiyedir.
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç
dizelerinde sonda bulunan “geç” sözcüklerinin sesleri aynıdır. Ancak birincisi “erken” sözünün karşıtı, diğeri ise “geçmek” fiilinin emir çekimidir. Dolayısıyla anlamları arasında hiçbir ilgi yoktur; cinaslı kafiye oluşturmuştur.
REDİF
Dize sonlarında aynı sözcüklerin ya da aynı ses ve görevdeki eklerin kullanılmasıyla oluşur. Bu, daima kafiyeden sonra gelir. Hatta bazen dize sonunda kafiye hiç bulunmaz, ses benzerliği redifle sağlanır.
Bu ıslıkla uzayan, dönen, kıvrılan yollar
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
dizelerinde “yollar” sözü iki dizede de kullanılmış; dolayısıyla redif olmuştur. Ondan önceki “kıvrılan” ve “yılan” sözcüklerindeki “ılan” sesleri ortak olduğundan zengin kafiye oluşmuştur.
Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar
Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar
dizelerinde “yaslı yollar” sözcükleri aynı olduğundan rediftir “bağlayan” ve “ağlayan” sözcüklerinde ise “bağla-“, “ağla-” sözcüklerindeki “-an” ekleri sıfat-fiildir. Hem sesleri hem görevleri aynı olan bu ekler, “y” kaynaştırma harfleriyle beraber redif olur.
Bazen dize sonlarındaki eklerin sesleri aynı, görevleri farklı olabilir; bunlar redif sanılmamalıdır.
Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı
dizelerinin sonundaki “bucağı” ve “ocağı” sözcüklerindeki “ı” eklerinin görevleri farklıdır. Birincide iyelik eki olan bu ek diğerinde hal ekidir, dolayısıyla redif oluşturmamıştır, “cağı” sesleri zengin kafiye oluşturmuştur.
KAFİYE ÖRGÜSÜ
Dörtlüklerde birbiriyle kafiyeli dizeler değişik şekillerde dizilir. Bu dizilişe kafiye örgüsü denir. Üç grupta incelenir.
1. Çapraz Kafiye
Dörtlüğün birinciyle üçüncü, ikinciyle dördüncü dizelerinin kendi arasında kafiyeli olmasıdır. Aşağıdaki şiirin birbiriyle kafiyeli dizelerini aynı sembolle gösterirsek daha kolay anlaşılır:
| Bağından her güzel bir gül seçerdiT.K. Redif | ____ | a |
| Bundan mı sarardın, soldun, ey gönülT.K. Redif | ____ | b |
| Kadınlar geçerdi, kızlar geçerdiT.K. Redif | ____ | a |
| Bir zaman aşk için yoldun ey gönülT.K. Redif | ____ | b |
Görüldüğü gibi dörtlükte birinci dizeyle üçüncü dize, ikinci dizeyle dördüncü dize kafiyelidir. Bu, çapraz kafiye düzeni demektir.
2. Düz Kafiye
Dörtlüğün birinci dizesiyle ikinci, üçüncü dizesiyle dördüncü dizelerinin kendi arasında kafiyeli olmasıdır.
| Nice günler bu şeametli ölümT.K. | ____ | a |
| Oldu çok kimseye bir gizli düğümT.K. | ____ | a |
| Nice günler bakarak dalgalaraT.K. Redif | ____ | b |
| Dediler: “Uğradı Leyla nazaraT.K. Redif | ____ | b |
3. Sarma Kafiye
Dörtlüğün birinciyle dördüncü, ikinciyle üçüncü dizelerinin kafiyeli olmasıdır.
| En son Bektaş Ağa çöktü diz üstüT.K. | ____ | a |
| Titrek elleriyle gererken yayıT.K. Redif | ____ | b |
| Her yandan bir merak sardı alayıT.K. Redif | ____ | b |
| Ok uçtu, hedefin kalbine düştüT.K. | ____ | a |
Bu tür bir kafiyelenme Halk şiiri ve Divan şiirinde görülmez Halk şiirinde koşma tipi kafiye, mani tipi kafiye gibi kafiye örgüleri vardır. Divan şiirinde ise gazel, mesnevi, rübai tipi kafiyelenme görülür.
]]>